29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
2 2 MAFT 2004 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA DISBASIN El Kaide bağlantısına rağmen, Madrid'deki saldınlann suçunu ETA'ya yıkmak isteyen Aznar'ın partisi seçimi kaybettr İspanya öfkesini sancüktagösterdi• Ispanya'nın eslci Başbakanı Aznar, halkını Irak savaşının El Kaide'yi giiçlendirmediğine ikna edemedi. Ve, lideıri olduğu Halkçı Partı saldıınlardan üç gün sonra düzenlenen seçimi kaybetti. A^znar'ın akıbetine uğramatc; istemiyorlarsa A3D'nin diğer müttefiklerinin liderleri halklarmı bu konuda ikna etmeli. İ spanya, 14 Mart'tadîizerüenen se- çimde anlaşılabilir şekilde mantı- ğının değil kalbinin sesıne kulak ve- rerek oy kullandı. Madriddeki saldı- nlann şoku acıya dönüştü Acı da kız- gınlığa. Öyle bır kızgınlık kı. seçim sonucu ne olursa olsun liden olduğu, muhafazakâr Halkçı Parti 'nin başından aynlacağını çok önce •duyuran eski Başbakan Jose Maria A_znar'ın tepe- sinde kasırga gıbi esti savurdu. Aznar, ülkesinin ona e n gereksinim duyduğu anda ülkenin ^Kderi" yerine yıldınm düştüğü anda v e mekânda ge- rekli olan "paratoner" gibiydi. tspanyada olup biteralerden. ABD Başkanı George Bush'un teröre karşı beceriksizce yürüttüğü savaşta en ön saflarda yer alan ülkelerden tngilte- re'ninBaşbakanı TonyBlair,îtalya'nın Başbakanı Sflvio Bertusconi ve diğer Av- rupalı müttefiklerin kaygılanması ge- reken bir durum olmayabilir. Aznar, terör örgütü ETA'ya karşı yürüttüğü savaşı partisinin seçim kampanyası- nın odak noktası haline getirmişti. Basına baskı yaptı Onun ETA'ya karşı yürüttüğü şahsi mücadele militan Bask aynlıkçılığıy- la, Katalonya'nın ispanya Anayasa- sı'nın değişmesini istemesi gibi banş- çıl aynlıkçılık yöntemlerini yaklaştır- dı. Saldınlan düzenleyenlerin kullan- dığı kamyonetin El Kaide bağlantısı- na işaret eden unsurlann ortaya çıkma- sından sonra bile Bay Aznar, telefon- da Ispanyol gazetelerine saldınlardan ETA'yı ve örgütle aynı amaca hizmet eden diğerlerini sorumlu tutan açıkla- malar yapıyordu. Hatta daha da ileri gidip bazı med- ya kuruluşlarının ETA'yı sorumlu gös- termesi için baskı yapıyordu. Seçim sonuçlannda Sosyalist Işçi Partisi'nin zaferinin yanı sıra Barcelona'da, ETA'yla masaya oturan, Katalan Cum- huriyetçisi olan sol partiye doğru ba- riz bir kayma olduğu da göze çarpıyor. Bombaların patlaması sonrasında geçen seçıme oranla yüzde yedi fazla oranda seçmen sandık başına gitti ve (Boğanın üzerinde ABD Başkanı George Bush ve tngiltere Başbakanı Tony Blair, yerde ise tspanya'nın eski başbakanı Jose Maria Aznar otumyor.) muhalefetteki Sosyalistlere zafer kazan- dırdı. Çünkü, Aznar, saldındaki suçsuz insanlann ölümlerinin üzerinden poli- tika yapıyordu. Seçimde özellikle pat- lamalann olduğu trenlerin yola çıktı- ğı, Madrid'in güneyindeki, işçi sınıfı- nın yaşadığı varoşlarda katılım yüksek oldu. Kendilerini bir anda terörle mü- cadelenin ön saflannda bulan Ispanyol- lar 14 Mart'taki seçimde muhalefetin yanında yer almayı tercih ettiler. Tüm Avrupa etkllendl Ancak, Madnd'den esen sıyasi şok rüzgân sadece Ispanya'yı değil tüm kıtayı kasıp kavurdu. Saldın, Avrupa ve ABD'yi yakınlaştırmayı bir kena- ra bırakın, Atlantiğin iki yakası da ka- na bulanmış olunca Amerika ve Avru- pa arasındakı stratejik uçurumu daha da derinleştirdi. Teori, Avrupa güvenliğinin askeri güce bağlı olduğu gerçeğini kabul et- tikten sonra Batı'nın aşın Islamcı teh- didine karşı birleşeceğiydi. Sovyet iş- gali tehdidi sırasında olduğu gibi. An- cak, Madrid'deki saldın sonrasında Av- rupa bu teoriden çok uzaklaştı. Afganistan'da ve Irak'ta yaşanan sa- vaş ve düzenlenen sayısız terörle mü- cadele operasyonu Avrupalıların ço- ğunu terorizmle savaşın kazanılabilir bir savaş olduğuna dair ikna etmedi. Batılı isrihbarat örgütleri Madnd sal- dınlannda elleri kollan bağlanmış şe- kildeydi. Böyle bir saldın için uyan bek- liyorlardı. Ancak o uyan gelmedi. El Kaide'nin zayıfladığını ve sadece Ba- li, Istanbul, Tunus gibi kolay hedefle- re saldın düzenleyebileceğini söyle- mişlerdi bize. Bu da çok yanlış bir de- ğerlendirme, yanJış bir hesaptı. Ya Irak'taki tüm cihat yanlılannın sonunun geldiğine ilişkin teoriye ne oldu? El Kaide ya da bu örgüt adına ça- hşan, etrafi kana bulayanlar hâlâ var- lıklannı sürdürüyorlar. Büyük olası- lıkla liderleri l sanıe bin Ladin de ha- yatta ve faaliyetlerini sürdürüyor. Mad- nd. Usame bin Ladin'in Haçlı hedef- lerinin onun takipçisi olanlann öfke- sine 11 Eylül'de ikiz kulelerin yıkıldı- ğı anda olduğu kadar tehditi altında olduğunu gösterdi. Blalr halkı İkna etmeli Tony Blair Ispanyol meslektaşının siyasi kaderiyle karşı karşıya kalmak- tan kurtulmuş olabüir. Çünkü îngilte- re savaş karşıtlığı hissine kapılması için yeterli kaynağa sahip değil. lngil- tere'nin savaş karşıtı hissiyatı Kennetfa Clarke'ınkinden Louise Christian'ın siyasi manevralan arasında geziniyor. Ülkede bu konuda bir bütünlük yok. Başbakanın Bush yanında savaşa gire- ceğini anladıktan sonra istifa eden es- ki Dışişleri Bakanı Robin Cook Ingil- tere'deki savaş karşıtlannın lideri ola- bilirdi, ancak olamadı. Blair Madrid'de yaşananlann kendisini haklı çıkardığı- nı sanabılir. Ancak böyle sanmakla pek de doğru yapmış olmaz. Aznar Ispanyollan bu konuda ikna edemedi ve partisi seçimi kaybetti, an- cak Blair Ingiliz halkını Irak savaşının El Kaide örgütünü askeri anlamda güç- lendirmediği konusunda ikna etmeli. Tabii. savaş sırasında ve işgalin sürdüğü sonrasında ABD'nin müttefikı olan diğer ülkelerin liderleri için de aynı şey geçerli. (The Guardian, Ingütere, 16 Mart) Rusyay da ikinciPutin dönemibaşladı Zafer kazanan Rus\a Devlet Başkanı Putin seçimden bir gün sonra düzenlediği basın toplannısuıda son derece neşeli görünüvordu. (AP) V ladimir Putin'ın 14 Mart'ta düzenlenen s- çimdeki başansı bekle- niyordu. Gerçı Kremlin. yeter- li sayıda seçmenin -yüzde 50- sandığa gitmemesi halinde ikin- ci tura gereksinim duyulacağın- dan korkuyordu. Korkulan ol- madı. Putin, oylann yüzde 71.2'si- ni alarak seçimi kazandı. Uluslararası gözlemcilerin Devlet Başkanı'nın ikinci dö- nem görevde kalmasını sağla- yan seçımin demokratik olmadı- ğını savunması ikinci Putin dö- nemının üzerinde sis bulutu o- luşmasına neden ol- du. Putin'inseçime birkaç gün kala dev- let kontrolündekı te- levızyon kanaluıda ülke halkından 14 Mart'ta sandık ba- şına gıtmelerini is- temesi ıyi bir şovdu. Belki de yanştaki en iyi performansı- nı sergılediği o gün seçmenden anayasal haklan olan oy atma hakkını kullanmalanru istedı. Putin şunlan söyledi: "Her birinian kuHanacağıovun büyük önemi var. Önümüzdeki yülarda sadece vurttaşlann des- teğMe ülkenin rotası beürlene- biBr. Seçimlerde oy kuDanmak ülkedeki olaylann gidişatmı etki- lemtkiçin en iyi nrsarür." Seçim öncesinde, televizyon kanallarındaki tartışma program- lanta katılmayan, herhangi bir mamfesto sunmayan Putin'in böy!e seçim kampanyasına ben- zemeyen bir kampanya yürüt- tükun sonra seçime gün sayılır- ken böyle bir açıklama yapma- sı sankı bazı şeylerle alay ediyor- mı^havasıyarattı. Zaten Krem- lin seçun öncesinde medyada yer alar. haberleri de kontrol altuıa • Kremlin, Rusya'da Putin'in ikinci döneminin başlaması için özellikle medyayı kontrol etme yoluyla seçim sürecine müdahale etti. aldı. Putin. popüler olnıasına adil şartlarda düzenlenmiş olsa da seçimi kazanacak olsa da Krem- lin seçim sürecine müdahale et- me gereğini duydu. sovyet döneminin geleneklerl sürüyor Sadece Irina Kakamadave N> kolay Karitonov gibi birkaç ra- kip aday kısıth süreyle olsa da te- levizyon kanallannda görünerek Kremlin'in müdahalesini azalt- ma çabasına girdi. Kremlin'in tutumu sadece mu- haliflerinin ne ka- dar güvensizlıkor- tamında bulundu- ğuna işaret etmiyor, aynı zamanda Putin ve kurmaylarının 2008 ve çok ötesi- nin hesaplannın ya- pıldığıbiroyunoy- nadıklannı gösteri- yor. Putin ve kur- maylan hiçbir şeyi şansa bırakmak istemiyorlar. 2008 yılında Putin'in kendi ye- rine getırmek isteyeceği aday karşısındaki en büyük rakip ola- cak gibi görünen Serge\- Glaz- yev'i yakından takip etmeleri de bundan kaynaklanıyor. Aslında, Boris Yeltsin'ın ger- çek bir demokrat olduğunu sa\ıı- nanlar için seçim sürecine ilişkin yolsuzluk ve kanunsuzluğun 1996 yılına dayandığını unutma- mak gerekir. Ve. bugünkü siste- min o günlerde temelinin oluş- turulduğunu. Sonucta nereye doğ- ru gidiyoruz? Rusya'nın, ülkenin kaderini tek bir adamın eline bı- rakan Çarist ve Sovyet gelenek- leriyle bağını koparması için da- ha ne kadar zaman geçecek? (Moscon>rmes,Rusyo, 15Mari) Olenlerin anısına... Geçen hafta Kosova 'dan geçmişi anımsatan ve insamn içini burkan görüntüler yansıdı uluslararası ajanslann objektiflehne. Ve, bir süredir suların durulduğu umut edilen Kosova veniden dü'nva gündemine otıırdu. Çıkan çatışmalarda 28 kişi öldii, vüzlerce kişi yaralandı. Kiliseler, camiler yerle bir oldu. Ve, geride kalanlarm elinden gelen tek şey çatışma ve savaşın olduğu her yerdekinin avnıydı 'Gidenleh' anmak ve dua etmek. Tıpkı Afganistan da. Keşmir de, Irak 'ta, Haiti de olduğu gibi. Cumartesi günü Montenegro da düzenlenen ayinlerde ölen Sırplar anıldı. Babasıvla birlikte kiliseye gelen ve mum vakan bu çocuk hiç şüphesiz büyüklerinin Arnavut büyükleriyle neden çaîıştığmı bilmiyordu. Bildiği tek şey üzücü şeylerin yaşandığıydı. (AP) Imkhn istikrannda Avrupa f nin çıkan var JACQUES SCHUSTER D ünyanın trafiği tersine işliyor. Alman Savun- ma Bakanı PeterStruck Irak'taki askerlerini çekeceğini açıklayan ispanya'daki yeni hü- kümete dolaylı yoldan "Her şe- ye rağmen lürfen Irak'ta asker- lerinizi tutun" diyerek tavsiye- lerde bulunurken Amerikahlar BM Güvenlik Konseyi'nden furstendamm'da da Alnıan- ya'nın Afganistan cephesinde- ki askerlerini çekmesi için bom- balı bir saldın mı düzenlenme- li? Ya da Londra'nın dünyaca ünlü Trafalgar Meydanı'nda Başbakan Tony Blair'in görev- den gitmesi için, Roma'nın mer- kezinde Italya'nın teröre karşf ittifaktan ayrilması için patlama- lar mı olsun? Sosyalist Zapatero dünün şar- Irak'a ilişkin yeni kısını söylüyor. O bir karar tasansı W Irak takl Ispanyol v e kurmayları o çıkmasıiçinçaba- askerlerini çekmek veya bu şekılde isteyen Başbakan Zapatero hata yapıyor. Bugün orada görev yapan askerler istikran lıyorlar. Siyaset kulisle- rinde Avrupalı li- derler Ispanya'nın yeni başbakanı Jo- se Zapatero yaen azından önümüz- deki birkaç ay için- de eski başbaka- nın siyasetini sür- dürmesi için bas- kı yapıyorlar. sağlamaya çalışıyorlar. Ve, bu tüm Avrupa 'nin çıkannadır. Zapatero hata yapıyor ElKaide'ninbu kadar büyük bir saldınsından sonra Irak'tan askerini çekmeyi kararlaştıran. terörün karşısında eğiliyor de- mektir. Daha da kötüsü dünya- nm dört bir yanındaki birtakım teröristleri Batı'nin üzerine git- mek konusunda cesaretlendiri- yor demektir. Berlin'in ünlü meydanı Kur- Irak Savaşı'na karşı çıktılar. An- cak bugün konu- muz bu değil. Irak'ın Saddam Hüseyin'i yenil- giye uğradı. Yeni- den yapılanma sü- reci başladı ve Av- rupa'nin Irak'ta istikrann sağlan- masından çıkarı var. Dış politika konusunda fazla deneyimi olma- yan Zapatero bunu düşüneme- miş olabilir. Ancak, onun se- çim kampanyasının odağı da te- rörle mücadeleydi. Bu davranışıyla bu sözünden geri adım atmış. tutmamış olu- yor. Daha başbakanlık koltuğu- na oturur oturmaz büyük bir ha- ta yapıyor. (Die WeÜ, Almanya, 'İsa'nın Çilesi', ABD'de anti-semitizmi körüklemedi. Avrupalı ve Araplann tepkisi farklı olabilir Gibson'ın filmi Yahudileri kötülüyorDÎNAPORAT* M elGibson'ın yapımcılığını ve yönetmenliğini üstlendiği, Hz. Isa'nın yaşamının son 12 sa- atini konu alan "tsa'nm Çilesi*' ABD'de tepkilere ve medyaya yansıyan tartış- malara neden oldu. Ben fılmi iki kez gör- düm. Şiddet içeren. Yahudileri Hz. tsa'ya ve Hıristiyanlığa kötülük eden, itici bir şekilde gösteriyor. Hz. Isa yenik düş- müş, mahvolmuş bir durumda, kanlar içinde. Son anlan tüm aynntılanna ka- dar odaklanılarak görüntülenmiş. Ro- ma Imparatorluğu'nun askerleri tarafın- dan yakalanıp çarmıha gerilip öldüğü ana kadar tüm detaylar... Çarmıha gerildiği anlarda seyirci ne- fesini tutmaktan bıkmış bir durumda oluyor. Ve, tam bu anda "artıkbitti*' di- ye rahatlayacağmı umduğu anda hain, siyah bir kuş gelip Hz. Isa'nın gözleri- ni gagalıyor ve bu sahne de kuş kanlar içinde kalana kadar sürüyor. Bu şiddet görüntülerinin neden tartış- maya neden olduğunun yanıtlan ise bir- birinden farklılık gösterebilir. Mel Gib- son'm kişisel sorunlan bir neden ola- bilir ya da şiddetin özellikle ortak bir dıni kimlik arayan gençler için aradık- lannı bulmalan yolunda etkili bir yön- tem ohnası. Filmdeki Yahudilerin ço- ğu kaba, çirkin insanlar . Burada dolaylı yoldan verihnek iste- nen mesaj Yahudilerin kendi istekleri doğrultusunda böyle bir dünya impara- min Roma Imparatoru Pontius Pilate rutm bir cezalandırma olarak binlerce kişiyi çarmıha gerdiren, baskıcı, vahşi bir imparator olarak değil sevımli bir ka- rakter olarak canlandınlıyor. Imparator, Yahudilerden Hz. Isa'nın yaşamı ve "Barabbas" admda işlediği suçtan ötürü zindana atılan bir Yahu- • Mel Gibson'm yönettiği, vizyona girmeden tartışmalara neden olan 'îsa'nın Çilesi' adlı film ABD'de anti-Semitizmi körüklemedi. Ancak,Yahudileri Hz. Isa ve Hıristiyanlığa kötülük eden, çirkin, itici insanlar olarak gösteren filmin Avrupa ve Arap Dünyası'nda neden olacağı tepki korkutucu olabilir. torluğunun temsilcisini bile yok edebi- lecekleri. Yahudilerin Hz İsa'yı çarmı- ha germek istemelerinın nedeni tam olarak anlaşılamıyor. Çünkü film sine- maseverlere tarihi ve teolojik geçmişi sunmuyor. Hz. Isa'nın mesajında, Yahudilerin onu neden tehlike olarak algıladığına iliş- kin bir açıklama yoktu. Gibson'ın fil- minde olaylar tersine çevrihniş. Döne- di'nin yaşamı arasmda seçim yapma- lannı istiyor. Yahudiler suçlan olan Barabbas'ın hayatta kalmasmı tercih ediyorlar. Başka deyişle Hz. isa'yı feda ediyorlar. Filmde aslmda Hıristiyanlığa da hak- sızlık ediliyor. Hıristiyanlığın ruhani anlamda özü yansıtıhnıyor. Yansıtılan tek açı Hz. Isa'nın çektiği çileleri ka- bullenir bir tavır sergilemesi. ABD'de konuya ilişkin sıkça yöneltılen sorular şunlar: Mel Gibson bir Yahudi düşmanı mı? Yoksa sadece para kazanmayı amaçla- yan açıkgöz bir tüccar mı? Holoca- ust'u reddeden babasından ne kadar etkilenmiş? Film. Gibson'ın iddia et- tiğı gibi Incil'e sadık kalmarak mı çev- rilmiş? Gibson"ın filmi ne ölçütte 1965 'te Vatikan'da toplanan 2 'nci Ekü- menik Konseyi'nin kararlanna aykın? (Bu kararlarda sadece o dönem yaşa- yan Yahudilerin çok küçük bir bölümü Hz Isa'nın ölümünden sorumlu tutulu- yor.) Tabii yöneltilmesi gereken en önem- li soru, bu şiddet içeren, zedeleyici fil- min anti-Semitizmi körükleyip körük- lemeyeceği. ABD'de bu yaşanmadı. Gibson'ın çahşmasını 1965'te Vati- kan'da yapılan çalışma kadar değerli bu- lanlar bile oldu. Asıl korkum filme Av- rupa ve Arap Dünyası'nın vereceği tep- ki. (*Telaviv Üniversitesi Stephen Roth Anti-Semitizm ve Irkçılık Araştır- maları Enstitüsü 'nün başkanı) (Haaretz, Israil, 19 Mart)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear