25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet fmtiyaz Sahibi: CUMHURiYET \AKFI adma ILHVN SELÇUK Genel Yayın Yonetmenı İbrahim Yüdız • Yazıışlen Muduru Salim Alpaslan # Sorumlu Mudur Mehmet Sucu # Haber Merkezı Muduru HakanKara Istıhbarat CengızYıldırım© Ekonomı Ozlem \ uzakO Kultur Egemen Berkoz 9 Spor Ab- dülkadır \ uctlraan # MakaJeler Samı Ka- raoren • Duzeltme Abdullah Vazıcı • Bıl- gı-Belge EdıbeBuğra • ^urtHaberlen Meh- met Faraç • \\rupa Temnlcısı Gura\ Oz Va>ın Kuruiu İlhan Selçuk (Başkan) EmreKongarfDanış- man) Orhan Ennç, Hikmet Çetınkava, Şukran Soner,lbra- hını Vıldız, Orhan Bursalı. Mustafa Balbav, Hakan Kara -\nkaraTemsilciM MustafaBalbav <\taturkBuhanKo 12^ kat 4 # Muessese Mu Bakanlıklar Tel 4)9^020 That) Fak« 419*02'' • Izmır Temsıl- dunı Erol Erkut UM Serdar Kı/ık. H Zt\a Blv 1 W S 2 " Tel 4411220 Faks • Bılgı t^lem 4418"'4İ > 0 Adana Temsılusı Çetuı \ ığenoğiu. Inonu Cd 119 S 4hmet Korul- No 1 1 Tel W 1 2 11 Faks W 12 l-> VıtalvaTemsılcısı Ahmet $ a n • Saîı» Fa- Oruçoğlu Cumhunvet Cad 80 5 Tel 0242 24800^ Fax 24}0*>(W z ,|et Kuza 9 Cumhuroet Reklam 0 Genel Mudur Ozlem \>- den 0Genel MudurWdjncı bi Semra \azıcı Tel *02121 M24I 19 M24« W-M24^ ~SFa\ 10212)->H 84 61 j\-ın surel \a-ın Baskı \Wkezü eDen. MİıİLSan. Faııh Vialı F ^ 1 Te l'J P Dısram V 'ı - hal Fak. J L 1 > Ek(\f 2004 Gune^ ^ Ogle 1 2 ^ Ikmdı b 44 U,am 18 13 \ah\ 19 G L N C E L Cİ!SEYT4RC\\UREK • Baştarafı 1. Sayfada Le Monde un- ağız bırlığı etmışçesıne Chırac'la Schroder'ın Turkıye'ye destek konusunda "hem- fıkır" olduklarını, ancak "muzakerelenn başlama tanhı konusunda anlaşamadıklannı" one suren yayınlarına mı La Republıca, La Stampa gıbı Italyan gazete- Jerinın -tarıhten soz etmeden- ıkı lıderın Turkı- ye'ye 'evet' dedıklerıne mı Olumsuz bılgılerı ozenle gozden kaçırarak ıkı gundur Beriın'ı yorumiamaktan ozenle uzak du- ran, zırvede Chırac ve Schroder ın anlaştıklannı duyurmakla yetınen Turk medyasına mı Turkıye nın uyelık muzakerelenne başlamasının otomatık olarak uye olacağı anlam/na ge/medığı- nı, Turkıye Başbakanı'nın yuzune bu gerçeğın Berfın'de soylendığını açıklayan Fransa Başbaka- nı Jean-Pierre Raffarin'e mı Turkıye ye 17 Aralık'ta tarıh verıleceğınden ve Fransa'nın olumlu oy kullanacağından hıç soz et- meden, (artık 10-15 yıl da demıyor, kesın sure saptıyorlar) uyelık muzakerelennın "en az 15 yıl sureceğını" vurgulayan, ucu açık bır davranışla Turkıye'nın AB uyelığının "çantada keklıkolmadı- ğını" soyleyen (keklığı duz ovada avladım turku- sunu anımsatan) Cumhurbaşkanı Chırac'a mı Yıne tarıhten soz etmeden Turkıye'yı yakın bır gelecekte AB'nın tam uyesı görmeyt arzu ettığı- nı, 17 Aralık'ta evet dıyeceğını açıklayan Başba- kan Schroder'e mı Hangı açıklamaya, lıderierden hangısıne ına- nacağız? • • • Her şeyden ve hepsınden once lıderlerımıze ınanmamız gerekmıyor mu? Lıder saydığımız bır Başbakan'la bır de Dışış- lerı Bakanı kamuoyunun uzennde durduğu Ber- lın zırvesınden donuşlennde; "Almanya ve Fran- sa lıderien 17Aralık'ta Turkıye'ye tanh venleceğı- nı ıfade ettıler" dıyemedıler Bu ıkılı, olumlu sonuç alındığını anlamamız ıçın "Gülumseyen yüzumuze bakın" dıyeceklerı yer- de, Chırac'la Schroder'ın gulen gozlenyle yuzle- rıne bakmamızı salık verdıler Oysa, Fransız-Alman ortak yapımı uçaklann alı- mıyla ılgılı 2 8 mılyardolarlıkanlaşmanın ımzalan- masından sonra, Chırac'la Schroder'den neşelı hareketler, hafıf kahkahalar ekranlara yansıdı Bır açıdan sevındırıcı, aslında karamsarlık aşı- layan dış kaynaklı açıklamalann altında ne yattı- ğı şoyle yorumlanabılır Cumhurbaşkanı Chırac, 17 Aralık'ta Turkıye'ye muzakere tanhı verılmesını ıstemıyor Neden ıse sureklı yazdığımız gıbı, 2005'te Fran- sa'da AB Anayasası'nın referanduma sunulma- sı Chırac, Fransız kamuoyundakı Turkıye'ye kar- şı olumsuz havanın referandumu etkıleyeceğın- den kaygılanıyor Bu kaygıyla anayasa referandumundan sonra- kı bır zırvede tarıhın saptanmasını ıstıyor Bızım- kıler Mart 2005'te muzakerelenn başlamasını ıs- terken tanh 2006'ya sarkıyor • • • Gülumseyen yuzlere bakarak uluslararası zırve- lerden sonuçlar çıkanlabılır m\° Bızımkılere gore evet 1 Oysa, uluslararası zırvelerde kullanılan her sozcuğun ayrı bır değerı, bır amacı olabılır Boşuna zaman harcamayalım; RTE'de böyle bır kaygı ızlenmıyor Yuze, goze bakarak yargıya varmayı ve sonuçlar çıkarmayı daha elvenşlı bu- luyor Bu bır sav değıl Başbakan 250 sayfalık eksık- ler, aleyhımıze paragraflar, dayatmalar ıçeren AB raporunun 6 Ekım'de açıklanmasının uzennden . Ancak, evet ancak ıkı saat geçtıkten sonra (Hangı dılden okudu, ne zaman okudu, nasıl değerlendırdı bılınmıyor) Strasbourg'da basına öır demeç verdı "Bu rapor olumlu ve dengelıdır" dedı. Gulen yuzlere bakarak lehımıze sonuçlar çıkar- masına şaşmamalı? 'Kerkük'te zorlama olmamalı' ANK\R\ (Cumhurhet Burosu) - Irak ın ışgalının ardından Turkıye nın en çok uzenn- de durduğu Kerkuk konusu, Mıllı Guvenlık Kurulu'nda (MGK) butun avTintılanyla masa- ya vatınldı Bolgede faalı>et gosteren Kurt gruplann kente yonelık hedeflen ve mevcut durumlanna ıJışkın guncel bılgılenn değer- lendınldığı toplantıda, Turkıye'nın Kerkuk "te zorlamalan kabul etmeyeceğı \ e me\ cut du- rumun yenıden normale donmesı gerektığı vurgulandı Turkıye. Kerkuk'e sonradan yer- leştınlen yakJaşık 7 0 bın Kurt kokenlının es- kı bolgelenne donmesını ıstıyor Irak'takı son gelışmeler \e Turkıye'yı ka\- gılandıran \onJen, oncekı gun yapılan MGK toplantısında ayrıntılanyla masaya vatınldı Guvenhk bırımlenmn Irak'takı gelışmelere ılışkın hazırladıklan raporlar kurula sunuldu Raporlarda, Kerkuk'tekı gehşmeler, Turk şo- fbrlere yonelık saldınjar. bolucu orgut P- KKKONGRA GEL'ın durumu yer aldı Or- guttekı dağılmaya dıkkat çeken raporlarda bolunen parça sayısının da 7'_yekadar yuksel- dığı \iirgulandi Abdullah Öcalan ın karde- şı Osman Ocalan'ın orgutten koparakyenı bır yapılanma ıçıne gırmesının ardından dığer parçalann da.kopmaya başladığına yer \enlen raporda, PKJCKONGRA GEL'ın yurtıçınde- kı sempatLzanlan ıleAvrupa"dakı sempatızan- lannın da orgutu yoğun bır sorgulama \e tar- tışma surecı ıçıne soktuğu vurgulandı Turkı- >e*nın her zemınde kaygılanru dıle getırdığı Kerkuk konusunda ıse ışgalden sonra yaşa- nanlar sıralandı Işgalcı AJ3D guçlennın mu- samahalı da\Tanmalan nedenıyle şımdıye ka- dar Kerkuk te çoğunJuğu değıştırecek şekılde yenı >erleşımler olduğu anlatılan raporda, Tur- kıye nın bolgesel ve ıç guvenlığı açısından bu durumu kabul edeme\ eceğı, toplantıda bırkez daha vurgulandı Kerkuk'un statusune ılışkın onceden ongorulenlenn aksıne gelışmelerya- ^andığı kavdedılen raporda, Kurt gruplann kentte çoğunlukta olduklannı uluslararası ku- rumlara tescıl ettırme arayışlannın mutlaka onlenmesı gerektığı kaydedıldı Rapor uzen- ne kurulda vapılan değerlendırme sonucunda, Kerkuk e yerleştınlen 70 bın Kurt kokenlı- nın, geldıkJen bolgelere donmelennm sağlan- ması, nufiıs vapısı değıştınlmış halıyle kalıcı sonuçlara vol açabılecek gınşımlere ızın ve- nlmemesı karan alındı Bu amaçla Türkı- ye'nın geçen haftalarda ABD \e bolgedekı Kurt gruplara yonelık yaptığı gınşımlenn sur- durulmesı de benımsendı Kerkuk'te sonradan goç edenler nedenı>le sağhksız bırkent kurulduğu, çe\Tesındekı tar- lalann verleşım yenne donduğu belırtılen ra- porlarda, "Kerkuk'un, şu andaki niıfusuna tarihinin hiçbir doneminde ulaşmadığı" tespıtı yapıldı Artan nufus sayısının da kente yonelık zorlama pianlan ortaya koyduğu an- latılan raporlarda, Kerkuk'te meydana gelebı- lecek çatışmalann Turkıye'yı doğrudan etkı- Ieyeceğı dıle getınldı Kentte etnık \ e mezhep- sel açıdan çeşıtlılık bulunduğu, oiası çatışma ortamının uzun surelı çozumsuzlukJere neden olabıleceğı kaydedıldı Dışışlen Bakanlığı yetkılılen ıse Turkı- ye"nın Kerkuk e yonelık \apay gınşımlennın her tırsatta ABD'lı yetkıhlere anlatıldığını \e kabul edılemez olduğunu ılettıklerını dıle ge- tırdıler Bu gınşımler sonucu ABD'lı yetkılı- lenn Kerkuk'un nufus yapısının değıştınlmek ıstendığı fıknnı kabul etmeye başladıklannı belırten Dışışlen yetkılılen, gınşımlenn sure- ceğını kaydettıler Konu ıle ılgılı kurulda soz alan asker uye- ler de daha once Genelkurmay adına konuş- ma >etkısı olan ust duzey komutanlarca bası- na açıklandığı gıbı Kerkuk'un herhangı bır bolgesel vonetıme bağlı olmamasını, Bağdat orneğınde duşunulduğu gıbı ozel bu" statuye sahıp olması gerektığı yonundekı duşun- celennı dıle getırdıler GUIVDEM >ILST4F4B4LB\1 Uzaydan enerji elde edilecek ÇA.NAKK4LE (AA) - Japon Uzay Havacılık Daıresı'nde (JA- XA) gorev yapan Doç Dr Ser- kan Anılır. dunyada azalacak enerji kaynaklanna alternarıfola- rak uzayı seçtıkleruıı soyledı Doç Dr Serkan Anılır. Çanak- kale Onsekız Mart Unıversıtesı Turk-Japon Dostluk Gnıbu'nun organıze ettığı "Japon Kültürii" tanıtım gunune katılmak uzere, Japonlarla bırlıkte Çanakkale'ye geldı Doç Dr Anılır, ÇOMU Kulrure\ı'nde duzenlenen etkın- lıkte, JAXA'da gorev yapan tek Turk vatandaşının kendısı oldu- ğunu belırterek "Bu kurumda çalışan tek yabancı bilim adamı da benim. Orada uzay fiziği grubundayım. Grubumıız, ge- nelde uvdu sistemleri üzerinde çabşmalar yapıyor" dedı Doç Dr Anıln", uzaydan enerji elde ermek ıçın venı projeler ge- lıştırdıklennı belırterek "Önfl- müzdeki yülarda,dünvadaki en önemli sorun enerji olacak. \aklaşık 2050 yılında düm ada- ki enerji kaynaklarının buyıik bir bölümü azalacak" dıve ko- nuştu Bu kapsamda yenı bır pro- je tasarladıklannı ve bunun halen surduğunu vurgulayan Doç Dr Anılır şu bılgılen verdı '•Japoma. enerji ihfivacının yuzde 80'ini dışarıdan karşılı- \or. Bu nedenle kendi enerjisi- ni elde etmek için yeni projeler gerçekleşrirhor. Biz de bu ener- jivi temin etmek için uzavı seç- rik. Ozellikle uzavda guneş enerjisini toplayıp bir merkeze iJetmevi \e bu enerjivi kulian- mayı planlıvoruz. Roketle gon- dereceğimiz bir panel uzaya ulaşınca yelpaze şeklinde açıla- cak ve uzerindeki donanımlar savesinde gıineş enerjisini dûn- yaya ulaştıracak." Doç Dr Anılu', her şeyın evn- mının uzaydan başladığını, bu ne- denle ınsanlann bır şekılde uzaya gen donmek ıstedıklennı belırttı Bugun Ay'a gıdıldığuıı, yann başka bır gezegene gıdıleceğını belırten Doç Dr Anılır, "İlerle- yen dönemlerde belki uzavın dı- şma çıkacağız. Bövle fırsatlar olacak. Bunları gerçekleştir- mek için bazı projelere inıza at- mak gerekivor. Bugunkü tekno- lojimiz veterli olmasa bile. pro- jelerin iJk adımını atmak ve gü- nün teknolojisivle geliştirme- miz gerekivor. Biz şu anda 'UzayAsansoru' projesiyle bunu yapıyonız" dedı "Uzay Asansörii" projesını, başuıda bulunduğu grubun tasar- ladığını hahrlatan Doç Dr Anılır, sozlennı şoyle surdurdu "Ata adını verdiğimiz proje- yi bir konferansta sunmuştum. NAS\ çok beğendı. tlk olarak 6 aylık bir değişim programı ger- çekleştirdik. Ben bu dönemde NASA'da çalıştım. NASA bu projeyi Uerletmeye karar verdi. Burada amacımız, insanlan ro- ketie değil, bir asansorsistemi>- le uzaya götürebilmektir. Uzaya 1 kilogram yük görürebümek, çok buyıik paralara mal olmak- tadır. Projeyi gerçekleştirdiği- mizde artık sadece astronotlar değil, rutn insanlar istediği za- man uzaya gidebilecek, kısaca- sı herkes astronot olacak." Turk ışçı aılesının oğlu olarak Almanya'da doğan Doç Dr Ser- kan Anılır (31), 7 yaşında geldığı Turkıye'de ılk ve ortaoğrenımını Bursa'da tamamladıktan sonra Yıldız Teknık Unıversıtesı Mı- marlık Fakultesı'nden mezun ol- du 1996 yılındaAlmanya Bauha- us Unıversıtesf nde yuksek tek- nolojı mımansı uzenne yuksek lı- sansa kabul edılen Anılır, unrver- sıtenın mecbun futrugu stajını 1997 >ılında Avrupa Uzay Ajan- sı'nda yaptı UzayAsansoru pro- jesıyle Japonya'nın Tokyo Unı- versıtesı'nden burs kazanan Anı- lır, Tokyo Unıversıtesf nde eğıtı- mını surdururken NASA'da "UzayAsansörü" konulu konfe- rans verdı Trilyoner kâtibe BURSA (AA) - Bursa Cumhunyet Başsav - cısı Abdulkadir îlhan. Bursa Adlıyesı'nde gorevlıyken Mustafakemalpaşa Adlıyesfne geçıcı gorev le gondenlen kâtibe Sıddıka Öz- türk'un banka hesabında 3 tnlyon lıra bulun- duğuna daır ıddıay la ılgılı olarak "Söz konu- su kâfibenin parasının kaynağına ilişkin ne söylesek, anlamı olmayacak" dedı Başsav - cı îlhan, gazetecılenn sorusu uzenne, bu ko- nuda 2 aydır yapılan spekulasyonlar olduğu- nu belnierek şoyle konuştu "Gazeteciler, bu konuda benden daha çok bilgili. Konuyla il- giii iki müferfiş geldi. 1.5 aydır araştırıyor- lar. Benim şahsi fikrim. bu haberin boyle yazılması çok yanlış. Hâkimleri zan altında bırakır. Mufettişlerin 1.5 ayda netleştire- mediği ve bir sonuç alamadığı bir sonıştur- mayı, gazeteci nasıl bitirmiş de karar ver- miş. Sözkonusu kâtibenin parasının kayna- ğına ilişkin ne söylesek, bir anlamı olmaya- cak. Belki de kendi ailesinden, arkadaşla- nndan almış olduğu bir paradır. Onunla il- gili netfeşen bir şey yoL Konuyla ilgili açı- lan dava olup olmadığını da bilmi\orum." • Baştarafi 1. Sayfada yuzyılı şoyle yorumluyorlar Yenı Amerıkan yuzyılı 1 Kımı kıtalarda kureselleşme ya da benzer adlar al- t/nda anılsa da ABD açısından 21 yuzyılın anlam ve onemı bu Zaten tum adımlarını bu hedefe dayalı olarak atıyorlar Yaparlar yapamazlar ayrı konu ama, ABD polıtıkalarının son hedefinı gormekte yarar var Bu pencereden bakınca yenı başkanın kım oldu- ğu çok da onemlı değıl Sonuçta Amerıkan çıkarla- n neyı gerektırıyorsa o yonde hareket edecek Bu- nun da etkısıyle Bush la Kerryarasındakı yanşta bı- rıncıyı belırleyecek olan faktorler sozunu ettığımız temel bakışlardan çok şu soruların yanıtları olacak - Kım gulerken daha sempatık gorunuyor'? - Kım goruşlerını anlatırken daha az tekledı? - Kımın adını soylemek daha kolay? - Kım aıle pozunu daha lyı verdı? Bunun yanında tabıı kı, ınsanlann gunluk yaşam- larını yakından ılgılendıren konulardakı goruşlerdık- kate alınacak ama, kamuoyunun degerlendırmele- rıne bakılırsa, yukandakı soruların yanıtları daha çok onem taşıyor Biz Amenkan halkını kendi sandığı ıle baş başa bırakalım, Bush-Kerry yanşını kendi penceremız- den ızleyelım Her şeyden once Afganıstan ve Irak'ı kendi belır- ledığı kurallarla ışgal eden bır anlayışın Amerıkan halkı tarafından da mahkûm edılmesınde yarar var Buna hemen şoyle bır karşı çıkış gelebılır Kardeşım az once sen kendın yazdın, kım gelır- se gelsın sonuç değışmez dıye Bu ne goruş bu ne yorum' 7 Hem yenı gelecek başkanın ne yapacağı- nı nereden bılıyorsun, ya gelen gıdenı aratırsa? Soylemek ıstedığımız şu Bu da olabılır, gelen gıdenı aratabılır ama, ulkemı ve dunyayı ben ıstedığım gıbı yonetırım dıyen bır başkanın ne olursa olsun, yenılmesı gerekıyor kı, ondan sonra gelen de aynı tavrı ızlerse başına ne gelecegını bılsın' Askeri, ekonomik, yumuşak güç! ABD seçımlerının Turkıye'yı ve bolgemızı ılgılen- dıren yonlen de haylı fazla Kerry kazanırsa, kısa su- rede olmasa bıle Irak'tan asker çekecegı soylenı- yor Bu, kesınlıkle ABD'nın Irak polıtıkasının degı- şecegı anlamına gelmıyor Arada bazı farklılıkların olacağı anlaşılıyor ama ozunden Kerry de cıddı bır değışıklık yapamaz Kaldı kı, ABD'nın Irak'tan çıkışı, gırışınden zorola- cak' Turkıye polıtıkalarına gelınce ABD başkanları- nın ıkı Turkıye polıtıkası vardır Seçımden once ve seçımden sonra Seçımden once sozde Ennenı soykınmının tanın- ması ve Yunanıstan'ın 'Turkıye tehdıdı'ne karşı ko- runması gundemdedır Seçımden sonra Oval Ofıs'e oturan başkan, Tur- kıye dosyasını gorunce avuçlarını ovuşturmaya baş- lar ABD'nın bolgedekı en buyuk ussu buradadır. Arada bır puruzlense de bolgede en lyı anlaştığı hu- kumetler buradadır Hedefıne koyduğu ulkelerı kontrolaltına alabıleceğı en lyı coğrafya buradadır... Buradadır da buradadır . Ardından Turkıye'ye ılışkın demeçler değışmeye başlar "ABD'nındeğışmezmüttefikı.. Amenka'nın en yakın dostu. lyı günde kötu günde her zaman yanımızda olan sadık mûttefik " Bızım açımızdan hangı başkan gelırse gelsın, bu yaklaşımlarda bır değışıklık olmayacak Amenkalı stratejıstler dunya hâkım/yetlerını pekış- tırmek ıçın 3 temei guçten soz edıyorlar Ekonomik guç, askeri guç, yumuşak guç. Ilk ıkısını bılıyoruz Uçuncusunun ozu şu, senın ıstedığın bırşeyı karşındakı deçok ıstıyor olacak ya da o hale getırılecek ve bırlıkte yapacaksınız 1 ABD seçımlen başa baş ve baş başa geçerken, 2005'te başkanhk koltuğuna oturacak kışının ışı, özellıkle uçuncu şık açısından kolay gorunmuyor' ankcum (cumhuriyet.com.tr SÖYLEŞİ ATTİLÂ İLHAN 11 Gâzi'nin İki Eli Yakalarındadır! n o yaygın yanlış, gun geçtıkçe, ga- lıba anlaşılıyor xx. yy'ın ıkıncı yarısın- da, aklı eren ermeyen, Türkiye de 'Ba- tılılaşma'nın Cumhuriyet le (Gâzi ıle) başladığını, ustelık bunun, 'iyi bir şey olduğunu' duşunurdu Hâlâ, boyle du- şunenlerımız vardır Oysa Önasya'da Batılılaşma, Osmanlı'nın Tanzimat Devri'nde başlamış; Devlet-i Aliy- ye'nin önce parçalanması, sonra yı- kılmasıyla son bulmuştur. Cumhuri- yet, (yani Kemalizm), aslında, Batılı- laşma'ya tepki, onun tam karşıtı, bir 'Çağdaşlaşma Hareketi'dır, bunu en iyi kanıtlayan da, 'bızzat' Gâzi'nin, da- ha o zaman yaptığı, 'tespıt'ler 'Batılılaşma'nın, Osmanlı'nın son yuzyılında, Devlet-i Aliyye'nın 'alt/ya- pısı'nda yaptığı 'tahnbâtı', bakar mısı- nız nasıl, -ne kadar bılınçlı ve ayrıntılı olarak- eleştırmışi . '...ecnebi sermayeslnln Jandarmalığı...' (Tesbit/1. a ) "Tanzimat'ın açtığı 'serbest ticaret' devri; Avrupa rekâ- betıne karşı, kendisini savunamayan 'iktısâdiyâtımız'ı, Kapitulasyon zın- cirlerı ile de bağlamıştı. Teşkılât ve ferdi (bıreysel) kıymet bakımından, bizden çok kuvvetli olanlar; ülkemiz- de, bır de fazladan olarak, imttyazlı (ayncalıklı) mevkide bulunuyorlardı: temettü vergisi vermiyorlardı; güm- rüklerimızi, ellerinde tutuyorlardı; is- tedıkleri zaman, istedikleri eşyayı, is- tedikleri şartlar altında memleketı- mize sokuyorlardı. Butün ıktisat şu- belerımıze, bu sâyede, hâkım olmuş- lardı. Efendıler, bize karşı yapılan re- kâbet, hakıkaten çok gayr-ı meşrû, hakıkaten çok kaahir idi. Rakipleri- miz bu suretle, gelişmeye elverışli sanayımizi de mahvettiler; ziraatimi- ze zarar verdiler. inkışâf ve tekâmül- ü iktisâdi ve maliyemizın önune geç- tiler..." (Mart 1922) b) "...geçmişte, ozellikle Tanzimat Devri'nden sonra, Ecnebi Sermaye- si, memlekerte müstesnâ bir yere sahip oldu; ve ilmîmanada denilebi- lir ki, devlet ve hükümet, ecnebi ser- mayesinin jandarmahğından başka bir şey yapmamıştır. Artık her mede- ni devlet gıbi, yeni Türkiye de bunu kabul edemez; burası, esir ülkesi ya- pılamaz!.." ...Gâzi'nin sozlerı 'Garplılaşma'nın (yânı Tanzimat'ın) ulkenın alt/yapısını nasıl tahrıp ettığını tespıt etmekle kal- mıyor; 'yenı Turkıye'nın, 'bunu asla ka- bul edemeyeceğıne' de açıklık getırı- yor Pekı ya 'üst/yapı', ya aydınların, - hatta 'bızzat' onun da- o kadar beğen- dığı, taklıde temayul ettığı 'üst/yapı' (yânı yaşamatarzı, gıyım kuşam, gorgu kuralları vs)? •...taklltbirfelâkettlr!..' (Tesbit/2. " bu konuda, bu konuda- kı soyleşılen okumuş olan Ayhan Yıldı- zel (Kozyatağı/lstanbul); Gâzi'nin Ba- kanlar Kurulu tasarısı uzerıne, Mec- lis'tekı konuşmasından, anlamlı buldu- ğu ıkı pasajı gondermış, şımdı ısterse- nız, onlara goz atalım "...a/ Sultan Mahmud'un, düzelt- me girişimleri; 'taklit yoluyla' yapıl- mak îstenen bu girişimlerin, yarattı- ğı karışıklıklar, sürüp gidiyor. Mese- lâ kıyâfete bakınız! Avrupa kıyâfeti- nı aldık, ama; kotulük, mutluluk, fe- lâket.. bir ulusun, yorumlayışına bağlıdır; bir ulusun mutluluk saydı- ğı, öbürü için felâket olabilir. O se- bepten, bir ulusun, kendine göre mutluluk sayacağı, bir şeye ulaşabil- mek için seçeceği yontem ve araç- lar; (ancak) kendi varlığından çıkar- sa, o vakit amacına ulaşabilir. Ama mademki o mutluluk, başka bir ulus için felâket olabilir; öyleyse, onun yönetim ve araçlarını kullandığımız zaman gıdeceğimiz yer, onun için • •• mutluluk olmasına rağmen, bizim için felâkertır. Evet, Avrupa'dan gi- yim kuşam alındı ama, bakınız: altın- da pantolon, üstünde cepken; üs- tunde ceket, altında şalvar..." "...'Deli' Petro da, 'taklit yoluyla' toplumunda düzeltmeler yapmak is- tedi. Gerçekten bu zatta bir taklit de- hâsı vardı. Ama hiçbir vakıt, yoktan var eden, bir dehâya sahıp degıldı. O sebepten kendi ulusunu ıslahat yo- luyla geliştırmek için tedbırler hazır- larken; böylelikle ulusunu, Rus ola- rak değiştirıp geliştireceğini sanır- ken, (onları) Rus değil bir Alman, bir Ingiliz yapan araçları kullanıyordu. Oysa bir Rusun Alman olması müm- kün olmadığmdan, hem kendi benlı- ğini kaybetmiş, hem de olmak iste- diği şeyı olamamış, ortaya karışık bir yaratıktan başka bir şey çıkmamış- tır..." (Aralık 1921 /17 Ekım 2004 tarıh- lı e-maıl) "Daha ne desın? Nasıl soylesın?") Farkımız var mıdır? bu ıtıbarla, 'Inönü Cumhuriyeti' ve sonrasının kalkıştığı, yenı 'Batılılaşma Hareketi' hem alt/yapıda, hem ust/ya- pıda, Anadolu halkının kımlığını ve kı- şılığını, adeta bır 'tahrıp hareketi' ıdı Gâzi'nin soyledığı gıbı, netıcesınde bı- zımkıler de "uluslarını Türk olarak de- ğiştirip geliştireceklerini sanırken, Türk değil bir Alman, bır Ingiliz yapan araçlar kullandılar. Oysa birTürk'ün, bir Avrupalı olması mümkun olmadı- ğmdan, hem kendi benliğini kaybet- miş, hem de olmak istediği şeyi ola- mamış; ortaya, karışık bir yaratıktan başka, bır şey çıkmamıştır." Gâzi'nin 'ıkı e//', bu marıfetı yapanla- rın, yakalarındadır' e-mail:tilahan isnet.net.tr http://www.bilgiyayinevi.com.tr/ailhan Faks:0-212 / 260 19 88 TÜRK UON'LARI OLARAK; BÜYÜK ATATÜRK'ÜN İLKE VE DEVRİMLERİNİN, CUMHURİYETLE ELDE ETTİĞİMİZ KAZANIMLARIN, ULUSUAAUZ İÇİN VAZGEÇİLMEZ OLDUĞUNA İNANIYORUZ. BU İNANÇLA LAİK DEMOKRATİK BİR HUKUK DEVLETİ OLAN TÜRKİYE CUMHURİYETİ'Nİ SONSUZA DEK YAŞATMA, İNSANIMIZA VE ÜLKEAAİZE KARŞILIKSIZ HİZAAET ETAAE YOLUNDA KARARLIYIZ. BU DUYGULARLA, YUCE MİLLETİMİZİN 29 EKİM CUMHURİYET BAYRAMI'NI YÜREKTEN KUTLUYORUZ. TÜRKİYE UONS KULÜPLERİ KONFEDERASYONU
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear