Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 12EKİM2004SALI
8
Istarbü
HABERLERIN DEVAMI
TÜRKİYE
Y 15 Sinop Y 18 Adana
Edıme Y 13 Samsun Y 19 Mersin B 28
Kocael Y 17 Trabzon
Çana^ale Y 16 Giresun
Izmır PB 26 Ankara
Y 21 Diyarbakır B 26
_Y 20 Şanlıurfa B 30
Y 21 Mardin B 26
Mantsa
Aydın
PB 26 Eskişehır Y 19 Siirt B 27
Denızli
PB 29 Konya PB 23 Hakkârı B 23
PB 26 Sıvas Y 20 Van B 19
Zonguldak Y 14 Antalya PB 28 Kars PB 17
Yurdun kuzey ke-
sımen parçalı yer yer
çok bulırtlu, Marmara,
Karadenız, Iç Anado-
lu'nun kuzey ıle Atyon.
Uşak ve Kutar
1
'» a çevre-
!en yağışlı, dığer yerter
az OuİLtlu geçeceK. Ya-
ğışlar Marmara nın do-
ğusu ve Karadenız'de
etkih olacak. Ruzgâr
Marmara ve Karade-
nız'de poyazdan kuv-
vetlice esecek.
DIS MERKEZLER
Oslo PB 8 Beıiın A 11
Helsinki
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Parıs
Bonn
Münıh
B
B
Y
PB
Y
Y
Y
PR
9
8
16
15
18
19
18
17
Budapeşte
Madrid
Viyana
Bejgrad
Sofya
Roma
Atina
Zürıh
B
PB
PB
PB
PB
Y
Y
Y
12
20
11
13
12
21
26
16
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bışkek
Tiflis
Kahire
PB
B
A
PB
PB
PB
PB
A
4
28
18
24
27
21
26
29
Şam A 31
Parçalı bulutlu ^ Çok buıuîlu Kariı gurj:ulj
G L N C E L CÜIVEYT ARCAYÜREK
• Baştarafı 1. Sayfada
hertıalde izlemeye kararlı olduğu "yapıcı muha-
Iefet" politikas nın sonucu olarak görüyor.
CHP Genel Başkanı, bu politikanın iktidar partisi-
nin peşıne düşen partiye zarar değil, yarar sağlaya-
cağına inanmış görünüyor.
• • •
Avrupa Biriiği'ne tam üyelik -kimi hesaplara göre-
çoook yarariı ve ulusal bir dava.
Baykal'ın dediği gibi Türkiye'nin milli tarihinin me-
selesi" de olabitr.
Fakattt, -altını çizerek söylemek gerekirse-: CH-
P'nin ulusal görevi: Tuzaklaria dolullerteme Rapo-
ru'nu sındiren AKP iktidarını ve onun başbakanını
onuria desteklemek değil...
...Tersine, CHP'nin ulusal görevi: Böyle bir rapo-
ru sindıren bu iktidan ve onun başbakanını onuria
eleştirmektir.
• • •
Öyle bir rapor ki, içindeki tuzaklar yazmakla bit-
miyor. Tartışmalar, eleştirileryatışacakgibi değil. AB,
yakın gelecekte başımıza bela olacak sorunların to-
humlarını atıyor. Örneğin -düzeltme hakkınızı ne ka-
dar kullanırsanız kullanın- AB, Kürtleri azınlık olarak
görmeye ve göstermeye çalışıyor. Alevilere başka bir
pencereden bakarak aynmcılığı besliyor.
Öyle bir iktidar ki AKP ve onun başbakanı; Fran-
sa ve şımdilerde Almanya, türbanı yasaklamaya gi-
derken Dışişlerı Bakanı Gül, AlHM'nin kararına kar-
şın... türban sorununu "AB içinde çözeceklerini" söy-
leyebiliyor.
Bu iktidann sapmalannı, tehlikelere yol alışını eleş-
tirip halkın önüne sereceği yerde, Baykal, parti içi
kavgaları körükleyecek içerikte demeçler veriyor.
Baykal böyle davrandıkça, akan sulann tersine
dönmesi olasılığı giderek azalıyor.
• • •
AB doğrultusunda izlenen politikaları dikkatle göz-
leyenlere göre, hükümetin bugüne kadarattığı adım-
lann hiçbiri AKP'ye oy yitirtecek nitelik ve içerikte de-
ğil.
Oy yitmesine olasılık tanıyan her girişimden özen-
le kaçındılar.
Eski başbakanlardan Mesut Yılmaz, AKP'nin oy
konusundaki cambazlığını açıklayan bir anısını an-
lattı.
Ecevit hükümeti ölüm cezasını kaldırmaya çalışı-
yor. AB konusundaki girişimleri Mesut Yılmaz yöne-
tiyor. Ortağı MHP karşı. Meclis'te destek ararken
hayli sayıda milletvekiliyle temsil edilen bu partiye gi-
diyor. RTE, yanında Gül, idam konusunda destek
veremeyeceklerini söylüyor.
Neden? Zira halkın yüzde 9O'ı idamın kaldırılma-
sına karşı. Yılmaz'ın değerlendirmesi: "Eğer idam
cezası kaldınlmasaydı, AB'de bugûnkü zemine ula-
şılamayacaktı."
Şimdi toplumu derinden etkileyecek (CHP'nin or-
tak olmaya hazıriandığı) zor kararlar almak gereki-
yor. örneğin tanmda. Nüfusun yüzde 35'i, 25 milyon
kişi topraktan geçiniyor.
AB'ye göre Türkiye'nin tarım nüfusunu önce yüz-
de 20'lere, sonra yüzde 10'lara çekmesi gerekiyor.
• • •
Ingiltere'de bir gazete Irak'ta bir Ingiliz rehinenin
öldürülmesinden sonra Başbakan Blair'ın -savlan-
dığı gibi- suçlu, sorumlu olup olmadığını halka sor-
du. Anket Blair'ı suçsuz buldu ama...
Bir başka gerçeğin altını çizdi: Hemen bir seçim
yapılsa Blair yine kazanacak, muhalefetteki Muha-
fazakâr Parti seçimi yitirecek!
Neden gayet basit: Hükümetin hatalannı saptaya-
rak gerektiği ölçüde muhalefet yapmadığı için...
Ingiltere gibi bir ülkede halk "onurlu ve yapıcı mu-
halefete" yüz vermiyor.
Bizim de, AB çabalanna ortak olursa oy sağlaya-
cağı sanısıyla politika yapan bir ana muhalefet par-
timiz var.
Güngelir. sandıkgörünürve ozaman (yüzde 10'la-
rın altına) düşen ağlamaz!
Ubya'ya yaptırımlar kaldınldı
• LÜKSEMBURG (AA) - AB. Libya'ya 11 yıldır uy-
guladığı yaptınmlan kaldırdı ve silah ambargosunu
yumuşattı. Dıplomatik kaynaklara göre AB Dışişleri
Bakanlan, bu ûlkenin kitlesel imha silahı üretımi plan-
lannı durdurması üzerine BM'nin geçen yıl aldığı karar
doğrultusunda yaptmmlan kaldırdı. Fransa'nın Av-
rupa tlişkileri Bakanı Claudie Haignere. karann Lib-
ya ile ilişkilerde dönüm noktası olduğunu söyledi.
Telekom'un özeHeştirilmesi
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Bakanlar Ku-
rulu'ndaTelekom'unözelleştirilmesüıeilişkinitkadım
atıldı. AKP iktıdannın en büyük özelleştirme prog-
ramlanndan bıri olan Türk Telekom'un yüzde 55'ınin
blok satışı için Bakanlar Kurulu karan hazırlandı. İm-
zalann tamamlandığı kararda, Türk Telekom'un daha
önce yüzde 51'inin blok satışı öngörülürken bu oran
yüzde 55 'e çıkanldı. Önümüzdeki günlerde yayımlan-
ması beklenen ihale ilanına. 31 Aralık 2004'e kadar
herhangi bir tarihte çıkabilecek. Böylelüde Telekom'un
özeHeştirilmesi önümüzdeki yıla kalacak.
Başbakaniık'ta memur eylemi
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Bağımsız Ka-
mu Sendikalan Konfederasyonu üyesi memurlar dün
Başbakanlık önünde eylem yaptılar. Müsteşar Ömer
Dinçer ile göriişen Genel Başkan Resul Akay, sorun-
lannı uzlaşıyla çözmek istediklerini. ancak hüküme-
tin uzattıklan eli rutmak istemediğini söyledi
Beylikdüztfne hayırsever okıdu
• İstanbul Haber Servisi - Hayırsever Kamuran
Emiroğlu'nunbağışıyla Ç\T)D tarafindan Beylıkdü-
zü'nde yaptınlan Çağdaş Yaşam N. Kamuran Emi-
roğlu Ilköğretim Okulu törenle açıldı. istanbul İl Mil-
li Eğitim Müdürü Ömer Balıbey, "Bizlerin çocuklara
mutlaka bir yol haritası çızmemiz gerek" dedi.
2 kişiye 59'ap milyar lira
• ANKARA (AA) - On Numara'da 10 bilen 2 kişi.
59 milyar 184 milyon 900 biner lira kazandı. Şanslı nu-
maralann 5. 6, 12, 18, 19, 24, 25, 32, 35, 46, 51, 52,
53.57.59.60,64,67,71,72.73 ve 80 olarak belirlen-
diği bu haftaki cekilişte, 9 bilen 949 milyon 200 biner,
8 bilenler 51 milyon 950 biner, 7 bılenler 6 milyon 350
biner, 6 bilenler 900 biner. hıçbir numarayı doğru tah-
min edemeyenkr 650 biner lira kazandılar.
Sezer: Ornek olmayı sürdürecek. Ateş: Gazeteci doğdu, gazeteci öldü
HekimoğluuğurlanıyorANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Gazetemız yazan, AN-
KA Ajansı'nın kuruculanndan
ve Onursal Başkanı Müşerref
Hekimoğlu bugün Kocatepe Ca-
mısı'nde kılınacak öğle namazı-
run ardından Cebecı Asri Mezar-
lığı'nda toprağa verilecek. Cum-
hurbaşkanı Ahmet Necdet Se-
zer, CHP Genel Başkanı Deniz
Baykal, TBMM Başkanı Bülent
Annç, bakanlar, milletvekilleri,
meslek odaları başkanlan ile si-
vil toplum örgütleri yöneticileri,
gazetemiz. ANKA Ajansı ve
Çağdaş Gazeteciler Derneği'ne
gönderdikleri mesajlarda Heki-
moğlu'nun ölümünden duyduk-
lan üzüntüyü dile getirdiler.
Sezer, yayımladığı başsağlığı
mesajında şunlan kaydetti: "De-
ğerli gazeteci-yazar Müşerref
Hekimoğlu'nun vefatından
üzüntü duydum. Basınımızın
gelişmesine ve birçok başarılı
gazetecinin yetişmesine katkı-
da bulunan Hekimoğlu, yapıt-
lanyla anılacak, genç kuşakla-
ra bundan sonra da örnek ol-
mayı sürdürecektir." Sezer, ga-
zetemiz İmtıyaz Sahibı ve Yayın
Kurulu Başkanı tlhan Selçuk ile
ANKA Ajansı Yönetim Kurulu
BaşkanıNazifEkzen'ede birer
başsağlığı mesajı gönderdi.
Başbakan Tayyip Erdoğan,
ANKA Ajansı Genel Müdürü Is-
met Solak'a gönderdiğı mesaj-
da, "Gazetecilik mesleğinin
kadın öncülerinden, Ankara
yazılanyla hafızalara yerleşen
Hekimoglu'na Allah'tan rah-
met, ailesine veANKA çalışan-
larına başsağlığı dilerim" dedi.
CHP liden Baykal, mesajında,
"Gazeteciliğin yanı sıra laik
Cumhuriyetin ve Türkiye
Cumhuriyetf nin temel değer-
lerini savunmadaki kararulığı
ile de büyük saygı ve sevgi gö-
ren Hekimoğlu'na rahmet, He-
kimoğlu,ANKA ve Cumhuriyet
ailesiyle, meslektaşlanna baş-
sağlığı dilerim" dedi
TBMM Başkanı Annç, "Mü-
şerref Hekimoğlu, uzun yülar
sürdürdüğü meslek hayatı bo-
yunca imza attığı başarılı çalış-
malarıyla gönüllerdeki yerini
daima koruyacaktır" dedi.
CHP milletvekili YılmazAteş,
duygularını, "O gazeteci doğ-
du, gazeteci öldü" sözlenyle di-
le getirdı. Ateş, "Hekimoğlu,
mesleğini amacı dışında kul-
lanmadı. ANKA Ajansı, yetiş-
tirdiği değerlerle, yayin politi-
kası ile basınımızın yüz akı ku-
ruluşlanndan biri oldu" dedi.
Erinç: Yeri doldurulamaz
TGC Başkanı Orhan Erinç
mesaj ında,"56 yulık meslek ya-
şamında meslek ilkelerinden
ödün vermeyen tutumuyla ör-
nek, seçkin ve saygın bir yere
sahip olan Hekimoğlu, yeri dol-
durulamayacak bir boşluk bı-
rakmıştır" ifadelerine yer verdi.
ÇGD Ankara Şubesi Başkanı
Yüksel Işık da mesajında "Öm-
rünü gazetecilik mesleğine
adamış, onlarca genç gazeteci-
yi camiaya kazandırmış, yazı-
ları ve duruşuyla demokratik
hak ve özgürlüklerin tavizsiz
savunucusu olmuş Hekimoğ-
lu'nun anısı önünde saygıyla
eğiliyoruz" dedi.
Gazetemize ve ANKA Ajan-
sı'na mesaj gönderen dığer isim-
ler de şöyle: 9. Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel, Devlet Ba-
karu Beşir Atalay, tçışlen Baka-
nı AbdülkadirAksu, Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanı Murat
Başesgioğlu, Milli Eğitim Baka-
nı Hüseyin Çelik, eski CHP Ge-
nel Sekreteri Ertuğrul Günay,
TOBB Başkanı Rifat Hisarcık-
lıoğlu. Türkiye Sağlık Işçileri
Sendıkası Başkanı Mustafa Ba-
şoğlu, Ulusal Eğitim Derneği
Başkanı Zeki Sarıhan, Ankara
CUMOK, Hicran Karabudak,
Zehra-Halit Çetinok, Mücteba
Binici, Nuran Özbilgin, Murat
Ergun, Tümer Uraz.
Özel okulda bir öğrencinin eğitim maliyeti 1591, devlet okulunda ise 509 dolar
Eğitimde 'özeF uçurumANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Devlet Istatistik Enstitüsü'nün (DtE)
araştırması, özel okullarla devlet okul-
lan arasındaki eğitim harcamalan uçu-
rumunu ortaya çıkardı. Araştırmada,
2002'de özel okulda bir ilkokul öğren-
cisine ortalama 1591 dolar harcandığı,
devlet okulunda ise bu rakamın 509
dolan geçmediğı belırtıldi. DtE, 2002
yılı eğitim harcamalan araştırması ge-
çici sonuçlannı açıkladı. Türkiye'de ilk
kez gerçekleştırilen araştırmanın so-
nuçlan özetle şöyle:
• Türkiye'nin 2002 yılı toplam eği-
tim harcamalannın, gayri safi yurt içi
hasıla içindeki payı yüzde 7.31 olarak
belirledi. Türkiye'de 2002 yılı toplam
eğitim harcamalan 20 katrilyon 281.6
trilyon lira olarak gerçekleşti.
• Okulöncesi öğrenci başına düşen
harcama resmi kurumlarda 145, özel
okullarda 2 büı 393 dolar düzeyinde.
• Öğrenci başına düşen eğitim har-
caması resmi okul statüsündeki ilköğ-
retim okullannda 509. genel liselerde
1242. mesleki teknik lıselerde 1365
dolar düzeyinde. Buna karşın özel okul-
larda, kişi başına yapılan harcama or-
talaması ilköğretimde 1591. genel lise-
lerde 2 bin 66. mesleki teknik liselerde
de 2 bin 681 dolar düzeyine ulaşıyor.
• Açıköğretim Fakültesi hariç tutul-
duğunda, resmi ve vakıf üniversitele-
rinde öğrenci başına düşen harcama tu-
tan da 3 bin 344 dolar olarak saptandı.
AÖF'de dahil edildiğinde bu rakam, 2
bin 199 dolara düşüyor.
BİLGİSAYAR
BAĞIŞLADI -
Semra Sezer, İzmir
Lrla'daki Barbaros
Çocuk Köyü'nü
gezdi. Çocuklann
bayraklar ve
alkışlarla
karşüadıklan
Sezer, köyün
Ahmet Piriştina ve
Tülay Aktaş evleri
ile serasını gezdi.
Sezer, köyde
bilgisayar
laboratuvannuı
kurulması için
bilgisayar
bağışıoda bulundu.
Hedefyüzdeyüz okutyazar Türkiye
tZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) -
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer' in eşi
Semra Sezer öncülüğünde yürürülen Ulusal
Eğittme Destek Kampanyası'nda "Yüzde
yüz okuryazar Türkiye" için yeni bir çalış-
ma başlatüması kararlaştınldı.
İzmir'de 2 gün süren 2. Eğitim Kurulta-
yı'nın sonuç bildirgesi, Ege Üniversitesi Ata-
türk Kültür Merkezi'nde Semra Sezer, İzmir
Valisi Yusuf Ziya Göksu, 56 ilin vali eşleri,
kursiyerlerin katılunıyla açıklandı. Bildirge-
de, üç yddır uygulanan "Ulusal Eğitime Des-
tek Kampanyasf'yla birçok engele karşm
önemli başanlar elde edildiği vurgulandı. Bil-
dirgede okul çağına gelen tüm çocuklara u-
laşmak için projenin canlı tutulması gerekti-
ği belirtilerek şu görüşlere yer verildr. "Tek
bir okumaz yazmaz kalmayıncaya kadar
işbiıiiği seferberüği yaratmak için toplu-
mun tüm kesitleri bir araya getirilmelidir.
'Yüzde yüz okuryazar Türkiye için elele' slo-
ganıyla tüm Türkiye'nin seferber olacağı
yeni hamlenin, daha organize bir şekilde
başlatdması, ortaklaşa temenni olmuştur."
İlhan Selçuk: Avrupalılar kendi içinde uygar ama dışanya karşı aynı tavrı göstermiyorlar
'AB uygarlıktan uzaklaşıyor'
BURSA (Cumhuri-
yet) - Gazetemiz İmtiyaz
Sahibi ve Yayın Kurulu
Başkanı tlhan Selçuk,
AB ülkelerinin sömürüyü
Avrupa'ya taşıyan bir sis-
temin bayraktarhğını
yaptığını, bunun gerçek
Avrupa uygarlığıyla ilgi-
li olmadığını vurgulaya-
rak "Türkiye'nin buna
karşı durabilmesinde
en önemli yol gösterici-
si Aydınlanma Devri-
mi'dir" dedi.
Uludağ Üniversite-
si'nin düzenlediği "Uy-
garlık ve Terör" konulu
panelde gazetemiz imti-
yaz sahibi Ilhan Selçuk.
Cumhuriyet Vakü 2. Baş-
kanı Alev Coşkun ile ya-
zanmız Şükran Soner
2000'li yıllarda terörü de-
ğerlendirdi. Yüzlerce ki-
şinin izlediği paneli yöne-
ten Selçuk, insanlardade-
formasyonun söz konusu
olduğuna, para ve çücarla-
nn insan öğesinden daha
değerli görülmeye başlan-
dığına dikkat çekerek
"Amerika gibi düşün-
meye başladık. Bazı rek-
lamlarda apartmandan
bir arabanm üstüne in-
san düşüyor ve birisi de
gidip insanı kurtaraca-
ğına arabasını çekip
kurtanyor. AB'ye gir-
meye çaüşıyoruz ama
insan öğesini unutursak
uygarlaşamayız" diye
konuştu. Avrupalılann
kendi içinde uygar olduk-
lannı ancak dışanya kar-
şı aynı tavn göstermedık-
lerini \-urgulayan Selçuk,
AB ülkelerinin de Fransız
Ihtilali'yle yakaladıklan
uygarlığın ürünlerinden
uzaklaşmaya başladıkla-
nnı söyledi.
Aydınlanma De\Tİ-
mi'nin Türkiye'nin en
önemli yol göstericısi ol-
duğuna dikkat çeken Sel-
çuk, A\Tupa'daki gelişme-
lere karşı durabilmek için
sivil toplum örgütlenme-
sine önem verihnesi, Ata-
rürkçü partılerin birleş-
mesi için çaba gösteril-
mesi gerektiğini söyledi.
Alev Coşkun ise terö-
rün nedeninin kapitalizm
olduğunu savunarak Dün-
ya Bankası'nın verilerin-
den örnekler verdi. Kapi-
talizmin, komünist Sov-
yetler Birliğı'ni yok et-
mek için güneydeki Islam
devletlerini destekleyerek
gızli terör örgütleri kıırdu-
ğunu ifade eden Coşkun,
"Kendi yarartığı terö-
rün oklarına hedef olan
ABD'nin amacı petrol
yataklannı ve petrolün
geçiş noktalannı kont-
rol altına almak" dedi.
Şükran Soner de küre-
selleşme adı altında yeni
bir dünva düzeninin da-
yatılmaya çahşıldığını
\ıırgulayarak "Terör uy-
garîıklann en büyük
düşmanı görülüyor. Fa-
kat terörden uzak olan
devletler masutn ve shil
halkı öldürüyor. Yoksul
olan kendini bomba ya-
pıyor" diye konuştu.
TÜRK BASINININ ÖNCÜ VE ZARİF HANIMEFENDİSİ,
HASTANEMİZİN GÖNÜL DOSTU,
MÜŞERREF HEKİMOĞLU
SAYGIYLA ANIYORUZ.
AİLESİNE VE DOSTLARINA BAŞSAĞLIĞI DİÜYORUZ.
EL MİKROCERRAHİORTOPEDİTRAVMATOLOJİ (EMOT)
HASTANESİ
GUNDEM MUSTAFA BALBAY
I Baştarafı 1. Sayfada
den biriydi. Frene basa basa konuştuğu için not
tutmak zor olmazdı...
Bir gün Yılmaz konuşurken not tutmakta zorlana-
caksınız deseler, inanmazdım. önceki akşam HA-
BERTÜRK'teki Basın Kulübü programında meslek-
taşlarımızın sorularına verdiği yanıtlar, art arda sıra-
ladığı tanımlar, AB'nin son Türkiye raporlarına ilişkin
en iyi irdelemelerden birini oluşturuyordu.
İktidar günlerinde Yılmaz'a yönelik çok eleştirimiz
oldu. Arada dozunu arttmnca, o da bize yönelik eleş-
tirisini dile getirmekten geri durmadı. Olumlu gördü-
ğü noktalarda da Cumhuriyet'in hakkını verdi.
Yazıda peşrev olmaz, konuya girelim...
Yılmaz, AB'nin Türkiye'yi ilgilendiren 3 raporunu
da dikkatle okuduktan sonra gazetecilerin karşısına
çıktığını açıkladı.
Yılmaz'ın AB raporlanna ilişkin tanımlamalarından
4 tümce aktaralım:
- Terbiyesiz bir üslup.
- Sömürge valisi havasında...
- Sanki AB üyeliğini değil, Düyunu Umumiye'yi ta-
rif ediyorlar...
- Belirsizlikler ve çelişkilerle dolu...
Yılmaz bütün bu ağır tanımlann altını doldurdu,
kendi mantık çizgisi içinde bir bakış ortaya koydu.
Yılmaz "Beni asıl şaşırtan şu" dedi, arkasını şöy-
le getirdi:
"Bizi ucu belli olmayan bir cendereye sokmak is-
tiyorlar. Bizi yıllarca AB kapısında demirii tutup, so-
nunda ne yapacaklannı söylemiyorlar. Biz de bunu
siyasetiyle, medyasıyla olumlu karşılıyonız... Bayram
yapıyoruz. Bayramı bırakıp kandınldığımız noktalara
bakmalıyız..."
Bizim de vurgulamak istediğimiz buydu...
'Resti düşünmeliyiz!'
Yılmaz, 3 saati bulan konuşmasmda sık sık belir-
sizliğin altını çizdi. Bu durumun Helsinki'den de ge-
ri olduğunu özellikle vurguladı. Yılmaz'a göre, Hel-
sinki'de Türkiye'ye şu söz verilmişti:
"Siz artık tam üyeliğe adaysınız. Müzakere aşama-
sında öteki adaylara ne uygulamışsak size de onu uy-
gulayacağız..."
6 Ekim raporunda ise Türkiye'ye ne müzakere so-
nucu garanti ediliyordu ne de tam üyelik aşamasın-
da Türkiye'nin elde edebileceği olanaklar...
Türkiye'nin yüzde 75'inin AB'ye evet demesinde-
ki temel beklentinin altında şu yatıyor:
1 - Serbest dolaşım hakkı.
2- Tarıma verilecek destekler.
3- Bölgeler arası kalkınma dengesi için yapılacak
yardımlar.
Yılmaz, bunların 6 Ekim raporunda erozyona uğ-
ratıldığını vurguladıktan sonra ekledi:
- Türk halkı bu beklentilerin gerçekleşmeyeceği-
ni görürse bu oran böyle kalmaz.
Eski Başbakan'ın önerisi şu:
"Eğer, 17 Aralık'ta Türkiye'ye net bir müzakere
perspektifi vehlmezse, rest çekmeyi de düşünmeli-
yiz!"
Diyelim ki, Türkiye müzakereye başladı. 10 yıl sür-
dü. Her şey tamamlandı. Fransa, "Ben halkıma bir
sorayım" dedi. Hayır çıktı, bütün süreç silinecek. Yıl-
maz soruyor:
- Böylesine belirsiz bir durum nasıl kabul edilebi-
lir?
Mesut Bey, 1997 Lüksemburg zirvesinden "Tür-
kiye görünür gelecekte AB'ye üye olamaz" yaklaşı-
mı çıkınca gerçekten masaya vurmuş, "Bu durum-
da biz de kurum olarak AB ile ilişkilerimizi kesiyoruz,
AB ülkeleriyle tek tek diyaloğumuz sürer" demişti.
Yılmaz'ın katılmadığımız görüşleri de var ama, te-
mel yaklaşımı bize aklın yolu olarak göründü. Böy-
lesine net değerlendirmeleri, AB sürecinin içinde bu-
lunmuş bir siyasiden duymayı çok önemsediğimiz
için özetledik...
Yazıyı, Yılmaz'ın bir tümcesiyle noktalayalım:
"Bayramlık bir şey yok, gerçekleri görelim!"
ankcum a cumhuriyet.com.tr
AL GOZröl SEYREYLE
IŞIL ÖZGENTLRK
Farklı olmanın
dayamlmaz çekiciliği
• Baştarafi Arka Sayfada
lanru giyip televizyon izlerken o tavan arasına. kendiru öz-
gür, kendi kendinin efendisi hissettiği atölyesine koşuyor.
Derdi gücü heykel yapmak. On beş günlük uzun tatilinde
tek bir anı boş geçirmıyor. Toprağı yoğuruyor. şekil veri-
yor ve mahalk kah\esinırı önünden geçerken ona seslenen.
dalga geçen arkadaşlanna sadece gülümsüyor. Onu besle-
yen tek bir şey var. Heykel yaparken kendini özgür hisse-
diyor. zamana hâkim olduğunu ona dayatılan her şeyin dı-
şında sadece kendisı için yaşadığuıı hissediyor. Edebi bir
biçimde tarülersek, "Farklı olrnanın dayamlmaz çekici-
liğine kapünuş biri o."
Dostum gezgin Serdar da onlardan biridir. En büyük
holdinglerde sıyah takım giyip sabahtan akşama kadar ça-
lışmak, iyi bir araba, ı>i bir ev satın almak gibi olanaklan
\arken bir sabah \f
akti, büyük çoğunluğa çekici gelen her
türlü nimeti tepip, üç kuruşa dünyayı dolaşmaya başlamış-
tır. Tıpkı işyerinde doğrucu Davut olmaktan ötürü başına
türlü belalar gelen, bir gün tasını taragını topladığı gibi onu
kariyerin, paranın en ucuna götürecek üniversitedeki gö-
revinden istifa eden ve kendini bir sahil kasabasında en sev-
diği işlere vuran. parası az ama zamanı bol olmavı seçen
bir kadın arkadaşım gibi. Artık o da zamanın efendisi.
Herkesin oh ben emekli oldum, yan gelıp yatacağım de-
dıği yaşta, bir başka arkadaşım da kendini hayvan sığınak-
lanna vurdu. Bazılanna göre delirdi. Sabahın köründen ak-
şamın yedisine sekizine kadar öyle süslü köpeklerin değil,
tam anlamıyla sokak köpeklennin bakıcısı konumunda.
Onu bir köpeğin tırnaklanru törpülerken gördüğümde bi-
raz sinirlendim ama sonra onun bu dehşet çabası karşısın-
da saygı duydum. Belki de yaşamın içindeki yalandan. ona
dayatılan tüm rollerden uzak en mutlu olduğu an o andı.
Bakar mısınız bir çöl çiçeği beni nerelere götürdü. M-
laşılan bazılannın sonsuz kaçaklığmdan, hayatı bir yalan
dolan bataklığı kıhnaya çalışmalanndan, sahte kariyerler-
den, sahte mutluluk gösterilerinden pekbir sıkıhTuşım. Ha-
di hayırhsı. isilozgenturkığ.superoaline.com