17 Haziran 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 21ARAUK2004SAU 10 KAVŞAK OZGEN ACAR [email protected] Iraklı Şii liderler, Necef ve Kerbela katliamlanndan sorumlu tutuyor Türkiye'nin AB Düşü Ylne Çıkmazda Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Brüksel "gazası" yüce Türk ulusuna "mübarek" olsun. Erdoğan, Sanki Avrupa Şampiyon Kulüpler Şampiyonluğu'nu kazanmış gibi bir havayla Ankara'ya döndü. Türk halkı, bindirilmiş krtalara Kızılay'da Erdoğan'ın attığı zafer çığlıklarına inanmak yerine, eli belinde yarışan kaynanalan izlemeyi yeğledi. Vallahi de billahi de bu Cumhuriyet gazetesi adam olmaz! Ne bu "münafıklık (arabozma)"\ Medyamızda güller açıyor, herşey tozpembe... Sayın Başbakan, 25 "düvele (devletlere)" Brüksel'de sanki poker masasındaymış gibi "rest çekmiş (meydan okumuş)"\e "Ben gidiyorum" demiş. Ingiltere Başbakanı Tony Blair, Erdoğan'ın odasına koşmuş, ayağına kapanıp "N'olurbizi bırakma!" diye yalvar yakar olurken öteki başbakanlardaonu izlemiş. Böylece Kıbns Rumlannıntanınması olayına ilişkin belgeyi "paraf" etmemiş, yani "RTE" biçiminde baş harflerini yazmayarakdediğini kabul ettirmiş. Peki, 3 Ekim'de masaya oturmadan önce "RTE" yerine "Recep Tayyip Erdoğan" diye imza atmak mı daha iyi olacak?Eskifutbolcu Erdoğan, galiba topu taca atarak 3 Ekim'e kadar zaman kazanarak kaşalot balığının neticesinden çıkan arHULE HANISUC tıklara saldıran balıklardan farkı olmayan holding medyasını da yanına alarak Cumhurbaşkanı'nı, TSK'yi ve Türk halkını ikna edeceğini sanıyor! Dönem başkanı Hollanda'nın Dışişleri Bakanı Bernard Bot bakın ne diyor: "Türkiye'nin Kıbns'1 resmen tanıması konusunda adımlaratması gerekir." Bot, daha da ileri giderek açık ve seçik, "Türkiye büyük olasılıkla AB'ye giremeyecek" diye de ekliyor. önce bu sözleri Erdoğan'ın Kıbns'ta gereklı adımı atmayacağı biçiminde yorumlamıştık. Yanılmışız. Bot, nedenini şöyle açıklıyor: "Türkiye'nin üyeliği Fransa ve Avusturya 'da halk oylamalannda kabul edilmeyecek.. Bu nedenle de Türkiye AB 'ye giremeyecek." Avusturya Cumhurbaşkanı Heinz Fischer daha da ileri giderek Bot'u, Türkiye 'nin üyeliğini yalnız biz ve Fransa değil tüm AB üyeleri halk oylamasına sunmalıdır" sözleriyle doğruladı. Bu açıklamalar karşısında Kıbns'ın tanınmasıysa solda sıfır kalıyor. Avusturya ve Fransa 2005 yaz başında Türkiye'nin üyeliğini halk oylamasına sunacak. Hâlâ 411 yıl öncesinin Vıyana Kuşatması'nda otlayan Avusturyalılan çomaklayanlan Alman muhatefetiyle Danimarka, Yunanistan, Belçika, Hollanda, (kuşkusuz Kıbns) gibi ülkeler dışında Polonya, Macaristan, Çek Cumhuriyeti, Slovakya, Slovenia, LJthuania, Latvia, Estonya gibi yeni AB üyeleri de destekliyor. Bu konuda Erdoğan'ın günahının olmadığını anımsamakta yarar var. SSCB sonrasının yeni bağımsız ülkeleri NATO'ya üye oluriarken, bu ülkeler Türkiye'nin vetosunu kullanmaması için Ankara'ya gelip yalvar yakar oldular. Bu köşede çeşitli kereler, bu ülkelerin NATO üyeliklerinin Türkiye'nin AB üyeliğine kadar bekletilerek "veto" kozunu kullanmasını önermiştik. ABD, Ingiltere, Almanya, Fransa gibi ülkelerin güvencelerine kanan Ankara bu kozugözgöregöreelindenkaçırdı. Şimdi bu ülkelerin Türkiye'yi AB'de vetolan söz konusu. Elimizi vicdanımıza koyup Kıbns konusunda Tayyip öncesinin "siyasac/"larına lanet okuyalım. Zürih ve Londra anlaşmalan Kıbns AVUSTURYA Cumhuriyeti'nin Türkiye ve Yunanistan'ın "bihikte" üye olmadıklan uluslararası kurumlaraalınmayacağını öngörür. Geçmişin Türk hükümetleri, bu açık kurala karşın Kıbns'ın AB üyeliğine neden seyirci kaldılar? Kıbns AB'ye girince bunun böyle olacağını bu gazete her fırsatta yazmadı mı? Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac dostu ve müttefiki Erdoğan'ın elini sıkmayarak tepkisini koyarken Türk Başbakanfnın, tanımadığı EOKA'nın baş katili Tasos Papadopulos'un elini sıktığı TV ekranlanna yansıyordu. Şimdi Kıbns'ı ilginç bir süreç bekliyor. Erdoğan, Rumların Kıbns'ınıtanıyınca, KKTC tarih sayfalannda kaybolurken, 35 bin Türkaskerinin Girne Umanı'nda yüklenmesi ile biriikte adada iskân gören Türklerin Mersin yolculuğu da başlayacak. "Ikinci Girit" Türk halkına hayırlı uğuriu olsun! Kakle kuşkıısu vi'yi ve Saddam Hüseyin yanhlannı sorumlu tuttu. Irak tslam De\Tİmi Yüksek Konseyi (SCIRI) adına yapılan bir açıklamada da seçimleri engellemek için yapılan bu saldırılann bir "hesap hatası" olduğu vurgulandı. Büyük Ayetullah Aö el Sistani'nin yakın çevresinden bir başka Şii lider de saldınlan eski Saddam yanlılan ve köktendinci Islamcılann gerçekleştirdiğini belirtti. Diş Haberler Servisi Irak' ın Necef ve Kerbela kentlerinde önceki gün meydana gelen saldınlarla ilgisi bulunduğu şüphesiyle 51 kişi gözaltına alınırken Şii örgüt ve partilerin liderleri bu saldınların bir kışkırtma olduğunu, ancak seçimlerin yapılmasını engellememesi gerektiğini belirttiler. Şii liderler sorumlu olarak El Kaide'nin Irak'taki uzantısı olarak görülen Ebu Musab el Zerkavi ve Sünni köktendinci gruplann yanı sıra devrik lider Saddam Hüseyin yanlısı gruplan ışaret ertiler. tran ise saldınlann ardında Israil ve ABD parmağı olduğunu öne sürdü. İran: Eylemler barbarca Saldınlan kınayan bir açıklama yapan Iran, bu tür terörist saldınlann dinler ve farklı etnik gruplar arasındaki anlaşmazlıklan ve çatışmalan kö rükleyeceğini söyledi. Dışişleri Bakanlığı açıklamasında, "Irak'ta yapdacak genel seçimlerde bütün Iraklılann akülıca, birlik ve dayanışma içinde hareket etmesinin bu tür barbarca e> lemleri önle>ebfleceğir' belirtildi. Iran'ın ruhani lideri Ayetullah Ali Hamaney ise bir açıklama yaparak Necef ve Ker bela'daki saldınlann arkasmda ABD ve Israil gizli servislerinin olduğunu söyledi. Bağdat'ın kuzeyindeki Samarra yakınlannda meydana gelen bir saldında 3 'ü yabancı 4 kişi öldürüldü. Bir sivil araç konvoyunu hedef alan saldında ölen 4 kişinin milliyetleriyle ilgili bilgi verilmedi. 51 kişi gözalüna alındı Necef Valisi Adnan d ZMTfi, 51 kişinin gözaltına alındığını belirterek bunlardan birinin, bir Arap ülkesinin pasaportunu taşıdığını belirtti, fakat konuya ilişkin aynntılı açıklama yapmadı. El Zürfi, saldında yaralananlann birçoğunun durumunun düzelmeye başladığını da ifade etti. Şii liderler, saldınlar üzerine "iç savaş" uyansı yaparken seçimlerin engellenemeyeceğini bildirdiler. Dava Partisi sözcüsü, saldından El Zerka ntihar saldınlanyla ilgili olarak Saddam yanlılan da suçlanırken Iran da ABD ve Israil'e dikkat çekti. Şiiler, "Dökülen kana karşın kışkırtmalara kapılmayız" diyor. Necef ve Kerbela'daki inrihar saldınlan can kaybının yanı sıra ciddi yıkıma yol açü. (Fotoğraf: REU TERS) Meclis'te AB atışması ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Genel Kurulu'nda 2005 Malı Yılı Bütce Tasansı'nın tümü üzerindeki görüşmeler sırasuıda 17 Aralık AB doruğunda alınan kararlar masaya yahnlırken sert tartışmalar yaşandı. Başbakan Tayyip Erdoğan "olabflecek en iyi poâsyonu elde ettiklerini" savnnurken Güney Kıbns'ı dayatmayla Türkiye'ye kabul ettirmenin mümkün olmadığuıı söyledi. CHP lideri Deniz Bav kal "Önerilen 2. sınrfüyeüktir" derken Erdoğan'ın "Eğer siz kendinizi 2. sınıf kabul ediy orsanız buna bir şey djyemenı ama biz kendimizi böyk kabul etmiyoruz" açıklaması tarhşmalara neden oldu. Erdoğan, Brüksel pazarlığına ilişkin eleştirilere tepki gösterdi. "AB yohında en önemli dönemeçlerden birini başanyla aşoğmnza inanıyoruzn dıyen Erdoğan, "Ulkenin askeri yapısını da ekonomikyapısını da etküeyen yeni bir süreç başhyor. Bundan kaçuunaya, çekinmeye hiç gerek yok" dedi. Devlet Bakanı Beşir Atalay'ın imzaladığı metne, muhataplan Devlet Bakanı olduğu için kendisinin ve Dışişleri Bakanı'nın imza atmayı reddettiğini açıklayan Erdoğan, "Orada bir sinir harbiohnuştur.birrnücadeleyapılmışur'' diye konuştu. Erdoğan, eleştirilenkonularda şu açıklamalan yaptı: KOSUİİU t a r i h : Türkiye net bir müzakere tarihi ahnıştır. Bir de hedef konmuştur. Bu tam üyelik hedefidir. Buna 25 ülke onay vermiştir. Bunlar içinde Güney Kıbns da mevcuttur. Mılli da\amız en iyi şekilde korunarak AB değerleri zeminine güçlü bir adım ahknışhr. rudan tanıma gibi kavramlar vardır. Biz AB konseyine söz konusu protokolün imzalanmasuıın tanıma anlamına gelmediğini ortaya koyduk. olayı şudur; fasıllar denilen, her fashn başlangıç ve bitiş tarihi diye bir tarih yoktur. Bugüne kadar hiçbir ülke böyle bir müzakere yapmamışto. Sizler hep bardağın boş tarafına bakmaya alıştığınız için olaya yine böyle bakıyorsunuz. Bctykal, Türkiye 'ye ikinci sınıfüyelik önerildiğini vurguloyarak Başbakan 'ın gerçekler kopuk olduğunu ileri sürdü. Erdoğan ise 'Brükselde sinir harbiyaptık, kazandık' dedi Başbakan'ın Dişe Diş Muzakereciliği! Bıraz da Erdoğan'ın müzakereci yeteneğine göz atalım! Çankaya doruğunda alınan ilke kararianna ters düşen AB önerilerini kabul eden Erdoğan'ın neden Kızılay'da havai fışekli zafer gösterileri düzenlediğini de değeriendirelim. AB'liler Erdoğan'ın "tarih'len başka hiçbir şey düşünmediğini çok iyi biliyoriar. Erdoğan için varsa da yoksa da "tarih" önemliydi. Kesin bir müzakere tarihi alsın da, ucu açık mı kapalı mı umurunda değildi. Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ağzındaki baklayı çıkararak Erdoğan'ın niyetini, "Artık Türkiye'de ara rejimler düşünülemez" sözleriyle açıkladı. Yani AB artık yeni bir 28 Şubat'a izin vermezdi. Böylece, AKP de Türkiye'de laikliğe ters biçimde istediği gibi at koşturabilirdi. Isveç Başbakanı Goran Persson müzakere sürecinde Erdoğan'ın beceriksizliğini şöyle ortaya koydu: "Erdoğan, kabul edilmeyecek konuları da kabul etti. Biz (Isveç olarak) olsaydık, bu koşullu üyelik konusunu kabul etmezdik. Ama Türkiye kabul edince biz de öne çıkıp Türkiye'yi (Erdoğan'1) engellemedik." Hollanda Dışişleri Bakanı Bot, Isveç Başbakanı Persson gibi Türk Başbakanı'nı, "Erdoğan ne zaman bir şeyleri kabul edecek olsa, bir danışman kulağına eğilip bir şeyler fısıldadı ve Erdoğan da fıkrini değiştirdi" sözleriyle müzakere çaylaklığını ortaya koyduktan sonraektedi: "Dayanamayıp danışmanlannı dışanya çıkanp görüşmeleri baş başa sürdürme karan aldık. 0 zaman bile, ileıieme sağladığımızı düşündüğümüzanda, kohdorun sonunda bulunan odasına giden Erdoğan yeni koşullarla dönüyordu." TV haberierinde ya da gazete fotoğraflannda hiç ErdoğanGül ikilisinin yanında, AKP'Iİ danışmanlar dışında, AB Genel Sekreteriiği'nin, Dışişleri Bakanlığı'nın yetenekli diplomatlannı gördünüz mü? Deneyimli diplomatlar ya dışlanmış ya da ErdoğanGül ikilisiyle aynı fotoğraf karesine girmemeyi yeğlemişlerdi. Bot'un sözlerinden sonra, bu köşede sıkça yazdığımız gibi, Erdoğan'ın başbakan olmadan, yanında diplomatik danışmanlan bulunmadan Beyaz Saray'da George W. Bush ile Atina'da ve Avrupa başkentlerinde "baş başa" yaptığı görüşmelerin tutanaklan kesinlikle açıklanmalıdır. Açık uçlu müzakere: Ucu açık den en kötü senaryo üzerinde odaklanmanın anlamı yokrur. Uluslararası hukukta dolaylı tanıma, fîili tanrma, doğ Kibns'ı tanıma koşulu: Bugün Mlllet 2. Sinİf değll: Her şey ta GÜNDEME GETÎRÎLECEK Fransız bakan Barnieryine 'soykırım' dedi Diş Habeıier Servisi Fransa Dışişleri Bakanı Michel Barnier, Türkiye'nin AB ile üyelik müzakereleri sırasında "Enneni soykmmı" dahıl tüm konulan gündeme getireceklerini söyledi. Barnier, Fransız radyosuna yaptığı açıklamada, müzakerelerin uzun süreceğini ve zorlu geçeceğini belirtti. Daha önce soykınm sözcüğünü kullanan, ancak ağız değiştiren Fransız Bakan, "Bu sureçte, üyelik öncesüıde Türkh e'den yamt almak umuduyia Ermeni soy kınnu dahil tüm konuİan masaya koyaca^z" dedi. "Ermeni so> kınmı" ifadesini daha önce de kullanan Barnier, daha sonra bundan "trajedi" diye söz etmiş ve soykınm sözcüğünü, bu ifadenin yer aldığı bir soruyu yamtlarken kullandığını açıklamıştı. AB'DEN YENİ ÜYELİK TANIMI CHP lideri Ba> kaL AB tarihinde ilk kez bir ülkey e farklı vaklaşıldığını, yeni bir AB üyeliği tarif etmeye yönelindiğini söykdi Baykal, "Bu, AB'nin geteceğiyie ilgili yeni bir anlayışm ortaya çıküğını gösteriyor. Türkiye'ye, sen 2. çemberin içinde ABUeilişki kurabilirsin, deniyor. Bayram yapöğımız müzakere, ucu açık bir müzakeredir" diye konuştu: (Fotoğraf: AA) mam, dört dörtlük, böyle bir iddiada bulunmadık. Eksiklikleri gidereceğiz. Baykal, 2. sınıf, 3. sınıf, diyor. Bu millet birinci sınıfhr. 2. sınıf üyelik söz konusu değil. Çeviri metni eksik iddiası Görüşmelerde Baykal'ın elindeki metnin çevirisinin eksik olduğu öne sürüldü. Baykal "eDerindeki dokümanlann eksik, yanhşohnadığmı" bildirdi. Baykal "Başbakan, ucu açıkbğı fasıllaıia ilgili samyor. Birileri bunun fasülaria değil, özk ilgili olduğunu kendisine anlatsm. Başbakan aynca serbest dolaşımın karşıhkh mutabakatla kısnianabileceğini zannediyor. Başbakan bu kadar gerçeklerden kopuk. Vanklar olsun Türidye'ye'' dedi. Baykal: İsyan etöyomz "Türkiye'yi 2. snuf düşünme jthammm keshüikle kendikrineyöneltilemeyeceğini'' söyleyen Baykal, "Âyneniadeediyorum. Biz bir ihtimale dikkat çektik. Öngörükn 2. suırfüyeüktir. Biz buna isyan ediyoruz'' açıklamasını yaptı. Baykal, Erdoğan'ın Brüksel'de kendisine yöneltilen bir soruya "10yü sonra khn öle kim kala" yanıünı vermesini de eleştirdi. Dışişleri Bakanı Abdullah Gül de söz alarak CHP'li Algan Hacaloğlu taranndan çevrilen metnin eksik olduğunu söyledi. Gül, "Oradakibircümle konuhnamış. O cümleyi koydurmak için çok uğraşük. Türkiye'ye karşı kancı tedbir ahnmasını kabul ermedik. O paragraf değişti, ihtiyaç ortaya çıkarsa o zaman koruma tedbirleri ahnabffir. deniHi" açıklamasını yaptı. Gül. "Neredeyse,Sayın Başbakan okuma yazmr bilmiy or. denilecek. CHP, Türkiye'nin önünde açüan unıklan görmüyor. Rum Yönetimi'nde yayınlanan gazeteleri okuyun" dedi. TBMM Başkanı Bülent Annç, Baykal'm yenidensöz istemini reddetti. Cumartesi, Türkiye'nin 2. Cumhurbaşkanı Ismet Inönü'nün 30. ölüm yıldönümü. Bu "devletadamı"n\, gel de şu "müzakere" günterinde arama! Çok az kişiden "devlet adamı" diye söz edilirken pek çok kişi "politikacı (siyasacı) "kalmıştır. Atatürk ile Ismet Inönü'den sonra gelenlerin acaba hangısı "devlet adamı "dır? Onlar daima halkın gözünde "senigidisenipolitikacı" olmuşlardır, Bu sınrfa şimdilerde Erdoğan'ın da eklendiğini görüyoruz. "TBMM Kültür, Sanat ve Yayın Kurulu", "IsmetInönü Konuşma, Demeç, Makale, Mesaj ve Söyleşiler" adıyla alt ctltlik bir anıt kitap dizisi yayımladı. Cum Devlet Adamı ve Politikacı huriyetin kuruluşunun 10. yıktönümünden ölümüne değin Inönü'nün ağzından ya da kateminden çıkan tüm sözterattı ciltlik kitapta toplandı. llhan Turan'ın yoğun araştırma ve emeğini yansıtan bu kitaplaria 19331974 yıllan arasında Türkiye'nin siyasal, ekonomik diplomasisini Inönü'nün gözünden okuyabiliyorsunuz. Inönü Vakfı Başkanı Özden Toker'in önsözüyle sunulan kitaplan başta Erdoğan olmak üzere tüm "politikacı"\ann okumalannı, nasıl "devlet adamı" olunur'u algılamalannı öneririz. Uluslararası müzakere masalannda nasıl Kasımpaşalı olunmazı öğrenmek isteyenlere de öneririz. Fransa'njn gündemi Türkiye Fransa Meclisi Genel Kurulu, bugün yapılacak bir oturumda Türkiye'nin AB üyeliğini tartışacak. Meclis Başkanı JeanLouis Debre, oturumda siyasi gruplann, AB'nin Türkiye ile tam üyelik müzakerelerini başlatma karanna ilişkin hükümete sorular sorma imkânına sahip olacağını söyledi. Le Figaro gazetesinde dün yayımlanan bir kamuoyu araştırması ise halkın yüzde 52'sinin Chirac'uı Türkiye konusundaki ta\Tina destek verdiğini ortaya koydu. Le Figaro, anketin sonuçlannı değerlendirirken "Türkiye'nin kaühmına karşı çıkarken Jacques Chirac'ın tutumu onaylanabiHr" yorumunu yaptı. Muhalefettekı Sosyalist Parti'nin sözcüsü JulienDray ise "Türkiye'nin AB üyeliğrvle AB Anayasası'mn birbirine tianşünlma riski bulunduğunu" söyledi. Baykal: Bayram neden? Erdoğan 'ın 'karartma' uyguladığını söyleyen CHP lideri AKPlilere 'Kargayı bülbülyapamazsınız' diye seslendi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Genel Kurulu'nda 2005 mali yılı bütçe tasansının tümü üzerindeki görüşmelere 17 Aralık AB doruğunda alınan kararlar damgasını vurdu. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, "Kmlay "da sevinç müsamerelerinm, dayaülan bayram sevincinin day anağını anlay amadıklannT vıırgularken "kmnızı çizgÛerle ilgili olarak yapılan açıklamalarm Brüksel'de tekzip ediktiğim'' söyledi. 17 Arahk zirvesinden sonra "yapay bir bayn ram havasınm yaratılmakistendiğini \ urgulayan Baykal, "Gündüzvakti havai flşekgösterüeriyle Kmlay Meydanı'nda bir büyük sevinç müsameresi gerçekleştirihnek isteniyor. Bu bayranun dayanağının ne olduğunu öğrenebümiş değuE" dedi. Baykal, hiçbir resmi yetkilinin yaratıhnak istenen bayram sevincinin nedenleri konusunda açüdama yapmadığına dikkat çekerken "Başbakan'm yapuğı açıklama bir karartmadır. Hatta gerçeğe 7 ters açAtamabr yapJnBşur ' diye konuştu. Baykal, kendisine laf atan AKP'lilere "Ne kadar çahşırsanız çalışın kargayı bülbül yapamazsınız. Mızrak çuvula girnıez. Arkanızda medya desteği de olsa" karşıhğuıı verdi. inönü'yü bize anımsatan bir başka kitabıysa Dr. Max Scweizeradlı Isvtçreli bir diptomat yayımladı. Ankara'da ülkesinin 2 numaralı diptomatı konumundaki Scvveizer, kendi ülkesi, Avrupa ile Türkiye'den 64 diplomat, hukukçu, siyaset bilimcisi, kültür adamına "Lozan ve sonrası" hakkında makaleler yazdırarak kitabı Lozan Antlaşmasrnın 80. yıldönümü için yayımlamıştı. "Zwischen Ankara und Lausenne (Ankara ile Lozan Arasında)" adıyla Al Lozan ile Ankara Arasında manca olarak yayımlanan 413 sayfalık kitap önemli belge niteliği taşıyor. Kitap, Lozan Antlaşması, Montrö Sözleşmesi, Kıbns Zürih Anlaşması, Davos toplantılan gibi Türkiye'nin siyasal dünyasında önemli yeri olan bu ülkeyle ilişkileri kapsıyor. Aynca, Medeni Kanun'dan Migros'a kadar oluşumlar irdeleniyor. Türk yayıncılara, bu kitabın bir an önceTürkçeye kazandınlması konusunda önemli görev düşüyor. Ağar: Gayri meşru taleplere imza atıldı DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, hükümetin gayrimeşnı olarak ilan ettiği taleplerin altına Brüksel de imza attığını belirterek "Başbakan Erdoğan'm Kıbnsia ilgili sözlü taahhüdü, Papadopulos taranndan kabul edflmemiştir. Bu ldmsenin gururuna dokunmuyor mu? Başbakan'ın imza atmam dediği şeye Devlet Bakanı Beşir Atalay'm imza atması, Cumhuriyete karşı bir tavır deği midir'" diye konuştu. Elmek: [email protected] Faks:0312442 79 90
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear