23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
1 (UIAYIS 2004 PAZAFCTESl CUMHURİYET SAYFA DIŞ BASIN Llam Ulusu Örgütü lideri Farrakhan 'ı ülkeye sokmayan îngiltere, aşırı sağcı Fransızpolitikacı Le Pen 'i kabul etti Le Fn (solda), Galkr'deki gecede tngiliz MillryetçiPartisi lideri Griflin'le kucaklaşû. (AP) Fransız poiitikacıyı Îngiltereziyaretinde protesto eden bir grup otomobiüne çöp atü.(AP) Farrakhan, Avustralya'da olduğu gibi birçok ülkede saygı ve sevgiyle karşılanryor. (AP) LePen'e davet,Farrakhan'ayasakJOSEPH HARKER "Kızeydeki kent ve kasabalarda, ırk- çüığa Jayalı tansnonun vüksek olduğu şu günle-de Britanyanın ihtiyacı olan son şey ırt aynmeılığının simge isimlerinden biriniı ziyaretidir.*" Bu sözler Daih Ma- il gazetesinin bır başmakalesirde yer al- dı. Ancak üzüntü vericıdir ki, Fransız aşı- n sağcı lıder Jean Marie Le Penın hafta sonu "ngiltere'ye yaptığı ziyareti kına- mak amacıyla kaleme alınan ve dün ya- yımlanan makaleden alıntı sözler değıl. 2001 yılı Ağustosu'nda, ABD'de yaşa- yan sıyah Müslümanlar arasında Islam propagandası yapan Islarn L'lusu Örgütü'nün lıdenLouisFarrakhaıı'ınzi- yaretı söz konusu olduğunda yayımla- nan yazıda yer alan bir ifade. O günlerde, gazetenin şansuna, îçişle- ri Bakaru David Bhınkett da Farrakhan ko- nusunda antrenmanlıydı. Ve daha önce, 1986 yılında. Farrakhan için alınan "ül- keyegJrmeyasağTnın yüksek mahkeme- ce alınan ıptal karannı iptal ettırmek içın temyiz mahkemesine başvurdu. Ve başa- nlı oldu Fransa'daki Ulusal Cephe Par- tisi'nin liden Le Pen konusunda ise Içiş- len Bakanı'nın tutumu farklı oldu. Blun- kett. televizyon kanahndakı sabah sohbe- tınde Le Pen'ın "düzgün davrandığı sü- reee" her Avrupa Bırliği yurttaşı gibi ül- keye gelip gidebileceğini söyledi. Herhal- de bu sözleri sarf ederken de içışlen ba- kanı olarak kamuoyu çıkarlannı tehdıt ettiği takdirde birAB yurttaşını ülkeye gel- mekten men etme yetkisine sahip oldu- ğunu unuttu. Blri bevaz, blrl slyah Farrakhan da Le Pen de Yahudilere kar- şı ve ırkçı tutumlan nedeniyle kınanmış- lardı. O zaman neden bu iki adamdan bi- ri ülkenin yakınına bıle yakJaştınlmazken dığeri elını kolunu sallayarak zıyarete ge- liyor? Neden birinin bu kadar güçlü düş- manlan var ama diğennın yok? Tahmin edin bakalım bu ikı adamdan hangisi si- yah hangi«: beyaz? Farrakhan'ın ülkeye girme hakkının tartışıldığı dönemde Blunkett'ın avuka- • Farrakhan da Le Pen de Yahudilere karşı ve ırkçı görüşleriyle tanınıyor. O zaman neden bu iki adamdan biri ülkenin yakınına bile yaklaştınlmazken diğeri elini kolunu sallayarak ziyarete geliyor? Tahmin edin bakalım bu iki adamdan hangisi siyah, hangisi beyaz? tı Monica Carss FVisk şunlan söyledi: "Bay Farrakhan anti- semitist ve ırk aynmı yaptığı görüşlerini açıkça ifade et- mesiyle iinlüdür. ÖzeOikie de Ortadoğu"da bu kadar çalkantının yaşandığı bu dö- nemde ülkeye gjrmesine izin \ermek top- lumsal ilişkiler ve toplumsal düzen açı- sından tehdit oluşturur." Ilk bakışta anlamlı sözler olduğunu dü- şünebılirsinız.. ancak Le Pen konusuna döndüğümüzde onun ziyaretinin Orta- doğu açısından Farrakhan'ınkınin söz konusu olduğu dönemden çok daha tan- siyonun yüksek olduğu bir döneme denk geldiğini görürsünüz. Daha da önemlısı Le Pen, Avrupa Parlamentosu seçimlen- ne kanlacak olan îngıliz Milliyetçı Par- tisi'nin (BNP) davetiyle partiye destek ve oytoplamayageldi. Partının sözcüsü Ed- wards, "Bu ziyaret uluslararası anlamda önemli bir siyasi fıgürün kampanyamızı desteklediği için imajımızı vükseltiyor. Gerçek ve kayda değer olduğumuzu gös- teriyor" dedı. Irkçılıktan kaynaklanan huzursuzlu- ğun arttığı bir ülkede ve bulvar basınının seçmenın gözünde Müslümanlan ve mül- tecileri günah keçrsı haline getırdığı bır dönemde bu "yüksden değer imajrnın etkılerini tahmin etmek için falcı olma- ya gerek yok! Bu etki seçim sandıklan- nın çok ötesine gidiyor. Le Pen daha zararlı Farrakhan'ın görüşleri ise toplumun sosyal yapısı açısından bakıldığında ne kadar çırkin olursa olsun Le Pen'ınkile- nn aşınlık seviyesine yakm bile degil. Lideri olduğu Islam Ulusu'nun asıl ama- cı sıyah Müslümanlar arasındakı bütün- lüğü. kendine güven ve disiplini sağlamak, onlar arasındakı Islam kültürünü yay- mak. ABD'nin en körü durumdaki get- tolanndakı yandaşlan. suç işleyenlerle. uyuşturucu çetelenyle mücadele etti. Çe- telen bu bölgelerden uzaklaştırdı. 1995 yılında düzenledığı •'Bir Milyon KişT yürüyüşüne milyon olmasa da 850 bin Afrıka kökenlı ABD'li katıldı. Aile- leri ve kendıleri gibi Afrika kökenli kar- deşleriyle bürünleşti. Hakkında anti-se- mitıst ve ırkçı söylemlen yüzünden en az altı suçlama bulunan Le Pen'in aksine Farrakhan 'ın adli sicıli temiz. fngiltere dı- şında hiçbir ülke gırişinı yasaklamadı. İsrail bıle girmesıne ızin verdi ve ziya- retlen hiçbir zaman şıddete yol açmadı 2001 'de, yüksek mahkemede Farrak- han'ın girişinin yasaklanmasının iptal karannı alan Yargıç Tiırner. yasağı hak- lı gösterecek geçerli ve yeterlı delil olma- dığını savunmuştu. Içişlen Bakanı Blun- kett'ın bu karann ıptali için başvurusu- na ise. böyle bir yasak karannın yargıç yerine demokratık bır düzende saygın bir politikacının karan olabileceği düşünce- si temel alınarak ızın verilrruştı. Etnlk grupların kaderi Blunkett. temyız mahkemesindeki yar- gıçlar tarafindan yasak isteminin gerek- çesinın hangı bilgıye dayandınldığının açıkJanmaması nedeniyle eleştırilse de Içişleri Bakanı'nın yasak karannın iptal etririlmemesi ıstemi kabul edilmişti. Le Pen'in tngiltere'de olduğu pazargü- nü bazı protesto gösterileri düzenlendi. Ancak asıl düzen bozukJuğuna, bu ziya- retin aşın sağcı liderler ve görüşlerine verdiği pnm ortaya çıkınca tanık olaca- ğız. Ingıltere'nınetnikazınlıklan söz ko- nusu olduğunda tşçi Partisi Hüküme- ti'nde temsıl edilmelerine rağmen. iş, güç ve etkileşıme geldığınde onlan marj ınal- Ieştirmek ve kötülemek isteyenler daima bir adım önde olacaklardır. (The Guardian, tngiltere, 27Nisan) 50yılda edinilen haklara birgünde sahip oldular RICHARD LAMING Avrupa Bırliği'nde (AB) geçen hafta sonu yaşanan genişleme küçümsinecek bır gelişme değil. Kalemın ucuyla atılan bir imzayla aniden 70 milyon Avrupalı yeni haklar edındi. Çekler, Polonyalılar. Lit\ anyalılar ve üye olan dığer ül- kelenn yurttaşlan dünyanın en büyük ortak pa- zanna gırmiş oldu. Bu pazann kurallannı be- lırleyen kararlan alan kişiler için oy kullanma haklan var. Çıkarlanna aykın bır durum söz konusu olduğunda bu kararl an alan kişıleri gö- zeten mahkemeye başvurma haklan var. Geçen hafta sahip olmajdıklan bu haklara şimdi sahipler. Bu haklar Batı Avrupalılann 50 yıl önce aldığı karar- lara dayanıyor. 50 yıldır günümuzde- ki şartlara gelinmesi için yoğun çaba sarfedildı. Ulusal çıkarlar nedeniyle oluşan di- renişi alt etmek kolay olmadı. Hâlâ Avrupa kav- ramıyla ulusalcılık kavramlan arasındakı mü- cadelenın bitmiş olduğu söylenemez. Aslında,ye- ni üye olan 10 ülkenin yurttaşlan 50 yılda elde edilen hakJara birgünde sahip oJdular. Bu ülkelerin birliğe üye o lmalanna yönelik çok zorlu ve uzun süren tartışmalar yapıldı. Berlın Duvan'nın yıkılmasının üzerinden bu- güne geçen zaman 2'nci Dıinya Savaşı'nın bı- tımiyle Roma Anlaşmasrnın yapılması arasın- da geçen zamandan daha uzun. Bu tespiti dik- kate alırsak "Günümüz politikacılannın öngö- rü >eteneği nıi eksik yoksa AB üyesi olmak için gereken koşullar mı çok zoriayıcr sorulannı yöneltebılınz. Belki ikisi de doğnı. Tabii bura- dan yola çıkarakAB'yi gelecekte de zorlu gün- lerin beklediği de söylenebilir. 50 yılı bir günde yargılayacaklar Geçen cuma gece yansı, başka deyişle 1 Ma- yıs'ta 10 üyenin katılımının arifesinde garsonun bir hatasıyla Çek birası ve şampanya kanşımı içmek zorunda kaldım. Bu, belkı sembolik bir şeydi. Tabiı kanşımın tadı da ne Çek birası ka- dar ne de Fransız şampanyası kadar iyiydi. Bel- ki bu da sembolik bir sinyaldi... Bırdenbıre 70 milyon nüfuslu 10 yeni ülkenin birlı- ;e katılmasıyla elbette ışler eskısi gi- bi olmayacak. Kadehe bırden fazla al- kollü içeceğin konulmasıyla her zaman müthiş bır kokteyl olmuyor. Avrupa Anayasası'nın taslağı bazı şeyleri toparlamak, yoluna koymak yolunda önemli değişiİdikler ön- görüyor. En önemlısi karar alma aşaması daha kolay ve daha adıl olacak. Üye ülkelerin hükümetlerinin şımdı hangi konularda kararbirliği yapabileceklerini, gelecek için de hangı kararlan bırakacaklannı düşünecek- ler. Ancak anayasa konusunda tamamıyla fikır aynlığına düşerlerse, anayasa kabul edilmezse birliğin geleceğı tehlikede demektır. Anayasa konusunda üye ülkelerde referandum yapılacak. Çizilen gelecek Avrupa için doğru mu? Referan- dumda anayasanın kabul edilmesi >a da reddedil- mesi için verecekleri kararlarla Avrupalılar 50 yılı bir günde yargılamış olacakJar. (EUObserver, Beiçika, 3 Mayıs) George W. Bush, ABD'yi Irak'ta kazanılması olanaksız bir savaşa sürükledi Başkanın düşü kâbusa dönüştü BOB HERBERT George W. Bush'un Irak'taki nedensiz ve an- lamsız savaşındayüzlerce ABD askeri öldü. Baş- kan Bush ve yardımcısı DickChene>' son günler- de 11 Eylül saldınlanna ilışkin soruşturma>T yü- rüten komisyona ifade vermekle meşgullerdi. Eğer ABD'nin başının ne kadar büyük dertte ol- duğunu anlamak ısriyorsanız bu iki ada- mın hâlâ Irak'ta kitle imha silahlannın bulunacağına dair umutlan olduğuna yönelik sözlenne dikkat edin. Irak'ta verilen ilk kayıp gerçeğın an- laşılması oldu. Bu. biz? anlatılan ucuz yalana göre birkaç ABD askennın kay- bıyla kazanılabılecek bır savaştı. Irak'ta- ki yenıden yapılandırrrranın masrafının daha fazlası petrol gelırlennden gele- cekti. Özgürlüklerini isteyen Iraklılar kendilenne bu özgürlüğü verenlenn önü- ne kırmızı halı sereceklerdi. Irak'ta ba- şanyla sağlanan demokratik düzenin rüzgân ise kısa surede tüm Ortadoğu'da çiçek açacaktı. Bu yerlerinde rahatça oturan savaşçı- lann fantezileriyle olan sorunu asıl ger- çekle kendilerınin değil ülkelennden çok daha fazlasını hak eden yurtsever ka- dın ve adamlann karşılaşıyor olması. Bunda yeni olan hiçbir şey yok. .ABD'li liderlerin Vıetnam'da bir düşün kurbanı oldukla- nnı anlamalan yıllarca sürdü. Vietnam Sava- şı'nın en kritik döneminde. 1964-1968 yıllan arasında hükümet sözcüsü olan Barry Zorthian geçen yıl yayımlanan kitabı u Tüm Açdanyla VI- etnam Savaşı'nı Anımsamak"ta şöyle diyor: "1973 vıLnda yaptığımız anlaşmayı herhalde 1969'dada>BpabUirdik. 1969-1972 yıİlanndaka- yıplanmızı neredey^ ikr>e katladık. Ben orada öien 25 bin askerin haklı bir gerekçe uğruna öldüğü konusunda hiçbir zaman ikna olmadım." Irak'taki acı gerçek Başkan Bush'un 1 Ma- yıs'ta zafer ilan ehnesinın üzerinden bir yıl geç- mesine rağmen bu ülkede ne yaptığımızı bilmi- yoruz. Gittığimız yere ulaşmak için daha kaç as- ker kaybetmemiz gerektiğini bilmiyoruz. Ayağı- nızın altuıa serpiştirilecek çiçekler mi? Onlan unutun. Irak'taki Amerika nefretini kırmızı teh- like sının gösteriyor. USA Today gazetesi ve CNN adına nisan başında yaptınlan bir Gallup araşrırmasının sonuçlan Iraklılann sadece üçte bi- rinin ABD'nin kendilenne zarardan çok yararla- n dokunduğunu gösteriyor. Anket sonuçlan sürprlz değil Anket sonuçlan sürpriz değıl. ABD, Irak'ı önce hava bombardımanıyla sarsö sonra işgal etti, sonra da hal- kın alnına sılah dayamak suretiyle bizim demokrası anlayışımızı dayat- maya kalkıştı. .\BD'nın planının işe yarayacağını kim ve neden düşünsün? Sa\aş başladığından ben saymalda bitmeyecek kadar çok evı, yasal iş- yenni yerle bir ettik. Aralannda ço- cuk ve kadınlann da olduğu binler- ce masum Iraklıyı öldürdük. Viet- nam "da kalpleri kazanmak ve ınsan- lan yaptığımızın doğruluğuna ikna et- mek için kötü bır strateji izlendi. Irak'ta da aynı şey oldu. Amenkalı- lar arasında da savaşa olan destek erozyona uğradı. Ölenlerin sayısı ve yapılan ve hiçbir zaman net olarak açıklanmayan masraf her geçen gün artıyor. Bush bizi kazanma şansımı- zın olmadığı ve nasıl sonuçlandıra- cağımızı bilemeyeceğimiz bir savaş tuzağına sok- tu. Bu savaştaki her ölüm geçmişten hiç ders al- madığımızın göstergesidir. (TheNew York Tunes,ABD, 7Mayıs) SATILIK Gürsu Sanayi Bölgesinde Bursa-Ankara Devlet Yoluna 50 mt. cepheli 2000 m2 kapalı alanlı tesisin bulunduğu 2158 m2 sanayi imar parseli. ANKARA YOLU 10. Km. Tel: O 224 273 37 OO (Pbx) BURSA SATILIK Bursa Çimento Fabrikası Derekızık Yoluna 180 mt 6000 m2 kapalı alanlı fabrika mevziinde cepheli tesisi bulunan 15000 m2 imar parseli. Tel: 0 224 273 37 00 BURSA (Pbx) KOV4NCILAR KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN Dosya No: 2002 2 Mahkememızce verilen 27.05.2002'gün ve 2001 '2 E. 2002'41 K. sayılı karar hatun Tektaş, Zülfü Tektaş, Yusuf Tektaş, Aysel Tektaş ile ölü Fatma Tuna mirasçılan Ha- san Tuna ve Selahattın Tuna'ya teblig edılemedığı. yargılama aşamasuıda bu şahısla- ra duruşma gününün ılanen teblığ edildığı anlaşıldığından Kovancılar ılçesi Salkımiı köyünde bulunan 266 parsel sayılı taşınmazın 1 hıssesı- nın Mehmet çocuğu Güllü Ercan, 1 hıssesınin Mehmet çocuğu Kadir Ercan. 1 hisse- sinın Mehmet çocuğu Necdet Ercan. 1 hıssesinin Mehmet çocuğu Necla Ercan, 1 hıs- sesinin Mehmet çocuğu Nilüfer Çiçek adlanna tescılıne datr hüküm adresleri bilin- meyen muhataplara ılanen tebliğ olunur 22.01 2004 Basın: 4794 SİLİFKE İCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN TEBLİĞ İLAINI Dosya No: 2004-726 Alacaklı: Şakıp Ba\Taktar Vekıli- Av. Alı Yıldınm Borçlular: Ahmet Başaran Borç miktan: 3.189.000 000 -TL. (icra harç ve masraflan hariç) Müstenidat Kambıyo senetlerine mahus haciz yolu ıle takıp Borçlulann adresleri meçhul kaldığından ödeme emnnın tebliğ tanhinden ıtibaren ve borcu takıp masraflan kanunı süreye 20 gıin ılavesıyle 30 gün ıçınde ödemeniz. Borcunuzun tamamma veya bır kısmına veya alacaklının takıbat hakkında veya ım- zaya bır itirazınız olursa 25 gün ıçinde açıkça bıldırmenız aksi halde senedin sızden sadır sayılacağı, ımzayı reddettiğiniz takdirde mercı önünde yapılacak duruşmada hazır bulunmanız, bulunmadığınız takdirde ıtırazımzın kaldınlacağı, 74. madde mu- cıbince mal beyanında bulunmanız. ıtıraz edılıp de reddedıldığı takdirde 3 gün ıçınde 75. madde gereğınce mal beyanında bulunmanız. borç ödenmez veya ıtiraz edilmez- se cebn icraya devam edıleceğı, takıbe ıtiraz ettiğıniz takdirde itırazla birlikte teblığ gıderlennı ödemeniz, aksi halde itıraz etmemış sayılacağınız, bundan sonra yapılacak icra ışlemlennde gazete yolu ıle yapılmış sayılacağına, odeme emnnın teblığı maka- mına kaım olmak üzere ilanen teblığ olunur. 20.4.2004 Basın: 20491 İSKENDERUN AİLE MAHKEMESİ'NDEN Esas No: 2(<03 639 Davalı: Zübeyır Değırmenci (Zeki ve Vidat oğlu Antakya 01.02.1955 doğumlu) Davacı Şadiye Değirmenci tarafindan davalı Zübeyır Değirmenci aleyhine açılan bo- şanma davasının yapılan açık duruşması nedeniyle; Da\alının adresi tüm aramalara rağ- men tespit edilemediğınden ılanen dava dilekçesi ve duruşma gününün tebliğıne karar ve- nlmış olup. duruşma günü olan 25.05.2004 günü saat 09.00'da yapılacak olan dunışmaya gelmenız veya sizı temsılen bır vekil göndermeniz, gelmediğıniz veya vekille temsil ettir- medığınız takdirde HLMK.nun 213, TK. 28. maddeleri uyannca davanın yokluğunuzda devam edeceğı ve karar verileceği ılanen teblığ olunur. 16.04.2004 Basın: 20317 SAMSUN 2. SULH HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN Esas No: 2002 982 Davacı Malıye Hazinesı vekili Av. Arzu Güncüoğlu tarafindan davalı Mustafa L'sta aleyhine mahkememizde açmış bulunduğu tazminat davasmın yapılan açık duruşması sı- rasında venlen ara karan gereğince, Samsun Merkez Hürriyet Mahallesi Turgut Reıs Sok. No: 23 '8'de ıkamet ettiği bıldinlen ancak adına duruşma günü bildinr davetiye teblığ edı- lemedığinden ılanen tebliğ yapılmasına ve dava dilekçesinde belirtilmiş olan 11.10.2001 tanhmden itıbaren yasal faizi ıle birlekte 358.420.000.-TL. tahsil edıleceğinin teblığine karar venlmiştir. Davalı Mustafa Usta'nın işbu ilan metninı gazetede yayımlandığı tanh- ten itıbaren 15 gün sonra teblığ edilmiş sayılacağı 7201 sayılı Teblıgat Kanunu'nun 28 ve müteakip maddeleri gereğince ilanen teblig olunur. Basın: 46211 DEVREN SATILIK Ülke standartlarının çok üstünde, dünya standartlarının zirvelerinde yarışmakta olan köklü bir eğitim kurumu, emeklilik nedeniyle sahibinden devren satılıktır. Tel: 0537 267 80 73
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear