Catalog

SAYFA CUMHURİYET 30 EKİM 2004 CUMARTESİ 8 HABERLERIN DEVAMI TURKIYE Istanbul PB 20 Sinop PB 19 Adana Y 28 Edirne PB 23 Kocaelı PB 23 Çanakkale PB 22 Izmir B 26 Manisa B 26 Aydın B 27 Denizii B 26 Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskışehir Konya Sıvas Y Y Y PB PB PB Y 22 20 20 22 22 21 16 Zonguldak PB 20 Antalya PB 27 Kars Mersın Dıyarbakır Şanlıurfa Mardın Sıırt Hakkâri Van Y Y Y Y Y Y Y 27 16 19 16 18 18 13 Y 14 Butun bolgetenmız parçalı ve çok bulutlu, Ota ve Doğu Karadenız, (ç Anactolu'nun doğusu, Doğu Akdenız ıle Doğu ve Guneydoğu Anadöiu bofcjeten saganak ve gok gurultulu sağanak yağış- lıgeçecek Dığeryerieraz bulutlugeçece* Havaa- caklığı yuröun dogu ke- sımtennde azaJmaya de- vam edecek, dığer yerfe- de onemlı bır deûışıkltk olma/acak DIS MERKEZLER Oslo Helsınkı Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Parıs Bonn Y Y Y Y Y PB PB PB 4 6 00 15 13 14 16 15 Müniri Y 14 Zürıh Berlin Budapeşte Madnd Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Y Y Y Y PB PB Y PB 13 18 13 19 20 19 22 23 Y 13 Şârn Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakü Bışkek Tfflis Kahıre PB B Y B PB B PB B 4 25 5 20 21 17 22 29 Y 23 I Parçalı buljthj : Seiı Bulutlu ^ Çok bulutlu ı Yagmuru 9 9 G U N C E L CUNEYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada sının mümkün" olduğunu, Kıbrıs için de "Yunanis- tan ve Güney Kıbns Rum tarafının da adım atma- sı gerektiğini" söyledi. Söyledi de neler oldu? • • • "Komşu" bu yaklaşıma aynı ağırlıkta yanıt vere- ceği yerde, tersine gelişmeleri yeğledi. Yunan hükümetinde iki konuda da suskunluk sürerken Cumhurbaşkanı Kostis Stefanapulos Türkiye'yi ikiyüzlülüklesuçladı. "Türk/ye'nin Avru- pa perspektifi hakkında başka şeyler söyleyip Ati- na'ya karşı başka şeyleryapttğınt" öne süren de- mecinde "Yunanistan ve Kıbrıs konulanyla ilgili dış politikamızda da samimi değişiklik" istedi. Cumhurbaşkanları Türkiye'yi yeni anlaşmazlık- lann kaynağı göstermeye çalışır, Ege'de, Kıbns'ta çözüm arayışlarına yardımcı oldukları havasını ba- sarken... ... Kimi Yunanlılar... Türkiye ile Yunanistan'ı (1996'da hani şu ünfü olay; Başkan Clinton u üze- rinde birkaç keçinin yaşadığı kaya parçası için iki ülke arasında olası savaşı önlediğine değinirken kahkahalarla güldüren) Kardak kayalıkiarı çevre- sindeki "çakıl taşına dahi bayrak dikme" yanşına giriştiler. Son marifetleri Patmos adasının 100 metre açı- ğında bulunan 10 metrekarelik kayalığa bayrak dikmek oldu. Atina ikide bir Türk uçaklarının taciz uçuşları yaptığını öne süren girişimler yapıyor. Yetkililerimiz, Yunanlılar AB'den müzakere tari- hi alacağız diye elimiz kolumuz bağlı sanmasınlar, diyor. Rum usulü tezgâhlar gelişirken Türk Başbakanı ise hâlâ: "Ege sorununaa... hukuk çerçevesinde... adillll, istikrahın ve kabul edilebilir bir çözüm bulunması mümkünnn" diyen mesajlar verıyor. • • • Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'ne gelince; Dışişle- ri ve Savunma bakanlan demeçlerinin birinde Tür- kiye'nin üyelik müzakerelerine karşı olmadıklarını söylüyor, ama bu demeci izleyen bir başka demeç- te (zirvede kararlann ıttifakla alındığını göz önün- de tutarak) 17 Aralık'ta "nasıl oy kullanacaklanna son gece karar vereceklehni" söyleyerek pazarlı- ğa açık kapı bırakıyor. Annan Planı ile koparamadıklarını sürekli yineli- yoriar. 17 Aralık'tan önce Kıbns Cumhuriyeti'ni he- men tanımamızı, Türk askerini hemen çekmemi- zi, Kuzey Kıbns'taki Rum gayrimenkulllerini derhal kullanımaaçmamızı, Türk göçmenlerin adayı bir an önce terk etmesini istiyoriar. • • • Ya Kuzey Kıbns? AB (ve ABD) verdiği sözü tut- mamış. Rumlar ne istedilerse yaptığını, intihar et- mekten başka yapacağı bir şey kalmadığını söy- leyen, Türkiye'yi anavatan saymayan bir Başba- kan: M.A. Talat. Kine dönüşen siyasal ilişkiler. Ba- ğımsızlığı, egemenliği boşveren bir halk ve... Birisi var, orada tek başına. Hâlâ bağımsızlık tür- küleri söyleyen biri, Rauf Denktaş: "... Kıbns milli bir davadır diye biz bütün gençli- ğimizi yitirdik. Türkiye, Türkiye diye inledik. Gelar- tık diye yalvardık. Acınız, acımızoldu. Hürriyetiçin mücadele ettik. Kıbns Yunan olmasın diye öldük ve öldürüldük. Boşuna mı bunlar? Simrtis 'AB'ye üye oldunuz, bu dolaylı enosis- tir'diyor, Rumlarbayram yapıyor. Bunlara Türkba- sınında 'Ne oluyoruz' diyen yazılargördünüz mü? Millibasının 'Verve kurtul' demeye getirdiğibirda- va nasıl olur?" diyor. Uzun sözün kısası: Işte Atina (ileri geri laflanna bu hükümet susu- yor)... Işte Güney Kıbrıs (ödün baskılarına, 17 Ara- lık şantajına bu hükümet susuyor).. (suskun bir toplum, suskun bir medya, suskun muhalefet kar- şısında) işte bu hükümet... Böyle bir hükümet! 224 bin öğrenci bitirebildi Talep çok mezıııı yok • Baştarafı 1. Sayfada si ve açıkilköğretim okullannın dunımunu ortaya koydu. Buna göre, 1992-1993 eğitim-öğretim döne- minde gereksinim duyan herkese, istediği yer ve zamanda eğitimini sür- dürme olanağı sunma amacı ile kurulan açı- köğretim liselerine ılk yıl 44 bin 760 öğrenci başvurdu. Bu rakam 1997-1998'de 100 bin 808'e, 2003-2004'te de 121bın872'yeyükseJdi. Ancak, öğrenci sayısı katlanarak artarken okullann mezun sayılan düşük kaldı. Bakarilığın verilerine göre, aradan geçen 12 yılda bu lisele- re toplam 852 bin öğren- ci kayıt yaptırırken, bun- lann yalnızca 224 bin 798'i mezun oldu. Aktif olarak 276 bin 668 öğ- renci eğitimini sürdürür- ken 38 bin 864 kişi kay- duıı dondurdu. Toplam 273 bin 314 bin öğrenci- run kaydı da silindi. Ve- rilere göre, açıkilköğre- tim okullanndaki başan oranı liselerden daha kö- tü. Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü bün- yesinde 1998-1999 öğ- retim yılında kurulan açıkilköğretim okullan- na ilk yıl 68 bin 890 öğ- renci kayıt yaptrrdı. Bu rakam 2002-2003'te 45 bin 315'e düştü. Bu okullara aradan geçen 6 yılda toplam 308 bin 153 öğrenci kayıt yaptırırken bunlann yalnızca 62 bin 83 l'i mezun olabildi. Setçuk'ta köpekbabğı • SELÇUK (AA) - Izmir'in Selçuk ilçesi Pamucak sahilinde, bahk avına çıkan Aliksan ErdalJı ve arka- daşlannın ağlanna, 4.5 metre uzunluğunda köpekba- hğı takıldı. Bahkçılar, köpekbahğını görünce şaşkın- hklannı gizleyemediler. 1 ton 200 kilo ağırlığındaki köpekbahğının, orkinos ağı ile yakalandığı belırtildı. Köpekbalığı, yurttaşlar taraündan ilgı ıle izlendi. Türk Silahlı Kuvvetleri Irak'a sınır ötesi opemsyon yapılabileceğini ABD'ye iletti Kerkük'e müdahaleplanıM Baştarafı l. Sayfada di. Ancak Kuzey Irak'taki gruplar Türki- ye'nin 17 Aralık AB zirvesi sürecinde Av- rupa'yı tedirgin edecek hiçbir girişimde bu- lunamayacagı görüşüyle hareket etmeye devam etri. Bunun üzerine Ankara, ne olur- sa olsun Kerkük'te Türkmenlerin eritilme- si ve sindirilmesi sonucunu da doğuran bu adımlan önlemek için girişimde bulunaca- ğını bir kez daha duyurdu. Plan hazırlandi: 20 Mart 2003'te 1- rak'a giren ABD ve koalisyon güçleriyle işbirliği yapılsaydı Türkiye, Kuzey Irak'a "Barış Kalkanı" adı altında bir harekât düzenleyecekti. Bunda tek hedef bölgenin terörii besleyen bir zemin olmamasıru ve dengelerin korunmastnı saglamaktı. Bu planlar rafa kalktı. Yaklaşık 2 ay kadar ön- ce Ankara. yeni duruma nasıl müdahale ederim arayışma girdi. Bunda özellikle Ker- kük, Tel Afer ve Kandil Dağından gelen haberler etkin oldu. 20 bin klşilik bfrllk: TSK. 20 bm kışi- lik bır güçle bölgeye müdahale etmek üzere plan hazırladı. Bu plan 14 Ekim perşembe günü Başbakanlık'ta yapılan bir zirv e ile hü- kümet kanadıyla paylaşıldı. Bu zirveye Baş- bakan RecepTayyip Erdoğan. Genelkurmay Başkam Orgeneral Hilmi Özkök, Dışışleri Bakanı Abdullah Gül, Milli Savunma Baka- nı Vecdi Gönül Genelkurmay Ikinci Başka- nı Orgeneral tlker Başbuğ, Dışişleri Müste- şar Vekili Ali l\ıygan, Türkiye'nin Irak özel temsilcisi Büyükelçi Osman Korutürk ve MİT MüsteşarVekili katıldı. Yapılan plan ay- nntılanyla değerlendirildi. Org. Büyükanıt bölgede. Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Bü- yükanıt, 20 Ekim Çarşamba günü Diyarba- kır'a giderek bölgede incelemelerde bulun- du. Büyükanıt söz konusu harekât çerçeve- sinde sürdürülen çalışmalan da denetledi. Bölgedeki kolordu ve tümenlerden sınıra kaydırma büyük ölçüde tamamlandı. ABD'den yeşil IŞlk: Bölgede sınır ötesi adım atarken öncelikle ABD ile karşı karşıya gelmemeye özen gösteren Ankara, kaygılannı ve yaptığı hazırlığı bu ülkeyle paylaşrı. ABD, özellikle Kerkük'ün tek bir etnik gnıbun eline geçmemesini ulusal çı- karlan açısından gerekli görüyor. Bu bağlamda Kürtlerin son dönemde attı- ğı adımlan 'ileri' buluyor ABD'nin Anka- ra'ya, "salt buna ve terör gruplarına yö- nelik harekâta karşı çıkmayız" mesajı % er- diği öğrenıldı. Cumhuriyefe bilgı \eren kaynaklar, "Son bir ay içindeABD'nin An- kara Büyükelçisi Eric Edelman'ın demeç- lerine dikkat edin. Kerkük'ten kaygılan- dığım her fırsarta dile getiriyor" dediler. Irak hükümetinin belirsizli- ğf:Ankara, Kuzey Irak'taki gruplann is- temlerine karşılık, muhatabımız Bağdat'tır tezini işiiyor. Bağdat'ta geçici yönetim var. Ancak, bu yönetimin ABD'den ne kadar bağımsız karar alabileceği tartışmalı. Anka- ra'run Kerkük politikası konusunda Bağ- dat'la kurduğu bağm sonuçlan belirsizliği- ni koruyor. Ankara, Bush'un seçimi kay- betmesi, Kerrj'nin kazanması halinde do- ğacak değişikliği de dikkatte tutuyor. Ker- ry'nin Irak'tan asker çekmesi halinde bu durumun Irak'taki belirsızliği daha da art- tıracağı endişesi hâkim. Ankara, Irak'a iliş- kin planlannı ve öngörülerini bu ülkede çok uzun süre istikrann sağlanamayacağı se- naryosuna göre yapıyor. MGK'cten uluslararası açılım:27 Ekim Çarşamba günü yapılan MGK toplan- tısında AB'nin yanı sıra Irak'taki gelişme- ler de tartışıldı. Bu toplantıda şu tümcenin altı çizildi: "Türkiye'nin, Kerkük'ün ya- pısını değiştirmeyi ve bölgeyi Irak yöne- tinunden koparmayı amaçlavan hareket- leri önlemeye yönelik tedbirler aidığını uluslararası ortama duyurmahvız." PKK/KONCRA CEL'in faailyetle- Tİ: MGK toplantısında terör örgütünün son dönemde Türkiye içinde artmaya başlayan faaliyetlerine de dikkat çekildi. Türkiye'de- ki terör eylemlerine Kuzey Irak'tan gelen gruplann da katıldıgı, bölgenin terörden tü- müyle anndınlmasr gerektiği vurgulandı. Ankara'nın 20 bm kişilik güçle yapmayı planladıgı olası müdahalede bu durumu da hedefinde tuttuğu öğrenildi. Ankara, hem Kuzey Irak'taki gruplann, hem terör örgü- tünün uluslararası kaynaklardan beslen- mekte olduğu kaygısmı diri tutuyor. Sezer: Lozan değişemez Cumhurbaşkanı Sezer, azınlıklar konmundaki tartışmanın hukuksal olduğunu belirterek "Türkiye'dekiazınlıklarLozan 'da belMenmişn'r. Lozan değişemez"dedi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cum- hurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Türki- ye'de yurttaşhk esasına dayanan bir yapının benimsendığini belirterek "Azınhklar ko- nusundaki tartışma hukuksaldır. Türkiye, vatandaşhk esasına dayalı bir yapı benim- semiştir. Etnik esasa dayalı değildir. Tür- kiye'deki azınlıklar Lozan'da belirlenmiş- tir. Lozan değişemez" dedi. Sezer, Cumhuriyetin 81. yılı nedeniyle Çankaya Köşkü'nde verdiği resepsiyonda gazetecilerin sorulannı yanıtladı. Sezer, azınhk haklanna ilişkin bir soru üzenne, Tür- kiye'deki yapının etnik esasa değıl yurttaş- lık esasma dayalı olduğunu anımsattı. Tür- kiye'de azınlıklarla ilgili konulann Lozan Antlaşması'yla çözüldüğünü vurgulayan Se- zer. "Lozan değişemez" dedi. Sezer, "Azın- hklarla ilgili bir rapor yayunlandı. AB'nin görüşü farklı" sorusunu da, "Ben o konu- ya girecek değilim" diye yamtladı. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök de, aynı konuya ılişkın sorular üze- rine. her ülkede azınlık tanımının farklı ol- duğunu söyledi. Ülkelerin azınlıklar ile ilgi- li yaklaşurilannı araştırdıklannı belınen Oz- kök, şu değerlendirmeyi yaptı: "Türki- ye'nin konumu farklı. Türkiye'de Türk kimliği bir üst kimlik. Bunu tartışmaya başladığınızda tartışmanın nereve gide- ceği belli olmaz." Hükümetle ilgili soru yö- neltilince, "Şiir demeyeceksiniz değU mi?" yamtını veren Özkök, daha sonra "Tabii ki şiir gibiyiz demedim ama, hükümefe bağ- lı olarak görev yapan bir kurumun tem- silcisiyim. Bir u\ um şart. Bir saatin par- çalan gibi. Her kurumun kendi içinde öte- kiyle uyumlu çalışması gerekir. Erdoğan başbakan olur olmaz; onun yerine başka- sı gelir bu ayn. Ben hükümetle uyiımlu çalışması gereken bir kurumdayım" dedi. AB sürecini değerlendiren Özkök, 17Ara- lık'a kadar hata yapmamak gerektiğini vw- guladı. Gazetecilerin "Bu hatalann neler olabileceği" sorusuna ise Özkök, "Aynntı- ya girmem. Yanlış anlaşılır" yamtını ver- di. Ozkök bir gazetecinin "AB konusunda kırmızı çizgilerimtz var mı" sorusuna da şu yamtı verdi: "Devam etmekte olan bir sü- reç var. Türk toplumunun büyük çoğun- luğu da bu sürecin tam üyelikle sonuçlan- masından yana. Bunun için gerekli her şey yapılacak.Ama bazı şeyler vardır ki, o ka- dar olmaz dersiniz. Bu nokra toplumun belirlediği çizgidir." PKK cezaevinden yönetillyor 1 Kara Kuv-vetleri Komutanı Orgeneral Ya- şar Büyükanıt da, Irak'ta yapılması planla- nan seçimlere ilişkin bir soruya, "Irak'ta seçim yapılırsa kirli olur. Çünkü sayım ya- pılmadı" yanıtım verdi. Büyükanıt. Kandil Dağı'ndakı teröristlerle ilgili olarak ise 1998 "de 400'e kadar düşen terörist sayısının bugün yeniden 2 bine yaklaştığını söyledi. Dünyada cezaevinden yönetilen tek terör ör- gütü'nün Türkiye'de olduğunu da vurgula- yan Büyükanıt, "Avukatlarla ilgili suç du- yurusunda bulunuyoruz. Yanıt alamıyo- ruz" diye konuştu. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Özkök rtsepsiyona eşi Özenç Özkök'le büiikte kaüldı. AKP'den semboliktemsüANKARA (Cum- huriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanı Ah- met Necdet Sezer'in Cumhuriyet Bayramı nedeniyle Çankaya Köşkü'nde verdiği re- sepsiyonda, AKP gru- bu yalnızca 18 kişi ile temsil edıldı. CHP'li milletvekillerinin ise yoğun ilgi gösterdiği resepsiyona, büyükel- çiler ile sanat ve spor TBMM Başkanı Bülent Arınç resepsiyona yaüuz geldi. (AA) çevTelerinden birçok isim katıldı. Anayasa Mahkemesi Başkanı Mustafa Bumin de resepsiyona kanhrken Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AB Anayasası Imza Töreni için Roma'da bulunduğundan gehnedi. BaşbakanVekili MehmetAli Şa- hin ise eşsiz geldi. CHP Genel Başkam Deniz Baykal, kızı Aslı Baykal ile resep- siyona katıldı. Genelkurmay Başkam Or- general Hilmi Özkök, kuvvet komutanla- n ve MGK Genel Sekreteri Yîğit Alpogan resepsiyona eşleriyle geldiler. Sezer, eşi Rahşan Ecevit ile gelen DSP'nin Onursal Başkam Bülent Ecevit ile tokalaşırken bir süre sohbet etti. TBMM Başkanı Annç dışında AKP grubundan yalnız 18 millervekili Çankaya Köş- kü'ne gitti. Adalet Bakam Cemil Çiçek, Içişleri Ba- kanı Abdülkadir Aksu, Enerii ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi GüJer ve Çevre ve Orman Bakam Osman Pepe eşsiz geldi- ler. Devlet Bakanı Güldal Akşit ise eşiyle katıldı. CHP'denAKP'yetrans- fer olan Arilla Başoğlu ile Mahmut Ko- çak resepsiyona eşleriyle katıldılar. Resepsiyona, 54 CHP milletvekili gel- di. Resepsiyona katılan bazı isimlerşöyle: Damştay Başkam Ender Çetinkaya, DYP Genel Başkanı MehmetAğar, DSP lideri Zeki Sezer. Sanatçılar; Metin Akpınar, Ahmet Uğurlu, TekinAkmansov; Göksei Kortay, Gülriz Sururi, Engin Cezzar, Gülben Ergen ve Mustafa Erdoğan. Ya- bancı misyon temsilcileri, Türkiye'deki azınlık cemaatlerinin dini temsilcileri. Sporcular; Halil Mutlu, Şeref Eroğlu, Atagün Yalçınkaya ve Mehmet Özal. Meclis törenine düşük katılım • Baştarafı 1. Sayfada selamlaşarak Ozkök'ün karşısında yerini al- dı. Bunun üzerine Özkök, yanında yer alacak ismin kim olduğuna da bakarak "Bizi ayır- mışlar mı?" dedi. Baykal da gülümseyerek "evet" yanıtmı verdi. Roma'da bulunan Baş- bakan'ı törende vekil olarak Başbakan Yar- dımcısı Mehmet Ali Şahin temsil ettı. Yük- sek yargı başkanlannrn yerlerini almalanndan sonra Yargıtay Başkanı Eraslan Özkaya'nm ısimliği yerinden kaldmldı. Özkaya'nın, eşi- nin sağlık sorunlan nedeniyle Istanbul'dabu- lunduğu öğrenildi. Sivil ve askeri protokolün su-ayla Cumhur- başkam'nı kutladığı törende, TBMM Başkan- lık Divanı ve grup yönetimlennde yer alan- lar dışında AKP ve CHP'den toplam 48 mil- lervekili yer aldı. Bu milletvekillerinin büyük bölümünü de CHP'liler oluşturdu. Meclis'te- ki törende hükümeti 11 bakan temsil etti. Sulu «ar > Gok guaıltulu GUNDEM MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada şetleri birbirini kovaladı. Kısa bir süre sonra ra- porda kabul edebileceklerimiz, edemeyecekleri- miz tartışılmaya başlandı. 26 Ekim'deki Erdoğan, Chirac, Schröder gö- rüşmesi de aynı serinin ürünü o\arak algılandı. Birinci günkü manşetlerin havası şuydu: "Almanya, Fransa'yı ikna etti." "Erdoğan, Chirac'ı dize getirdi." "Fransa sonunda tamam dedi." Chirac ülkesine döndükten sonra her devlet başkanının yapması gerekeni yaptı ve hükümet üyelerini bilgilendirdi. Çıkan tablo, Türkiye açısın- dan çok da şık görünmüyordu. Birkaç gündür Fransa'da da tartışılmakta olan Chirac senaryolannı, önümüzdeki döneme ışık tutması açısından bir kez daha irdeleyelim: Birinci senaryoda, Türkiye her şeyi ama her şe- yi yapıyor. AB de "Tamam, bizce bir sakınca kal- madı" diyor. Bu aşamadan sonra son sözü Fran- sa halkı söylüyor ve kesin karar veriliyor. Bu yak- laşım her şeyden önce AB'ye saygısızlık. AB ku- rumları Türkiye ile her türlü çetin müzakereyi ya- pacak. Işi tam üyelik noktasına getirecek. Eğer Fransa halkı tatmin olmazsaTürkiye'ye "pardon" denecek! Ikinci senaryoya göre müzakereler yolda kesı- lecek. Ve her şey bitecek. Bunun Türkçesi şu: Türkiye'ye öyle şeyler söylenecek ki kabul edi- lemez bulunacak ve Türkler de vazgeçecek! Üçüncü senaryo özel statü. Zaten herkesin di- linde. Türkiye ile yıllarca görüşmeler yapılacak. Yolun sonunadoğru, "Arkadaş, tam üyeiikolma- dı, sana şöyle bir şey verelim" denecek. Senaryolardan senaryo beğenin! Uydulara uydu mu? Yolun sonu böyle görünüyor. Peki, başı nasıl? Yani 17 Aralık'ta Türkiye'ye bir müzakere tari- hi verilecek mi? Ankara'da hükümet çevrelerinde ve diploma- sinin perde gerisinde konuşulanlar bazı ipuçlan veriyor. Bir yaklaşım şöyle: Bunun adı "yapıcı belirsizliktir"... Ne demek o? Yani, kimi konulann ucu açık, ama bu durum i- ki tarafın da işine yarıyor. Üç liderin görüşmesi sonrasında basın toplantısı yapılmaması, Fran- sa'daki Türkiye karşıtlarının elinin boş kalmasına nedenoldu. EğeryapılsaydıChirac'ınErdoğan'la yan yana çekilen pozu bile "Bakın, Chirac Türki- ye'ye kol verdi" biçiminde yorumlanacaktı. Yorumlanmadı da ne oldu? Şu oldu; iki taraf da ödün verip ödün almış ol- du. AKP hükümetinin tek derdi var: O da müza- kerelerin başlaması. Ucu ne olursa olsun. Chirac üçlü senaryodan söz ediyor. Bu senaryoların ger- çekleşmesi için her şeyden önce müzakerelerin başlamış olması gerekiyor. Chirac, 17 Aralık'ta Türkiye'ye müzakere tarihi verileceğini başka tür- lü anlatamazdı! Bunu anlatırken de yolun uzun olduğunu, tam üyelik kapısının ancak Fransız anahtarıyla açıla- bileceğini özenle vurguladı. Chirac'ı dinleyen Fransızların endişe edecek bir şey olmadığını dü- şünmesi hedeflendi. Erdoğan da yolda kaç seçenek olursa olsun bunlardan birinin tam üyelik olduğunu, bunun ar- tık kesinleştiğini söylüyor. BirbakımaAKP'ninde eline, kabul eden olsun olmasın anlatabileceği bir malzeme verilmiş oldu. Diyelim Fransa-Almanya hartı geçildı. Geriye kalıyor23 ülke! Bu iki ülkenin uydusu olanlardan sorun çıkmayabilir, ama bakarsınız bir danışıklı dövüş olur, der ki kimi uydu, bu bana uymadı! Bu "yapıcı belirsiztik", dileriz sinir yapıcı belir- sizliğe dönüşmez! ankcum<« cumhuriyetcom.tr MİLLİ PİYANCO 29 EKİM ÖZEL ÇEKİLİŞİ Itrilyonlfra 1489107 100 milyar lira 1348753 1466253 50 milyar lira 0772526 1142760 1562603 5 milyarlira 0253478 0348195 0536^45 0829420 0872541 0915955 1102351 1359289 1413202 1687953 800 milyon lira 0004997 0005976 0007144 0020261 0030920 0045045 0067715 0083638 0109488 0136564 0172491 0181638 0183274 C135600 0236278 0251193 0262953 027495i 0281719 C340313 0348572 0358158 0371596 0385929 0439398 0525975 0542253 0572044 0604849 0652284 0667791 0691816 06937460707868 07271310763896 0778772 0794255 0808258 0820550 0831409 0831554 0831512 0834984 0860191 0889810 0890247 0899364 0904454 0922983 0930084 0933160 0935708 0952507 0972001 1001893 1015041 1024210 1064421 1074841 1093197 1136489 113684S 1143844 1145022 1146040 1166090 1171 045 1202202 1278506 1296600 1306337 1363740 1388090 1398036 1425902 1428491 1430219 1477621 1501907 1508006 1513832 1522206 152S355 1531669 1545322 1586640 1587545 1615853 1696262 1712441 1715487 1777558 1781720 1803053 1863847 1878466189621918963601993460 600 milyon Dn 0032191 0037818 0048825 0080765 0096430 0128086 0130861 0139997 0141934 0142061 0148964 0191446 0200857 0211142 02233510264497 0287527 0301393 ^ m 0325151 0407169 0446680 3456134 0505592 0562470 0621289 3653780 0708600 0736606 0747026 0747150 0769250 08902110907873 0917792 0924536 0338905 0959949 0978545 '029041 1035578 1074886 1075166 1083722 1101554111890311283631149427 1155471 1163434 1225136 1246105 1257933 1261749 '275050 1313814 1346476 1362488 1372007 1379809 1391581 1422624 1463617 1547876 1565368 1570175 1579422 1604740 1651946 1659196 1667702 1670558 1677836 1679681 1694865 1701203 1702716 1753618 1760318 1778501 1780512 1816579 1822530 1867025 1868116 1873331 1884523 1904710 1926637 1932822 1934059 1940157 1959912197853819836921992328 «Omflyonlra 0C10823 0018613 0064159 0067638 0077031 0120161 0129930 0144903 0183575 0191888 0201091 0237563 0306392 0326080 0334044 0382(326 0402189 0425162 0431625 0454368 045505C 0491197 0535031 0550835 0575531 0579018 0612870 0636382 0639440 0657242 3713298 073^663 0747719 0751556 0760619 0788507 0794114 08006550803238 0825301 0829925 083152608676420890805 089729809366210959082 0993557 1004959 1013546 1024595 1045296 1055235107803511182731141092 1201082 1212252 1215044 1253325 1259026 1284865 1287600 1315056 134)3'0 1349482 1365065 1376715 1385150 1414034 1438694 1454593 1462353 1479332 1490662 1521471 1532736 1536477 1549519 1577044 1587645 1618405 1630843 1637158 1668634 1671075 1701174 1715867 1716898 1728979 1734655 1803699 1828024 1834734 1874023 1879785 1900623191105419469091980602 10 mirytm 8ra 018 109 150 162 198 217 578 601 851 935 6 milyon lira 08 29 53 63 70 Anorti 2ve5