25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 25 ŞUBAT 2004 ÇARŞAMBA 8 HABERLERtN DEVAMI TURKIYE Istanbul Ed.rne Kocaelı Çaiakkale Izmir Manısa Aydın Denızlı Y Y Y Y Y Y Y PB 16 14 17 16 18 16 16 16 Sinop Y 14 Adana B Samsun PB 17 Mersın B Trabzon PB 14 Dıyarbakır S Giresun PB 15 Şanlıurfa Ankara S 10 Mardın Eskişehır S 13 Siirt Konya S 10 Hakkâri Sıvas 8 Van Zonguldak Y 14 Antalya PB 17 Kars Yurdun kuzey ve batı Kesımlerı parçalı ve çok bu- lutlu, Marmara, Batı Kara- denız ıte kıyı Ege yağmur- *u öığer yerler az bulutlu geçecek Yurdun ıç ve do- ğu kesımlennde yer yer sıs gonjlecek Ruzgâr guney ve batı yonlerden hafrf ara sıra orta kuwette. yurdun k'uzeybatı kesımlennde yer yer kuvvellı olarak esecek. Hava SJcaklığı, tum yurtta artmaya devam edecek DIS MERKEZLER Oslo Helsinkı Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Pans Bonn K K K PB K K K K 1 -2 3 5 4 4 5 7 Berlin K 4 Moskova K 1 Budapeşte PB 4 Aşkabat PB 13 Madrıd Y 11 Astana PB -5 Viyana Belgrad PB 4 Taşkent Y 13 Y 7 Bakû PB 10 Sofya _Y 7 Bışkek Y 13 Roma Y 13 Tiflis PB 0 Atına PB 17 Kahıre B 27 Münih K 3 Zürih PB 6 Şam B 21 Parçalı bulutlu ulutlu \ ÇOK bulutlu I b Yagmurtu Sulü Kar > Gok gunjltülu G U N C E L CÜIN EYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada mak kalıyor. Resmi konuşmalarda araya sıkıştırılan kimi "uya- n/ar"önemsenmiyor bile... Helebunlararasındaya- salan ılgılendiren konulardan söz edilince bızimki- lero kolayyy deyip geçiştiriyorlar. Oysa AB Komisyonu da güvence veren Alman- ya da yasalara olumlu gözle bakıyor ama, uygula- mayı göımeden, kısacası bizimkiler gibi dereyi gör- meden paçayı sıvamıyorlar. Üstelik Başbakan Schröder'in laf arasına sıkıştır- dıöı kımı dokundurmalar dikkat çekici. Orneğin olumlu çıkrnasını beklediğimız AB'nın aralık ayı raporuna Schröder, nedense -sadece bir- liğın statüsü gereği mi, yoksa başka birgerekçeden dolayı mı- müdahalenin söz konusu olamayacağı- nın altını çiziyor ve Türkiye'yi kırmamak için hemen bir ek yapıyor; "raporu yazacak Verheugen tavsiye isterse vereceklehni" söylüyor. ikınci dikkatı çeken nokta, kuşku yok, destek va- at ederken olağan bir koşuldan söz ediyormuş gi- bi Kopenhag ölçütlerıni yerinegetırmemızı yıneliyor. Bızımkilere bakarsanız, uygulamalar bu yıl içinde tamam. Gül'e göre bir iki eksığimız var; orneğin bı- rı RTÜK'ün yeniden yapılandırılması, o kadar. Ya uygulamalar? RTE'ye göre o kolayyyy, 2004'te ta- mam! Oysa AB ölçütlerine göre din ve basın konuların- daki Avrupa duyarlılığını kavrayamadığı, işkence ve kötü muameleyi sıfıra indiremediğı içın Türkıye hâ- lâ sınıfı geçmiş değil. Kıbrıs var ya Kıbrıs. Oradaki Türkleri, oradakı Türklere kurdurduğumuz devleti bir satalım, ısteni- len ödünler karşılığında önemli bir şeyler alıyormuş gibi ızlenim verelım; bizimkiler AB'den şıpın işi ta- rih alacaklarını sanıyorlar. AB Komisyonu Başkanı Romano Prodi, bizim- kilerin bu havaya kendini kaptırdıklan şu günlerde birden ve acaba neden, "Kıbns konusunda Türki- ye'nin 'son tavnnın teorikolarak etki yapmayacağı- nı, ama 'pratikte bazı şeyleri etkileyecegini'" söyle- mek gereğıni duydu? AKP milletvekılleri Avrupa'da katıldıkları toplan- tılardakı gözlemlen nedir, nelerdir, bilınmiyor. Geçen- lerde Danimarka'da bir toplantıya katılan ve sık sık Avrupalılarla görüşen Onur Öymen, "tek bir Avru- pa ülkesinin 'Kıbrıs'ı çözün, AB'den tarih alın' de- mediğini" hemen her zeminde söyledi. Milletvekılı değil, ama dıplomasinin üst kademe- lerinden emekli büyükelçi Nüzhet Kandemir, BM'dekı görevınden yurda yeni döndüğünü ve "dı- şandaki medyanın Türkiye'ye karşı yayın yaptığım" açıkladı. Bu açıklamalar muhalefetten gelıyor diye önem- senmeyecek nitelik ve içerikte mi? • • • AB politikamızın bel kemiği anketler. orneğin RTE, ıki gün önce son yaptırdığı ankette Türk hal- kının yüzde 74'ünün AB üyeliğini istediğine değin- di. Alman halkının olumsuz görüşünün giderek de- ğiştiği, yüzde 52 oranında üyeliğimize olumlu bak- tığı ilan edildi. AB'nin kamuoyu yoklamalarından sorumlu kuru- mu Eurobarometre'nin 13 ülkede gerçekleştırdiğı kapsamh bir araştırmanın sonuçlanna göz atalım, bakalım gerçekler nasıl: RTE yüzde 74'ten söz eder- ken Eurobarometre Türklerin yüzde 67'sinin AB'ye tam üye olmayı ıstediğını açıklıyor. Türkiye'de yüzde 34'lük kesım demokratik düzey- den memnun değil. Türklerin ancak yüzde 46'sı 2004'e genel yaşam açısından lyimser bakıyor. Yüz- de 41 'imiz ekonominin daha iyi olacağına ınanıyor. AB'ye bağlı bir kurumun yaptığı ve açıkladığı an- ket; bizim insanlarımızın yaşadıkları ülkenin demok- ratik ve ekonomik yapısına olumsuz bakış açılarını sergiliyor. Buna karşın Avrupa'nın üyeliğimize bakış açısı neden olumlu olsun? Gerzek mi bunlar? Gülen genelgesî Cumhuriyet beraat etti İstanbul Haber Ser- visi - Gazetemiz Sorum- lu Yazıişlen Müdürü Mehmet Sucu, Dışişle- ri Bakanlığı'nın "Milli Görüş" ve Fethullah Gülen cemaatleri ile te- mas kurulmasına ilişkin genelgelerin gazetemiz- de yayımlanması nede- niyle yargılandığı dava- da beraat etti. İstanbul 1 No'lu DG- M'de dün yapılan duruş- maya, Mehmet Sucu ile avukatı Akın Atalay ka- tıldı. Esas hakkında sa- \nnma yapan Atalay, davaya konu genelgele- rin daha önce başka ga- zetelerde de yayımlan- dığını ve devlet sırn kapsamına girmediğini söyledi. Bu tür belgele- rin devlet sırn kapsamı- na girip girmeyeceğine, ilgili kurumun karar ve- receğini belirten Atalay, "Dışişleri Bakanlı- ğı'nın dosyaya gönder- diği yazıda, Mevcut yasalar çerçevesınde bu genelgelenn devlet sırn olup olmadığı bellı de- ğildir' deniliyor" dedi. 24 Nisan 'da yürürlüğe girecek olan Bilgi Edin- me Yasası'na göre devlet svrn kavramının yargı tarafından belirlenece- ğine vurgu yapan Akın Atalay, "Bu yasa yü- rürlüğe girdikten son- ra diğer kanunlarda bu yasayla çelişen hü- kümler yürürlükten kalkacak. Bir kuruma bilgi almak için başvu- ru yapıldığında devlet sırrı olduğu gerekçe- siyle talep reddedilirse buna itiraz edilebile- cek, hatta dava açılabi- lecek" diye konuştu. Dosya kapsamında dev- let sırlannı açıklamak suçunun unsurlannın oluşmadığını belirten Atalay, Sucu'nun bera- atını talep etti. Son sözü sorulan Su- cu da avukatının beyan- lanna katıldığını belir- terek beraatını istedi. Duruşmanın sonunda dosyayı karara bağlayan mahkeme heyeti, suçun unsurlan oluşmadığı ge- rekçesiyle Sucu"nun be- raatına karar verdi. Komisyonda 'Allah' tartışması MUSTAFA ÇAKIR ANKARA - TBMM Adalet Alt Komisyonu, "Toplumun benimsediği dini değerleri alenen tahkir" suçunu, "Hal- kı kin ve düşmanlığa tahrik veya tahkir" başlıkh 312. mad- de kapsamına aldı. AKP'li üye- lerin tasanda yer almamasına karşın "Allah'a hakareti" de metne eklemek istemesi üzeri- ne tartışma çıktı. AKFliler CHP'lilenn karşı çıkması üze- rine önergeyi gen çektiler. TBMM Adalet Alt Komisyo- nu, dün tasanda yer alan "ka- mu barışına karşı suçlar" başlıklı bölümü yeniden düzen- ledi. TCY'de. suç işlemek için alenen tahrikte bulunan kişiye öngörülen ve 3 yıl olan suçun alt sının, 6 ay hapis cezasına in- dirildi. Tahrik konusu suçlann işlen- mesi halinde tahrik eden kişi, bu suçlara azmettiren sıfatıyla cezalandınlacak. tşlenmiş olan bir suçu veya işlemiş olduğu suçtan dolayı bir kişiyi alenen öven kimse için 6 aydan 2 yıla kadar hapıs cezası istenecek. Yürürlükteki TCY'nin 312. maddesi de yeniden düzenlendi. Komisyon, f CY'nin "Din Hür- riyeti Aleyhinde Cürümler" başlıklı 175. maddenın 3. fikra- sını değiştirerek 312. madde kapsamına aldı. CHP'ffler karşı çıktı Komisyon değiştirdiği fıkra- yı "Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya tahkir" başlıklı 312. madde kapsamına aldı. AKP'li üyeler, fıkranın değişti- rilerek 312. madde kapsamına alınmasına karşı çıktılar. AKP'liler tasanda yer almama- sına karşın 312. maddeye ekle- nen fıkranın başındaki "Allah" ifadesinin kalmasını istediler. Ancak CHP'li üyeler buöne- riye karşı çıktılar. Bunun üzeri- ne AKP'liler önerilerini geri çektiler. CHP'li üyeler, "Al- lah" ifadesinin tasanda yer al- masının hem teknik açıdan yan- lış olacağını hem de "dini duy- gulara sahip insanlara" karşı saygısızlık anlamına geleceğini dile getirdiler. Komisyon 312. maddenin numarasını da 212 o- larak değiştirdi. YURTDIŞINAATANACAK PERSONEL Atotürkçülük ölçütdeğil! • Baştarafı 1. Sayfada başlığı ayıklanırken, yalnızca "milli şu- ur" bölümü. "protokol bilgisi" ile birleş- tirilerek korundu. Resmi Gazete'nin dün- kü sayısında yayımlanarak yürürlüğe giren "Yurtdışı Teşkilatına Sürekli Görevle Atanacak Personelin Seçimine İlişkin Yönetmelik", Atatürkçülük ve laiklik kar- şıtı personelin yurtdışı görevine seçilmesi- nın yolunu açıyor. Yurtdışında görev yapa- cak personele uygulanacak mülakatta ko- nu başlıklan ve puanlan şöyle: Yenl yönetmelik: Türkçeyı dogru kul- lanma becerısı (20), genel kültür (20), ge- nel görünüm, fizıksel yapı, temizlik ve gi- yim (20), tutum \e da\ranış. görgü kural- lan. örf ve âdetlere bağlılık (20), milli şuur ve protokol bılgisı (20). Eskl yönetmelik: Türkçeyı güzel kul- lanma ve ifade edebılme (15). milli şuur, Atatürk ılke ve inkılaplanna bağlılık, laik, çağdaş, demokratik davranış (15), tutum ve davTanışlardakı tutarhlık (10), genel kültür (10), görgü kurallan bılgisı, örf ve âdetlere bağlılık (10), protokol bilgisi (10), genel görünümü. temizlik ve giyimi (10), kendisine güveni ve çalışma anlayışı (10), çe\Teye uyumu (5), sorumluluk anla- yışı yönünden değerlendirme (5). Yönetmelikle, yurtdışına atanacaklarda, bakanhk merkez ve taşra teşkilatında son 3 yılda çalışmış olma koşulu aranmayacak. Atanacaklarda, 6 yıllık sicil notu ortala- masının iyı olması yerine, son yıla ait sicil notu olumlu olmak kaydıyla son üç yılhk sicil notu ortalamasının iyi olması gereke- cek. Yurtdışına göndenlen personelin gö- rev süresi eskıden olduğu gibi 3 yıl olacak, ancak bu süre uzatüamayacak. Önceki uy- gulamada başanlı personelin görev süresi- nin 1 yıl uzatılması olanağı bulunuyordu. Yeni yönetmeliğe göre genel müdür yardımcılan ile daha üst görevlerde çalışmış olanlar, bu görevlerde toplam iki yıl bulunmuş olmalan ve aranan diğer şartlan taşımalan kaydıyla mesleki ehliyet sınavvna tabi tutulmadan, yurtdışına atanabilecek- ler. Önceki uygulamada, il milli eğitim müdürlerine de bu hak tanınıyordu. Resmi ziyaret için Moskova'ya giden Cul, Hus\a Devlet Başkanı Putin ile görüştü. Putin 'den sicak mesaj i Dış Haberler Servisi - Rusya Dışişle- ri Bakanı İgor tvanov'un davetlisi olarak Moskova'ya gıden Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüştü. 3 günlük resmi ziyaret için Moskova'ya giden Gül ve beraberindeki heyet, meçhul asker anıtına çelenk bırak- tıktan sonra Devlet Başkanı Putin taraftn- dan kabul edildi. Putin, Gül'ü kabulünde yaptığı açıklamada. terörle mücadele ko- nusu da dahil, Türkıye ile ihşkilerin istik- rarlı hale geldiğini söyledi. Rusya Devlet Başkanı şunlan söyledi: "th'şkilerimiz, memnuniyet verici ve tatmin edici bir bo\Titta. Başbakan Recep Tavy ip Erdo- ğan'ın iktidara gelmesinden sonra ye- ni iktidarla da diyalog içindeyiz. İlişki- lerimiz, istikrarlı hale geüyor. Buna te- rörle mücadele konusu da dahil." Iki ülke ekonomik işbirliğinin de karşı- lıklı olarak her yıl arthğının altını çizen Putin, "Ticari ilişkiler her yıl yüzde 15, yüzde 20 oranında artış göstererek ge- çen yıl 6.5 milyar dolar civanna ulaş- tı" dedi. Putin, Türkiye'nin Avrupa'da, Almanya'dan sonra Rusya'nın en büyük ikinci ticari ortağı olduğunu söyledi. Gül de yıllar sonra Türk Dışişleri Bakanı ola- rak Moskova'ya gelmekten memnuniyet duyduğunu belirterek iki ülke ilişkilerinin daha ileri götürülmesine çalışacaklannı söyledi. Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardım- cısı Gül, Türkiye'nin terörle mücadelede önde gelen ülkelerden bin olduğunu, bu konuda üzerine düşen her sorumluluğu fazlasıyla yenne getirdiğini belirterek te- rörle mücadelede müttefiklerinin de Tür- kiye'ye güvenmesi gerektiğinin altını çiz- di. 1 saat süren görüşmede Gül, Putin'i tekrar Türkiye'ye davet etti. CHP engelledi, AKP suçladı ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - KamuYönetimi Yasa Ta- sansı'nın TBMM Genel Kuru- lu'ndaki görüşmeleri sırasında Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin'ın, CHPTilen "ser- maye ve özel sektör düşmanh- ğı" yapmakla suçlaması tartış- maya neden oldu. CHP Ankara Milletvekili OyaArash, Şahin'ı, "Devlet adamlığinın gereğini yerine getirmeye" çağırdı. CHP Ankara Milletvekili Mehmet Tomanbay. "siyasal rejinıi de- ğiştirme tasarısı" olarak rute- lendirdiği düzenleme ile AKP'nin. "toplumu dönüştür- meye başladığını ilan ettiğini" söyledi. Tasan'nın dün de 6 maddesi kabul edilirken toplam 15 madde geçtı. TBMM dün Kamu Yönetimi Yasa Tasansı üzenndeki görüş- melerini devam ettirdi. CHP, gö- rüşmeler sırasında içtüzüğün ta- nıdığı olanaklarla engellemesini sürdürdü. TBMM Başkanvekıli Sadık Yakut sık sık karar yeter sayısı aramak zorunda kaldı. CHP'liAraslı. tasannın "reform ve yeniden yapılandırma" ola- rak sunulduğunu ancak bunun gerçeği yansıtmadığını vurgula- dı. Merkezi yönetimin gelirleri- nin yerele aktanhnası ile kamu hizmetlerinin tamamen özelleş- tirileceğine işaret eden Araslı. bunun sonucunda sosyal de\ le- tın yok olacağını dile getirdi. Araslı, düzenlemenin anayasaya aykın olduğunu vurgulayarak "Bu amaçlann, bu beklentile- rin büyük ölçüde laik cumhu- riyet düzenini yıkmaya yönelik beklentiler ve hedefler ile ça- kıştığı görülüyor" dedi. 'Devlet adamlığının gereğini yerine getir' Başbakan Yardımcısı Şahın, Araslı'nın eleştirilerine yanıt verdi. Şahin, "Türkiye'de me- mur sayısı 2 milyon. 70 milyon memleket evladına nasıl iş, aş vereceksiniz? Tabü ki özel sek- tör sayesinde. Sermaye ve özel sektör düşmanlığı ile bir yere varılamaz. Komünist Çin bile bu kafayı attı. Yabancı serma- yeyi ülkesinde teşvik ediyor. Cumhuriyeti kuran CHP'nin bu kafasını değiştirmesi la- zım" diye konuştu. Şahın'in sözlerine Araslı ile CHP'liler sert tepki gösterdiler. Araslı, CHP'nin hiçbir zaman servet düşmanlığı yapmadığmı belirte- rek "Tasan ile sermayeye yeni iş olanaklan açıyorsunuz. Ta- bü ki açacaksınız, göreviniz. Sermayeye iş olanaklan açar- ken bunu fakirlerin sırtından yapmayın diyoruz. Bunun ne- resi servet düşmanlığı" dedi. Araslı. sözlerinden dolayı Şa- hin'ı kınadığını belirterek "Kendisini dürüst ve demago- jiye sapmayacak kadar yürek- li bir insan olarak bilirdim. Kendisinde olduğunu zannet- tiğim hasletlerin bulunmadı- ğını gördüm" diye konuştu. Sözleri çarpıtılarak, CHP'nin töhmet altmda bırakılamayaca- ğım dile getiren Araslı. "Devlet adanılığı bunu gerektirir" di- ye konuştu. 'AKP toplumu dönüştür- meye başladı' CHP'li Tomanbay, AKP'nin tasanyla toplumu dönüştürme- ye başladığını, laiklik, cumhuri- yetçilik, milliyetçilik döneminin bittiğini, Islami bir yapının ku- rulmaya başlandığını ilan ettiği- ni vurguladı. Tasanyı, "Siyasal rejimi değiştirme tasansı" ola- rak nitelendirenTomanbay, "Biz tasanya reform adı altında re- jimi değiştirmeyi amaçlayan bir tasarı olması nedeniyle karşı çılayoruz. Hükümet ana- yasal düzeni değiştirmeye çalı- şıyor" dedi. CHP Kırşehir Milletvekili Hü- se\in Bayındır. sözlerine "Bir kûyuya taş atan ve bu kadar akıüı insanın çıkarmaya çalış- tığı tasarı>ıTBMM'ye getiren laiklik ve cumhuriyetin temel ilkeleri ile sorunlu olan Başba- kanlık Müsteşarı Dinçer'i kını- yorum" diyerek başladı. Ahilik kültüründe, dürüst iş yapmayan esnaflann tek ayakkabısının da- ma atıldığına işaret eden Bayın- dır, tasanyı hazırlayan Başba- kanlık Müsteşan Dinçer'in de başka bir yerden "çalarak" ki- tap hazırladığını söyledi. Bayın- dır. "Ben de Başbakanlık Müs- teşan Önıer Dinçer'in pabucu- nu Başbakanlık'ın damına atı- yorum" dedi. Bayındır AKP'li- lere. "Kulaklannız sağır mıy- dı? Duymadınız mı?Yolsuzluk, açlık diz boyu. Tasarı ile devle- tin üniter yapısının bozulma tehlikesi var. Ama sizin takıy- yeci olduğunuz da artık netleş- ti" diye seslendi. Dış Haberler Servi- si - Nijerya'da 2 eyalet daha, "Müslümanlar arasında AIDS hasta- hğı yaymak ve kısırlık yaratmak için düzen- İenmiş bir Amerikan komplosu olduğu" gerekçesiyle çocuk fel- ci aşı kampanyasına karşı çıktı. UNICEF yetkilileri, Nijer ve Bauchi eyalet- lennin aşı kampanyası için artık işbirliği yap- mayacaklannı bildir- diklerini söylediler. Ni- jerya'nın Kano, Zam- fara ve Kaduna eyalet- leri, ekimden beri aşı kampanyasını yasakla- mışlardı. Nijerya'nm kuzeyindeki tslamcı li- derler, kampanyada, Müslüman nüfusu azaltmak için AIDS ve kısırlaştıncı maddeler yayıldığmı öne sürü- yorlar. Kuzey eyaletle- ri, yaptıklan testlerde aşıdaki kirlenmenin görüldüğünü belirti- yorlar. Ülkenin kuzeyinde- ki Müslümanlar, Kano eyaletindeki ailelerin, Pfizer ilaç firmasını, deneysel menenjit ila- cmı, risklerini bildir- meden hastalar üzerin- de denemekle suçladı- ğı 1996'danberi, aşıla- ma kampanyalanna kuşkuyla bakıyorlar. SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN • •• Anadolu Kadınlam, Müdafaa-î Vatan Cemiyeti!./ B Baştarafı Arka Sayfada lül'ünde Sıvas'ta, Müdafaa-i Hukuk Cemiye- ti'ne arka çıkan 'millici' kadınlar, 'Anadolu Ka- dınlan Müdafaa-i Vatan Cerniyeti'riı tesis etmiş- lerdi, cemiyetin tesis gerekçesinde deniliyor- du ki: 'Millet ve vatanımızın zarannı mucip ola- cak her teşebbüsü red ile erkeklerimizle beraber ve bütün mevcudiyetimizle bu vatan müdafaa olunacaktır..." "... Mustafa Kemal Paşa, Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti, Hey'et-i Temsiliyesi nâmına, bu ha- nımlara şu telgrafı çekmişti: 'Anadolu kadınla- nnın vatan hizmetlehne devam arzulannı görmek- le pek ziyade müte/ıassıs olduk; takdir ve teşek- kür-ü mahsuslanmızı an eder ve kıymetli mesa- inizde muvaffak olmanıza dualarederek, hürmet- lerimizi takdim eyleriz''...") ('Milli Mücadele'de Türk Kadını', Havva Baş / Fatma AJparslan) O bir meçhul asker'dl... Keyfiyet, gece devriyesinin devir / teslimi es- nasında, nöbetçi çavuşlann verdiği, 'kontrol ra- poru' neticesinde öğrenilmiştir, malum olduğu üzere, Inebolu'da Milli Kuvvetler'e bağlı olarak kurulan askeri teşkilat vasıtasıyla silah, cepha- ne, erzak, giyecek vs. Inebolu Iskelesi'nden Çankın'ya, oradan Ankara ya ve cepheye gön- derilmekte idi. 1337 (1921) kışında, Rifat ve Cemil Çavuşlar sabaha karşı arazi teftişini yaparken, Kışlaönü Mevkii'nde cephane yüklü kağnısı üzerine ka- panmış, öylece donmuş, genç bir kadını bul- muşlardr. Yorganını, kıymetli yükü üzerine ört- müş, elinde övendiresiyle, ruhunu teslim etmiş- ti. Rifat Çavuş, öküzleri kağnıya koşarken; Ce- mil Çavuş, şehidin üzerine yığılmış karları süpü- rüyordu ki yorganın altından bir bebek ağlama- sı işitilmişti; iki çavuş, yorganı kaldırınca, ot ve samanla örtülü mermi ve mühimmat arasında, çullar içinde kundaklı bir kız çocuğunun, don- maktan kurtulduğunu tespit etmişlerdi. Kışla- önü Mevkii'ndeki bu şehit kadının ismi asla öğ- renilememiştir; o bir 'meçhul asker'di. Peki ya Pozantı'da Hatice Hanım'ın, Tar- sus'ta Fatma Hanım'ın, fahri milis mülazımı rüt- besiyle, Kocaeli Grubu Mürettep Süvari Birliği Müstakil Müfrezesi'nde vazifeli Fatma Hanım'ın, unutulmaz hizmetlerine ne demeli? Siz 'vatan ve namus' uğruna. düşmanıntühüişkenceden son- ra. fırında yaktığı, Nazrfe Kadını: Kocayayla mıntıkasında, elde mavzer savaşırken, alnından vurularak şehit edilen Gördesli Makbule Ha- nım'ı, 'Asker 1 namıyla maruf Sâime Hanım'ı bi- lir misiniz? Ya da diğerierini? Tayyar Rahmiye Hanım... ... Sözün gelişi, Cebelibereket'in (Osmani- ye) Raziyeler köyünden, Tayyar Rahmiye Ha- nım! Ama durun, Osmaniye dedin mi, Haruni- ye demiş olursun, Haruniye dedin mi, Bahçe (Bulanık), o Bahçe ki, '40 Karanlığı'nda ekme- ğini yiyip, suyunu içmiş; dınlediğim savaş hatı- ralarından etkilenip, 'Gâvurdağlan'ndan Riva- yet destanını yazmışım, sahi, nasıl başlıyordu o: "... Kaman civanna bahar gelince/ yıkılır ovadan abdal çadırları/ yücesinde pâre pâre duman tutmuş/ düldüldağ'ın yaylasında me- kân kurulur/ hoşgelmişsin evvelbahar/ nisan ayı içinde donanır dağlar/ donanır yeşilinden alından/ istasyon deresi kabarmıştır/ hacı- dağ'ın selinden/ dağlar sıra sıradır eylim ey- lim/ dağlar uzanır bir uçtan bir uca/ dağlar bir- birinden yüce/ yamaçlarında kireç yakılır/ bir ömür boyunca kahn çekilir/ kimse anlamamış sırnnı hikmetini/ bu bereket nerden gelir..." (Duvar, 11. basım, s. 19) Tayyar Rahmiye Hanım, Fransız işgaline kar- şı 9. Fırka'nın kalkıştığı taarruza, oluşturduğu müfreze ile katılmıştı; hücum sırasında asker du- raklayınca, bir hamlede öne çıkmış, demiştir ki "... ben karı başıma ayakta durmaktayım da, siz erkek olarak nasıl sütrede kalırsınız?"; ve aynı muharebede, düşman ateşi altındaki iki 'ne- ferini' kurtarmak için davranınca, vurularak şe- hit düşmüştür. "... o kadınlar, bizim kadınlanmız..."
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear