Catalog

2 2 M A R T 2004 PAZAFtTESl CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER dishabacumhuriyet.com.tr 11 jlsviçre'de yapılacak Kıbns müzakereleri öncesinde 'kırmızı çizgiler' mini zirvede gözden geçirildi TürkiyeAB koşıüundaısrarlıŞİMŞEK ANKARA - Türkiye, Isviçre'de ya- pılacak Kıbns müzakerelerinde olmaz- s a olmazlanm, "vanlacak çözümün JSB birincU hukukuna dahil edilmesL i§d kesinıliliğin güçlendirilmesi, Tiirki- vc'nin garantöriüğü ve güvenük siste- •rıinin devamı'" olarak belırledi. Dışiş- l<en Bakanhğı. dün Ankara'ya gelen BM Kıbns Ozel Temsilcisi Alvart) de Soto" ya "vanlacak anlaşma AB birin- cShukulaıiçindeoimazsahiçbirşeybek- lemevnT mesajını verdi. Ankara'nın AB Qlkelerınden en geç 25-26 Mart'ta Briiksel'de yapılacak AB zınesine ka- dar konuyu çözüme kavuşturmalannı i stediği öğrenildi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hil- miÖzkök ve Dışışleri Bakanı Abdul- lah Gül'ün katılımıyla öncekı akşam Başbakanlık'ta yapılan mını zirvede. 2 4 Mart'ta başlayacak dörtlü müzake- • "Kırmızı çizgileri" Denktaş'sız belirleyen Ankara için tartışılmaz koşul Kıbns'ta anlaşmanın, AB birincil hukukuna dahil edilmesi. Başbakanlık'taki zirve sonrasında Ankara'ya gelen Alvaro de Soto'ya Türk tarafının müzakereler hakkındaki tüm düşünce ve eleştırileri iletildi. relerde izlenecek strateji, Yunanistan ve Rum tarafının olası adımlanna kar- şı çeşitli senaryolar ve yeni harita se- çenekJeri değerlendirildi. Al-ver siire- cinin başlayacağı müzakerelerde, iki ke- simlıliği güçlendirecek adımlar karşı- sında Rum tarafına daha fazla toprak bırakılması üzennde durulduğu öğre- nildi. Dışışleri Bakanlığı'nda Müste- şar Büyükelçı Lğur Ziyal ile bir araya gelen De Soto, müzakerelerde gelinen aşama ve Isviçre'de yapılacak dörtlü müzakerelerin formatını ele aldı. Türk tarafı müzakereler hakkındaki tüm düşünce ve eleştirilerini De Soto'ya iletti. Ziyal. görüşmede Türk tarafı açı- sından AB'nin Kıbns'ta vanlacak ant- laşmayı birincil hukukuna dahil etme- sinin "yaşamsal önemini" \airgulaya- rak BM'nin de bu süreçte AB üzenn- de etkide bulunabileceğine işaret etti. Diplomatik kaynaklar, AB'nin, boş- luklann doldurulmasının BM Genel Sekreteri Kofi Annan a kalmadan ön- ce bu konuda somut bir karar alması gerektiğini \ıırguluyorlar. Denktaş taslağı vermeli Gazetecilenn sorulannı yanıtlayan De Soto. KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş" ın Kıbns Türk devleti anaya- sa taslağını vermemesine ilişkin ola- rak. Taraflann en üst düzeyde ver- dikleri taahhütler var. Umudum taraf- lar bunlan dikkate alacaklardır" dedi. Dışışlen Bakanlığı Kıbns masası so- rumlusu Büyükelçi Ertuğrul Apakan ile Türkıye'nin baş müzakerecisi Bü- yükelçi DenizBölükbaşTnın da Anka- ra'ya gelmelen dıkkat çekti. Diplomatik ka>Tiaklar, Kıbns'ta çok yönlü olarak sürdürülen temaslarda, vanlacak çözümün AB birincil huku- kuna nasıl dahil edileceğinin en önem- li düğüm noktası haline geldiğini be- lirriyorlar. AB Komisyonu uzmanlan- nın, yaptıklan incelemeler sonucunda konuyu açıklığa kavuşturmak yerine da- ha da karmaşık hale getırdiİderi, bu- nun da Türkiye ve Kıbns Türk tarafı- nın büyük tepkısine neden olduğu öğ- renildi. Çeşitli AB üyesi ülkelenn dev- reye girdikJeri ve bazı formüller üze- rinde çahştıklan belirtiliyor. Ingilte- re'nin getirdiği yeni bir öneri. BM Gü- venük Konseyi'nin alacağı bağlayıcı bir kararla, Birleşik Kıbns Cumhuriye- ti'nin kuruluş anlaşmasının diğer tüm uluslararası anlaşmalardan üstün ola- rak benimsenmesını içeriyor. Türkiye bunu yeterli bulmayarak sonınun AB içerisinde çözümlenmesi ve vanlacak anlaşmanm ileride herhangı bir tartış- maya neden olmayacak şekılde AB bi- rincil hukukunun parçası olmasını is- tiyor. Türkiye'nin talebi, anlaşmanm tüm üye ülkelenn parlamentolannda onaylanmasını gerektiriyor. AB'li dip- lomatlar ülkelenn onay süreçlennde çok farklı tartışmalann ortaya çıkabi- leceğini ve bunun riskli olduğunu sa- vunuyorlar. ÂBDveAB,Denktaş'ıistiyor ~ ABD ve AB'den Ankara'ya Denk- taş'ın ikna edilerek Isviçre'ye getiril- mesi yönünde güçlü mesajlar geliyor. Batılı diplomatik kaynaklar. sürecın başansı için Denktaş "ın da tsviçre'de yer alması gerektiğini savunurken Denktaş'ın dışanda kalması durumun- da referandum öncesinde düzenleye- ceğı bir kampanya ile çözümü engel- leyebıleceğini öne sürüyorlar. ISVİÇRE GÖRÜŞMELERİ Erdoğan yalnız gitmek îstemiyor ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan. Isviçre'de yapılacak dörtlü Kıbns mü- zakerelerine KKTC Cum- hurbaşkanı Rauf Denktaş la devam etmeyi istediklerini söyledi. AKP hükümeti, Kıbns konusunda Türkiye ve Yunanistan'ın da katılı- mıyla 24 Mart'ta başlayacak al-\er sürecınin sorumlulu- ğunu tek başına üstlenme- yeçekinıyor. Denktaş" ın Is- viçre öncesi talep ettiği gü- vencelen vermekte isteksiz davranan Erdoğan, Cum- hurbaşkanı'na bir kez daha dörtlü konferansa katılma çağnsı yaptı. atv"de yayımlanan *An- kara'da Sabah" programı- nakatılan Erdoğan, Anka- ra'da yapılan Kıbns Zirve- si nin ardından Denktaş'ın tsMçre'ye geleceği umudu- nu koruduğunu ifade etti. Erdoğan, Türkiye'nin ol- rruzsa olmazlan ve kırmı- zı çizgiler konusunda bir deiışıklik olmadığını da sa- \tıdu. Başbakan, "Neden o aman Sayın Denktaş kar- şı çıkı>or. Hükümetten gü- veflce alamıyorum. diyor. Br sorun mu var giivence konusunda'" sorusu üzen- ne *Böyle bir ifadeyi ilk de- faizden duyuyonun" yanı- tını verdı. Denktaş'ın. "Türk hükümeti Kıbns konusun- da tanı garanti vermiyor, kır- mızı çizgiler noktasında ke- sin hattimızı belirlemek zo- rundayE" dediğınin belırtil- mesi üzerine de Erdoğan. Denktaş'ın böyle bir şey söylediğine ihtimal verme- diğıni dile getirdi. Erdoğan, Denktaş ile bugün (dün) i lk fırsatta konuşacağını belir- terek "Hâlâumudumu kes- medim. Çünkü biz Denktaş ile bu süreci başlattık. Sayın Denktaş ile devam ettirmek ve noktalamak arzusu için- deyiz" dedi. "Bir jest olarak Kıbns'a gidip Denktaş ile İsviçre'ye geçemezmisHiiz?" denilme- sı üzerine Erdoğan, önce Denktaş ile konuşması ge- rektiğini söyleyerek şunla- n kaydetti: "Kendisi böyle bir şeyi kabul etmedikten sonra zorla götürecek halim yok. Bu işi beraberce bitir- me ga>Teti içinde olacağız. Olmazsa olmazlanmız. kır- mızı çizgilerimiz noktasın- da. ortak paydavi paylaşıyo- ruz. KKTC'deki kardeşle- rimizin menfaatlanna halel getirecek, Türkhe'nin men- faauerini zedele>ecekbir adı- mın içinde olmayız." AKEL YETKİLÎLERt: Denktaş'tan başka görüşmeci olmaz • Güney Kıbns Rum Yönetimi'nin iktidar oâağı AİCEL yetkilileri, dörtlü görüşmelere, BM tarafından tanınan görüşmeci olarak Rauf Etenktaş'm katılması gerektiğine inanıyorlar. LEFKOŞA (Cumhuri- y«l - Kıbrıs Rum Kesi- m'nde koalisyon hükü- m::ınin güçlü ortağı ko- nuıist AKEL yetkililen. T.rk toplumunu Rauf Dtoktaş'tan başkasının tensil etmesinm güç ol- dılunu, bu durumda ba- zı:orluklar çıkacağını be- lirnler. "umhuriyet'in sorulan- nı •'anıtlayan ,AXEL Ge- m Sekreteri ve Meclis Bskanı Dimitri Hristofıas vcDış llişkiler Sorumlusu v:Lefkoşa Mılletvekılı Aıdros Kiprhanu, Kıbns T."k toplumunu temsılen ddtlü görüşmelere katıla- ca kişinın temsil yetene- ğn ölçmenin zor olacağı- n: ıncak bu kişinin Kıb- n:a ilgili Birleşmiş Mil- le:er (BM) kararlan hıçe seılarak belirlenemeye- câni öne sürdüler. ^JCEL Dış tlışkiler So- rclusu Kipriyanu, Denk- ta ın görüşmelere katıl- miinı dilediklerini ve bu Lnuda BM yetkililerinin Viliirk hükümetinin çaba göstereceğine inandıklan- nı sözlerine ekledi. "Seçimler anlamsız' Andros Kipriyanu, bu- güne kadar alınmış BM ka- rarlanna göre kuzeyde ya- pılan seçımlerin ve seçim sonuçlannın, Kıbns Rum Yönetimi açısından bir an- lam taşımadığını, bu so- nuçlara dayanılarak bir temsilcinin belirlenmesi- nin doğru olmayacağını söyledi. Denktaş'ın BM tarafın- dan tanınan görüşmeci ol- duğunu vurgulayan Kipri- yanu. başka bir temsilci- nin meşruıyetini tanıma- nın kendilen açısından zor olduğunu belirtti. isviçre'ye gıdecek tem- silcinin orada atacağı im- zanın Kuzey'de (KKTC) tanınmayabileceğini söz- lerine ekleyen Kipriyanu, Türkiye'nin ve BM'nin görüşmelere katılacak ki- şınin temsil yeteneği ko- nusunda garantiler verme- sinin zorluklarına dıkkat çekti. 'Askerler eve dönsün' Irak işgalinin birinci yildönümünde başta New \brk olmak üzere, .ABD'nin çeşitü kentlerindc düzenlenen gösterilerde Amerikan askerîerinin Irak'tan çekilmesi istendi. Amerikalılann protestolan sürerken Irak'ta ABD güçlerini hedef alan saldınlar da devam ediyordu. Önccki gün, Bağdat'ın babsında bir ABD helikopteri düşüriildü. Düşen helikopterin iki pilorunun da kurrulduğu benrtin'rken FeDuce yakınlannda düzenlenen bir baska saldında 2 ABD askeri öldü. Mne önccki gün Bağdat'ın kuzeyinde bir ABD askerinin kaza sonucu öldüğii bildirildi. Bağdat'ta dün sabah meydana gelen patlamada da bir kişi öldü, çok sayıda kişi yaralandı! Mansur MahaJlesi yakınlanndan nrlatılan ve işgal yönetimi binaiarnu hedef alan bir roketin yol açtığı patlamanın çevredeki araçlara da hasar verdiği belirtildi Bakubada meydana gelen bir başka patlamada ise 1 Iraklı polis öldü. 2 shil v^ralandL (Fotoğraf: REUTERS) Ulusal Konsey üyesi Vasiliu, Annan'ın tutumunun çok net olduğunu söyledi: Annan Planı'ndan başka plan yok GURAYOZ LEFKOŞA - Güney Kıbns Rum Yöneti- mi'nin eski lideri ve Birleşik Demokratlar Partisi (BDP) Başkanı YorgoVâsiliu. gündem- de Annan Planı'ndan başka plan ohnadığı- m ve RaufDenktaş'ın görüşmelere katılma- sının gerekli olduğunu vıırguladı. Cumhu- rijetgazetesinin sorulannı yanıtlayan Vasi- liu, aynı zamanda Ulusal Konsey üyesi. Ulu- sal Konsey, Güney Kıbns Rum Yönetımi'nin en önemli organı. Rum lider başkanlığında toplanan konseyde. mecliste temsil edılen si- yasi partilerin liderleri ve dışişlen bakanı yer alıyor. Önemli siyasi konular konseyde görüşülerek karar altma alınıyor - Partinizin Annan Planı karşısındaki tu- • Eski Kıbns Rum Yönetimi lideri ve Birleşik Demokratlar Partisi Başkanı Yorgo Vasiliu, Kıbns'ın NATO'ya üye olacağına inanmadığını söyledi. Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac, oyunu eşijie birlikteSarran kentinde kuilandı.(REUTERS) tumu nedir? VASÎLİU - Mükemmel bir plan hiçbir zaman olmaz. Ama New York'ta alınan karar, planm temelinin doğru olduğu yö- nündedir. Tek bir devlet. tek bir Kıbns, dı- şanya karşı tek bir ülke. Bu devlet iki par- ça devletten oluşacak. Müzakerelerin Kıb- ns de\ letinin ve iki parça devletin işlev- selliği temelinde yürütülmesi gerekir. - Sizceiki kesim halkmm .Annan Plam'na yaklaşımı nasıl? VASİLİU - Biz kendi aramızda anlaş- madan, planın referanduma gelmesi söz ko- nusu değil. İki büyük partinin anlaştığı bir Fransa'dabölgesel seçim Hükümet seçim sınavında Dış Haberler Servisi - Fransa da halk dün, hükümet için önemli bir sınav niteliği taşıyan bölgesel seçimlerin ilk turu için sandık başına gittı. İlk belirlemelere göre, Neçime ittifak yaparak gıren Sosyalıst, Yeşil ve Komünist Partisi oylann yüzde 40.5'ini alırken. ıktidardaki Halkçı Hareket Birliği (U\IP) ile liberal eğilımlı Fransa Demokrasi Birliği (UDF) oylarm yüzde 33.8'ini aldı. Seçımlerin ilk turundâ, 2002 cumhurbaşkanlığı seçiminde 'şokbiçimde' ikinci olan Jean- Marie Le Penin aşın sağcı Ulusal Cephe Partisi ise oylann yüzde 15.6 sını aldı. Seçimde oy atmayanlann oranının ise yüzde 38 civannda olduğu bildirildi. ilk turda yüzde 10'luk seçim barajını aşan adaylar 28 Mart'taki ikinci tura katılacak. Seçimlenn sonucunda. Fransa'da 22. denizaşın topraklarda 4 bölgenin meclis üyeleri ve il meclisleri seçilecek. Seçimler, iki yıl önce büj'ük oy farkıyla işbaşına gelen Halkçı Hareket Birliği Partisi (UMP) için, halkın gözünde hükümetin icraatlannın değerlendirilmesi açısından ciddi bir sınav niteliği taşıyor. metin de burada ulusal çapta kabul görür. - Kıbns her koşulda AB üyesi olacak. Bu Rum kesiminin biraz rahat da% ranmasına yol açnuvor mu? VASİLİLT - Adanın bir kesiminin ABye girmesıyle tümünün gırmesi tamamen fark- lı olaylar. Biz tümünün girmesini istiyoruz. - Eğer olumsuz bir sonuç ortaya çıkarsa taraflar arasında görüşmeler sürer mi? VASİLİU - Kofi Annan çok net konuşu- yor. Bu plan olmazsa bir başkası, demiyor. Bu plan ya da hiçbirisi. diyor. Eğer şimdi bir anlaşma olmazsa gelecekte yine aynı plan üzennde tartışılacak. - Kıbns Hükümet Sözeü- sü Kipros Hırisostornites,ada- nın silahsızlandınunasından özel birMirguyia söz etti. Ma- kanos döneminde ve sizin dö- neminizde Kıbns bağınısız \e bağlannsızbirülke>dL AB'ye üye olunduğunda bir farkb- lık ortaya çıkmayacak mı? Hazirandaki İstanbul Zine- si'ndeXATO"'>ayenikanlıın- lar k onuşulacak. Bu durum Kıbns üzerinde de bir baskı oluşrurur mu? VASİLİU - Biz her za- man adanın sılahsızlandırıl- masından yana olduk. NA- TO'nun şimdikı işleviyle da- ha öncekı işlevi birbirinden farklıdır. Geçmişte Varşova Paktı'na karşı kurulmuş bir askeri anlaşmaydı. Biz de kesinlikle "^ATO'j-ahayTr" diyorduk. NATO'nun geniş- lemesi konusunda ben bir şey söyleyemem, bu konu- da konuşmak istemiyorum. Önemli olan. teröre hangi pencereden baktığımızdır. Eğer bu konuya olumsuz ba- kıyorsak NATO genişleme- sin, ancak olumlu yaklaşı- yorsak durum farklı olur. Ben Kıbns'ın NATO'ya gi- receğine inanmıyorum. BIÇAK SIRTI : EROL MANİSALI Ortadoğu Projelerinin Tarafları Büyük Ortadoğu Projesi'nin birtarafında ABD ve in- giltere bulunmaktadır. Buna kademeli olarak bazı Av- rupa Birliği ülkeleri de kesinlikle dahil olacaklardır. Bu açıdan projenin patronu ABD olmakla birlikte, esa- sında cephe Batı kapitalizmidir. Batı kapitalizminin bü- yük Ortadoğu'yu denetim altına alma, yani örtülü iş- gal projesidir. Kuzey Afrika'dan Pakistan'a kadar uza- nan Islam ülkelerinin postmodern bir Haçlı Seferi ile arka bahçe haline getirilmesi istenmektedir. Z. Brezinski son zamanlarındaki değertendirmele- rinde. "ABD Avrupa'yı da yanına almakzorundadır" tezini ısrarla savunuyor. Yani, Batı kapitalizmi bir bü- tün olmalıdır diyor. ^ - Küçük Ortadoğu'da önce bir cephe açıldı. Bu cep- he aslında 11 Eylül 2001 'den çok önce açılmış bulu- nuyor. 1991 'de Körfez Krizi ile soğuk savaşın bitme- sinin ardından başladı. ABD ve tngiliz kuvvetleri "Ön- cü biriikler" olarak işgale başladılar ve ikinci hareket için altyapıyı hazırfadılar. - Bağdat'ı (ve Saddam'ı) tecrrt ederek kadayıfın attı- nı pişırdiler. Altyapının (10 yıl) hazırlanabılmesi için Sad- dam'ın sağ kalması gerekiyordu. Aksi halde Irak'ın iş- galineyol açacak "gerekçeler" nasıl yaratılabilecekti?' Karşı cephede kimler var? L Birinci Körfez Krizi'nde hedef Araplardı: Arap ülke; lerinden bazıları hedef seçildi. İkinci harekette ise da- ha geniş bir coğrafya söz konusu oldu. Küçük Orta- doğu'daki Arap ülkeleri, Iran ve Türkiye de bu defa he- defler arasına alınmıştı. • Bir kısmına füzelerle, roketlerle ve tanklarla girilecek- ti. Şimdilik Irak'ta başlandı. Türkiye, Ürdün, Mısır, S. Arabistan ise ıçeriden yavaş yavaş, "sessiz ve sivi! darr belerle" işgal edilecekti. iran ve Suriye'de iç kargaşa yaratılırken silahlı müdahale de söz konusu edilebilir. Aslında plan, gazete ve dergilerde çoktan yayımlan- mıştı bile. 1989'da Zagreb'de çıkan Politika dergisin- de Times Antlaşması. - Yugoslavya'nın dağıtılmasını ve devletlere aynlma- sını, - Mezopotamya'nın (Türkiye, Iran, Irak. Suriye, S. Arabistan) sınırtan ile birlikte tamamen değiştirilmesi; ni öngörüyordu. Antlaşmanın tarafları ABD ve Ingilte^ re idi. Yeni Ortadoğu Projesi'nin hedefleri Türkler, Araplar ve Iranlılardı. -; Türkiye modelinin cazibesi \ Türkiye'de, saldıran cephenin yandaşlan var. Içeri- de Truva Atları yerleştirilmişti. Gayri milli cephe med- yada, siyasette ve bürokraside 10 yıl boyunca etkiti hale getirilmişlerdi. Türkiye'ye dayatılan şuydu: - ya benım bölgeyi denetim altına almama yardım edersin, - ya da seni "karşıma alınm". Aslında bir seçenek sunulmuyordu; öyle ya da böy- le karşımdasın; ya baştan teslim olursun ya da zorla teslim alınm deniyordu. Aslında bu kadar açık söylen- miyordu tabii. ABD'nin (ve Batı'nın) içimizdeki uzan" tılan olan, - gayri milli sermaye çevreleri, - gayri milli medya. - ve gayri milli siyasiler, bu ortamı hazırlıyorlardı. 1992'den beri yavaş yavaş yetiştirilmişlerdi. Türki- ye içeride iş kesimi ile, bürokrasisi ile, siyaseti ve med- yası ile bölünmüştü. - Bir taraf Irak'ın işgalinde ABD'nin yanında olalım, komutasına girelim diyenlerdi. - Bunlar KKTC seçimlerinde Brüksel'in, ABD'nin yanında duran Türkiye karşıtlan idi. - Bunlar Türkiye'de son günlerde gelişen ulusalci top- lumsal hareketi göımemek ve duymamak için direnen çevrelerdi. Kısacası bunlar, Türkiye ve bölge üzerinde hesap yapan dış güçlerin içimizdeki uzantılanydı, ahtapotun kollanydı. Küçük ve Büyük Ortadoğu Projesi'nin sahipleri Tür- kiye'deki bu kuvvetlere güveniyorlardı. Bu işgal tanklarla yapılmıyordu: - Dev şirketlerinin Türkiye'de iç pazan işgalinin yol- lan açılıyordu. - Çiftçiyi ve Türk tanmını tekelleri altına alan çoku- luslu şirketlere yeni olanaklar tanınıyordu. - Vakıf arazileri, kamusal alanlar yeni kanunlarta on- lara sunuluyordu. - İşgal gürültüsüz patırtısız gerçekleşiyordu. New York'ta Kıbns, Annan eli ile Rumlara ve Yunanistan'a verilirken bile bunu. 70 milyon insana hakaret eder- cesine başan diye sunarak halkın haber alma özgür- lüğünü yıkıyorlardı. Kıbns'ın verilmesi. Ortadoğu Projesi'nin "küçükbir parçası" idi. Ama orada büyük üsler vardı: Yann Bü- yük Ortadoğu Projesi için kullanılacaktı. Büyük Ortadoğu Projesi'nden önce "küçüğü" baş- latılmıştı. Ve Türkiye odak noktasındaydı. Bu, hedef- ler açısından da böyleydi. Işte bu nedenle Kıbrıs, Ege, Güneydoğu, Patrikhane, Ermeni tasanlan, Kamu Yö- netimi kanunlan, art arda önümüze sunuluyordu. Bunlar hayal değil, gerçeklerdi. Gayri milli sermaye ve medya bu yüzden sıkı bir "karartma" uyguluyorlar, otosansür yapıyorlar. Türkiye'nin hedef ahndığı anlaşılmasın, ulusalcı cep- he uyanmasın diye. Ama yine de güçleri yetmiyor ve yetmeyecek. Halk yavaş yavaş uyanıyor, bunu engelleyemiyor- lar, güçleri yetmiyor. www.istanbul.edu.tr/iktisat/emanisali Herat'ta catısma: 100 ölü Afgonistm 'dabakan Sadık öldürüldü KÂBİL(AA)-Afganis- tan Sivıl Havacılık ve Tu- rizm Bakanı Mirvais Sa- dık'ın, Herat kentinde öl- dürüldüğü bildirildi. Bölge yetkililen, Herat Valisi Isnıail Han'ın oğlu olan Sadık'ın, Herat'ta pu- suya düşürülerek öldürül- düğünü açıkladı. \'alı İsma- il Han'ın sözcüsü Gulam Muhammed Masoan. Re- uters'e yaptığı açıklamada, Sadık'ın aracının içinde vurulduğunu söyledi. Söz- cü, saldından Herat"taki üst düzey ordu komutanı ZahirNaibzadenin sorum- lu olduğunu ileri sürdü. Sadık'ın öldürülmesin- den sonra Herat'ta çatış- ma çıktığı bildirildi. Hükü- mete bağlı güvenlik güç- lennin komutanı Naibza- de, vali İsmail Han'ın, as- kerlerin başına geçmek amacıyla çahşma>i başlat- tığını ilen sürdü. Naıbza- de, "Sadık,evimezorla gir- di ve çaoşmayı başlatû. Ben, Sadık'a pusu kurulnıası emri vermedim. Çaüşma- da iki taraftan da 100'ün üzerinde insan öldü" dedi.