25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURfYET 15ŞUBAT2004PAZAR 10 P A Z A R YAZILARI dishab@cumhuriyetcom.lr Iowa çığlığının hikâyesi Amerika'da bir politikacı Iowa eyaletınde bir çığlık attı ve tüm polıtik hayatı değişti. Demokrat Parti, kasım ayındaki seçimlerde Başkan Bush'a karşı yanşacak adayını seçmek üzere çeşıtli eyaletlerde parti için seçimlerini sürdürüyor. Aday adaylanndan en güçlü konumda bulunan Howard Dean, Iovva'daki parti kurulunda seçimi beklenmedilc bir şekilde kaybedince, sonuçlar belli olduktan hemen sonra kendisüıe destek olanlan teşvik etmek amacıyla kürsüye gelip bir konuşma yaptı. Konuşmaya başlamadan önce gömleğinin kollannı dirseklerine kadar kıvırdı; sanki kavgaya hazırlanıyordu, öfkeliydi yüzü. Sonra mikrofonu eline aldı ve tüm gücüyle bağırarak yılmayacaklannı, Delaware'e de, Michigan'a da. Virginia'ya da, North Carolina'ya da gidecekJerini; kuzeydeki ve güneydeki her seçime girerek Washington'a giden yolu izleyecekJerini haykırdı. Sonunda da, yumruğunu havaya doğru savurarak öfkeyle kanşık hırs dolu bir ^eaahhhhhhİL...'' çığlığı attı. Çığlık salondakileri coşturmaya yetti ama aynı zamanda Dean'in polıtik yaşanunın rotasını değiştirdi. Çünkü o çığhğın atıldığı andan sonraki 4 gün içinde Amerika'daki kablolu yayın kanallan ve ulusal kanallar, bu görüntüyü tekrar tekrar, tam 633 kez yayımladılar. ty'ashington kaynaklı bir gazetenin haberine göre, bu sayıya yerel haber kanallan ve talk show programlanndaki gösterim dahıl değil. Dean'in bu ünlü konuşmasının ünlü şov sunuculan tarafindan nasıl karşılandığını tahmin edebilirsiniz. Dean, bir gün önce Başkan Bush'a karşı yanşacak en güçlü aday konumundayken, bir anda David Letterman'dan Jay Leno'ya, Conan O'Brien'dan ünlü Saturday Night Live'a kadar bütün televizyon programlannın komedi malzemesi oldu. Televizyonlarda ve radyolarda Dean'in çığlığı kullanılarak yapüan reklam müzikleri ve internet üzerinde şarkılar yayımlandı. Amerikan futbol ligi ^ ~ ~ ~ ^ ~ ~ Super Bowl sırasında açılan göğsü nedeniyle Amerikan toplumu tarafindan neredeyse lanetlenen şarkıcı Janet Jackson ile Dean'i bir arada gösteren bir fotomontaj fotoğraf internet üzerinde milyonlarca kişiye gönderildi. Fotoğrafta Dean, Jackson'ın açılan göğsünü parçalarcasına sıkıştınp ünlü "yeahhhhh™" çığlığını atıyor... Ve sonunda daha birçok eyalette parti kurulu seçimleri yapılacak olmasına karşın Howard Dean, daha işin başında hızla düşüşe geçti. Üstelik Demokrat aday adaylan içinde NEW YORK ZULAL KALKANDELEN kampanyası için en fazla parayı toplayarak rekor kırmış ve reklamlar için de en çok parayı o harcamışken... Kamudan gelecek yardımlan es geçerek sadece internet üzerinde 41 milyon dolar topladı Dean. Bu diğer adaylann kampanya bütçesinin iki katına denk geliyor. Peki nasıl oldu da Time dergisine bile en önde giden Demokrat aday olarak kapak olan Dean'in bu görkemli çıkjşı, dramatik bir düşüşe döndü? Bütün bu olanlan izleyince insan düşünüyor, medyanın bu olayı değerlendiriş tarzı farklı olsaydı, Dean'in düşüşü bu kadar hızlı olur muydu? Şüphesiz hayır. Amerikan halkı günlerce aym sesi dinledi, aynı görüntüyü izledi. Sonunda da ikna oldu ki, Dean başkan olmaya layık değil. Gerçekten layık değil mi, ilgilendi|im konu bu değil. Sorun, "özgür bir basma" sahip olduğu söylenen Amerika'da halkın aslnıda tarafsız yayıncılık ilkelerine uymayan bir medya tarafindan yönlendirilişi. Amerika'daki Medya ve Kamu Meseleleri Merkezi'nin bildirdiğine göre, Iowa'daki seçim yenilgisinden sonraki hafta içinde, akşam haberlerinde Dean hakkında yayımlanan haberlerin yalnızca yüzde 39'u olumlu. Fakat aynı dönemde, aday adaylanndan John Kerry hakkındaki olumlu haberlerin oram yüzde 71, John Ednars hakkındakilerin oram ise yüzde 86. Bu rakamlar, medyamn toplumsal olaylan nasıl yönlendirdiğini ve siyasetteki etkisini göstermesi bakımından ilginç. Hikâye, mitler yaratmakla meşhur Amerikan medyasının aynı zamanda o yarattığı mitleri nasıl bir anda yıkabildiğinin çarpıcı bir örneği aslında. kzulal a vaboo.com Gün gelecek Güneş de soğuyacak Stuttgart ve yöresine kış, biraz geç de olsa sonunda geldi. Fakat gelmesi ile gitmesi de bir oldu. Karlı bir haftanın ardından 18 dereceye varan ilkbahar günleri yaşandı şubatın ilk haftasında. Çiçekler açtı, insanlar kaldırım kahvelerini doldurdu. Şu sıralar ise kuzeyden gelen bir soğuk hava, Karaormanlar'dan Konstanz gölüne, Alp dağlarına dek, tüm Güney Almanya'ya yine el koydu! Şaraplan ile ünlü Stuttgart'ta Neckar nehri vadisinin üzüm bağı dolu yamaçlan artık bembeyaz. Bu yıl yazın hemen hemen yagışsız, kuru ve sıcak, güzün de güneşli ve ılık geçmesi şaraplık üzüm üretimini düşürdü, fakat kalitesini oldukça yükseltti. 2003 şarabının çok leziz ve de pahalı olması bekleniyor. Şaraplık üzümün yetiştirildiği bağlar, Stuttgart'ın merkezindeki yamaçlara kadar girmiş. Büyük tren istasyonunun karşısmda durup da çevrenize şöyle bir bakmdığınızda, villalar arasmdan aşağılara inen yemyeşil üzüm bağlannı görürsünüz. Nüfusu altı yüz bine yaklaşan, Ahnanya'nm ünlü endüstri merkezlerinden bir kentin göbeğinde şaraplık üzüm yetişiyor. Çevre sağlığı ve temizliğine önem verilmeden, bir büyük kentin ortasında üzüm bağı kurmak mümkün mü? Her yanı küçük göller ve yeşilin STUTTCART en güzel renkleri ile kaplı Stuttgart, şifah yeraltı sulan ve kaplıcalan ile de ünlü. Stuttgart ve çevresi, ^ - ^ — Budapeşte'nin ardından Avrupa'da en çok kaplıcaya sahip bir kent. Bir araştırma sonucuna göre de, Bavyera'nm kentlerinden sonra Stuttgart yöresi sağlıklı yaşamak isteyenlere öğütleniyor. Aynı araştırma, ülkenin güneyinde yaşayan Almanlann, kuzeyinde yaşayanlardan daha uzun ömürlü olduğunu da ortaya koymakta. Büyük kentlerde çevre temizliği belediyelenn en önemli görevlerinden biri. Bu görevin önemi her geçen yıl giderek daha da artmakta. Kişi, içinde yaşadığı çevrenin saglığının kendi sağlığı da olduğunu kavramış. Elindeki kâğıdı yere değil de çöp kutusuna atan küçük insandan, büyük kentlerin kirli sularmı nehir ve göllere değil de antma düzenlerine bağlayan belediyelere kadar herkes. toprağm, havanın ve yeraltı sulannm sağlığı için çaba gösteriyor. Her yıl milyarlarca Euro doğaya yatınlıyor, su havzalanna kondurulan villalara değil! Modern teknikle çalışan fabrikalar, günlük yaşamımızın kaçınılmaz atığı olan çeşitli çöpün toprağa, yeraltı sulanna ve havaya kanşmasını önlemekte. însanlar, çevre temizliğini önemsememekle kendini ve hemcinsini de zehirlediğinin artık bilincinde. Stuttgart içme suyunun büyük bir bölümünün sağlandığı Konstanz gölü kıyılanndaki yerleşme merkezlerinin tümü antma düzenlerine bağlı. Üç ülkenin gölü Konstanz balıktan geçihniyor! Bir zamanlar Istanbul'a belediye başkanlığı yapmış olan Bedrettin Dalan'ın. kenti çevTeleyen denızlen acı sürprizlerin beklediğini söyleyen bilim adamlanna verdiği yanıt, u Ne yapahm, bir gün gelecek, Güneş de soğuyacak!" olmuştu. Kent talan edilirken Dalan "ileri göriişlü" açıklamalar yapmasuıı severdi! Çocuklugumuzda ve gençliğimizde sulanndan çu"onadığımız Boğaziçi'nde, Marmara'da bugün yüzmek her babayiğidin işi değil! Bu denizlerde tutulan balıklan yemek de... AHMETARPAD Aşkın yaşı yok... Sevgililer Günii dün bütün dünyada ilginç etkinüklerle kutiandı. Hong Kong'da ya$h 12 çift toplu bir duğün töreniyle Sevgililer Günü'nde evlendi "Üdncibaharlannda" gelinlik gjven kadınlar hoş bb* görüntü ohışturdu. FilipinJer'in başkenti Maıûla'da da 5 bin 122çift lOsaniye öpüşerek yeni bir dünya rekoruna imza attı. Şttfnin Santiago kentinde, geçen ay 4 bin 445 çift birlikte öpüşerek dünya rekoru kuimşa. (REUTERS) Dayak cennetten çıkmadır Atalanmız böyle buyurmuş ve görünüşe göre doğru da buyurmuş. Öyle ki, bugün bile halen geçerliliğini koruyor. Biliyorum böyle açık seçik söyleyince hoş kaçmıyor ama, Kanada Üst Mahkemesi dahi bu yüzyıllık deyimi geçenlerde, yani 2004 yılmda onadı. Yasalannda 112 yıldu" yer alan ve kısaca "dayak" kanunu diye bilinen kanunun, kimi kısıtlamalar dahilinde yürürlükte kalmasma, yani ailenin ve hatta öğretmenlerin, çocuklara terbiye verirken "ölçülü" şekilde kaba kuv\'et kullanmasma karar verdi. Çocuk haklan savunuculan, çıkan karan kınar ve ^~ çocuklanmız güvende değil derken. kimi tutucu aile gruplan da karara gönülden onay verdi. "Aileye Odak" isimli böyle bir grubun sözcüsü, "Çocuğu için en doğrusuna devlet değil, kendi anne babası karar verebilir. bu karar da bunu bir kez daha kaıutlamıştır" yorumunu yaptı. Yani dayak cennetten çıkmadır ve anne baba çocuğuna elbette cennetten çıkma yöntemlerle terbiye verecektir, devletin kanunlan çocukla anne baba arasına giremez! 1892 yılmda hazırlanan özgün yasaya göre, çahşanlar, hanımlar, çocuklar ve suçlular, gereği halinde terbiye vermek, düzeltmek amaçlı dövülebilirdi. Şimdi kulağa inanılmaz gelen bu kanun, zaman içinde elbette ohnası gereken medeni hali aldı. Bu yeni çıkan kararla ise çocuğa dayak atmak bir hak olarak aileye verildi, belirli ölçüler dahilinde. Yani anne ve babalar çocuklanm ancak belli ölçülere uyarak dayakla terbiye edebilecekler, aksi halde yasalar karşısmda suçlu BERNADEMÜÖ'OL duruma düşecekler. Nedir bu kısıtlamalar? Efendim, eliniz kapalı, yumruk olduğu halde yahut başka bir nesneyle, örneğin cetvel ya da kemerle çocuğunuzu dövemezsiniz. Eliniz dayak atarken açık olmalı. Kafaya vurmak da yasak, fakat popoya vurabilirsiniz. (Bunun neresi dayak Allah aşkına? Türkiye'de kime söyleseniz, şaka yaptığmızı sanıp güler.) 2-13 yaş arası çocuklan TORONTO dövmek serbest ama, 2 yaş altı ve 13 yaş üstü yasak. Faydadan çokzaran olduğu saptanmış (2-13 ^ ~ ^ ~ — ^ ^ ~ yaş arasma faydalı oluyor ya!). Öğretmenlere gelince, onlar dayak atamaz, ancak kavga eden bir grubu ayırmak için güç kullanabilir. Yargıçlar ise karşılarma gelen davalarda bu yeni düzenlemeyi uygularken zorlanacaklannı şimdiden bildirdiler, çünkü "ölçülü" şekilde vurmak son derece göreli bir kavram. Kime göre, nasıl bir ölçü bu? "Ölçülü" bir şekilde başlayıp, elinin kantaruıın kaçmayacağını kim bilebilir? Anne baba kantan geliştirene değin de, olan çocuğa oluyor. Dayak ve disiplin olayma çözüm bulmak için uzmanlar büyüklere türlü yöntemler öneriyorlar; çocuğu sevdiği şeylerden mahrum bırakmak, odaya çekilme cezası vermek, vesaire. Fakat tüm bu cezalar dayak kadar etkili olmuyor olsa gerek, zira yapılan tahminlere göre Kanada'da yaklaşık yüzde elliden fazla ailede dayak hâlâ bir gerçek. Bu yüzden de çocuklara dayak yemeleri durumunda 911 'i aramalan tembih ediliyor. Çocuklan aile içi şiddetten korumakta faydası tartışılmaz olan bu uygulama, yeri gelince anne baba ile çocuğu arasındaki karşılıklı güven duygusunu yıpratan bir durum haline de gelebiliyor. Evde hiç dayakla tanışmamış bir çocuk, okulda öğretmenlerinden, arkadaşlanndan, anne babasından dayak yiyebileceğini, yerse de 91 l'i arayıp şikâyet edebileceğini öğrenip "Demek annem babam beni dövebiür" diye düşünmeye ve anne babaya daha az güven duymaya başlıyor. Öte yandan, okulda yapılan bu tembihlerin farkmda olan anne baba, yaşanan en ufak bir mücadelede, çocuğunun çocukça intikam alma duygusu ile bu numarayı çevirebileceğini düşünüp kendini tehdit edilmiş hissediyor. Yani, bir taraftan çocuğu korumaya çahşırken, öte yandan ailenin varlığma, aile içi karşılıklı güvene bir miktar zarar veriliyor. Ancak Kanada, "dayak" kanununa eklediği bu kısıtlamalar ile dahi, medeni Kuzey ülkelerine ulaşamadı. Norveç, Finlandiya, Danimarka gibi ülkelerde, dayak tamamen yasak iken, Ingiltere ile Isviçre'de dayak, halen bir terbiye aracı ve sadece Kanadadakine benzer kısıtlamalar var. Güney Kıbns, Italya ve Avusturya'da ise, aynen kuzey ülkelerinde olduğu gibi dayak kanunen suç haline getirildi. Türkiye'de ise kanun yüzyıllar önce yazılmış ve sanınm yazık ki halen yürürlükte: Dayak cennetten çıkmadır, kızını dövmeyen dizini döver, ananm vurduğu yerde gül biter, eti senin kemiği benim... Tüm Cumhuriyet okurlanna sakin, dayaksız, gürültüsüz bir pazar dilerim. Bush'un seçim hamleleri Demokrat Parti adayının belirlenmeye başladığı ve Senatör John Kerry'nin önde gittiği bu dönemde, röportaja çıkmayı seçimler için şimdilik pek gerekli bulmayan Başkan George Bush suskunluğunu 7 Ocak günü NBG televizyonunda bozdu. Geçen ay Saddam Hüseyin'in kimyasal ve biyolojik silahlanm arayan ekibin geçenlerde istıfa eden başkanı David Kay "Kanımca hepimiz tamamen \-anildik" demiştı, fakat Bush ölen askerlerin ailelerine seslenerek Kay'in "Irak tahminimizden daha tehtiketi" dediğini, bu yüzden de kendisinin genç Amerikalılann bu fedakârlığı yapmalannı istediğini söyledi. "Sizce yeni istihbarat sonuçlaruun kasun seçimlerinden sonra açıklanması doğru mu?" sorusuna cevap olarak Bush. değerlendirmeyi aceleye getirmek istemediklenni belirtti. "DeH adam," "silahlar" \e "tehlikeir kelimelenni onar kez tekrar eden TEKSAS BARl^ADALET GUNERS]IEL Bush, hararetle Irak savaşmı savundu. Elli dakikalık röportajın tek konusu Irak savaşı değildi. Bush Vietnam Savaşı'nda hakJı olduklannı düşündüğünü, fakat "potitik bir savaş" olduğunu belirtti. "Hükümetimi destekledim ve eğer birtiğinı çağnlsaydı savaşa giderdim" dedi. Bu da başka bır konuyu tekrar gündeme getirdi: Bush dediği gibi yetmişlerde vatani görevini yerine getirmiş mıydi? 2000 seçimlerinde sık sık sorulan bu soru, 2004 seçimlennde de yineleniyor. Hatta sonu seçmıler içm yaptığı hamleden sonra Bush, 10 Ocak Pazartesi günü bir hamle daha yaptı. Beyaz Saray Teksas Ulusal Hava Muhafızlan'nın maaş bordrolanm basına açıkladı; amaç Bush'un 1970'lerde maaşa bağlı olduğunu gösterip askerlik hizmeti yaptığını kanıtlamaktı. Ama bu belgeler Bush'un askerliğini tam olarak kanıtlamıyor. Beyaz Saray sözcüsü Scott McCleUan, muhabirlenn sonılan üzerine Bush'un 1972'de Alabama'da bir senato kampanyasmda çalıştıgını belirtti. Aynca Beyaz Saray o devirde Bush'la beraber askerlik yapmış olan -yapüğını habrlayan- kimse bulamadıklannı da söyledi! bgunersel2a hotmail.com Sevgililer Günü'nde güller sevgiliye hazırmı? Hattalardır Münih'teki ahşveriş merkezlerinin ve dükkânlannın vitrinleri kırmızı kalpler, güller ve Sevgililer Günü'nü anımsatan ve yansıtan hediyelik eşyalarla dolup taştı... Aslına bakarsanız 14 Şubat Sevgililer Günü'nun yarattığı abartılı duygusalhğı biraz da medya ve sancılar körüklemekte. Neredeyse giderek gelenekselleşmeye yüztutan bu Sevgililer Günü sendromu, Euro'nun yarattığı pahalılık yüzünden parasız âşıklar için başlı başına bir dert olup çıkmakta aynca. Aşkım uzaklarda bırakmış olan biçareler için bile hayli anlamh sayılan günlerden biri bu... Ancak kim ne derse desin, böyle günlerde herkes, ister istemez bir yerlere bir şeyler yollama _ _ telaşına düşüyor. Çiçek, parfiim ve çikolata satıcılannın ellerini ovuşturduğu bu ayncalıklı hafta sonunda yine bazılannm "çetete" tutup. şu kadar çiçek yollandı, bu kadar parfiim satıldı türünden laf gevelemeleri de bilip yaşadığımız gerçeklerden ya, neyse... Öte yandan "Aşkm gözü kördür" diyerek cüzdanlanna sanlan gözleri buğulu kronik sevdalılan bir yana bırakırsak, günümüzde artık eski aşklar da sulanıp sanallaşmış vaziyette!.. Yaşanılan bir gerçek bu. internet üzerinden aşkım iki satırla karşı tarafa "üklanna" kolaylığını bilmeyen mi kaldı? Kısacası bir "tuVlık ömrü var aşk mesajlannın. Ancak yine de güzel. Aynca cep telefonlanyla hanl hanl aşk mesajı yollayan milyonlarca insan da mutlu olmalı. Olay günümüzde artık böyle. Alışmayan da alışmak zorunda... Aşkını kalp biçimi çıkolatalar ve kırmızı yastıklarla kanıtlamak isteyenlere aslında kimse burun kıvırmamalı. Romantik günlerin MUNIH raconu bu! Almanya'da hızla artan hayat pahalılığına karşın, sevgilisine gül yollayan yaşlı âşıklan Marienplatz'da ızlıyorum... Eski fotoğraflann ve anılann büyüsünden kurtulamayıp, bir bardak şarabın yarattığı mahmurlukla, kırk yıllık aşkına htrek parmaklarla e-posta atan ihtiyarlan da gördüm ınternet kafede Münih'te... Buna bir yerde "aşkm dJjhaDeşmesi" de denebilir! Zira zaman hızla akıp gidiyor... Öte yandan hâlâ daha postadan çıkacak mavi bir zarfin heyecanını, telesekretere söylenmiş sihirh' iki sözcüğü ya da gece yansı telefonlannı bekleyenler de yok EROLÖZKAN değil uzaklarda... ^ ^ _ ^ _ _ ^ ^ ^ Öyle ya da böyle, nasıl olursa olsun, bu hafta içinde 20 milyon sevgiliye Türk güllerinın gıdeceğini de duymuşsunuzdur. Evet, anlaşılan bütün dünya aşkın ve sevginin büyüsüyle sarhoş olacak bu pazarda... Münih'te ise kar beyazı sessizliğinin hüküm sürdüğü sokaklarda düşler kurarak yürümek de başkadır. Ancak yaşanan gerçekler ise bambaşka! Günlerdir şehir, polis araçlanndan yürünemez haldeydi. NATO güvenlik toplanhsının yarattığı kaos ve ardından Başbakan Schröder'in SPD liderlığini bırakmasının yankılan ortalığı kanştıradursun, bütün bu curcuna içinde bu sene dördüncüsü yapılacak olan Türk-Alman dostluk haftalan da çok görkemli bir gala ile başladı. Federasyon Başkanı AB Kıbç'ın çabalanyla yaratılan bu kültür haftalan ilginçliğini koruyor. Monoton geçen Münih gecelerine bir renk gelecek tekrar... Işte bu günlerde Münih tekrar faşinge hazırlanırken, Sevgililer Günü'nun sarhoşluğunu da yaşıyor...
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear