02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
11 OCAK 2004 PAZAR CUMHURİYET SAYFA DIZI Omer Dinçer'in 1995'te yaptığı konuşmanın arkasında durduğunu söylemesi yazarların tepkisine neden oldu 'Laik cumhuriyetle çelişen~W~\ aşbakanlık Müsteşan OmerDin- §~C çer'in 1995 yıluıda yaptığı ko- _/_«/ nuşmaortayaçıktıktan sonra ga- zetelerde bu yazı hakkında çeşitli yazı- lar yazıldı. Bu gibı yazılar hâlâ da sü- riiyor Bu yazılann kısa bir özetı aşağı- ya çıkanlmıştır: Sedat Ergin. "Siyasal İskuncı Olun- ca" adlı yazısında. Başbakanlık Müste- şan Dinçer'in fıkirlerinı irdelemekte ve bu fUdrleri son derece dikkat çekici ve Cumhunyet ılkeleriyle çehşkili bulmak- tadır. (Hurriyet. 28'Aralık 2003). Ergin. "Erdoğan nu Dioçer mi?" ad- lı yazısında Ömer Dinçer'in 8 yıl önce- kı bildirisiyle ılgili sorulan karşılıksız bıraktığını, hatta yaptığı analızlerin ge- çen süre içinde "diuiyadaveTürkiye'de- ki gefişmelerie doğndaiKhğmT söyle- dığını. Dinçer'in bu çerçevede "Cum- huriyetin Müslüman bir yapıya devre- dtttnesinin zorunluluk olduğunu. bunun zamanınıngeldiğinr ve "hedeflenenin, tslamın iktidara gelmesi oiduğunun or- tayaçıküğım"belirtmektedir (S Ergin -Hürrıyet. 30 Arahk 2003.) Açık mektup Oktay Ekşi Başbakana Açık Mek- tup (30 12 2003) ve Kaçamak Yapryor (4 Ocak2004) adlı başyazılannda Dın- çer'ı ve Erdoğan'ı yererek Erdoğan'a şu soruyu soruyor: "Sayın Omer Dinçer'i sizoraya,' Laik Cumhunyeti daha Müs- lüman bir yapıya kavuşturması (tslami bir rejkn kıırması) içın mı getırdiniz, yok- sa Atatürk'ten bize miras kalmış dedi- ğiniz temel ilkeleri koruması için mi9 ' Eğer 10Kasım taribhkonuşmamz sa- mimi düşüncelerinizi ifade ediyorsage- reğmi lütfen yapımz," (30.12 2003) Başyazar Oktay Ekşı ıkınci yazısın- da ise Dinçer'in basm toplantısında ge- rekli açıklamalan yapmadığını, "kaça- mak" yaptığını belirterek yazısını şöy- le bıtiriyor: "Ülkeyi germeveceksek b- ik Cumhuriyete bağbyım desene! Sayın Dinçergörüldüğü gibibürokra- sinin dındar insanlara teslımıni bıle ye- terlı görmüyor. Devletın de İslamileş- tirilmesini tstiyor. Laik Cumhuriyete inanan bir insan, böyle bir zat Başbakanlık Müsteşarlığı makamında otururken geceleri rahat uyuyabihr mi?" (4 Ocak 2004) Asıl tehllke Coşkun Kırca. Akşam'daki "AsüTeh- Bkeİrtkaitşgal" adlı yazısında Dinçer'in bildırisını şöyle yorumlamaktadır "1) Bu beigede tslami köktendincib- ğin esaslan ve taktikkri eksiksizanlatd- maktadır. Inceiemenin sahibi, bu fikir- lerinin bugün de geçeıü olduğunu açık- hmıştir. tnceleme, sahibinin iddiasma rağmen bilimsel nitelikte olmayıp tek başanh yönü. beh'rti bir ideolojiyi deıü topkıvesamimibiçündeanlatmaktabu- hınmasıdır. 2) İncelemede, tslamm kamu ve dev- let datul tüm beşeri faatiyetleri kapsa- yan bir değer ve inançlar bütünü oldu- ğu ve bütünün bir kısmı kabul edilirken diğer kKmuannın reddedilmeyeeeği be- tirtiktikten sonra, Müslüman inancı ile şeriahn birbirinden ayrünıayacağı ve Müslüman kişinin şeriaü da olduğu gi- bi kabuflenmesi gerektiği vurgulamyor. Yani devleti ve egemenliğini ele geçir- meyi düşünmeyea, bu İslamiyet anlayı- şının roevcvt olamayacağına dair gete- nekçiveyaygıngeleneksel tslami yorum her türlü takryy eden uzak biçimde açık- bnıyor. 3) Dinçer'in yunsmda, Cumhuriyet, laik ve milli devlet açıkça reddedühor, devletin Müslümanlaşanlması gerekti- ği vnrgulamyor. 4) Dinçer. ademi merkeziyeti savun- ma bahanesine dayanarak yerel özerk- Bkhareketkrinive anlayışını savunuyor. 5) Dinçer'in yazısında, İslami hare- ketlerin, siyasi yanı devlet iktidannı ele geçirme amaçn ya da kühürel amaçh olabikceği; ancak.bu ikiyöntem arasm- da devleti ele geçirme gayesi evrimsel oiarak uzun vadeyi bedef tuttuğu izah edüiyor. Bu gayelere bilimsel bir süs ver- mekiçin de-ashnda birbimie çelişen- ce- maatçilik ideolojisi ile gtobaDeşme ak> mmınbaa kavramJarma başvuruhnak isteıüyor." Kırcayazısını şöyle tamamhyor. "Şjm- disormaklanm: AKPfiderkrinasdolu- yor da değisivennişler? Böyle bir müs- teşar tayin edebflen bir başbakan nasıl olur da değişmiş sayılabilir? Cumhuri- yet kendisine nasıl olur da emanet edi- lebüir? Bu müsteşar. yann görevûıden uzaklaşnnlsa bile bu uzaklaştırma na- gl olurdatalayve kuşkusun dan yıkana- büir?"<Akşam", l Ocak 2004 )" Kambur benzetmesl GüngorMengiVatan'daki "İkiKanı- bur" adlı başyazısmda, "Başbakanhk Müsteşan Dinçer, 'Cumhuriyet döne- minde doğmuş bir kişinin Cumhuriye- te karşı olması ıçin aklını peynir ek- mekle yemış olması lazım' diyor. CL Kamu Yönetîmi Öğretim Üyesi Dr. ALEV COŞKUN "T" T"azarlanmız Hikmet Çetinkaya, Mustafa Balbay, y Işık Kansu, Ali Sirmen, Orhan Bursalı, Orhan JL. Erinç, Orhan Birgit, Emre Kongar, Ümit Zileli, Yakup Kepenek, Hurriyet gazetesinden Oktay Ekşi, Sedat Ergin, Emin Çölaşan, Milliyet gazetesinden Melih Aşık, Akşam gazetesinden Coşkun Kırca, Vatan gazetesinden Güngör Mengi, Sabah gazetesinden Erdal Şafak, Radikal gazetesinden Haluk Şahin ve birçok yazar, Başbakanhk Müsteşan Dinçer konusundaki endişelerini köşe yazılannda dile getirdi. Bunlar savunma değiklir ve bu aşa- madan sonra yapdacak kurnazhklann yıküan gü\eni onarması mümkün de degildir. Başbakanhk Müsteşan Dinçer ve AKP Mflktvekili Kutlu, şu anda yal- mz iktidann değil ülkenin de sırtında kamburdur. tktidar, kendiniveülkeyi bu kamburlardan kurtarmak zorundadır. Çünküböy1ehatalardüzelt3mez,ode- tilir. Odetmeyen, faturavı üsflenir!" (30 Arahk 2003) Clzll amaçlar tasıyan reform Sabah gazetesınde ErdalŞafak. "Baş- bakan ve Müsteşan" adlı başyazısmda şöyle yazıyor. "CHP'K Topuz'un 8 yıl sonra gündeme getirdiği Dinçer'in bit- dirisini o günlerin heyecanmaverip geç- meyi çokistennk. Ancak,Dinçer'mo ta- rihteki görüşlerinin arkasında durduğu- nu beyan etmesi, konuyu bilimsel tartjş- manın çerçe\esinden çıkarıp \K Parti iktidannm sorgulannıasına getirdi Şimdi en önyargısızlar bile bir kıska- cın pençesinde.'Siyasal tslamcı" kimli- ğini reddetmeyen Dinçer'in hanrladığı kamu yönetinû reformunun gizli amaç- lar içernıediğinc nasıl güvenebiliriz? 'O gomleğı' sırtlanndan çıkardıkla- rma birebir sohbetkrimizde ikna oldu- ğumuz Erdoğan.Gül ve arkadaşlan hiç yoktan yine bir sınavla karşı karşıya kal- düar_"'( Sabah, 29.12 20031 Emin Çölaşan. "Bir Müsteşar" adlı yazısında şöyle dıyor -AdıÖmerDinçer.BaşbakanhkMus- teşan. Devtetin bir numarah bürokraü. Başbakan'ın sağ kohı. lşkni çok önem- li. Kendisi Erzurum Atatürk ÜnKersi- tesi mezunu. Pcki dahaöncekicğitimi ne? Gelen bilgiler Karaman İnıam Harip Okulu mezunu olduğu doğrultusunda! Bu soruyu soralım. doğru mu? O takdirde Başbakan imam hatipU, sağ kolu müsteşar imam hatipli. (O olmasa da bir şey değişmez. Kafa- lar değişmedikçe_) Bir yanda MecHste, 'Ben kamusal alan falan tanımam" diye haylaran(!) Sayiştay Başkanı. öte yanda Cumhuri- yet ılkesı zayıflamış, ışlevinı kaybet- miştır' diyebilen Başbakanhk Müsteşa- n ve nice benzerfcri! Türkiy^ Cumhu- riyeti bu kadrolara, bunlara emanet!" (Hurnyet. 30 Aralık 2003.) Endlşeler arttı Radikal de Haluk Şahin, "O Maka- teyi Mutiaka Okuyun" (3 Ocak 2004) ve -28 Şubat Kışkirtması mı?" (4 Ocak 2004) adlanyla yazdığı ikı yazısı ile ko- nuya açıklık getırmiştır. Şahin şoyle yazıyor "„. Makaleyi buldunıp dikkatie okudum. \'e kaygüanm arm! Şundan arttı: Öncelikk makalenin bih'msellikle ilgisi olnıadığını gördüm. Dinçer bu makalede bir bilinı adamı oiarak nesnel ifadelerle değil. bir inan- cın sözcüsü oiarak öznel yargılaria ko- nuşuyordu.Türk moderndevletinin na- sıl yapılanması gerektiğinden söz eder- ken hep 'bız' diye bir taraftan söz edi- yordu. Örneğin Cumhuriyet dönemini kastederek' modem devletın bıze day at- tıklan'ndanyakjnryw,'Cıırnhunyetkav- ramının bizim ıçin fazla bir manası kal- mamıştır' divordu. Buradaki Cumhuriyet karşıtı biz" Tepldlerin odağmdaki biirokrat Genelkurmay Başkanlığı'nın geçen hafta yaptığı yazıh açıklamayla gûn yüzüne çıkan hükûmet-asker gerginliğinin 3 ana konu üzerınde belirginleştiği belirtiliyor. Başbakanhk Müsteşan Ömer Dinçer ve AKP'li milletvekili Hüsrev KuÜu'nım açıklamalannın dışrnda hükümetin Kıbns ve Irak konulanndaki tutumu da askerde rahatsızlık yaratıyor. Cumhuriyet Ankara Bürosu'nun haberine göre Genelkurmay'ın "endişe'' ve "rahatsızhk" duyduğu Irak ve Kıbns dışında konumuzla ilgili oiarak özellikle iç gelişmeler, aşağıda özetlenmiştir: Ulusal eğitim düzeninin değişimine neden olabilecek imam hatiplere ayncalık verilmesi, devlet okullannda Kuran kurslamıa olanak verilmesi gibi girişimler nederüyle önceki aylarda sıkıntı yaratan AKP, son dönemde ise Kamu Yönetinü Temel Yasa Tasansı nedenıyle tepkılen çekmişti. Bu tasanyı hazırlayan Başbakanlık Müsteşan Ömer Dinçer'in 1995 yılında yaptığı ve laikliğin yerini Müslüman yapüara terk etmesini savunan konuşmasının arkasında durduğunu belirtmesi de sıkıntı yaratıyor. kimdi acaba? Ve tabii onlar' kim? Prof. Dinçer, Siyasal îslam' terimi- ne sadece tslamm karar alanmı darah- bğı için itiraz etmektedir. Oysa ona gö- re, Îslam bir bütundür. hayatuı her ala- m gibi siyasi kararlan da elbette betirle- yecektir. Bütününüokuyunca görüyonız ki Dinçer'in makalesi, biz' dediği guru- bun Türkiyede iktidara gehnesi süreci- nin ne gibiaşamalardan geçmesi gerek- tiğjni adım adım sayıyor. Bunun için'si- yası öncehklı İslami hareketlerle' (par- ti) 'kültürel öncehkli İslami hareketle- nn" (cemaat)bütünleşrnesinigerektibu- hıyor. Sonra sıra merkezi bürokrasinin zayıflatılmastna vedevkt yapısnun ülke- deidtsiamienerjiyi serbest bırakacak ade- mi merkeziyetçi bir yapıya kavuşturul- masına gcliyor. Dinçer'in hâlâ muhafaza ettiğini söy- Jedtği fîkirlerk son tasan arasmda cid- di paralelHkler olduğunu gördüm. Ürk- tüm. Banainanmıyorsana makatenin ta- mammı okuyun! Mutiaka okuyun!" Milliyet'te MeBh Aşık da Açık Pen- cere'sınde Ömer Dinçer'i ve AKP ikti- dannı sorguluyor. (4.1.2004) Kürşat Bumln'ln yorumu tslamcı basında Dinçer'e karşı en ıl- gınç yorum Kürşat Bumin'den geldı. Bumın "Bence Probfcm Başka Yerde" adlı yazısında (5 Ocak 2004) şöyle di- yor "Dinçer'in konuşmast-makalesin- de îslamcılık'a ilişkin cümlelerin özeW Bklebazılannı doğrusu bende' problem- h' buMurn.Meselarnetindeyeralanba- \-agi müphem şu ifade: Düşmanlara karşı ustunlük sağlansa da Müslümanın kavgası. münkere. harama ve kötüye karşı de\ am edecektır' Tamam. bu ifa- deflkbaktşta probtemsiz, hatta arkasın- da dunılması gereken bir ifade gibi du- nıyor ama unutmayın ki etrannda do- laşnğımız konu'de\ let. ıktıdar. si\ aset' gibi kavramlarthr. Bu çerçevede, Radi- kal'den Haluk Şahin'inbu ifadeye yöne- lik şu sorusu (vazann diğer tespitkrine kaütmasam da) bana göre dey^rinde bir sorudur:' Dinçer'e ve onu sa%r unanlara soruyorum: 'Münker'. 'haram'. 'kötü' laik bir devlette siyasete rehberlik ede- cek kategoriler midir0 '" Bumın'in asıl üzennde durduğu. bir bilım adamı oiarak Dinçer'in neden müsteşarlık gibı bir makamı kabul ettı- ğidir. tşte Bumin'ın yazdıklan'. "Önceden söyledim, müphem" de bulsam. bir öğretim üyesinin ya da ya- zann-hatibin bu tür fikirier açıklama- snu, bu fiküieri tarnşmay^ açmasını re- jime karşı bir kufiır' değü, tabii ki tam tersine ülkeninfikir ve siyasethayatı açı- smdanyararh bulurum. Dolayısıyla göz arüğımız bu son ifadenin, bana göre 'problemlı' de oba. açıklanrnamasın- dansa açıklanıp tarnşılmasını bin kere daha hayırhbuhırunu. Ama benyine de Omer Dinçer Olayı'nda 'problem'i bambaşka yerde görüyorum. İsterseniz kendinizio makama koyarak düşünün; Başbakanlık Müsteşarlığı gibi 'hikmet- i hükümet' in mührünün bulunduğu bir makamı işgal etmek bir düşünce adamı için ne derece uygundur.*" Bürokrasinin buenyuksekmev kıi.dü- şünmeyi. araştırmayı, konuşmayı seven bir öğretim üyesi için ne derece uygun bir yer? Unutmayın. Dinçer söz konu- su konuşmasında. "bürokratik mekanizr ma"yı -haklı oiarak- "doğrudan doğnı- ya dayatmacı bir mekanizma" oiarak niteliyordu Ama bakın. bu "mekaniz- ma" hakkında bu çok önemlı eleştınyn getiren profesör. bugün bu "mekan»- ma"nın donığunda otunryor! Cumhuriyet yazarları Cumhuriyefte kuşkusuz bu konu en geniş biçimde ışlenip okuyııcuya su- nulmuştur Yazarlanmız. Hikmet Çe- tinkayu, Mustafa Balbay. Işık Kansu.An" Sirmen,Orhan Bursah.Orhan Erinç,Or- han Birgit.Emre Kongar.ÜmitZileli, Ya- kup Kepenek bu konuda yazılar yazdı- lar İlhan Selçuk, Pencere köşesinde 4 Ocak 2004 tarihlı \ azısı ile olaya teşhi- sini koyarak "Nakşibendi İktidannın Niyeti Ne?" diye sormuştur. Dikkat edileceğı gibı Ömer Dinçer ko- nusu. tankatçı ve İslamcı basın ve bir iki ikincı Cumhunyetçi yazar dışında tüm basında geniş bir biçimde yer almış ve gerek AKP gerekse Ömer Dinçer eleş- tirilmiştir AKP hâlâ Dinçer'i kolruğun- da tutmaya devam ederse ne olacaktır? Cumhuriyete karşı olduğunu söyle- mekten çekınmeyen Dınçer, Başbakan- lık Müsteşarlığı koltuğunda oturmayı sürdürecek midir? O zaman İlhan Sel- çuk'un 5 .Aralık 2003 günkü yazısının son paragrafını yınelemek gerekiyor. "Seçmenin yüzde 25'inin oyıryla Mec- tis'in yüzde 66'suıı ele geçiren AKP ik- tidannm, boynuna dolanan kuşku U- miğini çözmesi gerekiyor." BİTTİ Kamu yasa tasarısına eleştiri -2- Eyalet sistemine geçitveriyor... D- Tasarı seçHml; valilerl getlrlr Bu tasan yasalaşırsa bir sonraki aşama seçimle gelmış valilerdir. Bu tasan ile valilik yerine, il özel ıdareleri önem kazanıyor. Vali, merkezin brr atanmışı değil, il genel mechsinin ve ilı temsil eden seçmenlerin temsilciliğine doğnı kaymaktadır. tşte bu aşamada ve çok kısa sürede seçilmiş valilerle karşı karşıya geleceğiz. Vilayet genel meclısı, yerel vergıler koyabilecektir. tl meclisıne bağlantılı yan yargısal yetkılerle donatılmış "omDudsmanhk" ya da "halk denetçüiğr yapısı oluşturulmaktadır. Oysa. idari yargı düzenine sahip olan ülkeierde ombudsmanhğa gerek yoktur, hatta çelişki ve sorun yaratır. Yerelde vergi koyacak, yargıda yerelleşmeye gidilecek. yasal '"halk denetçisi" olacak. Seçimle gelen vali olacak... Bu, eyalet sistemi değil de nedir11 E- Ulusal blrllk. toplumsal varlık kalkıyor Bu tasan yerellik ve özelleştirnıe kavramlannı ön plana çıkanyor. ABD'den kamu yönetimı uzmanlan davet edilse, federal sisteme yakın bir sistem oluşturun dense acaba bu uzmanlar bu derece cesur olabilirler mi? Türk sistemini bir anda bu derece tersyüz edebilırler mi? Bu modelle ulusal birlik ve toplumsal varlık cıddi tehdit altına girmektedır. F- sosval devlet erlyor Tasanrun ana felsefesi, sosyal devleti ortadan kaldırmakta, yerine düzerüeyici devlet ilkesini getirmektedir. Piyasa adına, devlet faaliyetleri bir bakıma yasaklanmaktadır. Tasandaki şu maddeye bakınız: "...merkezi idare ve mahalli idarelerin yetkili organlannın karan ile uygun gördükleri hizmeüer, ilgileri itibany la üniversitelere, noterlere, kamu kunımu niteliğindeki meslek kuruluşlanna. özel sektöre ve alanında uzmanlaşnuş sivil toplum örgütlerine gördürülebüir." Böylece. belediyeler ve il ve ilçe özel idarelen okullardan sağlık evlerine. kütüphanelerden müzelere kadar orman alanlannın işletilmesinden, kamu görev alanındaki her hizmeti özel sektöre devretmek yetkisine sahip olacaktır. Böylece kamu kudreti şirketlere bırakılmaktadır. Bu tasan yasalaşırsa 15 milyon kamu çalışanı ne olacaktır11 Bu tasan yasalaşırsa teftiş kurullan, denetleme kurullan ne olacaktır? Çünkü hepsi ortadan kaldınlıyor. Tasan Atatürk'ün kurduğu laik cumhuriyet modelini temellerinden yıkmakta, il yönetimine yalnızca tçişleri, Maliye ve Çalışma belkide Milli Eğitim bakanlıkknnı bırakmaktadır. Diğer bakanlıldan lıkıdıte etmektedir. Bu derece önemli bir yasa, bu derece yankılar ve sarsıntılar yaratacak bir yasa böylesine oldubittiye getirilebilir mi? Bu hususlar hem de bir yü iki yıl tüm il genel meclislerinde, sivil toplum örgütlerinde, siyasal partılerde taıtışümadan böylece oldubitti şeklinde yasalaşabılir mi? Burası Katanga mıdır? Yoksa bu yasayı uluslararası kuruluşlar mı dayatıyor? Yerel yönetimler son yülarda ne yazık ki birçok yolsuzluğun oluştuğu, denetimden uzak yönetim biçimleri oiarak ortaya çıkmış bulunuyorlar. Böyle bir ortamda yerel yönetirnlere, tüm yetkilenn de\Tedilmesi ulusal birliği bütünleştirecek midir. yoksa çözücü bir etkı mi yapacaktır? Binlerce. on binlerce yolsuzluğun kaynağı ve ortamı bu yasa ile yaratılmaktadır. Bu yetmiyormuş gibi Maliye Bakanlığı Teftiş Kurulu ve bakanlıklann teftiş kurullan da kaldınlmaktadır. AKP gerçekten ne yaptığının bilincinde mi? AKP an kovamna çomak soktuğunun acaba farkında mıcUr? Yoksa gerçeklerden uzak. kimı entellerin ya da İslamcı teorisyenlerin elinde oyuncak mıdır? AKP, dertsiz başına dert açmak için her türlü tedbiri ahnak üzeredir. Sankı yapılacak başka bir iş kalmamış gibi, AKP sorunsuz Türkiye'de sorun üretmek için adeta özel gayret sarf etmektedir. Küreselleşme, ulus devletin eriyişini ilan ediyor. Özgürlük, demokrasi, ademi merkeziyet derken etnik ve dinsel topluluklara, "cemaatiere" bölürrmüş bir Türkiye mi yaratılmak isteniyor? BİTTİ J
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear