25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
3 EYLÜL 2003 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA kultur@cumhuriyet.com.tr 15 ALLEGRO EVİN tLYASOĞLU Yalan dünya,her şey bomboş I,sîanbul Devlet Opera ve Bale Orkestrası 30 Ağustos Zafer Bayramı kapsamında Kız Kulesi 'nde bir konser verdi. Michel Tabachnik yönetimindeki orkestra konser boyunca izleyicilere Verdi, Massenet, Bizet ve Saygun dan yapıtlar sundu. îstanbul'un ortasındakı tarihi Kız Kulesi'nde Devlet Opera ve Bale- si özenlı bir konser hazırlamıştı cu- ma akşamı. Hem 30 Ağustos Zafer Bayramı hem de Îstanbul'un Fethi nedeniyle düzenlenmiş. (Asluıda Fetih kutlamalannın tarihi 29 Ma- yvs değıl mıdir?) Klasık müzik dinletilerini kon- ser salonlannın dışına taşımak bü- tün dünyada önem kazanıyor. Özellikle Türkiye gibi tarihi zen- ginliğe sahip ülkelerde her türlü an- tik alan müzik dınletisıne açılıyor. Böylece dinleyici salona değil; mü- zik, dınleyıcinin ayağına taşınmış oluyor. Bu alanlarda bulunan yer- li-yabancı turist, bir yandan da kla- sik müzik dinleme fırsatını bulu- yor. Hele tarihi ortamla klasik mü- ziğinbirleşimindekitılsımı arayan- lar bu dinletilerde ayn bir coşku yaşıyor. Opera sanatçılannın bu tür alanlardaki konserleri daha da önemli.. çünkü opera, çatık kaşlı bir sanat dalı olarak kendi sımrlan İstanbul Devlet Opera v 550 YIL ve 7AFER HAFTAS1 KIZ KUtESİ KONSfP1 içinde kaldığından operaya hiç git- memış kişıler de pınl pınl sanatçı- larımızı dınlemış oluyor. Ancak açık alanlar, gürültülü ortamlar kla- sik müzik içın çok zorlayıcı. Alımlı ezgllerle bezeli bir program Opera sanatçılannın doğal sesle- ri öylesine dolgun ki, aslında onlar için ses yükselticiye hiçbir ortam- da gerekyok. Mikrofonla sankı ya- rış halıne giriyorlar. Onlar daha yükseldıkçe mıkrofon ıkı katuıı ıle- tıyor; garıp bir düşmanla savaş ya- şanıyor. Öte yanda Kız Kulesi gibı îstanbul'un tam ortasında yer alan bu noktada öyle çeşıtlı sesler yük- seliyordu kı konserin sesı duyul- mayacak korkusuyla mıkrofonlar kaçınılmaz olarak düşünülmüştü. Yeşılköy Hava Limanı için inişe geçen sıra sıra uçaklar, peş peşe okunan ezan sesleri, çevre gazıno- lardan gelen arabesk şarkılar, kıyı- daki sanatçılar, caddeden geçen arabalar, klaksonlar, denız motor- lan, tunst motorlanndaki müzik, vapur düdükleri... Tam bir tstanbul yaşamının ortasındaydık. O küçük adanın çevTesine yer- leştinlen yüzer platförmla oturma düzeni oluşturuîmuş, kulenm hem dıbinde orkestra ve koroyu kapsa- yan bir sahne yaratılmıştı. Îstan- bul'un, Fethin, 30 Ağustos'un ve Kız Kulesi'nin tarihini anlatan özenli bir kitapçık basılmıştı. Sa- natçılann tümü daha yaz tatilini bi- tirmeden gelip kısa süreli provalar- la hazırlanmışlardı. Neyse ki, or- Rengim Gökmen yönetimindeîd orkestmnın ilk konuğu Idil Biret olacakIzntiryenisanat mevsimine hazırlanıyorÖNDER KÜTAHYALI "Bir meşaledir devredilir elden ele." Yahya Kemal bu dizeyi şiir için söylemiş- ti; ama güzel sanatlann bütün dallannda geçerlidir. Yeni sanat mevsimi yaklaşırken IZDSO'da halkımıza müziğin güzellikle- rini sunmak gibi onurlu bir görevin me- şalesini ellerine alan gençlerden söz etme- liyim. 6940 sayılı Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Kanunu'na göre ülkemizdeki senfoni orkestralannda yönetim kurulu, genel kurulun oylanyla beürlenır. Bu yıl- ki seçimlerde Müdür Sayın Kenan Gök- kaya'nın da aralannda bulunduğu dört üye, yerlerini öbür meslektaşlanna bırak- tı. Yeni yönetim kurulunda müdürlük gö- revi Sayın Hakan Şevki Cem'e verildı: Dündar Banaz da müdür yardımcısı ol- du. Öbür üyeler, llygin Çelenoğlu, Bilge Şimşek ve Eren Bilgen'dir. Sanatçılan- mıza başanlar dılenz. Yönetim kurulu şu günlerde, hummalı bir çahşmayla 2003-2004 programını ha- zırhyor. Dinleti mevsimi 3-4 Ekim'de dev- let sanatçısı şef Rengim Gdkmen'le ve devlet sanatçısı, değerh piyanıst Idil Bi- ret'le açılacak. îzlencede P. 1. Çaykovs- ki'nin birinci piyano konçertosu ile beşin- ci senfonisi yer alıyor. Programla ilgili öbür aynntılan daha sonra ele almak üze- re, orkestramızın önümüzdeki günlerde yapacağı bir etkinliğe değinmek isterim. Ön hazırlıklan tamamlanmakta olan Ja- ponya gezisi, orkestranın gündemini dol- durmaktadır; 16 Eylül'de gidilecek, 28 Eylül'de dönülecek. Onursal şef Yashi- nao Osawa'nın öncülük ettiği gezide, 23 Eylül'de Yamagata Sagae kentinde, "Türk-Japon Kültür Yılı" nedeniyle Prens Mikasa'nın huzurunda dinleti ve- nlecek. Daha önce Tokyo dinletisi var. Orkestra Saitama ilçesinde de çalacak. Kashivvasaki'de verilecek iki öğrenci din- letisinde ise ÎZDSO'ya ilçenin okul or- kestrası da katılacak ve Türk bestecilerin- den örnekler sunulacak. Dinletilere, kanun sanatçısı Tahir Ay- doğdu'nun götürülmesı düşünülüyor. Ya- magata Sagae dinletisıyle öğrenci dinle- tilerini iki şef ortaklaşa yönetecek. En- der Sakpınar, Hasan Ferid Alnar'ın Ka- nun Konçertosu'ndan, Ferit Tüzün'ün "Esintüer", "Çayda Çıra" bale süiti ve "Çeşmebaşı" balesi gibi yapıtlanndan seçmeler sunacak. Osawa ise her dinleti- nin ikinci yansında Japonlann çok sevdi- ği Joshida'run parçalannı seslendirecek. Bu projeyi Dışışleri Bakanlığı destekli- yor ve "Türk-Japon Kültür Yüı Koor- dine Büyükelçisi" Sayın Burak Gür&el, her şeym yolunda gitmesi için özverili ça- lışmalar yapıyor. tZDSO'nun şu sıralarda geliştirmekte olduğu önemli bir proje de "Hikmet Şimşek Haftası"dır Mevsimin 10-11 Ekim dinletileri, orkestramızın ku- rucusu, babası, ağabeyi ve büyük destek- çisi rahmetli Hikmet Şimşek'in anısrna verilecek; ancak Sayın Hakan Cem'in söylediğine göre bu dinletiyi izleyen gün- lerde değerli sanatçıyla ilgili çeşitli etkin- liklere tanık olacağız. tzmir, Çukurova, Bursa Devlet Senfoni Orkestralanyla An- kara Devlet Çokseslı Korosu'nu kuran, çağdaş Türk bestecılerinı yurtiçinde ve yurtdışında tanıtmak için yaşamı boyun- ca savaşım veren, "Pazar Konseri", "Birlikte Söyleyelim" gibi televizyon iz- lenceleriyle halkımızın gönlüne giren ve ülkemıze daha nıce yararlı hizmetler su- nan değerh hocamız, panellerle, sergiler- le, TRT'deki dostlannın kendisiyle ilgili anılanyla ve söyleşilerle anılacak. Sanat- çmın sayın eşı ressam Nihal Ersöz Şim- neği olarak gerçekleştıreceğı bu etkınliği gelenekselleştirip her yd yinelemeye ka- rarlıdır. îzmir Devlet Senfoni Orkestrası yeni dinleti mevsimini Ekim'de şef Rengim Gökmen'le ve piyanist îdil Biret'le açacak. Dinletide, Çaykovski'nin birinci piyano konçertosu ile beşinci senfonisi seslendirilecek. kestra, koro ve solistler için hiç de yabancı olmayan bir dağarcık se- çilmişti. Herkesin tamdığı, alımlı ezgilerle bezenmiş zengin bir prog- ramdı. Verdi, Massenet ve Bi- zet'nin arasında Saygun'a da yer aynlmıştı. îstanbul Devlet Opera ve Bale Orkestrası'nı Michel Tabachnik yönetiyordu. Koroyu Yüdız Kü- nutku çahştırmıştı. Solistler, Peri- han Nayır, Birgül Su Ariç, Aylin Ateş, Bülent Külekçi, Tuncay Kurtoğlu ve Tamer Peker'di. Tabachnik gibi ünlü bir şef Ünlü Isvıçreli şef Michel Ta- bachnik'in bu geceye katılımı ayn bir önem taşıyordu. Karajan gibi, Boulez gibı ustalara asıstanlık yap- rmş, Lizbondakı Gülbenkyan Vak- fı Orkestrası'nın, Paris'teki Inter- contemporain Topluluğu'nun bi- rinci şefi; Berlm Filarmoni, Ams- terdam Concertgebouw, Tokyo NHK, Pans Orkestrası gibi senfo- nileri ve Roma, Zürih, Lızbon, Montreal ve Pans gibı operalann temsillerini yönetmiş. 1984'te genç müzikçilerden oluşturduğu Akde- mz Gençlik Orkestrası'nı kurmuş ve uzun yıllar sanat yönetmenlıği- ni üstlenmiş. Dünyanm bırçok mü- zik akademisi ve ünıversitesinde hocahk yaptığı gibı nice çağdaş bestecinin yapıtuu ilk kez yorum- lamış. Aynca besteleriyle de dikkat çeken Tabachnik, büyük senfonik yapıtlann sahibı. Yönettiğı yapıtla- nn kayıtlan Erato ve Lyrinx etıke- tiyle pıyasaya sürülmüş. Bunlann ıçınde Wagner'den Xe- nakis'e, Beethoven'den Boulez'e kadar geniş bir yelpaze uzanıyor. Konser bittiğınde gece yansına yaklaşmıştık. Sa- lacak'ta arabamıza doğru yürürken gazmolardan bi- nnden çığlık çığlığa bir kadın sesi yükseliyordu. "Yalan Dünya/ her şey bomboş/ hancı sarhoş/ yolcu sarhoş"... Mikrofo- nu boğazına kadar daya- mış, yükseltıci sonuna dek açılmış, hâlâ kendini du- yurmak için çatlayan se- siyle uğraşıyor. Her "ya- lan dünya" dizesı geîdi- ğinde bir başka tonlama- da, bir başka renkte bağı- nyor. Bırakın şan bilgisi- ni, nota bilgisinı bir yana, ancak kulaktan duyduğu kadanyla konuşmayla şar- kı söylemek arasmda ses- ler üretmek için debeleni- yor. Öte yanda yıllanm opera sanatına adamış şancılanmızı nasıl da eleş- tirel kulaklarla dinlemişiz biraz önce: Her binnin açıkhavada, o yabancı mikrofon önünde verdıği savaşı hiçe sayarak, ento- nasyon düzgünlüğü, or- kestrayla birlıktehği, tem- po tutarhlığı, ritim soru- nu, Verdi tarzına uyumu, daha önceden bildiğimiz yorumlanyla kıyaslamak, gibi acımasızca smava sokmuşuz. Orkestra ve koro üyelen için de aynı değerler geçerlı. Koronun duvar dibine yayılışı, or- kestrayla burbinni duyma zorluğu, vb... Acaba bunca emeğe, bunca birikime karşm bu sanatçılar şu "Yalan Dün- ya "yı bağınp çağıran "sa- natçı"nm bir gecelik ka- zancını kaç maaş olarak kazanabiliyorlar? Gerçekten iyi bir avuntu "Yalan Dünya" deyip ge- çebihuek! h Papirüs \en birşiir bir söyleşi kitabıv ^^^ Kültür Servisi - Papirüs Ya- buzdan atlanyla çöl geçmesi- kovmaktır." Anne-kız olan Na- amacını. Zehra tpşiroğlu şö; evim@boun.edu.tr İjı«in>|la./î<-hra Ipşiroghı ŞerefBıLtel Magıııada Vlf v >.ımı Kültür Servisi - Papirüs Ya- yınevi'nden çıkan, şaır Şeref Birsel'in 'Magmada Kış Mev- simi' adlı şiir kitabı ve Zehra tp- şiroğlu'nun annesiyle birlikte kurguladığı "Bugünden Düne, Dünden Bugüne' adlı yapıtlar okurseverlerle buluştu. 'Türkiye Yazarlar Sendikası ve Edebiyatçılar Derneği" üye- si olan Şeref Bırsel'm 'Dar Za- man Rivayetleri' (1996) \ e 'Bıl- dır' (1998, Şiir Yülığı) adlı ıkı yapıtı daha var. Şiiri. "sıkıntının buzdan atlanyla çöl geçmesi- ne" benzeten şaır, yapıtında yer alan şıirlerini 'Yas İutan Ağaç', ' Yan Flüt' ve' Yağmur Kabart- malan' başlıklan altında üç bö- lüme ayırmış. Bırsel, şiırlerinde belli bir konu üzerinde yoğunlaş- maktan kaçınıyor ve şöyle diyor. "Şiir, duymavi gerekser; gözle, ağızla, elle duymayı.. tüm be- denle baştan ayağa bir kulak olabilmeyi... olmak; yoksullu- ğuu, yapaylığın, edilgenliğin karşısında çaresizliği evden ko\Tnaktır. M Anne-kız olan Na- zan - Zehra İpşıroğlu söyleşi bi- çiminde kurguîadıklan bu kıtap- ta, "Bugünden düne, dünden bugüne neler kaldı, neler değiş- ti?r . "Yaşadığımız hızh gelişim sürecinde çocuklanmızı nasü bir gelecek bekliyor?", "Gele- ceği yönlendirmek ne kadar elimizde?" gibi sorulann cevap- lannı anyorlar. Cumhuriyet"ın kuruluş yıhnda dünyaya gelen Nazan îpşiroğlu'nun yaşam öy- küsünü temel alan kitabın vazılıs amacını. Zehra tpşiroğlu şöyle açıklıyor: "...geçmişle bugün arasındaki bağlantüann çıka- nlması. geçmişin bugünün açı- sından betimlenmesi. sorgulan- ması. bugünün geçmişin açısın- dan eleştirümesi, böylece yaşa- dığımız hızlı geüşimin bugünle geçmiş arasında gidip gelen bir süreç içinde irdelenmesi."" Geç- mişe bugünün penceresinden ba- kan yapıt, anne Îpşiroğlu'nun ya- şanıından kesıtler verirken gör- selleriyle de ılgi çekiyor Ditmlcn L Düşten masala, masaldanyaşama tstanbul Haber Servi- si - Fırça kul- lanmadan, parmaklanyla yaptığı resim- lennde; renk- lenn ışıltılı büyüsü ile öz- gürlük tutku- su, yaşama se%mcı ve heyecamnı aktaran H. Çiğ- dem Yorgancıoğlu, ilk kişısel sergısmı Bodrum Ticaret Odası Sanat Galensf nde açtı. Türkiye'de pantolonuna ve röntgen fılmlerine resim yapan ilk sanatçı olarak tanınan Yorgancı- oğlu, "Ben doğduğumda henüz Ay'a ayak ba- sılmamıştı ama bir gün Ay'da resim yapıp ya- pamavacağımı bilmiyorum"' dıye konuşuyor. Beş kıtayı gezen ve gezdığı ülkelere, üzerine "Prusya mavisi" resimler çızdığı şapkalannı bı- rakan Yorgancıoğlu. resimlerinı şöyle tanımlıyor: "Resimlerde ne görüyorsanız onlar zaman- sız, onlar yaşsız ama başsız değil." Yorgancı- oğlu bu ilk kişisel sergisini, ilk dahşım 1989 yı- lında 45 metreye yaptığı yer olduğu için Bod- rum'da açtığını belirtıyor. Sanatçının fırçaya ge- rek duymaksızın parmaklanyla yaptığı, ateşı, güneşi, ışığı. ısıyı ve masumiyeti düş yoğunlu- ğunda anlatan resimlennden oluşan sergisi, 11 Eylül'e dek açık kalacak. Sanatçının sergıde 28 soyut çalışması yer alıyor. Tom Cruise'dan yeni film • Kültür Servisi - 19, yy.'da Amenk'a'da yaşanan ıç savaşın yarattığı tahribatı incelediği Oscar ödüllü drama 'Glory'nin ardından. yönetmen Edward Zwick şimdi de 'Son Samuray / The Last Samurai' ile modern Japonya'nın doğuşunu ıncelıyor. 1870'li yıîlarda geçen fılm, Amerıkah Subay Nathan Algren'in (Tom Cruıse), Japon Imparatoru tarafından ülkenin ilk modern ordusunu eğitmesı için kıralanmasıyla başlayan hikâyesim anlatıyor. "Son Samuray' ülkemizde 14 Ocak 2004te göstenme girecek. Barış Fılmleri • Kültür Servisi - Banş Derneği'nin 'Banşı Birlikte Örgütlüyoruz' başlığı altında gerçekleştirdığı 'Banş Haftasf nda yer alan ve Belgesel Sinemacılar Bırhğı'nın katkılanyla düzenlenen 'Banş Filmleri' 4 Eylül'e dek Nâzım Kültürevi'nde izlenebilecek. Bu kapsamda bugün Danielle Arbıd'in yönettiğı 'Savaşla Baş Başa', yann ise James Longley'ın 'Gazze Şeridı' filmlen gösterilecek. (0 212 251 60 52) Yes Turneye devam' dedi • CAKARTA (AFP) - Rock müziğin efsane topluluklanndan Yes, tngiliz hükümetüün güvenlik sorunu nedeniyle gidilmemesı gerektığmı açıklamasına rağmen Endonezya'da vereceklen konsen ıptal etmeyecek. Dünya turnesindeki Ingiltereli topluluğun, bombalı saldınlara dayanarak ülkeye seyahat etmemeleri yolunda yönlendirme yapılsa da 23 Eylül'de Cakarta'da konser verecek olması, Endonezyalı organiztörlerce basına açıklandı. Zeynep Oral ile içsel yolculuk • Kültür Servisi -Geçen yıl bınncsı yapılan "Kişisel Gelişim Festıvali", bu yıl da Izmir Fuan kapsamında ızleyici ile buluştu. Kişinin kendini tanıması. anlaması. dünyaya daha genış bir açıdan bakabilmesı, hayata karşı motıve ohnası, başanlı bir gelecek yaratmasını amaçlayan ve bu doğrulfuda seminerlerden oluşan "Kişisel Gelişim Festıvali", bu yıl "başan" konusunu ele alıyor. İZFAŞ-Ege Ünıversitesı-Dokuz Eylül Üniversitesı işbirliği ile gerçekleştinlen festival, "însanla Bütünleşen Ustalar" başlığını taşıyor. îşte bu "usta" lardan bın gazeteci-yazar Zeynep Oral. Bugün îsmet înönü Kültür Merkezı'nde saat 20.00'de başlayacak olan konferansta Oral, insanın ıç yolculuğundan yola çıkarak kendı bırikım \ e deneyimlennı paylaşacak. Oral, festn al programına ılışkin şunlan söyledi: '"Her yolculuk, insanın kendi içinde başlar. Her yolculukta dönüp dolaşıp vanlacak yer, insanm yine kendisidir, kendi derinliklendır. Şu farkla ki, yolculuğun sonunda artık eskı ben degilsinizdu- ... Hem zaten yazmak, tıpkı okumak gibi kendi başuıa bir yolculuk değıl midir?.." (0 232 489 09 26) BUGUN • tFSAK'ta 19.30'daDoğaFotoğrafçüan Grubu'nun katılacağı 'Ağaç Projesi Toplantısı' başlıklı dıa gösterisi ve söyleşi. (0212 291 42 01) • NÂZIM KÜLTÜREVt'nde 19.00'da 'Savaşla Baş Başa, Yunanistan'ın Çocuklan Hakkındaki Gerçek' adlı belgesel fılmın göstenmı. (0 212 245 04 81) • BEYOĞLU SÎNEMASI'nda 12.15, 14.30, 16.45,19.00 ve 21.15'te 'Alim Şerif Onaran Anısına' kapsamında *Aşk Zamanı' (0 212 251 32 40)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear