Catalog

CumhuriyeC İmröaz SahîM: CUMHURIYET V:\KFI adsa İLHAVSELÇUK Genel Yavın Yönetrneni: tbrahim Yıldız # Yazıişleri Müdürü: SaKm Alpadan#Sorurnlu Müdür Mehmet Sucu # Haber Merkezı Müdürü: Hakan Kara Istıhbarat Cengiz \ ıldırını 0 Ekonomı Öz- lem Yüzak 0 Kultur Eeemen Berköz 9 Spor Abdülkadir ^ ücelman • Makalelcr Sami Ka- raören 9 Düzeltme Abdullah V azıcı 9 Bıl- gı-Belge Edibe Buğra 9 Vurt Haberlen Meh- met Faraç 9 -\\rupa Temsılcısı Güra> Öı Yayın Kunılu. tlhan Selçuk (Baş- kari), Emre Kongar (üanışman t. Orhan Erinç, Hikmet Çetin- kaya. Şükran Soner. tbrahim Yıİdız, Orhan Bursab. Musta- fa Balbav, Hakan Kara. AnkaraTemalcısı Mustefa Balbaj Aatürk Buh an No 125,Kat.4. Bakanlıklar Tel 4195020 Chatl. Faks 4195O2'T «tzmırTeınsıkısı SerdarKmk.H Zı>aBl\ 1352S2 3Tel 4411220. Faks 4418745 • AdanaTetrbilcısı Çetin Yiğenoğlu, tnonuCd 119 S \o 1 l.Tel ^3 12 11, Faks 363 12 15 \ntahaTemsılcısı \hmet Oroçoğhı Cumhun\etCad8Û5Tel 0242 248UU57 Fax 2430509 Muessese Mudunı Erol Erkut 9 Bılgı Işleın Ahmet Korulsan 9 Sa- tış Fazilet Kuza #GenelMCkiurOrtaııGirg>ç Tüla> Mııtlu Döteo 9 Mudur \ rd ı Fınans ve Operas>onı Erhan Özdemir • Pazarlama Dı- rektori Tütay Tosun Tel 0212 354 3 3 00 Faks 0212 354 32 â"1 \a\ıml»>an:\emGunHabCT\ıansıBasnıve'>a\ınalıkA:> TüAocajıCad "w-tUaâaloâlu î-P^ktmbul Pk :46-Suiecıı+»i5k Tel (ı»:i:ı512O>O5ı:f,haıl Fak^ (0J12151Tİ595 Brekı: M o t e Gazete D«p BâMnıv avınc,iık San \e K \S Bartaro. BuKan \o 125Be5ikta} bJ Dağmnr Merkez Dağıcm Pazarüma San. .CTK A Ş 5OCAK2004 lmsak-5 49 Güneş 122 Ögle 12 16 Ikındı: 14 35 Akşaml6 58 Yatsı:18 24 Spears dimya eviiegirıf • FASADENA(AA)- Am?nkalı ûnli ^aıicıcı Britıey Spearsın,. çocnklıık arkaca^ı Jason Aletander ile evlendiği ilen sürüldü. Lıs Vegas Re\ıew gazetesi ve People dergisuun inteınet siteleruıde venien haberlerde, Spears (22) ve Aletander'ın (22),öncekı gün Las Vegas taki Little Whıte Kılisesı'nde evlendıkleri iddia edıldi Haberlerde, Spears'ın kilise kondonıiKİa Palm Otelf nın zangoçuyla yürüdüğü belinilü. Araıe kapranla vesikalık • ANTALYA(AA)- Türkiye'de de kulLanımına başlanan renklı ve ü-ç boyutlu son teknolojı ürünü ültrason cıhazı, bebeğin henüz ana rahmindeyken yüz ve vücut hatlannın seçilmesine, fotoğrafinın çekılmesine, hareketlerinın ve mimiklerinin izlenmesıne, cınsiyet tespitınin 2.5 ay gibi bır sürede yapılabilmesine olanak veriyor. Klınik sahibi jineİcolog doktor Mehmet Tongal, Voluson 730 Expert denilen üç boyutlu renklı ültrason cıhazıyla ana rahmindekı bebeğın her türlü özelliğinin görülüp izlenebildiğıni söyledi. Afkojlü sürücüye engel • LONDRA(AA)- Ingiltere'de, alkollü sürücünün otomobilinı çalıştırmasına ve kullanmasına engel olacak bir cihaz geliştinldi. Polisin sürücülere uyguladığı alkol kontrolü sırasında kullanılanlara benzeyen cihaz, sürücünün yasal ümıtlerin üzennde alkollü çıkması halinde otomobilın çalışmasına engel olacak. Sistem, sürücünün otomobiline her binişinde, motoru çahştırmasından önce, bir cep telefonu büyüklüğündeki cihaza üflemesiyle aktif haJe geliyor. Cihazın sürücünün alkollü olduğunu tespit etmesi halinde, motor çalışmıyor. Cihaz, polis merkezıni de sürücünün alkollü olduğu yolıuıda uyanyor. Ingiliz hükümetinin cihazı özelükle sürekli alleollü araç kullanırken yakalanan sürücülerin otomobülerine yerleştirmeyi planladığı belirtiliyor. Costner'ın düğünu eytiılde • ANKARA (AA) - Hollywood'un ünlü aktörü KevinCostner'ın(48) uzun süredir birükte olduğu 29 yaşındakâ çanta tasanmcısı Christin e Baumgartner'le, eylül ayında Aspen yakınlanndaki çiftliğinde evleneceği açıklandh. Costner'ın nişanlısı Baumgartner, "Instyle" adlı gehn dergisiyle yaptığı röportajda, tanınmış oyuncunun kendisine "çokromantik"' bir şekilde evlenme teklif ettiğinı bildirdi Beylerbeyi'nde yaşayan yurttaşlar, iskelenin bir buçuk yıldır kapalı olması nedeniyle sıkıntılı günler geçiriyor Tarihiiskeleonanmbeküyor• Özelleştirme kapsamındaki Beylerbeyi İskelesi, 2002 yılının haziran ayında onanm amacıyla kapatıldı. Kapatıldığı günden bu yana herhangi bir çalışma yapılmayan iskelede, onanmın başlayabilmesi için 'izin' bekleniyor. da kendilenne verilen sözlenn yerine getinl- medığınden yakınarak "Bu sözlere arük inan- mıyoruz. İnsanlanmız perişan oldu. İşe gitmek için bir sürü sıkınü ya- şıyoriar" dedı. Beylerbeyi sakinleri- nuı son iki aydır geçici olarak kurulan iskele- den Kuzguncuk'a taşın- dığını, oradan da vapur- lara Beşiktaş ve Emi- nönü'ne gidebıldıkleri- nı anlatan Şahın, "İşe gitmek tam bir işkence oldu. İnsanlar eUerinde çantalan, sefertaslan fle işe yetişmek için cefa çe- kryorlar" dıye konuştu. HİLALKÖSE Beylerbeyi Iskele- sı'nın tadilat nedeniyle kapatılmasının ardın- dan bir buçuk yıl geç- mesine karşın onanm çalışmalan hâlâ başla- madı. Özelleştirme îda- resi'nden izuı alınama- dığı için tadilatın yapı- lamadığı iskelenin ne zaman açılacağı ise bi- ünmıyor Tanhi Beylerbeyi is- kelesi, kazıklannın ıkı tanesinde tespit edilen anza nedeniyle 2002 yı- luıın hazu"an ayında ka- patıldı. Bir buçuk yıl- dır bir çıvı bile çakıl- mayan iskele, yeniden eskı günlerine dönme- yi bekliyor. Türkiye Denizcilik Iş- letmelen Inşaat-Emlak Daıre Başkanı ÜmitAk- taş, Özelleşnrme Idare- si'nden ızın alınamadı- ğı ıçın tadılata başlaya- madıklanm ıfade ede- rek "On >ıh aşkm bir süredirözelleştirme kap- sammdaoiduğumuziçin >atınm konusunda sı- kınülannuz olu\or. tzin abndığı zaman tadilata başhr.ucağız"' dedı. Beylerbeyi Abdulla- hağa Mahallesı Muhta- n Kemal Şahin, iskele- nin açılacağı konusun- Bir can kurtarın Foklar Tahripedikü iskelenin boş kaldığı süre içensınde tahnp edildığinı de behrten Şa- hın, kendı çabalan so- nunda koruma altına ah- nan iskelenin, saldmya uğrayarak camlannın kınldığını kaydetti. Iskelemn özelleştin- leceği konusunda du- yumlar aldıklannı da dı- le getıren Şahın, "Dû- zenlenip gazino açüaca- ğma Uişkin yonımlarge- Kyor. .\ma bunlan dik- kâte abmyonız. Biziske- kmizin eski haline dön- mesi için çabşıyoruz" diye konuştu. ğhküüüşüvnrrliLr MIUIIMIICII — ?"" v ~ f>Jİ h a s t a U d a r ı n ^^" sürdürdüğü kjlf-J^f f #V y§€l *Ar \w%\Sl€ Çin'de insanlar sağuklannı korumak için ilginç yön- temlergeüştiriyor.Çoksa>ıdaÇinlLbaşkentPekin>^- kınlanndaki \anking Gölü'nde toplanarak bir şenlik havası içinde buz gibi suya giriyor. Çinliler, ber gün so- ğuksu\a girmenin özellikle yaşulann bağışıklıksistemini güçlendirdiğineinanıyor. (Fotoğraf: AFP) Menderes Nehri Meclis gündeminde TEVFİKAKBAŞ AYDTS - Menderes Neh- n'run kirlıhğı TBMM gün- demine taşuıdı. CHP Aydm Mıllervekilı MehmetOztaş, zehır saçan nehnn sorununun gıdenlmesı ıçın gınşım baş- Tattı. Öztaş, 1980'hyıllarda mesıre yen olan ve halkın ra- hat bıçımde ioizebildığı neh- nn günümüzde, hastalık sa- çan bır konuma geldiğini be- lırterek Çe\Te ve Orman Ba- kanlığı'na, çözüm içuı neler yapıldığuıı sordu. Uşak ve Denizli illenn- deki sana\T ve evsel atıkla- nn kirlettiğı nehnn Aydm Ovasfndan geçerken çev- reye büyük zarar \erdiğını söyleyen Öztaş, "Kirtiliğin kaynağı belli oknasma rağ- nıen bu ülerde bulunan sa- na>Herde antma tesislerinin çaİışbnlmamasıdır. ÇevTe Bakanhğı'nın >~aptınm gü- cünüsivaanedenlerlegerçek- leştirmemesi sıkmûlan be- raberinde getirmektedir" dedi. 1980'liyıllannbaşm- da Menderes Nehri'nde yüzülebıldiğini, bugün ise burada katliam yaşandığını belırten Mehmet Öztaş, kır- lıliğe paralel olarak özellik- le çıftçılerin sağlığınm her geçen gün daha da kötüleş- tiğini beluiti. aile arıyor • Nesli tükenmekte olan Akdeniz foklanndan birini 50 milyon lira bağış yaparak evlat edinebilirsiniz. Bu para fazlaysa 30 milyona Akdeniz foku kardeşi, 20 milyon liraya da arkadaşı olabilirsiniz. tZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Neslı tükenme tehlikesi altmdaki Akdeniz foklannı evlat edinecek doğaseverler aranıyor. Akdeniz foklannın korunması yönünde çalışmalar yürüten Sualtı Araştırmalan Derneği Akdeniz Foku Araştırma Grubu'nun (SAD-AFAG), bu konuda toplumda bilinç oluşturmak amacıyla başlattığı "Bir Akdeniz Foku Evlat £01001" projesı devam ediyor. SAD-AFAG Iletışım Sorumlusu Yeşim Aslan, yapılan araştırmalann, Türkiye'nin Akdeniz foku türünün devamı ıçuı önemlı bir konuma sahip olduğunu ortaya koyduğunu kaydedttı. Aslan, bu konuda toplumda bılınç oluşturmak ve çalışmalar ıçm kamuoyu desteğı sağlamak amacıyla 1998 yılında, Bır Akdeniz Foku Evlat Edinin adlı kampanya başlatıldığnıı belirttı Aslan, proje bünyesinde ısteyen herkesin 50 milyon lıra ve üzeri bağışla Akdeniz Foku anne- babası, 30 milyon lira ve üzeri bağışla Akdeniz foku kardeşi, 20 milyon lira ve üzen bağışla da Akdeniz foku arkadaşı olabıleceğini bildirdi. ProgTama katılmak isteyenler SAD- AFAG'ın "www.afag.org'' adresine başv^ırabilir. ABD'nin robotu Kızıl Gezegen Mars'a sorunsuz indi 6 Spirit\ yaşam peşinde PASADENA(AA)-Ame- rikan Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA), Mars'ta hayat olup olmadığmı be- ürlemek için bu gezegene gönderdiğı iki araçtan ılki- nin gezegene sorunsuz ulaş- masıyla, görevin en zor bö- lümünü tamamladı. Gön- derilen robotun çektiğı ılk fotoğraflar da dün Amen- kan Havacılık ve Uzay Da- iresi'ne ulaştı. Florida eyaletındekı Ca- pe Canaveral Uzay Üs- sü'nden 10 Haziran'da fir- latılan Spirit adlı robot araç, yaklaşık 500 milyon kilo- metre yol kat ettikten son- ra dün Mars'a indi. Spirit, Mars'ı keşif görevi çerçe- vesinde 3 ay "Kral Geze- gen"de hayat olup olmadı- Spirit robotunun çektiği Mars fotoğrafları gını araştırmada kullanıla- NASA'ya ulaşn. (Fotoğraf: REUTERS) cak. Spirit aracının, Mars'a de sevinç çığlıklan, alkışlar ve göz-indikten hemen sonra çektiği fo- toğraflarda, Mars'ın geniş manza- rası ve indiğı Gutev kraterinin re- simleri yer alıyor. Fotoğraflarda, uzay aracının bir kısmı görünüyor. Araçtan Mars'a inmesinin hemen ardından sinyal ahnması ve çekilen fotoğraflann NASA'ya ulaşması, Uzay Dairesi'nin California'nın Pa- sadena kenrindeki Jet Propulsion Laboratory'deki kontrol merkezin- yaşlanyla karşılandı. NASA açık- lamasında, Spirit robotunun güneş panellerini yerleştirdiği ve bu saye- de gerekli enerjiyi temin edebilece- ği belirtildi. NASA, Mars'ta hayat olup olma- dığını araştırmak için 10 Haziran'da Spirit aracını fırlatmasından sonra 8 Temmuz'da da "Opportunity" adlı aracı Mars'a göndermiştı. SÖYLEŞİ ATTİL İLHAN "...Tarih'i 'Farklı Görmek', Ne Zaman Başladı?.." K omprador alafrangası kimi aydınlanmızın, işine gelmez ama; Mustafa Kemal, 'ecnebi eüdsi' olarak, Doğu ile Bab'yı; -onlann yaptığı gibi, ayn ayn değil- aynı kefeye koymuştu; ne dediğini el- bette hatırlarsınız: "... millî bir terbiye programından bahseder- ken, eski devrin hurâfelerinden ve evsaf-ı frt- riyemizle hiç de münasebeti olmayan yabancı fikirierden -buraya dıkkat!- Şarktan ve Garp'tan gelen bilcümle tesirlerden uzak, secjye-i mil- liye ve tarihiyemizle mütenasip, bir küttür kas- tediyorum; çünkü deha-yı millimizin inkişafı ancak böyle bir küttür ile temin olunabilir. -Bu- raya dıkkat!- Lâlettâyin bir ecnebi kültürü, şim- drye kadar takip olunan yabancı kültürierin tah- rip edici neticelerini tekrar ettirebilir." (Temmuz 1922) Cumhurivet Maariflnin tarlh kttabı... waşadığımız ciddi yoziaşmaya bakınca, Gâzi'nin Y o zaman söyledikleri, müthiş bir kehanete dö- nüşmüyormu? Aynı 'tahrip edici neticeler", her an, her yerde -basın'da, görsel media'da, eğftim'de, ekonomi'de, savunma'da- görülmektedir. Musta- fa Kemal Paşa, bunu kestirebildiğinden, Cumhu- riyet kuşaklannafarklı ve kapsamlı bırtarih görü- şü, temeli 'yerli' bir 'ulusal bilinç' verebilmek için; öğretimdeki tarih kitaplannın üzerinde durmuş, handiyse yönetimi altında kaleme aldırmıştır. Geldiğimiz yürekler acısı merhalenin, nasıl bir yozlaşmayı anlattığını kavrayabilmek için; o kitap- lann mesela Avrupa Ekonomisini ve Ecnebi Ser- mayeyi nasıl değerlendirdiğine, şöyle bir göz at- mak yeter: "... 18. asırda Osmanlı memleketlerinde, kü- çük zanaat, küçük hatta büyük deniz ticareti, he- nüz vardı. Gerçi 17. asırdan beri, sanayi ve ti- caret hemen hemen ileriememiş ve deniz tica- reti de, bir dereceye kadar Rum tebaanın eline gecmişti. Buhann Doğu'da değil, Batı'da icat edilip, imalat ve ulaşım sanayiine uygulanma- sı: Doğu'nun el sanayiiyle, yelkenli ve ulaşım araçlanna, tehlikeli bir darbe oldu. Çabuk, çok kolay ve ucuz elde edilen buharlı imalathane- lerin mamulleri; Osmanlı memleketinin, insan eliyle ağır ağır, az miktarda ve daha güç ve da- ha pahalı yapılan mamulleri karşısında muzaf- ferce rekabet ederek, Osmanlı çarşı ve pazar- lannda yerli eşyanın yerini almaya başladı. Avru- pa ile taşımacılıkta buharlı gemiler, sonralan de- miryolları; Osmanlı yelken gemilerinin ve deve kervanlarının işlerini eksiltti. Osmanlı Devle- ti'nin gümrüklerini istediği gibi düzenieyerek yer- li sanayiı korumasına ve bu yolla geliştirmesine kapitülasyonlann hükümleri mânı oluyordu; yani ka- prtülasyonlarla devletin eli ayağı bağlanmış ve halkın iktisadi faaliyetine engeller konmuştu. Ferdî ve millî sermayenin kaynağı, ziraatla be- raber senayi ve ticaret olduğundan; Osmanlı- lar'ın ferdi sermayeleri ve devletin millî serma- yesi, bu yüzden de eksilmeye yüz tuttu; kısa- cası, Avrupa zanaat ve sermayesi, yerli zana- at ve sermayeyi yutmaya başladı. Zaten Avru- pa devletlerinin koruma ve müdahalelerinde- ki en önemli gaye de buydu, yani Osmanlı ül- kesini kolaylıkla sömürebilmekti..." (Tarih III. Kemalist Eğitimin Tarih Dersleri: 1931/1941/s. 242/243. Kaynak Yayınlan. 2001). Dikkat isterim! Metinde farklı harflerie öne çıka- nlmış kelime ve ifadeler. kitabın aslında da böyle- dir; bu da, Cumhuriyet Maartfi'nin, Avrupa'ya ve Ecnebi Sermayesi'ne nasıl baktığını, açıklıklagös- tenyor. Bunu sinek pislemedik bir yere kaydediniz! 'İsln ruhu kaybolmugtu...' Şimdi sıra geldi Dr. Nilüfer Gürsoy'un 'konuş- ması'ndaki 'tanıklığa'; bakar mısınız, neler di- yor "... Şemsettin Günattay, CHP'nin son başba- kanı kti: 1947'de Imam/Hatip Okullannı açtır- dı; 1925te kapatılmış olan, tekke ve zâviyele- ri, tekrar ziyarete açtı. Böyle bir kişiliği olan bir kimse; aynı zamanda fakat, tarih profesörü; Atatürk'ün ölümünden sonra da, Tarih Kuru- mu'na Başkan olmuş! Onun yazdığı 'Eski Çağ- lar' kitabını uzun zamandır anyordum; Kadı- köy'de bir eskicide görür görmez aldım. Ata- türk'ün tarih krtaplanndan tarih derslerini, bil- miyorum içinizde okuyanınız var mı? Eve gel- dim, kitaba baktım. Kapağın içinde 'Talim Ter- biye'nin 02.07.1939 tarihli emriyle liselerde oku- tulmak için dört bin sayı basılmıştır' diyor..." "... ben liseden 1938 yılında mezun oldum. Li- sede okuduğumuz 1931 basımı Tarih kitabı- mızla, Günaltay'ın 1939 basımı tarih kitabını karşılaştırdığımda, arada çok fark olduğunu gördüm. Şemsettin Günaltay öyle şeyler çıkar- mış ki, Atatürk'ün tarih görüşü tamamiyle kay- bolmuş; yani Atatürk'ün Türklüğe verdiği önem, Türklerin tarihi, Türklerin insan ırkının ilk ge- lenlerinden olduğunun belirtilmesi; bütün bun- lar, burada kaybolmuş; Taş Devri, Tunç Devri diye tarih başlıyor, ve o şekilde gidiyor. Atatürk'ün direktifiyle Tarih Kurumu'ndan bir hey'eteyaz- dınlmış, bizim okuduğumuz Tarih kitabında bir Tarih Görüşü vardı: Insanlık nedir, kâinat nedir, dünya nedir, insanlar yeryüzüne nasıl gelmiş gibi konular vardı. Kitap Türklüğü yüceltiyor- du. Günaltay'ın kitabında ise, bütün bunlann, işin ruhunun kaybolmuş olduğunu gördüm..." (Atatürk ve Celal Bayar, s. 36-37, Kemalist Atı- lım Birliği, 2003). Genç bir okur, Murat Pira; 'Anadolu Ihtilali ve Inkılâbı'nın, hakiki ve özgün mahiyet ve hüviyeti- ni, sonradan kimler halktan -ve daha önemlisi- gençlikten, gizlediğinı sormuştu (26 Aralık 2003 tarihli e-mail) sanırım, hangi yoldan giderse, me- rakını giderebileceğini anlamıştır. e-mail:tilahan '• isnet.net.tr http://www.bilgiyayinevi.com.tr/ailhan Faks:0-212/26019 88