Catalog

29 EKİM2004CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Ûzellikle Kuzey Bulgaristan'da hissedilen Romanya'daki deprem sonrası gözler, nükleer santrala çevrildi Türkiyehattın dışındaDASK BASKANI: Deprem sigortasına Ugîyok İSTANBVL (AA) - Türkiye bir deprem ülkesi olmasına karşın konutlann hasarlara kar- şı güvence altına alınabileceği zonınlu deprem sigortası yeter- 11 ilgı görmüyor. 17 Ağustos 1999'da yaşanan böyük depremin ardından kanun hüİcraunde kararname ile yürür- lüğe giren zonınlu deprem sigor- tası kapsamında, Türiaye'deki 12 milyon 988 bin 665 adet ko- nuttan, sadece 2 milyon 26 bın 717'si zorunlu deprem sigortası poliçesine sahip bulunuyor. Doğal Afet Sigortalan Kuru- mu (DASK) Yönetim Kurulu Başkanı tdris Serdar, yaptığı açıklamada, zorunlu deprem si- gortası çıktıktan sonra, deprem teminatı olan konut sayısının 2.5 milyona kadar yükseldiğıni, ancak daha sonra 1.7 milyona kadar genlediğinı belirterek şündi tekrar tırmanışa geçtiğini söyledi. Serdar, "Ama bunu ye- terü görmek mümkün değiL Da- ha fazla olmasınu en azmdan yüzde 50'yi geçmek, yüzde 70'le- re dayanmak hepimizin arzusu. Bütün insanlannuzın evierine teminat almalan gerekiyor" di- ye konuştu. ' O N C E L İ K DEĞİL 1 Serdar, sigortacılıgın temel amacının teminat sağlamak ol- duğunu vurgularken şunlan kay- detti: "Bu aşamada, 100 mUyon doiar crvanndafonohıştu ama bizim ödeme gücümüz 1 miryar dolar. Yani, bu miktara kadar ofuşacak hasarian karşriayabiyo- ruz. Herkes sigorta yapürmış ol- saydı, bizim 4.5-5 milyar dolar, hatta 6 nıihar dolar ödeme gücü- müz olacakû. Bu. konudarda ohışacak tüm hasarian teminat altına atamş otuyoruz demek.' Sigorta yaptırmarun, ınsanla- nn yaşam öncelikleri arasında neredeyse en sonda yer aldığını anlatan Serdar, "Oysa, en önce- BkM oimah. Depremde bir anda her şeyiniz kavbolabiliyor" dedi. Serdar. îstanbul'da 120metreka- relik bir dairenin günlük zorunlu deprem sigortası maliyetinin 350 bin lira olduğuna dikkati çekti. Insanlann sahip olduklan varlıklan güvence altına alma- sı gerektiğini vurgulayan Ser- dar, zorunlu deprem sigortasını yaptırmayanlara, kanun henüz çıkmadığı için ceza da verile- mediğini bildirdi. tstanbul HaberServisi-Merkez üs- sü Romanya'nın Vrança Dağı'nda olan ve önceld gün saat23.35'te mey- dana gelen Richter ölçeğine göre 5.5 büyüklüğündeld deprem, tstanbul'un yanı sıra Bulgaristan'da da paniğe neden oldu. Eski TÜBÎTAK Marmara Araştır- malar Merkezı (MAM) Başkanı Prof Dr. Nad Görür, "Meydanagelendep- remin. Türkiye'deki sistemJe ilişkisi ofanadığı kesin" dedi Bulgaristan Bilımler Akademisi Rasathanesi'nden yapılan açıklama- da. depremin özellıkle Kuzey Bul- ganstan'da önemJi ölçüde hissedil- diği ve Silistre kentınde bazı bina- lann duvarlannda çatlaklar oluştu- ğu belirtildi. Bu arada, deprem en büyük kor- kuyu Bulgaristan'ın Romanya ile sınınnı oluşturan Tuna Nehrı kena- UKRAYNA BULGARİSTAN Karadenız TORMYE Istanbullulan korkutan Romanya depreminin Türkiye'deki sistemle ilişkisi olmadığı açıklandı. Öte yandan dün de Balıkesir'in Edremit ilçesinde art arta hafif şiddette dört deprem oldu. Saatl2.38'de3.0, 12.40'ta2.8, 13.37 vel3.52'de 3.1. rında kurulu, dünyanın en riskli nükleer santrallan arasında ilk sı- ralarda yer alan Kozloduy Atom Santralı'nda yaşattı. Sanrral yöne- tüninden yapılan açıklamada. dep- remin hemen ardından nükleer re- aktörlerin en ince aynntısına kadar kontrol edildiği belirtildi. Boğazıçi Üniversıtesi Kandilli Ra- sathanesi ve Deprem Araştırma Ens- titüsü Müdürü Prof. Dr. Gülay Bar- barosoğlu. meydana gelen deprem üzennde çalıştıklarını kaydederek depremin Türkıye'yi nasıl etkileye- ceğı konusunda birşey söylemek için henüz erken olduğunu bildirdi. Bar- barosoğlu, Trakya Bölgesi, Istanbul ve Anadolu'nun kuzeyindeki bazı il- lerde hissedilen depremin, Türki- ye'den farklı bir sistem üzerinde ol- duğunu düşündüklerini belirtti. Eski TÜBİTAK Marmara Araştır- malar Merkezi (MAM) Başkanı Prof. Dr. Naci Görür ise depremin merkez üssünü henüz tam olarak bilmediği- ni ifade ederek depremin Ukrayna ya da Romanya'da meydana gelmiş olmasının Türiaye'deki sistemle ilgi- si olamayacağını söyledi. Türkiye'de bulunan ikı fay hattından birincisinin, Karlıova'dan başlayıp Yunanistan ana- karasına kadaruzanan Kuzey Anado- lu Fay Hattı olduğunu, diğerinin ise yine Karlıova'dan başlayıp tskende- run Körfezi'nde son bulduğunu an- latan Görür, "Meydana gelen depre- min Türkiye'deki sistemle ilişkisi ol- madığı kesin" diye konuştu. T^oplum GönüDüleri Vakfi'nın Türldye'nin çeşrtli yerlerindeki 6 oknlda başlarüğı 'Şimdi OkuDu Olduk' projesi kapsa- 1 mında iyileştirme çabşmalan yapılan Bandırma'daki Kayacık Şehit Öğretmen Mustafa Boz İlkögretim Okulu açddı. o o Gençler, maddi destek bulmaktan inşaata kadar, projenin her aşamasında çalıştı 'Şimdi okulhı olduk9 Ç alışmanın proje EVRJMKAYA koordinatörlüğünü tt .xr _rD ... n 7~~. ~ -.,-r ,, BANDIRMA-Gençlenn onculu- yurutenve26Temmu2dan ğünde-EIeştirmekiçindepdegiştir- bu yana süren onanmlar için mekiçfagönüllüyü2''sloganıylayo- Bandırma'dan 150 milyar liralık destek bulan üniversıte öğrencisi gençler, "Bir yerden başlamak gerekiyor. Umutlu bir gelecek istiyoruz" diyorlar. la çıkan Toplum Gönüllüleri Vak- fi 'nın (TOG) Türkiye 'nin çeşitli yer- lerindeki 6 okulda başlattığı "Şimdi OkuOu Olduk" projesi kapsamında iyileştırme çahşmalan yapılan Ban- dırma'daki Kayacık Şehit Öğretmen Mustafa Boz llköğretım Okulu, hiz- mete açıldı. Çalışmanın proje koor- dinatörlüğünü yürüten ve 26 Tem- muz'dan bu yana devam eden çalış- malar için ilçeden 150 miryar liralık destek bulan ünrversite öğrencisi genç- ler, "Bir yerden başlamak gerekiyor. Umutlu bir gelecekistiyoruz" dediler. TOG Yönetım Kurulu Başkanı îb- rahim Betil de -Türkhe'de bir deği- şim ve gehşim olacaksa bu, gençlerin öncülüğünde olmak Bandırma'daki gençler,degişimi gerçekfeştirebilecek- Pendik Ertuğrul Gazi Mahallesi'nde evi yıkılanlara arsatahsisi yapılacak Olaylı yıkımda anlaşmatstanbul Haber Servisi - Pendik Ertuğrul Gazi Mahallesi'nde (Aydos Mevkii) önce- ki gün yapılan yıkım sonrasmda Pendik Be- ledıye Başkanı Erol Kaya ile görüşen ma- halle halkı temsilcıleri, belediye taranndan arsa tahsıs edılmesı konusunda anlaştılar. Yıkım nedenıyle dün saat 10.00 sıralann- da yürüyüşe geçen yaklaşık bin kişüık grup, çe\ıkkuvvet ekiplerincedurduruldu. "Ay- dos'uyıkürmayaca- ğız" yazılı afiş taşı- yan gruptakiler. yü- rüyüş sırasında çe- şitlı sloganlar atnlar. Pendik Belediye- si binasına kadar yürüyeceklennı ve stanbul Valisi Muammer Güler Pendik'teki yıkımın yasalara ve mevzuata uygun olduğunu belirterek yaşanan olaylarda polise karşı gelen kişilerle ilgili gerekli işlemlerin sürdüğünü söyledi. Belediye Başkanı Erol Kaya ile görüşmek istediklerini be- lirten grup, polis bankatıyla karşılaştı. Panzerler, kalkanlı ve gaz maskeli çevik kuv'vet polislennin oluşturduğu barikata 200 metre kala Dolayoba Caddesi'nde duran gruba polis yetkilılen, yürüyüşe »on vermelerini söyledi. Yetkihlenn, içlerinden seçecekleri 20 ki- ;ırun Belediye Başkanı Kaya ile görüşebi- ecegini belirtmesınin ardından temsılcıler, polisin sağladığı bir müıibüsle Pendik Be- îedıyesi'ne gitmek üzere gruptan aynldılar. Burada Tuzla KavTnakamı Fahri Keser ve Belediye Başkanı Kaya ile bir görüşme ya- pan 20 kişi, Başkan Kaya'nın u başkabiryer- de arsa tahsisi" teklifinı kabul ettı. Kaya, Ertuğrul Gazi Mahallesi'nde başka yıkım olmayacağını söyledi. Yıkılan gecekondu sahiplerine tahsis edilen yerlerde, yasanın öngördü- ğü şekilde yenı yerleryapılacağı- nı anlatan Kaya, 5 yıl süreyle yılda 500 milyon lira ödemeleri karşılı- ğında evleri yıkı- lan yurttaşlara, tapulu arsa tahsisi yapıla- cağını söyledi. Mahalle temsilcileri daha sonra olaysız şekilde dağıldılar. Valilikte basm mensuplannın sorulan- nı yanıtlayan Istanbul Valisi Muammer Gükr ise Pendik'te yapılan yıkımın ka- nunlara ve mevzuata uygun olduğunu ifa- de ederek öncekı gün yaşanan olaylarda polise karşı gelen kişilerle ilgili gerekli ka- nuni ışlemleri sürdürdüklerini bildirdi. i^_ •)••«•• Antakya'da da yıkım ANTAKYA (Cumhuriyet) - Antakya'nın Saraykent Ma- hallesi'nde gecekondulann yıkımı sırasında olay çıktı. Ekiplen engellemek isteyen Saraykentlilerden 4 kişi gö- zaltına alındı. Antakya Belediyesi ekipleri dün bölgeye gittiler. Ekipler, çoğunluğunu kadınlann oluşturduğu bir grubun direnişiyle karşılaştı. Iş makinelerinin önüne ge- çerek yıkıma izın vermemekte kararlı olduklannı söyle- yen mahalle halkına polis müdahale etti. Olaylarda 4 kişi gözalhna alındı. Bu arada, bir gecekonduda yapılan ara- mada, ruhsatsız pompalı tüfek ele geçirildiği belutildi. lerini kanrtladılar* 1 diye konuştu. Bandırma"dakı çalışmalar kapsa- mında okulun mevcut binasının ye- nilenmesinin yam su^ yeni bir okul bınası, bilgisayar laboratuvan ve pre- fabrike ek derslilder de yapıldı. Ilçe- deki yaklaşık 50 kuruluşun destek verdiğı projenin son çalışmalannı ta- mamlayan gençler, yaşadıklan heye- canı, "Kayacık bizim bebeğimiz oldu. Çocukdoğdu. Şimdi sıra büyüyüpge- Kşmesinde" şeklınde anlattılar. Eğitim öğrerime zor koşujlarda de- vam eden Kayacık Şehit Öğretmen Mustafa Boz îlköğretim Okulu'nun iyileştırme çahşmalan projesi koor- dinatörlerinden Bahkesir Üniversi- tesi Öcrisadi ve Idari Bilimler Fakül- tesi Işletme Bölümü 3. sımf öğren- cisi Coşkun Emran, gerçekleştirdık- leri çalışmayı "deü cesareti" olarak tarumlayarak "Belki yaan gezip eğ- lenemedik, ama şimdi göriiyorum ki buna değdi. Bu çocuklarm gözlerin- deki sevinç bile bize yeter" dedi. Yine proje koordinatörlennden iş- letme bölümü 2. sınıf öğrencisi Cmit Gündüz de çalışmalann sosyal et- kinliklerle yıl boyunca süreceğıni vurguladı. Gündüz, "'Bandırma'nm dikkatini Kayacık'a çekmek istedik- terini" söyledi. Yaklaşık 5 aydır. maddi destek bul- maktan inşaat ışlerine kadar projenin her aşamasında görev alan bir başka proje koordinatörü işletme bölümü 3. sınıf öğrencısı Alper Basara ise "ts- tedikten sonra başanlamayacak hiç- bir şeyyok. 5aydırçok çafaşükve şim- di sonuç ortada" diye konuştu. ' C E N Ç L E R E CÜVENİN' TOG'un 2002 yıhndan bu yana fa- aliyet gösterdiğini anımsatan Yöne- tim Kurulu Başkanı tbrahim Betil, Türkiye'de gençlere olan güvenin az olduğunu ve bunun değişmesi gerek- tiğini söyledi. Betil, "Onümüzdeki3 yıl içinde 15 okul yenflenecek ve bu- nu gençler yapacak. Türkiye'nin ge- leceği için gençlere güvenmekzorun- diye konuştu. DUZYAZI ORHAN BİRGİT •NeMutlu TÜPküm Diyene' Cumhuriyeti "En büyük eserim" diyetanımla- yan Atatürk, "Onuncu Yıl Söylevi"nı de "Ne mutlu Türküm diyene" sözüyle ile bitirirken el- bette o sözünün yıllar sonra bir Türkliik; Türki- yelilik tartışmasında kullanılacağını düşünme- miştir. Tıpkı 29 Ekim için "En büyükbayramdır" der- ken günün birinde Cumhuriyetin Başbakanı'nın o bayram günündeyanına birinci yardımcısını da alarak Roma'da AB Anayasası ile ilgili bir imza törenini izlemeyi tercih edebileceğini de düşün- meyişi gibi... Sanırım 81 yılda bir kez, Cumhur- başkanı ağır hasta olduğu için kutlama törenle- rine katılamadı. 1938 yılının 29 Ekimi'nde Ata- türk, Dolmabahçe'deyatıyordu. Harp Okulu öğ- rencileri bir Şehirhatlan gemisi ile sarayın önü- ne geldiler ve marşlar söyleyerek moral vermek istedilerdi. Ayağa kalktığı, pencereye giderek Cumhuriyetin o günkü bekçilerini selamladığı anlatılır. Sayın Başbakan'ın bugün, Ankara yerine Ro- ma'yı tercih etmesinin nedenini doğrusu anlamak- ta güçlük çekiyorum. AB'ye üye devletlerin baş- bakanları birliğin anayasasını imzalayacaklar. Aday üye olarak Türkiye de o törenin gözlemci çağnltsı. Ancak illa Başbakan mı? Yanında bulunacak Abdullah Gül hem ülkemizi, hem Erdoğan'ıtem- sil edemez mi diye düşünüiüyor? Yoksa, AB'ye "Bizi üye alırsanız ulus devletgörüşümüzün Av- njpa Bihiği devleti karşısında ikinci sıraya gele- ceğinişimdiden onaylıyoruz" mesajı mı iletilmek isteniliyor? Gençliğinde ümmet-devlet düşüncesi ağır ba- sanlar için ulusal bayramların, dini bayramlar- dan daha ön sırada yer alması elbette söz konu- su degildi. O sıralama kargaşasını yaşayanlar, gü- nümüzde Cumhuriyetin en büyük miraslannın başında gelen Lozan Antlaşması'nın orasından burasından didiklenmesi karşısında sessiz kal- mayı yeğliyorlar. Arna Cumhuriyetin de, Lozan'ın da sahipleri gö- revlerini bırakmıyorlar. Bu bayram günündesize iki mektuptan kısa alıntılar yapacağım. İlk mek- tup sanıyorum ABD'deki bir okurumdan, Bayan Almila Berker'den geliyor. Okurum okyanus ötesinden toplumun değerlerinin yok edilmeye çalışıldığından yakınıyor. "Elimizdekiyegâne güç Türk olmaktır. Bu kimliği reddedenler, iç savaş çıkarmak mı istiyortar" sorusunu yöneltiyor. Dev- letin üniteryapısını korumaya yönelik değerlerın yok edilmeye çalışıldığını söylüyor. Bu da Israil'den.. İkinci mektubun muhatabı ABD'deki Turkish Fo- rum üyeleri. Gönderen de "Ben Türküm. Türki- yelideğil" sözleri ile yazısına başlayan Rafael Sa- di. Güne başlarken e-postalanmı trtiz birdikkat- letararım ve bu isme genellikle Israil-Filistin ara- sındaki çatışmayla ilgili haber ve yorumlann sa- hibi olarak rastlarım. Bu kez ABD'deki Think- Tank Turkey üyelerine uzun bir mektup gönder- miş Bay Sadi. Diyor ki: "1492 yılında Ispanya'daki Engizisyon'dan ka- çıp Osmanlı Türkiyesi'nde kucak açılmış ve ka- bul edilmiş Yahudi dinine mensup bir Türk va- tandaşıyım. 1955 yılında doğup 1961 yılında il- kokula girdiğim günden itibaren Türküm, doğ- ruyum, çalışkanım' tümceleri ile beynime Türk olduğum kazıldı. Bayrağım ve milli marşımın ne olduğu öğretildi. Atatürk'ün söylediği 'Ne mut- lu Türküm diyene' sözünü öğrenerekbilinçlene- rek büyüdüm. Şimdilerde bin'leri kalkacak ve bana yok kardeşim, sen Orta Asya'dan, Oğuz ve Kayı boylanndan gelmediğin için Türk değil, Türkiyelisin diyecek. Ben de 'A peki haklısınız' diyeceğim. Hadi canım sen de? Ne olacak be- nim 50 yıllık eğitimim, öğrenimım. Ne olacak 26 yaşına gelmiş oğluma, 23 yaşındaki kızıma ver- diğim Türk eğitim kimliği. Şimdi kalkıp kendile- rine kusura bakmayın çocukJar. Biz Türk değil mi- şiz. Sadece Türkiyeliymişiz mi diyeceğim? Bu- nun adına milleti bölmek halkı parçalamak den- mez mi? Kimse bana üst kimlik alt kimlik hikâ- yeleri anlatmasın. Her birimiz bu ülkede ne ol- duğumuzu biliyoruz. Dinlerimiz, ırksal ve yöre- sel farklılıklanmız olabilir ve bu hiçbirzaman biz- leri rahatsız etmedi. Benim atalanm kendilerine özelhaklar verebilecek azınlık statüsünü biz Türk vatandaşıyızdiye kabuletmemişlerdir. Yann öbür gün denecek ki 'Sizin tamamınız Türk değilmiş. 70 milyondan şu kadarı Kürt, şu kadan Alevi. Şu kadan Süryani, Keldani. Bu kadarı Laz. öbürle- ri Yahudi. Bilmem ne kadar Ermeni. Kala kala 1 milyon Türk kaldı. Bu kadar Türk için de 777 mil- yon kilometrekare arazi fazla. Gefin şunu efendi efendi paylaşın' derler adama. Bu iş yanık ko- kuyor. Bana Türk değil Türkiyeli demek rahatsız ederbeni.." Ne mutlu Türküm demeyi bize öğreten Atatürk Cumhuriyetinin 81. yıldönümü kutlu olsun. Faks: 0 216 3028208 obirgrt/; e-kolay.net Cumhuriyet 81 Yaşında Kutlu OlsunCumburiyet sonsuza kadar yaşastn dtyorsak okumamız gervken temel kitap NUTUK"Tden 7O"e berkese bir NUTUK ber eve bir NUTUK tarttçesiilr tammethı 22xl*.Scm 656 tay/a postrr bedtyeU sadne 10 milyon TL j m : KARDAK SaDıbahça Sofcak No 6 Cagalcğlu ISTANBUL Tel (0212)528 66 89 c a* (C212) 519 84 85 e-post toplurTisâ!Oonusum(asuperonline com