25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 22 MART 2004 PAIZARTESİ HABERLER Aday belirleme sürecinde sessiz kalan Derviş'in seçime bir hafta kala yaptığı gizli toplantı tepki çekti: Halkınkafasını bulandınyorANKARA/İSTAN- BUL(Cumhuriyet)- CHP'deadaylarbe- hrlenirken geri plan- da kalmayı tercih eden Genel Başkan Yardımcısı Kemal f Derviş, seçimlere 1 hafta kala "CHP'nin durumunun değerien- diriktiğr gızli toplantıy- la yeniden gündeme otur- du. CHP Genel Sekreter Yar- dımcısı Sinan Yerlikaya, seçim arifesinde böy- le halkın kafasını bulandırmanın doğru olmadığını belirtti. ŞişliBe- lediye Başkanı Mustafa Sarı- güldesert tep- ki göstererek 'Yapdğıiha- nertir" de- di. CHP Genel Başkan Yardım- cısı • "CHP'nin durumunun değerlendirildiği" gizli toplantı parti içinde tepki topladı. Seçim arifesinde böyle halkın kafasını bulandırmanın doğru olmadığını belirten Genel Sekreter Yardımcısı Sinan Yerlikaya, "Çok yanlış bir olay, ayıp bir şey, hepsini kınıyomm. Yapabiliyorlarsa gelsinler Tunceli'nin dağlanna çıksınlar da oy istesinler" dedi. Kemal Derviş'in önceki gün CHP'li milletvekili Zeynep Dam- la Gürel ve bazı akademisyenler- le Istanbul"da 6 saat süren bir toplantıda buluşması partide ra- hatsızhk yarattı. Ekonomist Hur- şit Güneş'in organize ettiği top- lantı 17 kişinin katılımıyla Yıl- dız Teknik Cniversıtesi'nin Hi- sar Sosyal Tesısleri'nde gerçek- leştirildi. Toplantıya ErolTuncer de katıldı. 'Böyle siyaset olmaz' CHP Genel Sekreter Yardım- cısı Sinan Yerlikaya, seçim ari- fesinde böyle halkın kafasının bulandınlmasını, partide kavga- lı insanlar olduğu izlenimi ve- rilmesini ve kapalı kapılar ardın- dan toplantı yapılmasını doğru bulmadığını kaydetti. Yerlikaya, şöyle konuştu: "Böylesryaset ohnaz, böyle par- tkibkohnaz. Çok yanbş bir olay- dır, seçimlere 1 hafta 10 gün kal- mış, bunlarm hesap kitaplannın başka bir mihvekkobnası ayç bir şey. Seçimden sonra ne yapacak- larsa yapsııüar. Biz köylerde, ova- larda dolaşıp oy istiyoruz, yapa- bitiyorlarsa gelsinlerTuncetTnin dağlanna çıksınlar da oy istesin- ler. Yatandaşın çaresizfiğine bir baksınlar. Parthi khielere götür- mek, seçimlerden zaferie çıkma- sını sağlamak gerekirken, böyle gjnşimler yapanlar kim olursa okun hepsini kuuyorum." Eskı CHP Gene'l Sekreteri Er- ruğrulGünay, seçimlere kısa bir süre kalmışken herkesin itirazla- nnı dondurarak partinin başan- sı için çalışması gerektiğini vur- guladı. Bu yönde çahşmalannı sürdürdüğünü anlatan Günay, toplantıyı "taKhsizBk'' diye nite- ledi. Günay, şöyle konuştu: "Bu tür toplantüar yaparak. parti bir başansızhk yaşayacak bunun üzerinden sonuç üreteBm dersek başansızhk sürecine etki yapnuş olunız. Bu tür arayışlan doğru buhnuyorum. Toplanüya kaüian bazı arkadaşlanmız 3 Ka- sun seçhnlerine giderken partinin sosyal demokrat doğrûltudan sapmasma, daha hberal açıhm- lara tesüm olarak geniş kMeler- le baglanıun kopmasma ve var- hkhlanfutuzu kurulann partisi gibi görünmesine katkı yaptüar." CHP'nin bir süredir bu olum- suz konumlanışın sonuçlannı ya- şadığını anlatan Günay, "Bu olumsuz görüntüde hiç paylan yokmuş gibi yeni dönemleigffi bir hazniığa kâllaşmalannı aynca sivasietikaçısmdan doğru buhnu- yorum" dedi. 'Adaylan desteklemelT Şişli Belediye Başkanı San- gül de Derviş'in yapması gere- kenin, seçim kampanyasına ka- BEYtN FIRTINASI YAPMIŞLAR Derviş: Toplantı saptırıldı • "Bu toplantı, aydınlarla düzenli olarak yaptığımız bir beyin fırtınasıdır" diyen Kemal Derviş, CHP lideri Deniz Baykal'la arasında bir sorun olmadığmı söyledi. tstanbul Haber Servisi Bir grup akademisyenle bir- likte, önceki gün gizli bir toplantı yaparak CHP'de seçimlerden sonra üderliğe oynamayı planladığı öne sürülen Kemal Derviş, haberleri yalanladı. Der- viş, CHP Kızıltoprak Seçim Bürosu'nda düzenledi- ği ve Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk'ün de katıldığı basuı toplantısında, "CHP'nin gizö top- lanüsı" haberlerinin gerçeği yansıtmadığını belırte- rek "Bu toplantı, aydınlarla düzenli olarak yapöğı- nıız bir beyin firtınasıdır"' açıklamasında bulundu. Kemal Derviş, "Türkiye geleceği için çokönemh obn sosyal demokratlann karşüaşaklan sorunlar, dünyada ve üikemizdeki degişimler gibi konulan akademisyen arkadaşlanmla tarüşryoruz. BunJar sapunlarak başka şeyler varmış gibi vansıahyor" dedi. Türkıyede sosyal demokratlann CHP dışında bir yapılanmada başanlı olamayacağını anlatan Derviş, "Dün (önceki gün) yapdan topianüda tüm sosyal demokraüanm CHP çaüsında toplanması ge- rektigini bir kez daha vurguladun. Demokrasi getiş- trflmeli, yenilenmeB ve bu CHP çaüsı alünda ohna- V diye konuştu. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ile arasında hiçbir sorun olmadığına dikkat çeken Derviş, özetle şunlan söyledi: "Baykal'ın yaptıkla- rna her zaman saygı duydum. Genel başkanhk ko- nusunda hiçbir iddiam yok. Ben parrime rüdr ve lovram düzeyinde yardımcı olacağnna İBanıyorum." Toplantıya katılanlardan Erol Tuncer i s fikir alışverişi yaptıklannı bunun bir "parti içi nuhalefet toplanteı" olmadığuıı söyledi. Tuncer, "CHP'nin niye bu hale geldiği ve bu durumdan IBSÜ kurtulabileceğmi tarüştık. Bu yöneüm gider mi dye tarOşmadık" diye konuştu. CHP Genel Başkanı, dün Ege'de düzenlenen mitinglerde coşkuhı kalabahklara seslendi. (Fotoğraf: AA) tılıp partisinin adaylannı destek- lemek olduğunu vurgulayarak "Bu yaptığı dalatet, hatta ihanet- tir. Dünyanın hiçbir iUkesinde bir genel başkan yardımcısı, seçim- lere an kala. kapah kapılar ardın- da, partisinin başansızhğı duru- munda neler yapılacağını tarüş- maz. Ona düşen, partisi için ça- hşmak, gecesini gündüzüne kat- makûr" dedi. CHP Genel Başkan Yardım- cısı Derviş'in, CHP'nin, kapalı kapılar ardında, Boğaz manzara- lı odalarda, 3-5 kişiyle kurulma- dığını bilmesi gerektiğinin altı- nı çizen Sangül, "CHP, başka ülkelerin yönkndirdiği kişiler ta- rafindan değil, bu topraklar için yaşamlarmı hiçe sayan, Anado- İu'nun bağnndan gelen Ku\^ı MUJiyeciler tarafmdan bin bir güçlükk kuruklu*' diye konuştu. Yerel seçimler öncesinde, Tür- kiye'nin sosyal demokratlannın, karanlığa karşı aydınlık mücade- lesi verdiklerine dikkat çeken Sa- ngül, 29 Mart sabahından sonra da Türkiye'de Atatürk ilke ve dev- rimlerine gönül vermiş gerçek partililerin yollanna devam ede- ceklerini ifade etti. Kemal Deniş, 3 Kasım seçim- leri öncesinde DSP'nin bölünerek YTP'nin kurulması sürecinde et- kin rol oynadı. Ancak daha son- ra YTP yenne CHP"ye geçtı. "Ii- beral sosyal sentez" ve CHP'nin çizgisiyle ilgili düşünceleri nede- niyle CHP'nin kurultayı öncesin- de büyük tepkiye neden oldu. Görûjsordu Deniş'in sosyal demokrasi ve partinin çizgisiyle ilgili düşünce- lerini içeren bir metni de bir süre önce çok dar bir gruba göndere- rek görüş sorduğu belirtildi. Işa- damlannın "partinin başına geç" yönündeki istemlerine bugüne ka- dar hep "CHP ve Genel Başkan Deniz Baykal'a zarar verecek bff hareketin içuıde yer ahnam" ya- nıtı veren Demş'in, seçim sonra- sına hazırlandığı kulislerde dile getirildi. Baykal, Unakıtan'ın oğlunun mısır ithalatına yönelik eleştirisini sürdürdü: Başbakan yolsuzhığu savundu HAKAN DtRİK / SEDAT KUKT ÖZCANÖZGÜR tZMtR/DENİZLİ/MLĞLA - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, AKP hükümetinin Kıbns'ta ulu- sal çıkarlara ters düşen uygula- malannı tarihin yazacağını belir- terek yurttaşlardan bu hükmü ta- rihten önce 28 Mart'ta sandıkta vermelerini istedi. Baykal, hükü- metin esnaftan vergi almak yeri- ne hortumculann yakasına yapış- ması gerektiğini söyledi. Izmir'deki mitingi, Başbakan Tayyip Erdoğan'la aynı saate denk gelen Baykal, kalabalık bir partili topluluğa seslendi. Ko- nuşmasmda medya-ikridar üiş- kilerini "çete" suçlamasıyla ye- ren Baykal, kısa bir süre önce açıklanan anket sonuçlannı eleş- tirerek "Eskiden sandıkkaçınr- lanü. şimdi ince yöntenüer deni- yoıiar. Medya çeteleriyie haDaet- kiknıeye çahşıyoıiar." dedi. Iz- mir'ın sosyal demokrasi kenti olduğunu vurgulayan Baykal, Iz- mirlilere "Paraya,baskry"a.vaat- lere, aldatmaya karşı tzinir'i sa- vunacaksnuz" diye seslendi. Denizli Demokrasi Meyda- nı'ndaki mitingde de partililerin Er- doğan" ı yuhalamak istemesine en- gel olan Baykal, "\uhalama\ r ın,28 Martta gerekeniyapuı" uyansın- da bulundu. Baykal, devletin ya- diğhı esnaf,işadann,tadrin ne ka- zandığuu, ne harcadığmı biliyor musun? Sen git de o Başbakan'ın uçaldanyia, helikopterleriyiedolaş- oğı bankalan hortumlayun, devie- te borcunu ödeyemeyen işadam- lannın yakasına yapış. Cumhuri- yet tarihinin en ağır vergisi ödeni- yor, bunca para akıyor, ama orta- dabirşey yt)k. Yannm\armı" de- • Denizli'deki mitingde, partililerin Erdoğan'ı yuhalamak istemesine engel olan CHP lideri Baykal, "Yuhalamayın, 28 Mart'ta gerekeni yapın" dedi. Medya- iktidar ilişkilerini eleştiren Baykal, hükümetin 'medya çeteleri' ile halkı etkilemeye çalıştığını söyledi. tanm yapamaz hale geldiğini ve Türidye'yi hazır yemeye alışhr- dığını söyledi. KemalUnakıtan'ın bakanlığındaki Maliye'nin esnaf, tüccar ve işadamına "taküğnu" dile getiren Baykal, "ZLarar göste- reni çe\iriyorlar, 'kâr et, öyle gel' diyoıiar. Kardeşhn sen, 'kâr et' de- di. Unakıtan'ın oğlunun mısır it- halatına yönelik eleştirisini sür- düren Baykal, "tthalatyapdacağı zaman gümrük \ergilerini indiri- yor, birtiğinde de yükseltiyvr. Bu- nun adı yolsu/Juktur. Başbakan da çıkıp saMmuyflr" dedi. Erdoğan'ın CHP'nin kökleriy- NOKTASI/ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhurjyet.com.tr Ispanya'da seçimleri sosyalist- lerin kazanmasıyla birlikte, dünyaye- nbirsürecin içine girdi. 11 Eylül sal- önları dünya için nasıl bir dönüm roktası olduysa lsp>anyol seçimle- ri de bir sonun başlangıcı olarak lobul edilebilir. 11 Eylül saldınsıyla birlikte ABD'de V3 dünyada şahinler bir hamle ba- ^ttılar. Bu hamle, /\fganistan'ın iş- çalı, Sharon taraftndan Filistinlile- rn üzerine düzenlenen yoğun sal- crılar ve sonunda d a Irak'ın işgali «arak sürdü. Irak'ın işgaline kadar «eçen dönem içinde dünyada ba- rşyanlısı güçlerle savaş yanlısı güç- Mer, büyük bir hesap laşma içine gir- •dler. Bu hesaplaşrnayı bıryıl önce lush ve yakın ortakları kazandılar Ae Irak işgal edildi. Irak işgal edilirken "Irak, ABD için Aryeni Vietnam olabilir" saptama- •nyapılmıştı. Saddlam'ın askerle- •nin fazla direnmeden teslim ol- •naları, bu saptamayı yapanların ^nıldıgı şeklinde yorumlandı. Irak'ın igalinin üzerinden bıiryıl geçti. Şim- Bush'un Geleceği ve Dünyanın Geleceği di "Vietnam" iddiaları birgerçeklik haline dönüşüyor. Bubiryıl için neler söylenebilir: 1. Irak'ı işgal gerekçesi olan "kitle im- ha silahlan" iddiasının yalan oldu- ğu anlaşıldı. 2. Saddam'ın ordusu- nuyenmenin Irak'ı yenmekanlamı- na gelmediği ortaya çıktı. 3. Işgal- cilerin iddiasının tersine Irak par- çalanma ve dinci bir yönetim teh- likesiyle yüz yüze. Bu ülkede nasıl birdüzen kurulacağı belli değil. Ka- os artarak sürüyor. 4. Irak işgal edi- lirken "terörle savaş" amacı öne sürülmüştü. Irak'ın işgalinden bu yana dünya, şimdi daha güvensiz. Terör, bütün dünyayı eskisinden da- ha çoktehdit ediyor. 5. Başlangıç- ta El Kaide merkezli olarak açıkla- nan şiddet eylemleri, artık daha ge- niş bir zemine yayıldı ve daha çok taraftar bulmaya başladı. Ispanya'da seçimler öncesi 200'den fazla insanın ölümüne ne- den olan patlamalar, "terörü yeni- yoruz" teorisinin ne kadar kandır- maca olduğunu gözler önüne ser- di. Bush'un en büyük destekçilerin- den birisi olan Ispanya Başbakanı Aznar'ın partisi ağır bir yenilgiye uğradı. Ispanya, seçimlerle birlikte sosyalist lider Zapatero önderli- ğinde saf değiştirdi. Irak'ın işgalinden önce üç ülke tam anlamıyla işbirliği içindeydiler. ABD, Ingiltere ve Ispanya. Artık Is- panya bu koalisyonun içinde yok. Ispanya, bundan böyle Almanya ve Fransa ekseninde yer alacak. Is- panya'nın bu eksende yer alması demek, Batı'daki dengelerin değiş- mesinin başlangıcı sayılabilir. Çün- kü Ispanya'nın saf değiştirmesiyle birçok ülke de bundan etkilenecek- tir. Nitekim, Polonya ve Italya'dan buna benzer eğilimler ortaya çıkma- ya başladı bile. Ispanya'daki seçimlerin sonuçla- rı, sonbaharda ABD'de yapılacak başkanhk seçimlerini de kuvvetle et- kileyecek. Görünen o ki, ABD'de Bush dönemi bu senenin sonunda bitmiş olacak. Savaş cephesiyle, barış cephesi arasında iki yıla ya- kın zamandır süren büyük mücade- lede, ibre banş cephesinin lehine de- ğişmeye başladı. • • • Barış cephesinin güçlenmesiyle birlikte, dünyada demokratikleş- me, insan hakları, birey haklan ve özgürlükler daha etkili bir şekilde gündeme gelecektir. Barış hareke- tinin güçlenmesi, dünyadaki sol ha- reketin de önünü açacaktır. Bu ise eşitlik ve adalet konusunda yeni bir duyarlığın gelişmesini beraberinde getirecektir. Belki de Sovyetler Birliği'nin da- ğılmasından bu yana emekçiler ve yoksul ülkeler aleyhine bozulan dengeler, yeni bir eksene oturma- ya başlayacaktır. Tabii bu gelişme içinde solun gelişmeleri nasıl algı- layacağı önemlidir. Artık 1970'lerin dünyası geride kaldı. O günün ba- kış açısıyla, o günün değerleriyle dünyayı anlamak mümkün değil. lle- tişimin, ülkeler arası etkileşimin ola- ğanüstü boyutlara ulaştığı bir dö- nemdeyaşıyoruz. Dünyanın ezilen halkları, gelişmiş ülkelerin emekçi- leri, aydınları, yeni bir eşitlik ve öz- gürlük anlayışıyla yeni bir enter- nasyonalizmin arayışı içinde olacak- lar. Artık, sınırlann ötesinde düşünme- nin zamanı geldi. Zaten, sosyaliz- min en önemli özelliklerinden biri- si entemasyonalizm değil miydi? Dünyada yeni bir sol daiga, içine ka- panık milliyetçilikleri aşan, evrensel değerleri ön plana çıkaran özellik- leriyle yeniden önem kazanacaktır. Ispanya'daki seçimler, birdönü- şümün, bir değişimin, bir atılımın ilk adımı olabilir. lyimser olmak için en azından, yeni şeyler düşün- memize olanak tanıyor. le ilgili sözlerinedeatıftabulunan [ Baykal konuşmasını şöyle sürdür- ! dü: " 'Kök. kök' deyip tahrik et- j me. Herkes sana kökünü sorma- makiçinzorduruyor. Köklafiaçıl- ; dığında pencerenin önüne git, dı- şanya bak, ıshk çahnaya başla. Çünkü birüerigetip kökü sana so- rar.'Yanındadizçöküpresimçek- ı tirdiğin Taliban mı senin kökün' der? Biz çiğyemedik, karnımız ağ- nmıyor.BizirııkökümüzGazıMus- • tafa Kemal Atatürk'tür, Kuvayı MflKye'dn-." Baykal, Başbakan'ın adını ağzına almaktan çekindiği Hizbullah yakınlannın AKP liste- , lerinde yer aldığı söylemıni de yi- j neledi. j Baykal, Kıbns poütikasını da I eleştirerek şunlan söyledi: "Denk- taş, 'Ben Kıbns'ın cenaze nama- zına katılmam' diyor. Bu iktidar Kıbns'ı gönderme hazırhğı için- de. Hükümetin uhısal çıkarlan- mıza ters düştüğünü tarih yaza- cak. Ama bu hükmü tarihe bırak- mayıp 28 Mart'ta sandıktaverin." 2000'Lİ YILLARDA ERDAL ATABEK 8 Mart Giinü Nasıl Kutlandı?.. Dünya Kadınlar Günü, ülkemizde çeşitli etkinlik- lerie kutlandı. Ama en anlamlı kutlamalar Kayse- ri'de iki kocanın kanlannı döverek hastanelik etme- si, Belçika'da da bir kocanın kansını bıçaklayıp öl- dürmesi oldu. Rol aldığı filmi, 'Duvara Karşı' Altın Ayı ödülü alan Sibel Kekilli de töre korkusundan film ekibinin basın toplantısına katılamadı, üç ko- rumasıyla korunmaya çalışılıyor. Bunlar 8 Mart, Dünya Kadınlar Günü'nün bilinen kutlama haber- leri. Biz de Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'nin Yıldız Teknik Universitesi'nde düzenlediği toplan- tıda konuşmacı idik. Prof. Türkel Minibaş'ın yö- nettiği, Mehmet Faraç'ın, avukat Vıldan Yirmi- beşoğlu'nun ve benim katıldığım panelde 'töre te- rörû' tartışıldı. Benim üzerinde durduğum konu, erkeğin kadı- nın 'sahibi' olduğu, töre ve geleneklerin değeryar- gılan idi. Bu 'sahiplik' konusu değişmeden erkek ve kadın rolleri de değışmez. Kadın, erkeğin her dediğini yapmak zorunda iken, onun korumasın- dan başka güvencesi yok iken, erkeğin üstünlüğü sosyal kabulün bu derece etkin konumu iken dav- ranışlann değişmesi beklenmemelidir. Atatürk'ün 'Türkiye'nin modernleşmesi'ne yö- nelik kadın haklanyla ilgili kararlan, tutumlan ve uy- gulamalan günümüzde bile anlaşılamamıştır. Gü- nümüzün Türkiye'sinde 'kadınlann örtünme, kapan- ma, tesettür, çarşaf giyme özgürlüğü'Ç) tartışıl- maktadır. Günümüzün Türkiye'sinde erkeklerin ço- keşliliği savunulmaktadır. Dini nikâh, açıktartışma- lann konusu durumuna gelmiştir. Din kurallannagö- re yaşayan kesimlerin kadınlannın toplum yaşamı- na katılma istekleri kendi partilerini destekleme çabalanylasınıriı kalmaktadır. Dinsel kesim kadın- lannın tüketim toplumuna katılma istemleri de lüks yaşamın sınırian içindedir. Kadınla erkek gene bir- birinden ayrıdır, birbirine yasaklıdır, erkek kadının üstünde ve önünde, kadın erkeğin altında ve ar- kasındadır. Geleneklerle yaşama, kaynağı ister din yorum- lan olsun, ister töreler olsun, kadın-erkek eşitliği- nin önündeki engellerdir. Bu engellerin aşılması değil, ülkemizde daha da yoğunlaşması beklen- melidir. Elbette, bunlann temeli de, ekonominin biçim- lendirdiği sosyal yapıdır. Toprağa bağlı üretimin güçlü kıldığı 'a/7e biriiği', kendisini dışardan gele- cek zayıflatıcı etkilere karşı savunurken sert ve acı- masız olmak zorunda kalmıştır. Ailenin oğullan 'ai- le biriiği'nl sürdürürken ailenin kızlan evlenerek başka ailelerin oğullannı doğurmak üzere aileden ayrılacaklardır. Erkek çocuk üstünlüğü de bu sos- yal yapının ürünüdür. Töreler de gelenekler de bu ekonomik-sosyal yapının payandalandır. Makineye bağlı üretimin yarattığı endüstri top- lumu ise 'aile birliği'nm yerine 'kendi karariannı ve- ren birey'ı yarattı. Kadını erkekle eşit kılan da, er- keği de kadını da birey yapan da bu değişen eko- nomik-sosyal yapıdır. Türkiye'nin değişmekte zortandığı çizgi bu- dur. Atatürk Türkiye'si, endüstri toplumlannın 'kendi karannı veren, kadını erkeği eşit bireyle- n'ni oluşturmaya çalışırken, tanm toplumunun yerieşik gelenekleri buna karşı direnmiş, kendi alışkanhklarını bir yaşam ideolojisi olarak sürdür- meye çalışmıştır. Geleneksel kesim, birleştirici harcını din ekse- ninde oluştururken çağdaş kesim toplumun alış- kanlıkları ile tüketim toplumunun yapaylığı arası- na sıkışmıştır. Geleneksel kesimin ya da dinsel ke- simin tüketim toplumuyla hiçbir sorunu olmamak- tadır; tersine ekonominin gidişine rahatça ayak uydurmuştur. Kapitalist üretim ve tüketim, toplu- mun geleneksel-dinsel kesimi tarafmdan hiç du- raksamadan kabul görmüştür. Ama dikkat edilirse, 'töre cinayetleri'ne bugü- nün siyasal iktidarından hiçbir tepki gelmemek- tedir. Her gün biraz daha artan lüks görüntüle- rin ardında törelerin, geleneklerin şiddetle savu- nulması hep bu çatışmanın sürdüğüne işaret et- mektedir. Türkiye, 1923 yılından sonra bir kez daha gele- neklerle çağdaşlaşmanın yol aynmına gelmiştir. Siyasal iktidann üniversitelerle çatışması (imam- hatip okullannı bitirenlerin üniversitenin her bölü- münegirmesi),türbanınkamualanınasokulmagi- rişimleri, din eksenli eğitimin Kuran kurslan yoluy- la yaygınlaştırılması, reklam panolanndaki görün- tülerin yasaklanması, hep bu iki sosyal yapı ara- sındaki çatışmanın belirtileridir. önümüzdeki seçimler de ondan sonra gelecek olan dönem de gelişmenin yönünü belirieyecek olan köşebaşlan olacaktır. Ulkeyi geleceğine yön vereceği önemli gün- ler bekliyor. e-mail:erdalatak@superonline.com Faks:0212-5139098 Karayalçın: Adayhk akıl kâm deği • ANKARA (Cumhurijet Bürosu) - SHP lideri ve Ankara anakent belediye başkan adayı Murat Ka- rayalçın, "Böyle bir ortamda büyükşehir belediye- si için adaylığımı koymam akıl kân değildi. Arrîa seçim kazanılırsa Murat Karayalçın tarafmdan ka- zanılır değerlendirmelerinı dikkate aldığım için adayhğımı koydum" dedi. Anketlere karşın çok büyük bir destek gördüğünü anlatan Karayalçın, Batıkent'te yaptıklan mitinge, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın dün Ankara"daki mitinginden daha fazla kişinin katıldığına işaret etti. ÇYDO'den eğitime katkı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Çağdaş Yaşa- mı Destekleme Derneği Ümitköy-Çayyolu Şube- si'nin. Sincan Saraycık Şehitler llköğî-etim Oku- lu'nda başlahiğı "Umitköy'den Sincan'a çağdaş eğitime destek" projesi başanyla yaşama geçiril- di. Proje kapsamında Şehitler Ûköğretım Okulu'na araç gereç desteğinin yanı sıra 50 kişilik iki ana sı- nıfı 9 ay önce açılmıştı. Bu kapsamda okulun kü- tüphane-etüt salonu, Atatürk köşesi ve çok amaçlı salon açılışlan yapıldı. Uderlep nerede? Tayjip Erdoğan (AKP): Nevşehir Mitingi (12.00), Konya Mitingi (15.00) Deniz Baykal (CHP): Edir- ne'Selimıye Meydanı (12.30), Lüleburgaz/Kongre Meydanı (14.00), Tekirdağ/'Cengiz Topel Meydanı (15.30). Mehmet Ağar (DYP): Düzce Mitingi (11.30), Kocaeh Mitingi (16.00), Zonguldak Mi- tingi (16.00), Gebze Mitingi (17.15).
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear