22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
2M NİSAN 2004 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER ABDÜLCANBAZ TURHAN SELÇUK DÜHtJST TA3İA-LI İSTAN3UL Î Sİ HAHÎK'JLADS KAC2HALAHI SAKİANMlj A^LlR.TAN ÖİENiER, Dı •V- -4-> AKP hükümeti, Deprem Master Planı'yla ilgili yasal düzenlemeleri 9 aydır TBMM'de bekletiyor Yarmçok geç olabiür Cerilim artıyor' Marmara 4Sük depremle sdUandı • Kandilli Rasathanesi, depremin merkez üssünün Tekirdağ - açıklan olduğunu açıkladı. Prof. Dr. Ercan, depremin Marmara'daki gerilimin arttığını gösterdiğini belirtti. İstanbul Haber Servisi - Marmara Denizi'nde orta şiddette bir deprem meydana geldi. Boğaziçi Üniversitesı Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü'nden alınan bilgiye göre, saat 18.27'de merkez üssü Marmara Denizi'nin Tekirdağ'a yakın bölgesi olan «MKİe 4.5 büyüklüğünde bir Sarsıntı kaydedıldı. Jeofizik Kurumu Genel Başkanı, ITÜ öğretım üyesi Prof. Dr. Ahmet Ercan, Marmara Denizi'nde meydana gelen depremin Marmara'da gerilimin arttığını gösterdiğini belirterek "Bu büyüklükteki depremler, Marmara'da 3-5 yılda meydana getir, bunlar 5.7 büyüklüğe gelinceye kadar yıkmı yaratmaz. Bu tür depremJere ahşacağız. Bu deprem, Marmara'da geüminin arttığını gösteriyor" dedı. TMMOB Jeofizik Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Yrd. Doç. Dr. Oğuz Gündoğdu da meydana gelen depremin olağan bir sarsıntı olduğunu belirterek şöyle konuştu: "Bu deprem, îekirdağ'dan geçen fayın oldukça alünda, 30-40 km. aşağısında ve 15 km. derinde meydana gelmiştir. Marmara bu tür depremkri üretebilecek bir mekanizma. Öncii bir deprem değil ama arkasuıdan ne geieceğmi kestirebilmemiz nıümkün değil. Gereksiz tedirginBk yaratmaya gerek yok. Bu deprem de Marmara'da 3 yıldır süregelen geririlimin bir sonucu. Bu da olağan bir deprem ve zaten böyle depremler, Türldye'nin her taraünda meydana gefiyor." Eskı TÜBİTÂK MAM* Başkanı Prof. Dr. Naci Görür ise verileri elde ettikten sonra bir değerlendirme yapacağını. şu an için değerlendirme yapmasının doğru olmadığını söyledi. AYKUT KÜÇÜKKAYA 17 Ağustos ve 12 Kasım depremle- n korkunç bılançosuyla belleklenmiz- deki yennı koruyor. Türkıye'nin met- ropol kentı istanbul ise her an yaşana- cak olası şıddetlı bir deprem gerçeği- ne ahşmaya çalışıyor. 1999 yılından bu yana depreme hazırlanan kentte yapı- lan en cıddı çalışmayı, 4 büyük üniver- site ve Büyükşehır Beledıye Başkan- lığınca > r ünitülen "İstanbul Deprem Master PlanT oluşturuyor. "Zanıan ve maddi kaynak'" açısından eleştınlen planın yasal düzenlemeleri 9 aydır TBMM'de bekletıliyor. Planın temelınde 7.5 büyüklüğünde- ki bir depremin getıreceğı yıkımı ön- gören senaryo yatıyor. Senaryoya go- re yaklaşık 5-6 bın bınada tamamen göçme ve 40-50 bın cıvannda can kay- bı tahmın edilıyor. Plan da bu can kay- bını önlemek ıçın öncelıkle yıkılabı- lecek bınalann tespıtını hedefİıyor. Pı- lotbölge olarak ise Zeytınburnu seçıl- • Depreme hazırlanan îstanbuPdaki en ciddi çalışma olan Deprem Master Planı, 'zaman ve maddi kaynak' açısından eleştirilere uğruyor. Başbakan Yardımcısı Şahin'in "Bütün önlemlerin birinci derecede sorumlusu olduğumuzun şuurundayız" açıklamasına karşın, 9 aylık süreçte planla ilgili istenilen adımlar atılmadı. dı. İlçede 18 bın bına bulunuyor ve bı- nalann kontrolünün 2004 yılının so- nuna kadar bıtınlmesı planlanıyor. Zeytınburnu'ndaki çalışmalar, eğer gereklı kaynak sağlanırsa dığer ilçele- re de yaygınlaştınlacak. 10 yılda 10 milyar dolar Işte bu noktada da masterplanı "ha- vada" kalıyor... Çünkü yetkılılere gö- re plan "lOyılda, lOmflyar doiaria" ha- yata geçınlecek. Planla yaklaşık 800 bın bınanın yüzde 40'mm elden geçı- nlmesi planlanıyor Bu durumu eleş- tıren Boğaziçi Üniversitesı tnşaat Mü- hendıslığı fakültesı ögretım üyesi Se- mflı Tezcan'ın görüşlen ve önenlen dık- kat çekıyor "Akucı yaklaşım, binagö- çer mı göçmez mı sorusuna cevap ver- mektir. Yoksa hangi bina>ı ele alsamz bugün yönetnıeliğe göre güçsüz çıkar. İstanbul'da yaklaşık 800 bin bina var. 800 bin binaıun içinden 40-50 bin bi- nayı eğer fışlerseniz; bunlardan yıküa- cak ve yüaldığı zaman can kaybı ola- cak binalan çıkanrsanız geri kalanla- nna el büe dokuntnanıza gerek yok." Plana malı kaynak ıçın Dünya Ban- kası ve Avrupa Bırlığı fonlan düşünü- lüyor. Bu konuda başvurular bile ya- pıldı. Asıl can ahcı konu, değişmesı ge- reken yasal düzenlemelenn bir an ön- ceyapılması. Plan "18 Ağustos 2003" tarihınde tanıtıldı. Tanıtım törenine hükümeti temsilen katılan Devlet Ba- kanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet AB Şahin, "tstanbul ve deprem bağla- nunda alınması gereken bütün önlem- lerin birinci derecede sorumlusu oldu- ğumuzun şuurundayız* açıklamasıy- la yetkılılere söz verdı. Şahin, o dönem- de parlamentoda, Master Plan'da ön- görülen yasal düzenlemelen yapacak iradenın fazlasıyla bulunduğunu belırt- tı Ancak 9 aylık süreçte hâlâ ıstenı- len adımlar atılmadı. Tüm taraflan ıçeren bir idari yapı- nın da önerildiğı planda, kısa vadede ıl düzeyınde Afet Hazırlık \ e Müda- hale Konseyı, Başbakanlık'a bağlı afet- lerden sorumlu müsteşar bulunması ve Merkez Afet Hazırlık ve Müdaha- le Konseyi kurulması önenlıyor. îşte bu konuda hukuki altyapıda revizyon yapılması ve afet yönetimıyle ilgili olarak yerel yönetimlerin yetki ve so- rumluluk alanının gözden geçinlme- sı gerekıyor. Bu konudakı görev de Mechs'e düşüyor. Ancak Deprem Mas- ter Planı halen TBMM'de yasal dü- zenlemelenn yapılmasını bekliyor. Meksikah çocuktan Erdoğan'a 'tekila 9 Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı" dolayısıyla çeşitli ülkelerden gelen temsüci çocukları kabulü, renkli görünrülere sahne oldu. Meksikah çocuk temsilci. Erdoğan'a Meksika'nın yerii içkisi tekila hcdiye etti. Erdoğan. tekila}ı inceledikten sonra >anındaki koruma\a verdL FilistinJi laz çocuğıı ise ülkesinin renklerini taşıyan bir atkıyı Erdoğan'ın bovnuna taknktan sonra "zafer işareti" vaptı. Kabulde en hüzünlü anlardan biri ise belki de son kez kabul edilecek olan KKTC'H çocuklann anonsu sırasında yaşandı. Anons cdilen KKTC'U çocuklar, uzun siire alkışlandı. ÎZMÎR'DE KUTLÂMALAR Karşıyaka Belediyesi tarafindan bu yıl 12.'si düzenlenen "Uhıslararası Çocuk Şenhği"ne kanlan çocuklar. dün Izmir Valisi Yusuf Ziya Göksu. Büyükşehir Beledhe Başkanı Ahmet PirişrJna ve Ü MUli Eğitim Müdürü Kamil Aydoğanı zh aret ettiler. Şenhge katılan çocuklar, ülkelerinin geleneksek danslannı da sergiledikr. (Fotoğraflar: AA) İstanbul'daki bombalı saldırılar Gözaltına alınan 4 kişi serbestbırakıldı İstanbul Haber Servisi - İstan- bul'daki bombalı saldınlara iliş- kin sürdürülen soruşturma kap- samında gözaltına alınan 4 kişı, İstanbul DGM tarafindan serbest bırakldı. İstanbul'da 15 ve 20 Kasım 2003 tarihlerinde meydana gelen 4 ayn bombalı saldınlarla ilgili operasyonlan sürdüren polis. ge- çen cuma günü HasanKİemalTaş, Ali Coşkun, Ayhan Avcılar ve Eyüp Akın'ı gözaltına almıştı. Terörle mücadele şube müdürlü- ğündeki sorgu ve ışlemleri ta- mamlanan bu kişıler dün sabah sa- atlerinde İstanbul DGM'ye sevk edıldı. Adh tabiplikte sağlık kont- rolünden geçirilen Taş, Coşkun, Avcılar ve Akın. cumhuriyet sav- cısı MehmetErgül tarafindan sor- gulandı. Savcı Ergül, saldınlan gerçek- leştıren kışilerin yakını oldukla- n ve olayla ilgili bılgi sahibi ol- dukları gerekçesıyle gözaltına alınan Taş, Coşkun, Avcılar ve Akın'ı serbest bıraktı. İstanbul Adliyesi'ni işgal davası 'İşgal etmedik, içeride mahsur kaldık' İstanbul Haber Servisi- tstanbul Adliyesi'nin bir koridorunu işgal ederek "İmrau Cezae\i kapaölsın. Tophımsal Banş İçin GençBkGiri- şHni" pankartı astıklan gerekçesiy- le terör örgütü Kongra-Gel üyesi olmak suçundan tutuklu olarak yar- gılanan 21 sanık, eyleme ilışkın w Biz basın açıklaması yapacakbk. Girdiğinıiz odanın kapı kolu olma- dığı için içerde kaldık" dedıler. İstanbul 6 No'lu DGM'de dün yapılan duruşmaya tüm tutuklu sa- nıklar katıldı. Davanın ilk duruş- masında sorgulan 'Ş-oğun kar ya- ğışı nedeniyle" yapılamayan sanık- lar savunmalannda, olay günü ad- lıyeye basın açıklaması yapmak için geldıklerinı, "adüyeji işgal etmekni- yetinde ohnadıklannı" söyledıler. Sanıklann a\iikatlan da müvek- kılerinin meşru bir hakkı kullan- dıklanm belirterek "Müvekküleri- miz uzun süredir tutukludur. Tah- liyelerini talep ediyoruz" dediler Duruşmanın sonunda tahliye talep- lennı reddeden mahkeme heyeti, duruşmayı ileri bir tarihe erteledi. DUZYAZI ORHAN BtRGİT Pişmiş Aşa Su Katmak Serdar Denktaş'ın dün Türkiye Odalar ve Borsa- lar Birliği gibi, Annan Planı'na, Annan'dan daha çok alkış tutan bir sivil toplum örgütünün Ankara'da dü- zenlediği toplantıda yaptığı konuşmanın özetini oku- yunca, bugünkü yazıma yukandaki başlığın tam otur- duğunu düşündüm. Ozel sektörümüz, referandum için en acele eden- ler kesıminden. Bir ayaklan KKTC'de; öteki ise Tür- kiye'de bile olsa, sabahtan akşama şu "evet"lerin sa- dece Türk kesimınde değil; güneyde de etkili olması için çözüm yollannı üretmekle meşguller. "Evet"i bas- tınrken kişilerin amaçlan başka başka... "Yess be an- nem" denilmesi için adada kampanya düzenleyen genç kesim, Hasan Cemal'in naklettiğine göre "Mev- simigeldi, bahardaAvrupa"şafcı\an söylüyormuş. 24 Nisan'da sandıklara "evet" oyunu bastınnca kıbnslı Türk gençlerinin önünde Avrupa'nın yolu açılıyor de- mek kı... 1908 monşennin Evropa düşü gibi bir düşe tutulmuş olan Kıbns Türk'ü, bir "evet" oyu ıle Batı cen- netinin anahtannı alacak, daha sonra, tıpkı kendisini öbür dünyanın cennetinde, çeşmelerinden kevser akan, çevresi gılman ve hurilerle dolu âlemın efendi- si gibi görenler gibi yan gelip yatacak! Sandık başında verilecek 'oy'un karşılığında kişı, gök- kuşağının altından geçerse cınsinin değışeceğine inandınlırsa, var olan düzen alaşağı edilir diyen rah- metli Turan Güneş, şimdı hayatta olsaydı; bıyıklann- da yolunmadık yer bırakmazdı. "Çirkin kızlar, iktidar değişince koca bulacaklannı sanıriar. Basahar oyu; ama gün gelir kendilerini yine evlerinde bulunca şa- şınrtar" derdi Turan. ABD ve AB'nin sıhirii gücü, ikı yıldır Kıbns'ı Yunan- lılaştırma politıkasını bu hafta sonunda başan ile nok- talama amacıyla gün sayma aşamasına geldi. Türkı- ye'de 3 Kasım seçimlerini andınr bir sonuç, 24 Nisan 2004'te Kuzey Kıbns'ta sandıklardan çıkacak. Başa- nnın altında 3 Kasım sonuçlannı yaratan enflasyonun etkileri kadar, dün Sayın Gündüz Aktan'ın Radikal'de yazdığı gibi, KKTC'dekı eskı iktidann yorgunluğu, yol- suzluk savlan da rol oynadı. Ama, yine Aktan'ın vur- guladığı "yıllann ambargosu ile bunu kullanan dış kaynaklı kampanya" kuzeydeki Türk insanlannı yön- lendirdi. Bu yönlendirmenin ölçütleri, yıllardıryaşadıklan top- raklann Rum yönetımine geçeceğıni öğrenen kimse- lerin de aralannda bulunduğu "evef'çilerin, bugüne değin kutsal saydıklan ibadet, bayrak, yönetim gibi kavramlara karşın düşüncelerini düğümlemeleridir. Onlar, 25 Nisan sabahı her şeyin çook değişeceği- ne inanmaktadırlar. Ve bu ınançla mesela güneydeki Rumlann, "Biz de evetdiyebilihz belki. AncakBM Gü- venlik Konseyi, bize daha fazla güvence verirse"ko- şulunu bile tıpkı DHP lideri Mustafa Akıncı gibi "hak- //" bulmaktadırlar. Rum "ever" için, nazlanarak yeni haklar alma yo- lunda iken, Kıbnslı Türk çoğunluğu, "verilsin" diyor- sa, "hayır"c\ Kıbns Türklerinın de, anavatanda onlan destekleyenlerin de yapacaklan bir şey var mı? Serdar'dan kısa, kısa Sorunun yanıtını yazının sonuna bırakarak, dün TOBB'nın Ankaratoplantısında KKTC Başbakan Yar- dımcısı Serdar Denktaş'ın, "Annan Planı'nın iktisadi yönü" üstünde söylediklerinden kısa ana başlıklar çı- kartalım. • 24 Nisanda referanduma götürülecek metin, ta- raflann üstünde anlaştığı değil, bize "Alın bunu hal- kınıza götürün" diye verilen metindir. • Plandaki en önemli eksiklik, ekonomik dengesiz- lıktir. Kuzey, sistem ve altyapı açısından AB'ye hazır değil. İlk 5 yılda ikı tarafta da ekonomik gerileme ola- cak. • İlk 1 yılda Kuzey'de ınşaat sektörü tamamen du- racak. • Planın uygulamaya geçmesiyle bııiikte yerterin- den olacak Türklerin nereye gideceğme ağustosta bakabileceğiz. Bu kişiler için 20O5 bütçesine 2 milyar dolaMık bir rakam gerekecek. Ancak bu para da ye- terii olmayacak. • 2005'ten sonra da ekonomide büyük bir patla- ma olmayacak. "Mülkiyet" sorunu çerçevesinde, Kıb- ns Türklerinde kalacak her mülkün, mahkemelere başvuru yoluyla gen alınması için, bu kişilerin malla- nnı fıilen satın almalan gerekıyor. • Kıbns Türklerinin fakırlıği göz önüne alındığında tek çözüm yolu, bir ülkenin 25 yıl için 10 milyar do- larlık bir miktar için kefil olması gerekiyor. Serdar Denktaş, öyle bir ülkenin şimdiye kadar or- tada görülmediğini de söylemiş ve aynen "Göz/er Türkiye'ye yönelmektedir" demış! Serdar Denktaş'ın TOOB deki konuşmasını nakle- den A.A., aynı toplantıda daha sonra konuşan M. Ali Talat'ın Başbakan Yardımcısı'nın söyledikleri ile ilgili açıklamalar yapıp yapmadığına değinmıyor. Demek ki, Talat da Denktaş'tan farklı düşünceler taşımıyor ya- kın sıkıntılar, tehlikeler ve anavatandan beklentiler üs- tünde. öyleyse, kuzeyde "evef"çi soydaşlanmızın mülk- lerini elınde tutabilmeleri için gerekli 10 milyar dolar- lık ek desteğe hep bırlikte hazır olmalı.. başta TÜSİ- AD ve TOOB olmak üzere, herkes. Zaten Abdullah Gül de, bir yandan değışimin er- deminden söz ederken, öte yandan Kıbns'taki yeni düzenden sonra da, anavatanın soydaşlanmızın üs- tünden elini çekmeyeceği güvencesinı vermekte ge- cikmıyor. Güney Kıbnslı nazlanıyor ve BM'den yeni güven- celer kopartmak amacıyla dırenerek yeni mevziler ka- zanıyor. Kuzeydeki yalvar yakar yeni cennetin anah- tannı sağlamaya çalışanlann en büyük dayanağı ise, anavatandaki, afedersiniz kimilerine göre yanlış bir şey söylemiş olmalıyım, Türkiye'deki bugünkü iktidar. Ya- ni AKP. Her ikisı için de Monteskiyö'nün o ünlü özdeyişi- ni hatıriatmalıyınv. "Her toplum layık olduğu yönetime müstahaktır." Faks: 0212- 677 07 62 obirgit(â e-kolay.net (1858-2004) NESRİN AZAK Can arkadaşımız aramızdan ayrılışının 52. gününde seni özlemle anıyoruz. Aydoğdu Ilköğretim Okukı Öğpetmenleri
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear