Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
15 N İSAN 2004 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
J l i J v U I l \_JİVJJ. ekonomi(2cumhuriyet.com.tr 13
DlE, Türkiye'nin yoksulluk ve mutluluk tablosunu çizdi, ortaya yaman bir çelişki çıktı
Komşuyamuhtaç ama mutlu!AIVKARA (Cumhurhet Bürosu)
- De-vlet İstatistik Enstitüsü (DlE)
araştırmasına göre Türkiye'de yok-
sullainn sayısı 18 milyona ulaştı.
Ancak Türk ınsanının yüzde 47.6'sı-
nuı kendısını "mutiu" olarak tanım-
lamajsı, yoksulluk rakamlanyla çar-
pıcı bir "tezat" oluşturdu. Araştır-
maya göre, yoksulluk sınırı altında
yaşam mücadelesı veren yurttaşlar.
aile, akraba ve komşu desteği ile
ayakta kalabıldi.
20O2 verileri çerçevesinde 9 bin
600 hane halkı üzerinde yapılan
yoksulluk araştırmasında; açlık sı-
nın belirlenirken bir insanın günlük
asgari 2100 kalon (80 gıda madde-
si) alması gerektiği hesaplandı.
Anketle. Türkiye'de 926 bin kişi-
• Bir memurun aldığı maaşla dokuz kişilik ailesini gül gibi geçindirdiğini ortaya
koyan DİE anketine göre, Türkiye'deki yoksul sayısı 18 milyona ulaştı.
Yoksullann emniyet kemeri ise aile.
nin açlık, 18 milyon 441 bin kişinin
yoksulluk sınınnda yaşadığı saptan-
dı. Türkiye'de 20 milyon 721 bin ki-
şinin günlük geliri 4 dolann yani
bugünkü değeriyle 5.5 milyon lira-
nın altında. Araştırmanın çarpıcı so-
nuçlan şöyle:
En yoksul yevmiyeH işçi
• Eğitim düzeyi düştükce ve ha-
ne halkı büyüdükçe yoksulluk ora-
nı artıyor. Türkiye'de en yoksul ke-
sim tarım. ormancılık ve avcılık
sektöründe bulunuyor.
• Çalışanlar ıçinde en yoksul ke-
sim ise yevmiyeli işçiler. Yevmiye-
li işçilerinyüzde45'i,işsizlerin yüz-
de 32.4'ü yoksulluk sının altında
yaşama mücadelesi veriyor.
• Türkiye'de yurttaşlann yüzde
47.6'sı mutlu. Yüzde 33.2"si de or-
ta düzeyde mutlu, yüzde 12'si çok
mutlu. Mutsuzlar yüzde 5.6, çok
mutsuzlar ise yüzde 1.7 oranında.
• Yoksul yurttaşa en çok yakın
çevresi sahip çıktı. Yardım alan ha-
nelerin yüzde 66.5'ine akraba ve
komşulan, yüzde 16.2'sine valilik-
kaymakamlık, yüzde 8.8'inebeledi-
yeler, yüzde 2.9'una gönüllü kuru-
luşlar destek çıktı.
• Araştırmaya göre, Türk insanı
2004 "te büyük beklentilere sahip
değil. Yurttaşlann yüzde 42.1'i
2004'te mali durumunun aynı ola-
cağını düşünüyor.
Evli ve mutlu
• Evliler bekârlardan daha mut-
lu sonucu çıktı. Evli kadınlann yüz-
de 65.9'u, evli erkeklerin yüzde
62'si mutlu olduğunu ifade etti.
• En önemli mutluluk kaynağı ise
eş. Yurttaşlann yüzde 29.7'si eşin-
den, yüzde 22.9'u ise çocuğundan
dolayı mutlu.
• Yurttaşlann asayişteki en önem-
li sıkıntısını yüzde 84.3 ile polis ve
jandarmanın davranışından duyulan
rahatsızlık oluşturuyor. Bunu, yüz-
de 79.1 ile polis ve jandarmanın
olaylara zamanında müdahale etme-
mesi izliyor.
• Yurttaşlann en önemli memnu-
niyetsizhk nedenleri ise emekli ma-
aşlannın miktan oldu. Halkın yüz-
de 43.7'si sosyal güvenlik kurum-
lanndan şikâyetçi. En çok sorun ola-
rak görülen hizmet ise yüzde 21 ora-
nı ile emekli maaşlannın miktan.
• Sağlık hizmetlerinden duyulan
memnuniyetsizlik oranı yüzde 46.7.
• En çok şikâyet edilen kurum
SSK.
tNSANl BAKIŞ ÖNEMLÎ
Oskay: Fakitîermutlu
diye rahat olunamı
• DÎE'nin 'fakir ama gururlu' olan
Türk halkını bir de 'fakir ama mutlu'
gösteren yoksulluk anketi, uzmanlann
eleştirisine hedef oldu.
Ekonomi Senisi - Devlet istatistik Enstitüsü'nün
"Yoksulluk Profili ve Yaşama Memnuniyeti''
anketinin ortaya koyduğu sonuçlann dikkatle
incelenmesi gerektiği ileri sürüldü. lletişim uzmanı
ve Beykent Universitesi tletim ve Tasanm Bölüm
Başkanı Prof. Dr. Ünsal Oskay. mutlululuğun
göreceli bir kavram olduğunu, kişinin içinde
bulunduğu koşullara göre değışebıleceğıne dikkat
çekerek "Fakirler de muthıymuş diye sorumlular
kendilerini rahat hissedemez" dedı. Söz konusu
ankette ıki noktanın dikkatlice
incelenmesi gerektiğıni
vurgulayan Oskay, öncelikle
anketi düzenleyenlerin ve
yapanların, ülkede var olan
gerçekleri ortaya çıkarma
niyetinde ve becerisinde olup
olmadıklanna bakılması
gerektığinı savundu. Ikinci
olarak da mutluluğun kişiden
kişiye değişebıleceğine dikkat
çeken Oskay, Haramidere'de
yaşayan bir genç kızla, Etiler'de
yaşayan bir genç kızın hayattan
beklentilerinin ve mutluluk
anlayışlannın farklı olacağını dile
getirdi. "Bir aün muauluğu iki
elma yemesiyle sağlanabilir.
Etiler'de yaşayan bir kız,
sevgüisinden Land Rover
marka cip bekler, bu hedrye
edildiğinde mutlu olur.
Haramidere'de yaşayan kız ise sevgilisinin 11 milyon
liraya aldığı sahte Lacoset tişö'rtle" diyen Oskay,
asıl olanın insani ve ahlaki bakış olduğunun altını
çizdı. Insanlann gelişmiş ülke düzeyindeki
koşullarda çahşması, sağlık hizmeti alması,
yaşamasının sağlanması gerektiğini ifade eden
Oskay, "Fakir de mutlu olabiliyormuş diye başta
sorumlular olmak üzere kimse rahat olamaz" dedi.
Yoksul M I I ı-fai ı*7 ^
r
'*Ş
an
elö>nomikkoşuDarda,303miKonlukasgariücretlege-
fYlUlSliZ Çİnıinisürdürmejıeçahşanyurttaşlar,sosvalv'aşamadahilola-
madıklan gibi temel gereksinimJerinden de kısıtlamalar yapa-
rak yaşamaya çalışıyorlar. SSK'den aldığı 350 mihon lira rutanndaki emekli maaşı ile
u
evini geçindirme-
ye" çataşan 77 vaşındaki Kenan EroL yaşama dair umudunun kalmadığını. tek düşündüğü şeyin asker-
den yeni gelen oğhınun geleceğini kurabilmesi olduğunu söyledi. EroL "Körü şeyler hep bizim başumza
mı gelecek" yakınmasıyla yaklaşık bir ay önce kirada oturduğu evinin eşyalanyla birtikte yandığmı ve ko-
şullannın daha da ağıriaşnğını anlattı. Kenan EroL umutsuzluğunu ve mutsuzluğunu "Elimize geçen pa-
ra ile sadece hayatta kalabiliyonız. Ama böyle bir yaşam da ne kadar anlamlı ld" sorusuyla dile getirdi.
Tofas CEO'su.
Türkiye
tasarıma
soyunacak
Ekonomi Senisi - Tofaş
CEO'su Diego Avesani. son aylar-
da çok olumlu gelışmeler olduğu-
nu ve Fıat'ın Tofaş'a güvenebile-
ceğinın bilincine vardığını belır-
terek "Önemli bir tasannın so-
rumluluğunun Türkhe'ye verfl-
mesi giderek daha yakuT dedi.
Göreve geldığınden bu yana Tür-
kiye'de ilk kez basın toplantısı dü-
zenleyen Avesani, dövızdekı dü-
şüşün otomoriv sektöründe itha-
lata yardımcı olduğunu belırte-
rek "Rakipleriıniz bunu kullana-
rak Türk pazannda daha saldır-
gan oldular" dedi.
Geçen yıl otomoriv sektörünün
tam anlamıyla bir patlama yaşa-
dığını anımsatan Avesani, "Emi-
nim 2004 yıh, yine iyi bir bü>üme
yıh olacak.. Toplam pazann 700
bin araca yaklaşacağını düşünü-
yorum" dedi.
Tüketici kredi faizlerindeki dü-
şüş, ödeme vadelerinin uzaması
ve hurda araç indiriminin devam
ettirilmesinin insanlan otomobil
almaya iten nedenler olduğuna
işaret eden Avesani, Türkiye'nin
AB üyeliğine kabul sürecine yak-
laşmış olmasının da tüketicinin
geleceğe olan güvenini güçlendi-
rerek tüketimi arttırabıleceğini
belirtti.
Tofaş'ın bu yıl toplam 183 bin
araç satmayı hedefledığinı söyle-
yen Avesani, şu anda üretımi da-
ha da güçlendirmeye çalıştıklan-
nı. dolayısıyla 650 kişinin üzerin-
de bir istihdamın söz konusu ola-
bileceğinı kaydetti, Türkiye'de 3
yıl ıçinde 390 milyon Euro'luk
yatınm planlan bulunduğunu ve
üretim kapasitesini de yılda 300
bin araca çıkaracaklannı belirten
Avesani, bu yıl 750 milyon Eu-
ro'luk bir ihracat rakamına ulaş-
mayı beklediklerini söyledi.
Türkiye'de Fiat ve Tofaş'ın bir-
birine kanştınldığına da dikkat
çeken Avesanı, "Tamamen İtal-
yan stilini yansıtan Fiat bizim oto-
mobillerin markasıdır. Tofaş ise
Fiat ile bağlannlı olarak bazı mo-
deller üreten ve Türkiye pazan
için uygun gördüğü tüm modelle-
ri piyasaya süren Türk şirkeüdir.
Tofaş bizim araçlanmızın mar-
kası değüdir. tkisi arasındaki bag-
lanbyı birbirinden farklı konum-
lara yerleştirmek için önümüz-
deki haftalarda bir bilgilendirme
kampanyası başlanlacak" dedi.
Tarım Platformu'nun hayvancılık ve tanm raporu sektördeki çöküşü gözler önüne serdi
'Türkiye ette aıtık chşa bağunlı'
Yapılan araştırmalar Türkiye'nin hem tanmda henı
hayvancılıkta dışa bağımlı hale yeldiğini ortav çıkardı.
HACERBOYAC1OĞLU
ANKARA - Tanm Platformu,
199O'lı yıllarda et ihraç eden Tür-
kiye'nin artık "et ithalatçısT ol-
duğuna dikkat çektı. Platformun
hazırladığı raporda, Et \ e Balık
Kurumu'nun (EBK) devre dışı
bırakılması nedeniyle sağlıksız
etlerin Türkiye'ye girdiği ve sa-
dece 2002 yılında et fiyatlannın
yüzde 100 arttığı vurgulandı.
Raporda, Türkıye'nın çe^e ül-
kelere et ihracatı yapması duru-
munda, teksril gelirlerine yakın
döviz girdisi sağlayabileceği vur-
gulanırken 2010 yılına kadar et
üretıminin yüzde 300 arttınlma-
sı gerektiği uyansında da bulu-
nuldu.
Türkiye Ziraatçılar Derneği,
Öz Gıda-Iş, Ankara Universitesi
Veteriner Fakültesi, ,\nkara Tıca-
ret Borsası gibi örgütlerin oluş-
turduğu Tanm Platformu'nun ha-
zırladığı raporda. şu bilgilere yer
verildi:
• Sanayi sektöründe bir kişiye
iş sağlamamn maliyeti 80 bin do-
lar olurken, hayvancılık sektö-
ründe bu rakam 20 bin dolar ci-
vanndadır.
• Gerek beyaz et, gerekse kır-
mızı et konusunda bazı çevrele-
rin istekleri doğrulrusunda hare-
ket edilerek EBK'nin devre dışı
kalması sonucunda devlet 60 tril-
yon lira zarara uğradı.
• 2000 yıh Mart ayında Anka-
ra DGM Başsavcılığrnca yapı-
lan soruşturmalarda oldukça
yüksek miktarda kaçak etin Tür-
kiye'ye girdiği tespit edildi.
• Gelişmelere bağlı olarak
19901ı yıllarda EBK'nm 60 bin
ton civarında olan et üretimi, 15
bin tona kadar geriledi.
• EBK'nın devreden çıkanl-
masıyla, et fiyatlannda ciddı bir
artış yaşandı. 2000 yılında enf-
lasyon yüzde 32.7 artarken; et fi-
yatlan yüzde 41 arttı. 2001 yılın-
da enflasyon yüzde 88.6 olurken,
et fiyatlanndaki artış N-üzde 13
oldu. 2002 yılında enflasyonun
düzeyi yüzde 30.8 oldu. et fiyat-
lan ise yüzde 100 arttı. 2003 yı-
lında enflasyonun yüzde 16.2 ol-
masına karşın, et fiyatlan yüzde
27 arttı.
• 2010 yıhnda 80 milyon ola-
cak Türkiye nüfusu için süt üre-
timinin yüzde 50. et üretiminin
yüzde 300. yumurta üretiminin
de yüzde 100 arttınlması gerek-
mektedir. Bunun için de özelleş-
tirmeler nedeniyle işlevsizleşen
EBK. hızla devreye sokulmalıdır.
İZMİR TİCARET BORSASI ARAŞTIRDI:
IMF programı tarımı eritti
İZMİR (Cumhuriyet E ^ Bü-
rosu) - İzmir Ticaret Borsası
(İZTB) tarafindan yapılan araş-
tırmada. 1990-1999 yıllan ara-
sında yüzde 1.6 olan tanm sek-
töründeki büyüme rakamlannın,
IMF programlannın uygulandı-
ğı 2000-2003 dönemınde yüz-
de 0.4'e gerilediği belirlendi.
IMF destekli politikalar, Türk
tanm sektörünü yıldan yıla eri-
tiyor. Sektörün büyüme rakam-
lan her geçen yıl geriye giderken
bu durum tanmın Gayn Safi
Yurt İçı Hasıla'ya (GSYlH) olan
katkısına da yansıdı. 1999 yılı-
na kadar sektörün GSYÎH'ye
katkısı yüzde 18'lerde olurken
bukatkı son4yılda yüzde 13.2"e
indi.
Aynı araştırmaya göre 1980-
1999 yıllan arasında toplam is-
tihdamın yüzde 48' i tanmda bu-
lunurken 2002-2003 dönemin-
de bu oran yüzde 34.9'a düştü.
Araştırmanın dikkat çeken diğer
boyutunu da yüzde 2'lik ortala-
ma nüfus artışına karşın tanmsal
üretimin yüzde 1 "lerde kalması
oluşturdu.
,\raştırma sonuçlannı değer-
lendiren ÎZTB Yönetim Kurulu
Başkanı YemişçL üretimi azalıp
ıthalata yönelen Türkiye'nin ya-
şayabileceği olası darboğazlara
dikkat çekti. Tanmsal ürün dış ti-
caret dengesinde de çarpıklıklar
olduğunu, 1980-1999 dönemin-
de 1.5 milyar dolar olan fazlanın
2000 sonrasında 226 milyon do-
larlara düştüğünü belirten Ye-
mişçi, "Sektörde geçici parasal
önlemleryerine, kalıcı yapısal ön-
lemler alınmalıdır. Ianma yeni
birvizyonla bakmahyiz. Aksi du-
rumda. tanm >e gıda ürünlerin-
de dışa bağımlı duruma getaıe-
miz kaçınılnıaz olacak" dedi.
İŞÇİNİNEVRENİNDEN
ŞÜKRAN SONER
Gözleri Dönmüş
"Mandacı, Dönek" kavramları bencedurumla-
nnı açıklamaya yetmiyor. Daha iyi bir tanımlama
bulamadığım için yukandaki başlığı artım. Bizleri
hep geride bırakmış, hızlı solcu, bir zamanların
mazlum halklarının dostu, uzman yorumcu gaze-
teci ile ikisi hariciye kökenli yorumcular ABD'nin
son Ortadoğu projesini, gelişmeleri değerlendiri-
yorlar...
Irak bataklığında yaşananlar, çatışmalar, insanı
insan olma halinden utandıran ABD emperyalizmi-
nin işgalde yol açtığı insan hakları ihlallerinin bo-
yutlan onlara göre sadece ayrıntı. Uzun dönemli
gelişmelere bakmak gerekiyor. Uzun dönemde
ABD bölgeye demokrasi, refah getirecek. Türki-
ye'ye de bu projede önemli rol düşecek. Irak pet-
rolünün dağılımında, bölgenin denetiminde Türki-
ye merkez olacak. Bu arada ABD başarıya ulaş-
mak için çaresiz ayak bağı olan güçleri itlaf (yok)
edecek..
öylesine ballandırarak, ağızlannın suyu akarak
anlatıyorlar ki... Ses tonlan, aldıklan eğitim, kültür
birikimi ile öylesine uygar gözüküyorlar ki... İnsan
olma halinden çıkmış kimlikleri ile tezlerinde, sa-
vunduklarında var olan vahşet, dehşet tam kavra-
namıyor. Ürkütücü olanı sadece o oturumda ko-
nuşan üç kişi ile sınıriı kalmamalan. Değerler eroz-
yonunda, çıkar ekseninde yaratılmış düşünce sis-
teminde böyle düşünenlerin yönlendirici olabilme-
lerı.
ABD'de, AB'de, Türkiye'de, siyasi iktidarlara,
patronajlara, kirli düzene odaklanmış"/7/şto'/end/-
rilmiş, göbekten bağlanmış, militan kılınmış uz-
man, bilim insanı gazeteci" prototipleri kilit nok-
talardatoplumu yönlendirdiğinde, kitleler, gerçek-
lerden, kısa ve uzun dönemli çıkariarından, insan
olma hallerinden öylesine uzaklaşıyorlar ki...
Güney Kıbns'ta referandumda neden "hayır" di-
yeceğini açıklayan bir Rumun söyledikleri acı acı
gülümsetip düşündürüyor: "Türklerin milli geliri
bize göre çok düşük. Birteşirsek bizim yüksek olan
gelirimiz düşecek. Ama ben Kuzey'de Türk olsay-
dım, zenginleşmekiçin 'evet' oyu kullanırdım" di-
yor. Zaten Kuzey'de evetçi Türkler arasında ege-
men olan güdü de aynı umut eksenli değil mi?
Otomatik AB üyeliği kazanılacak, AB zenginliği
akacak.
Olayın trajikomik boyutuna bakın ki, uzun dö-
nemli gerçekçi kazanımlar, hayır oyu kullanmaya
hazırianan Rumların lehine, evet oyu kullanmaya
hazırlanan Türklerin aleyhine olacakken günümüz
yükselen değerleri içindeki yönlendirmelertam ak-
sine olabiliyor. Kuzey'de önce AB'de, günümüz-
de ABD ağırlıklı yönlendirme, motivasyon(î) kitle-
leri çıkarlarına aykırı rüzgârtarla savuruyor. Gü-
ney'de nasılsa AB'nin içinde olmanın avantajı ile
her şeyi birden hiç vermeden alma güdüsü eksen
yapılıyor.
Bu arada ABD, AB gizli çıkar çatışmasında Tür-
kiye'de Erdoğan hükümeti ile Kıbns'ta Talat eki-
binin nasıl bir misyonu üstlendiklerini tam bilemi-
yoruz. Genelkurmay'ın son açıklamasına ilişkin
tepkiler bile içine yuvariandığımız değerler erozyo-
nunu yansıtmıyor mu? Hayırcılar açıkça hayır de-
medikleri için askerlere kırgın. Evetçiler aklandık-
lannın pazariamasını yapıyorlar. Gerçek ortada
yok.
Oysa bilinçlere kazınamayan tek gerçek var:
"MGK kırmızı çizgileri olan bir uzlaşmadan yana
karar almıştı. Annan Planı başlangıç görüşmeleri
yapılacaktı. Erdoğan 'ın Annan 7a yaptığı kayıtlara
geçmeyen ikili görüşmesinin ardından New York
görüşmelerinde Annan Planı eksen anlaşmaya
vanldı. Erdoğan hükümeti, Meclis onayını, huku-
ku arkada bırakarak, Talat hükümeti, aynı şekilde
sadece Denktaş'/n karşı duruşunu yok saymak-
la kalmayıp, anayasa ilkelerini çiğneyerek Annan
Planı'nda öngörülen tüm onay belgelerini verdi-
ler. Bu arada hükümete verilmiş asker uyanianna
ilişkin üç yazılı metnin varlığını, ancak parlamen-
terlerin bile bundan habehi olmadıklarını öğreni-
yoruz. Geleneklerine aykın üç kez arka arkaya top-
lanan MGK kaygıları sıralıyor. özkök son açıkla-
masında da askerierin kaygılandıkları noktalan an-
latıyor..."
Ne yani, bu saatten sonra hükümetin yetkisin-
de ve sorumluluğunda olan oldubittilerden sonra,
askerler adına "hayır" dense ne olurdu? Gelsin
AB, ABD, Yunanistan, Türkiye'den, özünde tartış-
malı, biçimsel haklı tepkiler: "Asker sivil iktidann
yetkisinin üstüne çıktı, gizli darbeyaptı. Zaten hep
yapıyor" diye. Sonuç olarak anayasal hukuku
ayaklar altına alan hükümete hesap soracak ku-
rum, işlerse Meclis. Bir de Meclis dışı demokratik
örgütler, muhalefet, kamuoyu, halk olmalı değil
mi?
Askerler, Kıbns'ta olacaklann sorumluluğunun
hükümete ait olduğunu söylerken de zaten, uya-
rılannın dikkate alınmadığının altını çizmiş oluyor-
lar. Evetçiler askerierin hükümetle suç ortaklığı
yapmamasından, hayırcılar itirazlarında demokra-
tik sınırlan zorlamamalanndan yakınıyorlar. Bu yo-
rumlar ve beklentilerde de demokrasi algılama ek-
sikliği, kolaycılık var..
Küre Eti Bakır isletmesi
Ozelleştirilen
işletmede işçi kıyımı
KASTAMONU
(Cumhuriyet) - Küre
Eti Bakır İsletmesi'ni
Özelleştirme Idare-
si'nden alan CE-KA
şirketi 251 işçinin işine
son verdi.
Işletmedeki işçilerin
kıdem tazminatı, işsiz-
lik sigortasından yarar-
lanabihnek için toplu
halde düzenlenerek
CE-KA yetkililerine
sunuldu. Küre Eti Ba-
kırîşletmeleri'ni gezen
CE-KA Şirketi Genel
Müdürü Yusuf Ünsal
Önder ise işçilenn
"mağdur edümeyecegi-
ni, istevenin şirkette ça-
hşacağuıı'" sa\oındu.
Önder, 251 işçinin işine
son verilme gerekçesi-
ne ilişkin ise açıklama
yapmadı. Küreli yurt-
taşlar ise işten çıkarma-
lann ilçede büyük bir
göç dalgasına neden
olacağını belırterek ka-
rara tepki gösterdi.
Eti Bakır AŞ ile Ka-
radeniz Bakır İşlerme-
leri AŞ'ye ait Samsun
Işletmesi'nin birlikte
geçen şubat ayında ya-
pılan özelleştirme iha-
lesinde en yüksek tek-
lifi, 33 milyon dolar
ile CE-KA şirketi ver-
mişti. ; i