Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 15 NİSAN 2004 PERŞEMBE
HABERLER
DUNYADABUGUN
ALİ SİRMEN
'Dinleyen Söyleyenden
Arif Genek'
Dilimizde birçok güzel deyiş var. örneğin
"Dinleyen söyleyenden arifgerek" deyişi, ko-
nuşulanınbiryararsağlamasınınyalnızcasöy-
leyenin hünerine bağlı olmadığını, aynı zaman-
da dinleyenin de bazı şeyleri anlayabilmek için
çaba harcaması gerektiğini, başka bir deyiş-
le, arif olmayana anlatılanın boşa gitmeye mah-
kûm olduğunu belirtmek için söylenmiştir.
Genelkumnay Başkanı Hilmi Özkök'ün, salı
günkü basın toplantısını izleyen dakikalarda
kimi anlı şanlı gazeteci arkadaşlanmızın k o
nuşmanın aynntılarını ıskalamalarını ve açık-
lamalann içinden, yalnızca Özlemlerini karşı-
layan sözcükleri ctmbızla çıkanp kalanları gör-
mezden gelmelerini hayret ve dehşetle dinle-
dim.
Onlara göre Genelkumnay Başkanı bir de-
mokrasi dersi vermiş, "karartn hükümette,
Meclis'te" olduğunu söylemişti.
Başka?
Başkası yoktu, onlara göre hepsi buydu!...
önce, bir noktayı vurgulamak gerek: Genel-
kurmay Başkanı'nın konuşması, TSK'nin de-
mokrasi üslubunu tam olarak benimsediğinin
kanıtıdır.
Gerçekten de Genelkurmay Başkanı, son ka-
rarın, Kıbrıs'taki referandumdan sonra son
sözün TBMM'de olduğunu söylemiştir.
TSK'nin konumuna ve demokrasiye uygun
bir konuşmadır bu.
• • •
Peki Genelkurmay Başkanı başka hiçbirşey
söylemedi mi?
Söyledi.
Herşeyden önce, anlaşmanın iyi taraflan ol-
duğu gibi, "bizleri tatmin etmeyenyanları da"
olduğunu belirtti.
Kıbns'ın, yalnızca Kıbns Türklerini ilgilendi-
ren bir konu olmayıp aynı zamanda Türki-
ye'nin güvenlik sorunu da olduğunu söyledi.
Kıbns'ın stratejik önemi kalmadığını söyle-
yenlerin kulaklan çınlasın!
Aynı zamanda geçiş sürecinin çok kısa oldu-
ğunu, yerlerinden edilecek Türklerin, ki bir sü-
re sonra sayıları 100 bine yaklaşacak, iş ve yer-
leşim sorunlannın çözülememesi halinde büyük
sorunlarçıkacağını.AnnanPlanı'ndabunaaçık
yanıtlar bulunmadığının da altını çizdi.
Burada New York süreci başladığından be-
ri vurguladığımız, derogasyonların AB'nin bi-
rincil hukuku haline gelmemesi halinde, Türk
tarafının anlaşma ile sağlanan bütün haklan-
nı yitirebilecegini de vurgulamayı ihmal etme-
di Genelkumnay Başkanı.
Genelkurmay Başkanı, New York süreci da-
hil bütün bu hususların hükümete iletildiğini,
Milli Güvenlik Kurulu toplantılarında bunların
dile getirildiğini, ancak bildiride bunlann açık-
ça belirtilmesine gerek görülmediğini söyle-
dikten sonra, TSK'nin bütün konularda görüş-
lerini yetkili makamlara iletmekle birlikte, bun-
lan kamuoyuyla paylaşmak ve açıklamak ko-
numunda olmadığını da vurguladı ki, haklıdır.
•••
Üstelik demokrasi terbiyesi içinde "Dinle-
yen söyleyenden arifgerek" beklentisiyle di-
le getirilen bu gerçeklerin hepsi, konuşmanın
yazılı metnin okunması bölümünde yapıldı.
Ayrıca TSK'nin laiklik konusundaki duyarlı-
lığının vurgulanması da unutulmadı.
Tabii Genelkurmay Başkanı haklı olarak, 24
Nisan'da yapılacak referandumu ve ondan
sonraTBMM karannı etkileyecek herhangi bir
davranıştan da özenle kaçındı.
Zaten yapılması gereken de buydu. Çünkü
taaa Mustafa Kemal döneminden beri, Kur-
tuluş Savaşı'ndan başlayarak milli iradeye,
TBMM'ye saygı bir gelenek haline gelmişti.
Bu sınırlar içinde yapılmış olan ve onları aş-
mamaya özen gösterilen bir konuşmayı, dik-
katle okumak ve içinde neler olduğuna daha
özenle bakmak çok doğru olur.
Gazetecinin görevi, sahip olması gereken ilk
haslet dinlediğini iyi anlayıp iyi yansıtmaktır.
Yoksa işlevini yerine getiremez.
Eğer, bütün konuşmalan yalnızca yüzeysel
şekilde algılayacaklarsa bu yorumculara ne ge-
rek var ki?..
Alagöz suç duyurusunda bulundu
Iğdır seçiminde
taşıma oy iddiası
Istanbul Haber Servi-
si - Demokratik Güçbir-
liği'nin Iğdır belediye
başkan adayı Hasan Ala-
göz, 28 Mart yerel seçim-
lerini kazanan MHP'li
belediye başkanı Nuret-
tinAras'ın, ileöbin 171
oy taşıyarak başkan seçil-
diğini öne sürdü. Yerel
gazetelerin bu seçmen-
leri isim isim açıkladığı-
nı belirten Alagöz, ko-
nuyla ilgili suç duyuru-
sunda bulundu.
Iğdır'da seçimlerde hi-
le yapıldığını iddia eden
Alagöz, ilde ikamet etme-
yen seçmenlerin gerçek
ikamet adreslenni sapta-
dıklannı söyledi. tstanbul
Devlet Hava Meydanla-
n, VanlOO. Yıl Üniver-
sitesi, Türk Standartlan
Enstitüsü gibi Iğdır dı-
şındaki kamu kurumla-
nnda çalışan, Doğube-
yazıt, Aralık gibi yerler-
de ikamet eden çok sayı-
da kamu görevlisinin, Iğ-
dır'da oy kullandıklanm
vurgulayan Alagöz, "Iğ-
dır D Seçim Kurulu, 20
muhtarve kimi kamu gö-
revtilerininyardıınıyada
göz yummalanyla, on
yıuardan beri Iğdır'ı gör-
meven fakat Iğdır nüfiı-
suna kayıtiı olan 6 bini
aşkın insanı seçmen kay-
detmişler" diye konuştiı.
Nurettin Aras'ın Iğdır
Sulama Birliği Başkanı
olduğunu söyleyen Ha-
san Alagöz, Aras'ın, bir-
liğe üye yapacağı gerek-
çesiyle kimliklerini top-
ladığı yurttaşlan, il seç-
men kütükJerine yazdır-
dığını öne sürdü.
Resepsiyonunun davetiyesine neden eşinin isminin yazılmadığı sorusuna 'şeyini şey ettiğimin şeyi' karşılığıru verdi
Annç'tan çiıidn üslup• Annç, 23 Nisan
resepsiyonu
davetiyelerinde
neden eşinin isminin
yazılmadığı
sorusuna ağır bir
üslupla yanıt verdi.
Annç, daha sonra
sözlerinden pişman
olarak "Maksadımı
aşan ifade
kullandım"
açıklaması yaptı.
ANKARA (Cumhuriyet
BÜFOSU) - TBMM Başkanı
BülentAnnç, Milli Egemen-
lik Haftası kutlamalanna ilişkin basın
toplanüsuıda 23 Nisan resepsiyonu da-
veriyelerine neden eşinin isminin ya-
zılmadığııun sorulmasına sinirlenerek
"argo" üslupla yanıt verdi.
TBMM Başkanı Annç, dün Milli
Egemenlik Haftası kutlamalan nede-
niyle TBMM tören salonunda basın
toplantısı düzenledi. Toplantının so-
nunda bir gazetecinin, "23 Nisan'da
resepsiyon var. Resepsiyon davetiyele-
Dil Derneği Başkanı Sevgi Özel
'Bu bir küfördür, sövgü biçimidir'
Büknt Annç.
Dil Derneği Başkanı Sevgi Özel,
TBMM Başkanı Bülent
Annç'ın, "Şeyini şey ettiğimin
şeyi" sözlerini değerlendirirken
"Bu bir küfürdür. Bu bir sövgü
biçimidir'' dedı. Türkçede sövgü
sözcüklerinin adını anmamak
için "şey" sözcüğünün sıkça
kullanıldığına işaret eden Özel,
"Bir şeyi kastediyor. Çok öfketi.
Adııu anmamak için şey
sözcüğünü kuDamyor. fabii bu
sövgü biçimini MecUs
Başkanı'ndan duymak büyük
bir tafihsizüktir. Bırakuı MecMs
Başkam'nı herhangi bir
yurttaşın bile birine karşı, bir
kuruma karşı, topluma yönetik
böyle bir üslup kuDanması çok
üzücüdür. Burada bir düzey
sorunu var" dedı. Insanlann
bazen kendilerini
tutamadıklannda "şey"
sözcüğüne sığındıklanna işaret
eden Özel, bu "Mçeme" bakarak
dilbilimcilerin insanlann dünya
görüşlerini, öfkelerini,
sevinçlerini yorumladıkJannı
söyledi. Özel, "Bu ölçütü göz
önüne anrsak Sayın Mecfis
Başkam çok ayıp etmiş" dedı.
TBMM'nin başındaki bir kişüıin
"düzeyfi" konuşması gerektiğini
vurgulayan Özel, "Zor tutmuş
kendisini ve böyle kurtarmaya
çahşnuş, ama olmaınış" dedı.
rinde neden eşinizin ismi yok" sorusu
üzerine türbanı devlet protokolüne
sokma girişimi nedeniyle daha önce
eşi krize neden olan Annç bu soruya
öfkelenerek son derece "ağn"" bir üs-
lupla yanıt verdi. Annç, "Bunun kar-
şıhğı şeyini şey ettiğimin şeyidir. Nede-
ni nedir diye bunu bana tekrar niye so-
ruyorsunuz?Yani ne öğrenmek istiyor-
sunuz? Bitinmedikne kakh cannn kar-
deşim. Keşke bana başka bir şey sor-
saydmE.Yanibudavetiyeninniçin böy-
le yazıknğnu herhalde siz de çok iyi bi-
Byorsunuz, ben de çok iyi bitiyorum.
Bundan büyük üzüntü duyuyorsanız
genn o üzüntüyü bnükte paylaşahm"
dedi. Annç'ın sözlen gazetecilerde
şaşkınlık yarattı.
Anadolu Ajansı'nm ise geçtiği ha-
berde Annç'ın bu sözlerine yer ver-
memesi dikkat çekti. Daha sonra ya-
zıh açıklama yapan TBMM Başkanı
Annç, gazetecileri suçlarken üslubu-
nun ağır olduğu itirarında bulundu.
Annç, TBMM'deki resepsiyonlara
eşinin katılması konusunun "yüzJer-
cekez" sorulduğunu saNiınarak şu gö-
rüşlere yer verdi:
"Yüzlerce kez tarafimdan cevap-
landınlnuş olmasma rağnıen, aynı so-
ruyu her yerde, aynı tarzda sormaya
devam eden basın mensubu arkadâş-
lannun bu tavruıı anlanuş degilim.
Krizlere nıahal vermemek
için eşinı resepsiyonlara ka-
nlmama karan ahmşbr ve
bizce bu bir fedakârhkür.
Ancak basm mensuplan ne-
denini bildikkri halde, bu
kez 'Eşinız neden resepsı-
yona katılmıyor, da\etıye-
lerde neden ismı yok' dfye-
rek soru sormaktadır. Bu-
nu anlamak mümkün değO-
dir. Ancak bugün biraz da
sinirB olarak vcrdigimceva-
bm maksaduu aşan bir üs-
hıp olduğunu kabul edrvo-
rum. Bu açıdan üzüntumü
belirtmek isterim" dedı.
Annç, 25 Nisan Pazar
günü Başbakan Recep Tay-
yip Erdoğan'ın da katılacağı ve Sıh-
hiye'den başlayıp TBMM bahçesin-
de sona erecek "Milli Egemenlik Yü-
rüyüşü" düzenleyeceklerini söyledi.
Annç, 23 Nisan'ın şündiye kadar "ço-
cuk bayramı" olarak ön plana çıktı-
ğını beİırterek "Milli egemenligimizi
ilan ettiğimiz bu tarihte. halk iradesi-
nin devlet yönetinıine yansunasının
biraz gölgede kakuğmı düşünüyoruz"
dedi.
Yargıtay Ceza Cenel Kurulu:
Kırcı'yı tahKye
adalete güveni
zedeKyor
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Yargıtay Ce-
za Genel Kurulu, üniver-
siteli öğrencilerin katili
Haluk lOrcrya tahliye
yolunu kapatan karannın
gerekçesinde, yasalann
sürekli değiştirilmesini
ağır şekilde eleştirdı. Ku-
rul, 12 kez ıdama mah-
kûm Mustafa tzolun yan-
lış tahliyesini değerlen-
dirirken cezalarda, kamu
vıcdanının yaralanmama-
sı ve toplumun beklentı-
leri de dikkate alınarak
infaz edilmesi gerektiği-
ni vurguladı. Kararda,
Kırcı ve Izol dosyalann-
da olduğu gibi "yanlış
tahüyelerur adalete olan
gü\en duygusunu zede-
lediğine işaret edıldi.
Yargıtay Ceza Genel
Kurulu nun, Yargıtay 1.
Ceza Dairesi'nin Haluk
Kırcı'ya da özgürlük yo-
lunda emsal oluşturan
Mustafa Izol'un tahliye
karanna yapılan itirazın
kabulüne ilişkin gerek-
çeli karan belli oldu. Ka-
rarda, uzun sayılmayacak
bir süreçte ölüm ve mü-
ebbet ağır hapis cezalan
ile bu cezalann yerine ge-
tirilmesi bakımlanndan
farklı hükümler taşıyan
üç ayn yasanın (Terörle
Mücadele Yasası, Şartla
Sahverilme Yasası ve
4771 sayılı ölüm cezası-
nı müebbet ağır hapis ce-
zasına dönüştüren yasa)
yürürlüğe girdiği anım-
satıldı. Ceza konusunda
kurallar koyma yetkisi-
nin yasa koyucuya ait ol-
duğu belirtilerek şöyle
denildi:
"Fakat bu yetki kuüa-
nıbrken toplumdan kay -
naklanan bir gereksinim
olup olmadıö değerlen-
dirümelidir. Insan hakla-
nna sa\ gıh hukuk devie-
ti nkesiningereğioiarak da
adaletve nesafete uygun-
luk ölçüsü gözetilmetidir.
AVTII hususlan düzenle-
yen yasalann sıkça değiş-
tirilmesi, bazen cşitsizlik-
lere, dola\isı\ la hakstdık-
lara neden olmakta, top-
lumun adalete olan güve-
nini zedelemekte, kamu-
oyunda cezalann gerekti-
ği şekilde yerine getirile-
mediği inancını yarat-
maktadır. Bu olgu a\nı
zamanda hüküm verecek
mercileri de degişik yo-
rum yollanna başvurul-
ması nedeniyle farkh so-
nuçlara götürmektedir."
Yargıtay 1. Ceza Da-
iresi'nin, Mustafa Izol
hakkında ceza hukuku
bakımından 4771 sayılı
yasa, şartla sahverilme
bakımından ise Terörle
Mücadele Yasası hüküm-
leri uyannca karma uygu-
lama yapması eleştirile-
rek "Bu tür karma uygu-
lama yapılması olanak-
sızdır. Kaklı ki böyle bir
karma uygulama yapıl-
ması ile elde edilecek so-
nuç, hakkanh et ve adale-
te de u\gun otmayacakör"
dedi.
IĞNELt F1RÇA ZAFER TEMOÇtN
IKflKBARIfl
Tepkiler
Erinç:
Dokuz kuruluşun ortaklaşa düzenleyeceği etkinliklerle kutlanacak
Köy Enstitüleri'nin 64. yılı
FTKIMLI
tstanbul Haber Servi-
si - Köy Enstitüleri'nin
64. yıldönümü, dokuz
kuruluşun katılımıyla
düzenlenen etkinliklerle
kutlanacak. Kuruluşlar
tarafından yapılan ve
rüm Istanbullulann bu
coşkuya davetli olduğu
yazılı açıklamada, "Ul-
kemizde halen laik, kar-
ma, taşımah ve parah eği-
tim tarüşmalarmm gün-
demde olması acı gerçe-
ğt bu birtikteoği daha da
anlamlı Jahyor" denildi.
Yann saat 14.00'te Ha-
san T\ma'nın resim ser-
gisi ile başlayacak etkin-
lıkler, 17 Nisan'da "Te-
ma v« Varyasyonlar" ad-
lı dinleti ile devam ede-
cek. Açılış konuşmasım
Istanbul Cniversitesi
(IÜ) Rektörü Prof. Dr.
Kemal Alemdaroghı'nun
yapacağı günde, Köy
Enstitüleri belgeseli de
gösterime sunulacak. 20
Nisan'da Marmara Üni-
versitesi (MÜ) Atatürk
Eğitim Fakültesi Dekan
Yarduncısı Prof. Dr. Ce-
mflOztürk, Ankara Üni-
versitesi (AÜ) Eğitim
Fakültesi Öğretim Üye-
si Prof. Dr. Mahnıut
Adem, Eğitimci Niyazi
Altunya ve Eğitimci Pa-
kize Türkoğlu'nun katı-
lacağı bir panel düzen-
lenecek.
Etkinlikleri düzenle-
yen kuruluşlar ise şöyle:
IÜ Hasan Alı Yücel
Eğitim Fakültesi, MÜ
Atatürk Eğitim Fakülte-
si, Maltepe Üniversitesi,
Kadıköy Belediyesi,
Eğitim-Sen Istanbul 7
No'lu Şubesi, Kastamo-
nu Gölköy Enstitüsü,
Kepirtepeliler Eğitim
Vakfı, Köy Enstitülerini
Araştırma ve Eğitimi
Geliştırme Derneği
(KAVEG).
yaklaşım
İSTANBITVANKARA
(Cumhuriyet) - TBMM
Başkanı Bülent Annç'ın
basın toplannsındaki açık-
lamalanna Türkiye Gaze-
teciler Cemiyetı (TGC),
Parlamento Muhabirleri
Derneği (PMD) ve Çağ-
daş Gazeteciler Derneği
(CGD) tepkı gösterdi.
TGC Başkanı Orhan
Erinç, yaptığı yazılı açık-
lamada, Annç'ın tavnnın
cemiyet tarafından "taüh-
siz bir yaklaşım'' olarak
nitelendiğini belirtti.
Erinç, "Annç'ın basın
toplantısının ardından
kendü^inden bir açıldama
>aparak kullandığı cüm-
le için uzüntü du\ duğunu
büdirmesi. gelecek için \«-
rilmiş söz olarak algüan-
mıştır" dedi. PMD'nin
Annç'ın sözlerinin "ya-
dırganacak" nitelikte ol-
duğu belirttiği açıldama-
da ise " TBMM Başkanı,
sözlerinidüzelten bir açık-
lamayı yapmıştır. Ancak
hiçbir şekilde alışkın ol-
madığımız bu olaydan bü-
yük uzüntü duyduğumu-
zu jineleriz."
ÇGD ise yaptığı açıkJa-
mada, olayın bir daha tek-
rarlanmaması istenerek
"Gazetecinin yönelttiği so-
ru, genel ahlak kurallan-
na ve meslek etiğine a\ kı-
n olnıadıkça, sonımlu ki-
şi tarafından dikkate ahn-
mak zorundadır" denil-
di. ÇGD'nın açıklamasın-
da, olayı habere yansıt-
mayan Anadolu Ajansı'ı
da eleştirildi.
5. DAİRE BAŞKANI, 3 GÜN SÜREN SEÇÎMÎ 44 OYLA KAZANDI
Danıştayhnyeni
başkam Çetinkaya
Ender Çetinkaya.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu)-Nuri Alan'ın yaş haddin-
den emekliye aynlmasıyla boşa-
lan Danıştay Başkanlığı'na 5.
Daire Başkanı Ender Çetinkaya
seçildi. Çetinkaya, kurumu, al-
dığı yerden daha iyi bir yere ge-
tirmek için çalışacağını söyledi.
Danıştay Genel Kurulu'nda
pazartesi gününden beri devam
eden seçimlerde dün sonuç alın-
dı. Seçimler için dün yapılan oy-
lamada, Çetinkaya, başkan se-
çiknek için gerekli olan salt ço-
ğunluğu sağlayarak Danıştay'ın
yeni başkanı oldu. Ender Çetin-
kaya, 83 üyenin kahldığı oylama-
da 44 üyenin oyunu alırken, di-
ğer aday Danıştay Başsavcısı Ha-
run Çeüntemel ise 34 oyda kal-
dı. 3 oy boş çıkarken, 2 oy geçer-
siz sayıldı. Çetinkaya'nm Danış-
tay başkanı seçilmesi nedeniyle
boşalan 5. Daire Başkanlığı için
gelecek günlerde seçim yapıla-
cak. Başkanlığa seçilen Çetin-
kaya, seçilmesinin ardından,
"Benden evvel görev yapanlan
utandırnıayacak şekilde ben de
görevimi yapacağıma inanıyo-
rum" diye konuşru.
Çetinkaya, 1941'de Adapa-
zan'nda doğdu. îstanbul Üniver-
sitesi Hukuk Fakültesi'nden
1964 yılında mezun olan Çe-
tinkaya, İller Bankası Istanbul
Bölge Müdür Yardımcılığı,
TCDD Genel Müdürlüğü gö-
revlerinde bulundu. Çetinkaya,
1986'da Danıştay üyeliğine,
2000'de Danıştay 5. Daire Baş-
kanlığı'na seçildi.
BÖLÜK, ERDOĞAN'A AÇTIĞIHAKARET DAVASINI KAZANDI
Başbakan Erdoğan
tazminat ödeyecek
Tayyip Erdoğan.
tstanbul Haber Servisi - Başba-
kan Recep Tayyip Erdoğan. bir te-
levizyon programında Istanbul Bü-
yükşehir Belediyesi'ndeki yolsuz-
luklan ortaya çıİcaran eski CHP ts-
tanbul İl Başkanı MehmetBÖlük"ün
"kişilik haklanna saldınüğr için
700 milyon lira tazminat ödeme-
ye mahkûm edildi.
Şişli Asliye Hukuk Mahkeme-
si'ndeki duruşmaya Erdoğan ve
Bölük katılmadı. Duruşmada söz
alan Bölük'ün avukatı Rezzan Ay-
dmoğlu, Erdoğan, 22 Temmuz 2002
tarihinde Kanal D'de yayımlanan
"Teke Tek" adlı programda mü-
vekkılıyle ilgili olarak "Bu arka-
daş hesap kitap bilmiyor. Bu arka-
daş dört dörtlük bir cahiL Bir kez
o daha edebi alamamış, adabı öğ-
renememiş. Böyle kaütesizinsanlar-
la muhatap olmak hele hele bize
hiç j'akışmaz'' dediğini anımsattı.
Erdoğan"ın, Bölük'ün kışisel hak-
lanna saldırdığını belirten Aydı-
noğlu, bu haklann kanunla güven-
ce alhna alındığını vurguladı. Ay-
dınoğlu, şöyle de\am etti: "Müv«k-
kilimin tophımda bulunduğu ko-
nunı göz önüne ahndığı zaman iti-
bar, şöhreLinsanlıkvemesleki onu-
ru. saygınlık ve kişilik haklanna
saldınnın ağırbgı daha i> i anlaşıl-
maktadır. Davahlann saldınyı yuv-
guüaşünnakiçin kullandıklanyön-
temler dikkate alındıgında ise za-
rann ağırlığının ve \ a> gınlığının
onanlamaz bmuüarda olduğunun
kabul edilmesi gerekir."
Hâkım, Erdoğan'ın Bölük'e ya-
sal faziyle birlikte 700 milyon lira
tazminat ödemesine karar verdi.