Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 25 ŞUBAT 2004 ÇARŞAMBA
8 HABERLERtN DEVAMI
TURKIYE
Istanbul
Ed.rne
Kocaelı
Çaiakkale
Izmir
Manısa
Aydın
Denızlı
Y
Y
Y
Y
Y
Y
Y
PB
16
14
17
16
18
16
16
16
Sinop Y 14 Adana B
Samsun PB 17 Mersın B
Trabzon PB 14 Dıyarbakır S
Giresun PB 15 Şanlıurfa
Ankara S 10 Mardın
Eskişehır S 13 Siirt
Konya S 10 Hakkâri
Sıvas 8 Van
Zonguldak Y 14 Antalya PB 17 Kars
Yurdun kuzey ve batı
Kesımlerı parçalı ve çok bu-
lutlu, Marmara, Batı Kara-
denız ıte kıyı Ege yağmur-
*u öığer yerler az bulutlu
geçecek Yurdun ıç ve do-
ğu kesımlennde yer yer sıs
gonjlecek Ruzgâr guney
ve batı yonlerden hafrf ara
sıra orta kuwette. yurdun
k'uzeybatı kesımlennde yer
yer kuvvellı olarak esecek.
Hava SJcaklığı, tum yurtta
artmaya devam edecek
DIS MERKEZLER
Oslo
Helsinkı
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Pans
Bonn
K
K
K
PB
K
K
K
K
1
-2
3
5
4
4
5
7
Berlin K 4 Moskova K 1
Budapeşte PB 4 Aşkabat PB 13
Madrıd Y 11 Astana PB -5
Viyana
Belgrad
PB 4 Taşkent Y 13
Y 7 Bakû PB 10
Sofya _Y 7 Bışkek Y 13
Roma Y 13 Tiflis PB 0
Atına PB 17 Kahıre B 27
Münih K 3 Zürih PB 6 Şam B 21
Parçalı bulutlu ulutlu \ ÇOK bulutlu I b Yagmurtu Sulü Kar > Gok gunjltülu
G U N C E L CÜIN EYT ARCAYÜREK
• Baştarafı 1. Sayfada
mak kalıyor.
Resmi konuşmalarda araya sıkıştırılan kimi "uya-
n/ar"önemsenmiyor bile... Helebunlararasındaya-
salan ılgılendiren konulardan söz edilince bızimki-
lero kolayyy deyip geçiştiriyorlar.
Oysa AB Komisyonu da güvence veren Alman-
ya da yasalara olumlu gözle bakıyor ama, uygula-
mayı göımeden, kısacası bizimkiler gibi dereyi gör-
meden paçayı sıvamıyorlar.
Üstelik Başbakan Schröder'in laf arasına sıkıştır-
dıöı kımı dokundurmalar dikkat çekici.
Orneğin olumlu çıkrnasını beklediğimız AB'nın
aralık ayı raporuna Schröder, nedense -sadece bir-
liğın statüsü gereği mi, yoksa başka birgerekçeden
dolayı mı- müdahalenin söz konusu olamayacağı-
nın altını çiziyor ve Türkiye'yi kırmamak için hemen
bir ek yapıyor; "raporu yazacak Verheugen tavsiye
isterse vereceklehni" söylüyor.
ikınci dikkatı çeken nokta, kuşku yok, destek va-
at ederken olağan bir koşuldan söz ediyormuş gi-
bi Kopenhag ölçütlerıni yerinegetırmemızı yıneliyor.
Bızımkilere bakarsanız, uygulamalar bu yıl içinde
tamam. Gül'e göre bir iki eksığimız var; orneğin bı-
rı RTÜK'ün yeniden yapılandırılması, o kadar. Ya
uygulamalar? RTE'ye göre o kolayyyy, 2004'te ta-
mam!
Oysa AB ölçütlerine göre din ve basın konuların-
daki Avrupa duyarlılığını kavrayamadığı, işkence ve
kötü muameleyi sıfıra indiremediğı içın Türkıye hâ-
lâ sınıfı geçmiş değil.
Kıbrıs var ya Kıbrıs. Oradaki Türkleri, oradakı
Türklere kurdurduğumuz devleti bir satalım, ısteni-
len ödünler karşılığında önemli bir şeyler alıyormuş
gibi ızlenim verelım; bizimkiler AB'den şıpın işi ta-
rih alacaklarını sanıyorlar.
AB Komisyonu Başkanı Romano Prodi, bizim-
kilerin bu havaya kendini kaptırdıklan şu günlerde
birden ve acaba neden, "Kıbns konusunda Türki-
ye'nin 'son tavnnın teorikolarak etki yapmayacağı-
nı, ama 'pratikte bazı şeyleri etkileyecegini'" söyle-
mek gereğıni duydu?
AKP milletvekılleri Avrupa'da katıldıkları toplan-
tılardakı gözlemlen nedir, nelerdir, bilınmiyor. Geçen-
lerde Danimarka'da bir toplantıya katılan ve sık sık
Avrupalılarla görüşen Onur Öymen, "tek bir Avru-
pa ülkesinin 'Kıbrıs'ı çözün, AB'den tarih alın' de-
mediğini" hemen her zeminde söyledi.
Milletvekılı değil, ama dıplomasinin üst kademe-
lerinden emekli büyükelçi Nüzhet Kandemir,
BM'dekı görevınden yurda yeni döndüğünü ve "dı-
şandaki medyanın Türkiye'ye karşı yayın yaptığım"
açıkladı.
Bu açıklamalar muhalefetten gelıyor diye önem-
senmeyecek nitelik ve içerikte mi?
• • •
AB politikamızın bel kemiği anketler. orneğin
RTE, ıki gün önce son yaptırdığı ankette Türk hal-
kının yüzde 74'ünün AB üyeliğini istediğine değin-
di. Alman halkının olumsuz görüşünün giderek de-
ğiştiği, yüzde 52 oranında üyeliğimize olumlu bak-
tığı ilan edildi.
AB'nin kamuoyu yoklamalarından sorumlu kuru-
mu Eurobarometre'nin 13 ülkede gerçekleştırdiğı
kapsamh bir araştırmanın sonuçlanna göz atalım,
bakalım gerçekler nasıl: RTE yüzde 74'ten söz eder-
ken Eurobarometre Türklerin yüzde 67'sinin AB'ye
tam üye olmayı ıstediğını açıklıyor.
Türkiye'de yüzde 34'lük kesım demokratik düzey-
den memnun değil. Türklerin ancak yüzde 46'sı
2004'e genel yaşam açısından lyimser bakıyor. Yüz-
de 41 'imiz ekonominin daha iyi olacağına ınanıyor.
AB'ye bağlı bir kurumun yaptığı ve açıkladığı an-
ket; bizim insanlarımızın yaşadıkları ülkenin demok-
ratik ve ekonomik yapısına olumsuz bakış açılarını
sergiliyor.
Buna karşın Avrupa'nın üyeliğimize bakış açısı
neden olumlu olsun?
Gerzek mi bunlar?
Gülen genelgesî
Cumhuriyet
beraat etti
İstanbul Haber Ser-
visi - Gazetemiz Sorum-
lu Yazıişlen Müdürü
Mehmet Sucu, Dışişle-
ri Bakanlığı'nın "Milli
Görüş" ve Fethullah
Gülen cemaatleri ile te-
mas kurulmasına ilişkin
genelgelerin gazetemiz-
de yayımlanması nede-
niyle yargılandığı dava-
da beraat etti.
İstanbul 1 No'lu DG-
M'de dün yapılan duruş-
maya, Mehmet Sucu ile
avukatı Akın Atalay ka-
tıldı. Esas hakkında sa-
\nnma yapan Atalay,
davaya konu genelgele-
rin daha önce başka ga-
zetelerde de yayımlan-
dığını ve devlet sırn
kapsamına girmediğini
söyledi. Bu tür belgele-
rin devlet sırn kapsamı-
na girip girmeyeceğine,
ilgili kurumun karar ve-
receğini belirten Atalay,
"Dışişleri Bakanlı-
ğı'nın dosyaya gönder-
diği yazıda, Mevcut
yasalar çerçevesınde bu
genelgelenn devlet sırn
olup olmadığı bellı de-
ğildir' deniliyor" dedi.
24 Nisan 'da yürürlüğe
girecek olan Bilgi Edin-
me Yasası'na göre devlet
svrn kavramının yargı
tarafından belirlenece-
ğine vurgu yapan Akın
Atalay, "Bu yasa yü-
rürlüğe girdikten son-
ra diğer kanunlarda
bu yasayla çelişen hü-
kümler yürürlükten
kalkacak. Bir kuruma
bilgi almak için başvu-
ru yapıldığında devlet
sırrı olduğu gerekçe-
siyle talep reddedilirse
buna itiraz edilebile-
cek, hatta dava açılabi-
lecek" diye konuştu.
Dosya kapsamında dev-
let sırlannı açıklamak
suçunun unsurlannın
oluşmadığını belirten
Atalay, Sucu'nun bera-
atını talep etti.
Son sözü sorulan Su-
cu da avukatının beyan-
lanna katıldığını belir-
terek beraatını istedi.
Duruşmanın sonunda
dosyayı karara bağlayan
mahkeme heyeti, suçun
unsurlan oluşmadığı ge-
rekçesiyle Sucu"nun be-
raatına karar verdi.
Komisyonda 'Allah' tartışması
MUSTAFA ÇAKIR
ANKARA - TBMM Adalet
Alt Komisyonu, "Toplumun
benimsediği dini değerleri
alenen tahkir" suçunu, "Hal-
kı kin ve düşmanlığa tahrik
veya tahkir" başlıkh 312. mad-
de kapsamına aldı. AKP'li üye-
lerin tasanda yer almamasına
karşın "Allah'a hakareti" de
metne eklemek istemesi üzeri-
ne tartışma çıktı. AKFliler
CHP'lilenn karşı çıkması üze-
rine önergeyi gen çektiler.
TBMM Adalet Alt Komisyo-
nu, dün tasanda yer alan "ka-
mu barışına karşı suçlar"
başlıklı bölümü yeniden düzen-
ledi. TCY'de. suç işlemek için
alenen tahrikte bulunan kişiye
öngörülen ve 3 yıl olan suçun
alt sının, 6 ay hapis cezasına in-
dirildi.
Tahrik konusu suçlann işlen-
mesi halinde tahrik eden kişi,
bu suçlara azmettiren sıfatıyla
cezalandınlacak. tşlenmiş olan
bir suçu veya işlemiş olduğu
suçtan dolayı bir kişiyi alenen
öven kimse için 6 aydan 2 yıla
kadar hapıs cezası istenecek.
Yürürlükteki TCY'nin 312.
maddesi de yeniden düzenlendi.
Komisyon, f CY'nin "Din Hür-
riyeti Aleyhinde Cürümler"
başlıklı 175. maddenın 3. fikra-
sını değiştirerek 312. madde
kapsamına aldı.
CHP'ffler karşı çıktı
Komisyon değiştirdiği fıkra-
yı "Halkı kin ve düşmanlığa
tahrik veya tahkir" başlıklı
312. madde kapsamına aldı.
AKP'li üyeler, fıkranın değişti-
rilerek 312. madde kapsamına
alınmasına karşı çıktılar.
AKP'liler tasanda yer almama-
sına karşın 312. maddeye ekle-
nen fıkranın başındaki "Allah"
ifadesinin kalmasını istediler.
Ancak CHP'li üyeler buöne-
riye karşı çıktılar. Bunun üzeri-
ne AKP'liler önerilerini geri
çektiler. CHP'li üyeler, "Al-
lah" ifadesinin tasanda yer al-
masının hem teknik açıdan yan-
lış olacağını hem de "dini duy-
gulara sahip insanlara" karşı
saygısızlık anlamına geleceğini
dile getirdiler. Komisyon 312.
maddenin numarasını da 212 o-
larak değiştirdi.
YURTDIŞINAATANACAK PERSONEL
Atotürkçülük
ölçütdeğil!
• Baştarafı 1. Sayfada
başlığı ayıklanırken, yalnızca "milli şu-
ur" bölümü. "protokol bilgisi" ile birleş-
tirilerek korundu. Resmi Gazete'nin dün-
kü sayısında yayımlanarak yürürlüğe giren
"Yurtdışı Teşkilatına Sürekli Görevle
Atanacak Personelin Seçimine İlişkin
Yönetmelik", Atatürkçülük ve laiklik kar-
şıtı personelin yurtdışı görevine seçilmesi-
nın yolunu açıyor. Yurtdışında görev yapa-
cak personele uygulanacak mülakatta ko-
nu başlıklan ve puanlan şöyle:
Yenl yönetmelik: Türkçeyı dogru kul-
lanma becerısı (20), genel kültür (20), ge-
nel görünüm, fizıksel yapı, temizlik ve gi-
yim (20), tutum \e da\ranış. görgü kural-
lan. örf ve âdetlere bağlılık (20), milli şuur
ve protokol bılgisı (20).
Eskl yönetmelik: Türkçeyı güzel kul-
lanma ve ifade edebılme (15). milli şuur,
Atatürk ılke ve inkılaplanna bağlılık, laik,
çağdaş, demokratik davranış (15), tutum
ve davTanışlardakı tutarhlık (10), genel
kültür (10), görgü kurallan bılgisı, örf ve
âdetlere bağlılık (10), protokol bilgisi
(10), genel görünümü. temizlik ve giyimi
(10), kendisine güveni ve çalışma anlayışı
(10), çe\Teye uyumu (5), sorumluluk anla-
yışı yönünden değerlendirme (5).
Yönetmelikle, yurtdışına atanacaklarda,
bakanhk merkez ve taşra teşkilatında son
3 yılda çalışmış olma koşulu aranmayacak.
Atanacaklarda, 6 yıllık sicil notu ortala-
masının iyı olması yerine, son yıla ait sicil
notu olumlu olmak kaydıyla son üç yılhk
sicil notu ortalamasının iyi olması gereke-
cek. Yurtdışına göndenlen personelin gö-
rev süresi eskıden olduğu gibi 3 yıl olacak,
ancak bu süre uzatüamayacak. Önceki uy-
gulamada başanlı personelin görev süresi-
nin 1 yıl uzatılması olanağı bulunuyordu.
Yeni yönetmeliğe göre genel müdür
yardımcılan ile daha üst görevlerde
çalışmış olanlar, bu görevlerde
toplam iki yıl bulunmuş olmalan ve
aranan diğer şartlan taşımalan
kaydıyla mesleki ehliyet sınavvna
tabi tutulmadan, yurtdışına atanabilecek-
ler. Önceki uygulamada, il milli eğitim
müdürlerine de bu hak tanınıyordu.
Resmi ziyaret için Moskova'ya giden Cul, Hus\a Devlet Başkanı Putin ile görüştü.
Putin 'den sicak mesaj
i Dış Haberler Servisi - Rusya Dışişle-
ri Bakanı İgor tvanov'un davetlisi olarak
Moskova'ya gıden Dışişleri Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül,
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin
ile görüştü. 3 günlük resmi ziyaret için
Moskova'ya giden Gül ve beraberindeki
heyet, meçhul asker anıtına çelenk bırak-
tıktan sonra Devlet Başkanı Putin taraftn-
dan kabul edildi. Putin, Gül'ü kabulünde
yaptığı açıklamada. terörle mücadele ko-
nusu da dahil, Türkıye ile ihşkilerin istik-
rarlı hale geldiğini söyledi. Rusya Devlet
Başkanı şunlan söyledi: "th'şkilerimiz,
memnuniyet verici ve tatmin edici bir
bo\Titta. Başbakan Recep Tavy ip Erdo-
ğan'ın iktidara gelmesinden sonra ye-
ni iktidarla da diyalog içindeyiz. İlişki-
lerimiz, istikrarlı hale geüyor. Buna te-
rörle mücadele konusu da dahil."
Iki ülke ekonomik işbirliğinin de karşı-
lıklı olarak her yıl arthğının altını çizen
Putin, "Ticari ilişkiler her yıl yüzde 15,
yüzde 20 oranında artış göstererek ge-
çen yıl 6.5 milyar dolar civanna ulaş-
tı" dedi. Putin, Türkiye'nin Avrupa'da,
Almanya'dan sonra Rusya'nın en büyük
ikinci ticari ortağı olduğunu söyledi. Gül
de yıllar sonra Türk Dışişleri Bakanı ola-
rak Moskova'ya gelmekten memnuniyet
duyduğunu belirterek iki ülke ilişkilerinin
daha ileri götürülmesine çalışacaklannı
söyledi.
Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardım-
cısı Gül, Türkiye'nin terörle mücadelede
önde gelen ülkelerden bin olduğunu, bu
konuda üzerine düşen her sorumluluğu
fazlasıyla yenne getirdiğini belirterek te-
rörle mücadelede müttefiklerinin de Tür-
kiye'ye güvenmesi gerektiğinin altını çiz-
di. 1 saat süren görüşmede Gül, Putin'i
tekrar Türkiye'ye davet etti.
CHP engelledi, AKP suçladı
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - KamuYönetimi Yasa Ta-
sansı'nın TBMM Genel Kuru-
lu'ndaki görüşmeleri sırasında
Başbakan Yardımcısı Mehmet
Ali Şahin'ın, CHPTilen "ser-
maye ve özel sektör düşmanh-
ğı" yapmakla suçlaması tartış-
maya neden oldu. CHP Ankara
Milletvekili OyaArash, Şahin'ı,
"Devlet adamlığinın gereğini
yerine getirmeye" çağırdı. CHP
Ankara Milletvekili Mehmet
Tomanbay. "siyasal rejinıi de-
ğiştirme tasarısı" olarak rute-
lendirdiği düzenleme ile
AKP'nin. "toplumu dönüştür-
meye başladığını ilan ettiğini"
söyledi. Tasan'nın dün de 6
maddesi kabul edilirken toplam
15 madde geçtı.
TBMM dün Kamu Yönetimi
Yasa Tasansı üzenndeki görüş-
melerini devam ettirdi. CHP, gö-
rüşmeler sırasında içtüzüğün ta-
nıdığı olanaklarla engellemesini
sürdürdü. TBMM Başkanvekıli
Sadık Yakut sık sık karar yeter
sayısı aramak zorunda kaldı.
CHP'liAraslı. tasannın "reform
ve yeniden yapılandırma" ola-
rak sunulduğunu ancak bunun
gerçeği yansıtmadığını vurgula-
dı. Merkezi yönetimin gelirleri-
nin yerele aktanhnası ile kamu
hizmetlerinin tamamen özelleş-
tirileceğine işaret eden Araslı.
bunun sonucunda sosyal de\ le-
tın yok olacağını dile getirdi.
Araslı, düzenlemenin anayasaya
aykın olduğunu vurgulayarak
"Bu amaçlann, bu beklentile-
rin büyük ölçüde laik cumhu-
riyet düzenini yıkmaya yönelik
beklentiler ve hedefler ile ça-
kıştığı görülüyor" dedi.
'Devlet adamlığının
gereğini yerine getir'
Başbakan Yardımcısı Şahın,
Araslı'nın eleştirilerine yanıt
verdi. Şahin, "Türkiye'de me-
mur sayısı 2 milyon. 70 milyon
memleket evladına nasıl iş, aş
vereceksiniz? Tabü ki özel sek-
tör sayesinde. Sermaye ve özel
sektör düşmanlığı ile bir yere
varılamaz. Komünist Çin bile
bu kafayı attı. Yabancı serma-
yeyi ülkesinde teşvik ediyor.
Cumhuriyeti kuran CHP'nin
bu kafasını değiştirmesi la-
zım" diye konuştu. Şahın'in
sözlerine Araslı ile CHP'liler
sert tepki gösterdiler. Araslı,
CHP'nin hiçbir zaman servet
düşmanlığı yapmadığmı belirte-
rek "Tasan ile sermayeye yeni
iş olanaklan açıyorsunuz. Ta-
bü ki açacaksınız, göreviniz.
Sermayeye iş olanaklan açar-
ken bunu fakirlerin sırtından
yapmayın diyoruz. Bunun ne-
resi servet düşmanlığı" dedi.
Araslı. sözlerinden dolayı Şa-
hin'ı kınadığını belirterek
"Kendisini dürüst ve demago-
jiye sapmayacak kadar yürek-
li bir insan olarak bilirdim.
Kendisinde olduğunu zannet-
tiğim hasletlerin bulunmadı-
ğını gördüm" diye konuştu.
Sözleri çarpıtılarak, CHP'nin
töhmet altmda bırakılamayaca-
ğım dile getiren Araslı. "Devlet
adanılığı bunu gerektirir" di-
ye konuştu.
'AKP toplumu dönüştür-
meye başladı'
CHP'li Tomanbay, AKP'nin
tasanyla toplumu dönüştürme-
ye başladığını, laiklik, cumhuri-
yetçilik, milliyetçilik döneminin
bittiğini, Islami bir yapının ku-
rulmaya başlandığını ilan ettiği-
ni vurguladı. Tasanyı, "Siyasal
rejimi değiştirme tasansı" ola-
rak nitelendirenTomanbay, "Biz
tasanya reform adı altında re-
jimi değiştirmeyi amaçlayan
bir tasarı olması nedeniyle
karşı çılayoruz. Hükümet ana-
yasal düzeni değiştirmeye çalı-
şıyor" dedi.
CHP Kırşehir Milletvekili Hü-
se\in Bayındır. sözlerine "Bir
kûyuya taş atan ve bu kadar
akıüı insanın çıkarmaya çalış-
tığı tasarı>ıTBMM'ye getiren
laiklik ve cumhuriyetin temel
ilkeleri ile sorunlu olan Başba-
kanlık Müsteşarı Dinçer'i kını-
yorum" diyerek başladı. Ahilik
kültüründe, dürüst iş yapmayan
esnaflann tek ayakkabısının da-
ma atıldığına işaret eden Bayın-
dır, tasanyı hazırlayan Başba-
kanlık Müsteşan Dinçer'in de
başka bir yerden "çalarak" ki-
tap hazırladığını söyledi. Bayın-
dır. "Ben de Başbakanlık Müs-
teşan Önıer Dinçer'in pabucu-
nu Başbakanlık'ın damına atı-
yorum" dedi. Bayındır AKP'li-
lere. "Kulaklannız sağır mıy-
dı? Duymadınız mı?Yolsuzluk,
açlık diz boyu. Tasarı ile devle-
tin üniter yapısının bozulma
tehlikesi var. Ama sizin takıy-
yeci olduğunuz da artık netleş-
ti" diye seslendi.
Dış Haberler Servi-
si - Nijerya'da 2 eyalet
daha, "Müslümanlar
arasında AIDS hasta-
hğı yaymak ve kısırlık
yaratmak için düzen-
İenmiş bir Amerikan
komplosu olduğu"
gerekçesiyle çocuk fel-
ci aşı kampanyasına
karşı çıktı.
UNICEF yetkilileri,
Nijer ve Bauchi eyalet-
lennin aşı kampanyası
için artık işbirliği yap-
mayacaklannı bildir-
diklerini söylediler. Ni-
jerya'nın Kano, Zam-
fara ve Kaduna eyalet-
leri, ekimden beri aşı
kampanyasını yasakla-
mışlardı. Nijerya'nm
kuzeyindeki tslamcı li-
derler, kampanyada,
Müslüman nüfusu
azaltmak için AIDS ve
kısırlaştıncı maddeler
yayıldığmı öne sürü-
yorlar. Kuzey eyaletle-
ri, yaptıklan testlerde
aşıdaki kirlenmenin
görüldüğünü belirti-
yorlar.
Ülkenin kuzeyinde-
ki Müslümanlar, Kano
eyaletindeki ailelerin,
Pfizer ilaç firmasını,
deneysel menenjit ila-
cmı, risklerini bildir-
meden hastalar üzerin-
de denemekle suçladı-
ğı 1996'danberi, aşıla-
ma kampanyalanna
kuşkuyla bakıyorlar.
SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN
• •• Anadolu Kadınlam,
Müdafaa-î Vatan
Cemiyeti!./
B Baştarafı Arka Sayfada
lül'ünde Sıvas'ta, Müdafaa-i Hukuk Cemiye-
ti'ne arka çıkan 'millici' kadınlar, 'Anadolu Ka-
dınlan Müdafaa-i Vatan Cerniyeti'riı tesis etmiş-
lerdi, cemiyetin tesis gerekçesinde deniliyor-
du ki: 'Millet ve vatanımızın zarannı mucip ola-
cak her teşebbüsü red ile erkeklerimizle beraber
ve bütün mevcudiyetimizle bu vatan müdafaa
olunacaktır..."
"... Mustafa Kemal Paşa, Müdafaa-i Hukuk
Cemiyeti, Hey'et-i Temsiliyesi nâmına, bu ha-
nımlara şu telgrafı çekmişti: 'Anadolu kadınla-
nnın vatan hizmetlehne devam arzulannı görmek-
le pek ziyade müte/ıassıs olduk; takdir ve teşek-
kür-ü mahsuslanmızı an eder ve kıymetli mesa-
inizde muvaffak olmanıza dualarederek, hürmet-
lerimizi takdim eyleriz''...") ('Milli Mücadele'de
Türk Kadını', Havva Baş / Fatma AJparslan)
O bir meçhul asker'dl...
Keyfiyet, gece devriyesinin devir / teslimi es-
nasında, nöbetçi çavuşlann verdiği, 'kontrol ra-
poru' neticesinde öğrenilmiştir, malum olduğu
üzere, Inebolu'da Milli Kuvvetler'e bağlı olarak
kurulan askeri teşkilat vasıtasıyla silah, cepha-
ne, erzak, giyecek vs. Inebolu Iskelesi'nden
Çankın'ya, oradan Ankara ya ve cepheye gön-
derilmekte idi.
1337 (1921) kışında, Rifat ve Cemil Çavuşlar
sabaha karşı arazi teftişini yaparken, Kışlaönü
Mevkii'nde cephane yüklü kağnısı üzerine ka-
panmış, öylece donmuş, genç bir kadını bul-
muşlardr. Yorganını, kıymetli yükü üzerine ört-
müş, elinde övendiresiyle, ruhunu teslim etmiş-
ti. Rifat Çavuş, öküzleri kağnıya koşarken; Ce-
mil Çavuş, şehidin üzerine yığılmış karları süpü-
rüyordu ki yorganın altından bir bebek ağlama-
sı işitilmişti; iki çavuş, yorganı kaldırınca, ot ve
samanla örtülü mermi ve mühimmat arasında,
çullar içinde kundaklı bir kız çocuğunun, don-
maktan kurtulduğunu tespit etmişlerdi. Kışla-
önü Mevkii'ndeki bu şehit kadının ismi asla öğ-
renilememiştir; o bir 'meçhul asker'di.
Peki ya Pozantı'da Hatice Hanım'ın, Tar-
sus'ta Fatma Hanım'ın, fahri milis mülazımı rüt-
besiyle, Kocaeli Grubu Mürettep Süvari Birliği
Müstakil Müfrezesi'nde vazifeli Fatma Hanım'ın,
unutulmaz hizmetlerine ne demeli? Siz 'vatan ve
namus' uğruna. düşmanıntühüişkenceden son-
ra. fırında yaktığı, Nazrfe Kadını: Kocayayla
mıntıkasında, elde mavzer savaşırken, alnından
vurularak şehit edilen Gördesli Makbule Ha-
nım'ı, 'Asker
1
namıyla maruf Sâime Hanım'ı bi-
lir misiniz?
Ya da diğerierini?
Tayyar Rahmiye Hanım...
... Sözün gelişi, Cebelibereket'in (Osmani-
ye) Raziyeler köyünden, Tayyar Rahmiye Ha-
nım! Ama durun, Osmaniye dedin mi, Haruni-
ye demiş olursun, Haruniye dedin mi, Bahçe
(Bulanık), o Bahçe ki, '40 Karanlığı'nda ekme-
ğini yiyip, suyunu içmiş; dınlediğim savaş hatı-
ralarından etkilenip, 'Gâvurdağlan'ndan Riva-
yet destanını yazmışım, sahi, nasıl başlıyordu o:
"... Kaman civanna bahar gelince/ yıkılır
ovadan abdal çadırları/ yücesinde pâre pâre
duman tutmuş/ düldüldağ'ın yaylasında me-
kân kurulur/ hoşgelmişsin evvelbahar/ nisan
ayı içinde donanır dağlar/ donanır yeşilinden
alından/ istasyon deresi kabarmıştır/ hacı-
dağ'ın selinden/ dağlar sıra sıradır eylim ey-
lim/ dağlar uzanır bir uçtan bir uca/ dağlar bir-
birinden yüce/ yamaçlarında kireç yakılır/ bir
ömür boyunca kahn çekilir/ kimse anlamamış
sırnnı hikmetini/ bu bereket nerden gelir..."
(Duvar, 11. basım, s. 19)
Tayyar Rahmiye Hanım, Fransız işgaline kar-
şı 9. Fırka'nın kalkıştığı taarruza, oluşturduğu
müfreze ile katılmıştı; hücum sırasında asker du-
raklayınca, bir hamlede öne çıkmış, demiştir ki
"... ben karı başıma ayakta durmaktayım da,
siz erkek olarak nasıl sütrede kalırsınız?"; ve
aynı muharebede, düşman ateşi altındaki iki 'ne-
ferini' kurtarmak için davranınca, vurularak şe-
hit düşmüştür.
"... o kadınlar, bizim kadınlanmız..."