25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 23 AĞUSTOS 2004 PAZARTESİ HABERLER BaşbakanErdoğan'mekim aymdaldTOMMBaşkardıkDivamseçim^ ; 2000'Lt YILLARDA 'Revizyonkazanı'kaynıyorANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Abdullah Gül'den aldığı kabine ile 59. hükümeti kuran Başbakan Tayyip Erdoğan' ın ekim ayında köklü bir de- ğişım yapması bekleniyor. AKP ku- lisinde, "Kabinededeğiş.nıesigereken çok islm var" diyen AKP Istanbul tl Başkanı Mehmet Müezzinoğlunun, Erdoğan'ın talimatıyla "konuştuğu" dile getiriliyor. Erdoğan'a yakın isimlerden olan Mehmet Müezzinoğlu'nun verdiği mesaj, AKP kulisındeki "revizyon" beklentisini körükledi. TBMM Baş- kanlık Divanı için ekim ayında yapı- lacak seçimin ardından kabinede kap- samlı bır değışıklığin gündeme gelme- sine büyük olasılık tanınıyor. Yeni yasama yıhnda, TBMM"de başkanlığın yanı sıra 4 başkanvekil- liği, 7 kâtip üyelik, 3 idare amirliği. • AKP kulisinde, 'kabinenin değişmesi gerektiğini' belirten İstanbul İl Başkanı Mehmet Müezzinoğlu'nu da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 'konuşturduğu' dile getiriliyor. Başbakan Erdoğan'a yakın isimler, TBMM Başkanlığı seçiminin ise 'yanşmalı' geçmesini istiyor. Ancak TBMM Başkanı Bülent Arınç, AKP tarafından aday gösterilmek istediğini açıklamıştı. AKP'deki 5 grup başkanvekilliği. 17 ihtisas komisyonu başkanlığı ve 10 uluslararası komisyon başkanlığı ıçin seçim yapılacak. Yasama döneminin başında "tnadına adayım" diyerek başkan olan Bülent Annç'ın yeniden seçilmesine Erdoğan' ın sıcak bakma- dığı belirtiliyor. Ancak Erdoğan par- tide belirli güce sahip olan Annç'rn kûstürülmesini göze alamıyor. Erdoğan'a yakın isimler, bu kez se- çimin en azından "yanşmah" geçme- sini istiyor. Bu durumda, Annç'tan ra- hatsız olan çok sayıda AKP milletve- kiline CHP'nin de destek verip daha ılımlı bir ismin seçilmesine olanak ta- nınması amaçlanıyor. Ancak Arınç, "Erdoğan ve parti yönetiminin uygun buiması durumunda ada\ olacağmT be- lirterek bu yolu kapatmaya çalıştı. Annç'ı küstürmeyecek bir formül bulunması durumunda Erdoğan'ın, Vecdi Gönül veya Köksal Toptan'ın başkanlığa aday olmasını yeğleyece- ği parti kulisinde konuşuluyor. Mec- lis Başkanlığı 'nı düşünen isimler. par- ti içinde " Milli Görüş kökenli olanlar obnayanlar" tartışmasının alevlenme- mesi amacıyla henüz Annç'ın karşı- sına aday olarak çıkmadı. Erdoğan, iktidar icraatı ve seçim yapılacak makamlar konusunda eylül ayının sonunda grubun nabzını yok- layacak. AKP grubu, ekim ayındaki seçimden 1 hafta önce Ankara Kızıl- cahamam'da 3 günlük kampa girecek. Erdoğan'ın bu toplantıdaki eleştirile- ri de kabine değişikliği için kullana- cağı belirtiliyor. Hükümeti Abdullah Gül'den devraldığı yapıyla yürüten Erdoğan'ın en az 5 bakanı değiştirme- si beİdeniyor. Vecdı Gönürün Mec- lis Başkanı olması durumunda Annç'ın Adalet Bakanlığf na. CemilÇiçek'in ise başbakan yardımcılığına kaydın- labileceği belirtiliyor. AKP liderinin uzun süredrr soğuk olduğu Kültür ve Turizm Bakanı Erkan Mumcu" yu ka- bineden çıkarması bekleniyor. Sağlık sorunlan nedeniyle Devlet Bakam Güldal Akşit'in yenne İstan- bul milletvekilleri Nimet Çubukçu \ eya Haüde tncekara'nın getınlebile- ceği belirtiliyor. Erdoğan'ın, perfor- mansını beğenmediği Baymdrrlık ve tskân Bakanı ZekiErgezeni de görev- den almasına büyük olasılık tanını- yor. Yetkileri trrpanlanan Başbakan Yardımcısı AbdüDatif Şener'in yeni- den parti yönetimine kaydınlabılece- ği dile getiriliyor. Erdoğan'ın yanın- dan aynlmayan ve Başbakanlık'ta ma- kamı bulunan Adana milletvekili Ömer Çelik'in kabıneye gırmesine büyük olasılık veriliyor. Çelik'in, Mumcu'nun yenne atanması bekleni- yor. Parti yönetiminde yer alan Nazım Ekren'inde Şener'inyerine ekonomi yönetimine getirilebileceği belirtiliyor. ACÎL EYLEM PLANI TIKANDI AKP hedefleri tutturamadı ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - AKP hükü- meti, Acil Eylem Pla- nı'ndaki hedeflerin yüz- de 40' ının üzerindeki bö- lümünü gerçekleştireme- di. Kamu Yönetimi ve YÖK yasalanndaki dü- zenlemelerde AKP hü- kümetinin uzlaşmaz tutu- mu, hedeflerin gerçek- leşmemesinde etkili oldu. AKP hükümetınin Acil Eylem Planı tıkandı. Pla- nın 6 aylık dönemde ger- çekleştirilmesi öngörü- len ve "acil işler" bölü- münde yer alan hedefle- rinin yüzde 80'i yasama geçirilirken, "ReformNi- tetiğindeki İşler" başhğı altında toplanan hedef- lerde ise tıkanıklık yaşa- nıyor. Bu hedeflerin ba- şında Kamu Yönetimi ve YÖK yasalanna bağlı olarak gerçekleştirilme- si öngörülen projeler yer alıyor. AKP hükümetınin, YÖKYasasfnıözellikle imam hatip liselerinin önünün açılması için ge- tirmesi ve baştan beri ana- yasaya aykın olduğu sü- rekli vurgulanan Kamu Yönetimi Yasası'ndakı uzlaşmaz tavn, hedefle- rin gerçekleşmemesinde etkili oluyor. Cumhur- başkanı Ahmet Necdet Sezer, YÖK Yasası'nda değişiklik öngören yasa ile Kamu Yönetimi Yasa- sı ve "yerei\önetim refor- mu" ojarak nitelendın- len 11 Özel Idarelen Ya- sası ile Belediyeler Ya- sası'nı iade etmişti. YÖK Yasası'nın çık- maması nedeniyle YÖK'ün yeniden yapı- landınlması, yeni univer- site kurulmasının objek- tif kriterlere bağlanma- sı, üniversitelerin bölü- nerek yeni üniversitelerin kunılması ile üniversite- lerin idari ve akademik özerkliğe kavuşturulma- sını içeren hedefler de as- kıda bulunuyor. Bolu f da belediyeyiprotesto nöbeti Bolu Belediyesi'nde işten atüan 117 işçi ve aileleri, gruplar halinde 24 saat sendikada nöbet tutuyorlar. Belediye-İş Sendikası Bolu Şube Başkanı Erdoğan Kefeli, sendika şubesinde düzenlediği basın toplanûsında, "tşçilerin sancısı, okullar açıldığuıda daha çok hissedüecek" dedi. Kefeli, Bolu Belediye Başkam'nın "Çıkanlan işçilerin listesini sendika yaptT sözünü eleştirerek "O Usteyi yapan da o listenin altma imza atan da Belediye Başkanımız Sayuı Alaaddin Yümaz'dır. Son giren ilk çıkar prensibine uyulduysa o zaman soruyoruz: 1001 ve yukansındaki sicil numaraya sahip işçiler işten aülırken, 1003 sicil numaraİı kişi neden adandı? Bunun cevabı kamuoyuna verilmeti" dedL Kefeli, belediye otobüslerinin özeUeştirilmesini de eleştirdi. (Fotograf. AA) VEKHLERFATURALARIÖDEYECEK 'Aileboyu denetime Meclis el koydu' ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - TBMM He- saplannı İnceleme Ko- misyonu üyelerinin. Flor- ya ve Yalova tesıslerinde aileleriyle konaklayıp har- cırah aİmalanyla ilgiîi ola- ya TBMM Başkanlığı el koydu. Halkla Uişkıler Daıre- si'nce yapılan açıklama- da, TBMM Hesaplanm İnceleme Komisyonu'nun 19-31 Temmuz tarihlen arasmda Florya ve Yalo- va'da bulunan ve Milli Sa- raylar Daıre Başkanlığı'na bağlı mekânlarda gerçek- leştirdikleri ıncelemeler- de ayniyat sayunı ve he- sap denetimi yaptıkları kaydedildi. Açıklamada, "Denetleme ve inceleme- ler sırasında ilgili komis- yon üyeleriile ban miHet- vçkiDerinin ailelerinin yap- tıklan masrafların TBMM Vakfı ya da TBMM'nin herhangi bir birimi tarafından öden- mesi söz konusu değildir. Komisyon üyelerinin çahş- malan sırasında masraf- lanrahşmalartam^mlan- dıktan sonra bir arayage- tirilip faturalandırüarak miDetvekülerine gönderi- tir. Bu çahşmalarda da fa- turalar nıilletvekillerine gönderilecektir" denildi. Meclis yönetimi, mil- letvekillerinin yaptıklan "denetim" için harcırah alacaklannı da doğruladı. Çay üreticilerine ödemelerin sürgün sonunda yapılacağnıı söyledi Erdoğan Rize'de vaatyağdırdı RtZE(Cumhuriyet)- Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tatilini ge- çirdiği memleketi Rize'nin Gü- neysu ilçesinde dün 5. Handüzü Yaylası Şenlikleri'ne katıldı. Erdo- ğan, burada yaptığı konuşmada, bölgenin sorunlanna değinerek Karadeniz Sahil Yolu'nun 2005 yıh sonunda tamamlana- cağını ve çay üreticileri- ne ödemelerin sürgün so- nunda yapılacağını söy- ledi. Vatandaşlardan, ev- lerini yaparken doğal gü- zelliğe uygun davranmalarım is- teyen Erdoğan, "E^erinizi Rize kültüründeki dede-baba evleri gi- bi niye yapnuyorsunuz, beğenmi- yor musunuz? Ben öyle yaptun. Böyleçirkin,ucube evieriyaparak inanuı bu güzel Rize'yi mahvedi- yorsunuz" diye konuştu. Vatan- daşlann eski tip evlerin yanabile- ceğini söylemesi üzerine de Er- doğan, "Yanmaz" dedi. Ilköğretim ve fen liselerine kalite getirecek- lerini, 3-5 yıl içinde öğretmen so- rununu çözeceklerini savunan Er- doğan, şöyle konuştu: "Üniversi- telerin eksikliklerinin tamamlan- • Kizelilerden evlerini 'dede-baba evleri' gibi yapmalannı isteyen Erdoğan, yurttaşlann eski tip evlerin yanabüeceğini söylemesi üzerine 'yanmaz' dedi. ması için de uğraşıyoruz. Karsta 1995'te fakühe kuruldu ama hâlâ okul açüamadL Ne öğretim üyesi ne öğrencivar. Ben sizl aldatan bir başbakan olmak istemem. Ben memieketin her yerine, 81 iline de isterim ki üniversite kuraum. An- cakdiyeamkiüniversiteyikunluk, yasasuuMedisten geçirdikama öğ- retim üyesi yok, bina yok, ne işe yarar? Sadece ünKersite olsun di- yeüniversite olmaz™" tlköğretim- de öğrencilere buyıl da ücretsiz ki- tap dağıtılacağını anımsatan Baş- bakan Recep Tayyip Erdoğan, yak- laşık 1.5 müyon dar gelirli vatan- daşa 1 müyon 200 bin ton kömür dagıtmayı da he- deflediklerini anlattı. 17 Aralık'ta AB mü- zakere sürecinin onayı- nın alınması halinde Tür- kiye'nin yeni bir dönem yaşaya- cağını belirten Erdoğan, "Şu an- dakoşuyoruz,gece-gündüz çahşı- yoruz. Amacınuz halkımızm ya- şam standarduuyüksettmek. Hor- tumlarkesflmeye başladL Hortum- cuya giden kesildi, şimdi sahibine, balka gidryor'' diye konuştu. CHPIİ SelVİ: Hükümet Vanhn altında ezildi ANKARA (ANKA) - CHP Genel Başkan Yar- duncısı CevdetSehd, eski milletv ekili Mustafa Bay- ram'ın Van'da emnıyeti basıp uyuşturucu sanığı oğlu Hamh Ba>Tam ı ka- çrrması olayı ile ilgili ola- rak, hükümetın ağzını aça- cak "mecaB'' olmadığmı sa\aındu. CHP'nin Van Rapo- ru'nu hazırlayan komis- yonun başkanlığını da ya- pan Selvi, olaym ardından geçen süreci değerlendir- di. Selvi, eski milletveki- li Mustafa Bayram'ın, Van Bölge Trafiği basıp uyuş- turucu sanığı oğlu Hamıt Bayram'ı kaçırmasımn çok ciddi ve büyük bir olay olduğunu vurguladı. Van'da yaşanan olayda kimlerin nasıl kullamldı- ğını devlette iyi bilen ki- şilerin bulunduğunu be- İirten Selvi, siyasi iradenin bunu ortaya çıkarması ge- rektiğini söyledi. Selvi, hükümetin olaym ardın- dan sessiz kalmasını ise eleştirdi. Selvi, olayın yargı sü- recine gırmesinı gerekçe göstererek konuşmamayı tercih eden hükümeun, bu- nun gibi her önemli olay- da açıklama yapmaktan kaçındığına işaret etti. Sel- vi, "ÖnemK olaylarda hü- kümet ağzını açacak me- calbulamıyor. Ama işişçi- ye, çiftçiye geldiğinde en sert üslupla cevap verme- yi bilhor. Çeşitü gerekçe- lerk bu türden olaylann altında ezüip kahyortar" diye konuştu. Selvi, Milli Eğitim Ba- kanı Hüseyin Çelik'in, Bayram olayında kendisi- ni eleştiren Deniz Baykal aleyhüıe dava açmasını da değerlendirdi. Selvi. Çe- lik'ın olaylan saptırmaya çalıştığını ve açıklamala- rrnın gerçekçi olmadığını belirtti. IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr Çakıcı'nın kaçması (kaçınlması) ola- yının ortaya çıkardığı iüşkiler konusun- daen beğendiğim uyan şu okJu: "Aman devletkurumlannıyıpratmayalım. "Tam yerinde bir uyarı. Gerçekten MİTİ, Yar- gıtay'ı yıpratacak davranışlardan dik- katle kaçınmamız gerekiyor. özellikle MİT kurumumuz çok önemli. Bu kuru- mun ülkemize ne kadar büyük hizmet- lerde bulunduğunu en iyi biz solcular biliriz. Hakkımızda tam olarak neler yaz- dıklarını hiçbir zaman öğrenemedik. Ancak 12 Mart 1971 askeri darbesi sı- rasında yargılanırken, içimize soktuk- ları ajanlar bizim ülkeyi bötüp parçala- mak üzere olduğumuzu saptamışlar- dı. Türkiye, 12 Mart öncesi bir uçuru- mun kenanndan uçmak üzereyken MtTelemanlannın raporlan sayesinde kurtarılmıştı. Bu arada operasyonlar sırasında bilgi alabilmekiçin büyük fe- dakârlıklara katlanmışlar, uyku, durak bilmeden bizleri konuşturabilmek ıçin günlerce gözümüz bağlı iken başımız- da beklemişlerdi. Arada bir gerçeği söyletebilmek için bizleri "dövmek", "Filistin ashsına asmak", "falakayaya- 'Devletin Kurumlannı Yıpratmayalım' f;OTiaA-"zorunda kalmışlardı. Hatta, ba- zen o kadar zor duruma düşmüşlerdi ki, bazılanmızı konuşturmak için "jop sokmak" gibi eylemlere de başvurma- yı gerekli görmüşlerdi. Bu memlekette, solcular yüzünden binlerce sayfa dolusu rapor yazmak zorunda kalmışlardı. Devlet içine sız- mış binlerce solcuyu kurumlanna ra- por edebilmek için ne büyük zorlukla- ra katlanmışlardı. Kurumun, 12 Eylül 1980 askeri darbesi öncesindeki hiz- metleri de anlatılmakla bitmez. Tabii bu arada MlT'in bu fedakâr çalışma- larını en iyi mahkemeler anlamışiardı. Bir mahkeme, "işkence altında" büyük fedakârlıklarlaalınan ifadeleri reddeden solculara şu dersi vermişti: "Işkence- nin gerçeği söyletmek için mi, yoksa eziyet etmek için mi yapıldığı konusu net değildir. İşkence altında alınan ifa- deler gerçeği yans/t/yorsa, mahkeme bunlan kullanacaktır." Işte size yıpra- tılmaması gereken kurumumuzun ör- nek tutumu! MİT, bu fedakâriığını her dönemde sürdürdü. Yıllarca, solculann yurtdışı- na çıkıp Türkiye aleyhinde propagan- da yapmalannı engellemek amacıyla Içişleri Bakanlığı'na raporlaryazdı. Bu raporlar sayesinde Ruhi Su, Aziz Ne- sin gibi "devlet düşmanlan" yurtdışı- naçıkamadılar. Düşünüyorum da, MİT elemanları daha ne büyük hizmetler- de bulunmuşlardı. Birçoğunu hâlâ biz cahil solcular bilmiyoruz bile... Alaattin Çakıcı sorununa da bu açı- dan bakamaz mıyız? Alaattin Çakıcı'yı yaban ellerde eyleme göndermek için ona pasaport temin etmek az feda- kârlık mıdır? Yavuz Ataç, "Biz onlan ellehnden tutup sınırdan geçiyorduk" derken bir büyük hizmeti ifade etmiş olmuyor mu? Çeşitli cinayetlerden ara- nan ülkücülerin yeniden 'Vafan hiz- meti"ne kazandırılması için MİT'in çok emek verdiğini ancak Susurluk'tan sonra öğrenebildik. • • • Yargıtay'ın ve yargı kurumlannın yıp- ratılmaması da, üzerinde durulması gereken önemii bir konu. iyi ki bu son skandal patlak verdi de, bu gerçeğin ifade edilmesi olanağı doğdu. Yargıtay Başkanı Eraslan Özkaya çok ciddi bir konuya temas etti: "Ben görüşecek olsam MİT Başkanı Şenkal Atasa- gun'/a görüşürüm" dedi. Gerçekten de şimdi Yargıtay Başkanı gidip MlTten bir daire başkanıyla neden görüşsün ki? MİT Başkanı'yla Yargıtay Başkanı görüşür. Zaten Özkaya'nın söylediği- ne göre, bu iki kurumun çeşitli yetkili- leri sık sık da görüşüyoriarmış. Görüşmesinlermi, tabii ki görüşsün- ler. Yargı kurumlarımız istihbaratfaali- yetlerinden yarariansın. ömeğin Do- ğan Öz cinayeti davasında bu alışve- riş gerçekleşmiş miydi? Mahkemenin Ibrahim Çiftçi hakkındaki ısrarlı kara- nna rağmen Askeri Yargıtay Genel Ku- rulu'nun Çiftçi'yi idam yerine beraat ettirmesi nasıl açıklanabilir? Belki de MİT'in ya da devletin başka istihbarat kurumlannın bizim bilmediğimiz bilgi- leri sayesinde Doğan öz cinayeti da- vası kapatılmış oldu. istihbaratın yar- gıya hizmetleri olmasa belki de biryar- gı faciası ortayaçıkacaktı. Ibrahim Çift- çi idam hükümlüsüyken kendisinin tah- liye edilip yurtdışında eylemde kulla- nılmak istendiğini söylemişti. Bu tek- lifi acaba hangi devlet kurumu yap- mıştı? Ancak yargıyla istihbarat işbir- liği böyle bir hizmetin yapılmasını sağ- layabilirdi. ••• Deniyor ki, emniyetle MİT birbirine girdi, bütün bu olaylar açığa çıktı. Biz yurttaşlar hiç üstümüze vazife değilken, Çakıcfnın bazı MlTyetkililerinden des- tek aldığını, mahkemeterin, yargı kurum- lannın bu iş için harekete geçirildiğini öğrenivermiş olduk. Ne gereği vardı? Şimdi bu kurumlar yıpranacak ve bir daha böyle önemli "vatan hizmeti"ri\ yapamayacak hale gelecekler. Ger- çekten acı. "Devlet kurumlannı yıpratmak" iste- yenlerin, bu son skandali kullanması çok acı verici. Keşke bu günleri görmesek, bu olanları öğrenemeseydik. Su uyur düşman uyumaz. ERDAL ATABEK 24 Saatlik Yaşam... Günü gününeyaşamak, kolay bir yaşam biçimi- dir. Dünsüz ve yannsız bir yaşam. Gamsız, tasasız, sorumsuz. Ya günlük yaşam sıradanlığında 24 saat geçir- mek, ya da 'Bugün değişik ne yapalım?' arayışın- da oyalanmak. Başkalannın yaşamında kendi yaşamını unutmak. Düşünmemek, aldırmamak, zaman geçirmek. Günümüz insanının yaşam biçimi böyle kurgu- lanıyor. Ama bu sıradan görüntünün arkasında çok baş- ka hesaplar var. 'Günü yaşamak' ideolojisi boşunayaratılmıyor. Boşaltılan geçmişin yerine 'Satın al, değer ka- zan' sloganı yerleştiriliyor. Silinen geleceğin yerine de yeni bir yazı konu- yor: 'Bekleme, şimdi yaşa.' Geçmişle geleceği bugünde birieştiren bir ide- olojidir bu. 'Bekleme, satın al, değer kazan, şimdi yaşa. Görkemli alışveriş merkezleri boşuna yapılmıyor Insanlar buralara boşuna koşmuyor. Artık sabırlı olup beklemek ahmaklık sayılıyor. Artık kazan mak için çaba harcamak enayilik olu- yor. 'Bekleme, satın al, değer kazan, şimdi yaşa'. Geçmişin yok, geleceğin de yok. Şimdi var, bugünün var, 24 saatin var. Kredi kartlan borçlan katrilyonlara ulaşıyor. Insanlar adres değiştiriyor, kimlik değiştiriyor, kaçıyor. insanlar yalnız ahşverişle mutlu oluyor. 'Onun var, benim de olacak.' 'Neyi bekleyecekmişim, bugünü yaşamam ge- rekiyor'. 'Âlırım, nasıl alırsam alınm, onlar nasıl alıyor.' 'Kartla alınm. Ideoloji sesl'eniyor: 'Kartla a/', 'taksitle al', 'ya- nında bunu da götür'. Insanlar kartla alıyor, taksitle alıyor, yanında bu- nu da götürüyor. Kredi kartı, çağın ekonomisinin mucize buluşu. Tüketim, insanlann yeni tanrısı, büyük merkez- ler yeni tapınaklar. Nedenini düşünmeyeceksin, bu yasaklanmıştır. Nasılını düşünmeyeceksin, bu yasaklanmıştır. 'Sonra ne olur?' demeyeceksin, yasaklanmış- tır. Toplumlan, dünyanın geleceğini, insanları dü- şünmeyeceksin, yasak. Başkası seni ilgilendirmeyecek, yasak. İnsanlann dahaözgüroldukları, büyük biryalan. Insan, hiçbir çağda bu denli yasaklı olmamıştı. Bir 'bilinç bulandırması' yaşanıyor. Sormayan, düşünmeyen, tartışmayan insan yı- ğınları. Sürüleştirilen insanlık. 'Şimdi ne yapalım?' bunalımında kemirilen bir yaşam. Insan tüketiliyor, insanlık tüketiliyor. Insanı yeniden üretmek gerekiyor. Insan düşüncesini, insanca duygulan yeniden üret- mek gerekiyor. Insanın insanca iletişimini yeniden üretmek ge- rekiyor. Yaşamı yeniden tanımlamak gerekiyor. Yeni bir dünyayı yaratmak gerekiyor. Anlamları yeniden bulmak gerekiyor. Yasakları kaldırmak gerekiyor. özgür insanı yeniden kurtarmak gerekiyor. Insanlığın önündeki görev bu. e-mail:erdalatak@superonline.com faks:0212 5139O98 Dicle Üniversitesi Eski öğrenciye disiplin cezası MAHMUTORAL DhARBAKIR - Di- yarbakır'daki Dicle Üni- versitesi'nden 2 yıl önce mezun olan Burhan Ekinciye "öğrencinin hal ve harekeüerine uy- nıa> an davranışlar için- de olduğu" gerekçesiyle uyan cezası verildi. DÜ Fen Edebiyat Fa- kültesi sosyoloji bölü- münden 2 yıl önce me- zun olan Ekinci, öğren- ciyken 6 Kasım 2002 ta- rihinde YÖK'ü protesto eyleminde gözaltına alın- dı. Dıyarbakır DGM'ce serbest bırakılan Ekinci hakkmda YÖK Öğrenci Disiplin Y'önetmeliği'nin 13. maddesi uyannca so- ruşturmabaşlaûldı. Ekin- ci, aynca katıldığı eylem nedeniyle "izinsizgöste- riye kaülmak" ve "dev- letmabnazararvennek" suçlamalanyla iki ayn davadan yargılandı. Ekın- cı, "devlet maona zarar vermek" suçlamasıyla açılan davadan beraat ederken "izinsiz gösteri- ye kaûlnıak" suçundan 1 yıl 6 ay hapis ve 142 miryon lira da para ceza- sına çarptınldı. Mahkeme, Ekinci "nin cezasım 5 yıl süreyle er- teledi. Davanın sonuç- lanması üzerine üniver- sitedeki disiplin soruş- turması gündeme alındı ve Ekinci'ye disiplin ce- zası verilmesı kararlaştı- rıldı. Ekinci, üniversitey- le hiçbir ilgisi kalmama- sına karşın yargıya gide- ceğini söyledi. Diyanet'ten 'eğitim' hutbesi: 'Engeller kaldınlmalı' ANKARA (ANKA) - Diyanet Işleri Başkanlı- ğı, yeni eğitim ve öğre- tim yılına girerken cami- lerden okutacağı hutbe- de, erdemli nesillerin ye- tişebılmesi için, kız ya da erkeklerin önündeki eğitim engellerinin kal- dınlması gerektiğini be- lirtti. Him öğrenmek için za- man. mekân, yaş sınırı olmadığı ifade edilen hut- bede, İslam dininin er- kek ve kadın herkesin beşikten mezara kadar ilirnle iç içe olmasuıı is- tediği dile getiriliyor. Hut- bede, "Dinirnizceilimöğ- renmekibadetoiarakka- bul edUmiştir" denilir- ken nesillerin iyi eğitim almalannınve ahlakhye- tişmelerinin haklan ol- duğu \iirgulamyor. Yeni eğitim ve öğretim yıhna girerken çocukların ve gençlerin, eğitim ve öğ- retim haklannın bir kez daha hatırlanması gerek- tiğine değjniliyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear