25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 8 KASIM 2004 PAZARTESİ 6 INCELEME Bush yönetiminin politikası, küresel düzende kendisine rakip olmaya soyunan AB'yi derinden etkileyecek DolarbiünçlidüşürülüyorProf. Dr. Korkut Boratav: ABD'nin giderek büyüyen iç ve dış açıklan, dolann değerini öylesine aşağıya çekebilir ki, Avrupalı, Asyalı finans kapital, New York borsasına ve ABD Hazine kâğıtlanna yatınm yapmaktan vazgeçebilir. Böyle bir süreç, Japonya, Çin, Güney Kore gibi büyük rezerv tutan merkez bankalannın dolardân kaçmalan ile de birleşebilir. ABD'ye sermaye girişi yavaşlar; tersine dönerse, dolar dramatik biçimde aşağıya, ABD faizleri yukan sürüklenir. Borsa inişe geçer. Ciddi bir ekonomik daralma, hatta kriz patlak verir. Ve ABD ekonomisiyle tüm dünya da krize sürüklenir. "Kriz senaryosu" Amerikan ekonomisinin bugünkü parametreleri ile her an gündemde. Bush yönetiminin elinde bu kınlganlığı hafîfletecek hiçbir savunma aracı yok. Prof. Dr. Sİnan Sönmez: Ilk bakışta dolar karşısmda değerlenmiş Euro, özellikle dolara endeksli petrol ve hammadde fiyatlannın düşmesi nedeniyle ithalatın faturasım aşağı çekmekte, böylece ithal edilen enflasyon dizginlenmektedir. Bu rahatlık ilk bakışta Avrupa Merkez Bankası'nm faiz haddini düşük düzeyde tutmasını sağlayacak gibi gözükmektedir. Değerlenmiş Euro, Avrupa Merkez Bankası'nm işini kolaylaştırmıyor. Hem enflasyonu düşük düzeyde tutturmak hem de faiz haddini düşürmek kolay gözükmemektedir. Euro'nun değerlenmesi, parasal kısıtlamalann artması anlamına geliyor. ABD'deki, yüksek bütçe açıklan borçlanmayı . gerektirdikçe, dolann Euro karşısmda alt sınırlarda seyretmesi kaçınılmaz. Clinton ve Bush Dönemlerinde Amerikan Ekonomisi 1997 ' VL 1998 ^ - ^ L 1999 \->JP 2000 w â t Clinton Ortalaması 2001 _^~ 2002 JM*?*> 2003 ^ ^ I § â ; 2004* ^ ^ Ş F Bush Ortalaması Büyüme Hızı, % 4.5 4.2 4.4 3.7 4.2 0.8 1.9 3.0 4.3 2.5 Işsizlik Oranı, % 4.9 4.5 4.2 4.0 4.4 4.8 5.8 6.0 5.5 5.5 Kamu Açığı GSYİH, % -1.1 0.1 0.6 1.3 0.5 -0.7 -4.0 -4.6 -4.9 -3.6 Cari Açık GSYİH, % -1.6 -2.4 -3.2 -4.2 -2.9 -3.8 -4.5 -4.8 -5.4 -4.6 Euro/ ' Dolar - - 1.067 0.924 0.996 0.896 0.944 1.131 1.217 1.047 ünya ekonomi- sini kontrol al- tında tutan ABD'nin başı dolann "önfene- mez" düşüşüy- ledertte. GeorgeW. Bush'un ilk baş- kanlığı dönemin- deki (2000-2004) dolann Euro karşı- sındaki deger kay- bı yüzde 40'ları aşarken uzmanlar euro dolar paritesi- nin arkasında gizle- nen ABD ekono- misindeki risklere _ ^ _ ^ _ _ ^ _ ^ ^ ^ ^ ^ _ _ dikkat çekiyorlar. 611 milyar dolarla dünyanın en büyük dış tica- ret açığını veren ABD'de son 4 yılda dolarda ya- şanan gerileme de ABD'nin dış ticaretine olum- lu yansımadı. Euro karşısmda son bir yılın en dü- şük düzeyinde bulunan dolardakı düşüşün sür- mesi, bir yandan uluslararası sermaye hareketle- ri açısından ABD'yi cazibe merkezi olmaktan çı- kanrken diğer yandan da Avrupalı sanayicilerin de pazar alanını daraltıyor. Son seçimlerde 2000'deki gibi "bütçe açıkla- nnı yarı yanya indirme" 1 vaadiyle yeniden baş- kan olan Bush'un yeni döneminde dünya ve ABD ekonomisinin geleceğini Prof. Dr. Korkut Bora- tav ve Prof. Dr. Sinan Sönmez, Cumhuriyet'e de- ğerlendirdi. CLINTON DÖNEMÎ BAŞARILI - George YV. Bush'un başkaniığa seçilmesine, Bush yönetiminin ekonomik bilançosu katkı yap- mışmıdır? Prof. Dr. KORKUT BORATAV - Bush yöneti- minin ekonomik bilançosunun, seçım sonuçla- nna olumlu bir katkı yapmış olması söz konusu değildir. Bunu görebilmek için Clinton ın ikinci başkanlık dönemini kapsayan 1997-2000 yılla- n ile George W. Bush'un 2001-2004 dönemini ekonomik göstergeler bakımından karşılaştıralım ve üstteki tabloya bakalım. Kamu kesimi ve ca- ri işlemlerin milli gelire oramnı yüzdelerle veren sütunlara bakınız; burada eksi rakamlar "açık", artılar ise "faria"yı ifade ediyor. Son sütun ise, Euro/dolar paritesinin yıllık or- talamasını gösteriyor. Görülüyor ki, hangi eko- nomik göstergeyi kullanırsanız kullanın, Geor- ge W Bush'lu yıllar Clinton dönemi yanında açık seçik geride kalmaktadır ve başansızdır. Ameri- kan halkının, mazoşistçe davrandığını; Bush'u kö- tü ekonomik yönetimden ötürü ödüllendirdiğini söyleyebilirsiniz. Ama, bence doğrusu şudur: Bizleri Bush'tan nefret ettiren tüm özellikler Amerikalılann çoğunluğu için makbul nitelik- lerdir ve onu bu yüzden seçmişlerdir. BÜYÜME BUSHLA DÜŞTÜ - Ekonomik göstergelere biraz daha yakından bakabilir miyiz? BORATAV - Bush'lu yıllarda büyüme. Clinton dönemine göre belirgin bir biçimde düşmüş; iş- sizlik ilk üç yıl hızla artmıştır. 2004 'teki canlan- ma konjonktürü dahi "istihdam yaratmayan bü- yüme'' olarak gerçekleşmiş; ışsizlik oranı, Clin- ton dönemindeki her yılın üzerinde kalmıştır. Amerikan kamuoyunun çok önem verdiği büt- çe açıklan, Clinton döneminde son bulmuş; 1998'den başlayarak "Bütçe faziasını ne yapa- lım'' sorusu tartışılmaya başlanmıştı. George W. Bush ise zenginlere sağlanan vergi indirimleri ve askeri harcamalar sayesinde kamu açığım hızla rekordüzeylere çıkarmış; sosyal harcamalarda ise ciddi aşınmalar zorunlu olmustur. Bütün bunJar, kamu maliyesinin gelir dağılı- mını bozucu etkisini pekiştirmiştir. 'URETMEDEN TÜKETMEK 1 - Amerikan ekonomisinin dış dünyaya karşı verdiği cari açıktaki arüşı ve dolann Euro karşı- smda son yıllardadeğeryitirmesini "başansızhk" olarak nitdendirmek ne kadar doğrudur? BORATAV - Cari işlem açığının ana nedeni, ABD dış ticaret açığıdır. Amerikahlar ekonomi- lerinin gücünü teknolojik üstünlük ve esnek emek piyasası gibi yapısal ögelere bağlarlar. Kronik dış ticaret açıklan gösteriyor ki, bu öğelere karşın Amerikan ekonomisinin rekabet gücü rakipleri- nin gerisindedir. Cari işlem açığındaki hızlı büyüme, dış dün- yadan Amerika'ya kaynak aktanmı anlamına ge- lir. Bu da "üretmeden tüketmek" lüksünü ifade eder. Bu olgunun dünya ekonomisi için yarattı- ğı sorunlan, isterseniz, aynca tartışalım. Ancak, bu iki açığın, yani bütçe açığının ve dış açığın giderek büyümesi, kronikleşen ve ağırla- şan bir istikrarsızlığı gösterir. Euro, dolara kar- şı, 1999*2001 arasında değer yitirmiş; sonrakiüç Kaynak. IMF, Wortd Economıc Outlook, Eylul 2004 fj Tahmın yılda ise yüzde 36 oranında değerlenmiştir. Dolann hızla değer yitirmesi, normal olarak dış açıkJan aşağıya çekmeliydi; ancak bu ger- çekleşmemiştir. Aksine, dolar değer yitirdikçe cari işlem açıklan da rekor düzeylere çıkmış- tır. Bunlar, Amerikan ekonomisinin dış dünya- ya karşı ciddi bir kınlganlık taşıdığını ortaya koyuyor. DlŞ AÇIK BÜYÜYOR - Bu "zafiyet öğeleri" ve "artan kınlganlık, Amerika'nın taruşılmaz "süper-güç" komımuy- la ne kadar bağdaşıyor? BORATAV - Bu soruyu tartışmak için ikinci tabloya göz atalım. Bu tablo dünya ekonomi- sinin ana ülke gruplannın cari işlem dengele- rini oranlarla değil, milyar dolar olarak veriyor. Tabloda "diğerleri" başhğı altına, petrol ihra- catçısı ohnayan gelişmekte olan ülkelerin tü- mü de girmektedir. Bir ülke grubunun açığı bir başka grubun fazlasıyla dengelenmek zorundadır. Tüm ülke gruplannın net bilançosu ise, sıfira eşit olur. Ve 2000'den başlayarak, ABD ekonomisi öylesi- ne büyük dış açıklar \ ermektedir ki. sonunda tüm ana ülke gruplan ABD'nin açığını "kapat- ma" işlevini üstlenmektedirler. 'SüPER-EMPERYALİST- -Dış kaynakgereksinimi bakımından ABD'nin Türkiye veya Arjantin'den farla nedir? "Ayn- calıkh" konumu hangi bakunlardan ortaya çık- maktadır? BORATAV-Cari işlem ve kamu açık- lan, ABD oranlanna ulaşan herhangi bir azgelişmiş ülkenin itiban uluslararası finans çevTelerince aşağıya çekilir. Kre- di kanallan kısılır. IMF ile stand-by gö- rüşmeleri başlar. Türkiye ve Arjantin, TL veya peso basarak ithalat yapamaz- lar; dış borç ödeyemezler. ABD ise do- lar basarak ithalatının finansmanını sağ- lamak; dolar basarak Irak savaşını yürüt- mek imkânına sahip olan tek üÜcedir. Burada "dolar basma" ile kastettiğim, ABD hazinesinin hemen hemen sınırsız borçlanma olanağıdır. Amerikan hazinesinin borç senetleri, uluslararası yatınmcılar ve tüm mer- kez bankalan tarafından kabul gördüğü için bu ekonomi hiçbir denetime tabi olmadan dış açık- lannı arttırma imkâmna sahip olmaktadır. Baş- ka hiçbir ekonomi, hatta dünya ekonomisinin di- ğer güç odağını oluşturan Euro bölgesi bu ayn- calığa sahip değildir. Bu da Amerika'nın dünya kapitalist sisteminde işgal ettiği "süper-emper- yaKst" konumu ifade ediyor. ' K R İ Z SENARYOSU' - ABD ekonomisinin bugünkü konumunun "sürdürülemez" olması ne zaman gündeme ge- lebflir? BORATAV - Çok ciddi risk öğeleri vardır. ABD'nin giderek büyüyen iç ve dış açıklan, do- larrn değerini öylesine aşağıya çekebilir ki, Av- rupalı, Asyah finans kapital, New York Borsa- sı'na ve ABD Hazine kâğıtlanna yatınm yapmak- tan vazgeçebilir. Böyle bir süreç, Japonya. Çin, Güney Kore gibi büyük rezerv tutan merkez ban- kalannın dolardân kaçmalan ile de birleşebilir. ABD'ye sermaye girişi yavaşlar; tersine döner- se, dolar dramatik biçimde aşağıya, ABD faiz- leri yukan sürüklenir. Borsa inişe geçer. "Servetaşınması" algılaması özel tüketim har- camalannı aşağı çeker. Ciddi bir ekonomik da- ralma, hatta kriz patlak verir. Ve ABD ekonomi- siyle birlikte tüm dünya da krize sürüklenir. Bu tür bir "kriz senaryosu" Amerikan ekonomisinin bugünkü parametreleri ile her an gündemdedir. Ve Bush yönetiminin elinde bu kınlganlığı ha- fifletecek hiçbir savunma aracı yoktur. Bu sap- tamalann bir de olumlu yanı var. "1yi haber" şu- dur: Irak ayaklanmasını tamamen bastırmadan, Bush yönetiminin yeni bir dış maceraya kalkışa- cak ekonomik gücü voktur. 'BUSH YARINLAR YOKMUŞ CİBİ YÖNETİYOR' Ana Bölgelerin Cari İşlem Dengeleri (Milyar Dolar) ABD Euro Bölgesi ve Japonya Diğer Gelişmiş Ülkeler Petrol Ihracatçıları Diğerleri 1995 -105.8 162.3 2.9 2.3 -61.7 1997 -136.0 195.5 19.7 18.9 -98.1 2000 -413.5 89.9 33.9 100.2 189.5 2003 ' -530.7 138.1 36.3 71.5 284.8 Kaynak: IMF, VVorld Economıc Outlook, Eytûl 2003 ve Eylül 2004 Ekonomik krizler ABD'ye yaradı -ABD'nin dış açığı, azgelişmiş ülkeleri bile dış fazlaya yönlendiriyorsa kınlganlık nereden kaynaklanıyor? BORATAV - Azgelişmiş ülkelerin dış fazla vermesi, bu ülkelerin ABD ekonomisine kaynak aktarması demektir. Yukandaki tabloya dikkat ediniz: "Diğerieri" grubu, yani azgelişmiş ekonomiler, dış açıklannı dış fazlaya ne zaman dönüştürmüşlerdir? 1997 sonrasında; yani Asya'yı, Latin Amerika'yı, Tûrkiye'yi sarsan finansal krizlerden sonra ve çoğukez büyüme hızlarını aşağıya çekerek, ithalatı bastırarak dış fazla yaratmışlar; bu fazlayı da dış borç servis- lerinde ya da ileriki krizlere karşı güvence sağlamak için rezerv biriktirmekte kullanmışlardır. - Amerikan ekonomisi ile dünya eko- nomisinin diğer coğrafyalan arasında bir çıkar olduğu sö> lenebilir mi? Prof. Dr. SINAN SÖNMEZ - ABD ekonomisi halen küresel düzeydeki bü- yümenin motoru durumundadır. Ancak bu ekonomi hem güçlü hem de sorun- ludur. Dünya ekonomisinde dış ticaret den- geleri, sermaye akımlan, büyüme, kâr- lar, hisse senetlerinin fıyatlan, enflasyon, faiz hadleri ve hatta ekonomilerin gö- reli güçleri ve büyüklükleri dolann sey- nnden etkilenmektedir. Bu bağlamda bir saptama yapalım: ABD'de iç talep artışı, ticaret yaptığı başlıca ülkelerdeki iç talep artışından yüksek olduğu ölçüde ABD dış ticaret açığı ve cari açık artmakta ve fınansman için dışandan giderek daha fazla fon gi- rişi gerekmektedir. Ta- lep artışına bağü itha- lat artışırun temel ne- deni ise federal yöne- timin büyük bütçe açıklan ve hanehalkla- nnın ürkütücü boyut- lara ulaşan borçlanma- sıdır. Bir başka deyiş- le toplam 34 trilyon dolara ulaşan borç tu- tan (hanehalklan ve şirketler de dahil), ABD ekonomisinin nasıl ayakta kaldığını göstermektedir. Eko- nomi dış dünyanın ta- sarruflanyla çarklan- nı döndürmekte, yani yabancı sermaye giri- şi ve dış borçlanma ka- çınılmaz olmaktadır. Nitekiml987yıhn- da ABD'nin dış bor- cuyokken,şimdi- lerde rakam 4 trilyon dola- ra ulaşmış- tır! So- nuçta dolann özellik- le Euro karşısın- da değer kaybetme- si, dış açığı dengelemek için gerekli ol- maktadır. Fransa Cumhurbaşkanı Chirac, 5 Kasım'da yaptığı açıklamada, dolann Euro karşısındaki düşüşünden endişe duyduğunu belirterek Avrupalı liderleri önlem almaya çağırdı. 10 Kasım dünya piyasalan için çok önemli bir tarih. ABD'de yapılacak toplantıda FED'in faiz arttırması beklenirken dış ticaret rakamlan ve bütçe açıklan açıklanacak. ABD ŞİRKETLERİNİN AVANTAJI - Dolann değer yi- tirmesinin Amerikan ekonomisi üzerindeki etküerinin bir bilançosu çıkanlabflir mi? SÖNMEZ-Dolann güç kaybı bir açı- dan ABD şirketlerine avantaj sağlamak- tadır. Yabancı ürünler pahalanmakta, ABD ürünleri ise ucuzlamaktadır. Ör- neğin büyük güçlükler içinde olan ABD çelik sanayiine düşük değerlı dolar ne- fes aldırmaya başlamıştır. Ancak madal- yonun bir de olumsuz yüzü bulunmak- tadır. Sayalım: • ithalatın pahalanması, genel fiyat düzeyini yükseltebilir; enflasyonist bas- kının güçlenmesi söz konusu olacaktır. • ABD Hazinesi bono ihracında güç- lüklerle karşılaşabilir. Uluslararası ya- tınmcılar ABD kâğıtlanna sırt çevire- bilir ve karşılık olarak yüksek faiz tale- binde bulunabilirler. Unutmamak gere- kir ki, borsadaki hisse senetlerinin yüz- de 18 'ı, hazine borç kâğıtlannın da yüz- de 42'si yabancıların ellerindedir. ABD'ye sermaye girişinin düşmesi, eko- nomik büyümeyi köstekleyebilecektir. • Dolann değer yitirmeyi sürdürme- si Avrupa ve Japonya'nın canlanma umutlannı suya düşürebilir, Avrupa ve Japonya piyasalanna bağlı ABD şirket- leri olumsuz etkilenecektir. - Bush yönetiminin, dolann değer yi- Bush'un yeniden başkan seçilmesi New York Borsası'nda olumlu karşılandı. (AP) tirmesi doğnıltusunda bir stratejik ter- cihi \ar mı\ dı? SÖNMEZ - Bush yönetiminin düşük değerli dolar politikasını bilinçli olarak izlediğini düşünüyorum. Bu politika küresel düzende kendisine rakip olma- ya soyunmaya çalışan Avrupa'yı (AB) derinden etkilemektedir. r İlk bakışta dolar karşısmda değerlen- - miş Euro, özellikle dolara endeksli pet- rol ve hammadde fiyatlannın düşmesi nedeniyle ithalatın faturasım aşağı çek- mekte, böylece ithal edilen enflasyon diz- ginlenmektedir. Ancak değerlenmiş Eu- ro, Avrupa Merkez Bankası'nm işini kolaylaştırmamaktadır. Hem enflasyonu düşük düzeyde tut- turmak hem de faiz haddini düşürmek kolay gözükmemektedir. Euro'nun de- ğerlenmesi, parasal hsıtlamalann artma- sı, yani sıkı para poli- . tikası anlamına geliyor. Üstelik orta vadede Euro'nun değer kazan- ması ekonomik büyü- meyi engelleyici gö- zükmektedir (bazı ik- tisatçılar yüzde 10 do- layında değer kazan- manın büyümede yüz- de 1 'lik genlemeye yol açüğını behrtmektedir), çünkü ihracat güçleş- mektedir. Ancak ABD'deki, yüksek bütçe açıklan ve yetersiz iç tasarruf, » borçlanmayı gerektir- f dikçe, dolann Euro kar- şısında alt sınırlarda seyretmesi kaçınılmaz olmaktadır. Yalnız bu- rada önemli olan husus ABD yönetiminin uzun vadede bu politikayı taşı- yamayacağı- dır. Düşük değerli dolar bir politika aracı ol- -, duğu ka- | dar, mev- < cutkoşulla- ! nn da kaçı- , nılmazsonucu- dur. Ilk Bush yö- netiminin kısa dö- nemli çıkar hesaplany- la benimsediği strate- jinin, orta döneme ta- şınması çok güçtür; bü- yük riskler taşır. Bu döneme ilişkin olarak Paul Krug- man'ın "Bush yannlar yokmuş gibi yö- netiyor" biçimindeki tanısı yerindedir. A L T E R N A T I F SIMDİLİK EURO - Dolann değeri düştükçe, bir dün- ya parası olarak ayncahkh durumu sürermi? SÖNMEZ - En azından yakın bir ge- lecekte dolann tahtının sallanmakla bir- likte ayncalıklı yerini koruyacağını zan- nediyorum. Dolar, gücünü yitirirken re- zerv para olarak kullanımının sürmesi söz konusu olacak. Çünkü ABD Dola- n'na şimdilik alternatif Euro'dur. Euro'nun bu denli değer kazanması için yeterli politik, maddi ve objektif koşullar henüz bir araya gelmemiştir. Uluslararası planda, teorik veya kurgu- sal olarak rezervlerin dolardân Euro'ya çevrilmesi olanaklı olabilir. ,, Birtakım komplo teorilerine başvura-' rak bu tür bir operasyonun ABD eko- nomisini kesinlikle çökerteceğini söy- lemek de olanaklı. Ancak ne kadar so- runlu olursa olsun, dünya ekonomisin- deki büyüme hızında en azından yüzde 50'lik paya sahip ABD'nin çöküşü ulus- lararası planda da ekonomik-siyasal krizlere yol açar.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear