22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
12KASIM2004CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER SEFİNE-İ TERAKKİ TURHAN SELÇUK DÜRtİST TABİATLI İSTANBUL EFEUDİSİ ABDtTLCJLNBAZ* IN HARİKULADE MACERALAEI KISIM TEKMİLİ BÎRDEN Müfiedat bünokmtdeğiştirttiMilliEğitim Bakanuyeni ilköğretim müfredatınm akademisyen tarafindan uygulanmasını isieyince başarı durumıı gözetilmeden ilköğretim Genel Müdürü ile Yükseköğretim GenelMüdürü'nün görevlerini birbiriyle değiştirdi FIRATKOZOK ANKARA - Mılli Eğitim Bakan- lığı llköğretim Genel Müdürü Hü- seyin Çahk ile Yükseköğretim Ge- nel Müdürü Prof. Dr. Servet Özde- mir'ın görevleri birbiriyle değiştinl- di. Değışiklikte Milli Eğitim Baka- nı Hüseyin Çefik'ın, Talim ve Terbı- ye Kurulu'nda (TTK) akademisyen- lerce hazırlanan yeni ilköğretim müf- redatının, yine bir akademisyen ta- rafindan uygulanması yönündeki is- teğinin etkili olduğu öğrenildi. Milli Eğitim Bakanlığı'nda bayram öncesi sürpriz bir görev değişimi ya- pıldı. Bakan Hüseyin Çelik, Yükse- köğretim Genel Müdürü Prof. Dr. Servet Özdemir ile llköğretim Ge- nel Müdürü Hüseyin Çahk'ın gö- revlerini birbiriyle değiştirdi. Deği- şikliğin önümüzdeki günlerde Res- mi Gazete'de yayımlanmasının ardın- dan bürokratlann yeni odalanna ta- şınacaklan öğrenildi. B A Ş K A N I N ARKADAŞI Çelik'in, TTK'de akademisyen bir kadro tarafindan ha/ırlanan yeni ilköğ- retim müfredatını yine akademisyen kökenli olan Özdemir'e uygulatmak için böyle bir değişikliğe gittiği öğ- renildi. Değişiklikteki bir diğer önem- li etken de Talim ve Terbiye Kurulu oldu. Kurul Başkanı Prof. Dr. ZiyaSel- çuk'un müfredat değişikliği çalışma- lan boyunca "birlikte çahşma gereği görmediği" genel müdürlük, kitap ya- zımıyla ilgili çahşmalarda da etkin rol oynayamıyordu. Selçuk'un, üni- versiteden yakın arkadaşı olan Öz- demir'le çalışmak istedigı öğrenildi. BüROKRATLAR RAHATSI2 Bakanın "akademisyen" tercihi, bakanlıktaki birçok bürokratı da ra- hatsız etti. Bürokratlar. "Bir bürok- rat akademisyen olmayabilir, ama ba- şanlı olduğu birçok alan bulunabiiir" diye tepkilerini dile getirdiler. Evlense bile ceza alacak Reşit olmayana tecavüz eden kurtulamayacak ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Anayasa Mahkemesi, erkek reşit olmayan bir kadını kendi nzası ile kaçınp evlenirse, erkek hakkında kamu davasının veya hüküm verilmişse cezanm infazının erteleneceğine ilişkin Türk Ceza Yasasf nın ilgili hükmünü iptal etti. Kiraz Asliye Ceza Mahkemesi'nde, "evlenme maksadıyla reşit otaıayan mağdureyi nzası ik kaçırmak, birden fazla ırzma geçmek, kızbğuu bozmak suçlanndan" bir erkek hakkında dava açıldı. Mahkemenin, Anayasa Mahkemesi'ne yaptığı başvuruda, davanın mağduru kadının ifadesinde "beraber kaçûklannı. kendi isteğiyle cinsel ilişkide bulunduğunu, şikâyetçi olmadığını" söylediği aktanldı. EŞİTLİK İLKESİNE AYKIRI Aııcak başvuruda, *Suç hukukunda kadın- erkek aynmı yoktur. Yapılan eylem eğer suç ise cinsryet nedeniyle cezada artinm veya eksitüm söz konusu değildir. Oysa iptali istenen yasa maddelerinde sanık sırf erkek olduğu için yargılanmakta ve evülik olmadığmda cezalandınlmaktadır. Bu durum eşittik ilkesine aykmdır" denildi. Yüksek mahkeme, yerel mahkemenin "eşitfik ilkesine aykınlık" yönündeki görüşüne katılarak cezanın infazının erteleneceğine ilişkin hükmü iptal etti. Tasarı komisyondan geçti Terörist siyasi suçlu sayılmayacak ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Terör suçlannın "siyasi suç sayılmaması"nı öngören "Terorizmin Önlenmesi Avrupa Sözkşmesi Tadil Protokolü"nün uygun bulunduğuna dair yasa tasansı Dışişleri Komisyonu'nda kabul edildi. Protokol, taraf ülkeler arasında terör suçlulannın iadesıni de kolaylaştınyor. Komisyonda kabul edilen protokol, Tedhişçiliğin Önlenmesi Avrupa Sözleşmesi'ndeki "siyasi suç, siyasi snçla bağlanüh suç ve siyasi gerekçelerle işlenen suç" tanımlannda değişiklik öngörüyor. KAVRAM GENİŞLETİLİYOR potokole göre, siyasi suç sayılmayacaklar listesine, Kıta Sahanhğı'nda Kurulu Sabit Platformların Güvenliğine Karşı Yasadışı Eylemlerin Önlenmesi Protokolü, Terörist Bombalamalann Önlenmesine ilişkin Uluslararası Sözleşme, Terorizmin Finansmanının Önlenmesine Dair Uluslararası Sözleşme 'nin uygulama alanındaki suçlar dahil ediliyor. Terör suçu kavramı, sözleşme ve protokolde sayılan suçlardan birini işlemeye teşebbüs etmek, işlenmesini düzenlemek veya başkalarını bu suçlan işlemeye azmettirmek fiillenni de kapsayacak şekilde genişletiliyo'- 2005'te ağırlık yatırımlarda Demiryollarına \ 'milyonluk9 bütçe ANKARA (CumhurivTtBürosu) -Ulaştırma Bakanlığı iîe bağlı ku- ruluşu Denizcilik Müsteşarlı- ğı'nın 2005 yıh bütçesi, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda kabul edildi. Ulaşhrma Bakanı BinaK Yıl- dınm. komisyonda yaptığı sunuş konuşmasında, bakanhğının 687 milyon 265 bin YTL olan bütçesi- tıin 602 milyon 585 bin YTL'sinin yatınm ödeneklerine aynldığını be- lirterek bütçenin yüzde 88'inin yahrıma aynldığına işaret etti. Yıldınm, bütçede 455 milyon YTL'nin de- miryollan altyapı inşa- atlanna, 16 milyon 200 bin YTL- '* nin liman altyapı çalış- ma- \ lanna aynldığını, Denizcilik Müsteşar- lığı bütçesinın ıse 45 milyon 336 bin YTL olduğunu kaydetti. Yıldınm, bu yıl içınde 2 tren kazası meydana gel- diğini belirterek "Bu ild kazada 44 va- tandaşımız hayatuu kaybetti" dedi. Ankara-tstanbul hızlı tren projesı- ne de değinen Yıldınm şu bilgiyi ver- di: "Projeninbirincietabınjteşkfleden Ankara-Eskişehir arasındaki inşa ça- lışmalan devam etnıekte, malzemele- rin yüzde 64'ü. imaladann da yüzde 30'u tamamlandL Bu etabın 2005 >ıh sonunda tamamlanması hedeflenmek- te, ikinci etap içinse on\etertilik ihale- sine çıkıldL Tekülkrin arahk a\ı içeri- sinde gelmesi suretryle yeteriilik alan- lardan nihai teklifleri istenecek." Tarikat kadrolaşması eleştirisine ya- nıt veren Yıldınm, TCDD'ye göreve geldiğinden beri iki atama yaptığını, bunlann da genel müdür v e yardım- cısı olduğunu söyledi. Yıldınm, Pamu- kova kazası nedeniyle istıfasının isten- mesi konusunda "Bunu siyasi talep olarak görüyorunı" dedi. PARALAR HAVAYA UÇTU Yıldınm, işletmeye açılamayan Alanya Gazipaşa Havaalanfnın ya- pımındaki çarpıkhgı ise ilginç biryo- rumladeğerlendirdi. Yıldınm "Ga- zipaşa havaalanı >apılmış. bittikten sonra orada bir dağ olduğunu fark etmişler. Biz de tetkikettirdik, uçuş manialannın çok fazla olduğu or- taya çıkü. Dola> ısı>la geçmiş ol- sun, paralar uçtu gjtti. Hesabını soracağız. Gih enH uçuş münıkün değfl. Böyle 6 ha^ aalanı var. Bun- larBakanlar Kurulu karanviage- çici olarak kapaüldı." Maden için verilen karar yeniden yok sayılırsa Türkiye'yi büyük yaptınmlar bekliyor Bergama'da 4 kılıP kaygısı OZANYAYMAN tZMİR- Bergama'daki siyanürlü altın ma- denine karşı verilen hukuk mücadelesine AlHM karannın da eklenmesiyle gözler ye- niden maden sahasına çevrildi. tç hukukun, "İşletilmesinde kamu yaran yoktur" diyerek kesin tavrını belırlemesinin ardından, AİHM'nin de, madenin hukuk kurallan çiğ- nenerek işlehldiğini vurgulaması, çokulus- lu şirketi zor durumda bıraktı. AlHM, Ber- gama olayında, hukuk devleti ilkesinin yok sayıldığının altını çizerken köylülere tazmi- nat ödenmesine karar verdi. Bergamahlar Türkiye'nin en büyük çev- re mücadelesini, böylece uluslararası bir ka- rarla taçlandırdılar. Ancak yine de temkin- liler. Bugüne kadar lehlerine sonuçlanan çok sayıda davaya karşın ışletmede tutulan ma- denin yeniden bir kılıf bulunarak çalıştınl- masından endişe ediliyor. ACIR YAPTIRIMLAR Davaya başından bu yana taraf olan eski Izmir Barosu Başkanı Noyan Ozkan, AÎHM karannın verildiği tanhten itibaren taraflar için yükümlülükler taşıdığım ifade ederek "CMay arük Çe\Te ve Ornıan Bakanlığı'nı aşü. AİHM'nin kararı sonrası doğrudan Dışişleri Bakanbğı'nı ügilendiren bir nokta- ya gelindi" dedi. Özkan, AİHM kararlan- nın AB Konseyi Bakanlar Komıtesi tarafin- dan takip edildiğini ve uygulanmaması ha- linde söz konusu ülkeyi konseyden çıkar- maya varacak yaptuTmlar uvguladığını be- hrterek şunlan söyledi: "AfflM karannın, 1997'de verilen ve 'Madenin çalıştınlma- sında kamu yaran yoktur' vurgusu yapılan Damştay karan dayanak atanarak verildiği görülüyor. Hükümet madenin çalışmasmda ısrar ederse bırakın 10 köylüye 3 bin Euro ödemnesini, 550 köylünün benzer nitelikte AİHM'ye açüğı ve karar aşamasına gelen davada ödeyecegi parayi hesaplamaü. Kat- dı ki Bergama yöresinde yaşayan. binlerce kö>1ünün doğrudan AİHM'ye açacağı da- valann sonucunda ödenecek tazminadar bile söz konusu olabüir." DUZYAZI ORHAJN BİRGİT Ebu Ammar Neredesin? Dün sabaha karşı bizim saatimizle 04.30'da Pa- ris'te yaşama gözlerini yuman Yaser Arafat için sokaklara dökülen Filistinliler, bağımsızlık savaşı- nın önderlerine kod adı ile sesleniyor ve "Ebu Ammar/ Neredesin?" diye haykırıyoriarmış. Hertoplumun kendisine özgü gelenekleri bu tür olaylarda uygulanıyor. Filistinliler de hemen tüm öteki Araplar gibi tüfeklerte, harta roketatartaria ateş açarak yaslarının büyüklüğünü göstermek istiyor- lar. Çocuklar, Arafat'ın "Generallerim"diyeseslen- diği o küçük direnişçilerse otomobil lastiklerini ya- kıyorlarmış. Gençliğinin geçtiği Kahire'de yükseköğrenim görürken Filistin öğrenci Birliği'nın başkanlığına seçildiği gün başlayan ve ölünceye, kadar aralık- sız süren bir savaşımın adamını sadece Filistin halkının değil, sadece Arapların da değil, dünya- nın birçok yerinde yaşayan milyonlarca insanın say- gı ile anacağını bilmeliyiz. Küçücük bir gövdede çarpan koskocaman bir kalbin sahibi olarak Yaser Arafat, özel yaşamın ne olduğunu bilmeyen ender insanlardan birisidir. Halkının en doğal hakkını, bağımsız ve özgür ya- şama isteklerini tüm dünyaya kabul ettirebilmek için bıkıp usanmadan çırpınan, o arada kendi top- lumundan ihanetlerle karşılaşan Arafat, özellikle son yıllannda Ramallah'taki karargâhında tecritte yaşamaya zorlanmıştı. Uygar Batı devletleri, uluslararası hukukta bu adı konulmamış hapisliği tam bir umursamazlık içe- risinde izlemekle yetiniyorlardı. Bu yüzden Arafat'ın o küçücük bedeni, bugün Kahire'deki dini tören- den sonra Mukata denilen karargâhında toprağa verilince de fazla değişen bir şey olmayacak. Ona yaşaması için dış güçlerin zorlama ile gösterdiğı o karargâh evin bir köşesi, sonsuzluk uykusunun da yataklığını yapacak. Belki de bu gerçeğin, Fi- listin halkının bağımsızlık tarihinde unutulmama- sı amacıyla El Fetih hareketine yakın El Aksa Şe- hitlen Tugayı, adını "Şehit Yaser Arafat Tugayla- rı" olarak değiştiriyor. Nobel ödüllü savaşçı Uygar dünyanın en büyük barış ödülü olan No- bel'i, 1994'te hasmı Rabin ile birlikte alan Arafat'ın terörle içli dışlı yaşadığını inkâr edemeyız. Yapısı, duygulan ne kadar yakındı karşıtlannı yok etme- ye, öldürmeye bilmiyorum. Filistinli canlı bomba- lann eylemlerini destekleyip desteklemediğini de... Hem Israil'de hem de Filistin'deki şahinlerin, bölgeyi sürekli bir savaş alanı olarak görmekten edindikleri çıkarlardan Arafat'ın da getirisi oldu mu? Onun da yanıtını veremem. Ancak zaman za- man ulaşabildiği cumhurbaşkanlanna, başbakan- lara halkının en doğal haklarının saâlanması için yardım çağnlan yaptığını biliyoruz. Oyle fazla is- tekleri de yoktu. Filistinli işçilerin, sınınn öteki ta- rafına giderek ekmek parası kazanmalanna karşı konulan yasakların delinmesi için masum talep- lerde bulunuyordu. Yargısız ölümlerin durduml- masını istiyordu. Ebu Ammar yok artık. Yaser Arafat da. Yerine gelecek yeni lider ya da söylenenler doğru ise li- derler troykası, kendisinden sonra çok büyük bir sorumluluğun altında ve çok önemli bir sınav ve- recek. Sadece onlar mı? Israilli politikacılar da. özel- likle Başbakan Ariel Şaron. Daha cesedı Paris'te- ki hastanenin morgundayken Israil Adalet Baka- nı Yosef Lapid'in sözleri bölgede barışın gelme- sini özleyenler için düş kınklığı yaratacak nitelik- tedir. Bakan, "dünyanın Arafat'tan kurtulmasının sevindirici olduğunu" söylüyor. Arafat'ın ölümü, Şaron'un dediği gibi Ortadoğu için muhtemel bir dönüm noktası olacaksa bunun için taraflann, ama önce Israil hükümetinin çok da- ha sorumlu ve ağırbaşh davranması gerekecektir. özellikle bugünkü cenaze törenine bakış açısı ve ondan sonraki koşullan yaratma girişimleri ön- celikle Israil'den gelmelidir. Faks: 0216 302 82 08 obirgit a e-kolay.net Faik Meral serbest bırakıldı MITHe çalıştık' İstanbul Haber Servisi - Mafya lideri Alaattin ÇakKi'nın yurtdışına kaçarken kullandığı ye- şil pasaportun sahibi olan eski MİT görevlisi Faik Meral. 1987 ve 1988 yıllannda teşkılat bünyesinde Çakıcı ile ortak bir çalışma yap- tıklannı söyledi. Faik Meral, tutuksuz yargı- lanmak üzere serbest bırakıldı. Çakıcı'nın yurtdışma kaçışıyla ilgili davanm İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüknesine baş- landı. Duruşmaya tutuklu sanık Faik Meral ile tutuksuz sanık Gencay Çakıcı katıldı. 4 sanık ise oturuma gelmedi. 'VEFA ÖRNECİ CÖSTERDİM' Duruşmada sorgusu yapılan Meral, MÎT'te özel bir görevi olduğunu ve bu görevi nedeniyle Ça- kıcı ile tanıştığını belirterek bu görevin yurt- dışındaki yıkıcı hedeflere yönehk olduğunu söy- ledi. Meral, "1987 ve 1988 yıllannda Alaattin Çakıcı ile birlikte bir çalışnıa yapnk. Çalışma- dan sonra kendisini bir daha görmedim. 2003 yıh sonbahar aylannda Çakıcı, Fransa'dan dönmüştü. Epey işkencelere maruz kaldığını gazetelerden öğrendinı. Vefa borcu, vefa örne- ği olarak ziyarete gittim" diye konuştu. 'BİRÇOK OPERASYONA KATILDI' Ziyarete gittiğinde ceketinin iç cebinde pasa- portu ile kimliğinin bulunduğunu söyleyen Me- ral, "Çakıcı birçok operasyona katıldığı için içi rahat olsun diye her ne kadar emekh' de ol- sam dinleme olabilir diye ceketimi çıkanp as- tun. Pasaportumun kayıp olmasını basında çıkan haberler üzerine öğrendim. Pasaportu- mu isteyerek Çakıcı'ya vermedim" dedi. Suç vasfı, delil durumu ve tutuklu kaldığı süreyi göz önüne alan mahkeme heyeti, Faik Meral in tahliyesine karar verdi. .."i
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear