Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 26 MAYIS 2004 ÇARŞAM
8 HABERLERIN DEVAMI
TURKİYE
Istaibul
Ed.ne
Kocaelı
Çarakkale
Izmr
Majıısa
Ayon
Denzli
B
B
Y
B
B
B
B
B
20
22
22
20
28
28
29
28
Sinop Y 19 Adana
Zonguldak Y 19 Antalya
Samsun
Trabzon
Gıresun
Ankara
Eskışehır
Konya
Sıvas
Y
Y
Y
Y
Y
B
Y
17
16
17
22
21
23
21
B 30
B 27 Kars
Mersın
Diyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Siırt
Hakkân
Van
B
B
B
B
B
B
B
28
33
35
30
32
25
21
Y 20
Yurdun kuzey kesımlen
parçalı ve çok öulMu,
Marmaranın doğusu.
Karadenız ıle Iç Anaûo-
lu'nun kuzey ve doğusu
sağanak ve gokguruftu-
lu sağanak yağışlı, dığer
/erier az bulutlu ve açık
geçecek. Hava sıcaklığı
yurdun kuzeybatısında
artacak. ıç ve doğu ke-
sımlende azaJacak. diğer
yerterde önemlı bir deği-
şıklık olmayacak.
DIŞ MERKEZLER
Oslo
Heisınki
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brûksel
Paris
Bonn
Y
Y
Y
B
B
B
B
B
15
15
13
17
15
16
22
17
Münih B 21
Beriın
Budapeşte
Madrid
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atina
Zürih
B
B
Y
B
B
B
B
B
B
15
23
18
21
22
20
23
24
Moskova Y 15
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tiflis
Kahire
Şam
B
B
B
B
Y
Y
B
B
31
21
29
29
24
17
34
36
Taşfce
Tahran
Parçalı bulutlu k Ç<?k buMfu , Yağnunu Sulukar V Gök gumttü
GUNCEL CL'NEYT ARCAYÜREK
• Baştarafı 1. Sayfada
cep din kardeşiyiz" diyecek.
"Kendi dışında herkes için heryer zaten karan-
lık". Sanki bu cümlenin hemen arkasından şarkı-
dakı gibi "pürnuromevki" diyecek. O mevki ise
Başbakanlık koltuğu!
Daha neler neler söylüyor, kara mizaha malze-
me.
Varsın söylesin, başbakanlık Sffatını bir kez ya-
kalamış ya; bakalım ne söyleyecek, yine fos çı-
kan neler vaat edecek diye yalakası da dinleyeni
debol.
• • •
Gerçeklerefendi hazretlerini hırçınlaştınyor. Mu-
halefetin dile getirdiği gerçeklere abartılı rakam-
larla karşı çıkarken rahmetli Şinasi Nahrt'in sık sık
dediği gibi. yüzüne yüzüne söylenen, yazılanlar,
oysa "çatlasa da patlasa da gerçek".
Dışardan gelen sarsıntıları önlemek için ekono-
mik yapıyı daha sağlam ternellerfe oturtmadıy-
san, sosyal güvenlik reformu ile kamunun bütçe
açığını ve özel sektörün istihdam maliyetini azal-
tamadıysan. vergi reformu ile vergi yükünü geniş
bir tabana yayamadıysan, tüketicilere ve sanayi-
ye daha ucuz enerji sağlayamadıysan vs. vs. Te-
laşın neden?
Ekonominin başanlı düzeye gelmesi için ger-
çekleşmesi gereken bu temel ilkelerden hangile-
rini başardığını veya başarmaya çalışacağını an-
latacagı yerde, kendıni övüyor kı öylesine övüyor.
Başbakan'ın uyanlara tahammülü yok ve kötü
alışkanlığa dönüşen bu tutumu sürdürmekte ka-
rarlı görünüyor. Ekonominin komadan çıkmakla
birlikte sağlığına tam anlamıyla kavuşmadığını
söyleyenlere de hiddet ve şiddetle karşı çıkıyor.
örneğin, içerde ve dışarda Türkiye'de yat/rım
yapmak isteyenlerin yakınılarına kısa sürede çö-
züm bulacaklarını söyledi durdu, nâlâ da aynı gö-
rüsü yineliyor.
Iki yıl geçti aradan, herşey olduğu gibi duruyor.
Bürokraside hantallığa çare bulunamadığına ka-
nrt: Bir yatınmcın/n sadece izin alabilmek için 5 ay-
n bakanlıktaki 10 ayrı kurumdan 170 imza alma-
sı gerekiyor.
Yakın günlere kadar IMF'yi en geç 2004'te ka-
pının önüne koyacaklarmı söyleyen Başbakan;
VVashington öhhööö deyince, eski söylemlerini
unutuverdi.
Rakamlar ortada: Bugün vazgeçemeyeceğini
ilan ettiği IMF ve politikalan sayesinde iç borç sto-
ku Kasım 2003'te 144 milyar dolar seviyesinde
iken 31 Mart 2004 tarihi itibanyla bu rakam 203
milyar dolara yükseldi.
Dış borcumuz AKP iktidannda 131 milyar do-
lardan 147 milyar dolara tırmandı.
Nisan ayı sonuna kadar ödenen faiz miktan 3
milyar 326 milyon dolar oldu. Bu ortalamaya bun-
dan önceki hiçbir hükümet döneminde ulaşıla-
mamıştı.
• • •
Başbakan, uçak küçük bir türbülansa gırince
paniğe kapılanlardan söz ediyor. "Uçak sağlam,
pilot soğukkanlı, sakin, mürettebat işibiliyor. Otur
koltuğuna sen manzarayı seyret" diyor.
Soğukkanlı, deneyimli olduğunu söylediği pilo-
tun, tabii zat-ı devletlinin farkında olmadığı, lüks
otomobil koltuğundan, özel Başbakanlık uçağ/n-
dan göremediği, görse bile başını çevirdiği şu
manzaraları halkımız her gün izliyor
Işsizlik 10 milyon dolayında, artıyor. Başbakan,
1 milyon üyeli TOBB'nin her üyesi bir işsizi işe al-
sa, bir milyon işsizin işsizlikten kurtulacağı gibi
düşsel önerilersunuyor. Yoksulluk heray giderek
büyüyor. 4 kişilik birailenin geçim sının bir milya-
nn çoook üstünde. Açlık sınırını geçenlerin sayısı
da kabarıyor. Gıda harcamalarına daha önce 100
harcayan şimdi 90 harcıyor.
Sadece dayanıklı tüketim harcamalarında artış
gözleniyor. Bu artışın nedenj de üst gelirgrubuna
ait.
Geliri düşen çoğu insan kredi kartı sarmalında.
Eminönü'de bir blue jean 5 milyon liraya satılıyor.
(Prof. Güngör Uras soruyor, yanıtlıyor) Gelin ba-
kalım, insanlarımız bunu alabiliyor mu? Alamıyor.
Essavurusta pilot, konuş, söyle; heyecanlıolu-
yor. Nereye kadar!
Erdoğan, medyanın NATO Zirvesi için alınan önlemlere yer vermesine tepki gösterdi
YineANKARA (Cumhuriyet Bnro-
su) - Başbakan Recep Tayyip Er-
doğan NATO zirvesiyle ilgili ha-
berlerde medyanınTürkıye"nin gü-
venli bir iilke olmadığı imajını ver-
mekten kaçınmasını isteyerek. bir
kez daha haber yazımında dikkatli
olunmasını istedi.
Erdoğan,YÖK gerilimi nedeniy-
le mesaj olarak yorumlanabilecek
konuşmasını da kürsüde değiştir-
di. AKP grup toplantısında konu-
şan Erdoğan, uluslararası IKÖ ve
NATO toplantılan nedeniyle alınan
güvenlik önlemlerini haberleştiren
basını serl dille uyardı. "Saçma sa-
pan, uydurma haberlerle Tiirki-
ye'nin zafiyet içinde gösterildiği-
ni" iddıa eden Başbakan, "Kimse
kar suyu kaçırmaya çalışmasın"
diye konuştu.
"Bizleri üzen bazı konnlar var.
ÖzellikJe burada medyaya ses-
lenmek istiyorura" diye söze baş-
layan Erdoğan, "Türkiye'niıı gü-
venli bir iilke olmadığı imajını
verecek haberler yayımlandığı-
nı" savTindu. Erdoğan, "Bu rür
haberleri üretenler acaba kime
çalışıyorlar, ne yapmak isrivor-
lar?\'ani iilkeyi dünvadan dışla-
nıak niyetinde misiniz? Bu ha-
berlerle güvenlik güçlerimizde
de zafiyet oluşturulabilir. Milli
menfaatlerimize terstir bu ha-
berler" diye konuştu.
Aynı medyarun, dıgerülkelerden
Operasyonlar sürüyor
NATO öncesi
25 gözaltı daha
tstanbul Haber Servisi - Istan-
bul Emnıyeti NATOzinesi öncesi
terör örgütlerine yönelik operas-
yonlarına hız verirken dün de El
Kaıde, DHKP/C ve PKK Kong-
r&'Gel üyesi olduğu iddia edilen
toplam 25 kişi gözaitına alındı.
Terörle Mücadele Şubesi ekiple-
rince gerçekleştirilen El Kaide ör-
giitüne yönelik operasyonda 20 ki-
şi gözaitına alınırken bu kişilerden
bazılannın daha önce Çeçenistan'a
sa\aşmaya gıttiklerinin ve NATO
zirvesinde de bombalı eylem ya-
pabilecek kişiler olduğunun tespit
edildıği belırtildi. Vehabi-Selefı
ınancı etrafinda örgütlenmiş kişiler
olduğu belirtilen 20 kişinin emni-
yetteki sorgulan sürüyor. Terör ör-
gütü DHKP C'ye yönelik operas-
yonda 3 kişi gözaitına alınırken P-
KK Kongra Gel 'e yönelik operas-
yonda ise hakJannda arama karan
bulunduğu öğrenılen 2 kişi yaka-
landı. Operasyonlarda gözaitına
alınanJann emniyetteki sorgu ve iş-
lemlerinin sürdüğü bıldirildi.
sansur gürşımıBASBAKAIM 'HABER ÖZCÜRLÜĞÜfMÜ' SİNDİREMEDİ
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan
RecepTayyip Erdoğan, iktidara geldiğı dönemden
beri gergınlık v eya bunaluna neden olan birçok ko-
nuda basının tavTinı eleştirdi \eya doğrudan "san-
sür" istedi. NATO toplantısıyla ilgıli dünkü çıkışın-
dan önce Erdoğan"ın basuıa dönük bir diğer uyan-
sı Kıbns konusunda olmuşfu. AnJcara Palas'ta med-
ya temsilcileri ve genel yayın yönetmenlerini top-
layan Erdoğan, Kıbns'ta yapılan açıkJamalan Tür-
kiye'deki yazılı ve görsel basın organlannın kendi
içinde sansür etmesini istemişti. "Bu sizden özel
bir ricamdır" diyen Erdoğan, detaylann çok faz-
la konuşulmasının işi koparabileceğini söylemişti.
Öctidaruı basına birdiğer sansür girişimi Yunanis-
tan gezisinde görüldü. Emine Erdoğan ın Kara-
manlis tarafmdan öpülme görüntüsü, Başbakanlık
Basın Müşaviri'nin "ricasıyla" TRT ve AA tara-
findan sansürlendi. Özel televizyonJar da Basın Mü-
şaviri'nin istemine uydu. Basın Müşaviri Ahmet
Tezcan "Emine Erdoğan'ın rahatsız oJabileceği-
ni diişünerek bu ricada bulunduğunu" belirtme-
sine karşın, sansür olayında Erdoğan çiftinin tavn-
nın etkili olduğu öğrenilmişti. Erdoğan, ABD'nin
Irak operasyonundan önce de sık sık Türk basınını
uyardı. Başbakan, "Haberlerde, devletin, ülkenin
menfaatları ciddi bir şekilde gözetilmiyor. Biz
hükümeti nasıl yıpratacağız diye uğraşılıyor"
görüşünü dile getirmişti. Erdoğan, Kuzey Irak'ta
gerginliğe neden olan gelişmeleri de "Tflrk bası-
nının abarrfığını" savunmuştu Başbakan, basını
halka şikâyet ederken, "Kuzey Irak'ta olan olay-
da, Türkiye'deki basını gördünöz. 'Hükümet
nerede, niye bunu yapmıyor?' diye özerimize gel-
diler. Yine böyle bir olayda her tarafı velveleye
verseydik zarar ederdik" demişti.
Hükümet ile Genelkurmay arasında zaman za-
man kamuoyuna yansıyan gerilim nedeniyle de Er-
doğan basını suçladı.
toplam 1500 medya patronunun
Türkiye'de bulunacak olması nede-
niyle herhangı bir güvenlik zafiye-
ti görmediğine işaret eden AKP lı-
deri, "Bunlar çelişki dejil mi?
Daha hassas olmalılar. L'ikemiz
burada kazanacak. Biz bu konu-
da kendimize güvenivoruz" dedı.
önemlt tumceyl atladı
Cumhurbaşkanlığı'ndakı ıncele-
me süreci devam eden \
r
ÖK Yasa-
sı 'yla ilgıli Başbakan RecepTayvip
Erdoğan'ın grupta mesaj vermesi
beklenirken AKP liderinin konuş-
ma metnındeki önemJi bir tümceyi
"atlaması" dikkat çekti. Erdoğan.
•'Toplumun önüne koyduğumuz
hedefleri geri adım atmadan, te-
reddüt gösterraeden gerçekleşti-
riyoruz" ifadesıni, metinde yeral-
masına karşın kürsüden okumadı.
Erdoğan, devam eden bölümde
şunlan söyledi: "Demokrasi baş-
ta olmak üzere ekonominin, si-
yasetin, kamu düzeninin sarsılan
dengeleri yerli yerine oturuyor.
Alınan mesafe bütün alanlarda
Çevrecilerin isyonyürüyüşü
Çerkezköy Organize Sanavi Bölgesi'ndeki fabrika ve lojmanlarda
yaşayan yurftaşJar, çevre kirliliğine isyan ettiler. Bölgede toplanan
çevreciler, İstanbul S.O.S Gönüllüleri Platformu sözcüsü Türksen
Başer Kafaoğlu ile yönetim kurulu üyeleri ellerinde pankartlarla
doğaya zarar verdiği belirtilen HENA tekstil fabrikâsına kadar
yûrnyüş yaparak slogan attılar. Tesislerin kirliliğinden efkiJenen
HENA Endöstri AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Hartat'ın
oğlu fbrahim, kızları İpek ve Eiçin de eyleme destek verdiler.
Yurttaşlar yürüyüş sırasında, "Zehirli atıklarla çe\Temizi
kirletmeyelim", "Zehirli kumaşlarla halkımızı ve Avrupa'yı
gıydiremezsiniz" yazılı pankartlar taşıdıiar. ÇevTeeiler, 1994'ten bu
yana HE.VA fabrikasının yanında buiunan HENATEKS
tesislerinden zehirli gaz yayıldığını söylediler. (ERDAL ÖZCAN)
hissediliyor ve toplumu durdur-
mak isteyen yanlış gündemler ar-
tik yankı bulmuyor. halkın gün-
deminde yer almıyor. Törkiye'yi
girdiği büyüme yolunda tökez-
letme çabalan beyhude çabalar
ve çırpınışlar olarak kalıyor. Top-
lumun aklı ve vicdanı en doğru,
en sahici ayarlamayi kendiliğin-
den yapıvor. Kimsenin gücü bu
milletin ayannı bozmaya yetme-
yecek. Her vatandaşımıan huku-
kunu korumak için canla başla
çalışıyoruz."
Fransa yasakta kararlı
Türbanlı Türk
okuldan atıldı
STRASBOURG (AA) - Fran-
sa'nın doğusundaki Thann kasaba-
sında, altı ay önce türban taktığı
için okuldan atılan, ancak banda-
na takarak yine aynı kasabada baş-
ka bir okulda derslere girmesine
izin verilen 12 yaşındaki Hilal
isimli Türk kızının, türbanla ders-
lere girmekte ısrar etmesi üzerine
ikinci kez okulla ilişiği kesildi.
Okul yönetimınde görevli Phi-
lippe Hemez, basına yaptığı açık-
lamada. okul müdüriinün kızm ai-
lesiyle görüşmesine rağmen rür-
ban yerine bandana takma konu-
sunda anlaşmanın hiçbir zaman
uygulanmadığını söyledi.
Ortaokuldaki öğretmenler, ge-
çen martta. Türk kızının bandana
yerine türbanla derslere girmesi-
ni bir günlük grev yaparak protes-
to etmişlerdi. Hilal'in ailesinin,
okulun karanna bir hafta içinde
itiraz etme hakkı bulunuyor. Fran-
sa Parlamentosu, dini simge ve
giysilerin devlet okullannda ya-
saklanmasıyla ilgili yasayı geçen
nisanda kabul etmişti.
Yargıtay 8. Ceza oairesi:
'Türban
laikliğe
saldın aracı'
• Baştarafı 1. Sayfada
nevi işkenceier yapıldığı, çocuk ve
gençlerin Kuran okumalarının engel-
lendiği, Allah' diyenlere hakaret edil-
diği" görüşlenne yer verdiğine işaret
edildi. Kararda şöyle denildi: "Sanık,
hatta Kuran'ı Müsliimanlann elin-
den nasıl alırız planlarının yapıldığı-
nı, aynı zihniyerin. bugün de 8 yıllık
temel eğitinü millete dayatmak. imam
hatip okuilannı sayısını azaltmak ve
Kuran kurslarında 12 yaşından kü-
çük çocukların okumasını engelle-
mek suretiyle faaliyetini sürdürmek-
te olduğunu, istikbalin yalnız ve yal-
nız tslamiyetin olacağını belirtmek
suretiyle, dini esaslara dayalı bir dev-
let düzeni istek ve özlemi içinde oldu-
ğunu açığa vurmaktadır."
Kararda, yerel mahkemenin sanığuı
bu eylemini TCY'nın 312. maddesinin
değişen ikinci fikrası kapsamında de-
ğerlendirmesinde bir isabetsizlik bulun-
madığı vurgulandı.
Türban dlnl emtr1
Kararda, 8 yıllık temel eğitim ile ge-
rek ulusal mahkemeler gerekse AlH-
M'nin karanyla, kamusal alanda türban
takılmaması uygulamasının yasal ve hu-
kuka uygun olduğu vurgulandı. Karar-
da aynca,Anayasa Mahkemesi'nin, tür-
banı "çağdaş bir görünüm taşımayan
başörtüsü ve onunla birlikte kullanı-
lan belli biçimdeki giysi, bir ayrıca-
lıktan ötede bir aynm aracı niteliğin-
de" gören karan da anımsatıldı. Daire
üyesi Aktan ise karann değişik gerek-
çeyle onanması yönünde görüş bildirdi.
Aktan, "înanç söylemi bağlamında
yaklaşıldığında türbanın, bâkimiyet
halinde özgürlük değil, emir olduğu
da düşünülmelidir" dedi. Aktan deği-
şik onama gerekçesinde, bireylerin dile-
dikleri gibi giyün-kuşamda serbest ol-
duklannı belirterek "Fakat, kamu ku-
rumlarında idarenin düzenleraeler
yapabileceği ve kamu hizmerinin ge-
rekleri çerçevesinde takdir yetkisi ol-
duğu öğretide de belirtilmektedir" de-
nildi. Aktan, kamu düzeni açısından ko-
nuyu tartışırken, "Kamu düzeninin ko-
runması, bir ideolojinin korunması
demek olmayıp. belli bir sosyal ve hu-
kuki düzenliliği korumak anlamında-
dır. Amerikan Federal Mahkemesi de
küfür. iftira ve saldırgan nitelikteki
birtakım düşünce açıklamalarının
düşünee özgürlüğünün hukuksal ko-
nımasından yararlanamayacağını ka-
rarlajtırmıştır"' görüşüne yer verdi.
Yerel mahkemenin karannın bozul-
ması yönünde oy kullanan Yargıtay 8.
Ceza Dairesı Başkanı ZekiAslan i]e üye
Nuri Yümaz, suçun oluşabilmesı için
eylemin yakın ve somut tehlike içerme-
si gerekriğini belirtti. Aslan ve Yılmaz,
bunun dışındaki eylemlerin düşünce
açıklama özgürlüğu kapsamında değer-
lendirihnesi gerektiğini savundular.
SÖYLEŞİ ATTİLÂ İLHAN
"... Türküm' Demek, Kolay mı?./'
• Baştarafı Arka Sayfada
her tarafta parlayan isyanları, şimşek
gibi nasıl bastırdığını anlatırken de, ger-
çeği. gerçeğe en yakın şekliyle, anlat-
maya çalıştım; kitap yayınlanalı çok ol-
du, hayli de satıldı ve okundu, böyle bir
şikâyet, vâki değildir; oysa, hiç değilse,
kırk yıldır nazımın geçtiği Çerkez dost-
lanm, çekip bir kenara söyleyebilirlerdi,
ilk defa kulağıma geliyor.
Zaten Millî Mücadelede, kimin
Türk, kimin Çerkez ya da Kürt, oldu-
ğu değil; kimin ne yaptığı, neye hiz-
met ettiği mühimdi; sakın bu vehim,
Sedat Dipşo'nun; -daha önce mektu-
bunu paylaştığımız; Istiklâl Madal-
ya'sı sahibi 'er' Kevork'un oğfu gibi,-
kolayca ve gönül rahat/ığıyla; 'Ne
Mutlu, Türküm.'..', diyemeyişinden
ileri gelmesin?
Belgeli cevap arayan bir soru...
/ M J ünasebetsiz bir çağnşım/1.
I I V I Mecidiyeköy'ün, dutluk ve in-
cırlik dönemınde, çay bahçelerinden bi-
rinde otumnuşuz; 'Mustafa Suphi'nin
'neferi', 'San' Mustafa (Börklüce), pi-
posunun dumanları arkasında saklı,
bense önürnde çay bardağı ve semâ-
^er. onun anlartıklannı dinlemekten, ya-r
ı yanya rüya ıçindeyim: Milfî Mücade-
e yıllannın 'perdearkası'n, yaşamış bi-
inin agzından dınlemek, kolay mı?
'Çerkez' Ethem Bey, sohbette adı
;ık geçen 'eşhas'tan biri: şundan ki,
Veşil Ordu 'nun da, 'Iştirâkryun Fırka-
ı'nın da, er önde gelen isimlerinden-:
ir; 'Sosyalist Sol'dan nice kişi, onu
Türk Sosyalizmi'nın 'doruk/anndan'sa-
yıyor. 'San' Mustafa, onu bilirdi: Eski-
şehir"de yayınlanan *Yeni Dünya'nın
yjldızlan, Arrf Oruç'u da Nizamettin
Nazif'i de tanımış; ıştirâkiyun 'takiba-
fr'başlayınca, nasıl 'derdestolunup'ls-
tik/âl Mahkemesi'nde yargılandıklannı
biliyor, falan filan.. Sohbetin biryerinde,
ister istemez söz, Iştirâkiyun Reisi
'Baytar' Binbaşı, Salih'e (Hocaoğlu)
dokunuyor; nasıl mahkemede ağır baş-
lıymış, nasıl mahkûmiyeti sinesine çek-
miş, ve müddeti dolunca nasıl çekip
Sovyetler Birliği'ne gitmiş...
'San' Mustafa bir zaman dalıp, pipo-
sunun dumanını seyrettikten sonra; ba-
na mı, yoksa kendi kendisine mi sordu-
ğunu asla öğrenemeyeceğim o soruyu,
ikimizın arasına çırpınan bir balık gibi
bırakmıştı:
•'...birtürlü anlaşılamayan, asıl mû-
cib-i münâkaşa husus odur ki, Et-
hem, eğer hakikaten Bolşevik değil
idiyse, neden öyle görünmüştür; yok
eğer Bolşevik idiyse, neden 'Baytar'
Salih gibi Sovyetler'e değil de, Ingi-
lizlerin kuklası Yunanistan'a iltica et-
miştir? Ağabeyferinin Yunanlılarla te-
mâsı, o tarihlerde, sık sıkrivâyetedil-
miştir; hatta ilticâyı müteâkip, Hıris-
tiyan olduklan vesaire...."
Yakın tarihimızın, sağlam belgeli ve
kesin cevap arayan, vahim sorulann-
dan birisi, o gün bugün, bence budur.
Hele Işgâl Izmir'inde, Yunanlıların ter-
tıpledigi, 'Şark-ı Karip Çerkesleri Te-
min-i Hukuk Cemiyeti' Kongresi'ne
(1921), üç kardeşten birisinin delege
olarak katıldığı da bilinirse...)
1. DERECE DOĞAL SİT ALANINDAN ÇIKARILDI
Tarikatvittalannaafyolu
LEVENT GENCELLt
BLHSA - Bursa Kültür ve Tabiat Var-
hklannı Koruma Kurulu (BKTV'KK),
kaçak tarikat villalannın yapıldığı LHu-
dağ'daki Hüseyinalan Köyü'nün büyük
oölümünü I. derece doğal sit kapsamın-
dan çıkardı. Kurul. AKP'nin baskısıyla
Bursa Bayındırhk II Müdürlüğü'nün i-
mar planını onayladı. Kararla bölgede
buiunan ve çoğu tarikat villası olan ya-
pılara af yolunun açıldığı öne sürüldü.
Osmangazi Belediyesi. 2 yıl önce
Uludağ yamaçlannda binden fazla ka-
çak yapı saptamış, bunlann yıkımlan-
na başlamıştı. Kaçak tarikat villalannın
yanı srra kaçak yatılı Kuran kurslan bi-
naları Jandarma Bölge Komutanhğı 'nin
desteğı ile yıkılmıştı. AKP'nin iktidara
gefmesinın ardından, Osmangazi Bele-
diyesi 'nin Uludağ yamaçlanndakı 11
köy ile ilişkisi "mücavir alan sınır de-
ğişikliği" ile kesilmiş, ımar yetkisi Ba-
yındırlık ve Iskân ll Müdürlügu'ne dev-
redilmişti.
Hüseyinalan Köyü'ne yönelik imar
düzenlemesi Bursa Bayındırhk ve Is-
kân İl Müdürlüğü tarafindan yapıimış,
yasal prosedür gereği BKTVKK'ye
gönderilmişti. Kurul, 16 Nisan 2004 ta-
rihinde aldığı kararda. daha önce 1. de-
rece doğal sit kapsammdaki Hüseyina-
lan yerleşim alanının. yapılaşma nede-
niyle özelliklerini yıtirdiğıni öne sürdü.
PERŞEMBE SÖYLEŞİLERİ
27 MAYIS VE TÜRKİYE
KONUŞMACI: PROF. DR. EROL MANİSALI
I4RİH: 27 MAYIS 2004 PERŞEMBE-SAAT: 18.00
YER: KADIKÖY EVLENDİR.ME DAlRESlÜST SALON
KADIKÖY İLÇE BAŞKANLIÖI
ACI KAYBIMIZ
Kusursuz bir insanı, miikemmel bir eşi,
babayı,dedeyi,
M. SALİH GÜVEN'i
kaybettik.
Acjmız çok büyük.
Cenazesi 26 Mayıs çarşamba günü (bugün)
öğle namazından sonra Ataköy 5. Kısım Camii'nden
kaldınlacaktır.
Tann rahmet eylesin.
Eşi Züleyha GÜVEN
Kızları Birgen KELEŞ
Birsen ARPAT
Damatları:Ruşen KELEŞ
Erdal ARPAT
TorunIarı:Evren KELEŞ
Burç ARPAT
Deniz ARPAT