Catalog

SAYFA CUMHURİYET 5 OCAK 2004 PAZARTESİ 8 HABERLERIN DEVAMI TURKIYE Edirre _K 6 Sınop Y 12 Adana K 3 Samsun Y 16 Mersın Kocaeli 8 Trabzon Çana^kale Y 8 Gıresun Iznır Y 13 Ankara _Y 15 Diyarbakır Y _Y 14 Şanlıurfa Y K 4 Mardın Manısa _Y 10 Eskişehır PB 24 Sıırt A/dır Derıdı _ Y 1 1 Konya K 3 Hakkân K -1 9 Sıvas K 5 Van Zongjldak Y 9 Antalya Y 14 Kars K -7 Butun bolgelenmız parçalı çok bulutlu ve -.ağışlı geçecek Yağış- lar Doğu Akdenız. Gu- neydoöu Araöolu ıle Anadolu'nun guneyınae etkılı oirnak uzere Mar- nara, Iç Ege Batı Kara- denız ır ıç kesımlefi Do- ğu Akdenız ıle Doğu Anadolu'da karia kanşık yağmur ve kar dığer yerterde yağmur ve sa- ganak şeklmde olacak. DIS MERKEZLER Oslo Helsinkı Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Pans Bonn K K K B K K B K -4 -2 -3 11 8 oo 7 4 Münih K 3 Zürıh Bertın Budapeşte Madnd Viyana Belgrad Sofya Roma Atına K PB B B Y K B Y -3 -3 11 -3 1 -5 9 13 B 1 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bışkek Tiflıs Kahıre K Y PB PB PB PB PB B -8 11 -7 8 12 6 1 19 PB 14 \ Parçalı bulut'u Ss H B.'utlj ^ Çok buiLtlj ı Yağmurlu bKartı c ~\ Suıu Kar k Gok gurultülu Gül: Denktaş müzakereci olmalANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Dışışleri Bakanı Abdullah Gül. Türkiye'nın AB ıle müzakerelere baş- lamayı hak ettığıni \ıırgulayarak "Biz üzerimize düşeni yaptıktan sonra tarih verilmezse biz de oturur ken- di yolumuzu çizeriz" dedi. Hüküme- tin, aralık ayında AB'ye bahane hı- rakmayacak şekılde siyası kriterlere uyumu gerçekleştireceğini kaydeden Bakan Gül, Kıbns konusunda da çö- zûm için her türlü çabayı gösterecek- lerinı söyledi. Gül, çözüm içın Rum kesiminm de isteklı olması gerektığı- ne ışaret ederken Türk tarafinın mü- zakerecısi olarak KKTC Cumhurbaş- kanı Rauf Denktaş'ı görmek istedık- lerinı ıfade etti Gül, TSK'ninABre- formlan sürecinde gerçekçi bir yak- laşım sergıledığini söyledi. Gül, CNN Türk"te yayımlanan Ka- fe Siyaset programına katılarak gün- demdeki konulara ilişkin sorulan ya- nıtladı. Bakan Gül'ün 2003 yılı değer- lendırmeleri ıle gündemdekı konula- ra ilişkin açıkJamalan özetle şöyle: AB, AKPnin değil Türkiye'nin meseleSİ: AB, AKP'nın tek başına meselesi değil. Türkiye'nin meselesi. Anlaşmalan 50 sene önce yapmışız, 50 senedır bu yoldayız. Bugün ışin sonuna gelmişken gevşemenin bir an- lamı yok. Şimdi muhalefet, başka ku- nımlar, bazı devlet organlan karşı çı- kacaksa o zaman zaten yapacak bir şey yok. Bugün yapmamız gereken tartışma, müzakere tarihi hedefini na- sıl neticelendirebihnz olmalı. Tarih alamazsak dünyanın SOnil değil: Türkıye'ye müzakere tanhı venlmezse. bu dünyanın sonu değil. Muhakkak ki üyelıkten Türkı- ye'nin çıkarlan vardır, ancak en bü- yük kayıp AB'nın olacaktır. Türkiye büyük bir ülkedır, bölgesel bir güçtür Bu tüm Müslüman dünyaya. Ortado- ğu'ya mesaj olacaktır Müslümanın, aynı zamanda demokrat, modern. şef- faf olabileceğı. bunun inançlanna ters düşmediği mesajı olacaktır. Gayret gösterelim. Czerimize düşeni yaptık- tan sonra aralık ayında tarih verilmez- se biz de oturur yolumuzu çizeriz. İran, AB'ye alternatif ola- maZ: Rusya, tran, AB'ye alteraatıf olarak düşünülemez. AB olsa da ol- masa da Rusya, Iran Türkiye ıçın önemlidir. Türİaye nasıl gerçek bir ül- ke ıse îran da öyle gerçek bir ülkedir. Iran ile sınırlanrruz en eski sınırlardan bındır. ABD'nin kuruluş tarihinden de eskidir. Mutlaka ilişkilerimizi ge- liştireceğiz, ancak bunlan AB ile al- ternatif olarak görmemek lazım. AB reformlarında TSK ger- çekÇİydi: TSK. MGK ve AB re- formlan sürecinde çok gerçekçi bir şekılde hareket etti. TSK her şeyin önünde durur gibi bir imaj doğru de- ğil Sanki TSK dünyanın gıdişatını görmüyor gibi bir hava yararmak on- lara yapılabılecek en büyük yanlışlık. Reformlar zorla olmadı, istışarelerle oldu. Ortada bir prestij varsa bu her- kesin. Yeni mali sistem ile tüm savun- ma harcamalan bütçe denetimi ıçine girmış oldu. Israfı önlemede, TSK'nin çok katkısı oldu. Geçen se- ne savunma harcamalannda çok önemli tasarruf oldu. Bu sene yine büyük tasarruf var. Kıbrısta 'alternatif maliyet- lerl' görelim: Kıbns mıllı mese- lemızdır Hepimiz geçmışte Kıbns mitinglenne katıldık. Zaman bızi bu- gün çok soğukkanlı, gerçekçi bir de- ğerlendırme yapma noktasına getir- di. Alternatif maliyetleri ortaya koy- mak lazım. 1 Mayıs 2004'te Rum ke- sımi AB üyesı oluyor. Bu 1999 Hel- sınki Zirvesı'nde kararlaştınlmış. Asıl itıraz o zaman yapılmalıydı. Belki ko- şullar el vermedi. îkıncı olarak Türk kesimindekı yapıyı bilmek lazım. Türk kesımıni kuvvetli bırlik içinde tutamadık. Inanıhnaz bir bölünmüş- lük var. Aynca dünyaya bakmak la- zım. Çabalarımıza karşın, KKTC'yı bızden sonra tanıyan olmadı. Kıbrıs, Ikincl Girit olmamali: Kıbnsh Türklenn, tüm hak \ e çıkar- lannı garanh altma alacak bir çözüm istiyoruz. Yani 20-30 sene sonra Girit Türkleri gibi olmalannı istemiyoruz. Tüm adanın gerçek ortaklarından bı- risi olacakJan değerlendırmesine va- rabılirsek böyle bir çözüme evet diye- bıliriz. Biz. anlaşma için, oturup mü- zakere etmek gerekır diyoruz. Eğer bunlan karşı tarafa kabul ettiremezse- nız. yapacak bir şey yok. Ancak tüm dünya görmeli kı, Türkler bu kez çö- zümsüzlüğü çözüm olarak görmüyor. Çözüm, kesın çözüm olmalı. Bir iki sene sonra kavga dövüş çıkmamalı. Denktaş'ı müzakereci gör- mek İStİyorUZ: Denktaş da ken- di halkının geleceğini düşünerek so- ğukkanlı şekilde düşünecektır. Hepi- miz vatansevenz. Denktaş, Kıbns da- vasında sembolleşmış bir ısim. Top- lumun lidendir. Yenı bir hükumet ın- şallah yakında kurulur, ondan sonra biz Denktaş'ın müzakereci olarak gıt- mesini çok arzu edıyoruz. Görüşme- lerde kabul edilebilecek noktaya ge- lırse şüphesız Denktaş da evet diye- cektir. Kabul edilemeyecek şeyleri ne Denktaş ne biz kabul edebilıriz. Taraflara esit davranılacak ABD, Denktaş'a mektup gönderecek REŞATAKAR LEFKOŞA - Kıbns Rum Yönetimi nin bugü- ne kadar 'Kıbns Cumhuriyeti' olarak tanın- masına ve Kıbns Türk halkına azınlık mu- amelesi yapılmasına sert tepki gösteren ve her ftrsatta KKTC için 'eşitlik' isteyen Cumhur- başkanı Rauf Denktaş'ın dırenmesı. ABD'nin Kjbns politikasında önemli bir de- ğişikliğe yol açtı. Bugüne dek sadece Rum Yönetimi ile resmi temas kuran ABD Dışiş- leri Bakanlığı ilk defa Türk ve Rum liderliği- ne eşit davranmaya hazırlanıyor. Rum kay- naklanna göre ABD Başkanı George Bush'un, Yunanistan Başbakanı Kostas Simi- tis'e gönderdiğı mektup sonrasında, bu kez Dışişleri Bakanı Colin Powell, hem Denk- taş'a hem de Rum Yönetimi Başkanı Tasos Papadopulos'a bır mektup hazırladı. Fileleft- heros gazetesinin, Rum kaynaklanna doğru- lattığı bu gelişme başta Papadopulos üzerinde şok etkisi yarattı. Gazete. Povvell'ın her iki li- derden de Annan Planı temelinde görüşmele- re başlamalannı ve bu plamn ayn ayn halkoy- lamasına sunulacağı konusunda taahhütte bu- lunmalannı isteyecek. 'Baskılar artacak' "Bush'tan sonra Powell da Denktaş ve Pa- padopulos'a mektup gönderiyor... Ameri- kalılar Kıbns sorununda üç eksenli çerçeve oluşturdular" başlıklı manşet haberde, Po- well tarafından kaleme ahnan mektubun, Bush'un bilgisi dahilinde hazırlandığı ve Kıb- ns sorununun çözümüne yönelik ABD baskı- lannın yakın bir gelecekte, mektup ve telefon diplomasisinin dışma kayacağı savunuldu. Fi- leleftheros, Rum Dışişleri Bakanı Yorgo Ya- kovu'ya "Bush neden Denktaş ve Papado- pulos yerine Simitis'e mektup gönderdi" şeklinde bir soru yöneltti. Bakan ise 'bilinen nedenlerden'. yani KKTC'nin tanınmamışlı- ğından söz ederek "Böyle bir şey olsaydı, Denktaş'a mektubun nasıl ve kim tarafın- dan gönderileceği konusu doğardı" dedi. Bir hafta 'mektuplaşarak' geçti Talat, lıükümetiçin yeni rotaçizecek LEFKOŞA (Cumhuriyet)- KKTC Cumhur- başkanı Rauf Denktaş tarafından hükümeti kurmakJa görevlendirüen Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) lideri Mehmet Ali Talat, 15 gün- lük sürenin bir haftasını Uhısal Birlik Partisi (UBP) lideri Derviş Eroğlu ile mektuplaşarak geçirdi. Eroğlu'na "CTP liderliğinde bir hü- kümete var mısın? Kıbns sorununun 1 Ma- yıs'tan önce Annan Planı temelinde çözüm- İenmesine var mısın? Denktaş'ın görüşmeci- lik görevinden ahnmasına var mısın?" soru- lannı yönelten ama yanıt alamayan Talat, bu- günden itibaren yeni bir rota çizecek. Partisinin yetkili kurullannı topladıktan sonra Eroğlu'na dün ikinci bir mektup gönderen CTP lideri, ilk mektupta yer alan sorulanmn yamtlanması için bugün saat 11.00'e kadar süre tanıdı. Eroğ- lu'nun bu süre içinde yanıt vermemesi halinde Talat ikinci kez Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Serdar Denktaş'ın kapısını çalacak. Ancak düne kadar yurtdışında bulunan Denk- taş'ın bugün adada olup olmayacağı bilinmiyor. CHPmilletvekiü Güler'in acıgünü Yurt Haberleri Servisi - CHP Mersin Milletvekıli Hüseyin Güler'in kullandığı otomobilin Tarsus'ta bir kamyona çarp- ması sonucu milletvekılinin eşi Zahide Güler ile kayınvalidesı Atiye Canpolat vaşamını yitırdı. TEM otoyolunun Mer- sın'in Tarsus ilçesine bağlı Karakutük mevkiinde meydana gelen kazada yarala- nan Hüseyin Güler, kızı Bersu (6) ve oğlu Berdan (7) ise Tarsus Devlet Hastane- sfne kaldınldı. Daha sonra Mersin Üni- versitesi Tıp Fakültesi'ne sevk edılen Gü- ler'in ve çocuklannnı durumunun ıyı ol- duğu belırtildi. Kazadan sonra Güler'in yakınlannın yani sıra CHP Mersin millet- vekilleri Şefık Zengin ve Ali Oksal ile Tarsus Kaymakamı Abdurrahman Er- guvan hastaneye gelerek yaralılann duru- mu hakkında bilgı aldı. Kamyon sürücüsü Daştan Demir gözaltına alındı. Diyanet 'sıçramatahtası' EBRUTOKTAR ANK.\RA - Türkiye'nin en büyük 10. bütçesine sahip olan Diyanet Işlen Başkanlığı, taşra- daki imam-müezzin sıkıntısı ne- deniyle 15 bın yenı kadro ıster- ken mevcut personeli memurluk unvanını kazandıktan sonra baş- ka bakanhkJara geçıyor. îmam- lar. muvafakatlarını aldıktan son- ra öğretmen ve sağlıkçı olarak görev yapıyor. 2002-2003 yılın- da Diyanet Işleri Başkanlı- ğı'ndan 431 müezzin, imam, me- mur ve hizmetli dığer bakanlık- lara geçti. Imamlann geçtiği ku- rumlar Sağlık Bakanlığı, hastane ve üniversiteler, Milli Eğitim Ba- kanlığı, Tanm ve Köyışlen Ba- kanlığı olarak sıralandı. Kadro sıkıntısı çektiğinı ortaya koyan Diyanet tşlen Başkanlığı, kendı personelinin başka kurum- lara geçmesine engel olamıyor. Diyanet'ı "sıçrama tahtası" olarak kullanan pek çok kişi, bu- rada memurluk unvanı elde ettık- ten sonra diğer kurumlara geç- mek ıstiyor. Diyanet"te "imam ve müezzin" kadrosunda ıstih- dam edılen, çoğu merkez cami- lerde görev yapan kişiler. özel- likle Sağlık Bakanlığı ıle Millı Eğitim Bakanlığı"na yönelıyor. Öğretmen ve sağlıkçı sıfatıyla görev yapmak isteyen imamlann, AKP iktidarının ardından diğer bakanlıklara geçışinin de hız ka- zandığı gözleniyor. Edınılen bilgiye göre, 2 Aralık 2002 tarihinden 2003 yılının so- Diyanet'le ûcaret birlikte gitmedi ANKARA (ANKA) - Vakıflar Genel Müdür- lüğü Müfettişi Metin Sertçelik, gerçekleştirdiği incelemede Türkiye Diyanet Vakfı'nın iştirakJe- rinden ricari faaliyette bulunan GÎNTAŞ A.Ş.'nin Lüksemburg'da 575 bin dolar, KOMAŞ AŞ'nin de yaklaşık 1 milyon dolar batırdığını saptadı. Sertçelik. iş akitleri fesh edilen personel tara- fından yapılan şıkâyet üzerine Türkiye Diyanet Vakfı'nda bir inceleme gerçekleştirdi. Rapora gö- re, vakfa aıt olan GÎNTAŞ. 6 kişiyle birlikte 1992 yıhnda "SEDİR SA" adında ortak bir şırket kur- du. Şirket. yabancı ve Türk ortaklar arasındaki so- runlar nedeniyle 1995 yıhnda iflas etti. Raporda, vakıf yönetiminin. konuya gereken duyarhğı gös- terip hukukı mekanizmalan harekete geçirmeyen GİNTAŞ yöneticileri hakkında herhangi bir işîem yapmadığına da dikkat çekildi. GtNTAŞ'ın, tasfiyesiz infisah yoluyla KO- MAŞ AŞ ile birleştiği vurgulandı. KOMAŞ yö- netiminden, SEDÎR SA'ya borçlu olan ya da bu şirkete ait belli tutardaki parayı üzerinde bulun- durduğu anlaşılan SuatYılmaz, Halit Üstün, Mi- raç Atasoy ile Oralteks Şirketi aleyhine alacak da- vası açması istendi. Türkiye Diyanet Vakfı'nın büyük ortak olarak yer aldığı KOMAŞ'ın, yakla- şık 1 milyon dolar zarar ettiği kaydedildi. Raporda, KOMAŞ'uı zarar etmesine yol açtı- ğı gerekçesiyle Hayrettin Şallı, Kemal Güran. Hasan Cebeci, Lütfi Dalgıç,Yunus Ömeroğlu. Mehmet Kervancı, î. Ethem Alimoğlu,Abidin Topaçoğlu ve Halis Çelebi hakkında "emniye- ti suiistimal" davası açılması istendi. nuna kadar Diyanet kadrolannda göre^ ^ yapan 431 imam. müezzin. memur ve hizmetli, başka bakan- lıklara geçti. Diyanet'ten aynlan 431 kışiden 227'si Sağlık Bakan- lığı ile ıl sağlık müdürlüklenne geçti. Köylerde imam olarak ça- lışanlann, bağlı olduklan kentle- rin sağlık müdürlüklerine geçti- ği gözlendı. 32 imam-müezzin ıse hastaneler ile üniversiteleri tercih etti. Sıvas'ın köylennde imam ola- rak çalışan pek çok kışinin Sıvas Numune Hastanesi ile Sıvas Gö- ğüs Hastalıklan Hastanesi'ne geçmesi dikkat çekti.Sağlık Ba- kanhğfndan geçenler ağırlıklı olarak hastanelerde ve il sağlık müdürlüklerinde ölü yıkayıcısı olarak görev üstlendiler. Bazı imamlar da yeni görev yerlerin- de röntgen teknisyem, biyolog ve laborant olarak hizmet veriyor. Milli Eğitim Bakanlığı'na ise 23 imam geçti. Ağırlıklı olarak An- kara'nın Altındağ, Balâ, Kızılca- hamam, Kazan ilçeleri ile Sıvas, Kahramanmaraş, Bolu, Kırıkka- le, Malatya'da görev yapan imamlann büyük bölümünün öğ- retmenlıği tercih etmesi dikkat çekti. Tanm \e Köyişleri Bakan- lığı'na geçen yaklaşık 28 imam- hizmetli ıse veteriner ve memur olarak çahşmaya başladı. El Kaide'nin Antalya grubu çözüldü GÜRSU KUNT ANTALYA - îstanbul'daki bombalama ey- lemlerinin ardından sürdürülen operasyonlar- da Antalya "da yakalanan Seyit Ertul liderli- ğindeki grubun Konya'daki Amerikan ve Is- raillı pilotlara yönelik saldın hazırhğı yaptı- ğı ortaya çıktı. Îstanbul'daki bombalı saldınlann emrini veren Harun İlhan ın ifadeleri doğrultusun- da Antalya'da Seyit Ertul ve Halil Ökçe ya- kalandı. Ertul 'un, saldınlann ardından Ha- run tlhan ve halen gözaltında olan Hüseyin Suat Öz'ü, önce kendi evınde misafır ettiği ardından Konya"da bir eve yerleştirdiği belir- lendi. Ertul, Konya'da konaklayan Amerikan ve Israilli pilotlara silahlı saldın düzenleme- yiplanladıklannı itiraf etti. Ertul ve Ökçe'nin ifadeleri doğrultusunda Antalya'da devam e- den operasyonlarda "Enes" kod adlı Kağan Kürşat Neğiş, Yılmaz Kalkan, Nurullah Kuşaksız ve Ramazan Polat da yakalandı. Neğiş. ifadesinde üvey babası Seyit Ertul ara- cıhğıyla bomba eğitimi almak için 2001 yı- hnda Pakistan'a. oradan da Afganistan'a git- riğini belirtti. Usame bin Ladin ve Molla Ömer'in koruması altında olduğu söylenen kampta 6 ay boyunca bomba eğitimi aldığını anlatan Neğiş, tkiz Kuleler'e düzenlenen sal- dınlann ardından kamp tehlikede olduğu ge- rekçesiyle herkesin memleketine döndüğünü ifade etti. Bir süre sonra Seyit Ertul ye Ribat Eğitim Vakfi'ndan tanıdığı Halil Ökçe'yle birlikte Aksu beldesinde bomba yapmayı de- nediklerini, gruba daha sonra Nurallah Ku- şaksız'ın katıldığını belirten Neğiş, bomba yapımında başanlı olmalan durumunda Tür- kiye'deki Amerika ve Israil'e aıt askeri ve eko- nomik tesıslere yönelik eylem planladıklan- m açıkladı. Polis, Kürşat Neğiş' in ifadeleri doğrultu- sunda Nurullah Kuşaksız'ı, otomobilindeki 3 ruhsatsız tabanca. bol miktarda fişek, 2 ha- valı tabanca, 1 ruhsatsız yan otomatik av tü- feği ve 12 adet dolu fişekle yakaladı. GUNDEM Ml STAFA BALBAY I Baştarafı 1. Sayfada federal yapıda kendi sınıriarı içinde olmasını iste- diklerini ilan ettiler. Kürt gruplar değişik semtler- den gelip valiliğin önünde toplandılar. Amerika'nın atadığı Vali Abdurrahman Mustafa Kürt köken- li. Gelenleri dinledi, şu yanıtı verdi: "Istediklehnizj ABD'Iİ yöneticilere ileteceğim!" ABD'nin yaptığı dağılımla, Kerkük Kent Meclı- si'nin 11 üyesi Kürt, 6'sı Arap, 6'sı Türkmen, 7'si Süryani... KDP lideri, Irak Geçici Hükümet Konseyi üyesi Mesud Barzani, yürüyüşü değerlendirirken "Kürt- ler Kerkük'ü petrolü olduğu için değil, tarihi hak- lan nedeniyle istiyor" dedi. Barzani'ye göre, Ker- kük'ün içi olmasa bile pek çok köyünde tamamen Kürtler yaşıyor, ileride gündeme gelecek düzen- lemede bu alanlar Kürt bölgesi içine katılmalı. Başta vurguladığımız gibi, dantel sınır! Kürtlerin bu çıkışının ardından 2003'ün son gü- nü 31 Aralık'ta da Türkmenlerle Araplar birlikte gösteri düzenledi. Gösteri sırasında çatışmalar çıktı. Değişik kanallardan gelen bilgilere göre, 3 ile 8 arasında değişen ölü, onlarca yaralı var. Kerkük'te Türkmenlerle Araplar arasındaki or- taklık bölgesel dengeleri etkileyebilir. Kürtlerin, ABD şemsiyesi altında coğrafya ge- nişletmegirişimlerinin Kürtler dahil kimseyeyara- rının olmayacağını görmek için uzman olmak ge- rekmiyor. 'Basra Kürt şehridir!' Dün öğle saatlerinde telefonun öteki ucundan gelen ses "Kerkük'teyim" diyor, devam ediyordu: "Burası herşeye gebe. Gece sokağa çıkma ya- sağı ilan edilmesine karşın çatışmalar, patlama sesleri kesilmiyor. öncekigün canımızı zor kurtar- dık. Bindiğimiz arabayı bırakıp ara sokaklardan güçlükle eve gidebildik. Türkmenlerle Araplar, Kerkük'ü bırakmayız diyor. Ama kentin tüm yöne- tim noktalan, polis gücü, valisi Kürt, ne olacak bil- miyoruz..." Konuştuğum kişi iş yapmak için Kerkük'e git- miş, oradaki Türkmenlerle ortaklıklar kurmuştu. Yerel gazetelerde yazılanları anlattı: "Son olarak Israil Başbakanı Şaron 'un buraya bir heyet gönderdiğı yazıldı. Şaron, Kürtlere arkanız- dayız demiş, maddi manevi destek vereceğini söy- lemiş. Amerikalılar olup bitenleri şimdilik seyret- mekle yetiniyor. Amaçları ne bilmiyoruz. Bir tek petrol işletmeleri sıkı Amerikan kontrolünde, o ka- dar..." Bunlar doğrulatmaya muhtaç bilgiler ama, ateş olmayan yerden duman çıkmaz örneğı, farklı yer- lerde konuşulan ortak konular! ABD'Iİ strateji uzmanlarının son dönemde Ku- zey Irak için kullandıklan tanım şu: "Bölgedeki en Amerikancı alan..." ABD, pek çok coğrafyada bu kriteri kullanıyor. Durum böyle olunca da Kürtler, pek çok şey iste- me hakkını kendinde buluyor. Yakında şu slogan- la çıkarlarsa şaşmamak gerekir: "Basra bir Kürt şehridir, öyle kalacaktır!" Sözümüz bu güncel-sıcak gelişmelerden dışa- n, başta kuzey olmak üzere Irak'ın istikran için başlıca görev Kürtlere düşmeye başladı! Eğer Kürtler, "biz Iraklı kimliğini reddediyoruz, kendi bölgemizde daha derin halkalan olan ayn biryö- netim kuracağız" naraları atmaya devam ederler- se Kerkük'te yaşananlar bunun laboratuvan ola- rak kabul edilebilir! Gelişmeler Türkmenleri de sorumluluğa itiyor. Kerkük, ayrıca incelenmesi gereken ilginç bir kent. İçinde farklı dini ve etnik gruptan insanlar var ve barış içinde yaşıyorlar.dı. Kürtler kendilerinı Irak'ın şampiyonu ilan edip sı- nıriarı zorlarsa ortada ne paralel kalır ne dantel! Elde kalır dantel iğnesi, onun da kime bataca- ğı belli olmaz! ankcumto ktv.ttnet.net.tr Eylem çağrıları başladı NATO ûrvesinde anti-NATOgünü ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - 2004 Haziran ayında, tstan- bul'da yapılacak olan NATO zirvesine dünya çapında eylem çağnlan başladı. Türkiye'de bir- çok srvil toplum kurulu- şu eylem planlanna ha- zırlanırken dünyadaki muhalif sosyal hareket- lerin buluştuğu 4. Dün- ya Sosyal Forumu (DSF). "Başka dünya nasıl mümkündür** ko- nulu toplanrısını gerçek- leştirecek. Dünya Ticaret Örgü- tü'ne karşı Kasım 1999'da Seattle'da yapı- lan göstenlerden bu ya- na, küresel kapıtalizmın simgesi olan IMF, Dün- ya Bankası. AB, NATO gibi kuruluşlann hemen her toplantısı dünya ça- pında protestolarla kar- şılaşıyor. îstanbul'da ya- pılacak NATO zirvesi- nin de bunlardan birine sahne olması beklenıyor. 2004 Haziran ayında NATO'nun İstanbul'da yapılacak zirvesinde, I- rak ve Afganistan işgal- leri, Ortadoğu, Balkan- lar ve Orta Asya'ya ola- sı NATO müdahalelen ve NATO'nun genışle- me stratejileri konu edi- lecek. Yapılacak toplantı ön- cesinde Türkiye"den bir- çok sivil toplum kurum- luşlan eylem çağnsında bulundu. Yapılan yazılı açıklamada zırveye kar- şı alternatif bır uluslara- rası portestolar örgütle- mek istendiği belirtile- rek "Istanbul'da yapı- lacak zirve ve protesto- ların mümkün olan en büyük etkiyi yaratabil- mesi için Türkiye'de en geniş birliği ve ulusla- rarası katılımı sağla- ma\ı amaçlıyoruz" de- nildi. NATO zın esıne kar- şı eylem çağnsında bu- lunan sivil toplum kuru- luşlan arasında şunlar bulunuyor: BES, ESM, Yapı Yol- Sen, Ener- jiYapıYol-Sen,DİSK- DEV Maden-Sen, DtSKEmekli-Sen,Su- Kader (ASKt Çalışan- ları Derneği), Halkev- leri Genel Merkezi, Özgür Üniversite, Ay- dın ve Sanatçı Girişi- mi, Toplumsal Ekoloji Grubu, SHP ve SDP Genel Merkezi.