Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
1 EKİM 2004 CUMA CUMHURİYET SAYFA
KULTUR kultur(5 cumhuriyet.com.tr 15
Balkanlann Fellini'si sayılan Bosnalı ünlü yönetmenin son filmi bugün gösterimde
Kusturica'nındönüşüEmir Kusturica'yı hatırlıyor mu-
sunuz. hanı Dolly Bell, Babam İş
Gezisinde, Çingeneler Zamanı gibı,
katıldığı büyük festivallerden ödül-
lerle dönen ilk filmleriyle. kuyruklu
yıldız gibi parJadığı 1980'li yıllarda
tanıyıp sevdiğimiz o Saraybosnah,
uzun saçlı, hırpani kılıklı, rockçu-şair yönet-
meni? En son 5 yıl kadar önce sinemalanmı-
za uğrayan Kara Kedi Ak Kedisinden bu
yana pek sesi soluğu çıkmaz olmuştu.
Nıcedir basgitar çaldığı 'Çingene tekno-
rock grubu' \ o Smoking'le takıldığı, bu
filmde Aleksic rolünü verdiği oğlu Stribor
Kusturica'nınsa No Smoking'in davulcusu
olduğu haberleri geliyordu. Bu yaz Istan-
bul'dan da geçen No Smoking'in çıktığı kon-
ser turnelerinde yaşadıklannı neredeyse bire-
bir anlattığı ve Chıcago 2002'de en iyi ikinci
belgesel seçiJen Sûper 8 Hikâj eleri adlı ye-
dincı filmınin ardından tekrar kamera başı
yapan Emir Kusturica, bugün gösterime giren
Bir Mucizedir Yaşamak adJı, 2004 Cannes
Film Festivali'nde görücüye çıkmış bu şim-
dilik sekizinci ve son filmiyle ışte yeniden
karşmıızda!
On yıl sonra 'Yeraltı'nın
ylnelenlgl...
Yugosla\ya'nın parçalanmasını bir kardeş
kavgası olarak gören ve bu kavganın fitilinın
(dışardan kışkırtUarak) ateşlendiğinin de çok
iyi farkında olan Kusturica'nzn, bizce 'işbir-
likçi' Boşnaklan kayırmayıp 'firsatçı' Hır-
vatlan da savunmadığı ve iddia edildiği gibi
Sırp propagandası da yapmadığı, tartışmah
başyapıtı Underground-Yeraltısından on yıl
kadar sonra, kamerasını yeniden Bosna'ya
çevirmesimn üriinü Bir Mucizedir Yaşa-
mak
Irklann ve dinlerin kaynaşıp iç içe geçtiğı,
eski Yugoslavya'ya duyduğu özlem nedenıy-
le eski çevresince, arkadaşlannca yerilip dış-
lanan yönetmen yine tipik bir Kusturica fil-
mi ortaya koymuş, kanlı toplukjyımlarla par-
çalanma sürecindeki eskı ülkesinin yakın ta-
rihinin kişisel muhasebesine girişerek.
Karşıt dınlerden bir Sırp mühendisle. tutsak
edilmiş bir Müslüman genç kızın lcahraman-
lannı oluşturduğu, beylik bir aşk hıkâyesi cer-
çevesinden Bosna'daki iç savaşta yaşananla-
ra bakıyor Kusturica, 'mesafeli' bakışını ko-
ruyarak.
îç savaşın patlak verdiği 1992'de Bosna'nın
ufak bir kasabasında, yöreyi her bakımdan
ihya edecek bir rren yolunun yapımına ken-
dini öylesine kaptırmış ki filmin esas oğlanı,
Sırp mühendis Luka (Slavko Stimaç), bir
Macar müzisyenle mercimeği fınna veren
operacı, fingirdek kansı Jadranka'mn (Yeral-
Zivot je cudo (Life is a
Miracle) / Yönetmen:
Emir Kusturica /
Senaryo: Ranko Bozic,
E.Kusturica / Kamera:
Michel Amathieu /
Müzik: Dejan
Sparavalo,
E.Kusturica, Nelle
Karaljic / Oyuncular:
Slavko Stimac, Natasa
Solak, Vesna Trivalic,
Mirjana Karanovic, Vuk
Kostic, Aleksander
Bercek, Stribor
Kusturica, Nikola Koja,
Bosna Hersek-Fransa
ortak yapımı 2004
(Umut Sanat)
Y:ine Fellini'yi çağnştıran, heyecan verici bir görüntüler sağanağı halinde
akarak seyirciyi etkisi altına alan 'Bir Mucizedir Yaşamak', meraklısını tam
bir görsel-işitsel bombardımana tutuyor 2.5 saat boyunca. Fondaysa hiç
susmayan, kıvrak köçek havalanyla kanşık Balkanvari rock ezgileri,
Çingene Bandosu'nun yerini almış No Smoking müzikleri.
tı'ndan hatırladığunız Mirjana Karanoviç)
kaçışma bile ilgısiz. Sırplann, Boşnak tutsak
Sabahat'ın (Nataşa Solak) bekçısi yaptığı,
ailesi dağılmış, bıraz gamsız ve iyimser Lu-
ka, kısa sürede genç ve güzel rutsağına abayı
yakınca, aşkıyla oğlu arasında bir tercih yap-
maya zorlanacaktır; çünkü geieceği parlak bir
futbol yıldızı olmaya hazırlanırken alelacele
askere çağnlıp cepheye yollanan ve Bosnalı-
Jara tutsak düşen biricik oğullan Milos'un Sa-
bahafla takas edilmesi söz konusudur...
Her filminde kendine özgü, şiirsel, düşsel
ve bolca şamatalı bir dünya kurmanın üstesin-
den gelen, kuşkusuz günümüzün en bağımsız
ve başına buyruk yaratıcılanndan bin. 1955
doğumlu, Saraybosnah Emir Kusturica. Prag
sinema okulunu bitirip 1970'lerde kısa-orta
metrajlarla başlayan çeyrek yüzyıllık kariye-
rine az ama öz sayıda film (şimdilik 8) sığ-
dırmış bu 'hümanist-ateist' yaratıcı yönet-
menin, bir süredir unutruğumuz o yine sün-
gelerle oynayan, Almanya'ya atıfta bulunulan
o ayılı sahne gibi harika dokundurma ve gön-
dermelerden geçilmeyen, delidolu. uçan. fan-
tastik, coşkun taşkın üslubunu. yine trajik
olanla komik olanı dengelemeye çalışarak
harmanlayan o curcunah tarzını yineleyen bu
son eseri. tür sinemasının dayattıgı kısıtlama-
lardan farkJı, tipik Kusturicavari bir bağımsız,
yaratıcı sinema örneği.
Hayal gücü yine pupa yelkenl
Yine Fellini'yi çağnştıran, heyecan verici
bir görüntüler sağanağı halinde akarak seyir-
ciyi etkisi altına alan film meraklısını renkJi
ve zorlayıcı tarafından, tam bir görsel-işitsel
bombardımana tutuyor 2.5 saat boyunca. Fon-
daysa hiç susmayan, kıvrak köçek havalany-
la kanşık Balkan rock ezgileri, Çingene ban-
dosunun yerini almış No Smoking müzikle-
ri.
Hüzünle kanşık Balkan mizahına berde-
vam, karamsar Kusturica, yine kamera kulla-
nımından kalabalık sahne mizansenjerine ka-
dar ustalığını konuşrurduğu, rengârenk cüm-
büşlü göriinfü yararma becerisiy-
le sinemasal dehasını yine şaha
kaldırdığı, görülesi, aynksı bir
film kotarmış bir kez daha, tüm
kaba saba yanlan, kaosumsu kar-
gaşa havası ve bılumum aşınlık-
lanyla. Tabii kırsal kesım yaşa-
mında önemli yere sahıp, ağzı var
dili yok bazı evcil canlılan (eşek-
ten kedi-köpeğe. tavuklardan kazlara kadar)
da öyküsüne katarak yine tam bir hayvanlar
karnavalına çevıriyor filmini.
Dızginlerinden boşanmış. esrik, coşkun taş-
lan, geniş soluklu ve uzun bir renk, görüntü,
ses curcunası halinde seyreden, yine birbirin-
den renkJi karakterleri banndıran dağınık a-
ma görkemlı anlatımıyla kendinı tekrar edi-
yor Kusturica, Bir Mucizedir Yaşamak'ta.
Başanlı oyunculuklanndan anlatımma, 're-
sim gibi' görüntülerinden montajına, müzi-
ğınden dekoruna ve nezih seyirciyi tiksindi-
recek kimi sahnelerine kadar, bu haftanın her
zamanki gibi gösterişli Amerikan yapımla-
nndan geçilmeyen sıkışık fihn trafığinde gör-
sel zenginliğiyle pınl pınl parlayan Bir Mu-
cizedir Yaşamak. hayal gücünü pupa yelken
kanatlandırdığı filmleriyle şimdiye dek özel
hayranlar edinmiş ve artık 50 yaşın olgunlu-
ğuna enşmış bir yaratıcı yönetmenin özgün
vizyonunu yansıtıyor. Bir yaratıcı yönetme-
nin kendinı tekrarlaması bıle bızce görülme-
ye değer!
İZLEYİCİ ERDAL ATABEK
Sevdiğiııi beklemenin dayaııılmaz sancısı
Yönetmen Christopher Boe, ilk
uzun metrajlı filmini çevirirken güç
bir konuyu seçmiş. sevgi, aşk, aşın-
malar. tutkular.
Yaşlı bir yazar, güzel kansı, genç
bir fotoğrafçı, onun genç sevgılisi. Bu
dörtlü arasında geçen film, insanlar
arasındaki ılişkilen. duygu ıletışimi-
ni, aşkı ve seksi anlatıyor.
Yönetmenin sinema dili yer yer
simgeleri kullanıyor, bu da filmin
akışını izlemede özel bir dıkkari ge-
rektiriyor. Filmde deneysel sinema
kurgusunun izdüşümü var.
Alex genç bir fotoğrafçıdır. Girdi-
ği barda güzel bir kadının oturduğu-
nu görüyor, kadın da AJex'i fark et-
miştir. Böylece tanışıyorlar. Bu tanış-
ma hızlı bir aşka dönüşecektir.
Güzel kadın Aimee, yaşlı bir yaza-
nn kansıdır. Yazann imza günü için
geldiği bu kentte yalnızdır. Yapacağı
bir şey yoktur, canı sıkılmaktadır. Ya-
zar da yazdığı romanlann içinde ya-
şamakta, zamanının büyük bölümü-
nü kendi uğraşına ayırmaktadır. Tipik
bir kendi işine gömühnüş koca ile ca-
nı sıkılan, kendıni yalnız hisseden eş
sendromu gibi görünse de her şey bu
değildir. Aimee. genç fotoğrafçının
yoğun tutkusundan etkilenmiştir. Bu
etkiyle sürüklendiği cinsel yoğunlaş-
mada oteldeki odasında sevişirler.
Fotoğrafçının çıkışından hemen
sonra yazar odaya girer, uyuyan ka-
nsının henüz toplayamadığı dağınık-
lıktan neler olduğunu anlar, hiçbir şey
yapmadan çıkar, bir süre sonra geldi-
ğinde kendisi de, kansı da bir şeyden
söz etmezler.
Karmaşık Insan NigRlleri
Ama yazar olup biteni fark ermiş-
tir. Kansını yeniden kazanması ge-
rektiğini anlamıştır. Burada önemh
olan, böyle yoğun çahşmalar içinde
yıpranan birlikteliklerin ne gibi be-
delleri olabileceğidir.
Öte yandan Alex ıçin her şey yeni
başlamıştır. Sevgilısi Simone'u bıra-
kıp aşkı Aimee ile yani bir düşü ger-
çekleştirmeyi amaçlar. Onunla Ro-
ma'ya gitmelidir. Roma aslında bir
simgedir. Yeni bir yaşamın. aşkla
yoğrulmuş yeni bir başlangıcın sim-
gesi. Bir başka şey daha olmuşrur.
Alex'i artık kimse tammamaktadır.
Kaldığı apartman dairesı değişmiştir,
tanıdığı insanJaronu tammamaktadır.
Aşk her şeyi değiştirmiştir, onu tanı-
yan tek kişi Aimee'dir.
insanlar arası ilişkilenn ne denli
karmaşık, ne denlı öngörülemez ol-
duğunu anlatan filmin gidişi de yer
yer sımgesel dili kullanmaktadır. Sev-
diğini beklemenin dayanılmaz sancı-
lan, gehneyişlerde duyulan anlatıla-
maz yalnızlık, gelemeyenin sabırsız
ka\aışma istekleri birbirine kanşacak-
tır. Filmin sonu beklendiği gibi mi
olacaktır, beklenmediği gibi mi, bu-
nu filmde görmek gerekiyor.
Insan ilişkilerinin karmaşıklığım
görmek için iyi bir yapıt.
KEDİ GOZU
VECDİ SAYAR
Festivallen ve Kamu
Yararı
Geçen hafta, kamunun kültür-sanat yaşamına des-
tek vermesinin önemi üzerinde durmuş ve bu deste-
ğin siyasetin güdümünden uzak, özerk bir kurum eliy-
le verilmesinin gerekliliğinı vurgulamıştık. Olmazsa,
hafta sonunda AKP kampında Başbakan'a sorulan
soruyu daha çok dinleriz: Efendim, nasıl olur da, Kül-
tür ve Turizm Bakanlığı 'Gay ve Lezbiyen Fîlm Festi-
vali'ne destek verirmiş? Sayın Bakan, ne cevap ver-
di bilmiyorum. Söz konusu festivale destek verip ver-
mediklerini de bilmiyorum. Ama, söz verip de, sonra
"Kusura bakmayın, sizin demeğiniz kamuya yarartı
derneklerden değilmiş. Onun için destek veremiyo-
ruz" dedikleri pek çok örnek olduğunu biliyorum. Kül-
tür alanı, siyasetin ve bürokrasinin vesayetinden kur-
tulmadıkça, bu ömeklerin sonunun gelmeyeceğini
de biliyorum.
Bu sorunun çözümü, Bakanlığın destek mekaniz-
malarının özerk bir kurum eliyle işletilmesinde yatıyor.
Ama, bugüne dek tek bir kültür bakanının bile 'özerk
sanat kunımu' fikrine ciddi olarak sahip çıktığını gör-
medim. özerk Sanat Konseyı'nin yıllardır savundu-
ğu bu proje, Avrupa Birliği'nin kültür politikasının te-
mellerinden binni oluşturuyor. Ama, bizim AB uzman-
lanmız kültür maddesine gelemediler bir türlü. Siya-
setçiler iktidarda olmadıklan zaman özerklikten, sa-
natın bağımsızlığından söz açmakta bir sakınca gör-
mezler. Ama, iktidar ellerine geçmeyegörsün, kırk yıl-
lık bürokratlan aratmayacak denli statükocu kesilir-
ler. "Efendim, mevzuat bu hızmetin kamu kuruluşu
eliyfeyaptlmastnı emrediyor. Yönetimin sivilleştirilme-
si ne yazık ki mümkün olamıyor!" Hangi parti iktidara
gelirse gelsin, sonuç değişmez. Sivilleşmeyi, demok-
ratikleşmeyi ağızlarından düşürmeyenler dahil...
Yıllar önce, bir Antalya Festivalı sırasında Sayın Er-
kan Mumcu (yanılmıyorsam o sıra Turizm Bakanı i-
di) ile bir televizyon programında (Teke Tek) birlikte
idik. Bakanlıkla ilgili tüm eleştirılerime katılan Sayın
Mumcu, Bakanlığın ortadan kaldınlmasına varan ra-
dikal öneriler yapmıştı. Şimdi, Kültür ve Turizm Ba-
kanı olarak, tüm yetkileri kendinde topluyor; Bakan-
lığın farklı kurullarında yer alacak kişileri demokratik
yöntemlerle belirlemek yerıne, kişisel tercıhleri doğ-
rultusunda atama yapmayı yeğliyor (daha doğrusu,
yasa ve yönetmeliklerde bu esası getiriyor). Destek
mekanizmalarına nesnel ölçütler getirmek gibi bir
kaygı da görünmüyor ortalarda.
Sayın Bakan, bakanlığın pek çok işini özel sektö-
re havale ederek, bakanlığı sivilleştireceğini zannedi-
yor belki de. Sonuçta, bir tekelin (devletin) yerini, bir
başka tekelin (özel sektörün) alması gerçeğı ile karşı
karşıyayız.
Merkezi otorite, yetkilerinin bir bölümünü yerel yö-
netimlerle paylaşma hazırlığında. Çağdaş bir yöne-
tim anlayışının bir gereği olan bu yaklaşımı doğru bul-
duğumu birçok kez yazdım bu köşede. Ama, bazı ku-
rallar getirmek kaydıyla. Yani, kültür alanındataşra es-
tetiğinin egemenliğini pekıştırmek için belediyecileri
yetkili kılmak yerine, taşranın dinamik güçleri (yani si-
vil toplum kuruluşlan ve özel sektör kuaıluşlan) ile
'özerfrsa/iar/curıymı/'nunişbirliğındegeliştirilecek ye-
ni bir modeli hayata geçirerek...
Kültür-sanat alanına ilişkin düzenlemeler ıçeren son
yasalar, özel sektörün kültür alanına destek verme-
sini kolaylaştmyor. Ama, en kritık noktalar henüz ka-
ranlıkta. Yönetmelikleri bekliyor. örneğin, sponsorluk
yasasının getirdiği vergi muafiyetinden yararianmak
isteyen özel sektör kuruluşlan, hangi kurumlara des-
tek verebilecek? Eğer, bakanlığın şu anda kültür- sa-
nat festivallerine destek verirken kullandığı ölçütler
geçerii olacaksa, vay halimize! Bakanlık, bu ölçütle-
ri Maliye Bakanlığı ve Sayıştay'ın belirlediğini söylü-
yor. ölçütlerin belirlenmesinde Kültür ve Turizm Ba-
kanı'nın görüşünün alınmaması ya da sözünün din-
lenmemesi olacak iş mı?
Bu ölçütlerin ne olduğunu merak ediyorsunuz de-
ğil mi, söyleyeyim: bakanlık desteğinden ancak ka-
mu kuruluşlan (yani devlet kurumlan ve belediyeler)
ile vakıflar ve 'kamuyaranna çalışan' dernekler yarar-
lanabiliyor. Peki, kım belirliyor 'kamu yaran'nı? Bakan-
lar Kurulu...
Siyasi iktidar, sivilleşme projelerinden söz açadur-
sun, kültür alanının bir bölümü özel sektörün eline ge-
çiyor (bakınız: Yedikule hisarı kaç yıllığına, hangi şir-
ketin kullanımmda), kalan bölümünde de siyasetçi-
lerin (bakanlann, belediye başkanlarının) yetkileri art-
tınlıyor. Yani, ya sermaye sınıfının icazetinde icra ede-
bileceksiniz sanatınızı ya da siyasi iktidann güdü-
münde. Seçim sizin...
Bunun dışında örnekler yok mu? Elbette var. Haf-
taya...
vecdisayar@yahoo.com
Bugün
• AKM'de 19.30'da İDOB'dan 'Kayıp Eşya
Bürosu'. 'Andante Allegro', 'Münasebetler' adlı
baleler. (0 212 251 56 00)
• EDEBİYAT - KOOP'ta 19.30'da 'Türk Bilimge
Edebiyatı' konulu söyleşi. (0 212 244 02 05)
www.perareklam.com.tr • (0212) 293 89 78
"AVRUPA SİNEMASININ EN SEÇKİN FİLMLERİ" 1 Ekim - 7 Ekim 2004
EURIMAGES FİLMLERİ TOPLU GOSTERISI
EURIMAGES FERİYE SİNEMALARI
EURIMÂCES
12:15 14:30 17:00 19:15 21:30 23:45
01EKMCUU
01 EKİM CUMMTESI
OEIOMPUMt
W EKİV PûZAPTESl
KEHMSAU
07 3OM PÎRŞEMM
itiKYVIAVK
SJV SCTC1AS136 t>OS
voauiânM
POSEKSTASSt l t »
İEUAHUTU
HmOOMM
E U H U T M
sHparmsocDKK
KPM0GMPÂ
P2SESSm«S£
KJ?s»»fr
ıtiflFrUAVK
Slf* NOTOAS C6 »OS
VO0KAl£UON
nsasmusaiMi
pomoaum
mmmn
ncsenussE \tm
101 flEYlCA**
SHHOnOUDCMS
.CC**l£MOS
KUAMUmu
î»S£HS-WSt 11:11
rmatmn
SE-^i MAflTHi
WRPnUAVK
S-N N0T1OAS X DKS
mouımuı
sKnncuSDEnas
RO5E"«S1IUSSE
PORNOGRAFIA
yörtetmen Jan J«kub Kolski
VODKA LEMON
yönetmen * HKoar Satt«m
101 REYKJAVIK BELLA MARTHA PEPPERMINT
yonetmers B*rtft*ar Kormakur yonetmen S*ndra N«ttatt>«cfc yönetmer Casta* Kaptkm*
ROSENSTRASSE SIN NOTICIAS DE DIOS
yonetmen Marganth* Vcwı Trotta yonetmen Agustm Diaz Yın»ı
FESTİVALE ÖZEL İNDİRİMLİ FİYAT
Rezervasyon:e-posta sjnema@fertye com SMS: 0555 203 87 69 online bilet satı$: wwwmybıletcom
«: Çırağan Caddesı No 124 Ûrtaköy bilgı için gi?e: 0212 236 28 64
VJNTJMIT ™|^B8S^ - fŞ\
• !••••• • •••••• • • • • • • •
İlanlanmz İçin :
(0212)293 89 78
perareklam@perareklam.com.tr
perareklam(g)superonline. com
www. perareklam.com. tr
OO-C CTESI 00 OO
0O-CCTESİ.23 0Û
30-C CTESl OO 3O
15-C C TESİ 00 30
BEYOĞLU B6VOĞLU
TEŞ. KİVE AFU
NlŞANTAŞı MOV1EPIXX
Ş ŞLI MOV1EPLEX
ETILER WOVl£PLEX
STtLER 4F1A UPTOWN
•~ kUtTUR MERKEZf SİNEMA TÜRSAK
FERTYE Eurffnas*»
ÇEMBERLITAŞ ŞAfAK WOVIEPI-EX
~" * " VTRNJM
ALTUNIZADE CAPTTOi. SPECTTKJM 14
KAD1KC C BROAOVVAY
KAD1KCV TEPE CIHEMAXX
SUACIV
E MOVIEPLEJt
ANKARA METROPCL
AMKARA OOEON CINEPLE/
AMCAflA TEP6 CIHEMAXX