14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
1 « AĞUSTOS 2004 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA KULTUR kultur(« cumhuriyet.com.tr 15 HAYATIN ÖTE YAKASI tarantino Oscar bektaniyor • Kûltür Servisi - Quentin Tarantino, 'Kill Bill'ı ıkiye böldüğü içın yapımın Oscar ödülüne aday gösterilmeyeceğine inandığını söyledi. 'Kill Bıll' serisinin ilk filminin geçen yılki Oscar adaylan arasında yer almadıgını hatırlatan Tarantino, "Işimin zor olduğunu bihyorum. Ama hâlâ, 'Kill Bill: Volume 2'nin bu yılki Oscar adaylan arasında olması için umudum var" dedi. Yapımı tek film olarak seyirciyle buluşturması halinde baş karakter Uma Thurman'ın da 'en iyı kadın oyuncu' dalında Oscar ödülüne aday gösterileceğine inandığını dıle gehren yönetmen Tarantino, fılmi 3 ya da 2.5 saate indirmek istemesine karşın bunu başaramadığını kaydetti. 'Kill Bill' serisini sürdürmeyi düşündüğünü de ifade eden Tarantino, Thurman'ın canlandırdığı 'Gelin' (The Bnde) karakterinin 20 yaşındaki kızının başından geçen olaylan anlatan filmı de iki bölüm halinde çekeceğini kaydetti. Tarantino'nun yeni projesi 'Inglorious Bastards", tkınci Dünya Savaşı'ndaki bir öyküyü konu alacak ve 20O6'da gösterime girecek. Jethro Tull Çeşme'de • Kültür Senisi - Progressive rock'ın efsanevi ismi Jethro Tull, 28 Ağustos'ta Çeşme Kum Beach'te konser verecek. Vokal, flüt ve gitarda Ian Anderson, gitarda Martin Barre, basta Jonathan Noyce, klavyeli çalgılarda Andrevv Giddıngs, davulda Doane Perry'den oluşan Jethro Tull, ilk olarak Sunbury Jazz and Blues Festivali'nde sahne hâkimiyeri ve nefes kesici yorumlanyla dikkat çekmış ve ilk albümleri 'This Was' ile progressive blues dalında sağlam bir yer edınmişti. Özellikle 68 kuşagı müzikseverler için özel bir anlam taşıyan grup, zaman içinde mainstream rock tan başka birçok türü de içeren çalışmalar yapmış, her yaştan insana özgün sound'ını sevdirmeyi başardı. Konserin bilet fiyatlan tam 40 milyon, öğrenci 30 milyon olarak belirlendi. Diyar'dan sokak çocuklarına lstanbul Haber Servisi - Son yıllarda halk müziğinin popüler ısimleri arasında yer alan Diyar, yann Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu'nda sokak çocukları yaranna konser verecek. Diyar konserden elde edeceği geliri îstanbul'daki ve Diyarbakır'daki sokak çocuklan dernekleri arasında paylaştıracak. Tunceli'nin Mazgirt ilçesinin bir köyünde doğan Diyar, Almanya'da çeşitli Kürtçe müzik yapan gruplarla çahştı. 1992'de ilk albümünü çıkaran ve bugüne kadar 5 albümü yayımlanan, kendi bestelerinin yanı sıra anonim Kürtçe türküleri de seslendiren Diyar, müzik ve sanat anlayışmı şöyle anlatıyor: "Sesin güzel olması, onlarca albüm yapmak ve popüler olmak fazla zor ve imkânsız değildir. Bunlara karşın sanatçı olunamayacağının farkına vardık. Sanatçı çok popüler, çok albüm yapan ve çok satan değil. Oz yapan, kesinlikle üretebilen, evrensel değerleri esas alan ve kendi çapında insanhğı, toplumu güzelliklere doğru sürükleyendir, yol gösterendir." Bangladeşli yazar ölii bulundu DAKKA (AFP) - Bangladeşli yazar Humayun Azar, Almanya'daki evinde ölü bulundu. Şubat ayında uğradığı saldında ciddi şekılde yaralanan Azar'ın, uzun süredir aşın Islamcı terör örgütlerinden ölüm tehditleri aldığı ve koruma talebinde bulunduğu belirtildi. Yetkililer, Azar'ın ölüm sebebinin yapılacak otopsi sonucunda belli olacağını ifade ettiler. Ailesi ise Azar'ın ölümünden yazann, 1971 'deki Bangladeş'in Pakistan karşısındaki bağımsızlık savaşını konu alan son kitabından rahatsızlık duyan aşın tslamcı gruplan sorumlu tutuyor. Ellinin üstünde kitabı bulunan 57 yaşındaki yazar, Dakka Üniversitesi'nde Bangladi dilı profesörü olarak görev yapıyordu. FERİDUN ANDAÇ Yazının belleğine yansıyanOldum bittim sevmişimdir Jor- ge Semprun'un anlatılannı. Onda beni kendine çeken en önemli yan; yaşanmışhk / tanık- lılda edebıyat düşüncesıni buluş- turmadaki aydınlık bakışı, entelek- tüel birikimidir. Semprun'un her bir romanı- nı/anlatısını okurken, iç içe birkaç kitabın izini sürdüğümü hissede- rim. Düşüncelerindeki derinlik, yaşanmışlıklardan devşirdikleriyle yeni anlatı özsuyunu oluşturur. Bir yüzyıla bakarsınız onunla. 1930'lann Ispanyası'ndan 1940'lann Orta Avrupası'na, 1950'lerden 1990'lara uzanan ye- ni Avrupa düşüncesinin kaynakla- nna dönersiniz yüzünüzü. İnsanlık durumları... Kuşkusuz onun anlatılannda di- le getınlen temel gerçeklik. insan- lık durumlarının yansıtılmasıdır. Yaşanılan ortam; daha iyi, daha gü- zel bir dünya kurmak umuduyla çı- kılan yolculuklann getirdiği acılar, savrulmalar; değişimın'dönüşü- mün o sürükleniştekı izleri, bellek- te derin yaralar açan çözülmeler... Semprun anlatısının labirentle- rine gırdiğinizde öylesıne sapak- lara vanrsınız ki; onun önünüzü aydınlatan bakışı bir tür yaşama' düşünme/hayatı kavrama kılavu- zunuz olur. Son romanı 'Beyaz Dağ'ı okur- ken sık sık bu duyguya kapıldım. Okuma defterime düştüğüm not- lar, Semprun'un ateşlediği duygu/ düşüncelerimle kaleme aldığım bir-iki anlatı, ondan bana yansıyan en verimlı okuma yordamıydı. 'Hiçliğin Varlığı', 'Ân'ın Ger- çekliği', 'Metnin Sessizliği' de- nemelerinı yazmaya koyulmam, yazanmızm Büyük Dağ'da sözü- nü ettiği ana sorunsallar, düşünce ipiltilennın getırdıgı açılımın so- nucuydu. 'Görülmez Hiçlik' öyküsünü kaleme almamda gene onun getir- diği bakış, bir insanlık durumuna bakmama ışık düşürmüştü. Romanın bir yerinde kahraman- lanndan Juan'ın dile getirdiği şu düşünceler, yazılan öykünün anla- mıyla bire bir örtüşüyordu: "Hikâye, kalan izlerdir; ka- panmış yara izleri, anılar, dav- OKUMA ÖNERILERI *Jorge Semprun: Büyük Yolculuk, Çev.: Nedim Gürsel, 1985, 237 s.; Yazmakyada Yaşamak, Çev.: îsmet Birkan, 1998, 316s.; Hoşça Kal GüzelAydınlık, Çev.: Nedret Tanyolaç Öz- tokat-Erdim Öztokat, 2000, 195 s; Beyaz Dağ, Çev.: Elâ Güntekin, 2004, 256s., Can Yay.; FedericoSânchez'in Özyaşamöyküsü, Çev.: IşıkErgüden, tletişim Yay, 2003, 356s.; NeçayevDönüyor, Çev.: Mustafa Balel, 1988, Aynntı Yay, 320 s.; Ne GüzelBir Pazar, Çev.: Can Utku, Everest Yay, 2004, 420 s.; Yves Montand: VeHayatDevam Ediyor, Çev.: llkav Kurdak, Afa Yay., 1989. 288 s. BELLEK KUTUSU "Kabul etmeliyiz ki bu işte başanya ulaşma için insanın bir eseri, bir de özyaşamöyküsü olması gerekir. Yazma uğraşının profesyonelleri; yasamları yazmakta özetlenen ve tükenen, ürettikleri metinlerindekinden başka özyaşamöyküleri bulunmayan kişiler bunu yapamazlar. Böyle bir girişim bile onlara garip, hatta belki ayıp gelir." Jorge Semprun Jo ranışlar, çılgın gülüşler, sevecen- lik, şiddet, bir tören, belki de ay- nı zamanda sıradanlık! Hikâye, sürmekte olan şimdi- ki zaman, bıkıp usanmadan ken- dine anılar oluşturan, tasarılar kuran bir şey.'' Semprun, roman kurma düşün- cesıni, yazının belleğine yansıyan hayattann birer yansıması olarak görür. Ayıklayarak yazan/anlatan biridir o. Bir yanda anılar/ yaşan- mışhk, öte yanda bağlanma, beri- de yazınsal/ düşünsel birikim. Kendini, kurduğu metnin işleni- şine kattığı gibi; başka yazarlara, yazınsal disiplinlere, düşünce bi- çimlerine yönelik yeni bakış/yo- rum getirir. Bu anlamda Semprun, öğretici- dır. Anlatısı sızı alıp götürür. Bir yerde duraklar, geriye dönerek adım adım açılan anlatı, düşünce katmanlannı bürünleyıcı bir gözle görebılmenin farklı bir okunması- na koyulursunuz. Beyaz Dağ ve sorgulamalar Romanın akışında, roman kah- ramanlannın sesine dönüşen şu düşüncelere göz atarsak. Semp- run'un bu yanını daha ıyı görebi- liriz bence: "Sessizliğin musikisi, anlatı- nın kendisinden kaynaklanmaz. Yalnızca duyarlı bir okur onu ya- pıta katabilir, yine de yazann bu olasılığa gönderme yapması ge- rekir. Tiyatroda durum hiç de böyle değil, gözleminde bulun- muştu Larrea. Oyun yazarı bazı sahne hareketlerini betimlerken sessizlikleri metne geçirebilir. Sessizliğin soluğu, bir bakıma metnin parçasıdır." Beyaz Dağ, Semprun'un roman düşüncesı kadar, Avrupa'dakı deği- şımin sorgulamasını da getirir... Romanda yer yer öne çıkan dü- şünsel boyut, roman karakterlen- nin yaşadıklan geçmişleriyle he- saplaşmasını içenr. Bu anlamda ıl- gi çekıci birçok diyalog, söylem, yorum, bakışın, anlatının bütünlü- ğünde anlam kazandığını da söy- lemelıyim. Bunlardan, benım için, en ılgin- ci Kafka/Musil/Broch için Prag- Viyana çemberi nitelemesıne ge- orge Semprun 'un her bir romanını/anlatısım okurken iç içe birkaç kitabın izini sürdüğümü hissederim. Düşüncelerindeki derinlik, yaşanmışlıklardan devşirdikleriyle yeni anlatı özsuyunu oluşturur. Bir yüzyıla bakarsınız onunla. 1930'lann tspanvası 'ndan 1940'lann Orta Avrupası 'na, 1950'lerden 1990'lara uzanan yeni Avrupa düşüncesinin kaynaklarına dönersiniz vüzünüzü. tırdiği yorumdur. Semprun, yaralayıcı bir bakışla yazar. Belleğın izlerindeki sarsın- tılardır onun anlatısında iz bırakan- lar. Savaşın çığlığını duymak değil, sıcağı sıcağına yaşamaktır ondaki anlatı aurasını biçimleyen... Sınır- lann, coğrafyanın ötesinde bakar ınsaa'toplum gerçeklığine. Bu anlamda Semprun'u Kaf- ka/MusiL'Broch hattının ötesinde- ki bir hattının (Ispanya'Pransa hat- tı) öncül yazarlanndan biri olarak nitelendırebilinz. Juan Goytisolo/Michel del Castillo ıle bu hattın bir ucunda dururlar. Ötede Sartre/Paul Ni- zan/ Andre Malraux durmakta- dır elbette... Altın çağın efsanevi oyuncusu Beyazperdenin güzel yüzü, Kanada kökenli Amerikalı oyuncu Fay Wray 96 yaşmda sinemaya veda etti • Özellikle Eraest B. Schoedsack'la Merian C. Cooper'ın "King Kong"undaki (1933) dev gorilin âşık olduğu güzeller güzeli Ann Darrow rolüyle sinema tarihindeki yerini alan Fay Wray, 2003'te Palm Beach Uluslararası Film Festivali'nde "Film Efsanesi" ödülüyle onurlandınlmıştı. ASLI SELÇUK Kanada kökenli Amerikalı oyuncu, yazar Fay Wray, 96 yaşında sinemaya veda etti. İ5 Eylül 1907'de Kanada, Alberta'da doğan Vina Fay'in annesi ve babası 5 çocuklanyla birhkte, Fay 3 yaşındayken daha ıyi bir yaşam kurmak amacıyla Arizona'ya göç ettiler. Zor bir çocukluk dönemi geçiren Fay, 1918 'deki gnp salgınında kızkardeşını yıtirdı. Los Angeles'a taşındıklannda ise annesi ve ba- bası aynlmıştı. Kardeşleriyle birlikte güç gün- ler yaşayan Fay, okulundaki tıyatro oyunlannda yer aldı, yaz tatillennde filmlerde fı- güranlık yaptı. 16 yaşınday- ken "Gasoline Love" (1923) fılminde ufak bir rol üstlendi. 1926'da Joan Crawford, Ja- net Gaynor, Mary Astor, Dolores Del Rio gibi ünlene- cek ısımlerle Bebek Yıldızlar Yanşması'na katıldı. 19'una basmadan önce Unıversal şir- ketinin kontratlı oyuncusu olarak haftalığı 75 dolardan çeşitli filmlerde, genellikle Western'lerde rol aldı. 19 yaşında gelen başrol I927'de tanınmış yönet- men-oyuncu Erich Vön Stro- heim "The VVedding March"ta ona başrolü verdı- ğınde henüz 19 yaşındaydı. Sessız sinemadan sesli döneme de başanlı bir geçış yapan genç oyuncu 30'lu yıllarda 11 fılm- de çalıştı. Bu filmlerden biri kariyerinde dö- nüm noktası oldu: Ernest B. Schoedsack'la Merian C. Co- oper'ın "King Kong"undakı (1933) dev go- rilin âşık olduğu güzeller güzeli Ann Darrovv rolüyle sinema tarihindeki yerini aldı. Film I998'de Amerikan Film Enstitüsü'nün en ıyı 100 filmi arasındaydı. 1963'tekı bir söyleşıde Wray, King Kong'dan şöyle söz etmıştı: "Ön- celeri bu frtmime çok karşı çıktım. Bugün ise kendimi hatalı buluyorum. King Kong artık bir sinema klasiği, böyle bir klasikte oy- nadığım için çok mutlu- yum." Önemli yönetmenler, yetkln Jönlerle çalıştı I988'de kaleme aldığı "On The Other Hand" (Öte Yan- dan) adlı bıyografısınde King Kong'la ilgıli düşüncelerine su satırlan da eklemiştı: "Ne zaman New York'a gelsem Empire State binası- nın görkemli güzelliğine hayran kalıyorum, kalbim daha hızlı çarpmaya başlı- yor." Bütçesı 680 bın dolar olan filmden 10 bin dolar al- dığını da ekliyor. King Kong'dan sonra aktris "Master Of Men" (33), "VampireBat" (33)gibi dü- şük bütçelı aksıyon-korku filmlennde oynadı. I942'den 53'e dek beyazperdeden uzaklaştı. 53'te yeniden karakter rollennde oyunculuğa başladı. Fay Wray, Erich Von Stroheim (Thunder- bolt'İ929),"Frank Capra (Dıngıble'3l). Ra- oul VValsh (The Bowery 32), Michael Curtiz (The Mystery Of The Wax Museum 33), Del- mer Daves (Treasure Of The Golden Con- dor 33). Jack Convvay (Viva Vılla34), Vin- cente Minnelli (The Cobweb 55), Alfred Hitchcock (The Mom>ng After, A Dip In>The PooL55) gibi önemli yönetmenlerle çalıştı. Gary Cooper, Ronald Colman, Spencer Tra- cy, Fredric March, VVUliam PoweU gibi yet- kın aktörlerle karşılıklı oynadı. Palm Beach Uluslararası Film Festivali Ocak 2003'te 95 yaşındaki Wray'i "Film Efsanesi" ödülüyle onurlandırdı. Çok sayıda oyun ve öy- kü yazan Fay Wray, sinemanın Altın Çağı'nın ölümsüz oyunculanndandı. I998'de katıldığı 70. Akademı Ödülleri tö- reninde sunucu Billy Crystal onu "Efsanevi Fay VVray" olarak tanımlamı-^tı. -«-
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear