25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
1 « O NİSAN 2004 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER dishab(â cumhuriyet.com.tr 11 ILahey'de onayladığı plana karşı şimdi 'hayır' başlatan Rıım lider, muhalefetin saldınsına uğradı Papadopulostopun ağzındaRJEŞATAKAR LEFKOŞA-Birleşmiş Vlilletler Genel Sek- re*en Kofı Annan tarafindan hazırlanan pla- n ı reddeden ve hayır kamp£>nyası başlatan Gü- n e y Kıbns Rum Yönetımı lıderi Tasos Papa- dopuJos a yönelik tepkiler giderek artıyor. Gü- nery Kıbns "taki muhalefetin yanı sıra plan yan- lısı gazeteler, Papadopulos "mın istifa etmesi. bu- n u yapmaması halinde hiil<ümetin büyük or- tağı komünist AKEL'in hüloimetten çekilme- si yönünde kampanya başlattılar. Ana muhalefetteki Rum Demokratik Biriik Partisi (DİSİ) Genel Başkauu Nikos Anastasi- aciis, Papadopulos'un ortaç-ağ zihnıyetıyle ha- reket ettiğıni, Türk ve Rum halkı arasında düş- manlık ve güvensizlık yaratmaya çalıştığını söyledi. Yenileşme Hareketi Başkanı ve eski Rum Başsavcısı AJekos Markides, Rum liderin ger- çekleri söylemediğinı belirterek Rum halkına "Bu tür yalanlara inanmayuT çağnsı yaptı. • Ana muhalefet lideri Anastasiades, Papadopulos'un hem Türkler hem de Rumlar arasında güvensizlik yarattığına dikkat çekti. Plan yanlısı gazeteler, Papadopulos'un istifa etmesi, bunu yapmaması halinde komünist AKEL'in hükümetten çekilmesi için kampanya başlattılar. Papadopulos'un. tüm Kıbns vatandaşlannı şoke etmeye, kışkırtmaya ve korkutmaya ça- lıştığını vurgulayan Markides, "Bir ölçüde ba- şanlı olduğunu görmenin üzüntüsünü yaşıyo- rum" dedi. Papadopulos'un, Rum tarafında şaş- kınlık ve üzüntü yarattığını ortaya koyan mu- halefetteki EDİ partisi, Lahey'de, Annan Pla- m'nı kabul ettiğini açıklayan. şimdi de "ha- yır" kampanyası başlatan Papadopulos'un "güven yitirdiğme" dikkat çekti. Rum tarafinın 13 korkusu Ana muhalefet lideri Anastasiadis, 24 Ni- san'da yapılacak referandum sonrasında. Rum tarafindan "hayır" çıkması halinde, 13 büyük tehlikenin gündeme geleceğını belirterek bun- lan şöyle sıraladı: 1- Kuzey Kıbns'a yönelik ekonomik ambar- golann kaldınlması olasılığı. 2- KKTC'nin üçüncü ülkeler tarafindan ta- nınması olasılığı. 3- Kıbnslı Türklerin, güneydeki mülkleri- ni talep etmeleri olasılığı. 4- Toprak ıade edilmemesi, 94 bin Rum göç- menin Rum idaresi altuıda geri dönme ve gay- rimenkul edinme hakkından mahrum edilmesi. 5- Diğer on binlerce Rum göçmenin bugün Türk yönetiminde bulunan yerlere geri dö- nüş hakkından mahrum edilmesi. 6- Bütün hak sahiplerinin 1 3 mülkiyet hak- lannın ve aynı zamanda geriye kalan mülk- lenntn tazmın edilmesi haklarından mahrum edilmeleri. 7- Bütün Kıbnslı Rumlann ikinci konut edinme hakkından mahrum edilmeleri. 8- Serbest dolaşım özgürlüğünden mahru- miyet. 9- Bütün kilise ve kutsal yerlerin yeniden ele geçirilmesi hakkından mahrumiyet. 10- 45 bin Türk askerinin adada kalması. 11- Kuzeyin tam ve kesin Türkleştirilmesi tehlikesi ile Türk vatandaşlannın kuzeydeki sayılannın sürekli artması. 12- Sahte görüşler ve endişeler nedeniyle AB'ye birleşik bir Kıbns yerine, bölünmüş bir Kıbns'ın girmesi. 13- Tek egemenlik, tek uluslararası kim- lik, tek ve daimi vatandaşlık ve Birleşik Kıb- ns Cumhuriyeti'nin bölünmezliğini tesis eden bır çözümün reddedılişinin yaratacağı iç tepkiler. K KTCBAŞBAKANI KKTC Anayasa Mahkemesi, referandumunyasaya aykın olmadığı sonucunavardı Talaftan 'anafor' uyarısı• "AB'ninilkkez,bir toplumu hazırhksız bünyesine katacağını" söyleyen Talat, "Sonuç ne olur, bilmiyorum" dedi. OZLEM YUZAK KKTC- KKTC Başkakanı Mehmet Aü Talat, Kuzey Kıbns'ı kastederek "A\nıpa Birtiği (AB) ilk kez, bir toplumu ha/ırlıksız bünyesine abyor. Bu ne sonuç verecek doğrusu bilmiyorum. Bu anafor içinde umannı başmuza bir kaza gelmez" dedi. Kuzey Kıbns'ta Talat'ın ev sahipliğınde gerçekleştirilen "Kıbns ve Gelecek" başlığıyla düzenlenen etkinlikler çerçevesinde Talat, gelişmeleri değerlendirdi. Türkiye'den bir grup gazetecinüı katıldığı toplantıda, "Dünya ile bütünleşme sağlayabilmek için tek alternatif var: ÇözünT diyen Talat, uygulamada sorunlar çıkmasının kaçınılmaz olduğunu belirterek "Ama yüzmek istiyorsak denize girmek zorundayız. Yoksa diinya ile bütünleşemeviz" diye konuştu. 'Yer değiştirmeye' 3.8 milyar dolar Ekonomi ve finans konusunda ciddi sorunlarla kârşılaşılacağını dile getiren Talat, özellikle yer değiştiren insanlann maliyetinin çok yüksek olduğunu ve mali kaynağa gereksinim duyulacağmı kaydetti. Başbakanlık çevTelerinden edinilen bilgiye göre "yer değiştiren'' insanlann maliyeti 3.8 milyar dolar olarak hesaplandı. AB ile uyum çalışmalannın sürdüğüne dikkat çeken Talat, "Bizim maalesef insan kaynağımız çok tecrübesiz. Dolayısryia bir yandan da Rum tarafinın hakh olmayan isteklerini kabul ettirnıe çabalany la uğraşryoruz" dedi. Talat'ın sözünü ettıği haksız isteklere örnek olarak, "Türklerden ohışacak bir Ekonomi Bakanlığına karşın bütün yetküerin Rumlardan oluşacak Maliye Bakanlığr nda toplanması isteğJ" gösteriliyor. Talat. referandum konusunda da şunlan söyledi: "Referandumdan 'evet' de çıksa 'hayır' da çıksa herkes yann birbirinin yüzüne bakacak. Dolayısıyla gergmük istemiyorum. Ancak kimi Bderlerin Türkiye'den gelip Kıbns'ta referandumdan 'hayır' çıkması konusunda eylem yapacağına dair duyumlar geüyor. Bu şekilde yapılacak müdahaleler burada olumlu karşüanmaz." Talat, bugün Kıbns Rum tarafına geçerek Rum halkının evet demesi doğrultusunda konuşmalar yapacaktı. Ancak daha sonra AKEL'in kendi delegeleriyle yapacağı görüşmeleri tamamlamadığı gerekçesiyle Talat'la olan programını iptal ettiği açıklandı. Talat: Ekonomi konusunda ciddi sorunlarla karşılaşılacak. Denktaş: Ödiim kopuyorLEFKOŞA (Cumhuriyet) - KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın, başvurusunu değer- lendiren Anayasa Mahkemesi, re- ferandum yasasının anayasaya ay- kın olmadığı karanna vardı. Çok sayıda medya mensubunun ayakta izlediği dünkü oturum son- rasında biraçıklama yapan mahke- me başkanı Taner ErgineL anaya- sanın bazı maddelerinde KKTC 'den "bağımsız ve sürekli bir devtet" ola- rak bahsedildığıni, bazı maddelerin ise "toplumlar arası görüşmelerin devanuna ve yeni bir federasyon ku- rulmasına" ızın verdığini söyledi. Erginel, anayasanın içinde iki farklı düzenleme olduğunu, buna benzer durumun KKTC kurulur- ken de yaşandığını belirtti. Kıbns Türk Federe Devleti anayasasından KKTC anayasasına geçilirken ay- nı çelişkinin yaşandığını, sonuçta halkoyuna herhangi bir engel konul- madığını anımsatan Erginel. emsal teşkil eden bu durumun dikkate alın- dığını ifade etti. Halk iradesinin en yüksek irade olduğunu vurgulayan mahkeme baş- kanı. "Önemli olan halkoyuna baş- vurmakOr. Yeter ki halk oylaması, halkın özgürce kanaatini oluştur- masına ve özgürce görüşlerini ifade etmesine olanak sağlayacak şekilde yapdsuT dedi. Annan Planı'na karşı çıkan ve "hayır" kampanyası sürdüren Ra- uf Denktaş. taraflann uzlaşma sağ- lamadıklan bır anlaşmanın halkın onayına sunulmasıyla kavga ve kar- gaşaya davetiye çıkanldığını söy- ledi. Işverenler Sendikası ile Müte- ahhıtler Birliğini temsilen bir he- yeti kabul eden ve referandumdan "evet" çıkması durumunda tüm in- şaatlann durdurulacağı yönündeki şikâyetleri dinleyen Denktaş, "Ol- mazsa olma/lanmı/ kabul edilme- di. Bunu bilen insan direnir" dedi Banka sektörü de darbe yiyecek Annan Planı çerçevesinde tüm in- şaat izinlerinin durdurulacağını söy- leyen heyet üyelenne, "Endişeleri- nizde hakbsuuz, ilk darbeyi siz yiye- ceksiniz" karşılığını veren Denktaş şunlan söyledi: "Mal Komisyonu karar verince- ye kadar inşaat sektörü duracak. Bundan sektörle bağlantılı herkes yanında banka sektörü de darbe yi- yecek. Büyük kargaşa ve kaos yaşa- nacak. Sektör ne zaman açılacak belli olmaz." Denktaş, 1974'te Ku- zey'de 26 bin 200 ev kaldığını. Türk- lerin Güney'de bıraktıklan ev sayı- sının ise 7 bin cıvannda olduğunu . KTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, dün akşamtstanbuTa geldi. Cumhurbaşkanı Denktaşı. Atarürk HavaJimanı Devlet KonukevTnde, Dışişleri Bakanlığı İstanbul Temsilcisi Fazlı Keşmir ve KKTC'nin İstanbul Başkonsolosu Arif Altay'ın yanı sıra BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, Millet Partisi Cenel Başkanı Aykut EdibaK ve MHP'nin İstanbul Büyükşehir Beledhe Başkan Adayı olan Meral Akşener karşıladı. "Türk Dünyası Dayamşma Grubu"nu ohışturan çesitli vakıf, dernek, sendika ve siyasi parti üyeleri, konvoy halinde Atatiirk Havatimam'nda hazu- bulundu. Türk ve KKTC bayraklan taşıyan yaklaşık 600 kişilik gruptakiler, "Denktaş canımız, feda olsun kanımız" şeklmde sloganlar attı. anımsatarak yapılacak hesaplama- lar sonrasında ancak 3 bin Türkün tapu alacağını söyledi. Rehabilitas- yon için ne plan ne de para olduğu- na dikkat çeken KKTC Cumhur- başkanı, sözlerini şöyle tamamladı: "Herkesin tapusu iptal edilecek ve komisyona gidecek. 1 \la>ıs'tan sonra herkesin canı yanacak. tşyer- leri iptal edilecek. Değerlendirme yapılırken buradald fıyatlar değiL Rum tarafındaki fryat esas ahnacak. Baktıkça ödüm kopuyor." ANNAN PLANI'NIN EKLERİ Kıbrıs'ta adaletsiz vergi paylaşımı MURAT KIŞLALI ANKAR\ - Kıbns'ta or- taya konan Annan Planı, ye- ni devletin vergi gelirleri- nin paylaşımında da adalet- sizlik yaratacak. Annan Pla- nı'nın ekleri arasında yer alan Bütçe Yasası, dolaylı vergilerin en az üçte biriik bölümünün. "yüzde80Rum kesimine, yüzde 20 Türk ke- simine" dağıtılmasını ön- görüyor. Katma değer ver- gilerinin de yüzde 85 "i Rum kesimine, yüzde 15'i Türk kesimine aktanlacak. Planın eklerinde yer alan "Federal Bütçe Oluşturma Yasası"nın 6. maddesinin 1. fıkrası. hükümetin dolaylı vergi gelirlerinden bir kıs- mının "Yüzde 80 Kıbns Rum kurucu devlerine, yüzde 20 Kıbns Türk kurucu devleti- ne" aktanlmasını öngörü- yor. 2. fıkrada da "aktanla- cakbu kısmın net dolayh ^r- gi gelirinin üçte birinden az olamayacağı*" belirtiliyor. 'Kesimler arası adaletsizük doğacak' 6. maddenin 3. fıkrasında "Buna ek olarak, hükümet toplanacak KDV'nin beşte ikisini, yüzde 85'i Kıbns Rum,>üzde 15'iKıbnsTürk ounak üzere kurucu devlet- lere dağrtır" deniyor. Vergi uzmanı Ekrem Sa- nsu Rum kesiminin ekono- misinin daha büyük, nüfu- sunun da daha fazla olduğu- nu söyledi. Sansu. "Oaçı- dan bakarsamz, Türk tara- fina avantaj sağlanmtş. Ama diğer açıdan bakarsamz, bu yapınm kesimler arası geür adaletsizliğini kalıcı kılaca- ğını söyleyebüirsiniz'' diye konuştu. Eski Gelirler Genel Mü- dürü ve CHP Trabzon Mil- ler\ ekili AkifHamzaçebi ise son derece yanhş ve KKTC aleyhine olduğunu belirte- rek "Böylece vergi gelirinin paylaşımında adaletsizük olacakvekesinılerarasjfark- hhklar doğacak" dedi. Dağıtımda böyle bir bö- lünme düzenlenmemesi ge- rektiğini söyleyen Hamza- çebi, "Amaeğermuhakkak bir böhınme yapdacaksa bu oranlar gelecekte yaşanacak geKşmelere göre belirlenme- Hdir. KKTC'mn Rum kesi- mine kıyasla daha az geliş- miş olduğu dikkate alınırsa ve Türk kesiminin önümüz- deki dönemde büyük bir ekonomik ilerleme kay det- mesi planlandığına göre, bu oranİann bugünkü yapıya göre beinienmesi >anhş ohu-" diye konuştu. Ashnda süreç hukuken yok Emekli Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Dinçer: Annan Planı ile ilgili süreç, hukuksal açıdan 'yok hükmünde'. IŞIK KANSÜ ANKARA-Emekli Ana- yasa Mahkemesi Başkan- vekili Güven Dinçer. Kıb- ns'ta Annan Planı ile ilgili yürütülen sürecın huloıksal açıdan "yok hükmünde" ol- duğunu savundu. Dinçer, planın içinin dol- durulması konusunda BM Genel Sekreterı Kofi An- nan'a yetki tanınması, An- nan'ın anayasa hazırlaması ve AKP hükümetinin garan- tör ülke Türkiye adına gön- derdiği taahhüt mektubunun hukuksal açıdan "yok hük- mü^nde olduğunu belirtti. Dinçer. "Bu sürecin hiç- bir hukuki değeri yoktur. Valnı/ca bir grup insan si- yasi iradesini belirtiyor, o kadar. Bugün bir başka ik- tidar gelse, 'Bütün bu sü- reçte vanlan nokta Türkiye Cumhuriyeti'nin karan de- ğildir, iktidann başındaki zatın siyasi iradesıni ifade etmesinden öte bir anlam taşunaz' diyebifir'" yorumu- nu yaptı. Dinçer. anayasanın 87. maddesinde sıralanan "ka- nun ve bütçe yapnıa. para basımıasına karar \%rme, sa- vaş ilanına karar verme, mfl- letler arası antlaşmalann onaylanmasım uygun bul- ma, genel\e özel afçıkartma, kesinleşen ölünı cezalaruun yerine geririlmesine karar verme"nm TBMM'nin gö- rev ve yetkileri olduğunu anımsatarak "Bu yetkiler TBMM'ye anayasa ile taıun- mış münhasır' yetkilerdir. Hiçbir devlet organı ile pay- laşılamaz. Hiçbir de\ let or- ganına TBMM karan oba bi- le devredilemez" dedi. AÇIKÇA ŞÜKRÜ SİNA GÜREL Geometri Bugün "eğriler" ve "doğrular"dan söz edeceğimize göre, işimız geometri... Geometri bilmezsek, ne kişisel ne de kamusal "koordinatlarımızı"dabizbılemeyiz, elin oğ- lu bilir ve bizi istediği konuma sürükler. Demek ki, bu işin "yüksek" kavramlarla yapılan "geostrateji"y\e de doğru- dan ilgisi var. Geometri bilmezsek, jeostratejimiz de hak getire... Onun için işi karmaşıklaştırıp kafa karıştırmadan hep birlikte basit eğrilerden, yalın doğrulardan söz ede- lim. Nerede durduğumuzu ve nereye sürüklendiğimi- zi görelim. Eğri - 1 : On beş yıl önce Baba Bush, 2003'te Irak'a saldırmadan önce de oğul Bush, "Irak'a ve bölgeye de- mokrasi götürmek ve halk! özgürleştirip kurtarmak için" asker kullandıklannı söylemışlerdi. Küçük Bush. babası- nı da geçıp yalnız Ortadoğu'ya değıl, Büyük Ortadoğu'ya demokrasi götürüleceğinı söylemeye başlamış ve bu durum Fas'tan Çin'e kadar uzanan geniş bölgede halk- lar arasında sevinç ve umut yaratmaya başlamıştır. Fel- luce'de camiye sığındıkları halde katledilenlerin ne dü- şündüğünü bilmek ve Irak'ta düzen sağlamak için çaba gösteren yabancı askertere karşı direnenlerin neden bu- nu yaptıklarını aniamak mümkün değildir. Doğru - 1 : Bush yönetimi, BOP'u buralarda yaşayan- lara "demokrası ve özgürlük" sağlamak için değil, kurma- ya çalıştıkları ve 17.-18. yüzyıl merkantilist kolonyalist yöntemleriyle 19. yüzyıl emperyalizminin bile gerisine düşen dünya hegemonyası için harekete geçmiştir. Eğri - 2: Türkiye'yi Pakistan'la aynı kefeye koyan ve "Islam Cumhuriyeti" olarak nitelendiren Povvell'ın deme- cine karşılık vermeyen Başbakan Tayyip Erdoğan ve "yanhş bir şey söylememiş" diye onaylayan Dışişleri Ba- kanı Abdullah Gül, konuyu büyütmemekte haklıdır. Ni- tekim, Amerikan makamları da bu demecin nasıl anlaşıl- ması gerektiğini belirtip Tayyip ve Abdullah beyleri haklı çıkartmışlardır. Doğru - 2: Bu beyler, aslında Povvell ile aynı doğrul- tuda düşündükleri ve Türkiye için aynı ölçülerîe biçilen bir elbise düşündükleri için susmuş ve onaylamışlardır. Atatürkçü, antiemperyalist Cumhuriyet mirası ve yapı- sıyla Türkiye'nin BOP'a "istenmeyen" bir örnek olması ve "mazlum uluslar"a önderlik potansiyeli vardır. Bunun için "dışardan" istenen, Türkiye'nin ulus-devtet olmak- tan çıkartılması, cemaatlere, tarikatlara ve yerellik- lere bölünmesidir. Içerde de artık gizlenemeyen ve Kıbns "çözüldükten" sonra iyice ortaya çıkacak olan niyet, budur. Eğri - 3: AB Kopenhag ölçütlerine kendisini uyduran bir Türkiye'ye kapılannı açacaktır. Doğru - 3: AB 2002 yılında da "Ulusal programınızı tamamlayıp, Kopenhag ölçütlerini yerine getirin, sizinle görüşmelere başlarız" diyordu. 2002 Ağustos'unda ulu- sal programımızı, fazlasıyla tamamladık. Ama Tayyip Er- doğan daha Kasım 2002'de, AB'ye "yenireformlarve Kıb- rıs 'ta çözüm hazırlayıp tarih alabiliriz" dediğı gün, AB'nin bizi oyalayıp Kıbns'ı da alıp götürmesinin yolu açıldı. Böy- le olmasaydı Tayyip Bey Annan'a "kabul" mektubunu yol- ladığı gün Fransız Dışişleri Bakanı "Türkiye'yi üye yap- mayacağız" der miydi? Hele haziranda Alman Hıristi- yan Demokratlan seçimleri kazanırlarsa, AB tarafı da- ha da açık sözlü olacaktır. Eğri - 4: Kıbns Türk halkı eğer 24 Nisan "referan- dum"unda "hayır" derse, hem onlar için hem de Türki- ye için felaket olur. Türkiye'nin AB yolunu bkayan en önemli engel, zaten Kıbns konusudur. Doğru - 4: Kıbns Türk halkı ne "evef'iyle kendisinin ve Türkıye'nin yolunu açacak, ne de "hay/r"ıyla kapata- caktır. Türkiye'nin AB yolunun 20 yıla kadar açılmayaca- ğını daha geçen gün Abdullah Gül ağzından kaçırmadı mı? Daha evvelki gün Fransız Bakan Michel Barnier ile iktidar partisinin başkanı Alain Juppe açıkça "yolun ka- palı olduğunu" söylemediler mi? Bunlar Kıbns'tan söz bi- le açmadılar. Eğri - 5: Türkiye'de sıyaset demokratik kurallara göre tıkır tıkır ışlemekte ve halkın çıkarlarını içerde ve dışarda kollamaya ehil olanlar önemli yerlerde bulunmaktadır. Bunlar dış dengelen de kendi siyasal çıkarlanna göre de- ğil, halkın çıkarlanna göre gözetmektedir öyleyse, Cum- huriyetin geleceği ve ulusal hak ve çıkarlarımız konusun- da bir kaygıya düşmek gereksizdir. "MGK'de anayasalsı- nıriar içinde ancak bu kadannı yapabildık" dıyenler hak- lıdır ve kaygılannı kapalı toplantalara saklayıp halka du- yurmamak gibi bir sorumluluk göstenmeleri doğnıdur. Doğru - 5: Türkiye'de ve KKTC'de halkın yanlışa yö- neltilmesi için dışardan destekli güçlü çevreler her türlü yöntemle halkın üzerine çullanmışken Cumhuriyeti, hal- kın hak ve çıkarlannı sessiz kalarak ve tedirgın bir çekin- genlikle kollamak mümkün değildir. Atatürk devrimleri ve Cumhuriyet, başından berı karşıdevrime böyle değil, so- rumlu ve özverilı karşı koyuşlarla direnebilmiştir. Şimdi Türkiye'nin, Cumhuriyet kurumlannın kilidini "çöze- cek" anahtar Kıbns'ta durmaktadır. Eğri - 6: Kıbns'ta ıkı halk 24 Nisan referandumlanyla özgür iradelerini ortaya koyarak geleceklerıni belirle- yeceklerdir. Doğru - 6: Kıbrıs'ta iki tarafta "referandum"a sunula- cak olan, halkların temsilcilerinin uzlaşarak ortaya çıkart- tıklan bir anlaşma değıl, AB takvimine ve gereksinme- lerine göre oluşturulup dayatılan bir pakettir. Hiç kım- se bu paketten emin olmadığı için, evet de verse, gele- ceğinden de emin olamayacaktır. Özgür irade şimdiden alabildiğine kısıtlanmıştır ama, şu iki hafta içinde daha da ortadan kalksın diye yedi düvelin ajan ve temsilcileri ada halklarının başına toplanacaktır. KKTC cephe- sinde bu şimdiden görülüyor. Halkın temsilcileri, halk yanlış bilgilensin diye, Türkiye'nin ve Kıbns Türk hal- kının kaynaklarını seferber etmiş durumdalar. Geçit- kale Havaalanı'na her gün M. Ali Talat'ın davetlisi "med- yar/7c"leri taşıyan uçaklar iniyor. AB vakıflarıyla, KKTC Başbakanı, Cengiz Çandar lar, Metin Münir'ler buluşup, ücra otellerde "kahve içiyorlar". Gün yaklaştıkça "anketlerle toplum mühendisliği" ça- balannın en "iyi" örnekleri Siyaset Bilimi'ne armağan edi- lecek. Anketçilerin mutfağında mutlaka "tarhana çorba- sı" pışirilmez ya... Bakalım daha halka neler yedirmeye kalkışacaklar. Dünyanın, bölgenin, Türkiye'nin içinde bulunduğu "ge- nel görünüm'ün geometrisi bu olunca. Kıbns'ta hangi doğ- ru bulunabilirki? ssinagurel@cumhuriyet.com.tr MÜLKİYE KONFERANSLARI "Büyük Ortadoğu Projesi" Konuşmacılar: Cengiz Çandar, İlnur Çevik, Özdem Sanberk, Soli Özel 12 Nisan 2004 Pazartesi saat 19.00 Beşiktaş Belediyesi Ortaköy Kültür Merkezi, Afife Jale Sahnesı Dereboyu Caddesi, Princess Oteli yanı. Ortaköy Mulkiyeliler ariığı İstanbul Şubesı Tel: 0 216 342 30 42 - 342 3015 e-mail: ınfo" mulkiyastanbul.org
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear