25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CumhuriyeC Imtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VÂKFI »dına İLHAN SELÇUK Genel Y Yıldız ayın Yönetmeni: îbrahim # Yaaişleri Müdürü: Safim ^ n # Sorumlu Müdür Mehmet Sucu • Haber Merkezi Müdürü: HakanKara tstıhbarat: Cengiz Vıldırım # Ekonomı: Hasan Eriş • Kültür: Egemen Berköz • Spor: Ab- dülkadir Vucelman • Makaleler Sami Ka- raören • Düzeltme: Abdullah Yazıcı # Bil- gı-Belge. Edibe Buğra • Yun Haberieri: Meh- met Faraç 9 Avrupa Temsılcısı: Güray Öz Yayuı Kurulu: tlhan Selçuk (Başkan), Erore Kongar (Da- nışman), Orhan Erinç, Hikmet Çetinkava, Şttkran Soner, tb- rahim Vıldız, Orhan Bursah, Mustafa Balbay, Hakan Kara. AnkaraTemsıleısi MustafaBalba) AtaturkBuKanNo: 125.Kat4. #MüesseseMü- BakanltkJar Tei-4195020(7hatı. Faks 4l95027#tznurTemsılcısr dürii: ErolErkut SerdarKızık,H ZıvaBK 1352 S 2 3Tel.4411220. Faks-4418745 • Bılgı tşlem • Adana Temsılcısı Çetin Viğenoğlu, Inonu Cd. 119S \o l !. Ahmet Korulsan Tel.3631211,Faks:3631215AntalyaTemsılcısı.AhmetOruçoğlu # Satış Fazilet Cumhunyet Cad. 80 5 Tel 0242 2480057 Fax 2430509 Kuza • Cumhunyet Reklar • Genel Mudür" Özlem A>dı 0 Genel Mudür Yardımci: S«mra VaacıTel (0212)51 41 19-512 48 30-512 4 7 ' Fa.x (0212)51384 63 iımnlıj»ıı:'laııGui)Hat<JAjansBasıc\e'lavtmlıt AŞ, Turi«a£ü>d 3941 Cajıtoglu *tî34!santui PK 24r-Sırt.ecı »441; I*Tel (0212*512U505(20hall Faks (02121513*595 Yav^ın sûrelıvajuı Bukı: \fakczGazaeDajıBasıın^ayıa;üıl.Saa\eTK. A$ FanhVlah HaanBasnCad bmandıra kartal Isanbul DtjSmm:MafazDagjömPazarfamSan « T K A.$ 29 KASIM 2004 lmsak:5.28 Güneş:7.0I Ögle: 12.00 Ikındı. 14.23 Akşam: 16.46 Yatsı: : litoel Baba Tiirkiyer • VVASHEVGTON (ANKA) - Dünya animasyon film tarihinde yeni bir dönemi oluşturan yılbaşı dönemi fihni PolarExpress'in "elektronık" oyuncusu Tom Hanks'ten sonra, Amerika'nın en etkili gazetekrinden Washington Post da "Noel Baba Türkiyeli" dedi. VVashington Post'un kültür eleştirmenJerinden Stephen Hunter'ın, kaleme aldığı Noel temalı, Noel Baba imajının pazarlamacılık ve ustaca bükülmüş mitolojinin bireşimi olduğunu kaydettiği makalede, "Bu kişi Myra (Demre), Türkiye'de bulunmuş bir dördüncü yüzyıl piskoposuydu ve çocuklara yönelik iyilikseverliğiyle bilinirdi" denildi. Kansere antikop tedavisî • ANKARA (AA) - Bilim adamlan bioteknoloji yöntemiyle insan vücuduna en uygun antikorlan üreterek kanseri yenmeye çahşıyor. Bu yöntemle, Alzheimer ve ATJDS gibi hastahklann da tedavisi amaçlanjyor. Roche îlaç AraşOrma Başkanı Klaus Strein, kanser hücrelerinin normal hücrelerden farklı olduğunu, hastanın diğer hücrelerine zarar vermeden yalnızca kanserli hücreyi yok etmeyi hedeflediklerini ve bu amaçla insan vücuduna uygun, kanseri yok edecek antikorlar üretriklerini açıkladı. Her kanser için farklı olan antikorlar, şu anda meme, lenf, kalınbağırsak kanserleri için üretiliyor. Antikorlar, aynca hastanın kemoterapide yaşayacagı yan etkileri ortadan kaldınyor. Kök hücreye referandum B BERN (AA) - Isvıçre'de, insan cenininden alınan kök hücrelenn kullanılmasıyla ilgıli yasarun iptal edilmesi konusunda referandum yapılıyor. Hükümet, geçen yıl aralıkta onaylanan yasanın, Isviçre'nin Parkinson ve Alzheimer gibi tedavi edilemeyen hastalıklann tedavisınde kök hücrelerin kullanılması için yapılan araştırmalarda yer almasını sağlayacağı görüşünü savunuyor. Ancak Katolikler, Protestanlar ve diğer gruplar, embriyolardan kök hücre alınmasının insan öldürmek anlamına geleceği görüşünü ileri sürüyorlar. Ingfflere'de kokain tartışması • LONDRA (AA) - tngılız The Independent on Sunday gazetesi, Ingiltere'de uyuşturucunun çok ucuz olduğunu yazdı. Bir kullarumlık kokainin bir bardak şaraptan daha ucuz olduğu belirtilen haberde, yapay uyuşturucu Ectasy haplannın tanesinin 1 sterlinden satıldığı kaydedildi. Haberde, 1995 'te 1 gramı 80 sterline satılan eroinin de bugün 35 sterline alındığıbelirtildi. Petrol smntısı tehdit ediyor • NEW YORK /AA) - ABD'dekı Delavvare Nehri'nde seyreden Athos 1 adh Kıbns Rum bandırah tankerden cuma günü sızan petrol, Philadelphia şehri yakınlannda çevre kirliliğine yol açtı. 113 bin 560 htre petrolün temizlenmesi için çalışmalar dün başladı. ABD Kıyı Emniyeti'nin, sızan petrolün temizlenmesi amacıyla bu konuda faaliyet gösteren birkaç müteahhitlik firmasını kiraladığı belirtilirken petrolün suyla temasını önlemek için yaklaşık 110 kişinin çalışmalar yaptığı kaydedildi. Sızıntı yüzünden nehirdeki gemi trafiğinin aksadığı belirtildi. 3 milyondan fazla kişi kalp^ve damar hastalıklarma bağlı rahatsızlıklar yaşıyoı Türidyekalbmden hasta• Daha çok genetik özellikler taşıyan kalp ve damar hastalıklarının, sigara, stres, şişmanlık, diyabet, hipertansiyon gibi etkilerle risk oranı artıyor. Risklerin toplamı birbirini olumsuz etkileyerek rahatsızlıklann ortaya çıkış tuzını arttınyor. GÜRSUKUNT ANTALYA - Türkiye'de 3 milyondan fazla kalp ve da- mar hastahklanna bağlı rahat- sızlıklan yaşayan hasta bulu- nuyor. Her yıl bu hastalardan 200 bini yaşamını yitiriyor. önlem alınmaması ve ulu- sal bir sağlık politikası geliş- ririlmemesi durumunda, önü- müzdeki 10 yü içinde genç nü- fusa karşın ölüm oranının iki- yekatlanması bekleniyor. Kalp ve damar hastalıklanna bağlı kadın ölümlerinde de Türkiye, Avrupa'da birinci sırada yer alıyor. Kalp ve damar hastalıklan Antalya'da düzenlenen "Tür- Idye Kardiyoloji Derneği 20. UlusalKongresrnde 2 bin 500 kişinin katıhmıyla bir kez da- ha değerlendirildı. 300'e yakın konuşmannı yer aldığı kong- re öncesinde bir basın toplan- üsı düzenleyen Dernek Başka- nı Prof. Dr. AKOto, A\-rupa'da her üç ölümden birinin kalp ve damar hastalıklanna bağlı olduğunu, ancak Türkiye'de her iki ölümden birinin bu has- talıklar sonucu ortaya çıktığı- nı söyledi. Dünyada yılda 55 milyon kişinin öldüğüne, bu ölümlerin yüzde 30 32'sine kalp ve damar hastalıklannın neden olduğuna dikkat çeken Prof. Oto, Türkiye'de bu ora- nın yüzde 45 düzeyınde oldu- ğunu söyledi. Ulusal birpolitikayla bu ora- nın yüzde 30'lara çekilmesi gerektiğini ifade eden Prof. Oto, "Yapılan hesaplamalar 2020'de 65 miKon kişinin öle- ceğini, bunun yüzde 37'sinin de kalp damar hastalıklanna bağh rahatsızlıklardan yaşa mını kaybedeceğiıü ortaya ç> karryor" dedi. Daha çok genetik özellikleı de taşıyan hastalık, sigara, stres. şişmanlık, diyabet, hipertansi- yon gibi etkilerle risk oraru ar- tıyor. Türkinsanınıniyikoles- terol düzeyinin düşük ohnası ve bunun genlerle geçmesi de kalp sağlığı açısından risk olaralc kabul ediliyor. H and M mağazalan için hazuianan mini koleksiyonun tanıtunını topmodel Erin Wasson'la birükte yapan Lagerfeld, butarzbir anlaşma içine gjrerek popüler külîürünbir parçası haline geldiğini kabul ettiği söyledL Ünlü modacı Karl Lagerfeld'in tasanmlan Almanya'da yok sattı Kapışılan koleksiyon• Kari Lagerfeld, modanın genel anlamda heyecandan, aşın duygulardan oluştuğunu savunuyor. Lagerfeld, 'H and M' firmasıyla yaptığı işbirliğinin heyecan verdiğini söyledi. Çeviri Servisi - Unlü modacı Karl Lagerfeld merkezi İsveç'teki "HandM" firmasıyla işbirliği yaptı. Firmanm Almanya'daki mağazalar zinciri için çoğunluğunun üzerinde kendi fotoğrafı bulunan bir mini koleksiyon hazırladı. Alman tasanmcmın genellikle gençlerin alışveriş yaptığı, orta yükseklikte fiyatlarla kıyafet satan markayla adının anılması kendi müşteri portföyünün yanı sıra normalde Gucci, Prada gibi pahalı modaevlerinden alışveriş eden kadınlara bile "HandM" mağazalannın yolunu tutturdu. Evvelki cuma günü satışa sunulan tişört, kot pantalon ağırlıklı ürünler ülkenin dört bir yanmdaki 120 mağazada öğle saatlerinde tükenmişti. Stem dergisinde yayımlanan habere göre çalışanlar mağazalar açılır açılmaz içeri dalan ve ortalığı talan eden yüzlerce müşteriye nasıl hizmet edeceğini şaşırdı. H and M mağazalan için hazırlanan mini koleksiyonun tanıtunını topmodel Erin VVasson'la birlikte yapan Lagerfeld bu tarz bir anlaşma içine girerek popüler kültürün bir parçası haline geldiğini kabul ettiği ve bundan da rahatsızlık duymadığını söyledi. Birkaç saat içinde satm alınan mallann bazılannın o gün internetteki alışveriş sitelerinde satışa sunulmasını da doğal karşılayan Alman tasanmcı "Eskiden böyle şeyler olmaztu. Modada arük her şey olağan karşılanıyor'' dedi. Modanm genel anlamda heyecandan, aşın duygulardan ibaret olduğunu savunan Karl Lagerfeld kendisi için alışılagelmişin dışında bir şey olan H and M deneyiminin de çok heyecan verici olduğunu söyledi. Balkanlar'da dekolteli günler Şu sıralar modanın kalbi Bosna Hersek'in başkenti Saraybosna'da atıyor. Moda haftası kapsamında dünyanın çeşitli yerierinden gelen tasarımcılan ağırlayan kent, modaseverlerin ilgisini Balkanlara çekti. Tasarımların çoğu, günlük yaşamda kullanıma uygun olmasa da izleyenlerin büyük beğenisini kazandı. Koleksiyonlar arasında . özellikle Fransız modacı 1 Irakli Nasidze'nin göğüsferi açıkta bırakan dekoltesi dikkat çekti. (Fotoğraf: AP) HtNDİSTAN'DAKİ KONGREDEN ÇIKAN SONUÇ: Enerji için ayda koloııi kıuaüıııah Haber Merkezi - Hindistan'ın Udaipur kentinde düzenlenen uluslararası Lunar Working Group konferansında bilim adamlan, Ay'da sürekli hizmet verecek koloniler kurulmasını önerdiler. Konferans sonrasında yayımlanan "Udaipur Deklarasjonu'' metninde, iletişim ve enerji teknolojilerinin geliştirilmesi için insanoğlunun Ay'da koloniler kurması savunuldu. Bilim adamlan 2025'te Ay'da insanlı araşurma merkezlerinin kurulacağıru belirtiyorlar. Kolonilerin kurulmasına 2014'ten itibaren başlanması önerilirken bu projenin uluslararası bir yapıda olması gerektiğinin altı çizildi. Projelerin çokuluslu olması maliyetleri üye ülkeler için karşılanabilir düzeye çekiyor. Konferansta konuşan ABDTı uzman Lawrence Taylor, Ay'dan alınan mineral numunelerinin, helyum 3 gazının bol miktarda bulunduğunu gösterdiğini belirtti. Helyum 3 'ün hidrojen izotoplanndan döteryumla birleştiğinde bol miktarda enerji açığa çıkardığını belirten Taylor, Ay'ın yüzeyini kaplayan toz tabakasında büyük miktarda helyum 3 bulunduğunu kaydetti. Lavvrence Taylor, Ay'da helyum 3 gazı kazanılması için yapılacaklan "Uzay meidğhie Düm a'ya getirilecek 25 toıı hehTim, ABD'nin bir \ilbk eiektrik enerjisini karşılamava yeter, ancak bu iş hiç kolav değiL Ay toprağmdan helvum çıkarabilmek için ka>a ka>^çlan 800 derece ısıtmak gerek. Bir ton gaz etde edebilmek için de 200 milyon ton toprakgerekir'' şeklinde özetledi. Çiny de grizufaciası Thş Habeıier Servisi - Çin'in Saanşi eyaletindeki bir kömür madeninde dün meydana gelen grizu patlamasının ardından 170 işçi mahsur kaldı. Tongçuan kentinde, devlete bağlı Çenciaşan kömür madeninde dün sabah şiddetli bir patlama meydana geldi. Madenin çıkışına 8 bin metre kala meydana gelen patlamanın ardından içeride bulunan 293 işçiden 123'ükurtanldı. Kurtanlan işçilerin çoğu karbondioksit gazından zehirlendi. Mahsur kalan işçilerin çok derinde olduklan, yoğun dumanın kurtarma çahşmalannı engellediği ve işçilerle iletişimin kesildiği belirtildi. Maden ocağı yetkilileri, patlamanın üzerine 10 saat geçmesine karşın işçilere hâlâ ulaşılamadığıru söylediler. SÖYLEŞİ ATTİL İLHAN 11 'Ruhban Okulu'nun Pepde Arkası' Ff Maden ocağmda mahsur kalan işçilerin afleleri büyük acı çekti. (Fotoğraf: REUTERS) -r- (Mukâyese/1 "...bu mukâyeseyi ben yapmadım, kızı ecnebı/misyoner okullanndan birinde okuyan, herdüzeyde 'çağdaş', aklı başında ve derli top- lu, bir 'cumhunyet annesiyaptı; çocuğunun okul- da üstlendiği görev dolayısıyla, benigörmeye bir- likte geldiler; genç kız, cevaplanmı teybine kay- dederken annesi olayı sessizce videoya çekiyor- du. Sohbet, sonradan gelişti; sırası gelince, söy- lediklen aynen şunlar: "-...Kızım, Ramazan'ı ve Bayram'ı ciddiyeal- madı; Mûsevi bir arkadaşı var, şiddetle etkisin- de kalıyor; bir Müslüman olarak bilmedikleri- ni, Mûsevilik konusunda ondan öğrenmiş; bun- dan rahatsızım; ablası, laik devlet okullanmız- da okumuş, fakültesini bitirmiştir; şimdi işinin başında; hem yurttaşlık görevlerinin bilincinde, hem de manevi sorumluluklannın, oruç tırtma- ya kendisi karar verdi; ikisinin arasında göziem- lediğim bu fark, beni düşündürüyor; haklı ol- malısınız!.." Her düzeyde çağdaş bir anne demiştim, öyle mi? O kadar 'medeni'ydi ki, aslında kendisinin diş he- kimi, eşinin mühendis olduğunu çok sonra, sırası gelince söyledi. 'Çağdaşlık'la 'Komprador alaf- rangalığını' kanştırmak, Gazi sonrasının aydınla- nmıza bulaştırdığı, tehlikeli bir hastalık; bunun dı~ şında kalabilmiş, böyle kelimenin tam anlamıyla 'mü- nevver' annelerin de var olduğunu görmek, ne iyi! Biliyorsunuz, şimdi Fener Patrikhanesi üzeri- ne düşüncelerini aktaracağım genç, düpedüz Hı- ristiyan -önce Katolik sonra Protestan- olmuş birTürk gencidir; herkese ibret olması gereken, 'tec- rübelenni' ve bunlardan çıkardığı 'sonuçları'açık- ça naklediyor...) vatikanın marifeti olabilir mi? (Tesbit/3. "...Çok tarbşılan bir mesele! Ama ben size olayı yine, farklı noktalardan gösterecegim: Insanlar eğer bu okul yalnızca Fener Patrikha- nesi'ne ait olacak sanıyorsa, yanılıyorlar; çün- kü Fener, o okulu 'döndürecek' kadar, ne rahi- be sahiptir, ne de papaz adayına! Bu okul açıl- dığında (onu) Ermeniler, Fener ve en önemîisi Katolik Kilisesi kullanacaktır..." "..Bu okul açılırsa, işleyiş tarzı, eğitimin ra- hipler tarafından verildiği, atamalann tarikat- lar ve kiliseler tarafından yapıldığı, bir işleyiş ve yönetim tarzı olacaktın eli mahkûm! 'Orta yol' diye önerilen, bir üniversiteye bağlanmak gibi bir hayalin, kimse peşinde koşmasın ya da kimse, adamlar bu önerimizi kabul etmiyor di- ye, onlan suçlamasın; çünkü kilisenin hiyerar- şisi biraz karışıktır, şöyle ki: bir rahip hem bir tarikata bağlıdır, hem de -organik olarak- Va- tikan'a; bir rahibin tayini, yalnızca bu iki yöne- timden birinin isteğryle olmaz; Vatikan'ın em- ri, her zaman için emirse de, Tarikat önderinin • •• onayı -usulen de olsa- gerekir; zaten bu ülke- de bu denli bir bürokasi, dolayısıyla böyle bir hiyerarşik yapı varken, bu okul kesinliklemüs- takil temellere göre yönetilmek zorundadır..." "...Açılırsa, ilerde göreceksiniz, onu en faz- la kullanacak olan Katolik Kilisesi'dir, yani Va- tikan! Yoksa, Fener'in Avrupa'dan bu denli bas- kı yaptırmaya, hiçbir şekilde sesi ve gücü yet- mez!..." Oktay Duman (asıl adı başka) sözü daha önce üzerinde durduğumuz, bu tehlikeli olasılığa getir- miş, okuyunca göreceksiniz ki, birbirinden çok farklı yaşlarda, ortamlarda ve kültürlerde de olsa, insanlar arasında aklın yolu bir!) Fener'in hükmü olsaydı... (Tesbtt/4. "...Roma, yani Vatikan 'ekümeniktir, yani kökü havarilere bağlı bir kilisedin Istan- bul, teolojik olarak da, tarihsel olarak da 'ekü- menik' değildir, olamaz da! Bu lafların ortada doiaşmaya başlamasının nedeni, eski 'Doğu Bk> ku'nun dağılmasıdır; eski 'Doğu Bloku' ve Fe- ner, ikisi de Ortodoks'tun şu anda bu ülkele- rin hepsinde ülkesel boyutlarda piskoposluk- lar var; yani her ülkenin başpiskoposu, o ülke- nin en kıdemli ruhani lideridir ve Vatikan gibi bir yere bağlı değildir. Işte bu noktada Fener, bu kiliselerden hiçbirisini, istese de kendisine bağlayamaz. Eğer Fener'in bir hükmü olsa idi, kendi soydaşlarının Yunan Kilisesi, Fener'e bağlanmayı kabul ederdi; bunu bile yapama- yacak kadar az ruhani veya rtibar olarak bu vasfa sahip olmayan Fener Patrikhanesi'nin ekümenik olması filan mümkün görünmüyor..." "...Peki niye Fener bu sıfatı bu denli çok is- tiyor, bu sıfatın kendisine kazandıracağı hiçbir şey yok ki! Zaten 'ben ekümenik kiliseyim' de- mekle, 'ekümenik kilise' olunmaz. Tüm bunla- nn başlangıcı, eski Doğu Bloku'nun dağılma- sıdır, bu halklann temel kimliklerinden birisi Ortodoksluktur; Rusya'da insanlar, kiliselere gitmeseler de, kendilerini Ortodoks olarak ta- nımlıyoriar ve bu bölgede ülkeleri manen bir- birine bağlayan, tek nokta Ortodoksluk!.." "...(buraya dikkat!)...benim tahminim, olayın aslı Amerika'nın -eğer başarabilirse- burası üzerinden, diğer Ortodoks ülkeler üzerinde, hareket imkânı bulmaya çalışmasıdır; yoksa, boş bir sıfat için, bu kadar ısrar edilmesinin, akla yakın bir nedeni yoktur..." Demedim mi, aklın yolu bir! Oktay Duman (asıl adı başka) da dönüp dolaşıp, aynı yere geliyor. Yorum gerekir mi?.." e-mail.-tilahan'<> isnet.net.tr http://www.bilgiyayinevi.com.tr/ailhan Faks:0-212 / 260 19 88
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear