Catalog

2O ŞUBAT 2004 CUMA CUMHURİYET SAYFA JV U Ld J. U 1 \ kultur(g cumhuriyet.com.tr 15 Müzik piyasamızın hali pür melali üstüne curcunalı bir arabesk parodisi bugün başlıyor Yönetmen: Ezop (Ezel Akay) / Senaryo: Levent Kazak, E. Akay / Kamera: Hayk Ktrakosyan / Müzik: Sunay Özgür, Ender Akay / Oyuncular: Haluk Bilginer, Özcan Deniz, Demet Akbağ, Cem Özer, Ruhi Sarı, Ragıp Savaş, Şebnem Dönmez, Ata Demirer, Zeynep Eronat / Türkiye - 2004 (UIP) Arabeskinkaybedenleri Altyapısı yetersiz, günün geçerli eğilimlerine göre zırt-pırt yön de- ğiştiren, inişli-çıkışlı müzik sektörü- müzde son yıllarda yaşananlardan büyük ölçüde esinlenilerek yazılıp. ünlülerden oluşan kalabalık bir kad- royla kotanlmış. espri sağanağı ha- linde seyreden, bol şarkılı-çalgılı- danslı bir kolaj, yer yer de şık şıkır- dım bir eğlencelik izlenımi verdi bi- ze bugün gösterime giren \erede- sin Firuze. Amaneşeli fragmanının uyandırdığı merak, beklenti ve ilgi- yi doğrusu karşılayamadığını da baştan belırtebiliriz. 15 yıl kadar önce Muhsin Bey başyapıtıyla sınemamızda en iyi ifa- desini bulmuş, tüm müzik yapımcı- lannın toplaştığı, Yeşilçam'ın müzik âlemindeki karşılığı da diyebilece- ğımiz, Unkapanı'ndaki o meşhur IMÇ'de dönen dolaplar ve dalavere- ler, batanlar ve çıkanlar üstüne, ka- ra mizah gözlükleriyle günümüzden bakışlar atmayı deneyen yaklaşık 2.5 saatlik bu film, müzik sektörü ve gazino kültürünün parodisini yap- maya soyunuyor. UnKapanı'ndakl dalavereier Çıkardığı kasetler elinde patlayın- ca boğazına dek borca batmış, hacı- hoca kılıklı işyeri sahibince (Ham- di Alkan) her an kapı önüne kondu konacak, ayakta kalmaya çabalayan, üçkâğıtçı, ağlak ve çalçene bir mü- zik yapımcısıyla (Haluk Bilginer) avanesinin (Cem Özer, Ragıp Sa- vaş, Ruhi Sarı), Alamanya'lardan telefonla keşfettiği bir genç yetenek (Özcan Deniz) sayesinde kaset ya- pıp çok satmayı amaçlayarak duze çıkma ve yırtma çabalan hikâye edi- liyor Firuze'de. Aynca Erol Büyükburç un sun- duğu, son günlerin Popstar olayı benzeri, yeni şarkıcı keşfetme yanş- malanna da yer verilmiş. Yakın geç- mişte, imparatora karşı cephe açmış, arabeskin bazı ünlü 'delikanlf şar- kıcılanndan kendi ekibini oluştur- muş Prestij ailesini hemen çağnştı- ran, TV ekranından, magazin sayifa- lanndan aşina bazı tipleri ana karak- terler olarak karşımıza getirip bacak ^r urma gibi malum durumlara da tekrar tekrar değinen filmde başan- h görüntü çalışmasına karşılık dra- matik yapı yeterince sağlam değil, grup terapi faslı da hikâyeye yaman- mış gıbi, geçişler dangıl dungul, sit- com'vari espnler peş peşe patlatılır- ken büyük ölçüde oyunculann do- ğaçlama performanslanna dayanan karakterler sığlıktan kurtulamıyor. derinlik de gitgide uçup gıdiyor tek- rarlar arasında. Sonuç her ne kadar tatminkâr olmasa da Haluk Bilgı- ner'in lokomotif gibi sürükledığı, süresı bıraz uzun kaçmış bu bağır- gan parodide, baştan sona gırgır- şenlik-şamatanın tavana vurduğu söylenebihr yine de. Ünlülerln resml geçldl... Anadolu'nun ilk masalcısı E- zop'un adını üstlenen yönetmen Ezel Akay'ın ilk uzun metrajı olan ve müzik piyasasından bir grup in- sanın 9 gününden masalsı kesitler sunan bu parodi, genelde groteskin dalağını yanyor baştan sona. Giderek bunca şamatanın koma- ya soktuğu seyirci, aralarda boy gös- tenp şakıyan, Müslüm Gürses'ten Ciguli'ye, Özlem Tekin'den Işın Karaca'ya, Emre Altuğ'dan Bu- lutsuzluk Özlemi'ne kadar uzatıla- cak ünlülerle de oyalanıyor. Hem komık, hem de acıklı tara- fından müzik piyasasındaki bazı kaybedenlerin öyküsünü aktanrken yaratıcı ekıbın dalgasını ıyı geçtıği anlaşıJan veperdeye 135 dakikahk, esprili-şarkılı, uzunca bir alaturka popüler cümbüş sunan Neredesin Firuze, sinemasal değerinden çok, oyalayıcı ve eğlendirici ucuzlukla- nyla seyirci tavlayacağa benzer. En büyük kozu da yer aldığı her sahne- yi silip süpüren Haluk Bilginer ta- bii ki. ABD'nin ilk kadın serlal1 katilini canlandıran Charllze Theron en iyi kadın oyuncu Oscar'ına aday Canavarlar da âşık olur. Monster / Yönetmen, senaryo: Patty Jenkins / Kamera: Steven Bernstein / Müzik: BT / Oyuncular: Çharlize Theron, Christina Ricci, Bruce Dern, Pruitt Taylor Vince, Scott Wilson, Annie Corley, Lee Targesen / ABD 2004 (WB) Yeniyetme yaşlanndan itibaren hayat kadınlığı- nın dıkenli yollannı arşınlayan, irikıyım, kaba sa- ba tavırlı, avare fahışe Aileen Wuornos (Çharlize Theron), beraber olduğu zorba müşterisini. ken- dini korumak için öldürmek zorunda kaldıktan sonra tam intihann eşiğine gelmiş ve karalar bağ- lamışken bir barda tanıştığı, lezbiyen eğilimli, Sel- by adlı bir genç kıza (Christina Ricci) fena halde sevdalanır ve birbirlennden hıç ayn yapamayan tutkulu bir çift oluştururlar. Ailesinden kopup özgürce hayatını yaşamak is- teyen Selby, karşı cinsten nefret eden Aileen'in ye- niden yaşama sıkı sıkıya bağlanmasına yol açar. Geçinmek adına, soy- gun amaçlı cinayet- lerini sürdürmek durumunda kalan İZLEYİCİ CÖZÜYLE Parry Jenkins'in ilk azon metrajı 'Cani'de Christina Ricci, Chariize Theron ile tutkulu bir ikili oluşturuyor. • • • Aileen'in, acılı geçmişinden kaynaklanan soğuk öfkesini, Selby'yle süregelen sıcak ilişkisi teskin eder. Medyanın Aileen'i Amerika'nın ilk 'serial killer'ı olarak lanse ederek üstüne gitmesi ve Sel- by'nin de kendi paçasını kurtarmak için ona iha- net etmesıyle sürüp sonuçlanan Cani, sert, zorlu, asap bozucu, karabasan gibi, düşük bütçeli bir ba- ğımsız film. lntıhar etmek amacıyla edindiği ta- bancayla ilk cinayetini işlemesinin ardından 7 er- keği daha öldürmekten yargılanıp idama mahkûm edilen ve 2002'de Florida'da idam edilen Ameri- kalı kadın katilin trajik hayat hikâyesini perdeye ta- şıyan Monster, Aıleen'le cezaevinde bizzat görü- şüp mektuplannı kullanarak senaryoyu da yazan Patry Jenkins'in ilk yönetmenlik denemesi. Hem yol fllmi, hem de asK hlkâyesi Idam edilmiş Amerikalı ilk kadın 'serial killer' olarak tarihe geçen Aileen Wuornos'un gerçek ha- yat hikâyesine alışılmıştan farklı bir yaklaşımla el atan Jenkins, iki anti-kahramanıyla, hem Thel- ma'yla Louise'in izinı süren bir yol filmi, hem de umutsuzca ve masumca bir kara sevda ilişkisi ve dokunaklı bir aşk hikâyesi olarak öne çıkan, rahat- sız edici, karmaşık ama başanyla oynanmış, etki- leyici bir iş imzalamış. Kader kurbanı kadınsa eğer işinin daha da zor olduğu vurgulanan filmde Selby'ye duyduğu aş- kın başlıca yaşama nedenini oluşturduğu Aile- en'i ondan ummadığımız kadar iyi oynuyor, Hollywood'un son yıllardaki en zarif ve çeki- ci, seksi sanşınlanndan Çharlize Theron. Ya- kalanıp yargılandıktan on yıl kadar sonra i- dam edilen, gerçek Aileen'e nerdeyse tıpatıp benzetilmiş Theron'un, baştan sona sürük- lediği Cani'de bızım pek hazzetmediğimiz ama Hollyvvood'un en çok film çeken genç kuşak oyunculanndan, boy fukarası Chris- tina Ricci de göz dolduruyor. Bize yıllar öncesinin Truman Capote uyarlaması In Cold Blood filmini anım- satan Cani, en azından Theron'un çarpı- cı performansıyla görülmeyi hak ediyor. ERDAL ATABEK Amerikan rüyasının ardındaki Mandalı aile / rlandalılann yaşadığı çeşitli sorunlar nedeniyle Ameri- ka'ya göçmeleri birçok fil- min konusu olmuştur. Irlan- dalı yönetmen Jim Sheridan, 'Be- nim Sol AyağınT, 'Babanın Anı- sına' filmleriyle Irlanda konusunu beyazperdeye taşıyan yönetmenler- den birisi. Bu kez de Irlandalı birai- lenin yeni bir ülkeye gelişinin öy- küsünü anlatıyor. 'Yeni Bir Clkede' filminin kah- ramanlan kankoca Sarah ve John- ny. tki kızlan ile Amerika'ya güç- lükleri göze alarak geliyorlar. Kız- lan Christy (10) ve Ariel (6) için Amerika büyülü bir dünya. Güç- lükle buldukları e\len serserilerin, uyuşturucu bağımlılannm, travesti- lerin yaşadığı sokakta ama başka çareleri yok. Şimdi Johnny için de, Sarah için de çıkar tek yol. olayla- n sabırlan ve çabalan ile istedikle- ri yöne çevirmek. îşte, Irlandalıla- nn ünlü azimleri ve güçlükleri yen- me çabalan burada kendini göste- riyor. Johnny. evin bunaltıcı sıcağı- nı azaltabılmek için bir klima çalıp onu tek başma eve sürüklemeyi gö- ze alıyor. Yönetmen Jim Sheridan kendisiyle yapılan bir röportajda, kendisinin bu olayı yaşadığını söy- leyecektir. Senaryoyu da yönetme- nin kızları yazmaya başlamışlar, filmin dokusu da öyle ortaya çık- mıştır. Aşıiamayan engel... Ama bu küçük ailenin bir sırrı vardır ve bu sır onlann aşamadığı büyük bir psikolojik engeldir. Er- kek çocuklan Frankie, bir kaza so- nucu ölmüştür. Anne ve baba bu ölümden dolayı hem kendilerini, hem de birbirlerini suçlamaktadır. Ancak ortada hiçbir şey yokmuş gi- bi davranılmakta, bu da onlan. ya- şamlannı dayanılmaz bir ağırlıkla yaşamak zorunda bırakmaktadır. Büyük kızları Christy bu yükü Frankie ile hayali konuşmalar yapa- rak hafifletmeye çalışmaktadır. Bu arada aşağıdaki garip komşulan Mateo. yalnız yaşayan bir afro- Amerikan'dır. Zaman zaman daya- nılmaz bağınşlan komşulannı deh- şet içinde bırakır. Ama küçük kız- lar ondan korkmazlar ve arkadaş ol- mayı başanrlar. Mateo nun da bir sırn vardır, o da dayanamadığı bir acıyla bağırmaktadır. Bırbirini hiç tanımayan insanlann bırbirlerine yardım etmeleri, birbir- lerine dayanarak yaşamaya çalışma- lan fihnin en insancıl yanıdır. Aynı tema Zafer Yolu adıyla gös- terilen Seabiscuit filminin de tema- sıdır. Insanlar, kimi zaman da hay- vanlar, birbirlerine dayanarak yaşa- mayı öğrenırler. Birbirine dayan- mak, birbirini iyüeştirmek, canlıla- nn en büyük özelliğidir. Bu temayı işleyen filmler de izleyende kalıcı insancıl etkiler yapmayı başanr. Tokyo'da Türk sanaü gecesi • TOKYO (AA) - Japonya'da yapılan 'Türkiye Yılı' etkinlikleri çerçevesinde piyanist Gülsin Onay, şef Emil Tabakov yönetimindeki Bilkent Senfoni Orkestrası eşliğinde konser verdi. 'Banş Dileği Yardım Konseri' adı altında, Şibuya Belediyesi Salonu'nda düzenlenen konser için gırişte ücret alınmazken izleyicılere banş için kullanılmak üzere Türk Kızılayı'na bağışta bulunabıleceklen bildırildi. Konserin ilk bölümünde Çaykovskı'nin 1 Numaralı Piyano Konçertosu'ndan bir bölüm seslendiren sanatçı izleyicilerden büyük aikış aldı. fkinci bölümde ise orkestra, Rahmaninov'un 2 Numaralı Senfonisf nden bir bölüm çaldı. Gülsin Onay, 23 Şubat günü Fukuşıma'da da bir konser verecek. Aynca, 'Türkiye Yılı' çerçevesinde, bu akşam Ulusal Tiyatro'da düzenlenen "Uluslararası Geleneksel Danslar Festıvali'nde Türk halkoyunlan ekibi bir gösterı sunacak. BLGUN • ATATÜRK KLLTLR MERKEZİ nde 19.30'da İDSO konsen. Şef: Tadeusz Strugala. Solıst: Alexander Tselyakov (piyano). (0 212 251 56 00) • TARIK ZAFER TUNAYA KLLTLR MERKEZt nde Alexander Samoylenko (keman) ve Tuba Özkan (vıyola) konseri. (0 212 293 12 70) • NARDtS JAZZ CLUB'da 22.30'da Grup Passiflora konseri. (0 212 244 63 27) • BABYLON da 23 OO'te Wax Poetic konsen. (0 212 292 73 68) • YAPI KREDİ SERMET ÇİFTER SALONU'nda 18 30da 'Avrupa Felsefesi-1: Fenomenoloji ve Hermeneotik' konulu 'Cogito söyleşisi'. (0 212 251 56 00) • YAPI KREDİ PLAZA A BLOK'ta 18.00'de 'Shoah 1. Bölüm'. (0 212 252 47 00) • ATATÜRK KİTAPLIĞI'nda 18 OO'de 'Tarzan İstanbul'da' adlı filmin göstenmı. (0 212 249 3H 19) • ATATÜRK KÜLTÜR MERKEZİ SİNEMASI'nda 15.30 ve 19.00'da'Olimpo GarajY adlı filmin göstenmi. (0 212 251 56 00) • ALTLNİZADE KÜLTÜR MERKEZİnde 18 OO'de İskender Paladan 'Divan Şiiri Saati'. (0 216 341 05 00) • FRANSIZ KÜLTÜR MERKEZİnde 16.00 ve 19.30"da 'Rüzgâr Bizi Taşıyacak' adlı filmin göstenmi. (0 212 334 87 40) • BİLGİ ÜNİVERSİTESt DOLAPDERE KAMPLSl 'nda 14 30da 'Lili Marleen', 17.00'de 'Korku Ruhu Kemirir', 19.00'da Zorbahk Hakkı' ve 21 30da 'İstasyon Şefınin Karısı'. (0 212 293 50 10) BAĞIMSC FİLMLER RSTtVAÜ'NOE BüGÜN • AFM lde 12.30'da 'Son Parti 2000', 15.00'te 'Mortodelo ve...', 19.00'da 'Parti Canavan'. 21.30'da 'Sansa' ve 00.00'da 'Garez' • AFM 5'te 13.00'te 'Benzin', 15.30'da 'Cehennem Kıskacı', 19 30da 'Anne', 22.00'de 'Dişçilerin Gizli...' ve 00.30'da 'Fausto 5.0'. (0 216 454 15 55) SES-1885Tiyatrosu İstiklal Caddesi No:140 Beyoğlu c o n o p r i P ı Te): 0212 251 18 65 Açılış Konsen Piyanonun Türküsü Lara Shekinsky 23 Şubat Pazartesi Saat: 20:30 01 Mart Pazartesi İstanbul'dan Mektup Sokratis Sinepoulos & Derva Türkan 08 Mart Pazartesi Sabahat Akkiraz. Erkan Ogur, L Hakkı Demircioğlu 15 Mart Pazartesi Dona Rosa