Catalog

1 2 KASIM2004CUMA CUMHURİYET SAYFA 17 Mecüste AKPtiler ilahi okumuş... îlahiAKP! lOKasım 10 Kasım'da saat 9'u 5 geçe Atatürk'ü ~ ^ a narken Kayseri'deki Erciyes Üniversitesi'nde öğrenciler sınıfta ders yapıyor ve saygı duruşuna katılanlar "yok" yazılıyordu; Düzce'de kentin genelinde sirenler çalmadığı için sokakta saygı duruşu yapılmıyordu; Gaziantep Şahinbey Belediyesi'nde amirlerin söziü talimatı gereği saygı duruşu yapmak isteyen varsa masa başında ayağa kalkıyordu; Habertürk radyosunda spiker, "Atam, kusura bakma biz izinde değiliz. Çünkü çalışıyoruz. Ha ha ha" diyordu. Askerler Izmir Bornova Manavkuyu Taşkent Camisi'nde 31 Ekim Pazar günü öğle namazından sonra çoğunluğu çember sakallılardan oluşan cemaatin tekbir sesleri arasında kaldınlan bir cenazede askeri bir tören olmamasına karşın üntformalı bir astsubay ile emrindeki beş inzibat erinin de katılıp selam durması ne anlama geliyor? Etektronik postas denJzsomecumhuriyetcom.tr Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 9? - Meclis'te ilahi okunmuş... "Zikir vapmadıklanna süküri" vrupa Birliği'nin kahraman neferlerinden Mehmet Ali Birand bir yazısında, "Komis- yon raporundaki 'müzakerelerin ucu açıktır' cümlesi Ankara'yı rahatsız etmektedir. Bu- nun AB'deki 'hayır'cılan yatıştırmak ve hiçbir müza- kere sonucunun garanti olmadığı mesajını vermek için konduğu görmezden gelinmektedir. Oysa AB'yi kuran anlaşmanın 49. maddesi ve hazırlanan Anaya- sanın 1.57 (2) maddesi çok nettir: 'Genişleme çerçe- vesinde açılan müzakerelerin tek amacı tam üyelik- tir' der. Yani, Türkiye ile açılacak müzakerelerin he- definin tam üyelik olduğu kesindir" dediği için Antal- ya'dan Yılmaz Dikbaş, üşenmemiş AB Anayasa- sı'nın ilgili maddesine bakmış: "The Union and its neighbours: The Union shall de- velop a special relationship with neighbouring count- ries, aiming to establish an area of prosperity and go- od neighbouriiness, founded on the values of the Uni- on and characterised by close and peaceful relati- Birand maddesi ons based on cooperation. For the purpose of pa- ragraph 1, the Union may conclude specific agre- ements with the countries concerned. These agre- ements may contain reciprocal rights and obligati- ons as well as the possibility of undertaking activiti- es jointly. Their implementation shall be the subject of the periodic consultation." Yine üşenmemiş, Türkçeye çevirmiş: "Birlik ve onun komşuları: Biriik, komşu ülkelerle, zenginlik ve iyi komşuluk alanı oluşturmak amacıy- la, Birlik'in değerieri üzerine kurulu, yakın ve barışçıl ilişkiler karakterine sahip, işbirliği esasına dayalı, özel bir ilişki geliştirecektir. Birinci paragrafın amacına dö- nük olarak, Birlik, söz konusu ülkelerle özel anlaşma- laryapabilir. Bu anlaşmalar, karşılıklı haklar ve görev- leri içereceği gibi, birlikte hareket etme olasılığını da kapsayabilir. Bu anlaşmalann uygulaması, belirli ara- lıklarla yapılacak karşılıklı danışmaların konusunu oluşturacaktır." Yılmaz Dikbaş: "Açıkça görüldüğü gibi, Birand'ın kanıt olarak ileri sürdüğü maddede, aday ülkelerle müzakere hakkın- da tek bir sözcük yok! Zaten, sözü edilen maddenin ana başlığı, 'Biriik ve komşuları', yani bu madde, AB ile komşulart arasındaki ilişkileri düzenleyen bir mad- de. Aday ülkelerle yapılacak müzakereler ve bunun sonuçlanyla uzaktan yakından bir ilgisi söz konusu değil." Dikbaş, "AB Anayasası'nın bir maddesinde, yazılı olmayan şeyleri varmış gibi göstermek halkı aldat- mak, yanıltmak ve kandırmaktır" diyor. 0 kadar kusur kadı kızında da olur hesabı; dolan- dırıcılık ve sahtecilik suçundan 11 ay 20 gün hapis cezası almış birinde de o kadar kusur olmalı! SESSİZ SEDASIZ (!) Yaser Anafat'ın ölümüne sevinenler Filistin lideri Yaser Arafat'ın ölümü üzerine Ankara'daki dostumuz Musta- fa Yıldınm'ın yorumu: "Ulusal bağımsızlık savaşının son ön- derterinden Arafat dünyamızdan aynlın- ca Ortadoğu ülkelerini kolonileştirmek için en ahlaksız, en acımasız, en insan- lık dışı savaşı sürdürenler derin bir so- luk aldı. Din devleti adına toplumlarını köleleştiren Islam ülkeleri diktatörleri da- ha da derin bir soluk aldı. Yurttaşlannı ABD, Israil ve AB ile bir- likte soyan işbirlikçiler de rahatladılar. Çünkü her türlü baskı ve zulme karşı ulusal bağımsızlık savaşı sürdüren Filis- tinlilerin başansı onlan çileden çıkart- maktaydı. Ola ki öteki uluslar da başkal- dınriardı. O zaman nice olurdu işgalci- lerin, diktatörierin sonu. Yaser Arafat dünyamızdan ayrılınca son yanm yüzyılın ulusal bağımsızlık sa- vaşı dönemi de kapanmış oldu. Ne ki ulusa) bağımsızlık savaşlan gerileyebilir, hatta durabilir, ama eş- kıyalann hükümdarlığı da kalıcı ola- maz! Filistinlilerin savaşı dagerileye- cektir. Onlann özgürlük savaşı, bir sü- re din savaşı yürütenlerin akıl dışı birleş- tiricilikten uzak, işgalciyefırsattanıyan, sonunda ABD ve AB'ye yarayan Ha- mas gibi örgütlerin yanlışlıklan içinde eriyecektir. Her şeye karşın hangi dinsel inançtan olursa olsun Filistinlilerin savaşı yeniden canlanacaktır. Tıpkı öteki uluslann savaşı gibi! Çün- kü haklı olan kazanmak zorundadır." Yüksek Yerilim Hatb Müzik ruhun gıdasıdır. Arabesk şişmanlatıyor, diyet uyguluyonım! ©rdincutku (yahoo.com GENİŞ AÇI HİKMET BİLA İt hf Isırmaz Belleğimde en çok Arafat'ın son görüntüleri kaldı. Son yol- culuğu için uçağabindirilirken elini ağzına belli belirsiz götü- rüp öpücükler dağıttığı re- sim... Yaklaşan ölüm, acılı ve yo- rucu biryaşamın yükünü artık taşıyamayan bedende, sava- şın biçimlendirdiği haşin yüz- de meleksi bir görüntü yarat- mış. Çaresiz bir gülümseme. Belli belirsiz öpücük işaretle- ri... ölüm kötü. Esaret ölümden de kötü. Esaret altında ölmek belki en kötüsü. Arafat'ın cenaze töreni bir başka ülkede yapılı- yor, cenazesi doğduğu top- rakiarda ama esaret altındaki topraklarda gömülecek. Bugüne kadar birçok Filis- tinli arkadaşım oldu. Burada ya da yurtdışında. Hemen hepsi, Filistin davasından söz edıyor, ardından şu sözü ekli- yordu: "Gömülecek bir yeri- miz bile yok." Meğer ne kadar önemliymiş insanın gömülecek yerinin, yurdunun olması... Arafat, gö- mülecek bir yurdunun olması için ömrünü verdi. Filistin hal- kırm özgürlüğü için savaştı. Kontrolü kaybettiği oldu, iha- ne:e uğradığı oldu, ama Filis- tin in bağımsızlığını geri dönül- meyecek bir noktaya getirme- yi saşardı. Bundan sonra bu hedefe kan dökülmeden van- latilecek mi? Çok zor. Arafat bir Arap'tı. Geride na- sıl bir Arap dünyası bıraktı? Feluce'den haberler geliyor. Havadan ve karadan füze yajdırdıktan sonra kente bü- yü< bir kuvvetle saldıran Ame- rikalılar, önüne geleni öldürü- yoiarmış. Sokaklarda kan sel gibi akıyormuş. Çocuklar, ka- diflar, yaşlılar da katlediliyor- muş. Mübarek ramazan gü- nünde camiler bombalanıyor, yerle bir ediliyormuş. Felluce halkı, beş gündür elektriksiz, yiyeceksiz ve susuzmuş. Ve komşu ve Arap ve Müs- lüman ülkeler de bu katliamı seyrediyormuş. Sadece komşu ve Arap ve Müslüman ülkeler değil, tüm dünya seyrediyormuş. Insan haklannın şampiyonluğunu yapan, insan hakları için baş- kaiarını sorguyaçeken, gerek- tiğinde mahkûm eden 'uygar' dünya da seyrediyormuş. Av- rupa'nın ağası Almanya sesi- ni çıkarmazmış, çünkü o da I- rak'ta 'istikrarın bir an önce yerleşmesini' istiyormuş. In- san haklannın ısrarlı savunu- cusu Fransa alçak profil ver- mek zorundaymış, çünkü Amerika'nın Irak'ta yediği hal- tı, şu günlerde o da Fildişi Sa- hili'nde yiyormuş. Fildişi Sahi- li halkının üstüne havadan ve karadan bombalar yağdırıyor, ölülerle poz veren Fransız as- kerlerinin resimleri gazeteler- de boy gösteriyormuş. Çünkü it iti ısırmazmış. Ortadoğu ülkelerinin çoğu zengin. Petrolüyle, madeniy- le, ticaretiyle zengin. Bu zen- ginlik hemen her ülkede kral- laria kral gibi yöneticilerin ve onlann çevresindeki bir avuç insanın elinde. Bunların ipi de Batılı parababalarının, Batılı 'penfagon'lann elinde. Bu itti- fakın ne dini imanı var ne da- vası ne de insana saygısı... Işte Arafat'ın ömrünü çürü- ten bu ittifak. Binlerce Filistinliyi toprağa gömen de bu ittifak. Ama dikkat ediniz, artık o it- tifak da tutunamıyor. O da tı- kandı. Yıkıldı, yıkılacak. hikmet.bila@ntv.com.tr KİM KİME DUM DUMA BEHÎÇAK Çizerimiz Behiç Ak yurtdışında olduğundan çizgilerine ara vermiştir. ÇtZGİLİK KÂMİL MASARACl behicak • turk.net kamilmasaraci << mynet.com HAYAT EPİK TÎYATROSU MLSTAFA BİLGÎN hayatepik >ı mynet.com 1 -1 1 — 1 - 1 I I 1 1 i i BULUT BEBEK MRAYÇIFTÇİ bulutbebek ı hotmail.com TARİHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN 12 Kasun MİLAS tCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN MENKULÜN AÇIK AKTTIRMA İLANI DosyaNo: 2003 5291 Esas Bir borçtan dolayı hacizli ve aşağıda cins, miktar ve kıymetleri .azılı mallar sahşa çıkanlmıştır. Bırincı arttırma 2.12.2004 günü saat 10.00-10.10'da Şevketiye vlah. Belediye kamyon garajı Milas adresinde yapılacak ve o günü üymetlerin yüzde 60'ına istekli bulunmadığı takdirde 7.12.2004 gü- IÜ aynı yer ve saatte 2. arttırma yapılarak satılacağı. Şu kadar ki art- ırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin yüzde 4O'ıw bulma- ^ının ve satış isteyenin alacagına rüçhanı olan alacaklınrn toplamın- ian fazla oimasının ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma Tiasraflannı geçmesinin şart olduğu, mahcuzun satış bedeli üzerin- len yüzde 18 oranında KDV'nin ve damga harcının alıcıya ait ola- :ağı ve satış şartnamesüırn icra dosyasında görülebileceği. masrafı enidiği takdirde şartnamenin bir örneğinin isteyene gönderilebile- :eğı, arttırmaya katılmak isteyenlerin bedelin yüzde 20'si olan 26. X)0.000.000.- TL nakdi teminat veya banka teminatı getirmeleri, iaha fazla bılgı almak isteyenlerin yukanda yazılı dosya numarasıy- a dairemize baş\"unnalan ilan olunur. 27.10.2004 Muhammen kıymeti (lira): 130.000.000.000.- TL Adedi: 1 Cinsi (Mahheti ve önenıü nitelikleri): 34 JNB 48 plakalı 2004 mo- lel san renkli 6203175 motor no'lu XLER8X20004500669 şası ıolu Scania marka 9000 kg. ağırlıgında lastikler normal onjinai ta- ;ograf mevcut Pioner teybi \ar. Pioner TV \ar. Basın: 51174 wutc.mumtaz-arikan.com /LKHA1/A H/Z R£kV/?UL 19O6'M BU6ÛN,İLX HAVA HI2 BEICOfUJ YAPILr Dl. DÜNYADAKİ İUL MOTDOM UÇUÇU GER- ÇEKL£$TİRSU U/B/GHTHAROEŞLEJZİN BU BA$AeJLAe.lHDAN 3 Y'L SOH/SA, FKANSA'- DA BifZ BREZJLYALI UÇAĞ/A/I HA2/RLİYOI&U. ÖAJPE İL£eL£y£fy2.4 BEYSİE SÜÇUİ MO- VDOJJ UÇAĞI İLE 12KASIUDA B/0 TARlfl- MN HAVAIAND/.SAMTDS-OUMOUT, YÜK LİP ALÇAL4f&/( AMA YESDeM ENA2 6 MET7SE niKARJMN UÇARAfi 2ZO U2AKJJĞI TAU 21 £ANİf£DE A&UIŞTI. BÖYLECB, O ZAA4AUA OE&İN ÜLAÇILAMA- U1Ç BİR HtZI 6££ÇBIO£Çrif!JYOIU>u! ELAZIĞ 2. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN 103 DAVET KÂĞIDININ İLANEN TEBLİGATI Dosya No: 2004 877 1- Alacaklının adı, soyadı: Oyakbank AŞ 2- Borçlunun adı, soyadı: Keke Nakliyat Inş. Malz. Ürt. ve Paz. Tur. San. ve Tic. Ltd. Şti. Çarşı Mah. Mimar Sinan Cad. No:5 Elazığ 3- Haczin yapıldıgı gün ve saat: 08.03.2004, 23 AF 247 plakalı aracımz haczedilerek muhafaza altına aluımıştır. İcra ve Iflas Kanunu'nun 102. maddesine tevfıkan yapılan haciz sırasında kendiniz \eya Tebligat Kanunu hükümlerine göre tebellü- ge yetkili kimse hazır bulunmadığından işbu kâgıdın tebliğ tarihinden itibaren adı geçen kanunun 103. maddesi gereğince 3 günlük müddete 15 gün ilave ile 18 gün içinde haciz tutanağını tetkik ve bir diyeceginiz varsa bıldinneniz için icra dairesine baş\"urmanız ila- nen tebliğ olunur. 01.11.2004 Basın: 51290 ŞİŞU1. AİLE MAHKEMESİ'NDEN Esas No: 2003 534 Davacı Se\i! Santaş vekıli tarafından davalı Hüseyin Santaş aleyhine ikame olunan boşanma davasında. .Ankara Caddesi. \'ilayet Han N:10 K:3 Cağaloğlu- Eminönü adresinde tebligat yapılamamış, yapılan araş- tınnada adresi tespit edilememiş olduğundan davalıya dava dilekçesi ve duruşma gününün ilanen teblıgine karar verilmıştir. Davalı Hüseyin Sa- ntaş'ın dunışmanm atılı bulunduğu 24.01.2005 günü saat 9.10'da mah- kememizde duruşma salonunda hazır bulunması veya kendisini bir ve- kille temsil ettirmesi, mazeretsiz olarak duruşmaya gelmediği veya kendisini bir vekille temsil ettirmediği takdirde yokluğunda cereyan eden işlemlere itiraz edemeyecekleri hususu davetiye verine kaim ol- mak üzere HUMK'nın 213 ve müteakip maddesi gereğince ilanen teb- liğ olunur. 04.11. 2004 Basın; 51354 TC BAKIRKÖY 4. SULH HUKUK IVL4HKEMESİ HÂKÎMLİĞİ'NDEN Esas No: 2004962 Karar No: 2004 998 Istanbul ili, Bakırköy ilçesi, Osmaniye Mahallesi. Cilt: 49, Hane: 239'da nüfusa kayıtlı Ibrahim kızı Makbule"den 15.3.1928 d.lu Nimet Toka'ya a>™ ha- nede nüfusa kayıtlı bulunan Eşref oğlu Nimet'ten 1955 d.lu oğlu Halil Toka vası olarak tayin edilmiştir. İlan olunur. 26.10.2004 Basın: 51134 GÖRÜŞ Dr. GURBUZ ÇAPAN Şehip (mi) ve İnsan (mı) Şehir ve insan birbirinin izdüşümüdür. Ve hatta ay- nısıdır. Ya da bizim özdeyişimizdeki gibi "Aslan yattı- ğı yerden bellidir". Şehir aynen insana benzer, insan da şehre. Antik Yunan edebiyatında derier ki: "Her kuş, kanadında kendi coğrafyasının rengini taşır." in- sanın nasıl, kafa boşluğu, göğüs boşluğu ve kann boşluğu varsa kentlerde de buna benzer boşluklar vardır. KAFA BOŞLUĞU: Kafa boşluğunda beyin vardır. Kentteki karşılığı kültür merkezidir. Bizler beyinle pek ilgili değiliz. örneğin, akıl hastası olunca genellikle hastayı saklanz. Ya da yok sayanz. Doktora götürme- yiz pek. Bir yeri kanayınca insanın, üç dört kişi koşa- rak doktora götürür onu. Oysa aklı kanayınca (akıl hastalıklan) doktora götürmezler. Psikiyatri doktorla- nnın muayenehaneleri genellikle bodrum katlannda olur. Çünkü hastalan gizlice götürüıier. Yani akılla ilgi- li sorunlanmızı gizlice çözmeye çalışınz. Kentlerdeki kültür merkezleriyle ilgili ilişkilerimiz de böyledir. Kül- tür merkezi ya hiç yoktur ya da çok ufaktır. örneğin daha düne kadar koca Istanbul'un tek Atatürk Kültür Merkezi vardı. Fazla gelmişti, 70'lerde bir parti yak- mıştık. Çünkü buralarda yapılan işler bize pek uymaz. Ne o öyle? Heykel (puttur), resim (zinhar günahtır), ti- yatro (baldır bacak gösteriien yerterdir, tövbe tövbe!), müzik (ki sazın içinde bile şeytan vardııi), edebiyat (biz daha yazıyı keşfetmedik). Biz yüce Türk milletini yol- da mı bulduk? Onlan böyle kötü şeylerle bozar mıyız? Kültür ihtiyacı varsa dumanlı kahvehanelerimiz ne gü- ne duruyor? Gitsin orada mutlu olsunlar!.. GÖĞUS BOŞLUĞU: Akciğerler(yeşil sahalar), kalp (ticaret merkezi), damar sistemi (kentte yollar, arter- ler). Biz ne yapanz; günde iki paket sigara içerek ak- ciğerterimizi tükettiğimiz gibi, yeşil alanlan da habire kemirerek tüketiriz. Yeni yeni başladık ağaçlandırma çahşmalanna. Ağaç deyince odun gelir aklımıza. Ke- semezsekfidanı hamakyaparsallanınz. Bizsallanma- yı çok severiz. KALP: Kalbe gelince, benmerkezci milletiz. Her apartman ayn bir şehirdir. Üstü daire altı işyeri. Oysa insanda bir kalp var. Ama bizim şehirlerde her apart- manın aklı ayndır. Büyük ve işlevsel (kalpler) alışveriş merkezleri yeni yeni kuruluyor. AFİTERLER (Yollar, damariar): Onlar daracık olur. Sigara içen ve kötü beslenen insanlann damarian gi- bi. Ya daracık yetmez ya da tıkalı olur. Yangm olsa u- laşmak mümkün değildir. Şimdi koca koca iş merkez- leri yapılıyor ama yollan yok. Bu kalbi iflas etmiş ada- ma kalp nakli yapsan dahi damarian kifayetsiz ise ta- kılan kalbin de fazla fonksiyonu olmaz. Zira kalbin ra- hat bir akciğere ve yeterli bir arteryal sisteme ihtiyacı vardır. Oevasa iş merkezleri nasıl da saplama gibi du- ruyor. Sistemi toptan çözemiyoruz. Uyduruyoruz a- ma uymuyor! BATIN BOŞLUĞU: Karaciğer (depo organıdır) şe- hirde ona sanayi bölgesi denir. Mide ve sindirim sis- temi; lokanta, fınn karşılığıdır. Böbrekler ve üriner sis- tem şehirde kanalizasyon sistemidir. Bunlar insanda belli bir nizamatta iken bizim şehirierimizde rasgele serpiştirilmiştir. Kanalizasyon çalışmaz, çalışsa da ucunda antma sistemi yoktur. İnsan idrannı böşalta- mayınca nasıl kana kanşıp üremi oluşuyorsa kentler- de de bir yığın sorun üretiyor ve çözemiyoruz. Fabri- kalar ayn bir bölgede olması gerekirken konutlaria dip dibe; atıklan bırakın hastalığı, genlerimizi bozmaya başladı. Çift başlı, tek kollu, gramajı düşük bebek, ha- yatımızın bir parçası haline geldi. SİNDİRİM SİSTEMİ (Kursak): Bizim en önemli yeri- miz burasıdır. Biz şehirde ilk önce fınn ve lokanta aça- nz. Medeni toplumlann komuta merkezi beynindedir. Bizim komuta merkezimiz kursağımızda! Biz kursağı- mızdan komut alınz. Onlar mutluluğu akılda ararken, biz ancak kursağımızla mutlu oluruz! Bizim tek düşün- düğümüz şey fınn, lokanta ve lahmacun salonudur. Halkını seven yüksek yöneticilerimiz, aşevi, iftar çadı- n açar, biz de kursağımızı doldurur onlara dua ederiz. SONUÇ: Biz estetik duygumuzu da kaybettik. Ucu- za örtündüğümüz gibi tıraşsız dolaşınz. Şehirierimiz de bizim gibi; boyasız, badanasız, çatısız olur. Tek kaygımız, kursağımızı nasıl doldursak? Nemize lazım bizim tiyatro, resim, heykel, sinema, müzik, edebiyat! Nerede ucuz lokanta, hatta mümkünse beleş beslen- me! Adalet Ağaoğlu'nun deyimiyle "Istanbul otuz yaşında hor kullanılmış kadına benziyor". Insanımı- zın da otuzunda beli bükülüyor, gözünün ışığı sönü- yor. Umut dağın arkasında, beynimiz geride, kursa- ğımız önde. Bir gün biz de düzeliriz inşaJlah!.. gurbuzcapan@eksev.ofg.tr Faks: 0 212 672 73 79 BULMACA SEDAT YAŞAYAM 1 2 3 4 5 1 2 3 4 5 6 7 8 SOLDAN SAĞA: 1/ Selin açtığı hendek ya da ' çukur. 2/ Ge- 2 mide yelken- 3 lerin açılma- A sı... Dokuteli. 3/ "iyi, hoş, güzel" anla- mında eski sözcük... Eti lezzetli bir ba- lık. 4/ Briçte atdan bir kâğıtla eşi- ne oynamasını istedi- 1 ği kâğıdı belirtme... 2 Gereksinmeye yet- 3 meyecek kadar az. 5/ 4 Aç olmayan... Derin- 5 liğin bittiği yer. 6/Lü- 6 tesyum elementinin 7 simgesi... Düzgün ve 8 iyi konuşmayetisi. II 9 | Izmir'in Çeşme ilçesi yakınlarında turistik bir yö- re... Aldra Knrosava'nın bir filmi. 8/ Türkistan'da yaşayan bir Türk boyu... Çemberin çevre uzunlu- ğunun çapına oram. 9/Nazi partisinin hücum kıta- sıru simgeleyen harfler... Yiğit, kahraman. YUKARIDAN AŞAĞIYÂ: 1/Halk dilinde iskeleye verilen ad. 2/ Suda yaşayan tek hücreli bir canlı... Bartın'uı bir ilçesi. 3/Bir çe- şit füze... Karakter. 4/ Şarkı, türkü... Belli bir işko- lunda usta, kalfa ve çıraklan içine alan dernek. 5/ Şöhret... Afrika'da yaşayan büyük bir antilop. 6/ "Gelecek günlerin en güzeli, en ferahı' Kalbi temiz alnı — sevişenlerin olur" (C. S. Tarancı)... Aldatma işi, hile. 7/Yumak halindeki ipliği çile yapmada kul- larulan iki kollu tahta araç. 8/ Rüşvet alma, yiyici- lik. 9/Gösteriş, caka... Topluluğu kaplayan ani deh- şet duygusu.