25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 22 MART 2004 PAZARTESİ OLAYLAR VE GORUŞLER AÇI MUMTAZ SOYSAL Raksızlık İNSANLIK ve diplomasi tarihinin en haksız çö- zjm modeli şu günlerde birdevlet üzerinde uygu- larmak üzeredir. Devlet, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti. Fetih, zulünv^şgal ve hukuksuzluk üzerine ku- RITIUŞ bir devlet değil bu. Başlangıcında, fetih amacından uzak, başkasın- caginşilmiş bir darbeyi ve katliamı önlemek için ya- plıp kazanılan bir savaş var. Tazminatı bile istenmeden, yenileni cezalandır- rrak iddiası olmaksızın yanda kesilen bir zafer. Zulmetmek için değil, on biryıl siiren birzulmü djrdurmak için yapılmış. Hukuk çiğnenerek darbeyle kurulmuş bir devlet de yok ortada. Askerî harekât, uluslararası antlaş- rralann verdiğı bir müdahale hakkına dayalı. Devletin, Türk Sdahlı Kuvvetleri'nce korunuyorolu- şunu "işgal" diye nitelendirmek de yanlış. Kosko- ca Almanya'nın yıllar boyu Amerikan askerince ko- ruima altında tutulması gibi örnekler bir yana, bu nasıl bir işgaldir kı, insanlar ülkenin demokratik ku- rallara göre işleyen siyasal kurumlannda "işgal- ci"ye karşı konuşabilmekte, askerin gitmesini ra- Ijatça ısteyebilmektedirler? I şte böyle bir devlet, şu günlerde, karakuşî bir yön- I temle ortadan kaldırılıp başka bir devlete ya- manmak istenmekte.Tanınmayailişkin 1931 Mon- tevideo Sözleşmesi'ni inkâr edip halkı, toprağı, kendisini yönetmeyetenegi olan bir devleti tanıma- dan ve tanınmayışını yokluğunun kanıtı sayarak. Geçmişte birkaç kez göçmen olmuş halkını ye- niden göçe zorlayarak, devletin verdiği tapulan ge- çersiz sayıp otuz yılda kurduğu düzenini bozarak. Durumun tiksindirıci yanı, bütün bunlann misli emsali görülmemiş bir yöntemle gerçekleşti- rilmeye çalışılmasıdır. Düşünün ki, kötü yönetilmiş bir müzakere süreci sonrasında, uzlaşıyla doldu- rulmayan boşluklar nzanız alınmadan başkalann- ca doldurulacak ve sıkboğaz edilmiş bir halkoyla- masına konup tercihiniz istenecek. önünüze ko- nan, basit bir çözüm özeti değil, ortaklığın aynntı- lı anayasasıyla birtikte, ayakta kalabilen yönetimi- nizin yine başkalarınca yazılmış anayasasını, top- lam yedi bin sayfalık temel yasalannı ve koparılan topraklannızın haritasını da içerecek. Böyle biryöntemin kabullenilmesi, yıllar yılı am- bargo aftında tutulmuş, dünyadan soyutlanmış ve ne yazık ki pek iyi yönetilmemiş bir toplumun önü- neyeni ufuklaraçan bir Avrupahayali konduğu için olmaktadır. Hiçbirtoplumun benzersıkıntılaradüş- meden normal olarak kabul edemeyeceği bir yön- tem. Haydi, Kıbns'ın kuzeyindeki halk, çaresizlikten ve daha çok da ufuksuzluktan bu yönteme katlanıyor diyelim, ya Türkiye, kendi gölgesinde kurulan bir devleti böylesine belirsiz bir ufka, göz göre göre, nasıl itebilmekte? Bu küçük boyutlu ülkeye daha güvenilir ufuklar açabilmek için yapması gereken ve kolayca yapabileceği başka şeyler varken. Ne Sağcıyız Ne Solcu Popçuyuz Popçu! Geçen yıllarda ADD'nin Atatürk Başan Ödülü'nü alırken Dr. Ali Nejat Ölçen şunlan sormuş: "'Bu devlet Mustafa Kemal Atatürk'ün devleti mi? Bu ekonomi Mustafa Kemal Atatürk"ün ekonomisi mi. bu Cumhuriyet Mustafa Kemal Atatürk'ün Cumhuriyeti mi?.." AydemİT CEYLAN Emekli Vali, Eski ADD Gen. Bşk. Yrd. B üyük Ortadoğu Projesi'ninl') orta- ya atılıverdıği ve 21 miyar dolar dış ticaret açığının ilan edildiği şu gün- lerde. halkımız. televizyonlardaki 'Pöpstar'. 'Biz Evieniyoruz'. 'Kim 500 Milyar tster' ve Tele Vole programlanndan zaman ve fırsat bulabilirse 28 Marfta sandıkba- şına gidip yerel yönetıcılennı seçecek! Seçecek de tümüyle bağımlı duruma getirilmiş, kısıtlan- mış istencıyle oyunu sandığa nasıl yansıtabilecek? Çünkü. demokrasi yerine memokrasinin(!) ser- gılendiği ülkemizde ancak lider sultalannm iki dudağı arasından belirlenmış adaylara oy atmak durumun dayız' Çünkü, belediye başkanlığmın. muhtarlığın, encümen ya da meclis üyeliğinın taşıdığı yetki ve sorumluluklan ancak seçimden sonra öğren- meye çalışacak bir yığın ınsana. bırakınız parti- süıin ideolojısi, yerel yönetimlere bakış açısı kendi dünya göriişünü. bilgi. deneyim ve bece- nsıni bile görmeden, sınamadan el yordamıyla paye vereceğız! Üstelik 3-5 milyara donatılmış seçım otobüs ve minibüslennin sokaklanmızda vızır vızır dolaşırken yarattıgı ses ve fütursuzca her yere yapıştınlacak afiş ve pankart kirliliğin- densınırlerimız boşalmışolarak! Seçin sonrasın- da kent ve kasabalanmızı temızlik işçilerine ton- larca pislikle teslim edeceğız. Asıl sılıp süpürme(!) de koltuğa oturduktan sonra kimi belediye baş- kanlanmızca yapılacak, çünkü milyarlaca (mil- yann ne kıymeti kaldı ki), tnlyonlarca. katril- yonlaraca liralık belediye bütçelerini ellerine tes- lim edeceğiz. Bir bilimsel araştırma yapılsa da. Sayın Baş- bakan'ın olmaya çok özendiği Turgut ÖzaJ'ın başbakanlığı döneminden bu yana seçilen bele- diye başkanlannın (belediye meclis üyeleri da- hil) bugünkü konumlan, nereden gelip nereye vardıklan ve servetleri biraraştınlsa, gözlerönü- ne serilse! Onca yıl kaymakamhk, valilik yapma- ma karşın, emekli oluıken verdığim servet beyan- namesinden ba\ başkanlannkine bakarak aşağı- lık duygusuna kapılmam gerek! Elbet de seçmenınden aldığı oyun değerini ko- rumayı namus borcu bilen. çalışkan. bilgıli, çağ- daş kent hizmetlennin bılincınde olarak hızmet gören kimi belediye başkanlannı yukarıdakiler- den ayırmak gereİc. Yozlaşmayı yalnızca yerel yönetimlerde mi yaşıyoruz? Böylesine bir varsayım toplumsal di- yalektiğe ters düşer Başka bir anlatımla: toplum yaşamında yozlaşma ve kirlılik başlamışsa dal- ga dalga tüm sistemı içıne alması kaçınılmazdır. Buna bir de ülkeyı yönetenlerin aymazlığı eklen- miş ve 2 Mart 2004 günlü Cumhuriyet gazete- sinde Mustafa Balbayın yazdığı gibi toplumda da, "_sanki bir nadasa bırakılmışhk" havası var- sa ülkenin geleceğine umutla nasıl bakacağız bi- lemiyorum! Geçen yıllarda ADD'nin Atatürk Başan Ödü- lü'nü alırken Dr. Ati NejatÖlçen şunlan sormuş: "Bu devlet Mustafa Kemal Atatürk'ün devleti mi? Bu ekonomi Mustafa Kemal Atatürk'ün eko- nomisi mi. bu Cumhuriyet, Mustafa Kemal Ata- türk'ün Cumhuriyeti mi?J" Dilenm ki çalışmayan. çalıştınlmayan. rafa kaldınlmış Devrim Yasalan'nın anılacağı 80. yıl- dönümü toplantılannda hamâsi nutuklar. sızlan- malar yine bu sorular tartışılsın, yanıtlan venl- sin ve bu geriye gidişi durduracak eylem planla- n üzerinde anlaşmaya vanlsın! Halkın sorunla- nna somut çözüm önerileri getirilsin. Gideceğiz. izleyeceğiz toplantılan, çok umutlu değilim! Ata- türk ve onun ilkelerini yıldönümlerinde anımsa- makla iş bitseydi bu darboSazlara zaten gelmez- dık. Bir gerçeğı Atatürkçülerin kabullenmesi, ken- di özeleştirilerini yapması zamanı çoktan geldi. belki de geçti. ABD'ye, Avrupa Birliği'ne. IMF ve Dünya Bankası'na tümüyle bunlann güdümündeki kü- reselleşme rüzgârlanna kızıp arkamızı dönmek- le bir yerlere varmanın olanağı yok. 'Kaf Da- ğı'nın ötesinde umut aramak olur bu' Hele AB uğruna Kıbns'ta 'VerkurtuIpoHtikası' izliyor dı- ye Başbakan RecepTa>yip Erdoğan'a. onun "Her şeyi satacağım" dıyen ve oğlu el çabukluğu ma- rifet, tavuklan için 400 kamyon mısır ithal eden aslanyüreldi Maliye Bakanı'na. Türkiye'yi ne- relere götüreceği belli olma\ an kendisi gibi tar- tışmalı Kamu Yönetimi Temel Kanunu Tasan- sı'nın miman Başbakanlık Müsteşan Bey'e nı- çin kızıyoruz ki° Bunlar, buniann temsil ettiği "zih- niyet' Milli Nızam Partisı dönemlennden başla- yarak bızım. biz Atatürkçülerin araladıklan. açık bıraktıklan kapılardan ginnedı mi' 1 Kendi ararruz- da sen-ben kavgası yapıp amipler gibi bölünür- ken onlar varoşlarda. köylerde ev ev dolaşıp ten- cere,tava,günlükgıdamaddesi. 'MiDiGörüş'ga- zeteleri daSıtırken bizımkiler neredevdı? Yıllarca peşinden koştuğumuz, göğsümüzü sı- per edip kışisel geleceğımizi ve Türkiye'nin ya- nnlannı ellerine teslim ettığımız hayallerimizın kahramanlan Atatürkçü. Cumhuriyetçi, ulusalcı ve sosyal demokrat bıldiğımiz kimi isimler ne- rede. hangi partilenn başında ya da içindeyse biz de halkımız ve Türkiye de oralarda şimdi! Aslında bu kimılennın tümü Ankara'da. bırbi- nne bir adım mesafede. geçmişte \azgı ıkader) arkadaşlığı yapmışlar. şu ya da bu biçımde sıkı ilişki kurmuşlar Ancak. çat kapı "bir kahvenizi içmeye gekfim" diyemeyecek kadar da bırbirle- rine yabancılaşmışlar şımdi! tşin kötüsü halk da onlara yabancılaştı. Söyler misiniz hangisinin peşinden gideceğiz tekrar, hangisinin partısıne oy vereceğiz 28 Mart'ta?.. Zaten kimisi köşesıne çekılmiş ya da çekılmek üzere! Eteklerindeki taşlan döküp kendi doğnılan yerine halkın doğ- rulan üzennde tartışıp bır sonuca ulaşamazlar mıydı? Ya basınımızda idolümüz olmuş. bır ne- feste yazılannı okuduğumuz kimi köşe \ azarla- n nerelerde" 1 Çoğu kulvar değıştırmış. kupunü dol- dunıyor. bunu yaparken de dönekliklerine ptşkin- ce kıhfbulmaya çahşıyor. Anlı şanlı ışçi konfede- rasyonlan. demokratik kitle örgütlen nerelerde' 1 Anıtkabır'e yürümekle. 300-500 kışılık salon- larda kendin anlat kendin dınlemev le olmu> or ki bu işler Eh canım Silahlı Kuvvetlerimiz var di- yebılirsiniz. diyebilirsıniz de yıllar önce ADD genel başkan yardımcısı'yken şimdikı Deniz Ku\-vetleri KomutanıOzdenÖmekPaşa'\ı Kur- may Başkanı'yken zıyaret ettiğimizde şunları soylemışti kendisi: "~Cumhurheti konunak ve koOamak. Ata- türk ilkelerini yaşatmak göre%i bizim kadar bel- ki bizden de önce halkın göreviduu." Ulke ıçenden \ e dışandan öylesıne bır sarma- la gırdi kı. cumhunyetten yana olduğunu söyle- yen her kişi ve kuruluş için. kendi özeleştinsini yaptıktan sonra elini taşın altına sokup (üzülerek soyleyelım) kendi vatanında bir misyoner gibi ça- lışmaktan başka çıkar yol gözükmüyor! Bu da tek başına kafa-kol. >ürekle olacak değil elbet. bıl- gıyle. bılınçle olacak. Ve bu görevi Atatürk'ün ülkeyi emanet ettiği genç kuşakJarüstlenmelidir. Küreselleşme riizgârlan içinde geleceğin Tür- kiye'sinin nerelere yerleştirilmek. oturtulmak is- tendiğını bilmeden, kavramadan da yola çıkmak hüsran olur' Örneğın: 1993 te ABD Başkanı Bill CKnton'ın ekonomık danışmanlar konseyı baş- kanlığını yapan. daha sonra Düna Bankası'nda başkan yardımcısı olarak çalışan Joseph E. Stig- Ktz'in 'Küreselleşme-Büyük Hayal Kınknğı' ad- lı yapıtını okumak gerek. Erol Manisah gibi pek çok değerli bilim adamı ve düşünürümüzün ki- taplannda ve söyleşılennde çırpınırcasına gös- termeye çalıştıklan tehlikelen. tuzaklan o kitap- ta hıç olmazsa ılk elden öğrenmış oluruz. Yeniden Ulusal Uyanış... UğllT SETEN / ADD Beşiktaş İlçe Başkanı UNIX ve RM COBOL BİLEN ELEMAN Ön muhasebe bilgisine sahip Unix ve RM Cobol program dilini bilen eleman aranıyor. (Logo bilgisi tercih nedenidir.) özgeçmişinizi sistem@ cumhuriyetcom.tr'ye göndermenizi bekliyoaız. Bağlantı telefonunuzu belirtiniz. Atatürkçü düşünce sisteminin yurtiçi ve yurt- dışındaki örgütlü gücü olan Atatürkçü Düşünce Derneği'nın (ADD) eşgüdümünde 3 Mart tarihin- de Ankara da "Hilafetin tlgası ve Teviıkl-i Tedri- sat Kanunu'nun 80. Yıh' konulu bir panel yapıl- dığını biliyorsunuz. TSK komuta heyeti ve eşle- ri. çok sayıda demokratik kitle örgütü. siyasal parti. üni\ ersite ve sendıka temsılcisinin yanı sı- ra binlerce vatandaşın katıldığı panele ulusal il- gi çok büyüktü. Çünkü. AKP hüİcümetinin uygu- lamalan sonucunda. ulus-devletin güvencesi olan Cumhuriyet rejımi bölünme tehlikesi ile karşı karşıyadır Bu gerçeğı gören ulusal güçler, Ata- türk ilke ve devrimlenni yok etmek isteyenlere karşı saf tutuyorlar. Tüccar başbakan liderliğindekı AKP hüküme- tı, Cumhuriyetin aydınlanmacı bütün kurumlany- la ve kişilenyle ile açıkça çatışıyor Devletin her kademesindeki gencı kadrolaşma rejimı tehdit edecek boyutta devam ediyor. Demokratik ve la- ik Cumhuriyet şeriat kanunlanna göre yönetilmek isteniyor. Kamu Yönetimi Temel Yasa Tasansı ile üniter devlet yapısının altı boşaltılıyor. Dış polı- tikada koşulsuz ABD'nın isteklerini uygulayan hükümet. AB kapılannda Kıbns'ı "\er kurtul" luyor. Irak'ın kuzeyinde kunılan Kürt devletine ise seyirci kalıyor. Ülkenin tüm stratejık kurum- lannı özelleştirme adı altında uluslararası şırket- lere peşkeş çekiyor. Savunulan IMF politikalany- la işsızlik, açlık ve yokluk halkın kaderi olma> a devam ediyor. Kısacası. hükümetin iç ve dış po- litikada izlediğı ulusal olmayan. becenksız. tes- limıyetçi, kişiliksiz ve ver-kurtulcu anlayışı ülke- yı karanlığa sürüklüyor. Cumhunyetın içinde bu- lunduğu bu yönetsel bunalım ortarrunda. ADD Ge- nel Başkanı Ertuğrul Kazancı tarafindan panel so- nunda yapılan "ulusal u\«nışve birlik" çağnsı ile halk, tarikatlann kucağında dıne dayalı sıyaset ya- pan gerici AKP hükümetinı uyanyor. Ulusal bır- lık ayaklanıyor ve kendisi için hazırlanrruş idam sehpasını tekmeleyip atıyor Yani toplumsal bır- lık uyanıyor ve harekete geçiyor. .\ıXık, Türki> e Cumhunyetı tarihinde 3 Mart 2004 \-akasi vardır. Modern cumhuriyeti yıkıp yenne tslam devleti kurmak isteyen ABD'nın yerli ve yabancı hizmetkârlan Ankara'da büyük bir tokat yedıler. Büyük önder M.K. Atatürk'ün ölümünden sonra başlatılan ve bugün çatısı ka- patılmak üzere olan karşı devnm sürecini halk red- dediyor. Türk aydmlanma devriminin, toplumsal uyanışın ve bırliğın sesi olan Atatürkçü Düşün- ce Derneğı'nin öncülüğünde buluşan ulusal ıra- de. kökü belli olmayan karanlık AKP hükümeti- ni sallıyor. Unutmasınlar "Vaşasın Cumhuriyet \aşasın Kemahzm" dıyenlerdır bu ülkenin sahıplen. SISMANLIK KADERINIZ DEGIL llaç Gibi Bir Kitap Daha: MANLIK niöt<- İZITI ÜIIU'H hakkında her şey Şişmanlık sının ne? Gönlük kolorini nasıl oyarlarsın? Şişmanlık hangi hastalıklara yol açar? Hatalı zayıflama diyetleri... Doğru beslenme ve egzersiz yöntemleri...- I I Piyasa değeri TamlOOsayfa İdeal kiloda olmak için mutlaka okuyun. Derginizle ücretsiz •jr Yacı SIGORTA 'International Medicol Publishing ve Boyut Yayın Grubu işbirligiyle hozırlondı. 'Profesörler ve doçenfler tarofındon derlendi, güncellendi. 20 Kitaplık Aktüel Saglık Kitapları Serisi Her Kiîaplıkîa Olmalı BEL AĞRİSI - MEME KANSERİ - OBEZİTE ŞİŞMANLIK - AKT1AGING - KISIRLIK - BAŞ AÖRISI - PROSTAT - ALZHEIMER - HİPERTANSİYON - CİNSEL FONKSİYON BOZUKLUKLARI - MENOPOZ -AST1M - KALP KRJZİ - MANTAR - ALERJİ - VÎTAMİNLER - AKUPUNKTUR • ZEHIRLENMELER - SİVİLCELER - DEPRESYON \ Bu C a r s a m b a B a y i n i z d e Yapı Kredi Sigorîa'nın katküanyla. YAPI^CKREDf SIGORTA Müşteri HizmeÜeri (0 21Z) 336 09 09 www.yksıgorta com.tr "ERKEZ DERGI GRUBU CUMHURİYET'TEN OKURLARA İBRAHİM YILDIZ Seçim Haftası Hızlı bir süreç yaşanıyor... AKP'nin tek parti dönemi tehlikeli bir gidişin göstergesidir. iktidara geldiklerinden bu yana AKP'nin ortaya koyduğu uygulamaları Cumhuriyet okurları yakından izliyor. Başta kadrolaşma olmak üzere YÖK, TÜ- BİTAK ve Kıbrıs konulannda Hükümet'in tavrını doğru bulmak olanaksızdır. Vergi affını, bakan çocuklarının işlerini, Başbakan'ın şirketlerini, güvenlik güçleri- nin toplumsal muhalefete sert tepkisini ya- zan, eleştiren bir tek Cumhuriyet gazetesi kaldı. 80 yıllık Cumhuriyet'in bağımsız oluşu, yayınlarıyla bir kez daha kanıtlandı. Bizim dışımızdaki yayın organlarını eleş- tirmek şu aşamada anlamsız geliyor. ••• Geçen haftanın gündemi, seçim mey- danlarındaki söylemler dışında kamuoyu- na açıklanan "araştırma" oldu. Muhalefetin tepkisini çeken araştırmanın ne denli doğru olduğunu önümüzdeki pa- zartesi günü test etmiş olacağız. Asıl gözden kaçan, AKP'nin iç çekişme- sinin kamuoyuna yansımamasıdır. Kulislerde konuşulan, 100'ün üzerinde AKP'li milletvekilinin seçim gezilerindeyer almayışıdır. ••• Kıbrıs konusu ise başlı başına üzerinde düşünülmesi gereken bir sorundur. Burada Cumhurbaşkanı Sezer'in tavrı önemlidir. KKTC Cumhurbaşkanı Denktaş ın Isviç- re'deki görüşmelere gitmeyeceğini açıkla- masının ardından Ankara'da yapılan top- lantının katılımcıları arasında Cumhurbaş- kanı Sezer yer almamıştır. ••• Geçen haftanın önemli bir notu da Ge- nelkurmay ikinci Başkanı Org. ilker Baş- buğ'un ABD'de yaptığı açıklamadır. "Hem laiklik, hem ılımlı Islam olmaz" di- yen Başbuğ, belli ki bir dayatmayı da ka- muoyuyla paylaşmak istemiştir. Bir başka önemli not da Ankara'da yapı- lan ADD (Atatürkçü Düşünce Demeği) kong- resiydi. Üniversite, sendika, parti, dernek, vakıftoplam 223 kuruluşun katıldığı toplan- tıda "Ulusal Birlik" çağrısının yapılmasıy- dı. Bu denli büyük katılımlı birçağrının med- yada yer almaması da dikkat çekicidir. • * • Seçimlere bir hafta kala CHP Genel Baş- kan Yardımcısı Kemal Derviş'in başkanlı- ğında yapılan darbirtoplantı, partinin iç so- runu gibi algılanabilir. Ancak, biryanş sürecinde seçim çalışma- larına katılmayan Derviş'in bu tür toplantı- ları örgütlemesi ne denli etiktir? Kamuoyuna açıklanan anketle bu top- lantıyı birleştirdiğimizde durum daha net ortaya çıkıyor. İyi haftalar. T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ AYDINLANMA SÖYLEŞİLERİ 2003-2004 DÖNEMİ N0.6 (Panel) Konu TÜRKİYE'NİN DÜŞMANLARI Yönetim E. Amiral TANJU ERDEM K o n u ş m a o l a r E. Büyükelçi ONUR ÖYMEN Istanbul Milletvekılı ve CHP Genel Başkan Yardımcısı E. Tümgeneral OSMAN ÖZBEK Cumhuriyetçı Demokrasi Partisi Kurucu Üyesi Gün : 24 Mart 2004 Çarşamba Saat : 14.30 Yer : I.Ü. Fen Fakültesi (Vezneciler) Od. Prof. Dr. Cemil Bilset Konferans Salonu Aydınlık yarınlar özlemı içındeki tum yurttaşlanmız davetlidir. Gıriş ücretsizdir. tefiş/mIÇTIU Bas,n Haikla liçkıler. Fende fitom. Te/-0 21244COCOCİ10252I BALKESİR 2. ASLİ\T HÜKUK M4HKEMESt'NDEN DosyaNo: 2003'368 Davacı Yüksel Nİut vekilı Av. Özkan Başaran ta- rafindan davalı Shovkat Mut (kızı 1957 d.lu) aley- hine açılan boşanma davasının yargılamasında. Davalıya Bahkesir. Mirzabe\ T Mah. Dilekçe So- kak No: 2 adresı itibariyle tebligat yapılamadığı gi- bi zabıtaca da adresinin tespiti mürnkün olmadığın- dan ilanen tebligat yapılmasına karar verilmiştir. Adı geçenın duruşma günü olan 04.05.2004 günü saat 09.00'da mahkememizde yapılacak duruşması- na bizzat katılması veya kendisini bir vekille temsil ettirmesi. gelmediğı veya kendisini bir vekille tem- sil ettirmedigi takdirde yokluğunda duruşmaya de- vam olunacağı ve bir karar verilebileceği HUN'IK'nun ilgili maddeleri gereğince dava dilek- çesi ve gün tebliğine kaim olmak üzere ilanen teb- lig olunur. Basın: 12387
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear