Catalog

SAYFA CUMHURİYET 26 EYLÜL 2003 CUMA 8 Istanbul HABERLERIN DEVAMI TURKİYE Edırne _Y 23 Sinop B 22 B 24 Samsun B 21 Kocaeli Y 23 Trabzon Y 21 Çanakkale B 23 Giresun Izmir B 29 Ankara B 21 B 24 Manisa Aydın _B 29 Eskişehır B 25 B 26B 32 Konya Denizli B 31 Sıvas B 23 Zonguldak Y 21 Antalya B 32 Kars Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van B B A A A A B B 33 30 32 34 32 31 27 23 B 17 Yurdun kuzey kesımleri aarçalı ve çok bulutlu, Marmara'nın doğusu, Batı Karadeniz kıyılar ıle Doğu Karadenız kıyılar sağanan ve gokgurultu- lu sağanak yağışlı. dıjer yerier az bulutlu JB açık geçecek. Hava acaklığı Trakya, Iç Anadolu ıle Doğu Anadolunun ku- zeynde bıraz azalacak. dığeryerterde önemlı bır deöışıklık otmayacak. DIŞ MERKEZLER Oslo Helsınkı Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn B B B B B B B B 12 17 17 21 20 21 21 17 Münih B 19 Zürih Berlin Budapeşte Madrıd Viyana Belgrad Sofya Roma Atina B B B B Y Y Y Y 21 20 30 20 19 19 25 27 Moskova B 15 B 23 Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tifhs Kahıre Şam B Y Y Y Y Y B B 16 12 24 20 8 12 31 32 Tahran Pa r çalı bulutu • Sslı \ Çok buUtu Yağmurij Kar.ı > Sulu kar , Gok güruttjlıj G U N C E L CÖEYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada "Irakpolitikası 8.5 milyardolarkrediye satılmış- tır" dedi. Buna karşın hükümetten zayıf kalan savunular. RTE, asker göndermenin kimi koşullara bağlı ol- madığını söylüyor. Hükümet anlaşma metnini gizliyor. Ne çare, gizlemek nafile. Arkadaşlarımız Işık Kansu ile Ebru Toktar'ın müşterek çalışması, gizliliği ortadan kaldırdığı gibi kredi anlaşmasının bal gibi siyasal koşullara bağlandığını kanıtlıyor. Kansu ile Toktar'ın ele geçirdiği anlaşma met- nine göre ABD'nin önkoşullarını özetlersek: 1- Bütçe reformu, vergi politikası reformu, ka- mu sektöründe şeffaflık ve etkinliği arttırma po- litikaları, IMF destekli programa uyum dikkate alınacak, 2- Irak'ın yeniden inşası ve istikrann sağlanma- sında ABD öncülüğündeki çabalan Türkiye'nin desteklememesi ve... 3- Türkiye'nin "tektaraflı olarakKuzey Irak'aas- ker göndermesi durumlannda kredi askıya alına- caktır". Daha dün Dubai'den dönen Devlet Bakanı AN Babacan; RTE'yi övme görevini yerine getirirken kredi anlaşmasının asker gönderme ve kimi ko- şullar içermediğini yineledi. Cumhuriyet'in bugün yayımladığı anlaşma metni okunduğunda, 8.5 milyar dolarlık krediye karşılık ABD'nin Irak politikalannda siyaseten Türkiye'nin elini kolunu nasıl bağladığını açıkça gösteriyor. ABD Senatosu'nun krediyi Kuzey Irak'a Türk askeri girmemesi koşuluna bağlaması üzerine TBMM Dışişleri Komisyonu'nun 10 Nisan 2003'te yayımladığı basın bildirisindeki şu cümle, bugün- kü durumla örtüşüyor: "... Türkiye'nin siyasi koşula bağlı bir yardım teklifini kabul etmesi mümkün değildir..." TBMM'yi ve komisyonlarını by-pass etmeye dünden hevesli bu hükümet, kredi yardımını I- rak'ta ABD işbirliği adı altında kimi siyasi koşul- lara bağlayan, önkoşul içerikli bir anlaşmayı im- zaladı! • • • Hükümetin açıklamalarındaki incefarklılıklar ki- mi zaman olaylan izleyenlere hedef şaşırtıyor. örneğin Dışişleri Bakanı Gül, New York'taki de- meçlerinin birinde asker göndermenin Meclis'te takılmayacağını, diğer birinde "yetki alamayacak- lannı anladıklan takdirde asker konusunu Meclis'e getirmeyeceklerini" söyledi. llk demece göre hükümet, kendine de AKP grubunun olası davranışına da güveniyor. ikinci açıklamada kuşku belirtileri gözleniyor. Gruptan yetki alamayacaklarını gösteren işaretleralıyorki hükümet; Gül, "ihtiyatlı bir dil kullanmayı" yeğli- yor. RTE de ikide bir ısıtıp önümüze sürdüğü mö- nüyü yineliyor. "Seçimlerde milletten aldıklanyet- kiyi kullanacaklarmış". Hazrete anlatmak olanaksız. Elbette milletten aldığın yetkileri kullanacaksın, ama adam gibi. ABD haynnadeğil. Amerikalı Kongre adamının söylediği "Yeterin- ce Amerikan askeri öldü, biraz da Türk askeri öl- sün" diyen mantığa, kafaya hizmet etmek için değil. • • • Millet yetkiyi tek başına iktidar ol, ama o yetki- yi iktidarını ayaktatutabilmek için milletin isteme- diği yönde ve yörüngede ABD desteğine yalvar yakar uygulamalarda kullan diye vermedi. Milletin sesine önem verdiğini söyleyen bu hü- kümetin, bu gerçeği görebilmesi için savaş baş- lamadan, başladıktan sonra ve şimdi, düzenle- nen anketlerde milletin sesini duyuran sonuçla- ra bir bakıvermeli. Son SONAR araştırması daha önceki çeşitli anketlerin verdiği sonucu yineliyor. Irak'a asker gönderilmesinekarşıçıkanlaryüz- de 72. Evet diyenler yüzde 25. Fikrim yok diyen- ler ise yüzde 3! Iktidarlarının onuncu ayında milletle aralanna önemsenecek ölçüde mesafe koydular. Hükü- met nerede, millet nerede? Millet burada. Asıl soru; bu hükümet, AKP gru- bu nerede? Japonya'da 7.8lik deprem • TOKYO (AA)- Japonya'nuı kuzeyindeki Hokkaido adasında 7.8 şiddetinde güçlü bir deprem meydana geldi. Depremden sonra bir petrol rafinerisinde yangın çıktı. Tsunami uyansında bulunan yetkililer, depremin binalarda tahribat yapabilecek, toprak kaymalanna yol açabilecek şıddette olduğunu belirttı. Depremin vurduğu Hokkido, Japonya'yı oluşturan altı ana adanın, büyükJük olarak ıkincisi ve nüfusu 5 miryonun üzerinde. "Güzel sekreter var, komünist yok' • NEVV YORK (AA) - ttalya Başbakanı Silvio Berlusconi. BM Genel Kurulu için gittiği New York'ta Amerikan şirketlerine çağnda bulunarak "Gelin İtarya'da yatınm yapm, çok güzel sekreterlerimiz var" dedi. Walt Street'te bir toplantıya katılan Berlusconi, '"İtalya bugünlerde yatınm yapmak için büyük bir ülke" dedi. Berlusconi, italya'da yatınm yapmak için önemli gerekçelerden birinin, komünistlerin sayısınnı az oknası olduğunu söyledi. Ermeni patriği TBMM'de • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM Insan Haklan Inceleme Komisyonu Başkanı Mehmet Elkatmış, komisyon bünyesinde dini cemaatlenn sorunlannı izleyecek bir "daimi çalışma grubu' oluşturacaklannı bildirdi. Ermeni Patriği Mesrob 2. Mutafyan'ın kendisinı ziyarerinde konuşan Elkatmış, azmhklann dini cemaatlerinin kendilerine ilettikleri sorunlann çözümü için başlattıklan çahşmanın devam ettiğini kaydetti. Çelik: Rektörler ikiyüzlüANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik rektörlere "edepsiz" diyen Başbakan Recep Tayyip Erdo- ğan'ın haklı olduğunu ileri sürerek rektörlere karşı başlatılan gerginliği tır- mandırdı. Rektörlerin medyayı görünce "ucuz kahramanlık" yaptığı- nı savunan Çelik, rek- törleri "ikiyüzlü" ola- rak niteledi. Başbakan Erdo- ğan'ın ardmdan, Milli Eğitim Bakanı Çelik depolemiğe katıldı. Çelik, Türkiye Bilimler Akademisi Başkanı Ergin Bermek başkanlığındaki heyeti ka- bulünün ardmdan gazetecilerin so- rulannı yanıtladı. Erdoğan'ın rek- törlere yönelık sözlerinin son dere- ce haklı olduğunu savunun Çelik, •'Bazı rektörlerimizin hükümete karşı siyasi söylemler geliştirme- si Sayın Başbakanımız tarafın- dan tepkiyle karşılanması son derece doğaldır" diye konuştu. Başbakan'ın herhangi bir yükse- köğretim üyesinin istnini zikrede- rek söz söylemediğini kaydeden Çelik. Erdoğan'ın özür dilemesinı gerektirecek bir durum olmadığını : söyledi. Çelik. "Esas özrü hükü- ; meti olur olmaz bir siyasi parti ' mensubu gibi, bir siyasi parti li- deri gibi tahkir ve tezyife yönelik ve bir bilim adamı kisvesinde olan bazı şahısların dilemesi ge- rekiyor" dedi <• Kültür ve Turizm Bakanı Erkan Mumcu da rektörlerin turumunun bilimsel ya da rasyonel bir gerek- çeye dayandığına inanmadığını be- lirterek. "Yüzyıllarca önce böyle heyetler, dünyanın yuvarlak ol- duğuna, kendi etrafında döndü- ğüne de itiraz ediyorlardı" dedi. 8.5 milyar doların gizlenen bedeli • Baştarafı 1. Sayfada dınlmasına transfer edileceği kayda geçirildi. Cumhuriyet, 8.5 milyar do- larlık ABD kredisi anlaşmasının "aktarım önkoşullarının" metnini ele geçirdı. Anlaşmada, ABD'nin Türkiye'ye vereceği kredi için aradığı koşullar, "ak- tarım önkoşullan" başhğıyla 7 maddede tanımlandı. Kredinin işleme girme ve geçerlılik süre- lerini de tammlayan koşullann iki temel noktası, "ekonomik politikalar ve Irak'ta işbirliği" oldu. ABD, kredi için Türkiye'nin "IMF programındaki perfor- mansını" değerlendireceğıni kayda geçirirken taleplerini de "bütçe fazlası. vergi politikası reformu, özelleştirme. kamu sektöründe şeffaflık ve etkin- liği arttırmaya yönelik politi- kalar, bankacılık sektöründe düzenleme ve denetleme, el ko- nulmuş bankalann sorunlan- nın çözümü" olarak sıraladı. Koşullar Türkiye'nin çok ağır siyasi ve ekonomik dayarmalan kabul et- tiği 8.5 milyar dolarlık kredi an- laşmasında. "Her bir aktanm, ABD hükümetinin aşağıdaki önkoşullann yerine getirilmiş olduğunu tespit etmesi halinde yapılabilir" denildı. ABD, Tür- kiye'nin koşullan karşılaması halinde de "ekonomik askıya alma" ve "işbirliğini askıya al- Koşul yok demişlerdi I Baştarafı 1. Sayfada John Snow ile Devlet Bakanı Ali Babacan ayru yönde açıkla- ma yapma konusunda karar al- dı. Ozellıkle Türk kamuoyunun olası tepkıleri dikkate ahnarak Kuzey Irak koşulu hakkında ba- sına bilgi sızdırılmaması öngö- rüldü. Bu nedenle ABD ve Tür- kiye tarafı, anlaşma metninin aynntılannı kamuoyuyla pay- laşmama karan aldı. tki bakan da kredinin anlaşma metninin imzalanmasından sonra. Irak'takı işbırliğinin Türk aske- rinin Irak'a asker gönderüme- sini kapsamadığı yönünde açık- lama yaptılar. Erdoğan, Dubai'de yaptığı açıklamada anlaşmanın Türki- ye'ye olan güveni gösterdiğini söylerken Türk askerinin Irak'a gidışiyle kredi arasında bağlan- tı olmadığını sa\ıınmuşru. Erdo- ğan, önceki gün Ilgaz'da yaptığı açıklamada da, "Muhalefet, 'Türkiye'nin bağımsızlığı ipo- tek altına alındı" diyor. Eğer Türkiye'nin bağımsızlığı 8.5 milyar dolar kadar ucuzsa, "olmasın böyle bağımsızhk." Bunlar kendi değer ölçüleriy- le olaya bakma noktasında- lar" dedi. Babacan ise "Irak'- ta bir an önce güvenliğin sağ- lanması konusunda ABD ile zaten işbirliği içindeyiz. AB- D'nin de beyan ettiği gibi as- ker gönderme kredi için şart degil" demışti. ABD'lı Bakan Snow ise "Türkiye'nin Irak konusundaki işbirliği değer- lendirilirken, Türk birlikleri- nin Irak'taki barışın korun- ması ve istikrar harekâtına katkıda bulunması gerekli bir koşul değildir" dedi. In tha ıvıtıt that thtra ırt ındlcatlonE that Turkay ia not cooperating with the U3G ın ûperatıon Lzmqı Freedon, inculding the facilitatlon of humanitarıan assıstance to lraq, is not supporting USG-led efforts in the reconstructıon and stabılızatıon of Iraq, or has unllateEally deployed troops ınto northern Iraq, the USG shall notify the Undersecıetarıat that, as oi the date of such notice (the '"Cooperataiton Suspenslon Date,' 1 ) the Avallabıllty Perloa has been •nspended. The Undersecretarıat aay then requeat Inediate conaultations with the USG. Houcver, ıt these lssaues aıe resalvıd uithln ninety (90) calendar day» tzom the Cooperation Suspenslon Date, the Availability Peciod wlll resune on the date of such teaolution, provided that the Avaiiabılty Period has not explred pursuant ta Paragtaph 5 (b) above. If theıe iı no resolution of these Issucs »lthln ninety (90) calendac days after the Cooperatıon Suspcnslon Date, the USG will ıntorm the Undersecretarıat that the Avallabilty Period na« ended. ma" olmak üzere iki tanım ge- tirdi. tlk tanım. Türkiye'nın eko- nomik koşullan yerine getirme- mesi, ikinci tanım ise Irak'ta iş- birliği koşullannm karşılanma- ması durumunda kullanıldı. Anlaşmanın "aktanm önko- şullan"na ilışkin bölümü şöyle: i/ Türkiye'nin Irak'a Özgür- lük Harekâtı'nda; Irak'a insani yardım da dahil olmak üzere, ABD hükümeti ile işbirliği yap- madığı, Irak'ın yeniden inşası ve istikrannın sağlanmasında ABD hükümeti öncülüğündeki çaba- lan desteklemediğinın belirlen- mesi ya da tek taraflı olarak Ku- zey Irak' a asker göndermesi du- rumunda; ABD hükümeti, söz konusu bildirim tanhinden ge- çerli ohnak üzere (işbirliğini as- kıya alma tarihi) geçerlilik süre- sinin askıya ahndığmı Hazi- ne'ye bildirecektir. Bu durumda Hazine, ABD hükümeti ile acil görüşme talebınde bulunabılir. Bu konulann işbirliğini askıya alma tarihınden itibaren 90 tak- vim günü içerisinde çözümlen- mesi durumunda, geçerlilik sü- resi; geçerlilik süresinın yukan- daki madde 5 (aktanm önkoşul- lan) hükümleri gereğince sona ermemiş olması koşulu ile söz konusu tarihte yeniden başlaya- caktır. Bu konularda "işbirliği- ni askıya alma" tarihınden iti- baren 90 gün içerisinde herhan- gi bir çözüm söz konusu değil- se, ABD hükümeti Hazine'ye geçerhlik süresinin sona erdiği- ni bildirecektir. t/ Türkiye, bütçe ve ekonomik reformlan da ıçeren güçlü eko- nomik politikalar uygulamakta- dır. Bu çerçevede; Türkiye'nin uluslararası mali kurumlarca desteklenen programlarda gös- terdiği performans çok büyük öneme sahiptir. Bütçe reformla- n; yalnızca bunlarla sınırlı olma- mak üzere, bütçe fazlası, vergı politikası reformu, kamu sektö- ründe şeffaflık ve etkinliği arttır- maya yönelik politikalan içere- cektir. Diğer ekonomik reform- lar; yalnızca bunlarla sınırlı ol- mamak üzere, bankacılık sektö- türünün düzenleyici ve denetle- yici çerçevesimn güçlendırilme- îsrail 'e protesto Ezilenlerin Sosyalist Platformu üyesi bir grup, İsrail'in, Yaser Arafat hakkında aldığı 'sürgün' karannı protesto etti. 4. Levent'teki tsrail Konsolosluğu önünde toplanan yaklaşık 30 kişilik grup adına açıklama yapan basın sözcüsü Ayşe Y ılmaz. "ABD ve İsrail haydut devletlerinin Filistin halkının iradesini çiğneyerek nıandacı bir yönetim kurmak için başbakan olarak atadıkları Mahnıud Abbas da 'çare' olamadı ve Filistin intifadası karşısında diz çöktü" dedi. 16 Mayıs 2003 tarihinde yayınla- nan gazetenizin 8. sayfasmda 4 sü- tun halinde '"Harran'daNeşter Ope- ras>-onu" adı altında verilen haberin içeriğinde maalesef gerçekler ile bağdaşmayan yanlış haberler ile Cniversilemiz ve Yönetiminde gö- re%- alan Dekan ve Rektör bilinçli bir şekilde yıpratılmak istenmektedir. Çıkan haberler ile ilgili hususlar aşa- gıdaki şekilde özetlenmiştir. - Harran Ünh ersıtesi Tıp Fakül- tesi Araştırma ve Uygulama Hasta- nesi Ortopedi servisinde görev ya- pan Dr. Ya\"uz Kocabey hakkında bir ihbar üzerine çok geniş kapsarn- lı bir soruşturma Üniversitemizce açılmış ve soruşturma sonucunda ilgili Firma hakkında suç duyurusu Üniversitemiz tarafından Şanlıurfa Cumhuriyet Savcılığı'na bizzat ya- pılmıştır. - Dr. Yavuz Kocabey hakkında Ünıversitede açılan soruşturmalar sonuçlandıktan sonra ilgili görevli Açıklama olarak Amenka'ya gitmek istemış ancak Dekanlığın ve Rektörlüğün izin talebini reddetmesi nedeniyle is- tifa ederek ABD'ye gitmiş olup. Üniversitece gönderilmemiştir. - îhbarda bulunan asistanlar hak- kında verilen Disiplin Cezalan. ih- barda bulunduklan için veya Atatürk karşıtı olduldan için değil, ilgilılerin hakkında diğer somut belgeli isnat ve ıddıalar nedeniyle verihniştir, - Diğer önemli bır husus da Cum- huriyet Savcılığı'nın Dr. Yavuz Ko- cabey hakkında istemiş olduğu so- ruşturma talebi, Gazetenizde ifade edildiği şekli ile Lüzumu Muhake- me karan alınması yönündeki iste- mi Rektörlükçe 2547 Sayılı Kanun gereğince işleme konulmuştur. - Tıp Fakültesi Dekanı Sayın Prof. Dr. SelçukYücesan bu soruşturma- yı yapanlar hakkında göre\ i ihmal si, el konulmuş bankalann çö- zümünde ve kamu teşebbüsleri- nin özelleştirilmesinde ilerleme sağlanmasını kapsayacaktır. ABD hükümeti, Türkiye'nin performansının değerlendiril- mesinde, özellikle Türkiye'nin IMF destekli programına u\ıı- munu dikkate alacaktır. ABD hükümetinin Türkiye'nin güçlü ve ekonomik reformlar da dahil olmak üzere, güçlü ekonomik politıkalar izlemediğını belırle- mesi durumunda, ABD hükü- meti, Hazine'ye söz konusu bil- dirim tanhinden geçerli olmak üzere (ekonomik askıya alma ta- rihi) geçerlilik süresını askıya al- dığını bildirecektir. Bu durum- da, Hazine. ABD hükümeti ile acıl görüşme talebınde buluna- bilir. Ekonomik konulann. eko- nomik askıya alma tarihınden itibaren 90 takvim günü içerisin- de çözümlenmesi durumunda, geçerlilik süresi, geçerlilik süre- sinin yukandaki madde 5 hü- kümleri gereğince sona ermemiş olması koşulu ile söz konusu ta- rihte yeniden başlayacaktır. Eko- nomik konularda ekonomik as- kıya alma tarihınden itibaren 90 gün içerisinde herhangi bir çö- züm söz konusu değilse, ABD hükümeti Hazine'ye geçerlilik süresinin sona erdiğini bildire- cektir. • Her bir aktanmın valörü (faiz hesabına esas teşkil eden tarih, paranın bankaya yatınldı- ğı günü takip eden ilk işgünü), sonraki 660. gün (kredi sona eriş tarihi) ya da bundan önceki bir tarih olmalıdır. Yürürlüğe giriş tarihi ile kredi sona eriş tarihi arasındaki süre, "geçerlilik sü- resi" olarak adlandınlacak. • Aktanmlar, valöre karşılık gelen limitleri ve kümülatif kre- di dilim yüzde rutannı geçmeye- cek. • Hazine tarafından bu anlaş- ma ile bağlantılı olarak verilen beyan ve garantılerin her biri doğru olacak ve her bir aktanm valörü ve tüm önemli konularda yanlışhk ya da maddi hata yapıl- mayacaktır. t/ Hazine'nin, yürürlüğe giriş tarihınden başlayarak 1 yıl içeri- sinde hıçbir aktanm talebinde bulunmaması halinde, geçerlilik süresi sona erecek ve anlaşma otomatik olarak bitecektır. • Geçerlilik süresinin sona er- mesi durumunda, ABD hüküme- ti, kredi tutanndakı bütçe deste- ğini Irak'ın yeniden inşa ve yar- dım faaliyetlerine transfer ede- cektir. nedeniyle yazınızda iddia edildiği gibi yeni bir soruşturma açmamıştır. - Son olarak da 05 Mayıs 2003 ta- rihinde Şanlıurfa'da bulunan Meh- met Faraç'ın Rektörlük Özel Kale- mi Müdiresine. konu hakkında Rek- tör ile görüşme talebi. Rektörün ay- nı tarihte Ankara'da toplantıda bu- lunması nedeniyle gerçekleşmemiş- tir. Degerli Muhabiriniz veYerel Ha- ber Müdürlüğünüz Rektör Büyük- burç'un telefonlara çıkmaktan ka- çındı şeklinde gerçek dışı bir haber- le gazetenızı yanıltmıştır. Tüm yukanda aç ıklanan hususlar ıle ilgili belgeler dosyalanmızda me\cut olup, gerçek dışı haberleri yazanlar hakkında kanuni yollara başvurulacaktır. Cok özet halinde sızlere sundu- ğumuz bu tekzip yazımızı en kısa zamanda aynı puntolar ile yaymla- manızı rica ederim. Prof. DT. L'ğur BL"YXlKBURÇ Rektör GUNDEM MISTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada Erdoğan, "sigorta atmak" deyimini tam yerin- de kullandığını vurgulamak için kablonun kalın bağlanmasına kadar işin ayrıntısına giriyor. önce sigortayı açalım, kontrol kalemi olarak da Hulki Aktunç'un Büyük Argo Sözlüğü'nü seçe- lim. Deyimin sözlük anlamı şu: "lyice sinihenmek, kafası atmak. (Birdurum) Çı- ğınndan çıkmak, denetlenemez duruma gelmek." Bu sözieri okuyunca Erdoğan'ın bir kez daha si- gortasının atma olasılığına karşı yeniden altını çi- zelim ki, deyimin sözlük anlamı bu. Aynen de ak- tardık ki, yanlış anlamalar olmasın! Üniversitelerin akademik yıl açılış konuşmaları Erdoğan'ın sigortasını bir kez daha attırmış görü- nüyor. Erdoğan ve ülkemiz açısından olumsuz bir durum. Her şeyden önce sigorta atınca, ampul- ler yanmaz. Ampuller yanmayınca ülke aydınlan- maz. Ülke aydınlanmayınca her şey karanlıkta ka- hr! Böylesi tartışmalarda genellikle konunun özü kaybolur. Kim kime ne dedi, niye dedi demeçleri birbirini kovalar. Üniversite rektörlerinin eleştirile- ri karşısında sigortası atan Erdoğan, yapmak is- tedikleri değişikliklerin özüne girmiyor. Tek tüm- ceye indirmek gerekirse, Milli Eğitim Bakanlı- ğı'nca çoktan seçmeli olarak hazırianan YÖK ya- sa taslaklarının ruhu şu: öğrencisinden öğretim üyesine eğitim çevrele- rinin bugünkü YÖK yapısındaki olumsuzluklara duyduğu tepkiyi kullanıp üniversiteleri AKP'nin sitesi haline getirmek! Şimdi bu kayboldu... Bir başbakana nasıl hitap edilir, eleştiri nasıl yapılır, tartışma bu! Derin sessizlikte rektör çığlığı Toplumun pek çok kesiminin derin sessizliğe daldığı bir ortamda, üniversite rektörleri, hükü- metin kendilerini doğrudan ilgilendiren yasa ça- lışmasına tepki gösterdiler. Olmazları anlattılar, eğer hükümet dikkate alırsa nelerin olabileceğini aktarma hazırlığına girdiler. Akademik yıl açılış ko- nuşmalarında da saygın ve kararlı ifadelerle du- ruşlarını ortaya koydular. Erdoğan'ın kabul edemediği bu. Toplumun öte- ki kesimlerindeki eğilip bükülmelere alıştığı için, ters geldi. Daha bir ay önce rektörleri kabul edip, "Milli Eğitim Bakanlığı ile ortak nokta bulmaya ça- lışın. Bulamazsanızbana gelin, uzlaştıncı olurum" diyen Erdoğan, bugün rektörlerin eleştirilerini "edep dışı" ilan ediyor. Açıklıktan, şeffaflıktan söz eden Erdoğan'ın, hangi konuşmanm, hangi eleş- tirinin edep dışı olduğunu da söylemesi gerekir! Kubilay olmayı göze almak mı, edep dışı? istemedikleri yasa Meclis'ten geçerse o günü kara gün ilan etmek mi, edep dışı? Erdoğan'ın, partisinin adını AK Parti diye yaz- mayanlara karşı sigortası attı, "Yüzde 66 ile ikti- darda olmamıza kuduruyohar" dedi. Tabii sigorta atınca iş, kudurma sözcüğüne kadar gidiyor. Bir memur maaş azlığından yakınınca, "Karde- şim iş bulmuşsun çalış. Biz de işsizlehe uğraşa- //m"dedi. Bu kez bir işsiz miting meydanında belirince, "Herişveren bir işsiz alsa, sorun çözülür" buluşu- nu müjdeledi! Bir yurttaş su zammının fazla olduğunu söyle- yince bu kez sigorta atmakla kalmadı bir de si- gortaya su sızdı, çıkıştı: "Siz de her şeyi bedava istiyorsunuz!" Bu sigorta işi kötü... Memlekette her şey rayı- na otursun, genel sağlık sigortası gelsin, sağlık sorunu çözülsün... Işsizlik sigortası yaygınlaşsın, işsiz kalan aç kalmasın... Deprem sigortası her il- de uygulansın, geliyorum diyen felakete hazırola- lım... Derken, başbakanın sigortası bütün bunla- rın önüne geçti... Tann baba memleketi başbakansız, başbakanı sigortasız bırakmasın... ankcum@ttnet.net.tr Adanada HizbuHah operasyonu B ADANA (A.\) - Hızbullah terör örgütünün sözde Adana sorumlusu olarak 1993 yılından beri aranan tsmail Ö. (30) jandarma ekiplen tarafından düzenlenen operasyonla yakalandı. Adana'nın merkez Yüreğır ilçesine bağlı Doğankent beldesinde jandarma ekiplerince bir eve düzenlenen operasyonda. örgüte eleman kazandırmak, para toplamak ve eğitim çalışması yapmak suçundan aranan İsmail Ö. yakalandı. Evde yapılan aramada ise çok sayıda yasak yaym, örgütsel doküman, video kasetleri ile ders notlan ele geçirildi. Demirel Erdoğan'la göpüştü • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'la bir araya geldi. Demirel, çeşitli sorunlar hakkında görüşlerini aktardığını söyledi. Görüşmede Adalet Bakanı Cemil Çiçek ve Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül de hazır bulundu. 150 kişi mahalle bastı • SAKARYA Cumhuriyet) - Sakarya'nın Gepe ilçesinde, kızlara laf attığı için dövülen bir genç, yaklaşık 150 kişilik bir grupla mahalleyı basarak ev, işyerleri ve otomobilleri tahrip etti. 5 kişinin yaralandığı olaylar tak\iye polis ve jandarma gücüyle kontrol altına alınabildi. Akaryakıtta indirim • ANKARA (AA) - Kurşunsuz ve süper benzin ile fueloil ve otogazda \iizde 1.05 ile 2.19 arasında değişen oranlannda indirim yapıldı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada. kurşunsuz benzin satış fiyatında \~uzde 2.07, süper benzinin satış fiyatında yüzde 2.01. 6 numara fueloilin satış fiyatında yüzde 2.19 ve LPG otogaz satış fiyatında ise yüzde 1.05 oranında indirime gidildiği belirtildi.