23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhurtptf SPOR UNDEN BUGUNE Mustafa Kemal, 19 Mayıs'ın öncesini Falih Rıfkı Atay'a anlattı andırma vapurunu batıracaklardı "Sıkılıyordum Bır kararsızlık da olabılır dıye duşundum Bundan faydalanmak ıçın kaptana hareket hazırlıklarını çabuklaştırmasını soyledım Yirmı yedı yıllık yaşlı kaptan demır aldırmaya başladı Ben kaptan yenndeydım Subaylar ve askerler dışan çıktılar ve hareket ettık 16 Mayıs 1919'da Karadenız Boğazı'ndan çıkarken kaptana tehlıkelı ıhtımallen anlattım 'Ne aksı 1 Bu denızı pek lyı tanımam 9 ' dıye karşılık verdı llk gece buyuk bır fırtına geçırdık, korkunç bır fırtına 1 Kuçuk vapur bazen dırencını kaybedıyor, sulara dalıp gıdecekmış tesırını verıyordu " P era Palas'ta kaldığı gun- lerde çok duşuncelıydı Işgal kuvvetlerı adım adım ızlıyorlardı Mustafa Kemal'ı Rahat edemıyordu bırturlu, Şışlı'de bır eve taşındı Ismet Paşa ıle bu ev- debuluşupplanlaryaptı lstanbul'da kalmasının artık bır nedenı yoktu Padışah Vahdettın'ı duşurmenın de bır anlamı kalmamıştı Sonuçta pa- dışah da hukumet de duşman sun- gulerı altında hıçbır şey yapamaya- caklardı Rotasını çızdı, Samsun Samsun'dan başlayacaktı harekât Mustafa Kemal bu duygularla yola çı- karken 16 Mayıs 1919'da şunları soyluyordu "Duşman, Hurrıyet uğ- runa oimeye karar verenlerın kuvve- tını anlayamaz BızAnadolu 'ya ne sı- lah ne de cephane goturuyoruz, bız Anadolu'ya ıdealı ve ımanı goturu- yoruz " (Can Kıraç'tan) Atatürk neler anlattı? Mustafa Kemal 19 Mayıs'ın hemen oncesınde lstanbul'da yaşa- dığı hareketlı ve ılgınç anılan Falih Rıfkı Atay a anlatmıştı Bız sozu Mustafa Kemal'e bırakalım "Herşeyeragmenben temas- larıma devam edıyordum Arkadaş- ların bır kısmında saf bır vatanper- verlık hıssının coşkunluğundan baş- ka ne fıkır ne de tedbır kabılıyetı var- dı Bır kısmının hâlâ polıtık menfa- atlardan başka duşuncelen yoktu Kendı kendıme şu kararı verdım Uygun bırzamanda ve fırsatta Istan- bul'dan kaybolmak, basıt bır tertıp- le Anadolu ıçıne gırmek, bır sure ısımsız çalıştıktan sonra butun Turk mılletıne felaketı haber vermek Iş- te, çok dıkkatle gızledığım bu sırrı, vakıt gelmedıkçe kımseye soyleye- medım Boyle bır karar vermemış gıbı olağan temaslarıma devam et- tım Bır gun Ismet Bey'ı (Inonu) da- vetettım Şışlı'dekı evımde benı yal- nız bulan Ismet Bey 'Yine ne var 9 ' dedı Soru sorarken gozlerının ıçı, yuksek zekâsı ve guven veren derın neşesıyle guluyordu " Bana s ö y l e m e y e c e k misin? Mustafa Kemal ve arkadaşlan Samsun'a vanr varmaz Istanbul'a çağnlacakt. "Ona 'Şuradan bana bır Tur- kıye hantası bulup masaya açar mı- sın 9 Uzennde konuşacağım' dedım Ismet Bey harıtayı bulup açtı Hep cebınde taşıdığıpergelını de çı- kardı Latıfeettım 'Henuz pergellık bır şey yok Bıraz pergelsız goruşe- lım ' 'Ne yapacaksın?' dıye sordu Bu munasebetle soylemelıyım kı be- nım en 1yı anlaştığım dostlanmdan bırı Ismet olmuştur Onun ıçın bu goruşmenın nedensız olmadığına hukmetmıştı 'Mesela' dedım, 'Hıçbır sıfat ve yetkı sahıbı olmaksızın Anado- lu ya geçmek ve orada mılletı uyan- dırmak, kurtulma çarelerını aramak ıçın en uygun bolge ve benı o bol- geye goturecek en kolay yol hangı- sı olabılır 9 ' Ismet Bey masanın yanındakı sandalyeye ılıştı ve derın derın dü- şunmeye başladı O sırada ben sa- lonun ıçınde dolaşıyordum Bana seslenınceye kadar gezındım Bır- denbıre ayaga kalktı, gulerek 'Yol- lar çok, bolgeler çok Ne yapacağı- nı bana ne vakıt soyleyeceksın 9 ' 'Zamanı gelınce 1 ' Bır gun Anafartalar'dan ben yavenm bulunan Cevat Abbas gel- dı, bana Harbıye Nazırı (Şakır Pa- şa) daırelerınde sızınle goruşmek ıstıyor dedı Ben de kabul ederek ertesı gun Harbıye Nezaretı'ne gıt- tım Az konuştuk Bıraz sonra ma- sanın ustunde bulunan bır dosyayı banauzattı 'Bunuokurmusunuz'de- dı Ben de dosyayı okudum Dos- ya, yabancı subaylann rapohanydı Hemen hepsı şoyle raporlardı Turk- ler Samsun dolaylanndakı Rum koy- lerıne tecavuz edıyorlar ', bır dığe- n 'Eğer Osmanlı hukumetı burada asayışı temın edemezse o vazıfeyı bız /apacağız ' şeklındeydı Şakır Pa- şa 'nın yuzune baktım ve sordum Samsun'da olaylar var' 'Arzunuz Paşam 9 ' 'Buralarda boyle bır hadıse var nıdır 9 ' 'Zannetmıyorum Belkıdemev- uttur' 'Işte bu sebepledır kı bu me- ,eleyı ıncelemek ıçın buraya bır kışı londermekgereklıdır BızSadrazam 'aşa Hazretlerı ıle konuşarak bu ışı ıze vermeyı duşunduk' 'Benım Samsun'dakı vazıfem urklenn Rumlara zulum edıp etme- ıklennı ıncelemek mıdır 9 'EveV 'Musaade edersenız, bu vazı- >nın srfatı nedır 9 Ve bu hususta Ge- elkurmay Başkanı ıle goruşeyım ' Genelkurmay Başkanı Fevzı Paşa ('ÇakmaK) ıle gorüşmeye gıt- tım Fakat kendılerı hasta olduğun- dan evındeymışler Bunun uzerıne ıkıncı reıs (General Kazım Inan ıle konuştum O gunlerde bır ordu mufettış- lığının kurulması duşunuluyordu Bunu elde etmeyı tasarladım ve ba- şardım Ikıncı reıs Harbıye Nazın ıle goruştum Aldığım dırektıf şuydu 'Maksat Samsun ve dolaylarında Rumlara zulum eden Turklerı yola getırmek, sonra da Anadolu'nun çe- şrtlı yerlennde belıren Kuvayı Mıllıye'yı ortadan kaldırmak ' Ikıncı reıse dedım kı 'Yetkı kâ- ğıdına onların ıstedıklennı, ıstedık- len gıbı yazınız Yalnız, bır ıkı nokta- yı ılave ettırmenız lazımdır' Ikıncı reıs hayretle yuzume ba- karak 'Orada bır şey mı yapacaksı- nız 9 ' deyınce etrafıma bakındım 'Lutfenbanayaklaşınız Evetbırşey yapacağım Bumaddeleryazılsada yazılmasa da bır şey yapacağım' de- yınce reıs gulumsedı, 'Vazıfemızdır yapacağız ' dedı" 13 Mayıs 13 Mayıs 1919 akşamı, Sadra- zam Damat Ferıt Paşa, Mustafa Kemal Paşa'yı Nışantaşf ndakı kona- ğınayemeğedavetettı Yemekteye- nı Genelkurmay Başkanı atanan Ce- vat Paşa da (Çobanlı) hazır buluna- caktı Mustafa Kemal, konağa gıttı- ğınde Ferıt Paşa'nın hal ve tavrından endışelı olduğunu sezdı Damat Ferıt Paşa, karşısında- kı genç generalı dıkkatle suzdukten sonra soze başladı "O havalıdekı korkunç olaylardan oyle haber ge- lıyor kı bunları nasıl halledeceğımı- zı bır turlu tayın edemıyoruz " Mustafa Kemal şoyle anlatı- yor "Salona geçtık, ayaktaydık Da- mat Ferıt Paşa, 'Bırhantagetırtelım Mufettış Paşa bıze ızahat versın' de- dı Derhal harıta getırdıler Masanın uzerıne açtık Bu, Kıpert Atlası ıdı Ben sordum 'Arzu ettığınız ızahat nedır 9 ' 'Samsun ve dolaylarında ne yapmak ıstıyorsunuz 9 ' 'Allah muvaffak etsin' 'Samsun ve dolaylannda ya- bancı raporlarında bıldınlen vakala- rın abartılı olduğunu zannedıyorum Fakat ne de olsa onlar basıt şeyler Burada ınceleme yaptıktan sonra alınacak tedbırler kolay olabılır Şım- dıden yap/lacak tedbırlen soylemek- ten çekınıyorum Ama merak etme- yınız ' Bu sırada Damat Ferıt, Ce- vat Paşa'nın yuzune baktı, oda, 'Bu gıbımeseleleryerındehallolunabılır' dedı 'Pekı sız bana teftış sahanızı gosterır mısınız 9 ' o 'Henuz ben de lyı bılmıyorum' dedım Bır elımle Samsun dolaylannı gostererek 'Şu parça' dedım Bu sırada Cevat Pa- şa, 'Bolgenın o kadar ehemmıyetı yoktur Mufettış Paşa, tabıı o bolge- dekı kuvvete de kumanda edecek- tır Hoş nerede kuvvet kaldı kı ' de- dı Ferıt Paşa son olarak sordu 'Ne zaman hareket edeceksınız 9 ' 'Ne zaman emır edersenız Fakat bır an evvel hareket etmekte fayda goru- yorum ' 'Çok munasıp Zat-ı şaha- neyı zıyaret ettınız mı 9 ' 'Hayır efen- dım Henuz teblığı buyurulmadı' 'O haldebenteblığedıyorum Yannzat- ı şahaneyı zıyaret edınız ' Dedı ve ekledı 'Paşa bır an once gıtmelısı- nız 1 ' Bıraz sonra Sadrazam 'ın kona- hepsı artık şu kıtaba gırmıştır (elını bahsettığım krtabın ustune bastı ve ılave etti) ve tanhe geçmıştır' O za- man bunun bır tanh kıtabı olduğu- nu anladım Dıkkatle ve sükûn ıle dınlıyordum 'Asıl şımdı yapacağın hızmet hepsınden muhım olabılır Paşa, Paşa, devletı kurtaracaksın' ' Bu son sozlerden hayrete duştum Acaba Vahdettın benımle samımı ıdı 7 O Vahdettın kı, ecnebı hüku- metlerle temas arayarak devletını ve saltanatını kurtarmaya çalışıyor- du Butun yaptıklanndan pışman mı ıdı? Aldatıldığını mı anlamıştı ? Ken- dısıne basıt cevaplar verdım 'Hak- kımdakı teveccuh ve ıtımada arz-ı teşekkuredenm Elımden gelen hız- mette kusuretmeyeceğım' dedım " 'Vahdettin teslim gibi' "Bunları soylerken kafamdakı muammayı halletmeye uğraşıyor- dum Çok lyı anladığım, velıahtlığın- da, padışahlığında butün hıs ve fi- kırlerını, eğılımlennı, sahtekârlıklan- nı tanıdığım adamdan nasıl yuksek ve asıl bır hareket bekleyebılırdım? Memleketı kurtarmak lazımdır Is- tersem bunu yapabılırmışım 1 Nasıl hemen hükum verırım Vahdettın demek ıstıyor kı, hıçbır kuvvetımız yoktur Tek dayanağımız Istanbul'a hâkım olanlann sıyasetıne uymaktır Benım memunyetım, onlann şıkâyet ettıklen meselelen halletmektır Eğer onlan memnun edebılırsem, mem- leketı ve halkı bu sıyasetın doğru ol- duğuna ınandırabılırsem ve bu sıya- sete karşı gelen Turklerı yola getı- rırsem Vahdettın'ın arzulannı yerıne getırmışolacaktım 'Merak buyurma- yınızefendım'cfed/m Emırbuyurur- sanız hemen hareket edeceğım ve bana emır buyurduklarınızı bır an unutmayacağım "Muvaffak o\'hıta- bına mazhar olduktan sonra huzur- dan çıktım " 'Kalkaryanıma gelirsiniz' Yolculuk hazırlıklan başlamış- tı Mustafa Kemal'ın son bır ışı kal- mıştı Babıalı'ye gıdıp oradakı tanı- dıklanna veda etmek Mustafa Ke- mal şoyle anlatıyor "Benı Sadaret Bekleme Salonu'na aldılar Geldığı- nı duyan bazı nazırtann da saJona gel- dıklennıgorerek bırazşaşırdım Meh- met AJi Bey benı meraktan kurtar- dı 'Allah Allah' Ne kustahlık 1 Işıttınız mı efendım 9 Yunanlılar Izmır'e çıkı- yor 9 ' 'Ne yapmayı duşunuyorsu- nuz 9 ' dıye sordum 'Protesto ede- ceğız' dedıler 'Bu lazımdır Doğru- Bandırma vapuru, Galata nhtımında hareket gününü bekliyor. gını terk ettık Karanlıkta Teşvıkı- ye'de ılerlıyorduk Cevat Paşa ba- na sordu Bır şey mı yapacaksınız 9 ' 'Evet bır şey yapmak ıstıyorum ' 'Al- lah muvaffak etsın' 'Ertesı gundu Vahdettın ıle adeta dız dıze denecek kadar yakın oturduk Sagda, dırsegını dayamış oldugu bır masa ve ustunde bır kı- tap var Salonun Bogazıçı ne doğ- ru açılan penceresınden gordugu- muz manzara şu Bırbınne dengelı hatlar uzennde duşman zırhlıları' Bordalarındakı toplar sankı Yıldız Sarayı'na dogrulmuş manzarayı gormek ıçın oturdugumuz yerler- den başlarımızı sağa sola çevırmek yeterlıydı Vahdettın, hıç unutma- yacağım şu sozleıie konuşmaya baş- ladı 'Paşa' Paşa 1 Şımdıye kadar devlete çok hızmet ettın Bunların cur Ancak, boyle bır protesto ıle Yu- nanlılann Izmır'den gerı çekılmelen- ne veya Ingılızlenn onlan gen çeke- ceklenne ıhtımal venyor musunuz 9 ' dıye sordum Yüzüme baktılar 'Baş- ka ne yapabılınz kı 9 ' 'Tabıı, kalkar benım yanıma gelirsiniz' dıyemedım Avnı Paşa'nın elını tuttum 'Anado- lu'ya benı goturecek vapur hazır de- ğılmı 9 ' 'Çoktantertıplenmıştır, Ban- dırma vapuru emnnızdedır' 'Doğru- dan doğruya vapur kaptanına emır verebılır mıyım 9 ' 'Hay hay 9 ' dedı Tehlıke daha yolculuğa çıkmadan once kendını gostermıştı " Yola çıkıyorlar Mustafa Kemal ve oldukça ka- labalık (on yedı kışı) karargâhı ıçın gereklı vıze bır hafta once, Harbıye Nazırlığı'nca yuzbaşı Bennett ara- cılığıyla ingılızlerden ıstenmıştı Yuz- başı Bennett lısteyı okurken grubun asken duzeyı yuksek kışılerden ku- rulmuş olduğu gozunden kaçmadı Kendı komırtanı o sırada yoktu Ta- lımat ıstemek ıçın lısteyı karargâha goturdu Oradakı nobetçı kurmay subaya, "Bunun bırbanş mısyonun- dan çok, bırsavaş komıtesıne ben- zedığı"n\ soyledı Yuksek Muttefık Komısyonu'na sormak gerekıyordu Bırsaat sonra yuzbaşı Bennett çağ- nldı ve yanıt kendısıne bıldırıldı "Vı- zelen verebılırsınız Padışahın Mus- tafa Kemal Paşa'ya guvenı vard/r " Vapuru batıracaklar Mustafa Kemal Samsun'a ha- reket ettıklen gunu şoyle anlatıyor "Artık Şışlı 'dekı evı bırakmak uzere- yız Bandırma vapuru Galata nhtı- mında hazır, bıldığımız bu? Karargâ- hımızdan olanlar belırlı saatte nh- tımdatoplanmışolacaklardı Otomo- bıl kapının önündeydı Evdekı ve- daları bıtırmıştım Tam otomobıle bıneceğım sırada RaufBey (Orbay) geldı Benım, ya hareketıme ızın ve- nlmeyeceğını ya da vapurun Kara- denız'de batmlacağını soyledı Yıl- dınmla vurulmuşa dondüm Bır an yalnız kaldım ve duşundum Bu da- kıkadadüşmanlannelındeydım Ba- na her ıstedıklennı yapamazlar mıy- dı' Beynımden bır şımşek geçtı 7i/- tabılırler, surebılırler fakat oldur- mek 1 Bunun ıçın benı Karadenız 'ın coşkun dalgaları arasında yakala- ma lazımdır Ve ben lstanbul'da ka- lıp tevkıf olmaktansa, Karadenız'de babp boğulmayı uygun gordum He- men karanmı verdım ve hareket et- tım Galata rıhtımına geldığımde baktım kıyanaşmış olacağını sandı- ğım vapur uzaklardadır Sandallar- la vapura gıttık Kaptana (Ismaıl Hakkı Durusu) yola çıkmakıçın emır verdımse de Kızkulesı açıklarında muayeneyetabıtutulduk Bırkaç ya- bancı subay ve asker bızı yoklaya- caktı Muayene uzayıp gıttı Maksat benı tevkıf etmekse, butun bu şey- lere lüzum yoktu " 'Allah'a sığındık, gidlyoruz' "Sıkılıyordum Bır kararsızlık da olabılır dıye duşundum Bundan faydalanmak ıçın kaptana hareket hazırlıklannı çabuklaştırmasını soy- ledım Yırmı yedı yıllık yaşlı kaptan demır aldırmaya başladı Ben kap- tan yenndeydım Subaylar ve as- kerler dışan çıktılar ve hareket ettık 16 Mayıs 1919'da Karadenız Boğa- zı'ndan çıkarken kaptana tehlıkelı ıhtımallen anlattım 'Ne aksı 1 Bu de- nızı pek lyı tanımam 9 dıye karşılık ver- dı llk gece buyuk bır fırtına geçır- dık, korkunç bır fırtına 1 Kuçuk vapur bazen dırencını kaybedıyor, sulara dalıp gıdecekmış tesınnı venyordu Bır aralık kaptan köşkune çıktım Kaptana, 'Nasıl bır rota takıp edı- yorsunuz 9 ' dıye sordum 'Munta- zam bır rota takıp etmek ımkânı yok Allaha sığındık gıdıyoruz 1 ' 'Nıçın boy- le gıdıyoruz 9 ' dıye sordum Paşam hareket ıçın ıkı gun ew el emır \erdıler Gemnı gozden geçırdım Bırçok nok- sanları vardı Kalkamam dedım Fakat kımse\e dmletemedım Pusulası \ok paraketesı bozuk 1 Bu \azı\eüe rota mevzubahısolabılırmı 0 Bızıböylebır gemıyle yola çıkarmak bır cınayettı ve muhakkak kı olüme göndermek- tı Istanbul'dakı temaslanmdan, gız- lı faalıyetlerımden urken, endışeye düşen Fent Paşa hukumetı hıç şup- hesız kı bu cınayetı bılerek hazırla- mıştı " İzini kaybettirdi Sonralan anlaşılacağı gıbı, Mus- tafa Kemal ve arkadaşlan Samsun'a vanr varmaz, yenı bır emırle hemen Istanbul'a çağnlacaktı. Çunku Ban- dırma gemısını batırmak uzere go- revlendınlen Ingılız torpıdosu Ban- dırma'nın duzensız bır rota ızleme- sınden oturu, onun ızını kaybetmış- tı 9 Tekyapılacakşey, mumkun o/- duğunca kıyıyı takıp etmektı Bır duşman gemısı gorduğumuz za- man, gemıyı karaya oturtacak ve Anadolu'yaçıkacaktık Anadolu top- rağına ayak bastık mı, artık ebedı selametekavuştukdemektı Kıyıyı ta- kıp ede ede, once Sınop'a geldık Kasabaya çıktım Oradakılerle goru- şerek, Samsun'a kolaylıkla gıdıle- cek bır yol olup olmadığını soruştur- dum Ne yazık kı yokmuş' Çok zor- luk çekecek ve gunlerce yollarda kalacaktık Bılmem neden, Sam- sun 'a bır an evvel ayak basmak ıçın o kadar acele edıyordum kı? Tekrar Bandırma vapuruna bındık, kıyıyı ız- byerek, nıhayet 19 Mayıs gunu Sam- sun Lımanı'na vardık?" Fener'ın 24. şampıyonluğu Yuzbaşı değil yarbay B E D R I B 4 } K 4 U bedhm • tnn n<ı f A\ 021 V. ^ anarya ıddıalara gore bu yıl 15 şampıyonluğunu alıp Galatasaray ı "yakalamış", yuzbaşı olup uçuncu yıldızı takmış lşıngerçegındeıseFenerbahçe15 de- ğıl busene24 şampıyonluğagıdıyor Yanı yarbay olması ıçın gun sayıyor' Onumuzdekı yıl ışlem tamam 1 Futbol Federasyonu vefutbol ka- muoyu nedendır bılınmez, sankı Tur- kıye'de ulusal futbolun mıladı olarak 1959'u alıyor Bıldığınız gıbı sonradan Beşıktaş'ın baskısıyla Sıyah-Beyazlı- ların 1956-1958 arası kazandığı ıkıku- pa da lısteye eklenebıldı ve boylece Beşıktaş ıkıncı yıldızına kavuştu' lyı de ozur dılerım Bu ulkede Zeki Rıza Sporeller, Cıhad Arman- lar, B Fıkretler, Baba Hakkılar, Şük- rü Gulesınler, Kova Osmanlar, Gun- duz Kılıçlar, Coşkun Ozarılar boş ye- re mı oynadılar bu topu 9 Boş yere mı o çamur sahalarda beton-balçık top- rak karışımı zemınlerde kendılerını sa- ğa solafırlatıp, canları pahasına aşık ol- dukları renklere hızmet ettıler 9 Boş ye- re mı bu ulkede spor sevgısını yaydı- lar 9 Gunahları neydı 9 Hangı "uyanık", hangı hakla beş kuşak futbolcuyu yok sayarak o mıladı 1950 lerın sonuna kaydırdı 7 Lutfen kendınızı bırçoğu aramızdan aynlmış bu değerlı efsanevı sporcuiarımı- zın yenne koyarmısınız 9 Onlar da hem kan ter ıçınde kalp el, kol ve dıztennı kınp, hem de amator ruhla boğaz tokluğuna takım- lan ıçın omurlennı vermışler Şımdı ıse bu anlaşılmaz uygulama yuzunden o emek- len sankı boşa gıdıyor, yok sayılıyor Bır Fenerbahçelı olarak yukarıda saydığım ısımler dışında Alaattın Bey, Bedn Bey, Kamıl Melıh llgaz, Arap Sa- mım, Burhan gıbı tarıhı ısımlerımızın bu kadaralaturka ve tutarsız bır uygulama yu- zunden Turk futbol tanhının kalıcı ıstatıs- tık sonuçlardan dışlanmasından son de- rece uzgunum Kım açıklayabılır, k/m tu- tarlı bırşekılde savunabılır bu saçmalıgı 9 Ben demıyorum kı Istanbul lıg maç- lan da sayılsın, onlar da aynen bugunku ıstatstıktere kaülan Ama el ınsaf 1924'de yapılmaya başlanan ve Harbıye Muha- fızgucu, Gençlerbırlığı gıbı bırçok Anka- ra takımının veya Eskışehır Demırspor, Goztepe gıbı Anadolu takımlannın kazan- dığı "Turkıye Futbol Bınncılıklen'nı kım gormezden gelebılır 9 Ya da 1937'de oy- nanmaya başlanan "Mıllı Kume ve uç bu- yukler dışında kazanan "Guneş"ın suçu nedır 9 Yuzyılının ortasında en kıran kıra- na maçlan oynayan Turk futbolunun bu- yuk yıldızlannı sıfırlayıp çope atmak kımın haddınedır 9 Sonuç ortadadır Uç kere Turkıye Futbol Bınncılığı (1933, 1935,1944), altı kere Mıllı Kumeyı (1937,1940 1943,1945, 1946,1950) ve 15 kere Turkıye lıgını ka- zanan Fenerbahçe, 24 şampıyonlukla Turk Futbol tanhının açık ara hdendır 17 şampıyonluğu olan Beşıktaş ıkıncı, 16 Şampıyonluğu bulunan Galatasaray uçun- cu durumdadır Altı kez Trabzonspor uç kez Harbokulu, bırerkez Muhafızgucu, Is- tanbulspor, Guneş, Eskışehır Demırspor, Ankara Demırspor Ankaragucu, Gozte- pe'nın kazandığı bınncılıkler de futbol ta- nhımızın yadsınamaz parçasıdırlar Lefter'ın bıle kanyennın yansından fazlasını yok sayan bu anlayışa artık son verelım Bu makalenın hedefi, ılgınç bır sap- tama, bır hatırlatmayapmak değıl Bu bu- yuk trajı-komedıyı ve yanlışlığı bıtırmek. Geçmışıne saygı duymayan, bınlerce sporcusunun hakkını yıyen bırçarpık an- layış bıtmelıdır Kendı sozde çıkarlan uğ- runa buna karşı çıkanlar kendı tarıhlennı dedınamıtlemışolmaktadırlar Ulusal fut- bol takımımızın ıstatıstık bılgılen 1923'den ben mı başlamaktadır yoksa sozde pro- fesyonel lıg'm başladığı 1950'lenn so- nundan mı 9 Fenerbahçe gelecek yıl ge- rekırse Anayasa karanyla (') yarbaylığını ılan etmelıdır ve bu sozlenm kesınlıkle şa- ka değıldır 1 Tum sporseverlere bu konu- da sorumluluk duşmektedır 9 MAYIS 2004 SAYI 27
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear