17 Haziran 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 26 MART 2004 CUMA 8 HABERLERIN DEVAMI TURKIYE Istanbul Edırre Kocaelı Çanakkale Izrnır Manısa Aydın Denizlı PB Y PB PB B PB PB B 18 19 21 18 22 23 22 23 Zonguldak PB 17 Antalya Sinop Samsun Trabzon Gıresun Ankara Eskışehır Konya Sıvas Pti PB PB PB PB PB B PB 14 17 18 18 19 17 19 16 Adana B 24 B 21 Kars Mersin Dıyarbakır Şanlıurfa Mardin Siırt Hakkân Van B B B B B B PB 23 22 23 19 22 16 10 Y 12 Yurdun kuzey ke- sımleri parçalı ve çok bulutlu, Trakya, Batı Karadenız'ın iç ke- sımlen tle Kars, Arda- han ve Artvın çevrele- n yağmur, yer yer sa- ğanak yağışlı, dığer yerter az bulutlu ge- çecek Hava sıcaklı- ğında ofiemlı bır oe- ğışıklik olmayacak. DIS MERKEZLER Oslo Helsinkı Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Y Y PB PB PB PB PB PB 4 4 3 10 8 9 12 16 Münih PB 6 Zürih Beriın Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina PB Y Y Y Y Y PB PB 7 7 11 4 13 14 14 19 Y 5 Şâm Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tifhs Kahire Y PB PB B B Y PB B 8 23 -5 15 22 3 co 24 B 26 Parçalı bulutlu SfSlı rf22l Bulutlu k Çok bulutlu . Yağrrurlu ; Kart , Go< gûrultulu G U N C E L CÜİNEYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada umutluydu. Oysa, ilk gün karşısındakilerin ilk senaryosu sah- nealdı. Yunan Dışışleri Bakanı Molivyatis, saati, gü- nü bellı olan görüşmelere katılmak üzere Bürgens- tock'a geç geldı. Dörtlü değil, ikilı, Kıbnslıların ken- di aralannda Türkiye ile Yunanistan ayrı olarak bir araya gelmesine yanlı olduklarının işaretini verdi. Ikinci hamle Rum lıderi Papadopulos'tan. Cum- hurbaşkanı Denktaş ın yetki verdiği KKTC heyeti- nin görüşmelerde bulunmaya, ama karar vermeye yetkili olmadığını ileri sürerek Türk tarafı ile ikili gö- rüşmeleri reddetti. Dışişlerimizın, tabii hükümetin beklemediği bir durum. Dışişleri Müsteşan Uğur Ziyal başkanlığın- dakı heyette şaşkınlık belirtıleri gazete sütunlanna yansıdı. BirTürkdıplomatı, "New York'ta vanlanan- laşmaya göre, Kıbns'ta taraflar aralannda anlaşa- maziarsa iki anavatan da meseleye dahii olacaklar- dı. Ama şimdibu görüşmeleri ikilizemine çekme ara- yışının olduğunu görüyoruz" dıyor. Atina ile Kıbrıslı Rumlar Türkiye ile KKTC'nin ser- gitediği gibı, görtişlerde aynlık ve aykırılık türküleri söylemiyor. Dıplomatımız, New York'taki mutaba- kattan önce ve sonra, Yunanistan'la Kıbrıslı Rum- lann anavatanların katılımıyla dörtlü toplantıya kar- şı çıktığını, Isviçre'de de bu politikayı işlettiklerini görmezlikten geliyor. • • • Iktidariar değişiyor, Kıbrıslı Rumlaria Atina ara- sındaki hedef ve birliktelik değışmiyor. Ya bizde? Son bir buçuk yılda, özellikle bu iktidardönemin- de Ankara ile KKTC arasındaki uyuşmazlık, anlaş- mazlık dıllere destan öyküler içerıyor. Adalı Rumlarla Yunanistan Rurnlan arasında te- mel polıtıkalarda birbirını aldatan, birbırinı kandıran garip, tatsız gelışmeler ızlenmıyor. Bizde ıse manzara tamamen tersi. Ankara'nın gü- ven vermeyen tutumundan, devamlı suçlanmaktan bezdiği için kımi gerçekleri açıkladı Rauf Denktaş. New York'a gitmeden önce, gittıkten sonra hükü- metin kendisinden gerçekleri sakladığını ve nasıl oldubittilerle karşı karşıya bırakıldığını -CNN Türk'teki öncekı gece canlı bir programda- anlattı. Soru: "Davos ! ta BM Genel SekreteriAnnan 'a ver- diği açık çekin içeriğini (örneğin Annan'ın doldura- cağı planın doğrudan referanduma götürme koşu- lunu) New York'a gitmeden önce görüştüğûnüz Baş- bakan RTE size söyledi mi?" Denktaş'ın yanıtı: "Hayır! Soru: "Peki o gün neler konuştunuz?" "Biz o gün olmazsa olmazlan konuştuk. Davos 'ta- ki göriışmenin (sonradan öğrendiğı) içeriğinden ha- berimiz olmadı." Kıbrıs sorununa kırk yıldır anavatan doğrultusun- da hızmet veren, doğrudan referandum koşulunu ve sonuç vermeyen, vereceğe de benzemeyen müza- kere sürecıni New York'ta bızzat kabul etmekle suç- lanan Denktaş, oysa NY'da hükümetin (emre ben- zeyen) oldubittisiyfe karşılaştı: "Müsteşar (Uğur Ziyal) bana elinde biryol harita- sıyla; 'Ankara'nın bunun dışına çıkmayacaksınız ve yapacaklannızı Müsteşarla konuşarak yapacaksı- nız. Masadan kalkmayacaksınız' diyen talimatıyla geldi. Bu koşullarda müzakerecinin özgürce müza- kere gücü kalabilir mi" diyor. Bir başka soru: "Olmazsa olmazlarda Ankara ile tammutabakat varmı?" Yanıt: "inşallah vardırdiyo- rvz!" Işte Rum, işte Türk tarafı. Bir yanda yıllardır özle- nen hedefe bağhlık, birliktelik, verme al politikası. Öteki yanda hedefte uyuşmazlık, birliktelikten yoksun ver kurtul politikası. • • • De Soto'nun girışimiyle mekık diplomasısi süre- dursun; Bürgenstock'tan Brüksel'e eli boş geçen Gül ile "olmazsa olmazlanmız hallolmadıkça adil ve kalıcı çözüm yolunda olumlu sonuçlar alınmayaca- ğını" yineleyen RTE buluştu. Olmazsa olmaz dedığinin başında Kıbrıs anlaş- masının AB temel hukukuna alınması geliyor. Ya AB'den amaca uygun bir sonuç çıkmazsa, ya An- nan hazretlerı planı doldururken Türk tarafının ol- mazsa olmazlarına doyurucu b/r yaklaşım sergile- mezse... Bızim müthiş ikilinin tutumu, davranışı ne olacak? Referandumdan önce plana hayır mı, ver kurtul hesabına evet mı? Boy bos neymiş göreceğiz. SÖVlEg/ATTİLÂ İLHAN "...'Demokrasi' Dediğin!.." M BaştarafıArka Sayfada "...ABD'nin New-York kentinde, Brooklyn sem- tindeki liselerde görev yapan öğretmenler, Eği- tim Müşâviri Joel Klein'e bir mektup yazarak; ilk ve ortaokul öğrencilerinin eğrtimini olumsuz et- kileyen, Sosyal Gelişim Programı'nın sona erdi- rilmesini istediler. İlk ve ortaokullardan, okuma yazma bile bilmeden mezun edilen öğrencilerin, lisede yarattıkları sorunları dile getiren Clara Boston Lisesi öğretmenleri, mektuplarında te- mel bilgileri bile almamış, ilk ve ortaokullardan okuma yazma bilmeden mezun edilmiş öğrenci- lerin, eğrtiminin mümkün olmadığını dile getirdi- ler..." (15 Mart 2004 tarihli faks mesajı, Milâs) Şimdi diyeceksiniz ki, yine o yere göge konulama- yan ABD öğretimini yeriyorsunuz; hayır, altını çizmek istediğim, Senmâye Gücü'nün, kendi ülkesinde bi- le, varlıklı olmayan halkı su gibi harcadığı; zira, orada ancak -şimdi bizde de olduğu gibi- son derece pahalı 'özel' okuf, kolej ve üniversiteler- de okursanız, 'mutlu ve seçkin' azınlık arasında kendinize yer bulabilirsiniz; aksi halde, kaderiniz kumardaki, fuhuştaki, beyzboldaki, müzikholdeki ve benzeri marjinal işlerdeki (yoksa Mafıa'daki mi?) ba- şarınıza kalmış! Demokrasi'yi yozlaştırmanın ilk adımı, öğretim ve eğitimdeki eşitsizlik! Nüfus cüzdanımı ve öğrencı pasomu kaybertım. Hükümsüzdür. SO\GLLKOÇ FBMM'de açıklama skandalıANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - AKP yönetimi, bürokrat- lan aracıhğıyla Cumhuriyet'i hedef alan açıkJamalanna bir ye- nisini ekledi. Başbakanhk Basın Müşâviri Ahmet Tezcan'dan sonra. TBMM Genel Sekreten Rauf Bozkurt'un adı kullanıla- rak Cumhuriyet'in Meclis'tekı kadrolaşmaya ılişkin haberleri yine bir bürokrat için ahşılmadık bir ûslupla yalanlanmaya çalışıl- dı. Bozkurt, açıkJamarun kendi- sinden habersiz olarak yapıldığı- nı belirterek "Üslup bazı yer- lerde farklı olabilirdi. Cenaze- de olduğum için bana ulaşa- mamışlar. Ama karşı çıkmıyo- nım" diye konuştu. "Faili meç- hul" açüclamada, TBMM Baş- kanı Bülent Annç için "Şimdi- ye kadar görülmemiş bir şekil- de şeffaf, adaletli ve tarafsız davranan bir meclis başkanı- dır" ıfadelerine yer verilmesı dikkat çekti. Gazetemizde yer alan kadro- laşma haberleriyle ilgili olarak önceki gün TBMM Genel Sekre- teri Rauf Bozkurt ımzasıyla An- kara Temsilcimız Mustafa Bal- bay'a bir açıklama gönderildi. Bu açıklamanın, Ahmet Tez- can"ın gazetemizı hedef alan mekrubunun yayımlandığı gün ve gazetemizde en son kadrolaş- ma haberinin 3 gün önce yer al- masından sonra yapılması dikkat çekti. Başbakanlık Basın Müşâ- viri açıklamasıyla ilgili olarak dün kendisine ulaştığımız Boz- kurt, "Ben, dûn (önceki gün) Meclis'te yoktum. Böyle bir açıklama yapmadım" dedı. Bozkurt, adına yapılan açıkla- mayı gördükten sonra "Cena- zem vardı, o günAnkara'da de- ğildim. Bana ulaşamamışlar, faks çekememişler. Bazı ifade- ler benim üslubum değil. Ama irirazım yok, imza atabitirim" açıklamasını yaptı. Açıklamada, "Laikleri şişe geçireceğim" ifadesınin de ara- Merkez üssü Çat ilçesi olan depretn Kars, Tunceli, Bingöi ve Rize'den de hisscdildi. Depremin ardından yurttaşlar uzunsüre evlerine giremedi. (AA) Erzurum 5.l'le sallandı: En az 6 ölü Haber Merkezi - Erzurum'un Çat ilçesinde 5.1 büyüklüğünde deprem meydana gelirken ilk belir- lemelere göre Aşkale ilçesinde 4'ü çocuk 6 kişi ya- şamını yitirdi, 20'den fazla kişi de yaralandı. Erzu- rum "da merkez üssü Çat ilçesi olan, dün saat 21.30 sulannda meydana gelen ve 10 saniye süren deprem- de 9 köy hasar gördü. Kars, Tunceli, Bingöi ve Ri- ze'den de hissedilen depremde, Erzurum'un Aşka- le ilçesinde bazı evler yıkıldı. Küçükgeçit Köyü'nde 'İşte iktidann gerçek yüzü' • Baştarafı 1. Sayfada BaşbakanJık Basın Müşâviri Ahmet Tezcan'ın, gazetemizın Cumhuriyet Vakfı adma ımti- yaz Sahıbı İlhan Selçuk'a gön- derdiği, "gÖzdağı" nıteliğüıde- ki mektubuna tepkiler çığ gibi büyüyor. Siyasal partiler, de- mokratik Idtle örgütleri ve okur- lanmızdan gelen mesajlarda, Başbakan'ın basın müşavirinin gazetemizi yıldırmayı amaçla- yan ve tehdit içeren mektubu- nun, iktidann gerçek yüzünü bir kez daha ortaya koyduğu \urgu- landı. Kökü Kuvayı Milliye'ye da- yanan, Kurruluş Savaşı'nda ulu- sal güçlerin sözcülüğünü yapan ve adını Mustafa Kemaİ Ata- tflrk'ün verdiği Cumhuriyet ga- zetesine, "kimsenin gözdağı veremeyeceğiııin" altını çizen demokratik kıtle örgütleri, mek- tubun içerik, düzey ve üslup yö- nünden, hem hükümetin hem de kaleme alan kişinin gazetecilik anlayışını ortaya koyduğuna dikkat çekti. İkincl soru önergesi CHP Istanbul Milletvekili Berhan Şimşek'ten sonra CHP Izmir Milletvekili Hakkı Ülkü de Başbakan Tayyip Erdoğan' ın yanıtlaması ıstemiyle TBMM Başkanlığrna bir soru önerge- si verdi. Ülkü, Erdoğan'a "Cumhuriyet tarihimizde, danışmanı aracılığıyla basına gözdağı ve suçlamaİar ile oto- sansüre yönelten sizin dışınız- da bir başbakan tanıyor mu- sunuz" diye sordu. Türkiye Gazeteciler Sendi- kası (TGS) yaptığı yazıİJ açık- lamada, siyasal iktidann basını hizaya sokma çabasında oldu- gunu, "Cumhuriyet ile daya- nışmalannın süreceğini" bil- dirdı. TGS Yönetim Kurulu açıklamasında. Tezcan'ın mek- tubu kınanırken basın özgürlü- ğünün "açık ihlali olduğu" Mirgulandı. Açıklamada, siya- sal iktidann, gerek doğrudan müdahale ile gerekse aracılarla kendi aleyhinde yayın yapanla- n "hizaya sokma çabasının demokratik kurallarla bağ- daşmadığı" ıfade edildi. Tahammül edemiyorlar CHP MYK üyesi ve Istanbul MilleU ekili Mehmet Ali Öz- polat, medyanın bü>öik bölü- münü susturan. sindiren ve ye- dekJeyen hükümetin, sadece övgü ve onay görmek istediği- ni, gerçeklere tahammül ede- mediğini dile getırerek "Cum- huriyet gazetesine, müşâviri kanalıyia gönderdiği tehdit ve saldırı mektubu, Başbakan'ın faşizan anlayışının en son ve en uç örneğidir" dedi. Cumhuriyet dlrenç gücüdür Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Genel Başkanı Ertuğ- rul Kazancı da Cumhuriyet ga- zetesinin Cumhuriyet ve Kema- list devrim hukukunun korun- masında, onur ve işlev sahibi bir kurum olduğunu belirterek ga- zetemizin, bir direnç gücü, Ay- dınJanmanm umut ışığı ve Ata- türkçülüğün sesi olarak saygın- lıkla izlendiğini söyledi. ADD Beşiktaş îlçe Başkanı Uğur Se- ten, Ulusal Kanal Genel Yayın Yönetmeni Ferit Ilsever, Tekir- dağ Barosu Başkanı Güneş Gürseler ve Kocaeli Gazeteci- ler Cemiyeti Başkanı Barbaros Tantan da, basın müşavirinin mektubunun, iktidann farklı seslerden ne kadar rahatsız ol- duğunu gösterdiğini vıırguladı- lar. Sinop'taki günlük Bizim Ka- radeniz bölge gazetesi, günlük satuı aldığı tüm gazete abone- liklerini durdurdu ve yalnızca Cumhuriyet'e abonelik yaptır- dı. Aynı üde yayın yapan Göz- de ve Barış FM radyolan da dinleyicilerine "Cumhuriyet'e sahip çık. Cumhuriyet oku" anonslan başlattı. yıkılan bır evdeki 4 çocuk ile Büyükgeçit Kö- yü'nden 2 kişinin öldüğü bildirildi. Ilçe merkezi ve birçok köye elektrik verilemediği, Kınık Köyü'nde de göçük altında kalan 1 kişinin yaralı olarak Erzu- rum Numune Hastanesi'ne kaldınldığı öğrenildi. Deprem nedeniyle şok geçiren birçok kişi tedavi al- tına alındı. Atatürk Üniversitesi Deprem Araştırma Merkezi, depremin ardından 2.7 ve 3.3 büyüklüğü arasında 8 artçı sarsıntının kaydedildiğini bildirdi. lannda bulunduğu Atatürk ve laikliği hedef alan kitabı ortaya çıkan,Annç'ın ıletişim danışma- nı Kemal Öztürk'ten övgüyle söz edılirken gazetemiz "Mec- lis'in manevi şahsiyetine saygı- 1J olnıamakla" ıtham ediliyor. Cell;lclH savunma Altına imza bile konulmaya çekinilen ve gazetemize adeta "dil ve üslup dersi" verir bir tarzda kaleme alınan açıklamada haberler, "sözcükoyTinlanyla" yalanlanmaya çalışılıyor. Bu çer- çevede gazetemizdeki haberde y- er almayan unsur ve bürokratlar hakkında aynntılı bilgi veri- lirken haberlerimize konu olan Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'ce veto edilen atama kararnamelerine deği- nılmemesi dikkat çekti. Sezer tarafından bakanlık müsteşar yardımcılıklanna atanmalan veto edilen Ali Osman Koca ve Hasan Sönmez ın uzun yıllara dayanılan memuriyet görevlerine vurgu yapılan açıklamada, bu isimlenn da- ha önceki kararnamelerinin eski cumhurbaşkanlan tara- fından onaylandığı belirtildi. Açıklamada şu görüşler sa- vunuldu: "İfadelerinizin ve haber dilinizin MeclisMn manevi şahsiyetine, onu temsil eden Meclis Başkanlığı makamı- nın manevi değerine saygılı olması gerekir diye düşünü- yoruz. Meclis Başkanf nın atamalannı illegal gibi gös- termeniz, kanunlara aykın, sakıncalı gibi inıa etmeniz, TBMM'nin ve onun başka- nının saygınlığma en azın- dan nezaketen uymamak- tadır. TBMM kadrolan ve üst düzey bürokratları, Türkive'nin alanında en iyi yetişmiş, en nitelikli ve çahş- kan kadrolandır. Bu iddi- amızı, şimdiye kadar ger- çekleştirilen reform çalış- maları. yenilikler ve Mecli- simizin itibarını yükselte- cek projelerimizde rahat- lıkla görebiu'rsiniz. Şimdi, bu kadar başanh çalışma- lar yapan bir kadronun ha- tası bulunamadığı için kad- rolaşma başlığı ile suçlu gi- bi gösterilmesini maksatlı bir tavır olarak görüyoruz. Meclis Başkanı Sayın Bü- lent Annç, şimdiye kadar görülmemiş bir şekilde şef- faf, adaletli ve tarafsız dav- ranan bir meclis başkanı- dır. Atamalarında da yasa- lara uygunluk, liyakat ve ehliyetten başka bir prensi- bi yoktur. Haberlerinizde belirttiğiniz diğer isimlerin tümü kariyerleri. eğitimleri ve konumlan iribanyla bak ettikleri yerlere atanmışlar- dır. Bunlann atanmalanyla ilgili bir yasal sorun yok- tur." Açıklamada. 21 Mart tari- hindeki gazetemiz haberinde adı geçen TBMM Iç Hizmet- IerMüdürü YılmazYalçın ın TOKl Başkan Yardımcılığı atama kararnamesinin Cum- hurbaşkanlığı'nca veto edil- mediği, çünkü bu görev için üçlü kararname gerekmediği vurgulandı. Açıklamada, Ba- sın ve Halkla Uişkiler Daire Başkam Feridun Keşir'in ise Istanbul Büyükşehir Beledi- yesi'nde hiç görev yapmadı- ğma dikkat çekildi. Teröriste belediyeden eğitim bursu I Baştarafı 1. Sayfada Belediyesi'nden burs aldı. Bele- diye kayıtlanna göre, belediyenin bu dönemde burs verdiği kişiler arasında yer alanAzad Ekınci'nin baba adı tdris, doğum tarihi 2 Haziran 1976, doğum yen de Bingöi. Ekinci, eğitim yardımı başvurusunda adres olarak. Istan- bul saldınlannın ardından yoğun olarak operasyon düzenlenen Is- tanbul-Fatih semtıni gösterdi. Saldınlarla bağlantısı nedeniy- le Ekinci'nin burs aldığı dönem- de, Istanbul Büyükşehir Beledi- yesi, "lisans, yükseklisans, dok- tora, yetim-şehit1 " adı altında 31 bin 500 kişiye yardım yaptı. Bu dönem için belediye. kaynakla- nndan 1 trilyon 804 milyar lira- lık bölümü "yardunlara"" ayır- dı. Ekinci'nin Istanbul Büyükşe- hir Belediyesi'ne eğitim yardımı almak için başvurduğu tarihte Başbakan Recep Ta>yip Erdoğan, belediye başkanlığı görevini yü- rütüyordu. Ancak hakkındaki mahkûmiyet karannın 23 Eylül 1998 tarihinde onaylanmasının ardından Danıştay Erdoğan'ın başkanlığını 5 Kasım 1998 tan- hinde düşürdü. Istanbul Büyük- şehir Belediye Meclısi ise 12 Ka- sun 1998'deAliMüfitGürtuna'>a başkanlığa seçti. Değişik dönemlerde verilecek burstan yararlanacak bursiyerle- rin belirlenmesi için belediye kendi bünyesinde komisyonlar oluşturdu. Bu komisyonlarda gö- rev alan Akif Gülle ile komisyon oluşrurulmasına onay veren dö- nemın genel sekreter yardımcısı İdris Naim Şahin de şu anda AKP milleU'ekili olarak parla- mentoda bulunuyor. Istanbul'da- ki bombalı saldırılann ardından >airütülen soruşturma sonucunda, güvenlik birimleri Istanbul Bü- yükşehir Belediyesi'nin burs ver- diği Ekinci'nin ele geçirilmesi durumunda, olaylann aydınlatı- labileceğini söylediler. Halen ara- nan Ekinci'nin Istanbul saldınla- nnın hem planlayıcısı hem de sal- dında aktif rol aldığı belirtiliyor. Saldınlann ardından yurtdışına kaçtığı anlaşılan Ekinci'nin ya- kalanması amacıyla Suriye'de de operasyon düzenlenmişti. Ekinci hâlâ Istanbul saldınlannın so- rumlusu olarak aranıyor. Geçen haftalarda Istanbul'da mason lo- casına yapılan saldınya katılan ve elinde bomba patlayan Engin Vu- ral'ın da bir dönem Istanbul Bü- yükşehir Belediyesi'ne bağlı ÎG- DAŞ'ta çalıştığı ortaya çıkmıştı. GUNDEM MUSTAFA BALBAY B Baştarafı 1. Sayfada ille CHP diye tutturuyor. Kardeşierim, Karayal- çm'ınyaptıklanndan girip ona verelim, diyor... Ça- reyi sana başvurmakta buldum. He gözüm abim, bir şey de, artık ona uyalım..." önce, kendi iradesiyle karar vermesi gerektiği- ni söyledim. "Şu aşamada ben de sizi bağlama- yayım " dedim. "Olmaz, benibu dertten kurtar" di- ye ısrar ettı. "Sonra konusalım" dedim. Birkaç gün sonra, 'sonra' geldi. Aynı gün içindeki 3. nottan sonra, aradım. Ali Bey aynı durumda. "Abibirşey de, bizi kurtar" diyor. 28 Mart'ta yerel seçım yapılacak olmasına kar- şın bu seçimlerde daha çok kurumsal düşündü- ğümü söyledim... AKP'nin karşısında duran en güçlü kurum olarak CHP'nın göründüğünü aktar- dım... Ankara Yenimahalle'den Nusret Bey, düzgün bir el yazısıyla gönderdiği mektubuna, "Deniz Baykal'dan, Murat Karayalçın 'dan birkaç dileğim var" diye başlıyor. Karayalçın'a takdırlerini ilettik- ten sonra, arkasını şöyle getiriyor: "Ancak bu yerel seçimlerpek çok yurttaşımızın ' olduğu gibı benim de uykumu kaçınyor. Cumhu- • riyetin başkenti bu kez de elden gidecek gibi gö- rünüyor. Lütfen çığlıklan duyun. Bu seçimlerde siz veya CHP adayını çekmezse sonuç ortada..." EğerYükselÇakmurçekılmeseydi, aynıtartış- ma Izmir'de de yaşanacaktı. Ne yazık kı, Anka- ra'da Çakmur kadar büyük düşünen çıkmadı. Yu- kandaki tepkiler son dönemde bize ulaşanların çok az bir bölümü! Sandığa gitmek ya da gitmemek 16 Mart'taki, "CHP'nin Başansızlığına Oynayan CHP'liler" başlıklı yazının ardından da yoğun bir iletiyle karşı karşıya kalmıştık. Sol kesime oy ve- renlerin kızgınlıkla şaşkınlık arasında gıdip gelen yoğun duygular yaşadığı bir kez daha ortaya çık- mıştı... Işte Ihsan Bey'in elektronik mektubu: "Yıllarca aynı şeyi yapıp CHP'ye, Baykal'a oy verdim ve her defasında farklı sonuç bekledim. A- ma olmadı. Daha fazla aptallık yapmak istemiyo- rum..." Şükrü Bey, Zile'den yazmış: "İki inatçı keçi köprüde karşılaşmışlar. Ikisi de birbirineyol vermek istememiş. Sen çekil, ben çe- kil... Kurt fırsatı kaçırmamış! Melih Gökçek bizimle gurur duyacak. D'ıni ve holding gazeteleri solu birbirine tokuşturmak için bir gün Yılmaz Ateş';, bir gün Murat Karayalçın'ı övüyoriar. CHP üyesiyim... Artıkyeterrrrrrr. (Mek- tupta Y sayısı daha fazlaydı) Sol ve aydın kesim bu ülkede zaten azınlık. Bir de biriik olmazsak hiç- biryere varamayız..." Aynı gün solun eski yöneticileri Ertuğrul Gü- nay'la Ali Özcan da ayrı kentlerden aramışlar, "Yazınızdaki gibi pek çok CHP'li CHP'nin 28 Mart'taki başansızlığına oynuyor ama. biz başan- sı için çaba harcıyoruz. Bugünkü yönetimle işler elbette zor. Ancak yerlerde sürünen bir CHP, ne partililehn ne de Türkiye'ninyaranna" demişlerdi... Keşke, son dönemdeki iletilerin tümünü okurla paylaşabilseydik... Genel görünüm solda ciddi bir kafa karışıklığının olduğunu gösteriyor. Şu aşama- dan sonra bızım de Ankara'da aday sayısının te- ke indirilmesi için bastırmamızın biryararı yok. Ancak pek çok seçmenin sandığa gitmemeyi de (tıpkı 3 Kasım gibi) bir seçenek olarak diri tuttu- ğunu görüyoruz. Bizce bu yanlış. Sandığa gitme- mek, kendimıze zarar vermek... Sandığa gitmemek, tepkiyi susarak vermek gi- bi bir şey... Yerine göre bu da bir yöntemdir ama... Gün o gün değil... ankcum " cumhuriyet.com.tr Osman Öcalan örgütüne döndii • Haber Merkezi - Terör örgütü PKK/KONGRA- GEL ıçınde geçen günlerde yaşanan krizde örgütten aynlan Osman Öcalan. yeniden örgüte döndü Öca- lan'la birlikte hareket eden Nizamettin Taş. Hıdır Yal- çın ve eski A\Tupa sorumlusu Kanı Yılmaz"ın ise he- nüz örgüte gen dönmedıkleri belirtildi. Geçen gün- lerde örgütten yapılan aeıklamalarda, Osman Öcalan ve grubunun ABD güçleriy le hareket ettıgi ve örgütü çökertmeye çalıştıklan suçlamalaruıa ver verilmişti. BiJJm Teknik dergisi basılacak • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Kamu İhale Kurumu'nun basım ihalesini iptal etmesi nedeniyle mart sayılan geciken TÜBITAK Bilim ve Teknik ile Bilim ve Çocuk dergilerinın birkaç gün içınde piya- saya çıkacağı bıldınldi TÜBlTAK yetkılılennden alınan bılgiye göre. basım için açılan ihaleyı kazanan firmayla ilgili sorun gıdenldi Basımı. daha önceden de baskı işlerini üstlenen "Promaf firması yapacak. ÇEAŞ biHrkişisi tutuklandı • ADANA (AA) - Eski Rumelı Holding Yönetim Kurulu Başkaru Kemal Uzan ve Çukurova Elektnk AŞ'nin (ÇEAŞ( eski yöneticisi Mehmet Ertuğrul Ba- şar hakkında "riişvet vermek-almak' suçlamasıyla açılan davada bilirkişi Hasan Cihan Yılmazsoy Tüş- vet aldığı' iddıasıyla rutuklandı. Adana 5. Ağır Ceza Mahkemesı'ndekı duruşmada, hazırbulunan bilirki- şi, eski DSİ Barajlar ve HES Daıresi Başkan Yardım- cısı Yılmazsoy hakkındaki iddialan reddetti Mahke- me, Yılmazsov'un furuklanmasına karar verdi. AÇHOAMA • Haber Merkezi - Sanayi ve Ticaret Bakanh- ğı'ndan yapılan açıklamada, gazetemizde 22.02.2004 tarihinde, "Kabine kendisine çalışıyor' başlıklı haberimız ile 13.03 2004 tanhınde Orhan Ennç'in 'Ey mantık gelırsen üç kez vur' başlıklı ya- zısında yer alan ve 'Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun'un vergı affindan yararlandığı. bu nedenle de dokunulmazlık dosyasının gen çekıldiğı yönünde- kı' haber ve yaztnın gerçeği yansıtmadığı belirtildi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear