25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 21 ARALIK 2004 SALI 8 TURKIYE Istanbul Edirne Kocaeli Canakkale Izmir Manısa Aydın Denizli Zonguldak Y K Y Y Y Y Y Y Y 11 5 11 10 13 11 13 12 10 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehır Konya Sıvas Antalya Y 11 PB 12 PB 13 PB 13 Y 8 Y 6 Y 7 PB 4 Y 13 Parçalı bulutlu HABERLERIN DEVAMI Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardın Siirt Hakkâri Van Kars PB 14 PB 13 7 PB PB 10 7 PB 6 S S 2 S 2 S 10 f^\ Bulutlu Butun bolgelerımız parçalı ve çok bulutlu, Marmara, Ege, Batı Akdenız. Batı Karadenız ıle akşam saatlenne doğru Iç Anadolu'nun batısı yağmur ve sağanak yağışlı geçecek Doğu Anadolu'nun doğusunda sabah saatlennde sıs gorulecek Havasıcaklığı kuieytıatı kesımlerde bıraz azalırken doğu kesımlerde tnraz artacak ^ Çok bulutlu DIS Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münıh K K PB Y PB PB PB PB PB 2 2 1 5 1 1 1 1 3 MERKEZLER Bertin Budapeşte Madrıd Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih 0 2 9 B 1 PB 1 B 1 PB 10 Y 14 B 5 PB B PB Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam PB 2 B 6 B 12 PB 8 Y 8 B 2 PB 2 PB 20 Y 14 Gök gurultülü . Yağmurtu GUN C E L CÜNEYT ARCAYLREK Musul'da şehit edilen 5 güvenlik görevlisi için Ankara'da tören düzenlendi •• B Baştarafı 1. Sayfada landıracak bir ifadeye (yeni dayatmalara) tahammülümüz olmadığını" söyledi. Oysa AB'de aldığı sonuç bir düzine koşul, müzakeretarihinigölgeleyecek, sulandıracakbiryığındayatma. Gül pazar günü bir TV'de, sonuç almak için Brüksel'e gittiklerini, ancak "görüşmelerin Kıbns konusunda düğümlendiğini" itiraf etti: "...Türkiye, Ankara Anlaşması'nı imzalasaydı, Rum kesimini dolaylı da olsa tanıma söz konusu olacaktı" dedi. Bu hükümet anlaşmayı imzalamadı, ama övünülecek ne yaptı? Başta Güney Kıbns ve Yunanistan'ın eline önemli bir koz verdi. 19. paragrafa göre "katılım müzakereleri öncesinde... Ankara Anlaşması'nı imzalamaya hazır olduğunu taahhüt etti". Şimdi Papadopulos ve Yunanistan müzakerelerden önce anlaşmayı imzalayarak dolaylı yoldan da olsa Güney Kıbrıs'ı tanımak zorunda olduğumuzu savunuyor. Hükümet, sonuç bildirgesindeki malum paragrafın GK'yi tanıma anlamına gelmediğini, başta aleyhimizdeki sonuçları tezgâhlayan tngiltere'nin ve kimi devletlerin açıkladığını öne sürüyor. Lakin, AB Komisyon Başkanı Barroso'nun, Schröder'in, Karamanlis'in, Fransa'nın, Isveç'in, Danimarka'nın, son olarak bu kafıleye katılan Hollanda'nın anlaşmayı imzalamanın tanıma anlamına geleceğini söylediklerine değinmiyor bile. Bu hükümet artı yağcı medya... Sonuç bildirgesinde yer alan Kıbrıs, ucu açık müzakere, kalıcı önlemler gibi (aleyhimizdeki) temel gerçekleri halktan gizliyorlar. Mübarekler nalıncı keseri! ••• Hükümetin durmaksızın Ankara Anlaşması'nı imzalamamızın tanıma anlamına gelmediğini kamuoyuna sindirmeye çalışmasının altında başka bir neden, bir siyaset yok mu? Acaba bu davranış, 3 Ekim'den önce anlaşmayı imzalayacaklannın bir işareti mi? Gül, "iki tavırdan" söz ediyor ve diyor ki: "Birincisiben hiç kimseyi görmüyorum, tanımıyorum, AB ile ilişkileri donduruyorum dersiniz. Bu netice Kıbns Türklerinin lehineyse onu yapanz. Ikinci tavır da AB ile yola devam etmektir." Ikinci tavrın yol ve yöntemlerini açıklamıyor. Durmadan Kıbrıs'ta kalıcı barışın BM çatısı altında gerçekleşebileceğini savunuyor. Bir yerlerden yeniden harekete geçirilen BM Genel Sekreteri Kofi Annan ise Bülent Ecevrtin tanımıyla Brüksel'de "bana da biriş düşermidiye 'kapı önünde bir hayalet' gibi bekliyor". Uluslararası, sonucu belirsiz yeni bir Kıbns tezgâhı açılıyor, açılmak üzere. ••• Tabii son günlerin güldüren yanları da var: örneğin Gül'e göre "17Aralık'tan beri Türkiye'de herkesin hayatı değişmeye başladı". Oysa, Başbakan'ın "zaferini ilan ettiği" basın toplantısıyla halkımız fazla ilgilenmemiş. Aynı saatte "Gelinim Olur musun?" adlı programda, kaynana Semra Hanım'la gelin adayı Sinem'i 100 kişiden 72'si izlerken Kasımpaşalımı 100 kişiden ancak 43'ü izlemiş. Iriyarı, boylu boslu, meslek yaşamında geçmişi malum bir köşe yazarımızın bu sonucu nasıl yorumladığını izlediniz mi? Çok eğlenceliydi; halkımız Başbakan'ı elbette izlemezmiş. Nasılsatarih alacağımızdan, AB'ye gireceğimizden o kadar eminmiş ki... Arkası yalakalık! Ya Hollanda Dışişleri Bakanı Bernard Bot'un şu açıklamasına ne demeli: "Ne zaman Erdoğan bir şeyi kabul etse, bir danışmanı kulağına bir şeyler fısıldıyor, o zaman Erdoğan hemen vazgeçiyordu." Danışmanlar çıkanlıyor, sadece tercüman kalıyor toplantıda. Bu kez Bay Başbakan odasına gidiyor, başka koşullarla geri dönüyor. Sormak gerekmiyor mu: Ipler kimin elinde? Böylece şu sıralar medyada övülen Dışişleri bürokratları "out", kimlerse aklıma hemen Cüneyd Zapsu geliyor uzmanlar "in". RTE ise... AB'yi fetheden Fatih Recep! Siyasilere protesto ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Musul'da şehit edilen 5 polisin cenaze töreninde, Irak başansızlığını kabul ederek "Irak halkının böliinmez biitünlüğü için gayret sarf eden bir Türkiye'nin, bunun bedelini şu ana kadar kaybettiği yaklaşık 80 evladıyla ödememesi gerekirdi" dedi. Özel harekâtçı olduğu belirtilen Ismail Hakkı Özkan, Erdoğan'ın önüne çıkarak "Siyasiler, Tolon Paşa kadar olamadınız. Barzani ile Talabani geldiğinde zırhlı araç veriliyor. Neden bizim şehit arkadaşlanmıza verilmedi. Allah belanızı versin" diye seslendi. Musul'da uğradıklan saldın sonucu şehit olan 5 güvenlik görevlisi için Içişleri Bakanlığı önünde, asker ve sivil üst düzey katılımlı tören düzenlendi. Törene, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök, eski başbakanlardan Bülent Ecevit, bakanlar kurulu üyeleri, askeri erkân, şehitlerin aileleri ve çalışma arkadaşlan katıldılar. Erdoğan, Irak halkının bölünmez bütünlüğü için elinden gelen çabayı sarf eden bir Türkiye ve Türk milletınin bunun bedelini. şu ana kadar kaybettiği yaklaşık 80'e yakın evladıyla ödememesi gerektiğini \urgulayarak "Biz, gerek koalisyon güçleri nezdinde gerekse geçici yönetim nezdinde bunun takipçisi olacağız. Tabii bunlar bizleri, şehit ailelerini ve milletimizi tatmin etmiyor, etmez de" diye konuştu. G U N D E M M SAAB L A UT F A B Y • Baştarafı 1. Sayfada na'daki "turuncu devrim"\n altından da değişik kokuların gelmesi, 21. yüzyılda demokrasinin nasıl bir kavrama dönüşeceği sorusunu da akla getiriyor. Ukrayna'daki Rusyacı Viktor'la Batıcı Viktor arasındaki çekişme mahkemede bitti. Seçimler yenilenecek. önce şunu vurgulayalım: Seçimlerde hile yapılmışsa, bu durum savunulamaz. Ancak sadece Batı'nın desteklediği aday seçilmediği için hile iddia ediliyorsa, hileyi başkası yapıyor demektir! Bütün bunlar bir yana, ABD'nin "bağımsız ulkelerde yandaş yönetimler" oluşturmak için bütçesinden 1 milyar dolar ayırdığını, artık bunun resmiyete girdiğini vurgulayalım. ABD'nin 20. yüzyıl boyunca benzer yöntemler denediği, soğuk savaşın gerilimli ortamında Italya da dahil olmak üzere pek çok ülke yönetimini şekillendirdiği biliniyor. 2 1 . yüzyılda ise "demokrasi" kavramının bütün genleriyle oynayıp ortaya bambaşka anlayışlar getirdiğini görüyoruz: Bir ülkeye vermek istediği yeni biçimi, kendi adına o ülke insanına söyletmek! Tartışmaya açmak istediğimiz durum bu. Dök dök ye! ABD, Ukrayna seçimleri için 65 milyon dolar harcadığını kabul etti. Gerekçe olarak da şunu getirdi: "Bu ülkede demokrasinin inşasına katkı yapmak istedik." Katkı güzel de, bu sadece bir adaya yapılınca ne kadar demokratik oluyor, yorumunu okura bırakahm. 17 Aralık tartışmaları arasında güme giden bir haber de Beyaz Rusya'dan geldi. Beyaz Rusya Parlamento Başkanı Gennadiy Seleznev'in Sayuznove Veçe gazetesinde çıkan iddıası şöyle "ABD Kongresi, Beyaz Rusya'da demokrasinin gelişmesi için 50 milyon dolar ayırdı." Bu iddia da yalanlanmadı. Zaten ABD bunu yadsımıyor, demokrasi için yaptığını söylüyor. Görünen o ki, ABD'nin ihraç ürünleri arasına demokrasi de girdi. Üste para verip ihraç ediyor, kârını sonraya bırakıyor! Etrafımızda sonucunu ABD'nin belirlemek istediği bir başka seçim de Irak'ta yaşanacak. Tabii iptal edilmezse. 30 Ocak'ta Iraklılar sandık başına gidecek ve ABD işgali altında ülkelerini yönetecek kişileri belirleyecek. Irak'tan gelen kanlı haberler seçimin ertelenme olasılığının yüksek olduğunu gösteriyor. Bir ara durulan güney de karıştı. İki gün içindeki saldırılarda Kerbela ve Necef'te ölenlerin sayısı 70'i buldu. ABD'nin Irak'taki aylık harcaması 3 milyar doları geçiyor. Demokrasi ve insan haklamalarının, affedersiniz haklarının maliyetinin en yüksek olduğu ülke! 20 Şubat'ta da KKTC'de seçimler var. Koalisyon hükümeti kesin çözümü erken genel seçimlerde buldu. Her ülkenin koşulları farklı. Yukarıda sıraladıklarımızda da öyle. Ortak yön ise şu: Batı, sonuçların istediği gibi olması için her şeyi yapıyor! KKTC'de ne olacak? Bütün dileğimiz, adada kalıcı bir barışın kurulabilmesi. Ancak gerek AB'nin 17 Aralık'taki tutumu, gerekse ABD'nin tavırsızlığı, hemen herşeyin Rumlann istediği yönde gelişeceğini gösteriyor. KKTC'de ise şimdiden ada ölçeklerine göre olağanüstü bir para akışının başladığını görüyoruz. Tabii demokrasi için! Anlaşılan 21. yüzyılda Batı, demokrasi için her şeyi dökecek... Yerine göre kitleleri sokağa dökecek... Yerine göre kan dökecek... Nimetlerini de kendisine ayıracak... Dök dök ye! ankcum ' cumhuriyet.com.tr Şehit düşen beş güvenlik görevlisinin aileleri. düzenlenen törende tabutlara sanlarak ağladı. Başbakan Erdoğan'ın da tören sırasında gözyaşlannı rutamadığı gözlendi. (Fotoğraflar: KORAY AVCI / AA) ni ile Talabani geldiğinde zırhlı araç veriliyor. Neden bizim şehit arkadaşlanmıza verilmedi. Basmda utanmadan zırhh cip deniyor. Güvenlik görevuTeri neden arızalı araçlarla gönderiliyor? Iraklılardan kiralanan 3 chevrole ile olmaz. L çakla gidemezler miydi? Allah belanızı versin" diye seslendi. Özkan hakkında inceleme başlatıldı. Edinilen bilgiye göre Bahçeli, Özkan'ı koruma olarak ismen istedi. Özkan'ın özel harekâtta görev yaptığı dönemde üstlerine saygısızlık nedeniyle kıdem durdurma cezası aldığı öğrenildi. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal."Şehitlerin mezar yerlerinin bile Türkiye coğrafyasının bölünmez bütünlüğünün işareti" olduğunu belirtti. Baykal, "O bölgede meydana gelen saldırıyla güvenlik görevlilerimizin şehit edilmesini biz de ülkemizin birliği, bütünlüğü adına özellikle not ediyor, bugüne kadar teröre karşı mücadelede Türkiye'ye verdiği sözü rutmayanlan bir kez daha sorumluİuğa davet ediyorum" dedi. havayolu yerine karayoluyla gönderilmiştir? Bölgede etkin güvenlik gücü olan ABD'den eskort istenmiş midir? Tehlikeli bölgeden geçecek olan güvenlik görevlilerimize zırhlı araç tahsis edilmiş midir?" sorulanna yanıt istedi. Öymen, "Savaşa katılmayan Türkiye, en büyük 3. zaiyatı veriyor. Türk devleti aciz bir görünüm sergiüyor" dedi. ABD'nin Ankara Büyükelçisi Eric Edelman'ın da cumartesi günü Içişleri Bakanı Abdülkadir Aksu ile görüşerek üzüntülerini dile getirdiği bildirildi. Saldında karnından yaralanan güvenlik görevlisi Sadettin Keçe'nin hayati tehlikeyi atlattığı bildirildi. öymen'den önerge CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen ile Grup Başkanvekili Kemal Anadol da dün parlamentoda düzenledikleri basın toplantısında, •'hükümetin yetersiz davranışını" kınadı. Dışişleri Bakanı Gül'ün yanıtlaması istemiyle önerge veren Öymen, "Bu görevlilerimiz niçin 'Allah belanızı versin'' Şehitlerin devlet erkânınca uğurlandığı sırada, MHP lideri Devlet Bahçeli'nin koruması olduğu öğrenilen özel harekâtçı Ismail Hakkı Özkan, Başbakan'ın önüne çıkarak "Siyasiler, Tolon Paşa kadar olamadınız. Barza PERİNÇEK: ABb PKKLİLERİ EĞİTİYOR İstanbul Haber Servisi IP Genel Başkanı Doğu Perinçek, Musul yakınlannda 5 Türk güvenlik görevlisinin, ABD'nin özel kuvvetleri tarafindan eğitilen paralı askerlerce öldürüldüğünü öne sürdü. Perinçek, ÎP Istanbul II Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında, Türkiye'ye yönelik bu saldınyı yürüten kuvvetin açıkça belirlenmesi gerektiğini belirterek, ABD'nin, Kuzey Irak'ta, özel kuvvetleri aracılığıyla PKK'li teröristleri eğittiğini iddia etti. Bu teröristlerin sayısının 17 bin 300'e çıktığını, bunlardan 7 bininin ise Türk uyruklu olduğunu ileri süren Perinçek, şöyle konuştu: "5 güvenlik görevlimizi öldürenler de, ABD'nin özel kuvvetlerinin eğittiği paralı askerlerdir. Türkiye, Kuzey Irak'ta bir kukla devlet kurulmasını kabul edemez." ELÇİLİKTEN TEPKİ: SAÇMALIK ANKARA (ANKA) Irak'ta saldınya uğrayan Türk polislerinin ölümü konusunda ABD'nin suçlanmasına ABD Büyükelçiliği'nden tepki geldi. Bir Büyükelçilik yetkilisi "ABD'nin,Türk polislerinin trajik ölümünden bir biçimde sorumlu olduğunu ima etmek tam bir saçmaüktır" diye konuştu. ABD Büyükelçiliği yetkilisi, Türk polislerinin Irak'ta öldürülmesinden üzüntü duyduklannı ifade ederek başsağlığı dileğinde bulundu. Irak'ta 1200'den fazla Amerikaluıın öldüğüne dikkat çeken yetkili, "ABD'nin sorumlu olduğu nasıl öne sürülebUir" dedi. Yetkili, Irak'ta insanlan öldüren asiler ve teröristlerin bulunduğunu ifade ederek "Irak'ın tehlikeli bir yer olduğu kanıtlandı. Sadece dün 62 kişi öldürüldü" ifadesini kullandı. AL GÖZtİM SEYREYLE / IŞIL ÖZGENTÜRK Türkiye yeni baştan • Baştarafı Arka Sayfada bir ülkeye nasıl güvenilir? Işte bütün bunlar, müzakerenin ucunu açık kıüyor." Zınk diye duruyorum. Vallahi güvenilmez, daha bir ay önce Meclisimizin tartıştığı konu, "Mağdur kadınlara kadın jinekolog baksın, erkek istemejiz!" başlığını taşıyordu. Uç ay önce de zinanın suç sayılması üstüne epeyce bir kafa yoruldu, şimdi Avrupa Birliği'ne dahil ülkelerin halklan bunlan okumuyor mu?.. Olcuyorlar, biliyorlar ama, Avrupa Parlamentosu'nun Yeşil, Sosyal Demokrat ve Radikal üyeleri, hem kendi ülkelerindeki demokrasi hem Türkiye için evet oyu kullandılar... Hem de dünyanm en görkemli parlamento eylemini yaparak. Helal olsun! Düşündükçe kızıma hak vermeye başlıyorum, tabii başka referanslara da başvurmam gerekiyor. Bu yıl bizim film atölyesinin dört yeni smıfı var. Pazar günü dersin bir saatini bu işe ayınyorum; millet ders kaymyor diye pek bir seviniyor, olsun. Çok genç bir kızımız var, yüzünde güller açıyor. "Ben çok sevinçliyim" diyor, "düşünüyorum, öncelikle seçim sistemimiz değişecek. O zaman annem ve babamdan her seçimde duyduğum şu sözleri duymayacağım: 'Bu seçimde de oyumuz hiçbir işe yaramayacak.' Sonunda annem, babam ve ben kendi düşüncemize uygun, bizim haklarımızı savunan bir partinin parlamentoya girdiğini göreceğiz. Sonra ne olursa olsun, her işe bir standart gelecek." Bu yeni standartlar sözü, yönetim ve yönetici davTanışlan konusunda uzman bir başka öğrencimi çok heyecanlandınyor. Hemen söz alıyor, "Türkiye'de çok şey değişiyor, bazen iyi ki şu Avrupa Birliği devrede diyorum. Örneğin bir işletme, mallarını Avrupa'nın herhangi bir ülkesine satmak istiyor. Avrupa'nın istediği standartlardan biri İSO belgesi; bu belgeyi alabilmek için de işverenin sosyal sigorta borcu olmaması ve işçilerinin tümünü sigorta ettirmesi gerek. Ne oluyor, adam bu belgeji almazsa malını satamayacak, eminim içi kan ağlaya ağlaya kuralları yerine getirecek" diyor. Tam o sırada benim telefonum çahyor ve yurtdışından bir radyo, bana soruyor: "Avrupa Birliği'yle nıüzakerelere başlamamız, kültürel iletişimi nasıl etkileyecek?" Zor bir soru, hiç düşünmemişim, samimiyetle yanıt verip doğruyu söylüyorum, gerçekten hiç düşünmemişim, o sırada öğrencilerimden en fırlama biri atılıyor: "Hocam, bizim atölyeyi nasıl etkileyecek?" Kahkahalar atılıyor ve ders başlıyor. Hayırlı olsun, efendim. isilozgenrurkıa supronline.com îlişkiler boyut kazandı tstanbul Haber Servisi Türkiye Avrupa Vakfı, Brüksel zirvesi karannın Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne tam üyeliği yolunda önemli bir adım oluşturduğunu belirterek kararın, Türkiye'nin AB'ye tam üyelik perspektifınin önünü açtığım ve TürkiyeAB ilişkilerine yeni bir boyut kazandırdığını belirtti. Türkiye Avrupa Vakfı, 18 Aralık 2004 günü toplanarak Avrupa Birliği Konseyi'nın 17 Aralık 2004 tarihli bildirisini değerlendirdi. Türkiye Avrupa Vakfı'ncayapılanaçıklamada, Türkiye ile AB arasındaki tam üyelik müzakerelerinin 3 Ekim 2005 tarihinde başlayacağı anımsatılarak "Brüksel zirvesinin bu karan, Türkiye'nin AB'ye tam üyeliği yolunda önemli bir adım oluşturmaktadır. Karar, Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne tam üyelik perspektifinin önünü açmış ve TürkiyeAB ilişkilerine yeni bir boyut kazandırmıştır" denıldi. Açıklamada, bu sonucun sağlanmasında, TBMM'nin, Türk hükümetinin, siyasi partilerin, sivil toplum örgütlerinin ve değişik halk kesimlerinin demokratikleşme doğrultusundaki çabalarının ve bu bağlamda gerçekleştırilen reformlann payımn büyük olduğuna dikkat çekilerek şöyle devam edildi: "Brüksel Bildirisi'nde Kıbns konusunun birincil sorun düzevinde ve müzakerelerin başlaması bakımından da adeta önkoşul şeklinde öne çıkmış olması ve ayrıca, Türkiye için öngörülen müzakere koşullarının Avrupa Birliği uygulamalarında ve müktesebatında bugüne kadar eşine rastlanmamış bir çerçevede benimsenmiş olması,AvTupa Birliği Konseyi'mn Türkiye ile ilişkiler konusundaki sorunları henüz yeterince aşamadığını göstermektedir. Avrupa Birliği Konseyi'nın Türkiye'ye yönelik bu yaklaşımı, Avrupa Birliği"nin küresel düzlemde varlık gösterme vizyonuna gölge düşürücü niteliktedir." Türkiye Avrupa Vakfı, Brüksel zirvesini değerlendirdi: İran doğalgazı kestiBürosu) İran, • ANKARA (Cumhuriyet Doğubeyazıt üzerinen Türkiye'ye sattığı doğalgaz akışını durdurdu. Iran'da yaşanan ağır soğuklar nedeniyle günlük 500 bin metreküp olan doğalgaz akışı önce 50 bin metreküpe sürülürken, daha sonra 18 Aralık Cumartesi günü itibanyla tamamen durduruldu. BOTAŞ yetkilileri, 3 gündür bu konuda yetkili bir kimse ile görüşemeyince anlaşma hükümlerinin aksadığına dönük resmi bir yazıyı İran makamlanna göndererek bilgi istedi. BOTAŞ yetkilileri, konu hakkında henüz kendilerine bilgi ulaşmadığmı söylediler. kavrayan Avrupa Birliği üyesi devletlerin ve Avrupa kamuoyunun aktif desteğine gereksinim olduğu açıktır. Vaşanan gerçekler gösteriyor ki TürkiyeAvrupa Birliği ilişkileri Avrupa Birliği" nin küresel bir vizyonu benimsemesi ölçüsünde gelişecek ve yeni bir nitelik kazanacaktır." Türk ŞOIÖP paüamada öldü • BAĞDAT (AA) Irak'm başkenti Bağdat'ın kuzeyindeki Tikrit kenti yakınlannda bir Türk kamyon şoförü, yol kenanna yerleştirilen bir bombanm patlaması sonucu öldü. Polis yetkilisi Yarbay Hasan Sabah, Türk şoförün bir Amerikan askeri konvoyuyla birlikte Tikrit kentine giderken, Bağdat'm 180 kilometre kuzeyindeki Tikrit Üniversitesi yakınlannda meydana gelen patlama sonucu öldüğünü belirtti. Hasan Sabah, ölen Türk şoförün adı konusunda bilgi vermedi. 'Herkese görev düşüyor' tçinde bulunulan sürecin gelişmesinde Türkiye'deki tüm kurum ve kuruluşlara son derece önemli görevler düştüğü ifade edilen açıklamaya şöyle devam edildi: "Türkiye, Mustafa Kemal Atatürk'ün genç Cumhuriyetimizin kuruluşundaki atüımcı tutumundan ve deneyiminden esinlenerek bu yolda kararlılıkla yürüyebilir. Bu çerçevede reform uygulamalanmn aktif izleyicisi olarak sivil toplum örgütlerinin işlevi de özel bir önem kazanmaktadır. Türkiye Avrupa Vakfı, kendini bu sürecin aynlmaz bir parçası olarak görmektedir. Kuruluşundan bu yana Avrupa Birliği ilişkilerini her yönüyle tartışmaya açarak halkımızı aydmlatmaya çalışan vakfımız, önümüzdeki aşamada da bu görevini ilgiü kuruluşlarla birlikte ve etkili bir biçimde sürdürecektir." Haklı beklentr AB'nin Kıbns'taki her iki halkın hak ve çıkarlannı gözeten ve uluslararası hukuk kurallanna uygun çözümü için katkıda bulunması ve Türkiye ile müzakere pratiğini tüm öteki üye devletlere uygulanmış biçimiyle gerçekleştirmeye çalışmasının, Türkiye kamuoyunun haklı beklentisi içerisinde olduğuna dikkat çekilen açıklamada, şu görüşlere yer verildi: "Bu beklentinin yerine getirilmesinde Avrupa Birliği'ni yeni vizyonu içinde Piknik tüpü patladı: 1 ölü 4 yaralı • HABUR (AA) Irak'tan Türkiye'ye dönüş için Irak'ın Halil îbrahim Gümrük Kapısı'nda sıra bekleyen 5 Türk şoförü, bir kamyonun kasasında, piknik tüpünde yemek pişirmeye başladı. Tüpün patlaması sonucu, şoförlerden Emin Tursun (29) olay yerinde ölürken, Nevzat Binici, Adem Barkın, Hüsnü Türkan ve Sedat Buğdu yaralandı. Yaralılar, karayoluyla Habur Smır Kapısı'ndan geçirilerek Silopi Devlet Hastanesi'nde tedavi altına almdı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear