22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
26 MAYIS 2004 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA 17 '.5 Zapsıı: ''Erdoğan. 7^ evrensel değerleri j u çabuk kaptı." 2 Lcunda iktidar |j, olduktan sonra kim » kapmaz! Danone Niğde Şekerpınar'ın bir kaynak suyu var. Niğde ll Özel Idaresi bu suyu Sabancı Holding'e kiralamış ve Hayatsu olarak piyasaya sürülmüştü. Ne var ki Hayatsu, Danone adını aldıktan sonra, şişelerden önce % Nigde'nin sonra da ',' Şekerpınar'ın adı m çıkanldı ve yerine W suyun kaynağı X olarak "Adana Toroslar" yazıldı. Niğde'deki gazeteciler yörelerine yapılan haksızlığı kınıyor. Haklı bir kınama. Ancak, tüketiciye yanlış bilgi verme konusu da yetkili makamlarca kınanmalı. Yeterlilik Kaya Çetin: "Rivayet olunur ki kamu •*-- işyerlerinde işe girmenin en önemli koşulu imam hatip diplomasıymış. Bazı durumlarda Kuran kursu belgesi de yeterli olur mu acaba!" D E N İ Z S O M Etektronik posta: dentzsomOcumhuriyetcom.tr www.denizsom.com Tel: 0JM2.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97 - Istikraıiı tek şey istikrarsızlıkmış... "Bu kadar kusur imamın kızında da olur!" S ağlık Bakanlığı'nın 18 Mayıs'ta yayımladığı 15 Haziran'da yürürlüğe girecek "llaç Fiyat Kararfnı Tıp Kurumu Genel Sekreteri Dr. Ali ı 1 Rıza Üçer yorumluyor: "Avrupa ilaç Üreti- cileri ve Birlikleri Federasyonu'na bağlı şirketleri Tür- kiye'detemsil eden Araştırmacı llaç Firmaları Derne- ği (AFİD) ilaç fiyatlannda indirim yapılmasını öngören kararnamenin 14 Nisan'daki döviz kurunu bazalma- sı nedeniyle nisan ortasından bugüne kadar geçen süredeki döviz kuru artışının ivedilikle yeni ilaç fiyat- larına yansıtılması gerektiğini açıkladı. Sağlık Bakanlığı'nca duyurusu yapılan orijinal, je- nerik, reçetesiz ve ithal ilaç fiyatlannın Sağlık Bakan- lığı'na yapılan fiyat başvurularında 1 Euro 1.631 000 lira idi, Euro'nun bugünkü kuru ise 1.850.000 lira. Bu durumda Euro'daki son bir aylık artış oranı yüzde 13 oldu. Bakanlar Kurulu'nun 14 Şubat 2004'de Resmi Ga- zete'de yayımlanan 'Beşeri Tıbbi Ürünlerin Fiyatlan- llaç fiyatı dınlmasına Dair Karar' ın 7. maddesinde 'Döviz ku- runda en az 30 gün süreyle yüzde 5'i aşan değişik- lik olması halinde, Fiyat Değerlendirme Komisyonu, Sağlık Bakanlığı'nın daveti üzerine olağanüstü top- lanarak ürünlerin fiyatlarını yeniden değerlendirir' hükmü yer almıştı. Bu karar gereğince eğer halen Euro'daki mevcut kur 1.631.000 lirayı yüzde 5'i aşmayacak şekilde düş- mezse haziran ayının ilk günlerinde 15 Haziran'dan itibaren uygulanacağı açıklanan ilaç fiyatlan yerine güncel kura göre ayarianmış yeni ilaç fiyatlan yayın- lanabilecek. Böylece AFlD'in dile getirdiği yabancı şirketlerin kurfarkı kaynaklı bir aylık mağduriyeti giderilmiş ola- cak. Jİ Akif Kökçe: "Eskiden baharia enerji gelirdi; şimdi alerji geliyori" SESSÎZ SEDASIZ (!) Elbette döviz kurlarındaki dalgalanmalar özellikle ithal ilaçlarda maliyet ve kâr oranlannı etkilemekte- dir. Ancak 2003 yılında özellikle geçen nisandan iti- baren döviz kurlarının gerilemesi sonucunda ithal ilaçlarda bir ucuzlama olması gerekirken böyle bir fi- yat ayarlaması yapılmadı. Sağlık Bakanlığı ve ilaç Endüstrisi (İEİS) sorunu sessizlikle geçiştirdi. Sağlık Bakanlığı'nın ithal ilaçlann satışına geçen yıl belirlenen 1.650.000 liralık sabit kur üzerinden izin vermesi nedeniyle Nisan 2003'ten bugüne kadar ge- çen yaklaşık bir yılda ithal ilaç harcamalarında ciddi boyutlarda bir kamusal zarar ortaya çıktı... Oysa ki Sağlık Bakaniığı llaç Eczacılık Genel Mü- dürlüğü'nün aylık kur farklarını dikkatle izleyerek it- hal ilaçların haksız biçimde fiyatlandınlmasını engel- lemesi gerekiyordu. Bu zarann çok büyük bir kısmı sosyal güvenlik kurumlan ve diğer resmi kurumlann yani devletin zarandır." Haziranda ne olacağını ise bekleyip göreceğiz. Duble yol, Kemer'de turizmi durduruyor Başbakan Recep Tayyip'in duble yol hevesi, turizmi fena halde vurma- ya başladı, Türkiye'nin en önemli tu- rizm bölgelerinden Kemer'de büyük birsıkıntı yaşanıyor. Nasıl mı? Bölge- deki seyahat acenteleri anlatıyor: "Birkaç ay önce başlayan Antalya- Kemer duble yol çalışması nedeniyle yolun saat 13.00-15.00 arası trafiğe kapatılıp ulaşımın durdurulması plan- lanmıştı. Ancak şimdiye kadar yapılan çahşmalarda yolun kapatılma süresi saatlerce aşılmıştır. Turizmin yüksek sezonuyla biriikte artışa geçecek uçak ve turist sayısına bağlı ortaya çıkacak daha vahim sonuçlardan endişeliyiz. Zira, söz konusu olan sadece An- talya-Kemer yolunun belli saatlerde kapatılması değildir. Meselenin uçak ve uluslararası ulaşım boyutu vardır. öngörülen yol kapatma saatlerinde uzamalar da göz önüne alındığında, planlaması aylar öncesinde yapılmış uçak programlanyla ilgili birçok prob- lem yaşanmaktadır. Diğer taraftan, otelden alınıp, saatlerce otobüsler- de beklemek zorunda kalan turist- ler mağdur olmaktadır. Sorunun sa- dece bu boyutu bile önemli sonuçlara yol açacaktır. Zira, Avrupalı turist, ade- ta dakikasını aylar öncesinde pianla- makta ve bu planlamada çıkabilecek sorunlar ıçin tazminat talep etmekte- dir. Yol çalışması, müteahhit fırmanın projeyi hedeflenen tarihte bitirmesi olarak görülmemeli, turizm boyutu de- ğerlendirilerek doğru zamanda, doğru şekilde yürütülmelidir." Yüksek Yerilim Hattı Yerli filmlerimızde bile esas oğlan hep Amenkalı 1 erdinçutku yahoo.com ÇED KÖŞESI OKTAY EKİNCİ Kars'm 'Yalnız' Âşıklan Önceki hafta yine Kars'tay- dık... Kars demek aynı zamanda müzik demek. oyun demek, ça- lıp söylemek demek... Çünkü Kars, bir bakıma "Anadolu'daki Kafkasya"... Bir bakıma da Kafkasya'mn Ana- dolu'daki kültür ve sanat elçi- si... Bu nedenle, sınırlı Kars ak- şamlanmızdan birinde "âşık- larla" da beraber olmayı iste- dik. Kentin en çalışkan çe\Tecisi ve ÇEKÜL Temsilcisi Cengiz Şıkb, uzmanı olduğu "psikoJo- jideıT o kadar iyi anlıyor ki ne yapıp edip, isteğımizi gerçek- leştırdı. Daha ilk gün akşam yemeği- mizi erken tamamlayıp, soluğu Karslı âşıklann Gölyeri'ndeki bir handa bulunan "dernek odalannda" aldık.Onlangeç saatlere kadar hem dinledik, hem de "dertJeştik" Faytoniar unutulunca Ünlü âşık Murat Çobanoğ- hı'nun Kars'taki özgün semt- lerden "Favton PazarTnda bu- "•Ustasına* saygı içın sazı da- ha önce eline alan Âşık Bilal Ersan, bir yandan sazının sa- pındaki tele taktığımız paralar için teşekkür ederken, bir yan- dan da şunJan ekJedı; "Oysa biz gönüUerin arasmda köprüyüz- Insan bu köpriiden gecmezse. para pul ne işe yarar ki?™" Âşıklar Dernegi. Kars'ın 19. yüzyılda yaşamış ünlü halk ozanı "Aşık Şenlik"in de adını ve geleneklerini yaşatıyor. Gü- nay Yıldız, efsanevi âşığın de- yışlerini "öyküleriyle" anlata- rak çalarken o denli kendinden geçiyorki... Çarlık Rusyası'nın işgal yıl- lannda, Rus kaymakam. Âşık Şenlik'ten "Müslümanlıkla Hıristiyanlığı tayaslayan" bir deyış istemiş... Amacı onu zor- lamak ve belkj de bir bahane yaratıp ceza vermek... Ne var ki, Şenlık sazı eline alıp da iki dinden herkesin ön- ce "insaıT olarak "aviu" sev- gileri, aynı hüzünlen, aynı ha- yalleri yaşadıklannı türİcüleşti- rince, Anadolu ınsanının ne denli bilge olduğunu da işgalci- lere bile ustalıkla kanıtlamış... KİM KİME DUM DUMA BEHÎÇAK behicak ı turk.net ÇİZGİLİK KİMİL MASARACl kamilmasaraci i mynet.com M I I. HARBİ SEMİH POROY semihporoyi'i yahoo.com lunan kah\esinde "âşıkgecde- rine" epeydirara verilmiş... Hoş zaten Kars'ta artık fa>- ton da kalmamış. Yakın yıllara kadar, kışın "at- lı kızaklara*1 dönüşerek her mevsim hizmet veren fayton- lar. kentin aynı zamanda neşe- si, eğlencesi ve yaşama sevin- ciydi... Arkalarına asılan çocuklar ıçin faytonculara "dalakamçı" (arkaya kamçı savur) dıye bağı- ran diğer afacanlar, şimdı ken- dılen çoluk çocuk sahibi ol- muşlar ve son model arabalar- la geniş caddelerde park yeri anyorlar... Galiba artık âşıklan da din- lemeye gittniyorlar... Âşık Günay \ üdız da işte ön- ce bundan dert yandı... Kendisini her dinleyişte çok takdir ettiğini söyleyen Kars Kent Konseyi Genel Sekreten Sezai YazKi'ya dedi ki: "Arük eskisi gibi bizimle beraber ol- mayı isteyen pek kalnıadı. Unu- tuluyoruz ve Kars'ın âşık gele- neği gün be gün yok oluyor™" Işte bu kültürün şimdiki tem- silcilerini "sığındıklan han odasında" dinledikten sonra, Kafkas Üniversıtesı"nden Doç. Dr. Şaban Maraşb'ya sordum. Acaba kentteki o eski taş bina- lardan birinde bu "derin" duy- gulara yer bulunamaz mıydı?.. Universite buna önayak olamaz mı; Kültür ve Turizm Bakanlı- ğı ile Valilik, bu konuda gere- ken kaynak ve olanaklan sağ- layamazlar mı? Kuşaktan kuşağa_ Karslı âşıklar, Anadolu'nun ve Kafkasya'mn ortak insancıl- lığını, dostluğunu, banş özlem- lerini ve sanata, ustalığa saygı kültürünü. kuşaktan kuşağa ya- şatıyorlar... Giderek unutmaya başladığı- mız bu erdemlere gün geçtikçe ne kadar çok gereksinmemiz olduğunu bir bilebilseydik, on- lan sazlanyla ve sevdalanyla böylesine yalnız bırakır mıy- dık 9 ... Oekinci cumhuriyet.com.tr OTOBÜSTEKİLER KEMAL URGE\Ç kjurgencsı yahoo.com TARİHTE BUGÜN ML MTAZ ARIKAN 26 Mtrns ıncıc.mumtaz-arüsan .com NAPOLEON /TALYA KRAU 18OS'TE 8U6ÜN, NAPOLEON fAİLANO KATEDKALİ'MOB 7?>Ç Gİy£/S£*L İ77U.VA KRALI OLDÜ. PıAHA ÖNCE AI/USTU&yA İMpAGA TORLUĞU'NUN ELlMOE BüUIUAKI İTALYA'MlfJ KJJZEY KISMI, ARALAglNDAKİ MÜCAOELE AJ£ pEMİyLE S/g SÜe£D/R FBANSIZ yÖHeT'AJİMS 6EÇMİÇTİ- İ8O4-'TE F&W£A TACJNI GİYEN NAPOLECNy B/JZ Y/L SONRA PA İTAO'A KgAU İLAM EDfUYOEOU. 18O6 SONLAZ.INA DO&- RU, Ai/USTUgYA'yA KAELÇl AU^TEJZUTZ ZAFERj KA2ANILACAK, İTALYA KJSALLIĞI 1615'E DEĞ1AJ FRANSA'YA SA6U KALA- CAKTre. NAPOLYON'UM tCESİH YEAJİLGİ- SİNDSN SONSA, fOJZeY imLYA yıUE AVUSTUÜ.YA TOPRAtUAeiNA KAT/LACAKT7E. PANO DENİZ KAVUKÇUOĞLU Meslek Liseleri O dönemde Almanya'da yaşayanlar iyi bilirler, 196O'lı yılların başlarıyla 1974 yılı Kasım ayı arasın- da yoğun olarak süren işgücü göçü sırasında Alman sanayicilerinin en rağbet ettikleri Türk işçileri sanat enstitüsü mezunu gençlerdi. O yıllarda Ruhr Hav- zası'ndaki kömür madenleri, Münih, Rüsselsheim, Köln, Hannover ve Heilbronn'daki otomobil fabri- kalan, ülkenin dört bir yanına dağılmış elektronik eş- ya fabrikaları ile Hamburg, Bremen ve Kiel'deki ge- mi tersaneleri, her biri mesleğınde usta olan ensti- tü mezunlanyla dolmuştu. Bu gençlerin büyük bir bölümü çok geçmeden çalıştıkları işyerlerinde us- tabaşılığa, ekip şefliğine yüksefdiler. Türkiye'de çeşitli sanayi dallannda nitelikli işgü- cü yetiştiren sanat enstitülerinin değerini Almanlar, Fransızlar, Hollandalılar bilirierken biz bilemedik. Bu meslek okullarıyla birlikte bu okullann mezunlannın devam ettikleri iki yıllık tekniker okullan da kapatıl- dı. Sanat enstitüleri "mes/e/c//se/eri"nedönüştürü- lerek kuşa çevrıldi. Görevim gereği çeşitli kentlere gidiyorum. Kara- yollarının durumu bir "felaket". Ama kent içi yolla- nn durumu da aynı değil mi? Bir yanı çökmüş, bir yanı patlamış asfaltlar, tümsekler, özensiz yamalar. Yapımlarından sonra altı ay bile dayanamayan, bo- zulan, tuzaklaşan kaldırımlar... Karayolları, beledi- yeler, yükleniciler doğru dürüst yol yapacak, kaldı- nm yapacak nitelikli "ustalar", o ustaların işlerini denetleyecek teknik elemanlar bulamıyorlar. Evinize "eletrikçi" çağırıyorsunuz, cereyan bağ- layamıyor. "Duvarcı" çağırıyorsunuz, duvaröremi- yor. "Tesisatçı" çağırıyorsunuz, döşediği borular duvarlarda patlıyor. Marangozlar "marangoz", doğ- ramacılar "doğramacı", demirciler "demirci" değil. Otomobilinizi onanma veriyorsunuz, eskisinden be- ter oluyor. Peki, nerede bu "meslek lisesi" mezunu nitelikli elemanlar? Türk eğitim sistemi ne yazık ki teknik alanda nitelikli eleman yetiştiremiyor. Çetin Attan Türkiye'ye kötülük edenlerin unutul- mamalan için bir "LanetlilerMüzesi"r\in kurulmasın- dan söz ederdi. Böyle bir müzede yer alması gere- kenler arasmda mutlaka sanat enstitülerini, tekni- ker okullarını kapatanlar da olmalı, diye düşünüyo- rum. • • • Çocuk, kendi isteğiyle mi, ailesinin arzusuyla mı, büyüyünce imam olup camide namaz kıldırmak, müezzin olup cami hoparlöründen ezan okumak ya da vaiz olup vaaz vermek tstiyor. Eskiden bu çocuk- lar imam hatip okullarına gıder, bitirdikten sonra da eğer daha ileri düzeyde bir eğitim almak istiyorlar- sa iki yıllık yüksek Islam enstitülerine devam eder- lerdi. Teknik okullar gibi yüksek Islam enstitüleri de ka- patıldı imam hatip okullan "lise"ye dönüştürülün- ce. Şimdi öbür meslek liseleri mezunlan gibi imam hatipliler de üniversiteye girebilmek için sınav ka- pılanndayığılıyoriar. Çevrenizdeki camilere birba- kın, çoğunun imamı imam hatip lisesi mezunu de- ğil. Din, bugün de "alaylı" hocaların elinde. Okul- lu imamlar. öbür meslek liseli yaşıtlan gibi ya sı- nav kapılarında bekleşiyor ya da üniversite sırala- rında ders görüyortar. lleride kaymakam, vali, kon- solos, avukat olabilmek için. Adalet ve Kalkınma Partisi'nin "imam hatip sorunu"nu körüklerken neyi amaçladığını biliyoruz. Fakat Cumhuriyet Halk Partisi de "popülist siya- setlerden" uzak, dönüşümcü hedefleri olan gerçek bir sosyal demokrat parti olmak gibi bir amaç taşı- madığından bu "meslek liseleri" felaketinin yalnız- ca "imam hatip" yanıyla ilgileniyor. Ele alınması, eleştirilmesi, yeniden düzenlenmesi için önerilerge- tirilmesi, seçenekler sunulması, uğrunda savaşım verilmesi gereken konunun bu çarpık eğitim siste- minin bütünü olduğunu görmek istemiyor. CHP bu- nu belki de doğruluğu hayatın içinde kanıtlanmış es- ki meslek eğitimi sistemini oy kaygısıyla kötüye dö- nüştürenin bizzat kendisi olduğu içın yapamıyor. Oysa zarardan dönebilmek de bir siyasal parti için başlı başına birerdem değil midir? Ama bunu kime, kimlere, nasıl anlatacağız? (e-posta: dkavukcuoglu@superonline.com (Faks) 0 212-234 68 73) BULMACA SEDATYAŞAYAN 1 2 3 4 5 6 7 8 SOLDANSAĞA: 1/Ispanak gi- bi pışirilerek ya da turşusu yapılarak ye- nen otsu bir bitkı. 2/Yazı- da ya da söz- 5 de bayağı 6 sözcük ve de- yim bulun- maması du- rumu... Rad- yum elemen- tinin simgesi. 3/Ince deri ya da ince ka- buk... At arabalan- 2 nın ön ve arkasına konulan yaylar. 4/ Aldatma işi, hile... Atasözlerine daya- 6 nan didaktik Çin şi- 7 iri... Türk müziğin- 8| de '"usul" anlamın- 9| da kullanılan sözcük. 5/ Ahç ağacma ve meyve- sine verilen bir başka ad. 6/ Soyundan gelinen kimse... Maksat. 7/Bir cismin hareketi nedeniy- le kazandığı enerji. 8/Uzak... Yeni Zelanda'daya- şayan, uçamayan bir kuş türü. 9/Başlıca, temel ni- teliginde olan... Kısık sesli küçük keman. YUKARTOAN AŞAĞIY\: 1/ Açık turuncu renk. 2/ Soyluluk... Arjantin"in plaka işareti. 3/ Tavlada kullanılan oyun aracı... Uygun bir açı oluşturacak biçimde birbirini ke- sen demiryolu hatlan. 4/Bir renk... Çemberin çev- resinin çapına oranını gösteren sayı... Yapma, et- me. 5/ Küçük bir elma cinsi. 6/ "Mustafa —": Ressammuz... Tokat ve Amasya yörelerinde ye- tiştirilen bir tütün cinsi. 7/Devinim olaylannı in- celeyen bilim dalı. 8/ Asya'da bir ülke... Kahve- rengi ve tüylü kabuğu olan, "C" vitaminince zen- gin bir mey\e. 9/Başka bir sayıyla kesirsiz ola- rak bölünemeyen sayılann genel adı... Alıcının kendi kendine monte edebileceği şekilde satılan parçalann tümü. * **
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear