17 Haziran 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Yaşam 10 Kandilli Rasathanesi'nin 82 yıldır topladığı verilere göre mevsimlerde değişim yaşanıyor stanbul'un kış fırtınalarıürkiye'nin en büyük metropolü ve Marmara Bölgesi'nde son 20 yılın en şiddetli kış günleri yaşandı. Böyle bir tabloya ne kadar hazıriıkltydık? YüzJerce ekip, yüzlerce araç, binlerce personel yollarda mahsur kalan halkı kurtarmaya çalıştıysa da ne kadar başanlı olduğu bir sonı işareti olarak kaldı. NASUH MAHRUÖ eugünlerde Istanbul'da, dünya- nın en büyük metropollerinden birinde milyonlarca ınsanın ya- şamakzorunda kaldığı aşın yağış vesoğuk hava koşullan birkış fırtınasına dönüştü ve büyük zarara yol açtı. Mal kayıplannı ve ta- lihsiz can kayıplannı içimiz kan ağlaya- rak basından izledik. Çoğumuz saatler- ce tehlikeli ve zor koşullarda kaldık. Ülke- mizdeki pek çok problemde olduğu gibi, yi- ne çoğumuzun ama az ama çok kabaha- ti olan gelişmelere bağlı olarak yaşandı bun- ca sıkıntı. Bunun sebepleri veya sorumlu- lan üzerinde durmaktansa bundan son- ra yaşanabilecek benzer felaketlerde bi- linçli vatandaşlar olarak alabileceğimiz ön- lemlerden bahsetmek istiyorum. Kandilli'nin Istanbul için 82 yıldırtop- ladığı tarihsel ve istatistiki meteorolojik ve- rilere baktığımızda, mevsimlerde birtakım değişımlerolduğunugörüyoruz. (stanbul'un istatistiksel verilerini meteorolojik ve astro- nomik verilerle karşılaştırdığımızda, ılkba- har mevsiminde uzama, yaz ve sonbahar mevsimlerinde kısalma, kış mevsiminde ise süre değişikliğı olmamakla biriikte, bir ay geriye kayma var. Buna göre meteoro- lojik olarak aralık-şubat, astronomik olarak 22 Aralık - 21 Mart arasında geçen kış mev- simi, istatistiksel verilere göre Istanbul'da kasım-ocak aylannda yaşanıyor. Istanbul ve Marmara bölgesi son 20 yılın en şiddetli kış günlerinden birine ya- şadı. Ocak ayı ortalama yağış miktan 77 kg. olan Istanbul'a bir günde bu miktann yüz- de 65'i kadar yağış düştü. Rüzgâr zaman zaman fırbnaya dönüşerek saatte 114 km'ye ulaştı. Sıcaklığın eksi 5 dereceye düşmesi don ve buzlanmayı da beraberinde getir- di. Kar kalınlığı ise yer yer 35 cm'ye ulaştı. İstanbul için yeterii mi? Belediyelerin bu konularda görevli bütün ekipleri, sırasıyla 'A', 'B' ve 'C plan- lannı, yani, 'düşükyoğunluklu alarrn', 'or- tayoğunluklualatm've 'çok yûksek yoğun- luklu alarm' planlartnı devreye soktular. Bin- lerce personel, yüzlerce ekip ve yüzlerce araç, binlerce ton tuz ve binlerce ton üre kullanarak kar küreme ve tuzlama çalış- malan yaptılar. Ekipler, trafikte mahsur ka- lan vatandaşlanmıza, ağaç devrilmelerine, konut, işyeri, baca ve araç yangınlanna, su baskınlanna, baca veçatı uçmalanna, buz- lanmalara, tabela ve yol levhası devrilme- lerine, toprak kaymalanna, acil vakalara, has- ta ve yaralı nakillerine müdahale etmişler, enerji nakil hatlannda meydana gelen an- zalan ve bağlantılı olarak su verilemeyen yer- lerdeki sıkıntılan gidermekle uğraşmışlar, evsiz vatandaşlanmızı spor salonlannda ağırlamışlar ve ne yazık ki bir de arada asıl- sız ihbariarla mücadele etmek zorunda kal- mışlardır. Istanbul ölçeğinde bir metropol için bu servislerin yeterii olup olmadığı ay- n bir tartışma konusudur ancak sorumlu ve bilinçli yurttaşter olarak kendimızı bu tür olaylara hazıriamakla yükürnlüyüz. Kış fırünajan için 'gizli katil' tanımla- ması yapıîîrf'Kış fırtınaları, buzlanmış bir yolda trafik kazasına yol açması, kar temiz- leme çalışmalan sırasında hassas bünye- lerde fazla efora bağlı kalp krizine sebep ol- ması veya uzun süre soğukta kalan kişiler- de hipotermiye yol açması gibi dolaylı yol- lardan ölümlere sebebiyet veririer. Kış Fır- tınaları, süreleri ve şiddetleri değişken ol- makla biriikte can ve malı tehdit etmeleri açısından tehlıkelidirier. Istanbul'un istatis- tiksel verilenne baktığımızda, şehır hayatı- nın nispeten güvenli ortamında bile, za- man zaman gelişebilecek ani bir kış-kar fırtınasına karşı ne tür önlemler almamız gerektiğini bilmemizin şartolduğunu görü- yoruz. Bu tür önlemleri ve daha fazlasını, yüzlerce yıldır kışlann sert geçtiği bölgeler- de yaşayan insanlar geleneksel metotlar- la bilmekte ve uygulamaktadıriar. 1928 kı- şında Tuna'dan kopan buzlan Boğaz'da gören ve 1954 kışında yıne Boğaz'da buz- lann üzennde yürüyen Istanbul halkı da ka- rakışın ne olduğunu gayet iyi bilirdi. Çocuk- luğumda kızak yanşmalan yaptığımız evi- mizin önündeki yokuşun nasıl buz tuttuğu- nu iyi hatılıyorum. Son yıllarda bu kadar sert kış koşullannın yaşanmaması, Istan- bul nüfusunun artık belediye hizmetlerinin sağlıklı birşekilde verilebilmesini iyicezor- laştıracak kadar artması, vatandaşların araçlannda bir karzinciri bile bulundurma- dan trafiğe çıkması ve sonra da yol orta- sında bütün trafiği durduracak şekilde ara- cının kontrolünü yitirmesi ve plansız, düzen- siz şehirieşme bu önlemlerin uygulanma- sı aşamasında önemli zoriuklar çıkardı. Kayak Öğretmenleri MUZAFFER ERGÖZ -Karlı dağlann Kunta - Kinteleri -Bu yazı Olim- piyatlardayanşan ve öldüğü zaman etra- fında kimse olma- yan kayak öğretme- ni Muzaffer Demir- han'ın anısına ithaf edilmiştir. Kayak öğretmenleri ni- çin Kunta-Kintedir? Sözümüze önce bir açıklama ile başlayalım.Kayak öğretmenleri içerisinde doktor, mühendis, işada- mı gibi saygın mesleği olan arka- daşlann yanında olımpiyatlarda ya- rışmış değerli sporcular da vardır. Bu kültür ve meslek zenginliği ka- yak öğretmenlerini dağlarda itilmiş- likten kurtaramamıştır. Bu haksız- lık bugün öyle bir noktaya gelmiş- tir ki hem kayak öğretmenliği yok olma noktasına rtilmiş hem de bu spor öneminden çok şey kaybet- miştir. Kayak öğretmenliğini tehdit eden konuların başında dağlarda bannma ve öğrenci bulma sorunu yatmaktadır. Türkiye'de gerek dağ- larda gerekse denizlerde otel yapan yatırımcılar otellerinin arazilerini devletten tahsis yolu ile alırken, karşılığında yükümlendikleri şey "istihdam sağlamamaktır." Gel gör ki yatınmcılar otellerini bitirir bitir- mez bu vaadlerini hemen unutup eline geçen herkesi müşteri gibi görerek canının istediğine yatak veren, istemediğini ise kapısından içeriye sokmayan turistik işletme- lere dönüşmüşlerdir. Bu durumda kayak öğretmenleri dağlarda barı- nabilmek için otellere boyun eğ- meye başlamışlardır. Otele ciddi paralar ödemeyi kabul eden kayak öğretmeni bu parayı ödemek için rekabet çılgın- Itğınabalıklamadalmaktadır. Kayak öğretmeninin yaşamını bundan böy- le bu rekabetin şartları şekillendi- recektir. Bir kayak öğretmeninin ne hasta olmaya ne de dinlenmeye hakkı vardır. Çünkü o artık sistemin Kunta - Kintesi olmuştur. Karın her yıl yağacağı var sa- yıldı. Püramatörotellerin hepgenç kız safltğı ile kayak öğretmenlerine yanaşacağı varsayıldı. Kayak öğ- retmenlerini yöneten büyüklerimiz dağı iki ana sektöre ayıran strate- jiyi es geçtiler veya bilmediler. Otel sektörü tüm dağın sahibi olurken, öğretmenlerin organizasyonları bu potadaeridi. Düşünebiliyormusu- nuz? Dağlann müşteri potansiye- lini oteller lehine sürekli arttıran bir eğitici grup olarak giderekfonksi- yonundan uzaklaşsın veya itilip - ka- kılan bir gruba dönüşsün. Işte bu- nun sonucu, kayak öğretmeni Mu- zaffer Demirhan'ın cenazesinde yaşandı. Ben dahil kimsenin cena- ze töreninden haberi olmadı. Bu sonucu kayak öğretmenleri hak et- mediler. 28 OCAK 2004 Türkiye'nin en iyi sahalanndan biri olan Geyikbayırı, Antalya'da Hayata tırmanışL G E E S E R ' aya tırmantşına gönül ve emek vere- rek kendini yetiştirmenin yanı sıra, başkaları için de bir şeyler yapan bi- rileri var. Diğerlerinin de kendisi gibi iyi ve rahat tır- manabilmesi için Istanbul'dan kaçıp Antalya'nın belki de en güzel yerlerinden, Türkiye'nin en iyi kaya tırmanışı sahalanndan biri olan Geyikbayı- n'nayerleşerek burada tırmanışçılar için bir kamp yeri kuran ve Türkiye dışından her yıl 750'ye yakın kişinin gelip kaldığı bircennetya- ratan Oz- türk Ka- yıkçı ile eşi Zü- teyha Kayıkçı Geels'den bahsediyorum. Istanbul Üniversitesi Beden Eğrtimi ve Spor Bölümü'nden mezun öztürk Kayıkçı, gürültüden ve kaostan bıkıp, eşiyle biriikte önceden de tırmanmaya gittikleri Ge- yikbayın'na yerleşmeye karar vermiş. Once küçük bir arsa üzerinde prefabrik evde yaşayan çift, daha sonra burayı büyütüp tahtadan 2 katlı bir ev yapmış, önlerindeki bahçede nar ağaçlannın arasında kamp alanı ve iki küçük tahtadan ev kumnuş, duş ve tuva- let sağlamış. öztürk, yaklaşık 150 rotanın bulundu- ğu Geyikbayın'nda tırmanış rehberliği, eşi ise çevir- menlik yapıyor. öztürk, "Buranın kayalan büyüleyici ve mükemmel. Bir tarafınızda deniz, bir tarafınızda spor. Böyle atmosferherşeye değer" diyor. 2001 'den beri her yıl yüzlerce genç Todosk'un düzenlediği tır- manış şenliği için buraya geliyor. llk yıl 50, 2002'de 120 olan tırmanışçı sayısı bu yıl 250'ye çıktı. Çrfte gö- re, kampın en önemli yanı yabancılann uğrak yerle- rinden biri olması. Dünyanın en önemli kaya tırmanı- şı dergisi "Klettem" de tam 16 sayfa aynldıktan son- ra her yıl en az 750 yabancı hem tırmanmak, hem ül- kemizi tanımak için buraya geliyor. "Burası yazın çok sıcak. Bu nedenle de turis- tin ülkemize çok da ilgi göstermediği sonbahar ve kış aylannda bizyoğun oluyoruz. Türkiye için bura- sı çok büyük bir gelir kaynağı" diyor öztürk. Türk tır- manışçılara ücretsiz olan kamp alanı, turistlere para- lı. Kayıkçı çifti, evlerinin önündeki arsada doğal güb- re kullanarak naryetiştiriyor. Öztürk, "Bu- rayı ayakta tutmak, tırmanış için gereken malzemeleri sağlamak için hem Turizm Bakanlı- ğı'ndan hem de sponsor- lardan ilgi bekliyoruz" diye ekliyor. Eklen- mesi gereken bir diğer nokta da burasının yal- nızcakayatır- manışçılanna vetırmanma- . ya başla- mak iste- yenlere açık ol- ması. 4 gİCİİIİr? Antalya Otogan'ndan . Öğretmehevi'ne, oradan da Çakırlar Köyü'ne minibüslel ulaşım var. Köyden Geyikbayırı'na otostopla veya * : yürünerek (hatırtatalım 15 kilometre) gidilebilir. Yine de bir vatandaş olarak kendimiz için alabileceğimiz birtakım önlemler elbet- te ki mevcut; hafif ve kat kat giysiler ve kaymayacak ayakkabılar giyerek kendimi- zi sıcak tutmalıyız, yakıtımızı dikkatlı kullan- malıyız, su borulannın donmasını engelle- mek için önlem almalıyız, kışfırtınası konu- sundaki uyanlan basından dıkkatlice takip etmeliyız, dışanya çıkıp kar küremek, araç itmek gibi fiziksel bir iş yapacaksak, biraz ısındıktan sonra ve dikkatlice bu ışi yapma- lıyız, özellikle şiddetli rüzgâria kar savrulur- ken cığerlerimızi soğuktan korumak için ağzımızı kapatarak nefes almalıyız, kuru kalmaya özen göstermeliyiz, yardıma ihtı- yacı olanlara, komşulanmıza, yaşlı ve ço- cuklulara, engelli vatandaşlanmıza yardım- a olmalıyız, şiddetli rüzgâr altnda açıkta kal- maktan özellikle sakınmalıyız çünkü bu du- rum, ortamı aşın derecede soğutur, don- ma ve hipotermi (vücut ısısının aşın dere; cede düşmesi) gibi olaylan gözlemlemeyi öğrenmeliyiz. Acil durumlarda bilinmesı ge- reken telefon numaralarını aile fertlerinin tamamının bılmesıni sağlamalıyız. önceükle, bir kış fırtınastnda herkes potansiyel olarak tehdit altındadır. Bu teh- ditin boyutu içinde bulunulan ortama ve duruma göre değişir. Bir kar fırtınasına ha- zıriıksız olarak açıkta yakalandığınızda ilk yapmanız gereken şey sığınacak kapalı bir yer bulmanızdır. Kuru kalmaya çalışmahsı- nız ve vücudunuzun ısı kaybedebiiecek her yanını örtmelisiniz. Kapalı biryer bulama- dığınız taktırde, sizi en azından rüzgârdan koruyacak bir engel hazıriamanız ve doğ- rudan rüzgâr almayacak şekilde arkası- na veya içine saklanmanız gerekir. Isı el- de etmek ve dikkat çekmek için ise du- mandan zehirienmeyecek şekilde birateş yakmalısınız. Bu durumda su için karye- mek vücut ısınızı düşüreceği için pektav- siye edilmez, ancak kan eritebilırseniz da- ha uygun olur. Kurtarma ekıplennın sizi gö- rebilmesı için dikkat çekicı bir ışaret bırak- mayı da ihmal etmemeliyiz. Kişisel önlemler Şehir ortamında karfırtınasına açık- tayakalanmaolasılığı elbette ki düşüktür. Ancak geçen hafta olduğu gibi araçta ya- kalanabılınz. Bu durumda aracımızı emin olmadıkça terk etmemek çok önemlidir. Çünkü her tarafın bembeyaz olduğu bir fırtına ortamında, bir de yalnızsak rahat- lıkla yönümüzü kaybedebilıriz. Içeride donmayı önlemek ve yakıtı idareli kulla- nabilmek için saat başı 10 dakıka aracı- nızı çalıştıımalısınız. Ara sıra, aracınızın ıçini havalandırmak için rüzgâr altında ka- lan camınızı biraz açıp kapamalısınız. Kar- bon monoksıt zehirienmesini önlemek için egzoz borunuzun çıkışının kar altın- da olmadığını mutlaka ara ara kontrol et- melisiniz. Eğer bir trafiğin ortasında değil de yalnız olarak mahsur kaldıysanız, kur- tarma ekipleri tarafından görülebilmek için geceye kaldığınız taktirde akünüze dikkat ederek araç ıçi lambanızı açık bı- rakın, anteninize dikkat çekici, tercıhen kır- mızı bir kumaş parçası bağlayın. Kar ya- ğışı durduktan sonra. araç kaputunuzu dikkat çekmek amacıyla kaldırabilirsiniz. Araç içinde birden fazla kişi mahsur kal- dıysanız yan yana sokularak bırbirinızin ısı- sından faydalanabilirsiniz. Araç içinde ısı yalıtımı için kullanabileceğıniz, gazete, yol haritası, battaniye, koltuk kılrfı ne varsa kul- lanın. Bir de özellikle parmak uçlannızda kan dolaşımınızı arttırmak için arada mut- laka hareket edin. Araç ile mahsur kalma durumlannda bir diğer önemli nokta ise aracımızın trafik akışını ve kurtarma ekip- lerini engellemeyecek şekilde bırakılma- sıdır. Evde veya işyerinde mahsur kalır- sanız, soba, şömine gibi ısrtma imkânla- nnız varsa iyi bir havalandırma sağlama- yı veyangına karşı tedbiralmayı ihmal et- meden bunları kullanmalıyız. Elektirik ve^ ya diğer nedenlere bağlı olarak ısıtma sis- temleriniz çalışmıyorsa kullanmadığınız odalan kapatın, kapı altlanndan ısı kaybet- memek için kilım, havlu gibi şeylerle bu boşluklan kapatın, pencerelerden ısı kay- bını azaltmak için yatmadan üzerierini ör- tün. Hafif, kat kat sıcak giysilerie ısı yalı- tmı sağlayın. Bunu yaparken terlememe- ye özen gösterin. Elbisemizde kalan ter ve nem bir süre sonra soğuyarak vücut ısısını aniden düşürebilir. Bir de kar fırtı- nalannın ardından kendini gösteren ve "siyah buz" adıyla anılan asfalt üzerinde oluşan ince buz tabakasına da çok dik- kat etmeliyiz. Siyah buz, her zaman göz- le görülemeyen ancak çok kaygan birta- bakadır ve trafikte önemli tehdit yarata- bilir. özellikle köprüler, viyadükler ve ram- palar rüzgâr hareketlerine bağlı olarak bi- rer siyah buz tuzakları olabilirter. Son olarak, bu şehri paylaştığımız sokakta yaşayan kedi, köpek ve kuş gi- bi canlılan, özellikle kış koşullannın aşın sert geçtiği, dolayısıyla besin maddesi bulmalannın çok zor olduğu günlerde so- kakta, bahçede ya da balkonumuzda, yemek arbklan, yumuşatlmış bayat ekmek, buğday vs. bulundurarak besleme konusunda da hassasıyetle durmalıyız. www.nasuhmahruki.com [email protected]
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear