14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
29 KASIM 2004 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA INCELEME r Bush'unbaşkanlık seçimlerinden galip çıkması, savunduğu ideolojinin dirilişe geçmesi olarakyorumlandı 'Kusursuz' bir muhafazakâr!ANKARA (ANKA) - ABD'de yapılan son başkanlık seçimleri ile dünya siyase- tinde yeni bir perdenin açıldığı, konuya farklı taraflardan yaklaşan uzmanlann or- tak görüşü. Bu perdenin yakın geleceğı- mizde ülkemiz olduğu gibi tüm ülke halk- lan üzennde de behrleyici etkiler yarataca- ğı kesın. Seçim sürecinde tartışılan konu- lar ve seçım sonuçlannın uzun dönemde dün- ya siyasetınde yaratacağı etkiler üzerinde durmak gerekıyor. ABD'nin iç ve dış siyasetindeki geliş- meler konusunda Ankara Üniversitesi (AÜ) Sıyasal Bilgiler Fakültesi öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Fiüz Zabcı'nın görüşünü al- dık. Yann ıse konuyla ılgili olarak Doç. Dr. Ahmet Haşim Köse ve Doç. Dr. Ahmet Ön- cü'nün görüşlerine yer vereceğiz. B A Ş K A N L I K SEÇİMLERİ - 2004 başkanlık seçimleri ABD'nin gerçek- leştirdiği askeri işgaDerin gölgesinde yapıldı. ABD'nin dünyada hegemonik bir güç olma- yı sürdürme çabası kendi topraklannda yük- selen bir muhafazakârnkla el ele gkfiyor. Ame- rikan muhafazakârüğırun gerek toplumsal gerekse siyasal alandaki ilerkyişi hangi alan- larda kendini gösterryor? Başkanlık seçimini bu açıdan nasıl yorumlarsınız? FtLİZ ZABCI - 2004 ABD başkanlık se- çımı. "dümanınkaderinibelirleyecek seçim" ya da "ilk kûresel ABD seçimi" gibi nitele- melerle birlıkte değerlendırildi. ABD'nin emperyalist emellerle dünyanın birçok böl- gesinde işgallerle, gizli hükümet darbeleny- le hatta manipüle edilmiş sivil ayaklanmalar- la yarattığı kıyım ve kaos gayet iyi bilindi- ğinden. böyle bir değerlendirme şaşırtıcı de- ğıldı. Irak ışgalı ve bu işgalden beklenenın elde edilemeyışinın, ABD ordusunun Irak'ta karşılaştığı direnışin, seçim tarhşmalannın ve kampanyalannın merkezınde yer alacağı dü- şünülüyordu. Böyle de oldu. İKİ PARTİNIN ORTAK YÖNLERİ Ancak seçimlere ilışkın değerlendirmeler, bununla sınııiı kalmadı. Yeni muhafazakâr ide- olojuıin kusursuz bir temsılcisı olan Bush'un galıp gelmesı, Amerıkan muhafazakârlığı- nın yeni bir dinlışe geçmesi bıçiminde yorum- landı. Seçimlerdeki tartışmalar, Amerikan halkını sınıf ve ernik sorunlan kesen başka temalar üzerinden ikiye ayırmıştı. Kürtaj hak- la, eşcinseller için evlilik hakkı, kök hücre araş- tırmalan ve çevre sorunu, seçim kampanya- lan içinde en fazla tartışılan konular arasın- da yer aldı. Seçim sürecinde Demokratlar ve Cumhuriyetçıler arasındaki farklılık daha çok bu konuda kendını gösterdi. Tarihsel olarak bakıldığında, Demokrat Parti merkez solda, Cumhuriyetçi Parti ise mer- kez sağda yer alan partiler. Bu aynm daha ön- celeri temel ekonomik meselelerde yansıma- sını buluyordu. Ömeğin işçi haklan, refah dev- Seçimlerdeki tartışmalar, Amerikan halkını sınıf ve etnik sorunlan kesen başka temalar üzerinden ikiye ayırmıştı. Kürtaj hakkı, eşcinseller için evlilik hakkı, kök hücre araştırmalan ve çevre sorunu, seçim kampanyalan içinde en fazla tartışılan konular arasında yer aldı. Seçim sürecinde Demokratlar ve Cumhuriyetçiler arasındaki farklılık daha çok bu konuda kendini gösterdi. Seçim sonuçlan, toplumsal anlamda yükselen ve radikalleşen bu muhafazakârlığın galip çıktığını gösterdi. Merkez solda yer alan Demokrat Parti ile merkez sağdaki Cumhuriyetçi Parti arasındaki aynm önceleri işçi haklan, refah devleti ve vergi politikalan gibi konulardı. Ancak son başkanlık seçimleri gösterdi ki her iki partinin bu konularda da derin görüş aynlıklan bulunmuyor. Kerry, hiçbir zaman ABD'nin Irak'tan çekilmesi gerektiğini söylemedi. Askeri harcamalann arttınlması konusunda ise Bush'la ortak görüş sergiledi. leti ve vergi politikalan, iki parti arasındaki politik çizginin belirginleştiği konulardı. An- cak son seçimlerin ortaya çıkardığı gibi De- mokratlar ve Cumhuriyetçiler, ekonomik po- litikalar konulannda derin görüş aynlıklan- na sahip değiller. Yeni liberal politikalann uygulanmaya başlanmasından itibaren De- mokratlar zaten Cumhuriyetçilerin çizgisine oldukça yaklaşmıştı. CBnton'ın başkanlığın- daki uygulamalar ve bugün Demokratlann ter- cihleri, yeniden refah politikalanna dönmek gibi bir ısrar içinde olmadıklannı gösteriyor. iki parti arasında dış politika konusunda da görüş aynhğı bulunmadığı dile getirili- yor. Bu değerlendirme kuşkusuz yanlış de- ğil. Öraeğin, Demokrat Parti seçmenlerinin bir kısmı, savaşın siyasal ve ahlaki olarak yan- lış olduğunu düşünse de, Kerry, hiçbir za- man Amerika'nın Irak'tan çekilmesi gerek- tiğini söylemedi. Askeri harcamalann arttı- nlması konusunda ise Bush'la ortak bir gö- rüş sergiledi. A Y I R A N ÇİZCİ Daha önce belirtildiği gibi Demokrat Par- ti ile Cumhuriyetçi Partiyi son seçimlerde ayıran çizgi bireysel ve siyasal haklar ko- nusunda ortaya çıktı. Kadınlann, siyahlann ve Latınlenn büyük bir çoğunluğu Demok- rat Parti'yi desteklediler ve bu seçmenler, kürtaj ve eşcinsel haklan gibi haklann tanın- masından ve yasalaşmasından yanaydı. Cumhuriyetçiler, bu haklara karşı çıktığı gibi, Hıristiyan sağ boşanmanın bile sınırlan- dınlmasını, "beyaz olmayan" dünyadan ge- len göçün tamamen engellenmesıni savundu. Seçim sonuçlan, toplumsal anlamda yükse- len ve radikalleşen bu muhafazakârlığın ga- lip çıktığını göstenyor. Kerry de aynı şeyi yapardı... - Cumhuriyetçi PartTnin temsfl ettiği muhafazakârhk, köiderini nereden ahyor? Bu muhafazakârhk sakhrgan bir politikayia nasd bütünleşiyor? FtLİZ ZABa - Amerika'daki toplumsal muhafazakârlığın kuşkusuz burada açıklanamayacak kadar pek çok tarihsel kökeni bulunmaktadır. Hatta klasik anlamda muhafazakârlığın feodal ilişkileri yaşamamış Amerika'da pek söz konusu olmadığı, gerici olmayan, daha ılımlı, liberalizme yakın bir muhafazakârlık şeklinde kendisini gösterdiği söylenir. 70'lerden itibaren ise yeni muhafazakârlık bir dalga halinde yükseldi. Ancak, bugün Amenkan halkının muhafazakârlığı daha gerici bir çehre edindi. Bunun en önemli nedeni, 11 Eylül'ün yarattığı toplumsal travmadır. Bu travma, milliyetçi ve dinsel eğilimlerin yükselmesini beraberinde getirdi. Amerikalı olmayana karşı gelişen bir yabancı düşmanlığı gündelik yaşamın bir parçası haline geldi. 'GüVENLİK KAR1T Cumhuriyetçüer ya da Amerikan şahinleri, militarist ve yayılmacı bir politikayı, dinsel ve milliyetçi temalarla örerek, bu politıkanın bütün maliyetlerine ve başansızlıklanna karşın kendi halkı için meşru kılmayı hedeflemiştir. Başka bir ifadeyle, muhafazakâr yükseliş, militarist politıkanın ideolojik zemini olmuştur. Bush'un seçimlerdeki başansı da burada yatmaktadır. Bush seçimlerde "güvenik karü"nı oynamıştır. Seçim kampanyası boyunca Bush, dünyanın tehlikeli bir yer haline geldiğini ve Amerikan ulusunun güvenliğinin Kerry gibi liberallerin eline bırakılmayacak kadar önemli olduğunu vurgulamışnr. Amerikan ulusunun çoğunluğu ise ulusal güvenük uğruna " Vatansevertik YasasT gibi uygulamalarla bireysel ve siyasal haklan sınırlayan, dışanda ise "terorizmi" yok etme bahanesiyle emperyalist bir politika güden politikalan en azından çoğunluk olarak benimsemiş göriinmektedir. Şu soru sorulabiür: Demokratlar ya da Kerry farklı bir şey mi yapacaktı? Buna net bir "hayır'' yanıtı verebiliriz. Ancak bunun ideolojik parametrelerini Cumhunyetçıler daha iyi yakalamışür diyebiliriz. 11 Eylülkapdarı a Dünyayı iyiler ve kötüler diye ikiye ayıran Bush, ülkesine yapılan terör saldınsından sonra insanlığı kurtarmak adınayaptığı işgallere de gerekçe buldu - O halde muhafazakârhğm bu ideolojik pa- rametrelerini nasıl açıkiayabfliriz? FİLİZ ZABO - Her şeyden önce Cumhuri- yetçi Partı'nin muhafazakâruğının en önemli par- çalanndan birinin din olduğunu söylemek ge- rekir. Bush, başkanlık için adaylığını koymaya karar verdiğinde, bir politik stratejist olan Karl Rove, onun, ABD'de çok güçlü olan Protestan- lığın bir kolu olan Evangelist kesimle ilişki kur- masını sağlamıştır. Aynca ona polemik içeren konulara girmemesini, sadece inançlarını belirt- mesini önermiştir. Bushbu stratejiyi hakkını ve- rerek uygulamıştır' Örneğin, 2000 seçim kam- panyasında en sevdiği filozof sorulduğunda, "îsa, çünkü o benim yüreğtaü değişime uğrat- ü" yanıtını vermiştir. Bilindiği üzere 11 Ey- lül'den sonra, "düşmanlarr tanımlamış ve bu- nu teoloji yüklü bir terim olan "şer üçgeni" şek- linde adlandırmıştır. 'KuTSANMIS BİR ÜLKE' Dünyayı ıyıler ve kötüler olmak üzere ikiye ayırmıştır ve ne zaman başka bir ülkeye saldı- nya hazırlansa bunu "kutsanmış bir öDte" ola- rak dünyayı daha iyi bir duruma getirmek adı- na yapnklannı, kendilerine böyle bir misyonun verildiğini söyleyerek bu kez bir Mesih rolüne bürünmüştür. Burada şuna dikkat çekmek ge- rekir; dinsel temalar milliyetçilikle buluşturul- muştur. Bush'un ifadesiyle "Tarihin çağnsı dof- ruülkeyegelmiştir''. "Bütüninsanhğaumut" da- ğıtacak olan tek ulus Amenkan ulusudur. As- lında Amerikan halkının siyasal psıkolojisinde, kendilerini "avncahkh bir uhıs" olarak düşün- menin getirdiği bir büyüklenme duygusu hep vardır. Liberal ya da muhafazakâr değerlerin öte- sinde "Amerikan değerteri" söz konusudur ve Amerikan olabılmek bu değerleri, Amerikan • Demokratik olmayan bir liberalizmin siyasal meşruluğu nasıl sağlayabilir? Bu boşluk aile, cemaat, ulus, din, gelenekler gibi muhafaza- kâr değerlerle dolduruldu. yaşam tarzını benimsemekle gerçekleşir. Cumhuriyetçi Parti içinde Hıristiyan sağ önemli bir yere sahiptir. Daha çok Amerika içi meselelerle haşır neşir olan bu kesim, eşcinsel evliliğinin ve kürtajın yasaklanması konulan- na kendini hasretmiştir. Aynca. ırkçı bir pozis- yonlan söz konusudur. En aşın olanlan, beyaz Protestanlann sosyal ve siyasal yaşamda hâ- kim olduğu bir Amerikan toplumu yaratmak he- vesindedirler. Cumhuriyetçi Parti'nin bir de ekonomik mu- hafazakârlığından söz etmek gerekir. Aslında burada bir kez daha belirtelım, yeni liberalizm ile yeni muhafazakârlık birbirinden kopuk de- ğildir. Örneğin vergiler, sağlık hizmetleri ve çevre düzenlemeleri konulannda yeni liberal politikalan taviz vermez bir şekilde uygulamak ıstemektedirler. Kerry, seçım kampanyasında, bu konuda Cumhuriyetçilere saldırmış, Bush'un orta sımf- tan insanlann iş bulmasına ve sağlık gereksin- melerine yeterince yanıt vermediğini, kendile- rinin ^enibirbaşlaîngıç'' yapacağını söylemiş- tir. Anlaşılan bu ıddia Amenkan halkına pek ınan- dıncı gelmemiştir. Ciinkü Clinton döneminde dahi refah devleti uygulamalanna pek rastlan- mamaktadu'. Hiç kuşkusuz, militarizm, muhafazakârlığın bir başka öğesi olarak çıkıyor karşımıza. Bilin- diği gibi, Cumhuriyetçi Parti içinde de güçlü bir militarist kanat var. Irak savaşı militarist şahin- lerin öngördüğü gibi gitmedi. Ancak bu, Ame- rika'nın yayılmacı amaçlanndan, dünyada he- gemonik bir güç olma isteğinden vazgeçeceği anlamına gelmiyor. Bu konuda, partilere ve on- lann politik tercihlerine bağlı gelişmeler söz konusu değil. D E Ğ İ Ş E N LİBERALİZM Içeride Amerikan ekonomisinin ulaştığı re- fah düzeyinin sürdürüknesi ve bu sayede top- lumsal mutabakatın sağlanması, emperyalist sömürü ile olmaktadır. Bunun mekanizması Clinton döneminde daha ılımlı ve müzakereci olabilir. Bush döneminde ıse daha milıtanst ve saldırgandır. Ancak. sistemin yeniden üretil- mesinde, silaha sanlmak gerekse, her iki parti de hiç kuşku duyulmasın ki bunu yapacaktır. Unutmamalıyız ki yeni muhafazakârlık, 70'ler- den itibaren yeni liberal uygulamalarla birlik- te egemen sınıflann ıdeolojik parametreleri ye- niden tanımlamalanrun bir ürünü olarak orta- ya çıktı. İki ülkede, ABD'de ve Ingiltere'de, Re- agan ve Thatcher'm seçimleri kazanmalanyla da popülerleşti. Sağ, ileri kapitalist ülkelerde- ki bunalımlan ve çelişkilen ele alma ve çözme girişiminde, muhafazakâr tezlerden geniş ölçü- de yararlandı. Liberal demokrasinin sosyal de- ğerleri reddedildikçe ortaya garip bir tablo çı- byordu: Demokratik özünden soyunmuş bir li- berahzm. Demokratik olmayan bir liberalizmin siyasal meşruluğu nasıl sağlanabilirdi? Işte bu boşluk aile, cemaat, ulus, din, gelenekler gibi muhafazakâr değerlerle dolduruldu. SÜRECEK TOPLUM TRAVMA Amerikan halkının muhafazakârtığı bugün daha gerici bir çehre edindi. Bunun en Önemli nedeni, 11 Eylül'ün yarattığı toplumsal travma.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear