22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 16 AĞUSTOS 2004 PAZARTESİ 10 DIŞBASIN 11 Eylül saldınlanndan sonra dünya terorizmle mücadeleye odaklandı ve insanlığı tehdit eden en önemli sorunu unuttu En büyük düşmanyoksulluk• 11 Eylül saldınlan dünyanın üzerine gidilmesi gereken sorunlar arasmda öncelikli konularından biri olması gereken yoksulluğun unutulmasına neden oldu. Gittikçe artan yoksulluk ve aşın dinciliğin yükselişi zaten zor ve kanşık durumda olan dünyanın durumunu kötüleştirecektir. BENAZtRBUTTO* D ünya terorizmle mücadeleye odak- landığı için yoksullukla mücade- leyi geri plana attı. 2001 'de Dün- ya Ticaret Merkezi'ne düzenlenen saldı- nlardan beri üç gelişme, küresel anlam- da belirleyici oldu. tlki, militanlann kö- künü araştınp bulmak ve köklerini kurut- mak; ikincisi, dini anlamda aşın uçlarda olanlann siyasi yükselişi ve sonuncu ge- lişme ise yoksulla varsıl arasındaki uçu- rumun daha da derinleşmiş olması. Pakistan terörle savaşta ön saflarda yer alan ülkelerden biri. Pakistan'da, lider ko- numundaki teröristlerin çoğu tutuklandı. El Kaide'nin önde gelen isimlerinden Ha- titŞeyh Muhammed Ravalpindi de tutuk- landı. Altı a>da bir de diğer kilit adam- lardan biri, ilcisi yakalaıuyor. Bu, tslamabad'ın askeri yönetımi için hem iyi hem de kötü haber. fşin olumiu yanı Devlet Başkaıu General PervezMü- şerref in teröristleri sıkıya alarak Was- hington'un takdirini kazanması. Bu tak- dir Müşerref'in diktatörlüğünü sürdür- mesi açısından çok önemli. Kötü haber ise insanın akhna "Neden önde gelen El Ka- ide üyeleri VVashington'ın en yakm miit- tefikkrinden biri olan Pakistan'da sak- lanma ihtiyacını dıryuyoriar" sorusunu getiriyor olması. Maalesef Pakistan'da düzenlenen su- ikastlar ve intihar saldınlannın sayısı da arttı. Çok sayıda Pakistanlı ve yabancı, bu saldınlarda öldü. Ancak, saldınlan düzen- leyenlerin hiçbiri tutuklanmadı. Bunun yerine kamuoyunun dikkati geçen aralık ayından beri düzenlenen beş suikast gi- rişimine yoğunlaştınldı. General Müşer- ref'e düzenlenen iki suikast girişimi, Ka- YOKSULLARI DÜŞÜNEN YOK - Sudan'm Darfiır Bölgesi'nde yasanan şiddet olaytan yüz binlerce Idşiyi evlerini terk etmeye zoriadı. komşu ülke Ç ad'daki Fançara Kampı'nda yaşayan çocuklarla aynı, hatta daha kötü şartlarda olan milyonlarca çocuk var. Ancak, Dünya Ticaret Merkezi'ne düzenlenen saldırı sonrasmda N*ew Vorktan vansryan bugörüntükr BanhülkelerinterDrizmksavasaodaklanmasına veyoksuOuğu unutnıasına neden raçi Kara Kuvvetleri Komutanı'na dü- zenlenen suikast girişimi, Baluçistan eya- let bakamna ve başbakan atanan Şevket Aziz'e düzenlenen saldın. Ülke yönetimi bu suikast girişimlerinin ciddiyeti üze- rinde dururken girişimler başka yöne işa- ret ediyor. Bu girişimler aslında hedefle- ri korkutmak amacıyla düzenleniyor. Bu beş girişimde de kullanılan patlama mad- delerinin yoğunluğu düşüktü. Yaralanan ve ölenler ve yaralananlann hepsi mane- vi ve ulusal anlamda çok değerli ancak gi- rişimlerin gösterdiği hedeflerolmamala- n dikkat çekıyor. Hedef olarak gösterilen- ler birer sıynk bile almadan kurtuldular. Komutanın ve başbakan yardımcısının otomobillerine yönelik saldınlarda şo- fbrler öldü ancak diğer yolcular kurtul- du. Bu saldınlara yönelik ciddi birer so- ruşturma açılmalı. 11 Eylül sonrasında- ki ikinci önemli gelişme, aşın dincilerin yükselişi. Hem Müslüman toplumlarda hem de Müslüman olmayan toplumlarda dini nedenlerden ötürii medeniyetler ça- tışması yaşanması gerektiğine inanan gruplar oluştu. Çatışmada kazanan olmaz Bu siyasi senaryo 2. Dünya Savaşf ndan beri oluşturulmaya çalışılan küresel sos- yal yapıyı bozmakla tehdit ediyor; ki bu yapı farİclı ırk, kültür ve cinsiyetler ara- sında hoşgörii temeli üzerine kurulmuş- rur. Bir medeniyetler çarışmasının sonun- da yerküre üzerinde savaşı kazanan kım- se olmaz. Ancak, aşın dinci gruplar bel- ki de kazanan taraf olacak birilerini ara- mıyorlardır bu dünyada. Dünya kamuoyunun daha az şiddet içe- ren bir dünya için hoşgörii, ılımhlık gibi kavramlara daha çok önem vermesi ge- rekiyor. Dünya Ticaret Merkezi 'nin bom- balanması ve Irak'ta yaşananlar bunun sağlanmasını zorlaştırdı. Saldın, Müslü- manlara karşı şüpheciliğin artmasına ne- den oldu. Irak savaşı ise Müslümanlann şüphelerini, özellikle savaşın nedenleri konusundaki şüphelerini arttırdı. Irak'ta kitle imha silahı bulunamaması ve Ebu Ga- rib Hapishanesi'nden yansıyan işkence görüntüleri savaş gerekçesi olarak göste- rilen nedenleri önemsiz kıldı. Tüm dünyanın dikkati terorizme odak- lanmış durumdayken yoksulluk da fazla- sıyla görmezden geliniyor. Günümüzde büyük şirketler sürücü koltuğuna otur- muş durumda. Yakın geçmişte yapılan bir araştırmaya göre 20 yıl önce şirket genel müdürleri fabrika işçilerinden 40 kat fazlapara kazaruyorlardı. Geçen yılın ve- rileri ise aradaki uçurumun 400 kata çık- tığını gösteriyor. Aşağıdakiler sürünür- ken tepedekilerin yükselişi patlamak üzere olan bombayı andıran birdurum. Hindis- tan'daki son seçimin sonuçlan serbest pi- yasa ekonomisinin güneşin parlamasına yeterli olmayacağını gösterdi. Işçiler, çift- çiler ve orta sınıf seçmenleri değişim için oy verdi. Pakistan'da da karamsar bir tab- lonun üzeri örtülüyor. Açlık İntihar ettlrlyor Ülkede açlık nedeniyle canlanna kı- yan genç insanlann sayısı ilk altı ayın ve- rilerine göre 1200. Pakistan'da averaj in- sanın geliri düşüyor. Pakistan Ekonomik Araştırmalar Kurumu 1996'da. demokra- siden ödün verilip askeri yönetıme geçil- diğinden beri yoksulluğun arttığını ka- bul ediyor. Yoksul ve varsıl arasındaki uçurum alarm sinyali verecek nitelikte arttı. Terorizme karşı savaş, gücün kulla- nıldığı bir savaş olarak algılandı. Ancak, kendilerini besleyememenin çaresizliği içindeki ailelerin olduğu kadar ekonomi- nin de kendi güçleri var. Daha istikrarlı bir dünya, gerektiği zaman güç kullanma kabiiiyetine bağlıdır ve eğer mümkünse öncelikli olarak siyasi çözüm aramaya. Militanlık ve nefret birçok umutla baş- layan bir yüzyılm belirleyici görüntüleri olamaz. Irak'ta ölü sayısı artarken, önem- li birsivil toplum örgütü Afganıstan'ı terk ederken ve Pakistan 'in geçicı başbakanı- na suikast girişimi düzenlenirken yeniden düşünme zamanı geldi. Bu sosyolojik bo- zukluklarla demokratik değerlere -İd bun- lar halkın seçimi, geniş kesimlenn onay- ladığı bir hükümet ve demokrasileri ayai- ta tutan kurumlardır- dönerek mücadele edilebilir. Gittikçe artan yoksulluk ve aşı- n dinciliğin yükselişi zaten zor ve kan- şık durumda olan dünyanın durumunu daha da kötüleştirecektir. (The Guardian, Ingütem, 9.08) (*Pakistan 'ın eski başbakanı ve Halhn Partisi nin lideri) Seçilirse2 'nciJFKolacak D emokratlann kasımda yapılacak seçim için belirlediği başkan adayı John Forbes Kerry seçilirse Beyaz Saray'daki "ikinci JFK" olacak. 1963'te Dallas'ta suikasta kurban giden John Fıtzgerald Kennedy, isminin başharf- leriyle anılan binnci "JFK"ydi, onun partisüıden ve Massachusetts'liydi. Ancak Massachusetts se- natörlüğünden başkanlık koltuğuna geçmeyi plan- layan, 11 Aralık 1943 doğumlu Kerry'de Ken- nedy'nın karizması yok. Kuzey Carolina Sena- törü John Edwards'ı başkan yadımcısı adayı yapan Kerry'nin özellikle senatörlüğündeki cid- di tutumundan kaynaklanan güçlü yanlan var, ancak zayıf yanlan da var. Birinci JFK gibi Kerry de iç meselelerde li- beral görüşte. Ancak dış politikada muha- razakâr. Aslında hak- kında tahmin yürütü- lebilecek, kehanet yapılabilecek bir adam da değil... !1İL1XQJ #»/*•* Her ne kadar Se- nato'da Irak savaşı lehine oy kullanmış olsa da Kerry, De- mokratlar tarafindan özellikle Irak konusunda Bush'a karşı iyi, güçlü bir rakip olarak görüldüğü için aday gösterildi. Vietnam'da savaşırken yaşadıldan onu savaş kar- şıtı yaptı ve bu onu Vietnam'da aktif rol almayan Teksas Hava Birliği 'nde görev yapan şimdiki baş- kanın karşısında güçlü bir konuma getirdi. Kerry, Vietnam'da üç kez yaralanmış bir askerdi. Sa- vaştan sonra Vietnam'da savaşan askerlerin kur- duğu savaş karşıtı gnıbun lideri olarak adını du- yurdu. Senato'da, savaş ve banşa ilişkin verdiği oylar ilk göreve geldiği 1984'ten beri tutarh olma- dı. 2002 yılında da Irak'taki Amerikan politika- sını eleştinnesine rağmen bu ülkeye askeri müda- hale düzenlenmesi yönünde oy kullandı. 1991 de Baba Bush'un Kuveyt'teki Irak birliklerinin çekü- mesi için giriştiği müdahaleye de karşı çıkmıştı. Afganistan, Kosova, Somali, Panama ve Haiti'ye düzenlenen askeri müdahaleleri onaylamıştı. Sos- yal konularda ise genel olarak liberal bir adam Kerry. Kürtaja karsı deflll Çevreciler onu "sağjam" olarak nitelendiriyor. Kerry kürtaja karşı çıkmıyor. Eşcinsel evliliği onaylamıyor, ancak onlann birlikte yaşamalanna ters bakmıyor. Kerry, bölge savcıhğı yaptığı dö- nemde ise çetin ceviz bir hukukçu olarak tarunı- yordu. Kerry, ABD'deki çokkültürlülüğünü kim- liğinde banndınyor. Ir- • Perşembe ^ Ş ^ 1 °la ? j!J .. .. * JFK gıbı o da Katolık gunu Oregon b i r Massachuserts'li. Eyaletİ'ndekl Annesinin ailesi olan mitinge katılan l 0 ^ 1 ^ ^oçya'j™ T r •J_.-~- Aberdeen kentınden Kerry, gıttıgı 1 7 6 3 ' t e Y ahudi olan her yerde gÜÇ babasının babası Frilz gösteiİSİ Kohn,ise 1907'deÇek vanivor (AP"i Cumhuriyeti'nden göç yapıyor. (Afj e t m i ş v e K e r r y a d m l almış. Babası diplomat olan Kerry, ilkokula Isviçre'de gitmiş,New Hamps- hire'da bir lisede, Yale Üniversitesi Hukuk Bölümü'nde eğitimini sürdürüp tamamlarmş. İki kez evlenen Kerry'nin ilk eşi varsıl bir Phıladelphia'lıolanJuhaThorne. Kerry, 1995'te Mozambik'te yaşayan Portekiz kökenli bir ailenin kızı Theresa Heinz'Ia evlenmiş. Senatör eşi Ric- hard Heinz'ı uçak kazasında kaybeden Heinz'a, "Heinz" gıda-ketçap firması miras kalmış. Kerry'nin ilk eşinden iki kızı, Heinz'dan üç üvey oğlu var. Sağlam "Yankee" bağlantılan ve göç- menlik geçmişi olan Kerry, kötü bir aday değil. (BBC- intemet, tngiltere, 13.7) BİZ. SADECE NÜKLEER ENERJİYİ "BARIŞÇIL BİR YÖNTEMLE KULLANIMA SOKMANIN YOLUNU ARIYORUZ... leribıtnc Afganistan y da seçime doğru A fganistan"da devlet başkanlığı seçimi yaklaşırken partiler seçim kampanya- İan için adalet bakanlığından yasal izin aldı. Ülkenin ABD'nin askeri müdahalesinden sonraki ilk demokratik devlet başkanı seçim- leri 9 Ekim'de yapılacak. Şimdiki Devlet Baş- kanı Hamid Karzai de seçime katılıyor. 17 Ağustos'ta seçim kampanyalanna başlayacak. • Adalet bakanlığının verilerine göre şimdiye ka- - dar 61 parti seçime katılmak içinbaş\'urdu, bun- lardan 31'ine ülkenin en tepesindeki ismin belirleneceği seçime katılma izni \ erildi. (Si- yasi partiler yasası, partilerin askeri birimle- rinin kapatılmasını, eğer yeni kuruluyorsa böyle birbirimi olmamasını öngörüyor.) Uka- la bilginler, siyasi partilerin varlığının devlet başkaru seçimlerinin şerTaflığında etldli bir rol oynayacağını savunuyor. Bazı partiler açısından bu kampanya süre- ci çok önemli. Çünkü başkan adaylannın rek- lamını yaparken geleceğe yönelik planlannı da açıklayacaklar. Ancak bazı partiler, sade- ce seçim döneminde göz önünde olacaklar. Uz- manlar bunun nedenini, "bu partflerin ulusal ucakta diğeriern le aynı pozis> onda olmama- lan" olarak açıklıyor. En büyük sorunlardan biri, siyasi parti ve gruplann oluşmasındaki etnik dayanaklar. tşin asİına bakılırsa, ülkenin geçmişinde çok az sayıda "uhısaP düzeyde par- ti var. Seçimden önce belirli sayıda partinin kurulması uzmanlara göre adaylann sıkı bir yanş içinde olacaklanm gösteriyor. Bununla beraber adaylann bazı siyasi akımlara karşı vefa gösterileri ve işgalcilere karşı açılan cihada siyasi anlamda dahil olup olmadıklan, seçim kampanyalanrun belirleyici yanını oluşturacak. (Tehran Tîmes, İran, 11..08) TC ÇAYIRALAN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Esas No: 2003 17 Karar No: 2004106 KararTar.: 15.6.2004 Mahkememize davacı Suat Özdemir vekili Av. 2afer Yücel tarafindan davalı Na- diye Özdemir alevhine açtığı boşanma davasınrn yapılan açık yargılaması sonunda; Davaiı Nadiye Özdemir'in uzun süre arama ve araştınnalara rağmen teblıgata ya- rar açık adresi tespit edilememış oldugundan mahkememızin yukanda tarih, esas ve karar numarah karann davalıya ılanen tebliğine karar venlmış olmakla davanın ka- bulü ıle Yozgat lli, Çayıralan llçesı, Turluhan Köyü. C. No: 34, Hane No: 1, Sıra No: 113, TC. No: 27329532586'da nüfusa kayıtlı Hacı ve Müntaziye oğlu 25.3.1976 doğumlu Suat Özdemir ile aynı yerde nüfusa kayıtlı Kadım ve Ümmüha- nı kızı 2.2 1983 doğumlu Nadiye Özdemir'in MK'nın 166 1. maddesi gereğince bo şanmalanna, dava tarihinden karar kesınleşüıceye kadar 200.000.000.-TL tedbir na- fakasının davacıdan ahnarak davalıya verilmesıne. davacı tarafindan yapılan 269.960.000.-TL yargılama giden ıle 300.000.000.-TL ücretı vekâletin davahdan ahnarak davacıya venlmesine daır ışbu karann da\alıya tebliğine teblığ tanhınden itıbaren 15 gün içinde yasa yoluna başvurulmadığı takdirde karann kesınleştınlece- ği 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 28, 29 ve müteakıp maddeleri gereğince ilan olunur. 16.7.2004 Basın: 33747 ANKARA 1. SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Esas No: 2002 699 Davacı Ali Altunkaynak, Mehmet Dedeoğlu, vekili Av. Sinan Kılıçkaya tarafindan davahlar Ismail Hakkı Bayraktar, Abidin Şen- türk, Hatice Bedia Topuz, Halit Ercan, Hatice Arzu Herdemirelli, Zarife Ayten Hiti. Fatma Fahrusay Aktaş, Oğuz Karaasian. Sevim Ayan, Mustafa Sevim, Emıne Nurefşan Harsa, Mürüvet Aktan, Ankara Büyükşehır Beledıye Başkanlığı, Ahmet Çetin Özerman, Gülseren Özmen, Mehmet Sezaı Aktan (ölü) mırasçılan Mürüvet Aktan. Esma Gühıur Aktan, Nun Aydoğan Akdan, GüUıayat Dinçtürk (Aktan), Hayriye Nurdoğan (Aktan), aleyhine açılan izale-i şuyu davasınm yapılan açık yargılaması sonunda, mahkeme- mızin 27.05.2004 günlü 2002'699- 2004718 sayılı karan ile davanın kâbulüne, dava konusu Ankara ili. Çankaya ilçesi. Beytepe Mahallesi'nde kain 28095 ada, 11 parsel sayılı ve 358 m2 yüzölçümlü, aynı ada 12 parsel sayılı 358 m2 yüzölçümlü, aynı ada 13 parsel sayılı ve 358 m2 yüzölçümlü, aynı ada 14 parsel sayılı ve 358 m2 yüzölçümlü, aynı ada 15 parsel sayılı ve 358 m2 yüzöl- çümlü, aısa vasfındaki taşınmazlann ortaklıgın (şuyuun) umuma satış yoluyla gıdenlmesıne, tevziin bılırkışıler Alpay Sağlıkçıoğlu ve Elvan YıhTiaz tarafindan düzenlenen 22.04.2004 günlü rapora göre yapılmasına, yüzde 09 ilam harcmın satış sırasında alınması- na, Ankara Gaynmenkul Satış îcra Müdürlüğü'nün satış memurluğü olarak görevlendirilmesıne, AAÜT'ye göre takdir edilen 325.000 000.-TL vekalet ücretinin satış sırasında paydaşlardan paylan oranında alınıp davacılara veribnesine, davaeı tarafça yapılan 47.260.000.-TL'lik ilk yargılama gideri ve başvTirma harcı 16.200.000.-TL davalılara ve mirasçılara çıkanlan tebligat gideri. 21.000. 000.-TL davalılara çıkanlan 3.000.000.-TL tutarh yedı tebligat giden, 2.500.000.- TL bır müzekkere gideri, 3. 000.000.-TL bir mü- zekkere gıden, 165.200.000.-TL ilanen tebligat gideri ve 339. 000 000.-TL keşif giderinden ibaret toplam 603.160. 000.-TL yargı- lama giderinin satış sırasında paydaşlardan paylan oranında alınıp davacılara verilmesıne, kendi paylan yönünden yargılama gider- lerinin davacı üzerlerinde bırakıhnasma, Yargıtay yolu açık olmak üzere davacı vekılınin v-üzüne karşı, davalılann gıvaplannda ka- rar verilmış oiup, davahlar Ismail Hakkı Bayraktar, Abidin Şentürk. Hatice Bedıa Topuz, Halit Ercan, Hatice Arzu Herdemirelli, Zarife Ayten Hiti, Fatma Fahrusay Aktaş'a tebligat yapılamadığından karar teblığı yenne geçmek üzere ılan olunur. Basın: 37390 TC tSTANBUL 1. SULH HUKUK MAHKEMESt HÂKtMLİĞrNDEN Dosya No: 2004 637 Vasi Tayini Mahkememizin 12.8.2004 tarıh, 2004'637 esas, 2004 511 karar sayılı ılamı ıle Ağn ıli, Doğubeyazıt ilçesi, Yenıma- halle, Cılt No:6, Hane No:261'de nüfusa kayıtlı Mehmet ve Dılber'den ohna 1341 Doğubayazıt doğumlu Sabıhe Yıldız'ın hastalığı sebebiyle vesayet altına alındığı, kendisine Çevirmecı Sokak No:88 D: 11 Ortaköy adresinde ıkamet eden kızı Nej- lan Yıldız'ın vasi tayınine karar verilmiş- tir. İlan olunur. 12.8.2004 Basın: 37417
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear