23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 9 MAYIS 2004 PAZAR HABERLER DU1VW>ABUGUN ALt SÎRMEN Otuz Yıl Önce Sevgili, 7 Mayıs, Cumhuriyet gazetesinin kuruluş da- hadoğrusu gazetenin adının Yeni Gün'den Cum- huriyet'edönüşmesinin yıldönümü. Heryıl 7 Ma- yıs Nadir Bey'in deyimiyle, "matbaa"nın bahçe- sınde kutlanır. Davetlisi olmayan daha doğrusu davetiye gön- derilmeyen, dileyen bütün arkadaşlann, dostla- nn, okuriann çağnlı olduğu sıcak, sade ama he- yecan verici bir kutlamadır bu. Bahçeye uzun masalar konur, soğuk mezeler, börek, döner kebap ve biradan oluşan mönü ge- lenlere sunulur. Gazete çalışanlan Türkiye'nin çe- şitli yerierinden gelen okurlar, dostlar, birzaman- lar Cumhuriyet'te olup başka gazetelere gitmiş olan arkadaşlar, emekli dostlar bir araya gelirler. Bahçede başlayan sohbet içeri taşınır, gelen dostlar odalara doluşuriar, muhabbet koyulaşır. Günün konulan ele alınır, yitirdiğimiz dostlar anılır, yıllanmış anılar canlanır. 7 Mayıs Cumhuriyet şölenidir. Cuma günkü, 7 Mayıs kutlamasına gidemedim. Çekimim vardı, sabah erken başlayan çekim ça- buk biter yetişirim sandım olmadı, aksilikler çık- tı, çekim uzadı, bittiğinde artık grtsem de kimse- yi bulamayacaktım. Üstelik de NTV Radyo'daki programa zor yetiştim. Yaşarsam ve de kısmet olursa inşallah gelecek yıla.... • • • Bu kutlamaların ilkine otuz yıl önce 1974'te ka- tıldım. Yıllardır çalışmayı düşlediğim Cumhuriyet ga- zetesine gireli daha iki hafta olmuştu. Mehmet Barlas'ın TRT'de görev yapmak için aynlması üzerine üçüncü sayfadaki dış politika sütunu boş kalmıştı. 0 sırada, Uğur Mumcu ve Mustafa Ekmek- çi ile birlikte, Kemal Biselman ın "Yeni Ortam" gazetesinde çalışıyordum. Bir gün hep düşlediğim olayın gerçekleştiğini telefonda Oktay Kurtböke haber verdi. Nadir Bey görüşmek içın beni çağırıyordu. Mart ayının yirmi ikisiydi. Nadir Bey'in odasına girdim. O kadar heyecan- lıydım ki sonradan o konuşmanın bütün aynntı- lannı hiç hatıriamayadım, her şey rüyada gibi ce- reyan etti. Yalnızca şu cümlesini hatırlıyorum: - Yazılannızı izliyorum, beğeniyorum, bizimleça- lışır mısınız? Bir de şu sözlerini: - Aslında Uğur Mumcu'yu da çok istiyorum ama şimdilik kadroda yerimiz yok, çok yakında onu da alacağız inşallah. Kemal Biselman Cumhuriyet'e gideceğimi öğ- renince mukaveledeki feshi ihbar süresini hatır- lattı. Sözleşme gereği bir ay daha yazacaktım. 22 Nisan günü Yeni Ortam gazetesinde, son ya- zım çıktı. 23 Nisan 1974'te de Cumhuriyet'teki ilk yazım. Nadir Bey'in beni gazeteye çağırmasında, ll- han Selçuk ve Oktay Kurtböke'nin de büyük et- kisi olmuştu. Nadir Bey kararlannı kendi verirama güvendi- ği arkadaşlannı da dinlerdi. Nitekim daha sonralan, Mustafa Ekmekçi'nin de Cumhuriyet'e gelmesinde, Nadir Bey'in gü- vendiği Necdet Uğur, Uğur Mumcu ve şimdi burada adını vermek istemediğim bir başkasının da etkisi olmuştu. • • • Neyse Sevgili, benim yaşamımda dönüm nok- tası olan ve bana hâlâ rüya gibi gelen Cumhuri- yet'e giriş öykümü uzattık. Gelelim 7 Mayıs'ın anlamına. Osmanlı Meclisi Mebusanı'nın üyesi olan ga- zeteci Yunus Nadi, Mustafa Kemal'i Selanik günlerinden beri tanımaktadır. Ikisi de Ittihat Te- rakki üyesidirler. Yunus Nadi, Yeni Gün gazetesini çıkarmakta- dır ve 16 Mart olayından sonra, 1920 yılının Ocak ayındatoplanıpMisakı Milli'yi Ahdı Milli adıyla ka- bul eden son Meclis dağıtılınca, Yunus Nadi An- kara'ya kaçıp Kurtuluş Savaşı'na katılır. Matba- asını da kaçırtmayı başanr. Yunus Nadi, artık Büyük Millet Meclisi üyesi- dir, Mustafa Kemal'inyakınçevresiiçindeyeralır ve Yeni Gün'ü Ankara'da yayımlamayı sürdürür. Zafer'den sonra gazete tekrar Istanbul'a taşı- nacaktır. Cumhuriyet daha yeni ilan edilmiştir, Yunus Nadi Bey BMM'deki yerini korumaktadır. Mustafa Kemal, Yunus Nadi Bey'e ne yapaca- ğını sorar, o da projesini anlatır. - lyi, der Mustafa Kemal ama gazetenin adı Cum- huriyet olacak. - Eh cumhuriyeti ilan ettik ya der Yunus Nadi. Mustafa Kemal'in yanıtı ilginçtir: - Bu yetmez, onun daha çok korunup savunul- maya ihtiyacı olacaktır. Ve 7 Mayıs 1924 günü Cumhuriyet gazetesi ya- yına başlar. Cumhuriyet'in adının öyküsü, amacını da çok güzel açıklıyor. Cumhuriyet 80 yıldır bu yolda yürüyor ve ona olan ihtiyaç hâlâ sürüyor. DEVREN SATILIK Ülke standartlarının çok üstünde, dünya standartlarının zirvelerinde yanşmakta olan köklü bir eğitim kurumu, emeklilik nedeniy- le sahibinden devren satılıktır. Tel: 0537 267 80 73 EVDEN EVE NAKLİYAT Şehiriçi - Şehirlerarası Sigortalı - Ambalajlı nakliyat yapılır Tel: 0537 2192720 Cumhurbaşkanı, değişikliği onaylarsa yargıya 20 yıldır damgasını vuran DGM'ler tarihe kanşacak bir dönemkapanıyor• Başbakan Erdoğan, Abdullah Öcalan, DEP, Sıvas katliamı sanıklan, faili meçhul cinayetlerin sorumlulan ve siyasetçiler hep DGM'de yargılandı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Se- zer. TBMM'de kabul edilen anaya- sa değişikliği paketını onaylarsa yar- gı sisteminin 20 yılına damgasını vuran DGM'ler tarihe kanşacak. Ka- muoyunda hep tartışılan DGM'Ier- de, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan. Abdullah Öcalan. Sıvas katliamı ve gazetemız yazarlannın da aralann- da bulunduğu faili meçhul cinayet- lerin sorumlulan ve bırçok ünlü yar- gılandı. "Devletin iilkesi ve millethie bölün- mez bütunlüğü, Cumhurhetaleyhi- ne işlenen ve doğrudan doğruya dev- ietin iç ve dış güvenliğini ilgilendiren suçlara bakmak" üzere kurulan DGM'ler, Türkiye'de yargi sistemin- de 12 Mart ve 12 Eyîül dönemi ol- mak üzere ikı kez gündeme geldi. An- cak, Anayasa Mahkemesi, bu dö- nemlerdeki düzenlemeleri ıptal et- ti. 12 Eylül döneminde yenıden gün- deme gelen DGM "ler, 1982Anaya- sası'nın kabul edihnesiyle kuruldu. DGM'lerin biri askeri, diğer ikisi Kıyım sürüyor İşçiler açlık grevinde GAZİANTEP / İZMtT (Cumhurhet) - AKP'li bele- diyelerde ışçi kıyuru devam ediyor. Gaziantep'te 172 işçi işten çıkanlırken tzmit'te be- lediye ışçileri dün 48 saatlik açlık grevıne başladı. 28 Mart yerel seçımlerinin ardından görev e gelen AKP'li belediye başkanlannın ılk ıc- raatlan işçi çıkartmak. Gazi- antep'te de Belediye-fş Sen- dikası üyesi Şahinbey Beledi- yesı'nde 53, Nurdağı'nda48, Sakçagözü'nde 16. Ya\oıze- Ii'nde9,YeşıIdere'del8,Bü- yükşahinbey'de 20. Araban'da ise 8 olmak üzere toplam 172 vizeh işçi ışten atıldı. Belediye Iş Sendıkası Şube Başkanı Mehmet Kıhç. yet- kili olduklan beledıyelerde ortalama yüzde 25 ücret artı- şı ve 1 ile 3 yıllık toplusözleş- me imzaladıklannı belirtti. Izmit'te ıse belediyelerde- ki işten çıkarmalan protesto etmek içın Belediye-îş Sen- dikası Kocaeli 2 No'lu Şube Başkanı Bayram Ozkan. yö- netıcıler ve ışçi temsilcileri, dün ikı günlük açlık grevine başladılar. Özkan. "Belediye emekçileri, içeride birikmiş alacaklannı. tasarruf teşvik paralannın ödenmesini bek- lerken, işten çıkartmalar ve sürgünle karşılaşıyorlar. Bu- na müsaade etmeyeceğiz. Uy- gulamalar, yasalara ve ana- yasaya aykın bir durumdur. Hukukçulan göreve davet edi- yoruz" dedi. Hâkim ve savcılar adliyedeki görevlerini sürdürecek DGM'lerinyerini ağırceza alacak ANKARA (CumhuriyetBürosu) - TBMM'de kabul edilen anayasa değişikliğini Cumhurbaşkanı Ah- met Necdet Sezer'in onaylaması du- rumunda, kalkacak DGM'lerden do- ğacak boşluğun ağır ceza mahke- meleriyle doldurulması gündeme gelecek. Adalet Bakanı CemflÇicek, DGM'lerin baktığı davalann ihti- sas mahkemesi konumundaki ağır cezaya devredilmesı üzennde dur- duklannı söyledi. Anayasa değişik- liğinin ardından çıkarhlacak birya- sayla, DGM'lerin görev alanına gi- ren ve halen süren davalann belir- sıvil yargıç ohnak üzere üç kişilik he- yet olarak yargılama yapacağına iliş- kin düzenleme 1999 yılında değiş- tinlerek askeri hâkimlerin görevine son verildı. Başbakan'ı da yargdadı DGM'lerde yargılanan ve kamu- oyunun yakından ızlediği davalardan bazılan şöyle: ^ Abdullah Öcalan, Ankara 2 No'lu DGM tarafından 1999 yılın- da Imralı Adası'nda yargılandı ve lenen mahkemelere nasıl aktanlaca- ğı da saptanacak. DGM'lerin kaldınlmasının ardın- dan yapılacak düzenlemeyle, bura- da görülen davalann hangı mahke- melere nakledileceğine ilişkin sı- nırlann belirlenmesi gerekiyor. Adalet Bakanlığı'nda, DGM'lerin baktığı dosyalann ihtisas mahke- mesi konumundaki ağır ceza mah- kemelerinde görülmesi görüşü ağır- lık kazanıyor. Ajıayasa değişikliği- nin gerçeldeşmesinın ardından ya- pılacak yasal düzenlemeyle DGM'ler kapatıhp buradaki dosyalar belirle- ölüm cezasına mahkûm edildi. Mah- keme. AB'ye uyum çalışmalan çer- çev'esinde idam cezasının kaldınlma- sının ardından. Öcalan "ın ölüm ce- zasını, müebbet ağır hapis cezasına dönüştürdü. •* DEP davasında, Hatip Dicle, Le\1a Zana, Orhan Doğan ve Selim Sadak 15"er yıl ağır hapıs cezalan- na mahkûm oldu. 2003 yılında baş- layan yenıden yargılama sonunda da 1994 yılında verdiği karan yine- ledi. nen mahkemelere aktanlacak. Çıka- nlacak yasada. hangi dosyanın han- gi aşamada nereye gönderileceğı de belirlenecek. DGM'de görev yapan hâkım ve savcılar da adliyelerde gö- revlerini sürdürecekler. Adalet Ba- kanı Cemil Çiçek, DGM'lerin bak- tığı dosyalara bakacak mahkeme- deki savcı \e hâkimlerin, adliyede- ki meslektaşlanndan daha yetkili ve etkili olacağını duyurmuştu. Çiçek, DGM'lerin kalkması durumunda kurulacak yeni ağır ceza mahkeme- lerinde de DGM kapsamındakı suç- lara bakılabıleceğini kaydetti. ^ Diyarbakır DGM. Recep Tay- yıp Erdoğan'ın tstanbul Büyukşehir Belediye Başkanı olduğu dönemde Siirt'teki birkonuşmasıyla ilgili açı- lan davayı 1998 yılında sonuçlandırdı. Mahkeme. "hallo, din ve ırk farkh- hgı gözeterek kin ve düşmanhğa tah- rik ettiği" gerekçesiyle Erdoğan'ı 10 ay hapis cezasına çarptırdı. Er- doğan hakkında, 1992 yılında Ri- ze'de ve 1993 yılında da Alman- ya'nın Ausburg kentindeki konuşma- İan nedeniyle soruşturma başlatılma- sı üzerine, 2002 yılında Ankara'da hareketli günleryaşandı. Erdoğan'ın ifadesini alan eski DGM Savcısı Nuh Mete Yüksd, tutuklama istedi, ancak yedek hâkimlik talebi reddet- ti. DGM Savcısı Ömer Suha Aldan, soruşturmayı takipsizlikle sonuçlan- dırdı. • Necmettm Erbakan. 25 Şubat 1994 te Bingöl'de yaptığı konuşma nedeniyle Diyarbakır 1 No'lu DGM'de yargılandı. Mahkeme, 10 Mart 2000'de Erbakan'ı 1 yıl hapis cezasına mahkûm etti. ^ Eski Sincan Belediyesi Başka- m Bekir Yıkiız, olaylı "Kudüs Ge- cea" davasında, toplam 4 yıl 7 ay ağır hapis cezasına çarptınldı. • Sıvas'ta 2 Temmuz 1993'te meydana gelen ve 37 kişınin öldü- ğü katliamla ilgili davanın 3. kara- nnda, sanıklardan 33ü idam ceza- sına mahkûm oldu. • Cniversite harçlanna yapılan zammı protesto etmek amacıyla TBMM Genel Kurul Salonu'nun iz- leyici locasında "harçlara hayır" pankartı açan "kalemli çete" üyesi öğrencılerin yargılandığı dava, DGM'de görüldü. • FethuDah Gülen. Ankara 2 No'hı DGM'de hakkında açılan davanın duruşmalanna ABD'de olduğu içın katılmadı. DGM, da\anın kesin huk- me bağlanmasını, af yasası uyann- ca erteledi. 'GençKkten Atatürk Sevgisiyle Cumhurbaşkanımıza' yazıh ba>Tak Samsun'dan törenleyola çıkn. (.\A) 19 Mayıs'ta Ankara'da Cumhurbaşkanı Sezer'e sunulacak Sevgi Bayrağı yola çıkü SAMSUN (Cumhuriyet) - Türk gençliğinin Atatürk'e bağ- lılığının simgesi olan "Sevgi Bayrağı'', Ankara daki 19 Ma- yıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı törenleri sırasın- da Cumhurbaşkanı Ahmet Nec- det Sezer'e sunulmak üzere dün Samsun'dan törenle yola çıka- nldı. Atatürk'ün Ulusal Kurtuluş Mücadelesi 'ni başlatmak üzere Samsun'a çıkışının 85. yıldö- nümü ve Sevgi Bayrağı 'nın yo- la çıkanlması nedeniyle Doğu Park'ta bulunan Bandırma Va- puru alanında "Atatürk'ü An- ma ve 64. Gençlik Bayrak Ko- şusu" töreni düzenlendi. Töre- ne, Garnizon Komutanı Tümge- neral KemalAy, Büyükşehir Be- lediye Başkanı Yiısuf Ziy-a Yıl- maz, Cumhuriyet Başsavcısı AhmetGökçınar. Ondokuz Ma- yıs Ünrversitesi Rektörü Prof. Dr. Ferit Bernay ve çeşitli ku- ruluşlann temsilcileri ile yurt- taşlarkaöldı. Sporculareşliğin- de, müze gemi Bandırma Vapu- ru'ndan ındirilen Sevgi Bayra- ğı, Vali Mustafa Demir'e teslim edildi. Kutlama telgraflannın okunması ve konuşmalann ar- dından bayrağı teslim alan atlet- ler Anıt Park'taki Atatürk Anı- h 'nın çevresinde koştuktan son- ra Kavak ilçesine doğru yola çıktılar. Gece Havza ilçesinde- ki Atatürk Evi'nde bekletilen bayrak bugün Samsun-Amas- ya il sınınnda düzenlenecek tö- renle Amasyalı atletlere teslim edilecek. Üzerinde, "Gençfikten AtatürkSevgisijie Cumhurbaş- kanınuza" yazıh ba>Tak, daha sonra Tokat, Sıvas. Erzincan, Erzurum, Kayseri, Nevşehır, Kırşehir ve Ankara'ya ulaştın- lacak. Se^'gi Bayrağı 19 Mayıs gü- nü de Ankara daki Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayra- mı törenleri sırasında Cumhur- başkanı Sezer'e sunulacak. UMUT DAVASI DEVAM EDİYOR En çok dava açılan isimBeşikçioldu • DGM'de hakkında 100'ün üzerinde dava açıldığı yazar İsmail Beşikçi hakkında en çok dava açılan kişi oldu. ^ Gazetemiz yazarlan Uğur Mumcu, Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı. Prof. Dr. Muammer Akso>' ve Doç. Dr. Bahriye Üçok'un öldürülmesi olaylannı da kapsayan "Umut" davası, Yargıtay'ın bir kısım sanıklar yönünden bozma karan vermesinin ardından Ankara 2 No'lu DGM'de devam ediyor. • Istanbul DGM, Akdeniz'in uluslararası sulannda 3.1 ton uyuşturucu yüküyle batmlan "Kısmetim I" ve 14 ton uyuşturucuyla ele geçirilen "Lucy S" gemileriyle ilgili davalan gördü. tf Avrasya Feribotu'nu içindekı 211 yolcu ve mürettebatla tstanbul'a kaçıran Ceçen eylemciler, tstanbul DGM'de yargılandı. • Sabancı Holding Yönetim Kurulu üyesi Özdemir Sabancı'mn öldürühnesi da\ası da DGM'de görüldü. Eski millervekili Eyüp Aşık, Alaattin Çakıcı ile telefon görüşmesi yaptığı iddiasına ilişkin "cürüm işlemek için oluşrurulan çete mensubuna yardım ettiğj" gerekçesiyle yargılandığı davada beraat etmişti. SusuriukdaDGM^de.» • Susurluk kazası sonrasındaki iddialarla ilgili eski Özel Harekât Dairesi Başkanvekilı İbrahim Şahin. eski MtT görevlisı Korkut Eken ile Haluk Kırcı, Yaşar Öz, AH Fe\-zi Bir ve Sami Hoştanın da aralannda bulunduğu 14 sanık da tstanbul DGM'de yargılandı. • Yasadışı ÎBDA C liden "SaUh .Vlirzabejoğlu'' kod adlı Salih tzzet Erth'ş de u anayasal düzeni silah zonı>1a değiştinneye kaUaşmak" suçundan müebbet ağır hapis, cezaevınde patlayıcı madde ve silah imal ettiği gerekçesiyle de 20 yıl ağır hapis cezasına çarptınldı. • tstanbul'da 15 Kasım 2003'te Şişlı'deki Beth tsrael ve Beyoğlu'ndaki Neve Şalom sinagoglan, 20 Kasım 2003'te Beyoğlu'nda tngiltere'nin tstanbul Başkonsolosluğu ile Beşiktaş'takı HSBC Bank Genel Müdürlüğü binasuıa yönelik bombalı saldınlara ilişkin haklannda dava açılan 50'si tutuklu 69 sanık hakkında açılan davanın görülmesine henüz başlanmadı. SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr TEŞEKKUR Oğlurruz Uygar Nevruz'un amelıyatını başanyla gerçekieştıreı İU Cerrahpaşa Tıp Fakültesı Çocuk Cerrahısi Anabılım Oalı öğretım Üyesi Sayın Prof. Dr. M. Nüvrt SARIMURAT ve ekibıne teşekkür edenz... Sevim-Celal NIEVRUZ Amerika'nın CNN International ve Fox News televizyonları, önceki gece Savunma Bakanı Donald Rumsfeld'in ve önde gelen komutanlann Senato ve TemsilcilerMeclisi'ndekikomiteler ta- rafından sorgulanmalannı canlı olarak yayımladı. Tüm dünya kamuoyu önün- de yayımlanan bu sorgulama birçok bakımdan öğreticiydi. Birinci öğretici yanı, işkence iddiasının ortaya çıkma- sının hemen ardından ABD kamuoyu- nun ayağa kalkmasıydı ve işkenceci- lerden hesap sorabilecek bir ortamın yaratılmasıydı. Rumsfeld ve ABD ordusunun önde gelen generallerinin karşılaştıklan so- rular karşısında kıpkırmızı olan yüzle- ri ve kekeleyerek cevap veren sesleri görülmeye değerdi. ABD halkının tem- silcileri onlardan hesap sorabiliyordu. Bir iiginç tablo ise bu sorgulama sıra- sında ortaya çıkan seçilmişlerin üs- tünlüğüydü. ABD Senatosu'nun üye- leri Savunma Bakanı'na ve ordu ko- mutanlanna çok ağır eleştiriler yönel- tiyoriar ve cevap istiyorlardı. Dünya- nın en güçlü ülkesinin Savunma Ba- İşkenceciden Hesap Sorabilmek kanı ve dünyanın en güçlü ordusunun komutanlan boyunlan büikük, hesap ve- riyorlardı. Hesap verdikleri ise ülkenin seçilmiş temsilcileriydi. ABD Savunma Bakanı ve ordu ko- mutanlannı sorgulayan senatörlerin her birinin tepkisi ve tavn farklıydı. "Siz bizi dünyanın gözü önünde rezil etti- niz. Artık nezaman istifa edeceksiniz" diyen de vardı, "Ordumuz Irak'ta şe- refli ve kutsal bir mücadele yürütüyor. Buyapılanlarordumuzun tümünü bağ- lamaz ve Amerikan tarzı bir davranış değildir. Gördüklerimizden sarsıldık" diyen de. New York Senatörü Hillary Clinton'ın sorusu da çarpıcıydı: "Siz Afganistan 'dakisavaş esirieriiçin Ce- nevre Konvansiyonu'na uymayaca- ğınızı açıkladınız. Bu tablonun ortaya çıkması aynı anlayışın birparçası de- ğil midir?" Fotoğraflann ortaya çık- masının hemen ardından bu kadar kı- sa bir süre içinde böylesine bir sorgu- lamanın yapılabilmesi, kendi yaşadık- larımıza bakınca iiginç değil miydi? Türkiye'de işkencecisine "işkence- ci" dediği için birçok insan mahkûm edilmişti. Bırakın hesap sormayı, işken- ceciler hesap sormaya devam ediyor- du. Türkiye'de kitapçı raflan, işkence- leri anlatan öyküleıie doludur. Hiçbiri- nin hesabının sorulmadığı bu ülkede hakkında işkence iddialan bulunanla- nn çoğu şimdi birçok üst düzey gö- revde bulunuyorlar. ABD'nin seçilmiş insanlan, önceki gece tüm dünyanın gözü önünde ger- çek işkencecilerden hesap sordular. Üstelik bu hesap sorma canlı olarak televizyonlardan yayımlandı. Irak'ın El Garib Cezaevi'ndeki rezilliği yapanlar, sonunda bir işgalin maşalan. ABD iş- galci güçleri direnen Iraklılara bir se- neden fazla bir zamandır çok ağır iş- kenceler yapıyorlar. Yargısız infazlar gerçekleştiriyorlar. Sivilleri bombalar- la imha ediyorlar. Çok büyük insanlık suçlan işliyorlar. Bu suçlan işlemeye de devam ediyorlar. Işkencenin yalnızca El Garib Cezaevi'nde yapılanlarla sı- nıriı olmadığını biliyoruz. Bunların asıl sorumlusu da başta Başkan Bush ol- mak üzere tüm ABD yönetimidir. İşken- ce suçu onlara aittir. Bu nedenle bi- rinci dereceden hesap verecek olan on- lardır. • • • Savunma Bakanı Donald Rums- feld'den hesap soran ABD'Iİ senatör- lerin masum oiması mümkün mü? On- lann birçoğu da bu haksız ve vahşi iş- gale onay vermişlerdi. Bir kısmı Rums- feld ve generalleri sorgularken bile haksız işgali destekleyen konuşmalar yapıyoriardı. Yine de yapılan işkence- lerin üst düzeydeki sorumlularından hesap soracak bir sistemleri vardı. Bu olayın iiginç noktalanndan birisi de ik- tidardaki Cumhuriyetçi senatörlerin de, muhalefetteki Demokrat senatör- lerin de, Rumsfeld'den hesap sormak istemeleriydi. Rumsfeld'in kendi par- tilerinin bakanı oiması çok da fark et- miyordu. Işkencelerin asıl sorumlusu olan ABD Savunma Bakanı Donald Rums- feld'in ve işgali yöneten komutanlann dünya kamuoyu önünde sorgulanma- sı etkileyiciydi. Bu sorgulamanın iş- galci ABD'nin işlerini zortaştıracağı da bir gerçek. Bu sorgulamayla birlikte Bush yönetimi bir ağır darbe daha al- mış bulunuyor. önümüzdeki sonbahar- da yapılacak seçimlerde Bush'un baş- kanlığı yeniden kazanabilmesi artık iyice imkânsız hale geliyor. • • • Donald Rumsfeld ve Amerikan ge- nerallerinin, ABD halkının temsilcilen karşısında boyunlan bükük hesap ver- melerini izlerken derin derin düşün- celeredaldığımı söyleyebilirim. Birgür diyorum, acaba bizim ülkemizde de böyle sahnelere tanık olabilecek mi- yiz? Işkencecilerimizden hesap sora- bilecek miyiz?
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear