25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURfYET 29 EKİM 2004 CUM/ AVRUPA BİRLİGİ Washington'da Türkiye'nin AB'ye üyeliğinin hayati önem taşıdığına dikkat çekildi ABD'rringüvenlikk^ısıWASHINGTON (AA) - Washing- ton'da Western Policy Center (WPC) adlı düşünce kuruluşunun düzenledı- ği panelde, Türkiye'nin de içinde bu- Junduğu Doğu Akdeniz "de geleneksel olmayan yeni olası tehdıtler tartışıldı. Senatör Saxby ChambKss'in danış- manlanndan StepbenNortoa panelde Avnıpa ve ABD'nin güvenliğinin, Or- tadoğu ile bağlantılı olduğunu soyle- di Norton, "Arap-tsrail çatışması, İran'ın nükleer programı, Afganis- (anldakiayaaduniımıngidi^tLlrakta- ki durum ve terörisûerin kitfe imha si- lahlanekleetınearayişlannın bölgeye yönelik tehdıtler olarak sıraladj. Norton, bu tehdıtler karşısında Tür- kiye'nin AB'ye üyeliğinin hayati önem taşıdığını vurguladı. Doğu Akdeniz'de yeni olası tehditlerin tartışıldığı Washington'da Türkiye'nin AB'ye üye olmadığı takdirde, önünde yeni ortaklıkJar için birçok seçeneğin açılacağı vurgulandı. BÖyle bir ortamda Rusya'nm büyük bir oyuncu olarak ortaya çıkacağı ve Türk-Rus ilişkilerinin son dönemde güçlendiği belirtildi. Hudson Institute adlı düşünce kuru- luşunun uzmanlanndan Enders Wim- bush ise "Türkiye AB'ye üye olmadı- ğı takdirde, önünde yeni ortakhklar için birçok seçenek açüacak" dedı. Wîmbush, Türkiye'nin AB'ye üye ol- madığı bir ortamda Rusya'nın büyük bir oyuncu olarak ortaya çıkacağını söyledi ve Türk-Rus ilişkilerinin son dönemde güçlendiğine işaret etti. Israıl ile Hindistan arasındaki sa- vunma.ilişkılerine de dikkati çeken Enders VVimbush. bu durumun, tsra- il-Hindistan-Türkiye üçgeninde yeni bir sa\"unma alışverişine neden olabılece- ğini söyledi. EşSİZ BİR DENEYIM Beyaz Saray'dan bir yetkiliyse ABD'nin Türkiye'yi Ortadoğu bölge- sinde bir model olarak değil, eşsiz bir deneyim olarak gördüğünü ve bu de- neyimlerden nasıl faydalanılacağının önemlı olduğunu söyledi. Amerikalı yetkili. Türkiye'nin, îslam ile demok- rasinin birarada olabileceğini göste- ren yönünü vurgulamanın, Türk-Ame- rikan stratejik ortaklığında önemli bir köşe taşı olacağına işaret etti. ABD Dışişleri Bakanlığı'nın eski Kıbns koordinatörü TonıWeston. Tür- kiye'nin sonunda AB'ye katılmasını beklediğini, ancak bunun gerçekleşme- mesı durumunda ortaya farkJı bir dün- ya düzeninin çıkacağını söyledi. Wes- ton, İran'ın nükleer kapasitesinin Tür- kiye'yi de ürkütmesi gerektiğini kay- detti. Weston, Türkiye'nin tsraıl'e ba- kışının, A\Tupa Birliği çizgisine doğ- ru kaydığını ve artık Türk-ısrail işbir- liğinin değıştiğini savunurken, bunda özellikJe Irak'taki duruma farklı bakı- şın rol oynadığını söyledi. Tom Weston, Türkiye'nin Iran'dan bir nükleer tehditle karşı karşıya kal- ması durumunda Israil ile caydıncılık yönünde bir işbirliğine doğru kayabi- İeceğını savundu. WPC uzmanlanndan Ian Lesser da gelecek on yılda bölgede bir veya iki nükleer kapasiteli devletin ortaya çık- masının, güvenlik denklemini tamamen değiştıreceğini söyledi. Lesser, bu durumda Türkiye'nin yeni sa\xınma ihtıyaçlannın ortaya çı- kabileceğini ve Türkiye'nin dış poli- tikasının giderek daha çok AB çizgi- sine oturacağını savundu. Rum Bü> ükelçisi'ndenaçıklama: Tanıma değil zorunluluk koşul Haber Merkea - Kıbns Rum Yönetimi'nin VVashington'dakı büyükelçisi Euripides Evriviadis. 17 Aralık zirvesine ılişkin kesin tutumlannı henüz belirlemediklerini belirterek Türkiye'nin AB üyeliğine temelde karşı olmadıklannı söyledi. NTV'de yayımlanan habere göre, "Türkhe'nin AB üyeliği biziın çıkanmıza. Biz küçiik bir ülkeyiz ve askeri olarak güçsüzüz. Hukuki korumaya ihtryacımrz var. AB içinde bir Türkiye ile ikili, bölgesel ve uluslararası konularda yiiz yüze görüşme imkânınuz olur" diye konuşan Rum Büyükelçi, Rum yönetiminın henüz 17 Aralık zirvesiyle ilgili son karannı vermediğini anımsattı. "Türkiye'nin Rum tarafinı tanımasının bir koşul değil zorunluluk olduğunu" savunan Rum Büyükelçi, Türkıyenın Kıbns taki askeri varhğına ilişkin olarak ise şöyle konuştu: "Tiirk askeri çekilmelL Birkaç bin ktşilik sembolik bir çekilme değil, tanı bir çekilme istiyonız. Bu çok kısa vadeli bir şey değil; ama Türkiye çekilme konusunda bir takvün ortaya koymalı." Belçika'dalrî derginin iddiası Türk dostu AB Komisyonu'nda ANKARA (ANKA) - Belçıka'nın eski Dışişleri Bakanı LouisMichd'in, 1 Kasım'dan itibaren yeni AB Komisyonu üyesi olarak göreve başlayacağı iddia edildi. Belçika'da yaşayan Türklerin çıkardığı "Anadolu Dergrei"nde konuyla ilgili yer alan haberde, Türkiye'ye yakınlığıyla bılınen Mıchel'in, yeni görevine 1 Kasım'da başlayacağı öne süriildü. Dergide eski bakanın, önceki demeçlerinden de bir alıntı yapılarak Türkiye'nin AB üyeliğinin ateşli bir savunucusu olduğuna dikkat çekildi. Derginin haberinde Louis Michel'in. "Son dönemde ortaya atılan ve bir Müslüman ülkenin AB üyesi olamayacağı göriişünü savıınanlaruı tam karşısındavım. Her şeyden önce Türkiye laik ve tarafsız bir ülkedir. îslam saygıdeğer bir dindir. Dolavısıvla Türkiye medennetier ve kültürier arasmda anlayışı kolaylaştıracak iilke olabiür. Baö ve İslam arasında arabuluculuk yapabilir" sözlenne dikkat çekildi. Fransız parlamenterin yorumu 'Ermenistan'a ablukakalksın' ERtVAN (AA) - Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne üyeliğinin Ermenistan için de kazanç olacağı bildirildi. Ermenistan ın başkentı Erivan'da bulunan bir grup Fransız parlamenterden Fransa'da iktidardaki sağ görüşlü Halkçı Hareket Birliği Partisi'nin (UMP) miJlervekilı Pierre Lellouche. Türkiye'nin AB'ye girmesı durumunda, Ermenistan ın da AB'nin komşusu olacağını belirterek bunun işbirliği için yeni perspektifler yaratacağını söyledi. "Türkiye AB'ye üye olmadan önce Ankara'dan Ermenistan'a uyguladığı ekonomik ablukayı kakürmasuu istemek hakkmuz" diyen Fransız mılletvekili, bazı tahmınlere göre, Türkiye'nin bu ablukayı kaldırması durumunda Ermenistan 'ın GSMH'sinin üç kat artacağı görüşünü - dile getirdi. BAKANLARDAN D E S T E K - Ingiltere Dışişleri Bakanı Jack Stnro (solda) ve İspanya Dışişleri Bakanı Miguel Angel Morati- nos, Madrid de yapüklan görüşmesonrasuıda,AB'nin,Türkiyeile müzakereiere başlama tarihini vermesi gerektiğini açıkladılar. (AFP) Alman Meclisi'nde Türkiye tartışması yaşandı. Vekiller birbiriyle atıştı: Rotlı eski günleri unuftu BERLtV (AA) - Alman Federal Mecli- si 'nde dün Alman Bırlik partilerinin sundu- ğu önergeler tartışılırken ilginç ahşmalar ya- şandı. Alman Birlik 90 Yeşiller Partisı Eşbaş- kanı Claudia Roth konuşmasında, Türki- ye'nin AB üyeliğine destek vererek birlik partilerinin rutumunun "trajik bir hala" ol- duğunu söyleyince, Roth u Birlik partılen gru- bundan Gerd MüDer. "Türldye,kriterleri ye- rine getirmiyor, geiecekte de getirmeyecek. Coğraüaçıdan da Avrupa'ya ait değil.Anka- ra msan haklaruu ihlal ediyor. Rotlı da eski- den cezaevlerinin önünde ağlardT sözleny- le yanıtladı. Almanya Dışişleri Bakanı Joschka Fîscher yapılan tarhşmada, Türkiye'nin AB üyeliği- ni eski Başbakan Hefanut Kohl döneminde destekleyen Birlik partilerinin (CDU'CSU) bu politikalanndan neden şimdi vazgeçrik- lerini açıklamak zorunda olduklannı söyle- di. Türkiye'nin AB üyeliğine karşı çıkan Hı- ristiyan Sosyal Birlik Partisi (CSU) Federal Meclis Grubu Başkanı MichaelGlos'u eleş- tiren Fischer, *Tüı1dye,coğrafî\eküftureJa9- dan Avrupa"ya ait değildir di>orsunuz. Sizce Kohl geçmişte Türkhe'ye inandına bir \a- atte bulunmadı mı" diye sordu. Tartışmada söz alan Hür Demokrat Parti (FDP) Genel Başkanı Gukk»Westerwefle nın federal meclisin Türkiye ile yapılacak "ucu açık" müzakereleri desteklemesi gerektiği- ni belirterek "Sonuçta her türlü sonuca açık olunma!). Biz şûndiden bu konuda kesin bir kararwrmekistemhoruz.Şimdkten hiç kim- se 10 ya da 15 yil içinde Türkiye'nin va da AB'nin ne durumda olacağını bilemez" de- mesi dikkat çektı. Birlik partilennın federal meclis grubu dış politika sözcüsü FriedbertPflüger ise"Erdo- ğan 'a belki şimdiyardım edi>t)rsunuz.Ancak gekcekte hayal kınklığı varatılmasuıdan, ra- dikal dincilerin güçlenmesinden de endişe edryoruz.AyncaTürkiye'yevapöğımziyaret sırasmdaradikaldincilerlede konuştum. Hep- si AB'ye girmek istijor" dedı. BIRBAKTMA SERVER TANtLLÎ Yazanmız, yıllık izninin bir bölümünü kullan- dığından yazılanna bir süre ara vermiştir. GÖRÜŞ ALPASLAN BERKTAY Kutlarken Düşünmek... Böyle birmillet, köle olarak yaşamaktansa, ölsün daha iyi! M. K. Atatürk Cumhuriyet 82 yaşına girdi. "Nice yıllara!" di- yoruz. Cumhuriyet; emperyalizme, ortaçağ ka- ranlıklanna karşı bir devrimle kuruldu; "Bizi yut- makisteyen emperyalizme ve bizi mahvetmek is- teyen kapitalizme karşı, Şark/n mazlum milletle- rinin umudu" oldu. Temelinde insan var, insandan yana, gerçek küreselleşmeye geçış Cumhuri- yet'ten olacaktır, bugünkü çokuluslu şirketlerin sahte küreseJleşmesinden değil... "Benim Kâbem insandtr" mesajı bu topraklarda verildi. Cumhur- başkanı Sezer, "Atatürk, yannın insanı" sözünü boşuna söylemedi. Bir Rus tarihçi, kitabında Ata- türk'ü gelmiş geçmış en büyük 10 kişi arasında gösterdi. Castro'nun Küba'sında Atatürk'ün anı- tı dikildi. Çin'in Ankara Büyükelçısi, "Atatürk ta- rih yarattı. Çin 'de hemen herkes onu tanır. Bü- tün okullarda Atatürkçülük ders olarak okutulur" saptamasını yaptı. En büyük değerimizi tanıtmak için yabancı tanıklar göstermek zorunda kalmak ise acıdır. Atatürk'ün öğretilmediği, unutturulma- ya çalışıldığı tek yer ise -mum dibine ışık vermez hesabı- kendi ülkesindeki imam okullan, gerici güçler ve gerici iktıdar odaklan. Atatürk, ufkun ötesiyle bırlikte, şu anda tanh merdiveninin han- gi basamağında bulunduğunu görebı'len kişidir; kur- duğu Cumhunyet de insandan yana tüm düşün- celenn, akımlann basabıleceği sağlam, gerçekçi, ortak tek zernindır; insandan yana ne güzellikler yaşanacaksa, ancak bu ortak taban üzerinde ger- çekleştinlebilecek, geliştirilebilecektir. Işte böylesi bir Cumhuriyet, bugün 82'nci yılın- da emperyalızmın 12'lik boy hedefidır! Yarının dünyasında değen daha iyı anlaş/lacak olan birev- rensel varlığın kurduğu bu yapıt, geridliğin ve bö- lücülüğün tehdidi altındadır. Boynunda da IMF kemendı... Hâlâ soluk alabiliyor, bıraz daha sık! Se- çimlerin gerçek kazananı!.. Meclis'teki tek ses! 15 günde şu 15 yasa geçmeli! Yoksa kanşmam! Ulusa) irade, egemenlik. demokrası IMF mi? Ko- ca Türkiye sağmal ınek mi? IMF olmuş bir yerle- şik düzen, sağıyor da sağıyor. Rahatsız olan, ye- ter diyen yok mu? Kimi, ikı başlı kimlik peşinde. İkibaşlı kardeşlik!" Kimi de, devleti imamlaria dol- durmuş, İslam Cumhuriyeti peşinde... Kuklalar oynuyor! Bu Cumhuriyet "Kuvayı Milliye Ruhu" ile kuruldu. uşaklık ruhu ile değil! Herkesin de bu Cumhuriyet'e ve Atatürk'e verilecek bir hesabı vardır! Bu, kendine saygıa danlar içindir; gözü Çan- kaya'da, Avrupa dergilerinde, Türkiye'yi dört ayak üstünde, AB'nin yanındaki kulübe önünde bekler göstertenler için değil! Akıl, onur sahibi tüm Cumhuriyetçiler, Atatürk- çüler -masa başında değil!- emperyalizme ve onun iktidardaki gericıliğine karşı teker teker, di- şe diş mücadelenin içinde, bir "ulusal birlik" için- de birieşmek zorundadır. Yoksa, hiç de uzak ol- mayan bir geiecekte Çankaya'da bir imam ve bir (Demokratik İmam Cumhuriyeti!) düşü gündem- dedir; böyle bir karabasanın gerçekleşmesi du- rumunda da, bunun sorumluluğu ve utancı her- kesin olacaktır! Hiç kimsenın bıreyci, kariyerist hesaplar yapmaya hakkı da yoktur! Atatürk, gerilerde kalmış, nostaljik bir anı değil, en güncel konu!.. Aydınlar ona tevazu ile yaklaş- mak, anlamak zorundadır. "Muhtaç olduğun kud- ret" mi? "Damarianndakı asil kan" ne AB grubu Rh (-) kan, ne de Hrtler'in An kanı.. çınlçıplak in- sanoğlunun kendine güveni, saygısıdır. O güven, güven anıtında; akıl da Anrtkabir'de dikilidir, yol gös- temnektedir. Kukla, uydurma 'Cumhuriyenerin hiç- biri, ne "ılımlı İslam "lısı, ne "2. Cumhurıyet"\, ne "ikibaşlı, ıkikımlikli"s\.. kazanacak, kalacak olan, Atatürk Cumhuriyeti! Atatürk Cumhuriyeti kaza- nacak! Çünkü insan kazanacak! ANAP lideri Nas, Türkiye'nin değişimin dışında kalamayacağını söyledi 'AR normlaruiı anlayamadık' LE\XA TAV'ŞANOĞLU NAS: Türkiye hep başkaJannın çizdiği yol harita- suu rzlemek ve onun gereklerini yerine getirmek- lezamanyitiriyw.(Fotoğraf: SERKAN YILDIZ) ANAP Genel Başkanı Nesrin Nas Türki- ye'nin AB üyeliği olasılıklannı karanlık gö- rüyor. Nas, Türkiye'de bugünkü anlayışla ya- pılan popülist siyasetin uzun vadede hiçbir si- yasi partiye başan sağlayamayacağını da vur- guluyor. Nas 'la Istanbul 'da bir araya geldik ve bakın neler konuştuk: -SizABDgEZisinden ilginçizJenimlertedön- dünüz. Anlanr nusmız? NESRİN NAS - ABD. süper güç olduğu için tüm dünyaya kendipenceresinden ve ken- di çıkarlan çerçevesinden bakıyor. Bulundu- ğumuz bölgeye onlann ne şekilde baktığıru tah- min edip ona göre kendi çıkarlanmızı koru- yacak ve kendi öncelüderimizi ortaya koyan bir \izyona sahip olmarruz lazım. Orada so- run ABD'nin bakışında değil, Türkiye'nin kendisine bakışında... Türkiye başkalannın gözlüğuyle kendisine bakıp başkalannın göz- Iüğüyle kendisini değerlendirme gibi bir ha- ta içinde. ABD'nin süpergüç olarak tüm dün- yayı kendi gücünün devamı için tasanmlama- ya çabalaması kadar doğal şey yok. - Başka hangi süper güç oha aviu biçimde d^ ranmaz mı? NAS - Tabii. ABD'nin yerinde Türkiye ol- saydı o da aynı şeyi yapacaktı. Bakın, AB tar- tışmalannda da entelektüel birikim eksikliği- ni görüyorum. TCK'de zina meselesine takıl- dık. AB'yle müzakereiere başlama gibi bir karar olmasaydı. ben böyle bir tartışmanın çok cılız biçimde yapılmış olacağını düşünü- yorum. Bu beni daha çok üzüyor. AB için olması yerine. kendimizin bu işi ken- dimiz için yapmak zorunda olduğumuzun bi- lincine vaımalıyız. Biz hep başkalannın bizim için çizdığı yol haritasını izlemek ve onun ge- reklerini yerine getirmekle uğraştığımız için nejan ne demek olduğunu da tam anlamıyla anlayamıyoruz. Bir de Türkiye AB normla- nmn neler olduğunu anlayamamış. O zaman da gelişme sürecinız çok acılı oluyor. Toplu- mun, dünyanın hızladeğiştiği ve bu değişimin dışında kalamayacağınız bir dönemde toplu- mun çok cıddi liderliğe ihtiyacı vardır. En te- mel sorun bu. -ABD dünyaya hangi pencereden bakıyor? NAS - ABD, kendisini en çok neyin tehdit edebileceğine balayor. Bunun birinci sırasını da uygarlüdar çatışması alıyor. Uygarlıklar çatışmasma giden yolda her türlü koşul oluş- muş durumda. Bu İcoşullan tersine çevirebil- mek için dünyanın önüne örnek bir ülke koy- ması gerektığinin bılincinde. Bu örnek ülke kim olabılir? Batı'yla uzun süreli ilişkileri, Batılılaşma, çağdaşlaşma gayretleri nedeniy- le Türkiye olabilir. Bir de nüfusunun büyük bir çoğunluğu Müslüman. Ama ABD Türki- ye'yi nüfusunun büyük çoğunluğu Müslüman olarak tanımlamıyor. Islamik bir ülke olarak tanımlıyor ki bu çok tehlikeli. - AB ta\ruu açıkça koydu. En az 15 >ıl hiç- bir fondan Türkiye'ye para aJaoJmayacağuu duyurdu. O zaman ne oluyor? NAS- Kamuoyuna böyle anlatılmadı, ama... Türkiye'yi bir bütün olarak dönüştürecek bir projeye ihtıyacımız var. Bir kere halka açık- ça doğruyu söyleyeceksıniz. Her gelişmenin bir malıyeti var. AB'nin bakışı 11 Eylül'den sonra değişti. Dünyadaki yeni terörtehdidine karşı Türkiye'nin çok önemli bir rol üstlene- büeceği, AB'nin de kontrollü global bir güç olabilmesi için Türkiye'ye ihtiyaç olduğu al- gılamasıyla Türkiye'ye bakış yavaş yavaş yu- muşamayabaşlarruştı. Müzakereiere başlayıp bunlan ne kadar uzatacakJannın arayışı içine girmişlerdi. Türkiye'deki songelişmeler AB'de havayı çok değiştırdi. AB'de Türkiye karşıt- lan büyük bir atağa geçtıier. Yine de kapıyı tam olarak kapatmayacakJar. Çünkü AB'nin tüm dünyada ve İslam âleminde saygınlığını yitireceğini biliyorlar. Muhtemelen müzake- releri açacaklar. sonra koşullara bağlayacak- lar ve kapatacaklar. Onlar bir bahane anyor- lardı, biz o bahanevi verdik.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear