Catalog

26 KASIM 2004 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER SEFİNE-İ TERAKKİ TURHANSELÇUK DTJRUST IABİAILI İSTANB'JL EFENDİSİ ABDÜ1CANBAZ* IN HAJRİKULADE MACERALARI tEKMİLİ BİRDEN NiVE ANUTTırt frH ACttCU Kader Demirel'in mezanna karanfil bırakıldı; Şemse Allak'ın ismi bir parka verildi Törekurbanlan unutulmadı Töre cinayetine kurban giden Ka- der Demirel mezan başında anıldı. Dİ\ARBAKIR/ANTAttA(Cum- huriyet) - Dıyarbakırlı kadınlar tö- re kurbanlannı andı. Bağlar Beledi- ye Başkanı Yurdusev Ozsökmen- ler, Diyarbakır'da tehdit altındaki kadınlar için istasyon kuracaklan- nı söyledi. Özsökmenler ve Diyarbakır'daki kadın kuruluşlannın üyeleri, "25 Kasım Kadına Yönelik ŞiddeteKar- şı Uuslararası Dayanışma Günü" nedeniyle, töre cinayetine kurban giden KaderDemirel'i mezan başın- da andı. Mardinkapı Mezarhğı'nda- ki anma töreninde konuşan Beledi- ye Başkanı Yurdusev Özsökmenler, şunlan söyledi: "Töreler nedense hep kadınlara yönelik çahşü ve kadınlan mağdur etti. Buna karşı durmak; insanım drven herkesin görevL Sadece kma- mak yetmiyor, kadınlan koruyucu Törelerin hep kadınları mağdur ettiğinin vurgulandığı Diyarbakır'da "Buna karşı durmak herkesin görevi" mesajı verildi. Antalya'da da Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü için bir dizi etkinlik düzenlenecek. mekanizmalar kurmak gerek. Ha- yaü tehdit altmda olan kadınlarm kalabileceği ve kendifcrini getiştire- bflecekkri mekânlann otuşturulma- sı lazun. Kadınlarm hem sosyal so- runlanyla ilgflenecek hem de misa- firhane olarakkuDamiabiecekbiris- tasyon kurma hazırhğındayız. Bu- nun temetini önümüzdeki ayiarda atacağız." ' S E S S İ Z KALMAYACAĞjZ' Diyarbakır Kadın Platformu Üye- si Nermin Parlamış ise kadınlara yönelik her türlü şiddeti kınadıkla- nnı belirtti. KESK Merkez Yürütme Kurulu Üyesi SevgjGöyçe de Kader Demı- rel'in töre cinayetlerine kurban gi- den buılerce kadını temsil ettiğini kaydederek "Töre cinayetlerine kar- şı bundan böyle sessiz kalmayaca- ğn" dedi. Kadın kuruluşlan üyele- ri daha sonra, 2003 yılında bir erkek- le ilişkisi olduğu gerekçesiyle kar- deşi tarafından bıçaklanarak öldü- rülen Kader Demirel'in mezanna karanfil bırakarak sessiz bir şekil- de dağıldı. Geçen yıl, Mardin'in Ya- lımlı Beldesı'nde yasak ilişki yaşa- dığı gerekçesiyle taşlanarak öldü- rülen Şemse ADak'ın ismi ise Diyar- bakır'ın Dağkapı Semti'ndeki bir parka verildi. Antalya Kadın Danışma ve Da- yanışma Merkezi Gönüllüleri, Ka- dına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü nedeniyle basın açıklaması yaptı. Kadınlar, 27 Kasım'da da Antal- ya Semt Evi'nde etkinlik düzenle- yecek. Etkinlikte, Ankara Kadın Ti- yatrosu'nun yazdığı ve oynadığı bir oyun, Gülay Akgün'ün kaduı şarkı- lannın aralannda bulunduğu bir din- leti, kadına yönelik şiddetin, 4320 sayılı yasa ile Türk Ceza Kanu- nu'nda yapılan değişikliklerin tartı- şılacağı açıkoturum ve şiirler yer alacak. 5 kadının öyküleri arasında mart ayında Antalya'da intihar eden, ailesi sahiplenmediği için cesedi morgda 20 gün bekledikten sonra merkez gönüllüsü kadınlar tarafın- dan defhedilen Telya Zaman'ın öy- küsü de yer alıyor. BM GENEL SEKRETER] ANNAN: Şiddet bütün dünyada var NEW YORK (AA) - BM Genel Sekreten Kofi Annan, dünyada. bütün toplum ve kül- türlerde kadına yönelik şiddetin devam etti- ğini belirtti. Annan, kadınlara yönelik şiddetin ortadan kaldınlması için düzenlenen toplantı önce- sinde yaptığı yazılı açıklamada, "Cinsryete da\^şk)det,silahhçanşmalarbağjfeıınıııdaÖ2el- tikle dokunakhdır" ifadesini kullandı. Kadınlara karşı aynmcılığın ortadan kal- dınlması amacıyla çahşan ve bu konudaki uluslararası sözleşmenin uygulanmasını iz- leyen komisyonun, konunun uluslararası top- lumun başlıca öncelikleri arasında yer alma- sı için dinamik bir rol oynamaya devam etti- ğini belirten Annan. bu alanda bilınçlenme- nüı giderek artmasından dolayı memnuniyet duyduğunu kaydetti. Annan. "Ancak, kadınlan korumak,butür şiddeti reddetmek ve kadınlarm öpkı erkek- ler gibi haklaruıa ve özgürlüklerine sahip ol- duklan dünya yaratmak için münıkün olan her şeyi yapmahyız" ifadesine yer verdi. ANKARA'DA ŞtDDETE PROTESTO 4 Dayatmaya lıayır' denüdi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başba- kanlık Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü'nce, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nde düzen- lenen "Kadına Yönelik Şiddet ve Yeni Tûrk Ceza KanumT konulu panelin açılışında ko- nuşan Devlet Bakanı Güldal Akşit, bakanlığı- na bağlı Aile ve Sosyal Araştırma- lar Genel Müdürlüğü'nce yapılan araştırmaya göre ailelerin yüzde 34'ünde fiziksel şiddete, yüz- de 53'ünde ise sözlü şiddete rastlandığını bildirdi. Dayanışma günü çerçeve- sinde Sakarya Caddesi'nde de yapılan basın açıklama- sına, KESK Ankara Şube- ler Platformu, Kadın Platfor- mu ve bazı partilerle sivil top- lum örgütlerindenkadınlarka- tıldı. Üzerlerinde "Dayağa,da- yarmaya hayır", "Sığınma evle- ri istiyoruz", "Savaş şiddettir, her tiiir şiddete hayır" yazılı dö- vizler taşıyan kadınlar slogan- larla kendilerine yönelik şid- deti protesto ettiler. KİMSENİN NAMUSU OLMAYACAĞIZ' Kadına Yönelik Şiddete Hayır Platformu üyeleri, "25 Kasun Kadına Karşı Şiddete Son Günü" nedeniyle İstanbuTda yürüyüş yapü. "Kadınlar sokak ortasında bıçaklanıyor. öldürülüyor. Susmayacağız'*, "Evde, sokakta, gözaltında teca\"üze, şiddete son" yazüı pankart taşıyan kadınlar, erkek egemen anlayışın de\1et tarafından korunduğuna dikkat çektL Şişli Etfal Hastanesi otobüs durağında bir araya gekn kadınlar, allaşlarla ve "Kimsenin namusu olmayacağız'', "Geceleri de, sokaklan da istiyoruz" sloganlan atarak yürüdüler. (Fotoğraf: HİLAL KÖSE) Özel ve kamusal alanda karşı karşıya kalman şiddet kınandı Kadınlar günahkeçisitstanbul Haber Servisi - Siyasi partiler ve sivil toplum örgütleri, kadınlarm özel ve ka- musal alanda karşı karşıya kaldıklan şiddeti kınayarak sonlandınlması gerektiğini \11rgu- ladılar ve gerekli adımlann bir an önce atıl- masını istediler. CHP Kadın Kollan Genel Başkanı Güldal Okuducu. "Kadına Yönelik Şiddete Hayır Günü" nedeniyle yazılı yaptığı açıklamada, kadınlann fiziksel, cinsel, duygusal, ekono- mik istismar ve şiddete uğradığını belirterek "Geleneksel ezber, kadına şiddeti meşrulaşü- nyor. Bu da srşasal iktidann amacına uyu- yor" dedi. AKP iktidannın uygulamalannın kadının kazanılmış haklannı bile geri almaya dönük olduğuna dikkat çeken Okuducu, "Kadını ikmd suuf sayan.çokeşliliği meşru kabul eden, kadııu toplumsal yaşamın dışına itmeye, eve hapsetmeye çahşan iktidaıiar, sorunu çözüm- süzlük noktasına hTyorlar" görüşüne yer ver- di. Şiddete uğrayan kadının özgüven. sağlık ve kimlik yitimine uğradığına dikkat çeken Okuducu. özetle şu görüşlere yer verdi: "Açlığın. işsizliğin. yoksulluğun, çaresizfi- ğin, efitimsizliğin, geleneklerin kuşarağı top- hunda biriken öfke ve şiddet kadına pattayor. Ozeüikle dinsel baskının etkisiyle kadın, bilgi ve teknoloji çağında yaşamamıza karşın töre ve namus cinayetlerine kurban gidiyor." ÖDP MYK üyesi Fatma Ergün de açıkla- masında, insanlık tarihınin en yaygın, en az dile getirilen, üzerinde en az konuşulan şid- det türünün kadına yönelik şiddet olduğunu belirterek bugüne dek sürdürülen ekonomik, sosyal ve militarist politikalann. her türlü er- kek egemen ideolojinin son bulmasını, dev- letin kadına yönelik şiddete karşı yükümlü- lüklerini yerine getirmesini istedi. İHD Istanbul Şubesi yetkilileri de Istanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Top- baş'a başvııruda bulunarak belediyeden çok acil olarak çok sayıda kadın sığınma evi aç- masını, bu konuda mutlaka, kadm örgütleriy- le ortak bir çalışma başlatmasını istediler. MOR ÇATI' GÖNÜLLÜSÜ AVUKAT ŞİDDET MACDURU tstanbul Haber Servisi - tstanbul Barosu avukatlanndan Mor Çatı gönüllüsü Ayşegül Kaya, sokak ortasında dayak yiyen bir kadına yardun etmek isterken saldınya uğradı. Taksim îlkyardim Hastanesi'nde tedavi altına alınan ve kafasından yaralanan Kaya, bir hafta iş göremez raporu aldı. Kaya, Tepebaşı'nda saat 18.00 sıralannda yürürken bir erkek tarafından dövülen kadına yardun etmek istedi. Kaya, saldırgana uzaktan 'Kadını neden dövüyorsun' diye seslendi. Bu uyarının ardından koşarak kendisine doğru gelen saldırgan Kaya'yı sokak ortasında döverek hastanelik etti. Saldırgan hakkında suç duyurusunda bulunan Kaya, "Bu tip saklırganlar toplum tarafindan da destekkniyor. Adam beni ve 0 kadını döverken kimse müdahale etmedi'' diye konuştu. MERSİNDE YAKLASIK 3 BİN COCUK SOKAKTA ABİDtNYAĞMUR MERSÎN - Çocuk ve Gençlik Merkezi'nin (ÇOGEM) verilerine göre Mersin'de 2 Ua 3 bin çocuğun sokakta çahştığı tahmin ediliyor. Mersin ÇOGEM Müdür Vekiü, Sosyal Hizmet Uzmanı Sabnan Kıhç, 1998 yılında kurulan merkezde bugüne kadar 975 çocuğun kayıt altına alrndığını söyledi. Sokakta çahşan çocuklardan 500'ünün madde bağımlısı olduğunu sandıklannı söyleyen Kıhç, "Sokakta çahşanlar, göçle gelen işsiz ve yoksul aik çocuklan. Sokakta yaşayan çocuklann önemh* bir bölümü parçalanmış aile çocuklan. ÇOGEM'e gelen çocuklar emniyet müdürlüğü aracıhğıyla gelen çocuklar. Günde ortalama 50 ile 250 arasında çocuk, merkezimize yardun için geh'yor" dedi. DUZYAZI ORHAN BİRGİT Her Kupuma Düşen Gönev... Toplumlar, kurumlannın sağlıklan ile yaşarlar. Bir ülkede yaygın ve geleneksel kurumlardan birisin- de görülen hastalığın ötekilerine de geçmemesi- nin çaresi, tedavide elbiıiiği yapmaktır. Gazeteciler, Başbakan'dan, günün en hareketli konusu haline gelen "Sarıgül olayı" için düşünce- lerini öğrenmek istemişler. Sayın Erdoğan etik dav- ranmak için olmalı, komşunun penceresinden içe- riyi gözetlemek istemeyen birtutum takınmış; ama yine de kendisini alamayarak "CHP'nin derdinin ba- şından aşmış olduğunu" da anımsatmadan ede- memiş. 1961 Anayasası'nın, demokratik yaşamın vazgeçilmez unsurlanndan birisi olarak nitelediği si- yasal partilerde, özellikle 1980'den sonra baş gös- teren hızlı çürümenin somut ömeklerinden birisi, ay- lardan beri geldiğini haberveriyor. Şişlı Belediye Baş- kanhğı'nda yapıldığı iddia edilen yolsuzluk olayını CHP Genel Merkezi ortaya atmadı. Şişli Belediye- si'nde yasalara aykın uygulama ve işlemlerle ilgili olarak (çişleri Bakanlığı Teftiş Kurulu'nun soruştur- ma başlartığı ile ilgili haber, Ağustos 2004te Nok- ta dergisinde yer aldı. Sangül bu iddialan, her be- lediyede olduğu ileri sürülen kimi iddialardan biri- si olarak değeriendirdi. Hatta kendisinin daha ön- ce benzer savlar nedeniyle geçirdiği denetim ra- kamlannı da verdi. O tarihte söytenenler doğrudan belediye başkanını değil, bazı yardımcılannı hedef aldığı için Sayın Başkan'ın olsa olsa ihmal gibi suç- lamalaria karşı karşıya olduğu ileri sürülebilirdi. Oysa olayın bugün geldiği söylenilen aşaması, gazetelerin manşetlerinde yer tırtacak kadar ağır iddiaları içeriyor. Dünkü Sabah gazetesinin birinci sayfası, 0 tür iddialan kapsayan öğelerie hazırian- mış bir haberi manşete taşımıştı. Yargıya düşen görev Bunlann ne kadannın doğru, ne kadannın ger- çek dışı olduğunu belirleyecek olan tek yer yargı- dır. Yargının, Istanbul'un en büyük belediyelerinden birisinde baş gösterdiği beş ay önce basın kana- lıyla kamuya aktarılmış bir olayın dosyasını hangi aşamada değerlendirdiğini ne yazık ki bilemiyoruz. Kapısında beklediğimiz AB ülkelerinde adalet böy- lesine ağır işlemiyor. Işlemediği için de toplumun kurumlanndan birisinde baş gösteren hastalık ya belirti halindeyken tedavi yolu ile giderilebiliyor ya da operasyon kaçınılmaz oluyor. Çoğu kez kang- ren önlenmiş oluyor. Ya biz ne yapıyoruz? Bizim resmi kurumlanmızın serinkanlı tutumuy- la sorunlara aheste beste yaklaşımı, hastalığın, de- rinden yayılırken birden dışandan görülecek biçim- de büyümesine neden oluyor. Çoğumuz bu tür ge- lişmelerin öteki kurumlanmızın bağışıklık sistemini de azaltacağını bilmeden, bu kez takım tutar gibi haklı ya da haksız aynmıyla uğraşıyoruz. Partileri- miz, parti içindeki kliklerimiz, spor kulüpleri ya da hemşerilik tutkulanmızla olan ilişkiler ve benzerie- ri devreye giriyor. Ben CHP'Iİ değilim. Ben Deniz Baykal ile yolu- mu ayırdığım için CHP'den de 1983'te üyelik bağ- larımı kestim. Bunu politika ile ilgilenmeyen okur- lanm da bilir ve zaman zaman beni bu nedenle eleş- tirenler de olur. Ama bu olgular, şayet ana muhalefet partisinde yolsuzlukla suçlanan bir üye varsa onun hakkında partisinin önlem alma isteğine, ülkenin eski bir po- litikacısı olarak, gazeteci olarak salt Baykal düğme- ye bastı gerekçesiyle karşı çıkmama hak verdirt- mez. CHP'nin en azından 0 üyesıyle, "aklanırsan geri gelebilirsin koşulu ile geçici bile olsa" ilişkisi- ni askıya almasını elbette isterim. Ve elbette yurttaş olarak, bir vergi yükümlüsü olarak yargı organlanna da geciken adaletin ada- let olmadığını saygı ile hatıriatınm. Oysa bugün sorun tam bir karmaşa. Sangülcü- ler, CHP'yi ancak Mustafa Sangül'ün kurtarabile- ceğini söyleyerek CHP Genel Merkezi'ni hedef gösteriyoriar. Şişli Belediye Meclisi tam kadro baş- kanlannın arkasında durduğunu basın toplantıla- nyla ilan ediyor. Aynı meclisin üyelerinin DSP'den Sangül ile biriikte aynldıklan, YTP'ye topluca ge- çiş yaptıklan, yine kenetlenmiş bir askeri manga gi- bi Sangül'ün kararıyla Ismail Cem'i de terk ede- rek Baykal'a koştuklan biliniyor. Baykal'ın Şişli'de- ki oy potansiyeline oturmak ve DSP'yi yıpratmak amacıyla Sangül'e yönelik övgü sözlerini belediye başkanı lehinde bir kanıt olarak kullanıyor. Ya ken- disinin bir zamanlar yerden yere vurduğu CHP ve genel başkanı için 0 kayıt töreninde söyledikleri?.. Sayın Belediye Başkanı, hakkındaki sorulan, kar- şı ataklarla yanıtsız bırakmayı yeğliyor. Kimi yerde Atatürk, kimi ortamda "Besmele" ağzında. ABD'ye niçin çağrıldı? Onlardan artık söz bile edilmiyor. Şimdi modaAB olduğu için, başkan bir dizi baş- kent adını sıralayarak gezi özgürlüğünü kullanma hazırlığı yaptığını söylüyor. Belediyeyi heıtıalde bir inceleme gezisi için bir süre başsız bırakacak. Gezi giderierini de elbette belediye, daha doğrusu Şiş- lili hemşerileri ödeyecek. Faks: 0 216 302 82 08 obirgrtae-kolay.net İzmir'de stand açıldı Sığuıma evi için iıııza toplanıyor İZMİR(Cumhuri>«EgeBürosu)-Kadınaşid- det, İzmir'de de çeşitli eylemlerle kınandı. Uluslararası Af Örgütü daha önce başlartığı ve 2010 yılına kadar devam edecek olan "Ka- dma Karşı Şiddete Son" kampanyasını dün de Karşıyaka Çarşısı'nın girişinde sürdürdü. Bu- rada stand kuran örgüt, sığınma e\lerinin açıl- ması ile ilgili imza kampanyası başlattı. Topla- nacak imzaların, Başbakan RecepTayyip Erdo- ğan'a gönderileceği bildirildi. Eylemde aynca ev içindeki şiddeti sirngele- yen nikâh şekerleri ve Uluslararası Af Orgü- tü'nün simgesi mumlar dağıtildı. Uluslararası Af Örgütü Izmir Kadın Koordinatörü Ozgür Han, kadının her koşulda şiddete ve aynmcılığa uğ- radığını belirterek "15-40>"aşarasıbirçokkadm toplumsal einsiyet kökenli şiddet nedeniyk ya- şamuu yitiriyor" diye konuştu. CHP Izmir ll Başkanlığı'ndan yapılan açıklamada da yıllar- dır kaduıa yönelik şiddetin anlatıldığı, ancak önlemlerin yetersiz kaldığı vurgulandı.