25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 15 NİSAN 2004 PERŞEMBE HABERLER DUNYADABUGUN ALİ SİRMEN 'Dinleyen Söyleyenden Arif Genek' Dilimizde birçok güzel deyiş var. örneğin "Dinleyen söyleyenden arifgerek" deyişi, ko- nuşulanınbiryararsağlamasınınyalnızcasöy- leyenin hünerine bağlı olmadığını, aynı zaman- da dinleyenin de bazı şeyleri anlayabilmek için çaba harcaması gerektiğini, başka bir deyiş- le, arif olmayana anlatılanın boşa gitmeye mah- kûm olduğunu belirtmek için söylenmiştir. Genelkumnay Başkanı Hilmi Özkök'ün, salı günkü basın toplantısını izleyen dakikalarda kimi anlı şanlı gazeteci arkadaşlanmızın k o nuşmanın aynntılarını ıskalamalarını ve açık- lamalann içinden, yalnızca Özlemlerini karşı- layan sözcükleri ctmbızla çıkanp kalanları gör- mezden gelmelerini hayret ve dehşetle dinle- dim. Onlara göre Genelkumnay Başkanı bir de- mokrasi dersi vermiş, "karartn hükümette, Meclis'te" olduğunu söylemişti. Başka? Başkası yoktu, onlara göre hepsi buydu!... önce, bir noktayı vurgulamak gerek: Genel- kurmay Başkanı'nın konuşması, TSK'nin de- mokrasi üslubunu tam olarak benimsediğinin kanıtıdır. Gerçekten de Genelkurmay Başkanı, son ka- rarın, Kıbrıs'taki referandumdan sonra son sözün TBMM'de olduğunu söylemiştir. TSK'nin konumuna ve demokrasiye uygun bir konuşmadır bu. • • • Peki Genelkurmay Başkanı başka hiçbirşey söylemedi mi? Söyledi. Herşeyden önce, anlaşmanın iyi taraflan ol- duğu gibi, "bizleri tatmin etmeyenyanları da" olduğunu belirtti. Kıbns'ın, yalnızca Kıbns Türklerini ilgilendi- ren bir konu olmayıp aynı zamanda Türki- ye'nin güvenlik sorunu da olduğunu söyledi. Kıbns'ın stratejik önemi kalmadığını söyle- yenlerin kulaklan çınlasın! Aynı zamanda geçiş sürecinin çok kısa oldu- ğunu, yerlerinden edilecek Türklerin, ki bir sü- re sonra sayıları 100 bine yaklaşacak, iş ve yer- leşim sorunlannın çözülememesi halinde büyük sorunlarçıkacağını.AnnanPlanı'ndabunaaçık yanıtlar bulunmadığının da altını çizdi. Burada New York süreci başladığından be- ri vurguladığımız, derogasyonların AB'nin bi- rincil hukuku haline gelmemesi halinde, Türk tarafının anlaşma ile sağlanan bütün haklan- nı yitirebilecegini de vurgulamayı ihmal etme- di Genelkumnay Başkanı. Genelkurmay Başkanı, New York süreci da- hil bütün bu hususların hükümete iletildiğini, Milli Güvenlik Kurulu toplantılarında bunların dile getirildiğini, ancak bildiride bunlann açık- ça belirtilmesine gerek görülmediğini söyle- dikten sonra, TSK'nin bütün konularda görüş- lerini yetkili makamlara iletmekle birlikte, bun- lan kamuoyuyla paylaşmak ve açıklamak ko- numunda olmadığını da vurguladı ki, haklıdır. ••• Üstelik demokrasi terbiyesi içinde "Dinle- yen söyleyenden arifgerek" beklentisiyle di- le getirilen bu gerçeklerin hepsi, konuşmanın yazılı metnin okunması bölümünde yapıldı. Ayrıca TSK'nin laiklik konusundaki duyarlı- lığının vurgulanması da unutulmadı. Tabii Genelkurmay Başkanı haklı olarak, 24 Nisan'da yapılacak referandumu ve ondan sonraTBMM karannı etkileyecek herhangi bir davranıştan da özenle kaçındı. Zaten yapılması gereken de buydu. Çünkü taaa Mustafa Kemal döneminden beri, Kur- tuluş Savaşı'ndan başlayarak milli iradeye, TBMM'ye saygı bir gelenek haline gelmişti. Bu sınırlar içinde yapılmış olan ve onları aş- mamaya özen gösterilen bir konuşmayı, dik- katle okumak ve içinde neler olduğuna daha özenle bakmak çok doğru olur. Gazetecinin görevi, sahip olması gereken ilk haslet dinlediğini iyi anlayıp iyi yansıtmaktır. Yoksa işlevini yerine getiremez. Eğer, bütün konuşmalan yalnızca yüzeysel şekilde algılayacaklarsa bu yorumculara ne ge- rek var ki?.. Alagöz suç duyurusunda bulundu Iğdır seçiminde taşıma oy iddiası Istanbul Haber Servi- si - Demokratik Güçbir- liği'nin Iğdır belediye başkan adayı Hasan Ala- göz, 28 Mart yerel seçim- lerini kazanan MHP'li belediye başkanı Nuret- tinAras'ın, ileöbin 171 oy taşıyarak başkan seçil- diğini öne sürdü. Yerel gazetelerin bu seçmen- leri isim isim açıkladığı- nı belirten Alagöz, ko- nuyla ilgili suç duyuru- sunda bulundu. Iğdır'da seçimlerde hi- le yapıldığını iddia eden Alagöz, ilde ikamet etme- yen seçmenlerin gerçek ikamet adreslenni sapta- dıklannı söyledi. tstanbul Devlet Hava Meydanla- n, VanlOO. Yıl Üniver- sitesi, Türk Standartlan Enstitüsü gibi Iğdır dı- şındaki kamu kurumla- nnda çalışan, Doğube- yazıt, Aralık gibi yerler- de ikamet eden çok sayı- da kamu görevlisinin, Iğ- dır'da oy kullandıklanm vurgulayan Alagöz, "Iğ- dır D Seçim Kurulu, 20 muhtarve kimi kamu gö- revtilerininyardıınıyada göz yummalanyla, on yıuardan beri Iğdır'ı gör- meven fakat Iğdır nüfiı- suna kayıtiı olan 6 bini aşkın insanı seçmen kay- detmişler" diye konuştiı. Nurettin Aras'ın Iğdır Sulama Birliği Başkanı olduğunu söyleyen Ha- san Alagöz, Aras'ın, bir- liğe üye yapacağı gerek- çesiyle kimliklerini top- ladığı yurttaşlan, il seç- men kütükJerine yazdır- dığını öne sürdü. Resepsiyonunun davetiyesine neden eşinin isminin yazılmadığı sorusuna 'şeyini şey ettiğimin şeyi' karşılığıru verdi Annç'tan çiıidn üslup• Annç, 23 Nisan resepsiyonu davetiyelerinde neden eşinin isminin yazılmadığı sorusuna ağır bir üslupla yanıt verdi. Annç, daha sonra sözlerinden pişman olarak "Maksadımı aşan ifade kullandım" açıklaması yaptı. ANKARA (Cumhuriyet BÜFOSU) - TBMM Başkanı BülentAnnç, Milli Egemen- lik Haftası kutlamalanna ilişkin basın toplanüsuıda 23 Nisan resepsiyonu da- veriyelerine neden eşinin isminin ya- zılmadığııun sorulmasına sinirlenerek "argo" üslupla yanıt verdi. TBMM Başkanı Annç, dün Milli Egemenlik Haftası kutlamalan nede- niyle TBMM tören salonunda basın toplantısı düzenledi. Toplantının so- nunda bir gazetecinin, "23 Nisan'da resepsiyon var. Resepsiyon davetiyele- Dil Derneği Başkanı Sevgi Özel 'Bu bir küfördür, sövgü biçimidir' Büknt Annç. Dil Derneği Başkanı Sevgi Özel, TBMM Başkanı Bülent Annç'ın, "Şeyini şey ettiğimin şeyi" sözlerini değerlendirirken "Bu bir küfürdür. Bu bir sövgü biçimidir'' dedı. Türkçede sövgü sözcüklerinin adını anmamak için "şey" sözcüğünün sıkça kullanıldığına işaret eden Özel, "Bir şeyi kastediyor. Çok öfketi. Adııu anmamak için şey sözcüğünü kuDamyor. fabii bu sövgü biçimini MecUs Başkanı'ndan duymak büyük bir tafihsizüktir. Bırakuı MecMs Başkam'nı herhangi bir yurttaşın bile birine karşı, bir kuruma karşı, topluma yönetik böyle bir üslup kuDanması çok üzücüdür. Burada bir düzey sorunu var" dedı. Insanlann bazen kendilerini tutamadıklannda "şey" sözcüğüne sığındıklanna işaret eden Özel, bu "Mçeme" bakarak dilbilimcilerin insanlann dünya görüşlerini, öfkelerini, sevinçlerini yorumladıkJannı söyledi. Özel, "Bu ölçütü göz önüne anrsak Sayın Mecfis Başkam çok ayıp etmiş" dedı. TBMM'nin başındaki bir kişüıin "düzeyfi" konuşması gerektiğini vurgulayan Özel, "Zor tutmuş kendisini ve böyle kurtarmaya çahşnuş, ama olmaınış" dedı. rinde neden eşinizin ismi yok" sorusu üzerine türbanı devlet protokolüne sokma girişimi nedeniyle daha önce eşi krize neden olan Annç bu soruya öfkelenerek son derece "ağn"" bir üs- lupla yanıt verdi. Annç, "Bunun kar- şıhğı şeyini şey ettiğimin şeyidir. Nede- ni nedir diye bunu bana tekrar niye so- ruyorsunuz?Yani ne öğrenmek istiyor- sunuz? Bitinmedikne kakh cannn kar- deşim. Keşke bana başka bir şey sor- saydmE.Yanibudavetiyeninniçin böy- le yazıknğnu herhalde siz de çok iyi bi- Byorsunuz, ben de çok iyi bitiyorum. Bundan büyük üzüntü duyuyorsanız genn o üzüntüyü bnükte paylaşahm" dedi. Annç'ın sözlen gazetecilerde şaşkınlık yarattı. Anadolu Ajansı'nm ise geçtiği ha- berde Annç'ın bu sözlerine yer ver- memesi dikkat çekti. Daha sonra ya- zıh açıklama yapan TBMM Başkanı Annç, gazetecileri suçlarken üslubu- nun ağır olduğu itirarında bulundu. Annç, TBMM'deki resepsiyonlara eşinin katılması konusunun "yüzJer- cekez" sorulduğunu saNiınarak şu gö- rüşlere yer verdi: "Yüzlerce kez tarafimdan cevap- landınlnuş olmasma rağnıen, aynı so- ruyu her yerde, aynı tarzda sormaya devam eden basın mensubu arkadâş- lannun bu tavruıı anlanuş degilim. Krizlere nıahal vermemek için eşinı resepsiyonlara ka- nlmama karan ahmşbr ve bizce bu bir fedakârhkür. Ancak basm mensuplan ne- denini bildikkri halde, bu kez 'Eşinız neden resepsı- yona katılmıyor, da\etıye- lerde neden ismı yok' dfye- rek soru sormaktadır. Bu- nu anlamak mümkün değO- dir. Ancak bugün biraz da sinirB olarak vcrdigimceva- bm maksaduu aşan bir üs- hıp olduğunu kabul edrvo- rum. Bu açıdan üzüntumü belirtmek isterim" dedı. Annç, 25 Nisan Pazar günü Başbakan Recep Tay- yip Erdoğan'ın da katılacağı ve Sıh- hiye'den başlayıp TBMM bahçesin- de sona erecek "Milli Egemenlik Yü- rüyüşü" düzenleyeceklerini söyledi. Annç, 23 Nisan'ın şündiye kadar "ço- cuk bayramı" olarak ön plana çıktı- ğını beİırterek "Milli egemenligimizi ilan ettiğimiz bu tarihte. halk iradesi- nin devlet yönetinıine yansunasının biraz gölgede kakuğmı düşünüyoruz" dedi. Yargıtay Ceza Cenel Kurulu: Kırcı'yı tahKye adalete güveni zedeKyor ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Yargıtay Ce- za Genel Kurulu, üniver- siteli öğrencilerin katili Haluk lOrcrya tahliye yolunu kapatan karannın gerekçesinde, yasalann sürekli değiştirilmesini ağır şekilde eleştirdı. Ku- rul, 12 kez ıdama mah- kûm Mustafa tzolun yan- lış tahliyesini değerlen- dirirken cezalarda, kamu vıcdanının yaralanmama- sı ve toplumun beklentı- leri de dikkate alınarak infaz edilmesi gerektiği- ni vurguladı. Kararda, Kırcı ve Izol dosyalann- da olduğu gibi "yanlış tahüyelerur adalete olan gü\en duygusunu zede- lediğine işaret edıldi. Yargıtay Ceza Genel Kurulu nun, Yargıtay 1. Ceza Dairesi'nin Haluk Kırcı'ya da özgürlük yo- lunda emsal oluşturan Mustafa Izol'un tahliye karanna yapılan itirazın kabulüne ilişkin gerek- çeli karan belli oldu. Ka- rarda, uzun sayılmayacak bir süreçte ölüm ve mü- ebbet ağır hapis cezalan ile bu cezalann yerine ge- tirilmesi bakımlanndan farklı hükümler taşıyan üç ayn yasanın (Terörle Mücadele Yasası, Şartla Sahverilme Yasası ve 4771 sayılı ölüm cezası- nı müebbet ağır hapis ce- zasına dönüştüren yasa) yürürlüğe girdiği anım- satıldı. Ceza konusunda kurallar koyma yetkisi- nin yasa koyucuya ait ol- duğu belirtilerek şöyle denildi: "Fakat bu yetki kuüa- nıbrken toplumdan kay - naklanan bir gereksinim olup olmadıö değerlen- dirümelidir. Insan hakla- nna sa\ gıh hukuk devie- ti nkesiningereğioiarak da adaletve nesafete uygun- luk ölçüsü gözetilmetidir. AVTII hususlan düzenle- yen yasalann sıkça değiş- tirilmesi, bazen cşitsizlik- lere, dola\isı\ la hakstdık- lara neden olmakta, top- lumun adalete olan güve- nini zedelemekte, kamu- oyunda cezalann gerekti- ği şekilde yerine getirile- mediği inancını yarat- maktadır. Bu olgu a\nı zamanda hüküm verecek mercileri de degişik yo- rum yollanna başvurul- ması nedeniyle farkh so- nuçlara götürmektedir." Yargıtay 1. Ceza Da- iresi'nin, Mustafa Izol hakkında ceza hukuku bakımından 4771 sayılı yasa, şartla sahverilme bakımından ise Terörle Mücadele Yasası hüküm- leri uyannca karma uygu- lama yapması eleştirile- rek "Bu tür karma uygu- lama yapılması olanak- sızdır. Kaklı ki böyle bir karma uygulama yapıl- ması ile elde edilecek so- nuç, hakkanh et ve adale- te de u\gun otmayacakör" dedi. IĞNELt F1RÇA ZAFER TEMOÇtN IKflKBARIfl Tepkiler Erinç: Dokuz kuruluşun ortaklaşa düzenleyeceği etkinliklerle kutlanacak Köy Enstitüleri'nin 64. yılı FTKIMLI tstanbul Haber Servi- si - Köy Enstitüleri'nin 64. yıldönümü, dokuz kuruluşun katılımıyla düzenlenen etkinliklerle kutlanacak. Kuruluşlar tarafından yapılan ve rüm Istanbullulann bu coşkuya davetli olduğu yazılı açıklamada, "Ul- kemizde halen laik, kar- ma, taşımah ve parah eği- tim tarüşmalarmm gün- demde olması acı gerçe- ğt bu birtikteoği daha da anlamlı Jahyor" denildi. Yann saat 14.00'te Ha- san T\ma'nın resim ser- gisi ile başlayacak etkin- lıkler, 17 Nisan'da "Te- ma v« Varyasyonlar" ad- lı dinleti ile devam ede- cek. Açılış konuşmasım Istanbul Cniversitesi (IÜ) Rektörü Prof. Dr. Kemal Alemdaroghı'nun yapacağı günde, Köy Enstitüleri belgeseli de gösterime sunulacak. 20 Nisan'da Marmara Üni- versitesi (MÜ) Atatürk Eğitim Fakültesi Dekan Yarduncısı Prof. Dr. Ce- mflOztürk, Ankara Üni- versitesi (AÜ) Eğitim Fakültesi Öğretim Üye- si Prof. Dr. Mahnıut Adem, Eğitimci Niyazi Altunya ve Eğitimci Pa- kize Türkoğlu'nun katı- lacağı bir panel düzen- lenecek. Etkinlikleri düzenle- yen kuruluşlar ise şöyle: IÜ Hasan Alı Yücel Eğitim Fakültesi, MÜ Atatürk Eğitim Fakülte- si, Maltepe Üniversitesi, Kadıköy Belediyesi, Eğitim-Sen Istanbul 7 No'lu Şubesi, Kastamo- nu Gölköy Enstitüsü, Kepirtepeliler Eğitim Vakfı, Köy Enstitülerini Araştırma ve Eğitimi Geliştırme Derneği (KAVEG). yaklaşım İSTANBITVANKARA (Cumhuriyet) - TBMM Başkanı Bülent Annç'ın basın toplannsındaki açık- lamalanna Türkiye Gaze- teciler Cemiyetı (TGC), Parlamento Muhabirleri Derneği (PMD) ve Çağ- daş Gazeteciler Derneği (CGD) tepkı gösterdi. TGC Başkanı Orhan Erinç, yaptığı yazılı açık- lamada, Annç'ın tavnnın cemiyet tarafından "taüh- siz bir yaklaşım'' olarak nitelendiğini belirtti. Erinç, "Annç'ın basın toplantısının ardından kendü^inden bir açıldama >aparak kullandığı cüm- le için uzüntü du\ duğunu büdirmesi. gelecek için \«- rilmiş söz olarak algüan- mıştır" dedi. PMD'nin Annç'ın sözlerinin "ya- dırganacak" nitelikte ol- duğu belirttiği açıldama- da ise " TBMM Başkanı, sözlerinidüzelten bir açık- lamayı yapmıştır. Ancak hiçbir şekilde alışkın ol- madığımız bu olaydan bü- yük uzüntü duyduğumu- zu jineleriz." ÇGD ise yaptığı açıkJa- mada, olayın bir daha tek- rarlanmaması istenerek "Gazetecinin yönelttiği so- ru, genel ahlak kurallan- na ve meslek etiğine a\ kı- n olnıadıkça, sonımlu ki- şi tarafından dikkate ahn- mak zorundadır" denil- di. ÇGD'nın açıklamasın- da, olayı habere yansıt- mayan Anadolu Ajansı'ı da eleştirildi. 5. DAİRE BAŞKANI, 3 GÜN SÜREN SEÇÎMÎ 44 OYLA KAZANDI Danıştayhnyeni başkam Çetinkaya Ender Çetinkaya. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu)-Nuri Alan'ın yaş haddin- den emekliye aynlmasıyla boşa- lan Danıştay Başkanlığı'na 5. Daire Başkanı Ender Çetinkaya seçildi. Çetinkaya, kurumu, al- dığı yerden daha iyi bir yere ge- tirmek için çalışacağını söyledi. Danıştay Genel Kurulu'nda pazartesi gününden beri devam eden seçimlerde dün sonuç alın- dı. Seçimler için dün yapılan oy- lamada, Çetinkaya, başkan se- çiknek için gerekli olan salt ço- ğunluğu sağlayarak Danıştay'ın yeni başkanı oldu. Ender Çetin- kaya, 83 üyenin kahldığı oylama- da 44 üyenin oyunu alırken, di- ğer aday Danıştay Başsavcısı Ha- run Çeüntemel ise 34 oyda kal- dı. 3 oy boş çıkarken, 2 oy geçer- siz sayıldı. Çetinkaya'nm Danış- tay başkanı seçilmesi nedeniyle boşalan 5. Daire Başkanlığı için gelecek günlerde seçim yapıla- cak. Başkanlığa seçilen Çetin- kaya, seçilmesinin ardından, "Benden evvel görev yapanlan utandırnıayacak şekilde ben de görevimi yapacağıma inanıyo- rum" diye konuşru. Çetinkaya, 1941'de Adapa- zan'nda doğdu. îstanbul Üniver- sitesi Hukuk Fakültesi'nden 1964 yılında mezun olan Çe- tinkaya, İller Bankası Istanbul Bölge Müdür Yardımcılığı, TCDD Genel Müdürlüğü gö- revlerinde bulundu. Çetinkaya, 1986'da Danıştay üyeliğine, 2000'de Danıştay 5. Daire Baş- kanlığı'na seçildi. BÖLÜK, ERDOĞAN'A AÇTIĞIHAKARET DAVASINI KAZANDI Başbakan Erdoğan tazminat ödeyecek Tayyip Erdoğan. tstanbul Haber Servisi - Başba- kan Recep Tayyip Erdoğan. bir te- levizyon programında Istanbul Bü- yükşehir Belediyesi'ndeki yolsuz- luklan ortaya çıİcaran eski CHP ts- tanbul İl Başkanı MehmetBÖlük"ün "kişilik haklanna saldınüğr için 700 milyon lira tazminat ödeme- ye mahkûm edildi. Şişli Asliye Hukuk Mahkeme- si'ndeki duruşmaya Erdoğan ve Bölük katılmadı. Duruşmada söz alan Bölük'ün avukatı Rezzan Ay- dmoğlu, Erdoğan, 22 Temmuz 2002 tarihinde Kanal D'de yayımlanan "Teke Tek" adlı programda mü- vekkılıyle ilgili olarak "Bu arka- daş hesap kitap bilmiyor. Bu arka- daş dört dörtlük bir cahiL Bir kez o daha edebi alamamış, adabı öğ- renememiş. Böyle kaütesizinsanlar- la muhatap olmak hele hele bize hiç j'akışmaz'' dediğini anımsattı. Erdoğan"ın, Bölük'ün kışisel hak- lanna saldırdığını belirten Aydı- noğlu, bu haklann kanunla güven- ce alhna alındığını vurguladı. Ay- dınoğlu, şöyle de\am etti: "Müv«k- kilimin tophımda bulunduğu ko- nunı göz önüne ahndığı zaman iti- bar, şöhreLinsanlıkvemesleki onu- ru. saygınlık ve kişilik haklanna saldınnın ağırbgı daha i> i anlaşıl- maktadır. Davahlann saldınyı yuv- guüaşünnakiçin kullandıklanyön- temler dikkate alındıgında ise za- rann ağırlığının ve \ a> gınlığının onanlamaz bmuüarda olduğunun kabul edilmesi gerekir." Hâkım, Erdoğan'ın Bölük'e ya- sal faziyle birlikte 700 milyon lira tazminat ödemesine karar verdi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear