22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 12 KASIM 2004 Cl 8 HABERLERIN DEVAMI TURKIYE Istanbul PBS 20 Sınop PB 19 Adana B 27 Edıme PB- 20 Samsun PB 20 Kocaelı PB 22 Trabzon PB 18 Çanakkale PB 21 Giresun PB 20 Izmır PB 26 Ankara B 21 Manısa PB 24 Eskışehır B 21 Ayüm PB 28 Konya B 20 Denızlı PB 25 Sıvas B 18 Zonguldak PB 20 Antalya B 27 Kars Mersin Dıyarbakır Şanlıurfa Mardın Siırt Hakkân Van B PB PB PB PB PB PB 24 20 23 21 22 13 15 PB 10 Vurdunkuzeyveba- tı kesımletı parçalı bu- lutlu dığer yerier az bu- lutlu ve açık geçecek Hava sıcaklığı ıç ve gu- ney kesımlerde bıraz ar- tacak, dığer yerierde ofiemlı bır değıştkhk ol- mayacak. Ruzgâr gu- ney kesımlerde guney ve doğu, dığer yerierde kuzey ve doğu yönler- den hafif ara ara orta kuv^etteesecek. DIS MERKEZLER Oslo Helsınkı Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn PB PB PB Y PB Y Y PB 10 8 12 13 12 9 9 8 Münih PB 7 Zürib Berlın Budapeşte Madrid vlyana Belgrad Sofya Roma Atina PB PB Y > PB PB Y Y 8 14 14 13 16 14 19 23 PB 6 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bjşkek Tiflıs Kahire PB Y PB PB PB Y PB A 4 20 1 16 18 10 7 27 A 24 _%, Parçalı bulutlu ! Sıslı £ _ 3 Bulutlu ^ Çok bulutlu . Yagmuriu > Gok gurû G U 1 V C E L CÜNEYT ARCAYTREK • Buştarafı 1. Sayfada bir kumandan..- mümtaz bir devlet adamı" diye öven, ne var ki toir zaman önce; Türkiye'nin 70 yı- lını boşa harcanmış bir dönem diye niteleyerek Atatürk'ü ve Atatürk devrimlerini, Cumhuriyet'i bir kalemde yadsıyan, her şeyin Islam ilkelerine göre belirleneceğini söyleyen... Ama bugün 10 Kasım 2004'te "Türkiye Cum- huriyeti'niAtatürk'ün 'muhteşem eseri' diyeyere göğe sığdıramayan.. Atatürk'ü "Türk milletine çağdaş uygariık dü- zeyine yükseltme yolunu açan, millet olma şuuru- na ulaşmasını sağlayan, büyük devlet adamı" gi- bi tanımlamalarla anlatan... Kim olabilir? Adını söy/emeye yazmaya gerek yok. Geçmişi ve bugünüyle mal meydanda: RTE! • • • Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in "Ata- türk'ün önderiiğinde yürüttüğü çağdaşlaşma ça- balannın temeHnde laiklik ilkesini yeheştirdiğini... laikliğin Atatürk devrimlerinin özü, ulusal birliğin temeli, toplumsaâ barışın en önemligüvencesi ol- duğunu" yinelemesi elbette olağan. Ya olağan olarnayan? Olağan olmayan: 10 Kasım günü düzenlenenbirsempozyumda; laiklik kavramı, A\tatürk'ün gösterdiği hedeflerin temel taşı olduğu artık yadsınamaz bir gerçek iken;"...laikliğin cfemokratikgelişmeyeparalelşe- kilde 'değişime a<çık yeni anlamlar' kazandığını" söyleyen kim? RTE! • • • RTE, Erbakan'jn temsil ettiği "Iaikliği bertaraf etmeyihedefalan... Islamcı birdevletanlayışıyer- leştirmek isteyen o kafanın" izinde. Erbakan da "laikliğin tarif edilmesinde" ısrar etti. AB ıle sular ısındıktan sonra RTE'nin, eski lide- ri Erbakan gibi Katolik Avrupa nasıl anlıyorsa Ia- ikliği o biçimde anlamamız gerektiğini söyleyece- ğinden, (içimizde destekleyen pek çok yalaka prof., yazar çizer de bularak) Iaikliği kendi kafa- larına göre yorurrHayarak (yorumlatarak) devlet- teyenidüzenlemeleryapılmasınıisteyeceğinden kimsenin kuşkusu olmasın. Dünya yüzünde RTE gibi bir günde dünüyle ters düşen bir siyaset adamı bufmak hayli güç ol- sa gerek. Ne ki, Türk demokrasisi bu güçlüğü yendi. Sak- ladığı görüşlerini gerçekleştirmek için bugünün olanaklannı kullanan birini getirdi, iktidar koltuğu- na oturttu. öylelerine iktidar sundu ki; Atatürk'ü de ilke- lerini de devrimlerini de bugün överler. Ama ya- rın? • • • Bu ve benzeri kirnilerinin davranışlarındaki an- lamı açığa çıkaran söylem, Birinci Ordu Komuta- nı Orgeneral Hurşit Tolon'dan geldi. OrgeneralTolon, 10 Kasım günü, "...Herneka- dar birileh böyle günlerde sahte gözyaşlanyla, sı- naladıklan sahte dizelerle Büyük Atatürk'ü anma- ya gayret ediyorlarsa da, çok büyük Türk rnilleti, bihik, beraberlik içerisinde onun açtığı aydınlık yolda sonsuza kadar yürüme azmi ve karartılığı içindedir" dedi. Orgeneralin isim vermesine gerek yok. (önce- ki günlerini de anımsayarak) Son iki günde birbi- rine 180 derece ters düşen açıklamalarına baka- rak kimlerin veya kimin sahte gözyaşları döktü- ğünü artık ilkokul çocukları bile anlayabilir. Bu ülkede ikiyüzlülüğün sonu ne zaman gele- cek? İTÜ'lü öğrencilerden protesto • Istanbul Haber Servisi - tstanbul Teknik Üniver- sitesi öğrencisi bir grup. yemekhane ve yurt fıyat- lanıu protesto etti. Ayazağa Yerleşkesi'nde "Müş- teri değiliz, öğrenciyiz" yazılı pankart açan öğren- ciler, burada yaptıkJan basm açıklamasımn ardın- dan topladıklan 3 bin imzayı rektörlüğe verdiler. Canıdemir hayat veriyor • ALANYA (AA) - Izmıften Istanbul'a gıderken kapkaççılar tarafindan trenden atılarak yaşamını yitiren Ahmet Hakan Canıdemir'in korneası Alan- ya'da oturan ve hastalık nedeniyle iki gözünü kay- beden Mehmet Özkan'ın bir gözüne nakledildi. 10 yıllık yağı satacaklardı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Altındağ Belediyesi'nin yaptığı denetimlerde marketler ve gıda depolannda son kuJlanma tarihi geçmiş çok sayıda gıda bulundu. Denetimlerde bir mar- ketin deposunda, son kullanma tarihi 5-10 yıl geçmiş 6 koli nebati yağ bulundu. Eczacılara 260 milyar lira ceza • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Rekabet Ku- rulu, Türk Eczacılar Birliği (TEB) hakkında, Bolu ve Sinop'ta muhtaç kişiJerin tedavilennde kullarulan ilaçlann karşılanmasında, eczanelerin yüzde 2.5 oranından fazla iskonto yapmadıklan- na ilişkın şikâyeti yerinde buldu. Kurul TEB'e 260 mılyar lira para cezası verdi. 'Duvara Karşı' 5 ödüle aday • BERJLİN (AA) - Yönetmen Fatih Akın'ın Duvara Karşı filmi, 5 dalda 2004 yılı Avrupa Film Ödülü ıçin aday gösterildi. European Film Academy ta- rafindan yapılan açıkJamada, "Duvara Karşı"nın en iyi Avrupa filmi dalında, filmin başrol oyun- culan Sıbel Kekilli en iyi kadın, Birol Ünel en iyi erkek, yönetmen Fatih Akın ise en iyi rejisör - ve en iyi suıarıst dallannda aday gösterildi. Dört polisin yargılandığı Süleyman Yeter davası ortadan kaldınldı Işkence davasına zamanaşımıIstanbul Haber Servisi - Limter-Iş Sendikası eğitün uz- manı Süleyman Yeter'in de aralannda bulunduğu gözaltın- daki 15 kişiye işkence yapmak suçundan çarptınldıkJan 11 ay 20'şer günlük hapis cezalan Yargıtay tarafindan bozulan 4 polis hakkindaki dava, zamana- şımı nedeniyle ortadan kaldı- nldı. Istanbul 7. Ağır Ceza Mahke- mesi"ndeki duruşmaya, tutuk- suz sanıklar Bayram Kartal, Sedat Selim Ay, Yusuf Öz ve Erdoğan Oğuz katılmadı. Gö- rüşü sorulan cumhuriyet savcısı Fethi Türkmen. suç tarihi olan CHP MYK topiandı Sangül için ihraç istemi BAHARTANRISEVER ANKARA - CHP Merkez Yönetım Kurulu (MYK), CHP'lı Şışlı Beledıye Başkanı Mustafa Sarıgül'ü kesın ih- raç istemıyle tedbirli olarak Yüksek Disiplin Kurulu'na (YDK) sevk etti. CHP MYK dün Genel Başkan Deniz Baykal başkanlığmda toplandı. Genel Başkan Yardımcısı Eşref Erdem top- lantıdan sonra yaptığı açıkJamada, Sangül hakkındakj iddialarla ilgili olarak Istanbul mılletvekilleri Meh- met Ali Özpolat, Ismet Atalay ve Sırn Özbek'ten oluşturulan komis- yonun 60 sayfalık raporunu MYK'ye sunduğunu bildirdi. Erdem, "Rapor açıklandığında çoğu çevrenin, adı geçen arkadaşımızı sahiplenemeye- ceği ciddi iddialar var 1 ' dedi. Er- dem, MYK'de yapılan değerlendir- menin ardından Sangül'ün, CHP Tü- züğii'nün 70. maddesi uyannca ted- birli ve kesin ihraç istemiyle YDK'ye sevk edilmesınin kararlaşrınldığını bildirdi. Şişli Belediye Başkanvekili Bayram Özata da kesin ihraç iste- miyle tedbirli olarak il disiplin kuru- luna sevk edildi. Rapor MYK üyeleri- ne dağıtılmazken rapordaki iddialan toplantıda doğrudan Baykal anlattı. Baykal, iddialann belgelere dayandı- ğmı söyledi. Rapora göre, büyük bir gruba ait olan ve fazladan 4 kat çıia- lan bir binaya, 250 bin dolar rüşvet karşılığı ruhsat verildiği ileri sürüldü. Genel Sekreter Önder Sav'ın önü- müzdeki günlerde basın toplantısıyla raporu açıklayabileceği belirtildi. 6 Mart 1997 dikkate alındığuı- da 7 yıl 6 aylık zamanaşımı sü- resinin doldugunu, ancak sanık- ların savunmalannı yaptığı 8 Mayıs 1997 tarihi düşünüldü- ğünde ise zamanaşımı süresinin dolmamış olduğunu belirterek takdinn mahkemeye ait olduğu- nu söyledi. Müdahil a\ r ukatlanndan Er- can Kanar ise işkencenm in- sanJığa karşı ışlenmiş bir suç olarak görüldüğünü belirterek "Insanlığa karşı işlenen suç- larda zamanaşımı olnıaması görüşü yaygınlaşmaktadır" dedi. Saniklann amirlerinin de cezalandırıJması gerektiğini sa- vunan Kanar, "Bu talebimizi uluslararası sözieşmelere da- yandırıyoruz. AİHM aşama- sında bu önemli sonuçlar do- ğuracaktır" diye konuştu. Suç tarihinin 6 Mart 1997 ol- duğunu belirten mahkeme heye- ti, asli zamanaşımı süresinin 5 yıl olduğunu ve suç tarihinden itibaren 7.5 yıldan daha uzun bır süre geçtiğini ifade etti. Mahke- me heyeti, davanın zamanaşımı süresı dolduğu gerekçesiyle or- tadan kaldınlmasına karar verdi. AİHM'ye taşınacak Sülevman Yeter'in eşı Ayşe Yeter, "AİHM'ye gideceğim" dedi. Istanbul 7. Ağır Ceza Mah- kemesi, sanıkJar Bayram Kartal, Sedat SelimAy, Yusuf Öz ve Er- doğan Oğuz'u 11 ay 20'şer gün ağır hapis cezasına çarptırmıştı. Daha sonra bu cezalan da "ce- zalannın ertelenmesi halinde suçu bir daba işJemeyecekJeri kanaati oluştuğu" için ertelen- mişti. Sanıklar Zülfikar Özde- mir, Necip Tükenmez, Şaban Toz, Bülent Duramanoğlu ve Şahin Kaplan'ın beraatlan ka- rarlaştınhîuştı. Karan inceleyen Yargıtay, sa- nıkJar Kartal, Ay, Öz ve Oğuz'a. eksik ceza verildiği için bozma karan vermişti. Dostluk bozuldu Sangül, 11 Aralık 2002'de düzenlenen törenle CHP'ye katılmıştı. CHP grup toplantısında gerçekleştirilen katılım töreninde Sangül'e CHP rozetini takan Baykal, "Sangül, çok dinamik, pınl pınl, çok sevilen bir belediye başkanı" demişti. 'CHP'liliğim kfığıtüzerindedeğü' Haber Merkezi - Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sangül, disiplin kovuşrurmasını gerektirecek hiçbir eyleminin bulunmadığı- nı belirterek "Benim CHP'liliğim kâğıt üzerinde değil, gönlümdedir. Bunu kimse silemez. Yüksek Disiplin Kurulu'nun (Y- DK) hukuka aykın karar almayacağına inanıvorum" dedi. Sangül, yaptığı açıkla- mada, üyesi bulunduğu CHP'nin MYK'de, kesin ihraç istemiyle ve tedbirli olarak YD- K'ye sevk edildiğıni öğrendiğini anımsata- rak "Parti tüzüğümüzün 70. maddesinde yazılı disiplin kovuşturmasını gerektire- cek hiçbir eyleminıin olmadığı açıktır. Bu hareket, balkımızın bize gösterdiği sevgi ve teveccühü kırma hareketidir" görüşü- nü dile getirdi. Kâğıt üzerinde alınan karar- lann haUc hareketlerini engellemeye yetme- ! yeceğini belirten Sangül, şunlan kaydetti: M Bu hareket, CHP'nin bayrağını en vük- seğe çıkarma harekeridir. CHP'vi iktida- ra taşıma hareketidir, halk hareketidir. Bu hareket bireysel değil, toplumsal bir harekettir. Bu nedenle önlemeye kimse- nin gücü yetmeyecektir. Benim CHP'lili- ğim kâğıt üzerinde değil, gönlümdedir. Bunu kimse silemez. Aylardır meydan meydan dolaşıp parti bayrağını yücelt- nıeye çalışan Mustafa Sangül, bu mad- dede yer aian suçlardan hangisini işlemiş- tir. Bunun değerlendirmesini CHP'lilere ve kamuoyunun takdirine bırakıyomm." Özkök: Türkiye artık ülkelerin birbirine karşı tehdit oluşturduğunu düşünmüyor NATO'ya terörle mücadele önerisi ECEVtT KILIÇ Genelkurmay Başkanı Orge- neral Hilmi Özkök, en büyük tehdidin "terorizm" olduğunu belirterek Türkiye 'nin NATO 'ya üç "Mükemmeliyet Merkezi" kurulması teklıfin'de bulunduğu- nu, bunlardan birinin de "Terör- le Mücadele Mükemmeliyet Merkezi" olduğunu söyledi. Türkiye'nin ev sahipliği yaptz- ğı "Güneydoğu AvTupa Simü- lasyon Ağı-2004 TatbikatTnın •'Seçkin Gözlemci ve Basın Günü", Orgeneral Özkök, Mil- li Savunma Bakanı Vecdi Gönül. kuvvet komutanlan ve Bosna- Hersek Milli Savunma Bakanı Nikola Radovanoviç'ın de ara- lannda bulunduğu 106 yerli ve yabancı gözlemcinin katılımıyla gerçekleştirildi. Harp Akademi- leri Komutanlığı Atatürk Harp Oyunu ve Kültür Merkezi"nde 10 ülkenin katılımıyla düzenle- nen tatbikata ilişkin yapılan su- numda, terörist saldınlar sonu- cunda katılımcısı ülkelerin milli ve bölgesel acil durumlar için ge- rekli göre\' ve sorumluluklanna yamt verebilme yeteneklerinin test edildiği kaydedildi. Özkök, daha sonra öğle yemeğinde ko- nuJdara hitaben bir konuşma yaptı. NATO'nun küresel bir kimlik kazanmaya başladığını söyleyen Özkök, NATO'nun böl- gesellikten sıynlıp küresel bir or- ganizasyon haline gelme süre- cinde, ortaya çıkması olası boş- luklann giderilmesi veya bu boş- luklann güçlü ve yaşayabilir ini- siyatiflerle doldurulmasının bü- yük önem taşıdığını vurguladı. Tatbikatın ikinci olmasına kar- şın terörist saldırüar sonucu orta- ya çıkan insan ürünü felaketleri ele alması açısından bir ilki tem- siJ ettiğini ifade eden Özkök, şöyle devam etti:" Türkiye, ar- tık ülkelerin birbirine karşı tebdit oluşturduğunu düşün- müyor. Şu an için tüm ülkelere karşı en büyük tehdit tero- rizmdir." Paıiamento muhablrinln üzerlne yürüdü CHP'üTüysüz basın bürosu bastı Yaşamı ve yapıtları nedeniyle verildl Prof.Habermas'a 'Kyoto Ödülü' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM İnsan Haklan Komisyonu'nun CHP'li üyelerinden Şanlıur- fa Milletvekili Turan Tüy- süz'ün bir kabul sırasında tartışma yaratan azınlık ra- poruyla ilgili olarak "CHP bu konuda çuvalladı" yö- nündeki sözJerini haber yap- mak isteyen Hürriyet gazete- si muhabiri Şaban Sevinç tehdit edildi. Konuya ilişkin görüşünü sormak için Tüysüz'ü arayan Parlamento Muhabiri Se- vinç'ten haberin yapılmama- sını isteyen Turan Tüysüz, Hurriyet'in TBMM'deki ba- sın bürosuna giderek Se- vinç'le bir süre tartışarak üzerine yürüdü. Parlamento Muhabirleri Derneği bir açddama yapa- rak olayı lonadı. Tüysüz ise yaptığı açıklamada, "tele- fonla konuştuğu Sevinç'le yüz yûze görüşmek için ya- nına gittiğini, ancak ikna edemediğini" öne sürdü. FRANKFURT (Cumhu- riyet Bürosu) - Çağdaş Al- man düşün dünyasuun ulus- lararası üne sahip ismi Prof. Dr. Jürgen Habermas, "Kyoto Ödülü"nü aldı. Tokyo'da Inamori Vak- fi'ndan yapılan açucJamada, insanlığın düşünsel dünyası- na büyük katkılarda bulun- muş küJtür ve bilim insanlan için öngörülen bu ödülün, ki- mi çevrelerce Frankfurt Oku- lu'nun bir temsilcisi sayıJan Prof. Dr. JürgenHabermas'a, yaşamı ve yapıtlan nedeniy- le verildiği vurgulandı. Nobel Ödülü'yle birlikte, bu alanda verilenlerin en bü- yügü olduğu belirtilen Kyo- to Ödülü, 50 milyon Japon Yeni (yaklaşık 364 bin Euro) değerinde. Vakıftan yapılan açıkJamada, bu yılki ödüle Habermas dışında, bilgisayar uzmanı Aian Curtis Kay ile kanser araştırmalannın öncü ismi Alfred Geore Knud- son'un da layık görüldüğü kaydedildi. GUNDEM MUSTAFA BALBı • Baştarafı 1. Sayfada si olağan bir şey değil. Arafat'ın yaşamındaki iki ucu şöyle özetleyel liriz: 1- Yaşamının önemli bir dilimi, bütün dünyan "terörist eylemler" olarak tanımladığı süreçtf oluşuyor... 2- Yaşamının bir başka Önemli dilimi, Ortadı ğu'ya barışın gelmesi için sürdürdüğü çabalar karşılığı olarak Nobel Barış ödülü sahibi olacj kadar genel kabul gören bir özveriyle geçti... Kolay kolay bir araya gelmeyecek iki uç! İki uçta, uç babam uç... Bu koşuşturma içind gözlerini Filistin toprakları dışında yumdu... Zaten yaşamının önemli bir bölümü de sürgün lerle geçmişti. Hersürgünde, sürgün verip müca delesini yeni aşamalara taşımıştı. Ortadoğu git barut fıçısına dönmüş bir coğrafyanın ortasında ki ateş çemberinde, bütün duyguların uç olduği bir ortamda, farklı kesimleri bir arada tutmak ko lay bir iş değildir. Arafat'ın kişiliği Filistin örgütle ri arasındaki farklı yaklaşımları da büyük ölçüd« ikincil hale getirebiliyordu. Aynı kişilikte yeni bir li- der ufukta görünmüyor. Arafat gibi biranlamda ef- saneleşmiş liderlerin altında ikinci güçlü adamla- nn yetişmesi zaten zordur. Arafat'la birlikte bir devir de sona erdi. Son durak barış olsun Bundan sonra ne olacak? Bu sorunun yanıtını vermek için öncelikle Ara- fat'ın ölümünün ardından tarafların duruşuna bak- mak gerekiyor. ABD Başkanı Bush, Arafat için hazırladığı baş- sağlığı mesajını, Arafat'ın ölümünden önce ya- yımladı. Bush'un duygularını en iyi anlatan du- nım, bu! Arafat'ın özellikle Saddam'dan yana ta- vır koymaya baş/adığı dönemden bu yana ABD yönetimiyle Filistin yönetiminin arasındaki ilişkiler sık sık kısa devre yapıyordu. Tanıdığımız ABD-lngiliz yönetimi Arafat'tan son- ra Filistin'in başına geçecek lider ya da liderler ko- nusunda derin bir ön çalışma yapmıştır! Israil'de de Bush yönetiminden farklı bir yakla- şım yok. Şaron'un ardından bakanları da Ara- fat'ın ölümünden duydukları sevinci saklamadılar. Zaten Bush ile Şaron yönetiminin özdeşliğine ba- kıp, Ortadoğu'daki yeni akıma şu adı verebiliriz: Busharonizm! Filistin yönetimi ne yapacak? llk aşamada Ara- fat'ın taşıdığı gücün üçe bölündüğünü görüyo- ruz. Devlet yönetimi, siyasal liderlik ve mücade- lenin komutanı farklı isimlerden oluşacak gibi gö- rünüyor. Israil yönetimi Arafat'ın ölümüne sevini- yor ama, yeni durum eskiyi de aratabilir. Arafat'ın sağlığında Israilliler kime hakaret edeceklerini bi- liyorlardı. Bundan sonra bilemezlerse ne olacak? Arafat'ın ölümü şüphesiz bir kırılma noktası. Bu tür "kınlma" noktaları her şeyi parçalayabileceği gibi, "karılma" noktaları da olabilir. Böyle olabil- mesi için hem Filistinlilerin, hem Israillilerin büyük düşünmeyi başarabilmesi gerekiyor. Ortadoğu'da en kolay iş savaşmak. Banş, sa- vaştan kat kat zor. Kurmak bir dert, yaşatmak başka dert. Yeryüzündeki bütün silahların beşte birine ev sahipliği yapan Ortadoğu'da barışa ne kadar yer kalır? Daha ötesi bunu hangi silah sa- nayi ister? Filistin ve Israil'in uğruna kan döktüğü toprak- larda yerin altı en az üstü kadar diridir. Peygam- berlerin, önderlerin, kutsal kitapların doğum yer- leri oralardadır... Kimi barış görüşmelerinde top- rağın üstü ile altı ayrı pazarlık konusu olmuştur. Arafat'ın, toprağın üstünde başlayan mücade- lesi ardıllarıyla birlikte toprağın altında da devam edecek. Dileyelim, son durak barış olsun! ankcum(5 cumhuriyet.com.tr Oğrenciye 'ölüm' daveti • Baştarafı 1. Sayfada ğü, ağzının kesildiği, elinde, yüzünde mor- luklar olduğu, yüzünün şiştiği ve vücudunda çok sayıda kesik ve morlukJar olduğu belir- lendi. Daha sonra Ispar- ta'daki Süle>Tnan Demi- rel Üniversitesi Tıp Fa- kültesi Hastanesi'ne gönderilen Yulu, dok- torlann müdahalesine karşın kurtanlamayarak yaşamını yitirdi. Evde pustı kurdular Hastanede bir ara kendine gelen ve soruş- turmayı yürüten polise bilgi veren Yulu, kendi- sine Ağlasun ilçesine bağh Yeşilbaşköy belde- sinde oturan H.Ö. ile F.Ö.'nün işkence yaptı- ğını iddia ettiği öğrenil- di.HalilYuJu,H.O.'nün Burdur'da okuyan lise öğrencisi kızı Ş.Ö. ile arkadaş olduğunu, kızın kendisini Yeşilbaş- köy 'deki evlerine davet ettiğini, ancak kızın ai- lesinin kendisine ruzak kurduğunu ve eve girer girmez Ş.Ö.'nün annesi F.Ö.'nün, üzerine çul- landığını öne sürdü. Ha- lıl Yulu'nun, H.Ö. ve F.Ö.'nün kendisini ayakJanndan tavana asarak işkence yaptıkla- nnı ve öldüresiye döv- düklerini söylediği de bildirildi. Halil Yu- lu'nun iddialan üzerine, Yeşilbaşköy'e giden jandarma, H.Ö, F.Ö ve lise öğrencisi Ş.Ö.'yü gözaltına aldı. Barış Girjşimi Diyarbakır'da • DİYARBAKIR (Cumhuriyet) - Istanbul'dan yola çıkan "Banş İçin Aydın Girişimı"nüı or- ganize ettiği "Banş Otobüsü" dün Diyarba- kır'a vardı. Gınşim üyeleri tstasyon Meyda- nı'nda düzenlenen mitinge katıldı. Mitingde konuşan Uluslararası tnsan Haklan Örgürü Genel Başkan Yardımcısı Akın Birdal, Türki- ye'ye 17 Aralık'ta müzakere tarihi verilmesi için silahlann susması gerektiğini savundu.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear