Catalog

SAYFA CUMHURİYET 9 MAYIS 2004 PAZAF 8 Istanbul HABERLERİN DEVAMI TURKIYE Sınop A 17 Adana A 28 Ecıne 26 Samsun PB 20 Kocaelı 27 Trabzon Y 20 Çanakkale 22 Giresun PB 20 Izmır 26 Ankara A 26 Manısa Aydın 28 Eskışehır A 25 A 27A> 30 Konya Denızlı 30 Sıvas A 20 Zonguldak A» 23 Antalya A 27 Kars Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardın Sıırt Hakkâri Van A A A A A PB PB 25 29 31 27 28 18 19 Y 19 Yurdun kuzeydoğu kesımlen parçalı yer yer çok bulutlu. Doğu Kara- ^. . denız'ın doÇusu ıle Do- t -)sl ° ğu Anadolu nun kuzey- Helsinkl DIŞ MERKEZLER PB 22 Berlin Y 17 doğususağanakvegok StOCkholm gurultulu sağanak ya- . H ğışlı, dıger yerier az bu- L u n u r d PB 18 Budapeşte Y 16 PB 22 Madrid B 17 Y 14 Viyana Y 12 Y 14 Sofya Y 20 lutiu vs açık geçecek Amstefdam Y 16 Belgrad Y 20 Hava sıcaklığı yurdun Blüksel kuzeydoğu kesımlenn- p debırazazaiacak.dığer ^ = ^ 2 yerterdeonemlıbırdegı- Bonn Y 12 Atına B 24 şıklık olmayacak Münıh Y 15 Zürih Y 13 Şam Y 11 Roma Y 19 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tifhs Kahire PB B B PB B Y Y A 20 30 17 26 23 19 15 30 A 33 0AÇ* Parçalı bwu;ij Bulutlu k Çok Dulut u ı Yağmurlu Suiu kar ı GOK gürbftuiü 9 9 G U N C E L CÜNEYT ARC4YÜREK • Baparafı 1- Sayfada desınde yer verilmesi gereğine işaret eden mantık- sal itırazları, n e bu itırazların içeriğindeki sakıncala- n ortadan kaldırmayı amaçlayan önerge, ne yazar çizerin ne de ilim bilım daiındakı açıklamalar kadı- na erkekler kacJar yeterınce eşitlık sağlamayı bir tûr- lü içıne sındiremeyen AKP iktidarını yolundan çevı- rebildı. Toplumdaki çarpıklığı pekâlâ sergıleyen ve yayın organlannın şöyle üstünkörü değ/nip geçiştirdıği bir manzara Meclî-s Genel Kurulu'ndaki oylamada ser- gilendi. Kadın-erkek eşitliğini vurgulayan 10. maddeye. CHP'n/n "Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yüf<ümlüdür" ifadesinin ekJenmesini is- teyen önerges ıne; AKP'den 6 "erkek" milletvekih oylanyla katkıda bulundu. Ne hazindir Ki; kadının erkekle eşitliğini yasalara yansıtmayı öngören önergeye AKP'lı 11 "kadın", evet kadın milletvekili karşı oy kullandı. Anayasaya konulan eşitlik sözcüğüyle yetinme- meyi, eşıtfiği i ç hukuka da yansıtmayı amaçlayan önergeye AKP'li kadın milletvekillerinin karşı çık- ması neyi gösteriyor? Bu tablo. bu partide hâlâ kadını ıkincı sınıf insan, erkekten bir kılıf aşağı gören zıhnıyetin varlığını ve ne yazık ki, AKP'Iİ kadın milletvekillerinin de bu zih- niyete şapka çı kardığını, savunduğunu belgelıyor. Bu iktidar AB'den tarih alma telaşına kapılma- saydı, RTE'lerzaten kadın-erkek eşitliğini anayasa- ya geçirmeyi akıllarının ucundan bıle geçırmeye- ceklerdi. • • • Bu yargı, bu kanı sadece bizlere özgü bir yargı, bir kanı değil. Ikı işçi sendikasının düzenledığı yemekli bir top- lantıda AB Kom isyonu Türkıye Temsılcisi Hansjörg Kretschmer, iktidarın önemsemeyeceğı yargıyı, kanıyı doğrulayan bir konuşma yaptı. Dedığı şu: "Türkiye, AB şartlannı yerine getirmek için baskı ve reaksiyon görmeden uygulamaya geçmiyor." Daha ne söylesin AB temsilcisi? Belki bir remsil- ci olarak daha ileri giden kimi açıklamalar yapmak- tan kendinialıkoymuştur. Veriyoruzemri, yerine ge- tirmek ıçin koşturuyorlar mı desin, ne desin? Üstelik Kretschmer, anayasanın 10 maddesinde değışiklik yaptık mı Kopenhag ölçütlerini tamamla- mış olacağımızı sanan RTE'ye, GûTümüze çıçeğı değil, gülün dikenli sapını uzatıyor. 0 toplantıda "hükûmeti ve Türkiye 'nin reform çabalannı sert bi- çimde" eleştiriyor. (4 Mayıs-Milliyet) Türkçe dışındaki dillerde yayın yapılmasından tu- tun da, zorunlu göçlere kadar bir dizi "eksikliği" sı- ralıyor. "Türkiye, uluslararası yükümlüklerini yerine getirmede iyi bir pozisyonda değil" diyor. Kıbrıs'ta- ki ver kurtul çabalarında "hızkesilmemesini" istıyor. "Oldu da bitti maşallah, tarih cebimizde inşallah" demeye hazır görünen bizimkılerin; temsilcidır, boş ver söyledıklerine dıye omuz silkeceklerı anlamlı sözler bunlar. Ankara'da oturan temsilci bayan Ka- ren Fogg'un Brüksel'le ve içimızdekı Karen Fogg çocuklarıyla birliktelik sağlayarak tezgâhladığı dert- leri unutabilir miyiz? • • • Ve hâlâ.. dışardan tokatlarla enseyi karartırken biz; seçimle işbaşına gelen bir siyası partinin reji- min temel değerlerıyle oynayıp oynayamayacağını tartışıyoruz. Baba mirasını reddertiği gibi, bugünkü varlığını gazete patronunun işlerini takıp ederek sağlayanlara, iki şapkalı yönetıcilere bakarsanız; askerlerin İH'lerle ilgili açıklaması ne bir muhtıra ne de 28 Şubat benzeri bir girişim. Ya neymiş: Geçen gün bunlardan birinin irdelemelerini dınledim TV'nin birinde... Genelkurmay'ın bu açıklamayla hüküme- te, iktidara yardımcı olmaya çalıştığını, yol göster- dığini savunuyordu. Pes sözcüğü yetersiz kalıyor; yalakalığın hakkı (y) ile başlayan (h) ile biten üç harflı bir sözcük mü artık, bu bile yetmez mi, ne dersiniz? AL GÖZÜM SEYREYLE IŞIL ÖZGENTÜRK AnneAmerika hep buydu • Baştarafı Arka Sayfada Kendımi bunlan düşünürken bulduğumda kendı kendime isyan ettim Mutlaka ama mutlaka bir kınl- ma noktası olmalıydı Büyiik insanhğa isyan günlen- nı. başkaldın günlenni, umutlannı, coşkulannı ve in- sanca yaşamı anımsatan bir şeyler olmalıydı. Ama ben bile umudu yakalamaktan uzaktım, gazetelerde oku- duğum. televizyonlarda dinlediğim yorumlar karşısm- da umudumu iyice yitirdim. Kimi yazarlar sözü nere- deyse: Amerika. bu işkenceleri yapmışsa iyi yapmışa getiriyordu. Birbirlerinin ırzına geçmeye zorlanan Iraklı erkekkre "Size kendinizi kadın gibi hissetti- receğiz" diye gülerek emır \eren kışiyı bın dereden SÜ getirip aklamaya çalışıyorlardı. Kimileri, bu işkenceleri kınayanJara hemen Türki- ye'deki işkence olaylannı anımsatıvordu. Sankı Tür- kıye'de de işkencenin var olması. Arnerikan askerleri- nin Iraklılara yaptıklannı mazur gösterebilırmiş gibi. Bu yazılan okumak. bu sozleri dınlemek benim için, sadece benim için olmasa gerek. pek çok kişi için de esaslı birişkenceydi. Çünku işkence sadece fiziksel bir şey değildir. üstelik fiziksel olanmda acı bir süre son- ra geçer ama ınsanlık onurmla oynandığında. insanı insan yapan değerlerinüı üstüne eksiler çızildiğınde iş- kence ağır bir travma bıçirrunde yaşanır ve insan ru- hımda derin ve acı izlerbırakır. En azından umudu sı- ler Bu da cınayetler içinde en canice olanıdır Öyledir. Bu ne kasvetli yazı böyle, oysa bugün sizlere An- kara'da dört yıldır her yıl olduğu gibi bu yıl da 7. Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali'nde. Tûrkiye'nin her yerinden gelmiş on genç insanla bir- lıkte oluşturduğumuz film atölyesinden, 200 film hiiâyesi içinden seçilip gelmiş on kısa film dyküsun- den \e sınemamızın gelmiş geçmiş en güzel kadın- lanndan bin olan Suzan Avcı'ya Uçan Süpürge'nin \erdiğı onur ödülünün ne denli yakıştıgından söz et- mek isterdim. Anneler Günü ya, berü mazur görün ve saiı gününü bekle\in isitozgenturk ö superonline.com Protestoya coplu operasyontstanbul Haber Senisi - İs- tanbul Üniversitesi (IÜ) Merkez Kampusu'nda önceki gün kamu- oyunun tepkisini çeken YÖK Ya- sa Tasansı'nı protesro etmek amacıyla bir günliik oturma ey- lemi yapan öğrencilere, dün ge- ce sabaha karşı gaz bombalan ve coplarla operasyon düzenlendi. Poiisın sert müdahalesi sonucu 3 öğrenci yaralanırken 165 öğren- cı gözaltına alındı. Öğrenciler, polisin bazı arkadaşlannı sınıf pencerelerinden attığını öne sü- rerek "Hastaneye kaldırılan 3 arkadasımızın ayak bilekleri kırık... Birçok öğrenci. atılan gaz bombalan nedeniyle yara- landı. Güvenlik güçleri operas- yon sırasında üniversiteji de tahrip etti" dediler. îstanbul Emniyet Müdürlüğü operasyonun İÜRektörlüğü'nün istemi üzerine gerçekleşrinldiği- ni açıkladı. Emniyet Müdürlü- ğü'nden yapılan açıklamada, tÜ Rektörlüğü'nün öğrencilerin yerleşkeyı terk ermemesi üzeri- ne, Istanbul Valiliği'nden güven- lık ku\ r vetı isteyerek "öğrenci- lerin tahliyesini" istediğı belır- tıldi. Açıklamada, "tÜ Rektör- lüğü'nün, öğrencilerin mutlak çıkarılması yönündeki ısrarlı ve vazılı talepleri doğrultusun- da müdahale edildi" ıfadesı kullanıldı. Sivil toplum örgütleri ve siya- si partiler, öğrencilere destek ve- rerek AKP hükümetini ve polisin tavnnı kınadı. fÜ Merkez Kam- pusu'nda önceki gün 15 ilden ge- İen Öğrenci Koordinasyonu üye- lerinin katılımıyla gerçekleşrin- len Demokrariİc Üniversite Ku- rultayı'nın ardından oturma ey- lemi başlatıldı. Operasyon başlatıldı Güvenlik güçlen, uyumak ve dinlenmek amacıyla Hukuk Fa- kültesı bınasına çekilen öğrenci- lere 0330 sıralannda operasyon başlattı. Çevik Kuvvet ekipleri, Beyazıt Meydam'nda toplanan üniversite öğrencileri taşıdıkları dövizlerle YÖK Yasasını protesto crtiler. Eğitim dünyası ayakta • Baştarafı 1. Sayfada tepkimiz,yasanın katılımcı, özgür, özerk. demokrarik \ csayet altında olmayan bir üniversite oluşturma- masınadır. Bizim ortaya koyaca- ğımız tepki, dinden, devlerten, ser- mayeden bağımsız bir üniversite yapılanmasını isteyen bir tepki olacaktır" dedi. AJCP iktidaruıın YÖK tasansının hazırlanmasında görüşlenni "hiçe saydığı" eğitim çevTeleri, yanndan itibaren tasannın gen çekilmesi ta- lebiyle eylemlere başlayacaklar. Eğitim-Sen ve öğretim üyeleri der- nekleri, yann saat 10.00'da TBNfM'nin Çankaya kapısında ba- sın açıklaması yapacak. Salı günü üniversitelenn idari personeli Mec- lis'in Dikmen kapısından 12.30'da hükümete seslenecek. Perşembe günü de Eğitim-Sen'in Ankara şubeleri ıle genel lise öğren- cileri birlikte Meclıs'e gıdecekler. Eğıtim-Sen Genel Başkanı Alaad- din Dinçer, eylem planıyla ilgili Cumhuriyet'e yaptığı açıklamada, "Bu kadar duyarlılıklann oiuştu- ğu bir yerde 'Ben bu yasayı çıkara- cağım' demek. bu süreci germek anlamına geliyor" dedi. Dinçer. hükümetın bütün tepkile- re karşın "bildiğini okumaya" de- vam etmesi durumunda oluşacak gerginliğin de sorumlusu olacağını Mirguladı. Dinçer. hükümetin imam hatip li- sesı mezunlannın önünü açmadakı asıl amacının dinsel normlara göre yetişririlmiş kişileri kamu alanında yaygınlaştırmak olduğunu kaydetri. Dinçer, tasanrun hazırlanmasının ardından hükümetin takındığı tavır- Iann arrık güven vermediğini belir- tirken, "O kadar filmler çevril- mektedir ki kapalı kapılar ardın- da, ÜAK'nin seçtiği rektör temsil- cilerini bile açığa düşürecek ma- nevralar yapmışlardır. Bu kadar oyunlann tezgâhlandığı bir yerde, yani sicilleri şaibeli olanlann ya- pacağı düzenlemelerin arkasında ne tür tuzaklar olacağını kestir- mek mümkün değil" dıye konuştu. fakülte binasına girerek eylem yapan öğrencilere müdahale ederken öğrenciler. ikinci katta- ki amfiye sığındılar. Öğrencile- rin iddiasına göre kapılan yaka- rak içeri giren polis, içeriye on- larca gaz bombası attı. Nefes almak için camlan kı- ran çok sayıda öğrenci, atılan gaz bombalan nedeniyle yaralanır- ken polisin bazı eylemcileri aşa- ğı atttığı öne sürüldü. Müdahale sonucu yakJaşık 65'ikız, 165 öğ- renci yerlerde süriiklenerek gö- zaltına alındı ve tstanbul Emni- yet Müdürlüğu'ne götürüldü. Yaralı öğrenciler ise Haseki ve İstanbul Tıp Fakültesi hastanele- rine kaldınldı. Öğrenci- lerden 8'i yaşlan küçük olduğu için Çocuk Şube Müdürlüğu'ne gönderi- lirken. 157sı Adliye Sa- rayı'nda geç saatlere ka- dar Nöbetçi Savcılık ta- rafından sorgulandı. Polise tepki Polisin aşın güç kullan- dığı müdahaleyi protesto etmek için dün öğle saat- lerinde geniş güvenlik önlemlerinin alındığı Be- yazıt Meydanfnda topla- nan öğrenciler, "YÖK Yasası Meclis'ten geç- meyecek", "Üniversite- leri ne AKP gericüiğine ne YÖK faşizmine terk ermeyeceğiz" ve "Katil polis üniversiteden de- fol" yazılı dövizler açtı- lar. Öğrencilere destek veren îstanbul Tabip Odası Başkam Prof. Dr. Gencay Gürsoy, polisin müdahalesıne tepki gös- tererek "Devletin kendi çoculdarına karşı vah- şice. vandalca, brutalca saldırmasını kabul et- mek mümkün değildir* 1 dedi. tstanbul Üniversite- si tktisat Fakültesi öğre- tim üyesi Prof. Dr. tzzet- tin Önder de bilimsel ve medenı bir şekilde üni- versitede kurultay düzen- leyen öğrencilerin kendi yuvalanndan kovulduğu- nu vurgulayarak polisin tavnnı kınadı. AKP'nin gerekçesiAB raporu ANKARA (Cumhuriyet Bürosuj - AKP yöneticileri, gerilime neden olan YOK Yasa Tasansfnı ilk aşamada TBMM'den çıkar- makta ısrar ederken, tercıhlenni "yasanın yargıya götürülmesi ve son karannAnaya- sa Mahkemesi'ne bırakılması" yönünde ifade edıyor. AKP Merkez Yürühne Kurulu üyeleri, "AB sürecine zarar vereceği gerek- çesiyle tasannın geri çekilmeyeceği" görü- şünde birleşti. Genelkurmay Başkanlığı 'nin sert çıkışının ardından YÖK Yasa Tasansı'nın TBMM Ge- nel Kurulu gündemine getirilip getirilmeye- ceğine gelecek hafta başında karar verilecek. Bağlayıcı açıklama yapmaktan kaçınan ikti- dar yetkilileri Başbakan Tayyip Erdoğan'ın yurtdışından dönmesinin ardından yann Ba- kanlar Kurulu ve MYK toplantısında karar verilebıleceğıne dikkat çekiyor. AKP MYK üyeleri, önceki gece durum değerlendirmesi yaptı. Toplantıda parri yöneticilerinin büyük bolümü "tasannın geri çekilmesinin doğru olmayacağı" görüşünü bildırdi. AKP yöneticileri. tasan geri çekılirse siya- set üzerinde asken etkinin AB'nin dikkatini çekeceğini ve gelecek aylarda yayımlanacak AB tlerleme Raporu'nda olumsuz ifadelere yer verilebileceğini saNiındu. Bazı yönetici- İer de "süreci iyi yönetemediği" için Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'i eleştırdi. Ba- kan'ın Üniversitelerarası Kurul ve YÖK ile uzlaşma sağlayamadığına işaret edenAKP'li- ler, zamanın iyi kullanılamadığını savundu. Bazı hükümet yetkilileri de "tercihlerinin, tasanyı yasalaştınp son karan yüksek yar- gıya bırakmak" olduğunu ıma eden açıkla- malanyla dikkat çekti. Adalet Bakanı Cemil Çiçek, "Türkiye bir anayasal devlettir, ku- rallan, kurumları vardır. Devlet adına ya- pılacak her tasarruf denetime açıktır" go- rüşüyle buna işaret ederken, Milli Eğitim Ba- kanı Çelik şunlan söyledi: "Yasama faaliye- ti denetime tabi. Hükümetler problemleri çözerken demokratik mekanizmalar için- de itirazlar. kaygılar, endişeler olabilir. A- ma eğer demokratik kurallar işler ve işle- rilirse bu endişelerin hiçbirine gerek yok.** Dışişleri Bakanı Abdullah Gül de Kayse- ri'dekarj]dığıprogramda"Demokrarikülke- lerde süreçler nasıl işliyorsa Türkiye'de de öyle işleyecek" açıklamasını yaptı. YÖK YASA TASARISI'NA TEPKlBÜYÜYOR CHP:Bunlar Tahran kriterleri BAHAR TANRISEVER ANKARA - CHR büyük tepki gören imam hatip yasa tasansının geri çekilmesi yö- nünde ısrannı sürdürüyor. CHP Genel Sekreter Yardım- cısı Sinan Yerlikaya, iktidar olmarun her şeyi yapmak an- lamına gelmediğine işaret ederek "Herkes temel de- ğerlere, laik sisteme bağlı kalmabdır. Tasan mutlaka geri çekilmelidir. Hükümet çok dikkatli olnıalı. İşi ger- mek, laik sistemle çatışan planlannı uygulamak kim- senin haddine değildir, za- rarlı çıkarlar" dedi. CHP'li Gürol Ergin, bu zihniyetinTürk insanına neler getireceğinin görülmesi ge- rektiğini vurgularken "Yapıl- mak istenen şey var, Türki- ye'>i bir İslam devleti hali- ne getirmek. Bunu kabul et- meyen herkesin hem bu ya- saya bütün gücüyle diren- mesi gerekir" dedi. CHP'li Berhan Şimşek, "Biz, imam hatip meslek li- selerini ihtiyaç savısı ile sı- mrlayalım diyoruz. Onlar, 'Hayır, biz imam başbakan yaprık; imam doktor, imam huîcukçu, imam iktisatçı ya- palım' diyorlar. Bu tasan Kopenhag kriterlerine göre değil; Pakistan,Tahran kri- terlerine göre bir anlayıştır. 'Ilımlı bir din devleti oluştu- ralım' anlayışıdır" dedi. STOIBER: fSTEMLER REDDEDİLSİN CSU'nun kampanya hedefiTürkiye GURAYOZ i ! FRANKFURT - Avrupa Parlamentosu seçimleri yak- laşırken siyasi partiler de kampanya konulannı sapta- maya başladılar. Almanya'da Hıristiyan Sosyal Birlik Par- tisi (CSU) Başkanı ve Bavye- ra Başbakaru Edmund Sto- iber, "Tûrkiye'nin AB üye- hğine alınmamasınr seçim- lerde ana kampanya konusu yapacaklannı açıkJadı. Partisinin Nürnberg'de ya- pılan parti kongresinde konu- şan Stoiber, Schröder hükü- metini eleştirirken Tûrki- ye'nin AB'ye tam üyeliğinin ve müzakerelerin başlatılma- sı yönündeki taleplerin red- dedilmesini istedi. Stoiber, "Her kim Türkiye'nin üye- liğini savunursaAvrupa'nın politik birliğini baltalamış olur" dedi. Stoiber, Türkiye ile "serbest ticaret bölgesi- nin oluşturulmasının düşü- nülebileceğini" söyledi. Hınstiyan Demokrat Birlik (CDU) Başkanı Angela Mer- kel ise Tûrkiye'nin 5 ila 10 yıla kadar tüm entegrasyon şartlannı yerine getirerek AB'ye tam üye olabileceğine inanılmasının sorumsuzluk olduğunu söyledi. CDU Ge- nel Sekreteri Laurens Meyer iseTürkiye'ninAB üyeliğinin gelecek yılın değil haziranda yapılacakAP seçimlerinin te- ması olacağını beltrtti. GUNDEM MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada tir, hem daha derin düşündürür. Zira, bir durumu gülünç hale getirmek çok ciddi bir eleştiridir. Bu sözü rehber edinerek bu köşede zaman zaman değişik anlatım yöntemleri denedik. Recep'le A- cep gibi değişik karakterler yaratmaya çalıştık... Zaman geldi La Fontaine'den yardım isteyip, hayvanlar âleminden insanlara seslendik... Bugün La Fontaine'in "benim ustam" dediği E- zop'un yanına bir karakter koyacağız. Adı Zir- zop... I.Ö. 7. yüzyılda Afyon'un Emirdağ llçesi, Azizi- ye Kasabası, Hisar Köyü'nün hemen yanında ka- lıntılan bulunan Amorion antik kentinde doğan E- zop'un yanına birZirzop verip, binyıllardan süzü- lüp gelen masalları bugüne taşıyacağız. Dilimiz döndüğünce, aklımız erdiğince Ezop'un atalar sö- zü niteliğinde tartışılmaz derslerle dolu masalla- nnı, Nurullah Ataç'ın çevirisinin özünü bozmadan aktaracağız, Zırzop'un nasıl bozduğunu anlatma- ya çalışacağız... Zirzop kim mı? Onun Ezop'a söylediklerini oku- duğunuzda aklınıza gelen ilk kişi kimse, o! • • • Ezop: Dinle Zirzop... Bir adamın evinde yarı- tann rieykeli varmış. Her gün ona saçılar saçar, kurbanlar kesermiş. Ona çok para sarfetmiş. Ya- rı-tanrı bir gece düşüne girmiş, demiş ki; ne ya- pıyorsun be adam? Elindekini avucundakıni be- nim uğruma sarfedip de yoksul düştün mü, ka- bahati bana bulacaksın! Çok kimseler öyledir, kendileri başlarına bela getirdiler mi, kabahati tanrılara bulurlar. Zirzop: Doğru ama; iş, bu tür şeylere para har- camak yerine bunlardan para kazanmak. Ezop: Tanndan para mı kazanırsın? Zirzop: Evet... Ben olsam, o yan-tanrı heykeli- ne kurbanlar keseceğime, heykele para takanın, kurban kesip bırakanın işlerinin iyi gideceği habe- rini yayardım. Inandırırdım. Paraları, kurbanları toplayıp, keyfime bakardım.' • • • Ezop: Kurbağalar, düzensizlik içinde yaşamak- tan bıkmışlar. Zeus'açıkıp, "Bize bir kralgönder" demişler. Zeus, onların saflığına bakıp dereye bir tahta parçası atmış. Kurbağalar önce tahtanın gü- rültüsünden korkmuş. Sonra bakmışlar ki yerin- den kımıldamıyor. Tahtayı küçümsemişler. Etrafın- dan, üstünden atlayıp eğlenmişler. Zeus'a çıkıp, "Bizim kralı değiştir" demişler. Zeus da bir yılan göndermiş, yılan tüm kurbağaları yutmuş. Bu masal gösteriyor ki, memleketin başında kö- tü insanlar bulunmaktansa, içleri temiz insanların bulunması iyidir. Zirzop: Ben olsam birinci kraldan çok yararia- nırdım. Ezop: Nasıl yani? Zirzop: Yanıma birkaç iriyarı kurbağa alır, kralın etrafını kuşatırdım. Tahta krala iyi bir taht yapar- dım. "Sayın tahta, sen oturbu tahta. Biz durumu idare ederiz" derdim. Bütün kurbağalara işime gelen emirleri yağdırır, "Kralböyle istiyor" derdim. Böylece hem düzen kurulurdu, benim de ne ta- sam kalırdı, ne derdim. İktidar içinde yaşargider- dim. • • • Ezop: Bir yıldız bilici her akşamüstü çıkar, yıl- dızlara bakarmış. Bir gün kırlarda gökyüzüne ba- karken, bir kuyuya düşüvermiş. Başlamış bağır- maya, inlemeye. Oradan geçen adam, iniltiyi du- yup ne olduğunu sormuş. "6e adam, sen gökte oiup biteni görmek istiyorsun, yerdekini göremi- yorsun" demiş. Zirzop: Neyi anlatıyor bu masal? Ezop: Büyük işlere kalkışan, ama hayatın gün- delik işlerini bile başaramayan insanların halini anlatır! Zirzop: Ben olsam o kuyudan çıkar, biraz da çı- kar sağlardım... Ezop: Nasıl? Zirzop: Kuyunun başına gelenlere, "Cüzdanımı kuyuya düşürdüğüm için indim, karanlıkta bulamı- yorum" derdim. Cüzdanı gören ne vicdan dinler- di ne karanlık, aşağı inerdi... Merdiven getiren bi- le olurdu. Böylece zıp diye çıkardım. Ezop: Çıkar sağlardım dedin, o nasıl olacaktı? Zirzop: Ee inenler eğildikçe büküldükçe, kay- bettiğim cüzdan onların birinin cebinden düşüve- rirdi ellerime! • • • Başlangıç için üç masal yeter. Tümü Ezop'tan, biz dökmedik ter. Bakalım bu Zirzop neler yapacak. Aklından geçenler birbirinden beter. ankcum / cumhuriyet.com.tr "Ölenler dövüşerek öldüler Güneşe gömüldüler..." Yoldaşımız TKP Ankara Yenimahalle Ilçe Başkanı Emekli Albay YALÇIN ÖZTÜRK (1948-...) 7 Mayıs 2004 günü aramızdan aynldı. Anısı sûsyalizm mücadelemizde yaşayacak. TÜRKİYE KOMÜNİST PARTİSİ