17 Haziran 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
S P O R CumhurİYet Dünva 2 öyle olacağmı kim bilebilirdi2003 Temmuz'un da Barca'da Başkan Laporta biraz da Cruyff baskısı ile Rijkaard'ı takımın başına getirdi. Ne var ki Holfandalı teknik adam Valdes isminden bir Casillas ya da Canizares yaratıp ispanyol basıntna şirin gözükmek is teyince Rüştü, bir maclığına Fenerbahçe'ye transfer olan Enke kadarkötü damgasını yedi. Çünkü doku uyuşmazlığı vardı. Rüştü, çok daha profesyonel bir lig olan ingittere'ye kendini hazırlarken, kendisini Katalan ateşinde bulmuştu. Üstelik üç artı bir (yabancı oyuncu sınırlaması) kuralı da Rüştü'nün önünü kesiyordu. Ve hataîar, demeçler Türkiye'nin bir numaralı kaiecisinin şonunu hazrtamaya yetti. Üstelik Başkan yardımcısı Sandro Roseil yaptığı açıklamada, "Rüştü bizim için kayıp değil. Onun için transferde " bonservts ödemedik, ve ucuza aldık" diyor ve dünyanın üçüncü büyük kalecisini bir anda sıradan bir isim haline getiriyordu. Son haftalarda Rüştü hatalanyla yenilgryi hazırtadı deniyor, ama defans haftalardır "S.O.S" veriyordu. Ve takım asansör modelindeydi. Oturmuş sistemin getirebileceği başandan uzaktaydılar. Bir kazanıp üç kaybediyor, bir berabere kalryorlardı. Ne yazık ki Rüştü de bu inişli çıktşlı - ^ grafiğe uydu. Önceleri birinci kaieci Ulusal takım file bekçimiz, oyuncu kısıtlamalanyla Jorgera'ya t kaptırdığı kaleyle, takımın üçüncü kalecisi konumunda. Başkan Laporta ve teknik direktör «Rijkaard ona sahip çıkmaktan vazgeçtiler... Türkiye'de bu olayı yaşayan ve tek maçta asılan Enke ülkemizden kovuldu. Rüştü'yü bekleyen son ne? Laporta kendini ne kadarriskeatar? * Ya Rüştü!... Rüştü Barcalona'da daha fazta çalışmayı öğrenip profosyonel gibi davranacak. Sonra Barca kalesini emanet etmeye korktuğu devi tanıyacak. Ama bu tanışma Barca'da olmayacak. Barca'ya giderken büyük hayalleri vardı ama kısa sürede acı gerçeklerle tanıştı Golü menacerlerdenyediKebabı, arkadaş sohbetlerini, sevgililerini özleyenler dönmedi mi geri? Anlatılmadan, deneyerek yaşamalıyız diye yola çıkanlar gerçeklerin tokatıyla savaılmadılar mı? Ama Rüştü'nün durumu biraz farklı. E M R E T İ L E V R üştü.. Türk Ulusal Takı- m'ının değişilmezi, Fener- bahçe'nin vazgeçilmeziy- di. O yoksa "takımın yansı yok" yorum- ları yapılırdı. Günün birinde Ispanya'ya gitti. Hem de Barcelona'ya. Ancak 'La Liga' zordu. Yollar sarp, engebeliydi. Üstelik menacerler de 'piyon' ola- rak kullanmıştı üntü kaleciyi. Ve ona hiç- kimse Ispanyafutbolunu, kurtlarsof- rasında dansın zorluğunu anlatma- mıştı. Antrenman eksi ği olduğunu söy- lemeyenler, antrenmanı sevmedi- ği ve kendini geliştirmediğini ona an- latmayanlarsuçluydu. 19yaşında, ge- ri pas problemi yaşarsı- nız ama 30'da geri pas hatası yapar- sanız kendinizi geliştirmemenin be- delini ödersiniz. Rüştü gıbi. Ama suç- lu sadece o değildi kuşkusuz. Çün- kü Rüştü, dünya üzerinde 'özel' bir kulübe gelmişti. Barca, 1899 yılında kurulan Is- panya futbolunun en görkemli takı- mıydı. Müthiş başarılaryaşamış, mü- zesini kupalarla doldurmuş ve başa- rısı sürekli yeni başanlarla pekişmiş- ti. Formasını kutsal saydığı için reklam bile almamıştı. Ve geçen yıl son beş maçta yi- tirilen 13 puan Katalanlar'ı 15. sıraya gerilettı. 20 takımlı ligde sonda yer alan Recreativo sayılmaz ise 19. Sı- radaki takımdan sadece üç puan uzak- taydılar. Patlayan seyirci, öfkelerini salladıkları beyaz mendillerle gösteren ve istifa bekleyen yandaş, üzgün sem- patizan. Eleştirilen eski yönetim ve yeni umut Laporta. Isterseniz Laporta ile Rüştü'nün kesişen çizgilerine bakalım. Başkanlık için başta Cruyff olmak üzere bazı fonksiyonel Barcalılar'ın desteğini alan Laporta doğal olarak flaş bir transfer sözü verdi. Bu isim Beckham'dı. Ama La- porta bu sözü verirken en büyük ra- kipleri Real Madrid çoktan Beckham ile el sıkışmıştı. Manchester United takımı da bunu resmen duyurdu: "Beckham Madrid'e satıldı." Lapor- ta şaşkın durumdayken devreye Ingi- liz entrikası girdi. Rüştü Ingirtere gündeminde ve United'ın lıstesindeydi. Ama Türk ka- leci için Arsenal daha çabuk davran- mış ve Unıted'dan daha fazla yol ka- tetmiştı. Top menacerlerdeydi. Üste- lik Barcelona'nın da kalecı sorunu var- dı ve Laporta Manchesterlıları onlar başkanlık yolundaki Ispanyol'u kur- taracaktı... Teklifyapıldı. Arsene VVenger'in ağırdan alması üzenne Rüştü Arsenal'ın elinden uçuruluverdi. Oyun süper, dü- zen harika işledi. Beckham balonu patlarken, Rüştü ismi manşetlere dün- yanın en lyi kalecisi Ispanya yolunda başlıklanyla gazeteleretaşındı. Oyun tamamlandığında herkes mutluydu... Laporta başkandı, Rüştü Bar- celona kalesine geçmiş, United en önemli rakibineTürk kaleciyi kaptırma- mıştı. Oysa, bu oyunlar sahnelenme- se, Barcelona devreye girmese, Rüş- tü bugün pekala Arsenal'de 1 numa- ralı kalecı olabilırdi... 50 SIRA DIŞI PERFORMANS -4- 25. Serena Williams fTenis): Ellt tenısçılerarasınaadını yazdıran SerenaWil- liams, VVimbledon sonrasında ameliyat olduğu için kortlarda yer alamadı. Geçen yıl sadece 7 turnuva oynayan Serena, bu- na karşın iki grand slam kazanıp, klasma- nı üçüncü sırada tamamladı. 26. Eliud Kipchoge (Atletizm): Paris'teki 5000 metre finaline damga vu- ran 19'luk Kenyalı Eliud Kipchoge'nin muhteşem birzaferle başlatbğı kariyerinin nerelere varacağını zaman gösterecek. Ama Kipchoge, insanlann yıllar sonra da- hi hatıriayacağı bir yanşta baş aktördü. 27. Polonya (Voleybol): Bayanlar Avrupa Voleybol Şampiyonası'nda daha önce oynadığ dörtfinali de Sovyetler'e kay- beden Polonya, Antatya'daki başanlı maç- lannın ardından yan finalde nefes kesen bir karşılaşmadaAlmanya'yı, finaldede Tür- kiye'yi devirip şampiyonluğu sonunaka- dar hak etti. 28. Kim Collins (Atletizm): Daha yanş koşulmadan bile otoritelerce 'tarihin görüp görebileceği en saçma 100 metre finali' damgası vurulan, şampiyonanın, 'kağıt üzerinde' en prestijli yanşını kaza- nan Collins, az bilindik ülkesi StKitts and Nevis'in tek kişilik turizm elçiliği görevini başanyla yaptj. 29. Paul Tergat (Atletizm): 34 ya- şındaki Kenyalı Tergat Berlin'dekı mara- tonda, Birleşik Amenkalı Khalid Khanno- uchi'nin eski rekorunu 43 saniyegeride bı- rakırken, 2:04:55'le finişe ulaştı. 30. Wemer Schlager (Masa Te- nisi): Schlager, 1937'de şampiyon olan Richard Bergmann'dan tam 66 yıl sonra tek erkeklerde masa tenisi dünya şampi- yonluğu kazanan ilk Avusturyalı olurken, büyük sükse yaptı. 31.Valentino Rossi (Motorspor- lan): İspanyol Sete Gibernau'nun sezon başlarken gösterdiğı başanlı grafikle 'Aca- ba?' sorulannın sorulmasına meydan bı- rakmadan sazı elıne aldı ve üste üste 10 yanş galıbıyetıyle -maalesef- Moto GP'de yine sezonu erken noktalandırdı! SÜRECEK Büyük kulüpler sanılanın aksine yıldız oyuncu yetiştiriyor Akılcılığın adı; altyapı ljax, yetiştirdiği oyunculardan son on yıl içinde 85 milyon euro gelir elde etti. Fransa, erken keşfettiği yeteneklerle dünya şampiyonu oldu. Tüm bu örnekler gerek klüpler gerekse ulusal takımlar düzeyinde attyapının ne kadar önemli olduğunu ve ne kadar farklı boyutlar taşıdığını ortaya koyuyor. FİKRET DOĞAN ft A anchester United, alt- i\/ğ yapı çalışmalan saye- I v I sinde transfer harca- malarından 30 milyon euro tasarruf sağladı. Ajax, yetiştirdiği oyunculardan son on yıl içinde 85 milyon euro gelir elde etti. Fransa, erken keşfettiği ye- teneklerle dünya şampiyonu ol- du. Tüm bu örnekler gerek klüpler ge- rekse ulusal takımlar düzeyinde altya- pının ne kadar önemli olduğu- nu ve ne kadar farklı boyutlar taşıdığı- nı ortaya koyuyor. Real Madrid denin- ce akla hemen Ronaldo, Zidane, Beckham, Figo gibi yıldızlargeliyor. Bu da Real Madnd'ın sadece büyüktrans- ferlerle beslendiği gibi bir yanılsamayı doğuruyor. Oysa 21 kişilik kadronun 12'si, yani yandan fazlası altyapıdan gelme: Francisco Payon, Raul Bravo, Ruben Gonzaies, IkerCasilas, Oscar Minambres, Femandez Borja, Guti, Esteban Cambiasso, Antonio Nunez, Javier Portillo ve Raul... Her yaştan 250 oyuncu 17 takıma dağılmış du- rumda. Hertakımın antrenörü, yardım- cı antrenörü ve kondüsyoneri ayn. Özel antrenmanlar eski büyük oyuncularta- rafından yönetiliyor. Manuel Sanchiz savunma, Chendo kanat, Michel or- ta sahave Emilio Butragueno hücum oyunculanyla ilgileniyor. Ajax futbol fabrikası Ajax teknik, taktik zeka, kişilik ve hızlılık özelliklerine göre değerlen- dirdiği oyuncuları henüz sekiz yaşın- da eğitmeye başlıyor. Her yaş kade- mesine ayrı çalışmataryaptınlıyor. Bu ekol dünya çapında yıldızlar ortaya çıkardı: Cruyff, Rijkaard, Van Bas- ten, Bergkamp, Kluivert. Fransa ise Ulusal Futbol Ensti- tüsü'nü 1972 yılında kurdu. Bu yapı- sal değişikliğin karşılığını 1984'de Av- rupa şampiyonu olarak aJdılar. 1988'de kalburüstü yetenekleri eğitmek ama- cıyla açtıkları yatılı okuldan yetişen Ajax'ın yetiştirdiği yıldızlardan biri de Barcelona'lı Kluivert. gençlerin kariyerleri göz kamaştırıcı: Youri Djorkaeff, Marcel Desailly, Didier Deschamps, Zinedine Zida- ne, Thierry Henry ve David Treze- guet. Alman Futbol Federasyonu ye- tenekli gençlerin keşfi ve eğitimi için her yıl 15 milyon Euro'luk bir kaynak ayınyor. Bin 200 antrenör, 390 üsde 22 bin çocuğa ve gence futbolun temel ilkelerini öğretiyor. Geçen yıl profes- yonel klüplere altyapı merkezleri zo- runlu hale getirildi. Almanya'da Freiburg, Italya'da Bari yetiştirdikleri oyuncularla ayakta duran kulüpler. Hele Bari'nin futbol dünyasına hediye ettiği isimler çok çarpıcı: Gianluca Zambrotta, Nico- la Legrottsglie, Antiono Cassano. Şımdi Liverpool'u çalıştıran Gerard Houllier 9O'lı yıllann başlannda Fran- sız Futbol Federasyonu'nun teknik müdürü olduğunda altyapı çalışmala- rını 12 yaşa indirdi. Altyapı çalışmala- rında şu beş öğe çok önemliydi: "Ye- teneklenn erken keşfı, modem antre- man tesisleri, çağdaş bir antrenman programı, kalifıyeçalıştıncılarve genç- lerin yavaş yavaş A takımına monte edılmesi." Sonuç; Fransa dünyave Av- rupa şampiyonu. Hava Soğuk Futbol Sıcak A R İ F K I Z I L Y A L I N Türkiye Süper Li- gi, sonunda başladı. •j^ j Gerçi kötü hava ko- ""ji şullan nedeniyle biraz ^ w ^ J sancılı bir giriş yaptık ^ k A ^m 2. yarıya ama inanın ^ " - 2 - ^ ™ özlemişiz meşin yu- variağın sihirli dünyasını. Kardı, kıyametti, temizleme re- zaletiydi derken Beşiktaş'ın 'hük- men' yenılgiyle lige girişi, Galatasa- ray'ın puan yitirişi, Trabzon'un ke- pengi indirmesi, Fenerbahçe'nin umudatırtunuşu haftaya damgasınt vurdu. özellikle inönü'de çıkan 5 kır- mızı kart ve Samsun'un aldığı gali- biyet sanınz günlerce konuşulacak. Elbet, futbol dünyasında salt puan sa- vaşımı yok. Şu sıralar özellikle 3 bü- yüklerde müthiş bir koltuk kapma yarışına tanıklık ediyoruz. Bu yanş başka yanş Gerçi lider Beşiktaş, kongreyi at- latıp başkanına 'vize verdi' ama Ser- dar Bilgili'nin yeni yönetimi camiayı pek memnun etmedi. Fenerbahçe ve özellikle de Galatasaray'da ise mart kongerelerinin bir haylı sert ge- çeceğini söyleyebiliriz. Fenerbah- çe'de Aziz Yıldınm tek adam gibi gö- zükse deSan-Lacivertli camia heran için yeni bir aday çıkarabilir. Galatasaray'da ise kim aday olursa olsun Özhan Canaydın'ı ter- letecektir. Futbol Federasyonu'na gelince; 200'ü aşkın delegeyi dene- timinde bulunduran Haluk Ulusoy rahat gibi gözüküyor. Ama aday olur- sa bir Ayhan Bermek, bir M.AIİ Yıl- maz inanın 'Ulusoy' imparatorluğu- nu yıkamasa bile sallar! Dergimizin 11. sayısında futbola ağırlık vermişiz gibi dursak da masatenısinden teni- se, tırmanıştan dağcılığa, olimpiyat- lardan, ralliyetüm branşlardan ilginç haber ve söyleşilerimiz var. Cihan özcan'ın 'Bu başka bir Istanbuls- por' yazısı düşündürücü. Çünkü Tür- kiye liglerinde 2 ayn tescil numarası ile oynayan ve aynı adı kullanan 2 ta- kım var. Emre Tilev'in Barcelona'da kötü günler yaşayan Rüştü'yle ilgili yazısı sanınz, Türk kalecinin niçin başansız olduğu konusunda sizleri ay- dınlatacak. [email protected] ' U Sevgili Cumhuriyet Spor Der- gi çalışanlan; Böytesine düzeyli ve seviyeli bir dergiyi hazırladığınız ve sporun sadece futboldan ibaret olmadığını göstermeye çeliştığınız ıçın hepini- ze sonsuz teşekkürler. CanSeven Spor Eki için tüm Cumhuriyet ailesmi kutluyorum. Spor dünyası- nın böyle bir yayına ihtiyacı vardı. Aynca Nasuh Mahrukı'nin yazılan da son derece başanlı. Yayın haya- tınızın devamını dilerim. Gökhan Edman Cumhuriyetsporlular; öncelikle hepin'ızin elterine sağlık demek istiyorum. Cumhuri- yet gibi bir gazeteye de tabi ki böy- le bir spor eki yakışırdı diye düşün- mekteyim. Kendimi Cumhuriyets- por'un bir parçası olarak görmek de bana ayn bir gurur vermekte. , EminGül r İlk çıktığınız gürtden beri her çarşamba sizleri takip ediyorum. Sporun çok farklı alanlanna sayfa- lannızda yer veriyor olmanız son derece sevind'uici. Ancak sizden dağcılık, paraşüt, yamaç paraşütü, roller- blade gibi alternatıf ve extre- me sporlara biraz daha ilgi göster- menizı dıliyorum. Mustafa Şenyurt Böyle bir dergi çıkarmakla basında var olan bir açığı doldur- duğunuza inanmaktayım. Gerek ele aldığınız konular, gerek üslubu- nuz ve sayfalannızı dolduran usta kalemler son derece memnuniyet verici. Bu arada, nostalji köşesinde beni ve yaşıtlanmı tekrar eski gün- lere, gençlik yıllarına ve anılara geri götürdüğünüz için aynca teşek- kür ederim. Hüseyin Canveren [email protected]. tr faks: (212) 513 85 95 28 OCAK 2004 -SAYI11
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear