29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
i ŞUBAT 2004 PAZAR CUMHURİYET SAYFA DIZI Genel başkanlar Avni Erakahn ve Mehmet An" Aslan. lİP'in dördüncü Genel Başkanı Şaban Yıldız. TlP'in Genel Başkanları 1 - Avni Erakahn 2- Mehmet Ali Aybar 3- Mehmet Ali Aslan 4- Şaban Yıldız 5- Behice Boran Türkiye Işçi Partisi'nde Genel Sekreterlik görevi yapanlar Olcayto llter Ibrahım Güzelce (Işçi Kesimi) OmanArsal Cemal Hakkı Selek Rıza Kuas (Işçi Kesimi) Nihat Sargın Rıza Kuas (Işçi Kesimi) Kemal Nebioğlu (Işçi Kesimı 1 ) Rıza Kuas (Işçi Kesimi) Tank Ziya Ekinci Rıza Kuas (Işçi Kesimi) Ibrahim Yetkin (Işçi Kesimi) Yahya Kanbolat Hüsamettin Güven Behice Boran Şaban Erik (Işçi Kesimi) Sait Çiltaş 1962 1962 19641.Kongre 1966 2.Kongre 1963 3.Kongre 19682.0lağanüstü r\ongrc 1969 3.0lağanüstü Kongre 1970 19704. Kongre TÎP'in son Genel Başkanı Behice Boran. TİP, gelir dağılımmdaki adaletsizliğin giderilmesi için çaba gösterdi HedeftoplumyaranDr. TARIK ZİYA EKİNCİ -3- rürkiye'deki ekonomik gerüiğin, bölgeler arası dengesizliğın ve gelir dağılımmdaki adaletsizliğin nedenleri grup üyeleri tarafindan genel kurulda ve komisyon oturumlannda açıklanarak tutanaklara geçirilmiş ve bu sorunlann çözümü için öneriler getirilmiştir. Işçi ve emekçilerin ekonomik ve sosyal haklanna ilişkin yasalann çalışanlar yaranna düzeltilmesi için kanun tekJifleri verilmiş ve görüşülmekte olan kanunlann toplum yaranna çıkması için etkin biçimde mücadele edilmiştir. TÎP, ekonomik yaşamın uzunca bir süre karma bir ekonomi çerçevesinde yürütülmesini benimsemişti. Ancak bu karma ekonominin yönetim ve denetimine emekçilerin de katılacağı ve emekten yana planlı bir devletçiliğin egemen olacağı \e özel sektörün öneminin gittikçe azalacağı öngörülmekteydi. Kamu Iktisadi Teşebbüsleri'nin (KİT), siyasal partiler tarafindan yağmalanmasına ve saygınlıklan zedelenerek özel girişimcilere elverişli bir ortam hazırlanması çabalanna karşı çıkılmıştır. Toplumun çıkarlanyla bağdaşmayan gerici sağ siyasetlerin nedenleri açıklanmış ve KİT'lerin toplum yaranna verimli biçimde çalışmalannı sağlamak için izlenmesi gereken yol ve yöntemler gösterilmiştir. TİP'ln dı$ polltlka etkinllklerl TÎP kurulduğu andan itibaren ülkenin bağımsızbğını titizlikle savunmuş ve "tam bağımsız bir Türidye" idealini parti politikasının temel ekseni yapmıştır. Bağımsızlık idealıne ulaşmak için emperyalızmin ülkedeki varlığına son verilmesi, NATO'dan çıküması, ABD üslerinin tasfiye edilerek "bağımsız ve bağtonüsız" bir dış politika izlenmesi istendi. Üzerinde ABD üslerinin kurulu olduğu Türkiye topraklanmn, devletimizin hükümranlık alanı dışında kaldığı ve bu topraklann yabancı işgali altında olduğu, Meclis kürsüsünden dobra dobra, sonımlu iktidann yüzüne haykınlmıştır. NATO'nun elindeki nükleer ve konvansiyonel silahlan. "esnek mukabele stratejisT çerçevesınde kullanacağına ilişkin karann, Türkiye'yi nükleer bir saldın hedefi haline getireceği ve ülkeyi baştan başa bir harabeye çevireceği Meclis tutanaklanna geçirilmiştir. Türkiye'deki ABD üslerinden kalkan U2 ve benzeri casus uçaklannın Sovyetler Birliği semalarında keşif uçuşlan yapmalannın tehlikeleri karşısında hükümetin gösterdiği duyarsızlık açıklanmış ve kamuoyu uyanlmıştır. ABD ile Sovyetler Birliği arasında, Küba'dakı nükleer silahlara karşı Türkiye'deki nükleer silahlann geri çekilmesi pazarlığının Türkiye'den habersiz olarak yapılması karşısında, NATO ittifakının üllcemizin iradesini yok sayan, ABD'ye bağımh bir kuruluş olduğu teşhir edilmiştir. ABD'nin Sovyet Bloku'na karşı, ardı arkası kesilmeyen provokasyonlan nedeniyle, Türkiye'nin nükleer bir saldınya maruz kalacağı belirtilmiş ve Çetin Altan Meclis'te konuşurken kavga çıktı. TİP Milletvekfli Yunus Koçak AP'likr tarafindan yaralandı. Koçak'ın tedavisini kıa yaptj. Meclis He saldın TÎP millervekillerinin Mecüs'teki konuşmalan AP'liler tarafindan laf atmalar, küfüıierle karşüanırdj. 1968 yılnun 9 Şubaü'nı 10 Şubat'a bağjayan gece yansı 02.00'de kürsüde bulunan, o zamanlar TİP milletvekili olan Çetin Altan'a İçişleri Bakam Faruk Siikan laf atti. Altan yanıt verince AP'ti mUletvekilleri kürsüye saldırdılar. TİP millervekilleri de Çetin Altan'ı korudular, bu ülkemizi bu açık tehlikeden korumak için NATO'dan derhal çekilmemiz talep edilmiştir. A\Tupa'dan ulus ötesi büyük sermaye kuruluşlaraun emperyalist bir ittifakı olan Ortak Pazar'ın, Soğuk Savaş koşullannda, Türkiye'ye yarar değil zarar getireceği saptaması yapılmıştır. Adalet Partisi (AP) iktidarının, CHP ile görüş birliği içinde Ortak Pazar'a katılma girişimlerine karşı çıkılmıştır. Türkiye îşçi Partisi'nin parlamento yıllannda Kıbns sorunu dış politika gündeminin baş sıralarında yer alan konulardan biriydi. Gerek bütçe görüşmelerinde, gerekse Kıbns için yapılan özel oturumlarda bu sorun pek çok kez tartışılmıştır. AP ve CHP, Kıbns sorununun patlak vermeye başladığı ilk yıllardan itibaren Ingiltere'nin geliştirdiği politikanın arada TİP Konya MiDervekili Yunus Koçar, AP'Hlerin başma vurduklan tabanca kabzasıyla yaralandı. Kavga sırasuıda TİP millervekili Behice Boran bir köşede yahnz kahmştı. Kavgayı duyan Tabii Senatör Milli Birtikçi Suphi Karaman gelip Behice Boran'ın yanına orurdu. Daha sonra tüm Tabii Senatörler Senato'dan Miüet Meclisi'ne geçerek TTP millervekillerini korumaya aldılar. izleyicisi olmuş, bağımsız bir politika geliştirememişlerdir. Iktidar ve ana muhalefet dışındaki sağ partilerin de hamasi söylemleri aşan bir çözüm önerileri olmamıştır. Çözümsüzlük, bugün olduğu gibi, yülarca bir politika olarak sürdürüldü. Bu belirsizlik içinde, duygusal söylemlerin dışına çıkarak, somut çözüm önerisi getiren tek parti TİP oldu. TlP geliştirdiği antiemperyalist dış politikası ile tutarlı olarak "yabancı üskrden annmış, silahsudandırünuş. tarafsızbgı uluslararası güvenceye baglanmış, iki kesimli, bağımsız, bağlannsız federatif bir Kıbns devtetini" savunmuştur. Soğuk Savaş yıllannda, bağlantısızlar hareketinin büyük bir etkinliğe sahip olduğu o günkü dünya koşullannda, son derece gerçekçi olan bu öneri sağ iktidarlar tarafindan önemsenmemiş, fmtn ırttm U Derleyen: Uğur Cankoçak üstelik hamasi söylemlerle bu politika TÎP'e karşı bir kışkırtma aracı olarak kullanılmıştır. Oysa bu öneri yaşama geçirilmiş olsaydı, muhtemelen, bugünkü sorunlar yaşanmayacak ve bağımsız Kıbns devleti varlığını sürdürmüş olacaktı. Milll savunma sorunları TtP, milli savunma konusunda da özgün bir politika izlemiştir. Temel dış politikasıyla tutarlı olarak NATO'dan çıkmayı savunurken, silahlı kuv\etlerin NATO standartlanna göre oluşturulmasına ve NATO'ya bağımlı kalmasına karşı çıkmıştır. Silahlı kuvvetlerin bir bütün olarak NATO'nun emrinde tutulmasmın Türkiye'nin ulusal çıkarlanyla bağdaşmadığını ısrarla savunmuş, gerektiğinde, özgürce kullanılması mümkün olan, NATO dışı bağımsız bir gücün oluşturulmasını istemiştir. Türkiye'nin çıkarlannı gözeten bu somut öneriler. TİP'ten geldiği için benımsenmemiş, ancak gerçekçiliği yaşamın dayatması ile anlaşılmıştır. Türkiye garantör bir devlet olarak, 1964'teki Kıbns olaylanna müdahale etmek isteyince, ABD'nin tepkisiyle karşılaşmış ve NATO'ya ait silah ve araçlan kullanamayacağı uyansıru almıştır. Bu sert uyandan sonra Türkiye, TÎP'in önerisi dogrultusunda NATO dışı bir güç oluşturmayı benimsemek zorunda kalmıştır. TÎP. Türkiye'nin silahlı kuvvetlerini NATO standartlannın dışına çıkarmayı önerirken savunma sistemimizin de yenilenmesini ve emperyalist emellere karşı, kurtuluş savaşı vermeye amade bir halk ordusu biçiminde yeniden örgütlenmesini istiyordu. TİP devlet hiyerarşısinde parlamentoyu en üst kurum olarak benimsiyor, onun seçtiği hükümetleri de devlet organlannı işlemekle görevli ve Meclis'e karşı sonımlu bir örgüt olarak algılıyordu. Bu nedenle, anayasayla bağdaşmayan ve hukuk dışı her olayda hükümeti ve onu temsil eden başbakam sorumlu tutmuştur. Dönemin Genelkurmay Başkanı Cemal Tural'ın tehditler içeren uluorta konuşmalanndan da hükümeti sonımlu tutmuş ve başbakan hakkında gensom venniştir. Bu gensonınun görüşülmesinde sözcülük yapan Genel Başkan Mehmet AB Aybar, hükümeti en ağır biçimde eleştırmiş ve tehditlere karşı meydan okumuştur. Meclis grubu adına yapılan bu konuşma 'Hodri Meydan' başlıklı bir broşür haline getırilerek kamuoyuna açıklanmıştır. Yarın:Tip'in Kürt sorununa yaklaşımı TİP 1963 seçimlerinde 35 bfn oy almıştı Türkiye sosyalist hareketinin amiralgemisi ALE\ ATEŞ Bütün siyasi partiler, ülkeyi kurtarmak üzere bir plan-program etrafinda bir araya gelen kışilerce oluşturulur. Sosyalist partilerin temel farklılığı, bu programın bir sınıfin ideolojisini yansıtan, gene o sınıfin eylemleri ve öncülüğüyle iktidara gelmesiyle ülkenin bütününün (hatta insanlığın tümünün) böylece kurtulacağmı savlamasıdır. Ancak bu sınıfin tüm emekçilere öncülük etmesi, yani kendisinin bilincine varması bir süreç sorunudur. Bu, üretim biçiminin içinde oynanan üretici gücün belirlediği bir süreçtır. Bılindiğı gibi, sımf kavramı sosyolojik bir soyutlama olduğundan topluma öncülük edecek bu sınıfin kendini somutlaması önce içgüdüsel (kendiliğinden) eylemleri ile başlar. içinde bulunduğu üretim üişkilerini aşmak ister, yolunu arar ve bunun için eylemler yaparak bir yol ararken sosyalist partiler bu yolu ona gösterir ve eylemlerini bu doğrultuda . yapmasım ister. Bu süreç, işçi sımfinın programının kendilerinin de kurtuluşu olacağını bilen diğer sımf ve katmanlann katılımı ile zenginleşir ve gelişerek tüm toplumu kapsar. TlP'in aydınlar tarafindan kabul görmesinin nedeni, M. A. Aybar'ın genel başkanlığı kabul etmesiyle başlar. Ama Aybar'ın bunu kabul etmesinin nedeni. o dönemler için _ — ^ ^ _ (bugün için bile) çok büyük bir mitingin heyecanıdır. Aybar ve Nihat Sargın anılannda, bir köşede ve dışandan nasıl heyecanla bu mitingi izleyerek etkilendiklerini anlatırlar. Anlaşılan, bir grup aydınımıza göre Türkiye işçi sımfi "kendüiğinden eylemlere" girecek kadar olgunlaşmıştı. Öte yandan, snııfın öncüleri olan sendikacılar da el yordamıyla kendilerine sistem karşıtı bir yol anyor ve ilk kez "işçDer" bir siyasi parti kuruyorlardı. Ve hep bir şeyler yapmak çabası içindeki bu aydınlar, içlerine sinmeyen "tepeden kurtancıhk" rolünü bir kenara iterek smıfin kendi örgütünde yer alabilirdi ve aldılar, kurama uygun bir kurumsallaşma yaratabilirlerdi, yarattılar. Saraçhane mitingi, yapı işçilerinın Ankara yürüyüşü ve en önemlisi işçilerin kendileri için parti kurması çok önemliydi ve bunu gerekçe olarak parti programlanna da geçirdiler. (s.50) Ardından genel başkanlığı kabul eden Aybar oturdu, arkadaşlanndan da görüşler alarak partinin program ve tüzüğünü hazırladı. • Türkiye Işçi Partisi kuruluşundan itibaren kurama göre düzenin savunucusu olması gereken "ordu" tarafindan oluşturulmuş bir anayasaya dayanarak kendini oluşturmuş, üstelik kendine zırh olarak edindiği kazanımlan içeren bu anayasannı tam ve eksiksiz uygulanması için kıran kırana bir mücadeleye girmişti. II. Başka ülkelerin "devrim ustalannm" oluşturduğu teoriye göre; "îşçi sımfi tüm düzenin yapılanmasının hukuki üstyapısını oluşturan anayasalan ortadan kaldırmak için örgütienir"dı. Oysa TÎP kuruluşundan itibaren kurama göre düzenin savunucusu olması gereken "ordu" tarafindan oluşturulmuş bir anayasaya dayanarak kendini oluşturmuş. üstelik kendine zırh olarak edindiği kazanımlan içeren bu anayasanın tam ve eksiksiz uygulanması için kıran kırana bir mücadeleye girmişti. Kurama göre, değiştireceğimiz üretim biçimi ile birlikte onun gerici üstyapısı da yıkılıp gidecekti. Oysa bizim ülkemizde birtakım güçler, gerici kapitalist üretim biçimini değiştirmeden, onun hukuki anlatımı olan anayasayı hemen hemen birçok ülkenin anayasasından daha ileri niteliklerle hazu-larmşlardı. Ve bir sosyalist parti, düzeni değiştirmek için çıktığı yolda düzeni savunduğu varsayılan (teorik olarak) anayasanın tam ve eksiksiz uygulanmasını istiyor, kapitalizmin sözcüsü partiler ise bu anayasanın topluma geniş geldiğüıden söz ediyordu. Oysa dediğimiz gibi. bu "kuram"a aykınydı. III. Bu toplumsal gerçeklik elbette sosyalist hareket içinde yansımasını göstermekte gecikmedi. Bu gerçekliği yadsımanın bin bir yolu ve adı kondu, hatta teorik gerekçeler bile uyduruldu. Ve böylece Türkiye sosyalist hareketinin uzun yıllar içinde ilk kez inşa edebilme şansı yakaladığı "Amiral Gemisi" bu çelişkiyi aşamayan, ihtirası kendinden büyük kişiler eliyle daha tersanede ıken ımha edildi. Bunun temelinde ise hangi düşmana karşı hangi ittifaklann kurulacağının saptanmasında ortaya çıkan dogmatizm yatmaktadır. Oysa TtP daha emeklemeye bile geçmeden, 1963 yerel seçimlerinde 20 bini Istanbul'dan olmak üzere 35 bini aşkın oy almıştı, hem de sadece katıldığı 9 ilden. Ardından iki sene geçmeden oylannı 370 bine çıkarmıştı. Bu gelişmede TlP'in strateji ve taktiklerinin ne denli önemli olduğunu açıkça görmek olanaklıdır. TtP Genel Başkam Aybar 1965 yılında bu temel eylem ortakhğını şöyle açıklıyordu Şükran Kurdakul'a: u Toplum yapunızuı değişmesinde, emekten ve halktan yana olan bütün kuvveüerin derece derece rolleri vanhr. Memleketimizde emperyatizme karşı ve halktan yana kuvvetier yalnızTÎP'ten ibaret değüdir. Oğrenci derneklerini, öğretmen derneklerini, toplumcu yazarlan ve bütün tterici deraekleri ve silahlı kuvvetierimizi bir aradasaymak gerekir. Y öneticileri biUnçlenmiş sendikalanmızı da bu arada saymak gerekir. Ama toplumun temel yapısını değiştirmek. ancak iktidan ele geçirmekle mümkün olduğundan bu kuvvederin en ucunda hiç şüphesiz politik bir örgüt olan TÎP yer ahr (_.), büyük kitiekri harekete geçirmek (.„) ancak bu siyasi örgütün, yani TÎP'in işidn-." Bu alıntıyı yaptığımız kitabında Artun Ünsal şöyle açımlıyor bu sözlen: "Bir başka deyişle, TTP dışında 'emperyalizme' karşı ve"halktan yana' olan öteki ilerici kuruluşlar ve kişflere 'yan güçler' (suuf müttefüderi-A. A.) olarak bakıhyor ve harekete TÎP'in yön vermesi gerektiği vTirgulanıyordu. w tşte hâlâ özlemi çekilen, TÎP gibi düşünebilen ve örgütlenebilen bir kuruluştur. Ama gene TİPTe özdeşleşen Genel Başkam Aybar'ın parti programına da koyduğu ifadeyle "geçmiş tarihi zincirin bir de\amı olan, ama o tarih içindeki kuruluşlardan (TÎP de dahil elbette) hiçbirinin devamı olmayan" özgür bir siyasi partiyi kurabiliyor, ama büyütemiyoruz galiba. Bu konuda hâlâ daha suçlu arayarak kendilerinden başka herkesi suçlu ilan edenlerin, kendi kirliliklerini "ideolojinin" kiriymiş gibi gösteren amlanm "içten itiraflar" diyerek piyasaya sürenlerin temizlenmediği. üstelik hâlâ abl damşıldığı sürece yukandaki dileğimizi genç insanlann gerçekleştirebilme olanağı da yok gibi göriinüyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear