23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
26 EYLÜL 2003 CUMA CUMHURİYET SAYFA DIZI BİR UZUN RÜYA TURHAN SELÇUK DüRüST IABİAÎLI İSTANBUL EFENDİSİ AEDÜICAKEAZ1 IN HARİKUIÂDE MAC3RALARI KISIM TLEKMİLİ BİRDEN HBP- VAMlMA DC RAHATSıZ VF ZARuHİ 'NÎN Ç G<9ĞALDl- DûiAMAN Tanm ve Köyişleri Bakanı Sami Güçlü: Doğrudan Gelir Desteği'ni değiştireceğiz Ödemeler üretene yapılacak Tukenen Tanm ve Köyişleri Bakaru Sami Güçlü, Doğrudan Gelir Desteği'ni (DGD) de- ğıştirmek içın çalışmalara başladıkla- nnı belırtıyor. Doğrudan Gelir Destegi'ne toplu- mun bırçok kesımindetı cıddı eleştırilenn geldi- ğine dikkat çeken Güçlü, "Şu andarevizyoniçin çalışmalara başladık. Ömeğin. DGD'yi mülk sa- hibüıe değil üretene ödemek istiyoruz" sözleny- le de yapacaklan değışiklikler hakkında ipucu ve- nyor. Kasını ayı ıçınde başlayacak 2003 yılı DGD ödemelerinde, çıftçıye hakkının tamarrunın ve- rilmeyeceğını ıtiraf eden Güçlü, "Şimdiye ka- darki uygulamada da, ödemelerin yüzde 50'den faziası, hep bir yü sonrasma sarkü" dıyerek hü- kümetin tutumunu savunuyor. Sorularımızı yanıtlayan Tanm Bakanı Sami Güçlü, Doğrudan Gelir Desteği'nde 2003 yılı ödemeleri ıçin geçen ayın sonuna kadar yazılım- lannyapıldığını belirtıyor. Bundan sonrakı süreç- ler dilckate alındığında, DGD 2003 yılı ödemele- nnin ancak kasım ayı içinde başlayabilecegini söyleyen Güçlü; "Ancakbu konuda netteşmiş ke- ân bir takvim yok" demeyı de ihmal etmıyor. Güçlü, "Kasım ayında 2003yüma Uişkiıı rüm hak- larödenecekmi" sorusuna ise "Sadecebir kısnıı ödenecek. Mevcut uygulamada. hep bir sonraki yıia önemti oranda ödeme sarkmıştL Bu yıl da ben- zer bir durum ortaya çıkacak" yanıtını veriyor. DCD defllstlrllecek Tanm politikalannda ciddi değışiklikler ya- pılması için çalışmalara başladıklannı açıklayan Güçlü, bu noktada Doğrudan Gelir Desteği uy- gulamasına yönelik olarak toplumun çeşıtli ke- simlerinden gelen tepkılere dıkkat çekıyor. Bu ne- denle ıki ayn komisyon kurduklannı ve DGD öde- melerini revizeetmek için çalışmalara başladık- lannı söyleyen Güçlü, şöyle devam ediyor. "Komisyonlardan biri bakanlık içinde kurul- du. Bir diğer komisyon ise Tarun Bakanhğı dı- • Kasım ayı içinde başlayacak Doğrudan Gelir Desteği ödemelerinde, çiftçiye hakkınm tamammın verilmeyeceğini itiraf eden Güçlü, "Şimdiye kadarki uygulamada da, ödemelerin yüzde 50'den fazlası hep bir yıl sonrasına sarktı" diyerek hükümetin tutumunu savundu. Bakan Güçlü, tanm politikalannda ciddi değişiklikler yapılması için çalışmalara başladıklannı, Toprak Mahsulleri Ofisi benzeri kurumlan çoğaltacaklannı söyledi. şındaki tarun uzmanlanndan oluşuyor. Dünya Bankası Türkiye Temsilcisi Ajay Chhibber'a, du- rumu izah ettim. O da konunun tarbşüabileceği- ni belirttL DeğişikUk tarüşmalan beUi konularda yoğuniaşıyor. DGD ödenielerinde ürünler itiba- rryia farldıhk olnıasu bolgeler itibanyla farktahk olmasu toprak mülkrvetinin yerine bizzat üretim yapana destek verilmesi gibL." Yenl kurumlar gellyor Tanm politikalanndaki değişikliğin Doğrudan Gelir Desteği'yle sınırlı olmadığını belirten Güç- lü, Toprak Mahsulleri Ofisi benzeri yeni kurum- lar oluşturacaklannı söylüyor. Ulusal tanm po- litikalannı belirlemek için 2004 yılında geniş ka- tılımla Tanm Şûrasfnı toplayacaklannı da belir- ten Güçlü, yapmak istedikleri dığer çahşmalan şöyle sıralıyor: "Arük Tanm Bakanlıgı politika belirteyen ve denetleyen bir kurum haline gelecek. Tanm bflgiasteminin kurulmasıve envanterinoiuş- turulmastm çok önemsrvoruz. Hayvancıhğın hız- ta bir şekilde getiştirilmesL bitkjsel üretimdeplan- h üretime geçümesi ve Türk çiftçisine örgütlenme hakkının verilmesi çok önemli konular" Tanm Bakan Güçlü'ye. "Şekerpancanvenişas- ta bazhşekernedeniyle son donemdeyaşanan tar- bşmaian nasıl değeriendiriyorsunuz" sonısunu yönelttığimizde ıse "Şekerpancan üretirisi. ani ge- lir düşüklüklerinden korunmah. Ama alternatif ürünlere de \önlendirilmeli. Nişasta bazh şeker konusunda yapdması gereken ise Türkiye'de nu- sır üretiminin arttırüınasıotmah'" yanıtını venyor. BİTTİ TZD Baskanı İbrahim Yetkin Uretimdeki düşüş sürüyor rkiye Ziraatçılar Derneği Başkanı tbrahim Yetkin, tanmda son dönemdeki en önemli sorunun "üretim düşüklüğü" olduğunu söylüyor. Geçen yıl 19.5 mılyon ton olan buğday üretiminin bu yıl en az yüzde 20-30 düşeceğini söyleyen Yetkin, diğer örnekleri şöyle sıralıyor: "Şu anda 500 bin ton pamuğu ıthal etmek zonındayız. Bu miktar, 2004 yılında daha da artacak. Çünkü uygulanan politikalar nedenhie Çukurova'daki pamuk üretimi 400 bin hektardan 150 bin hektara düştü. AVTII durum ayçiçeğinde, soyada, kanolada. çeltikte, mısırda da yaşannor." Bu nedenle tanm için hükümetten acıl eylem planı istedıklerini \airgulayan Yetkin. "Oysa geUnen noktada, bırakın acil önlem almavı. üretimin gelecek >il daha da düşmesine neden olacak politikalar uygulanıyor. IthalaL.. Ama ithalatla nereye kadar gidilebilir?** diyor. TZOB Başkanı Bayraktar Et ve Balık Kurumu için söz aldım T ürkiye Ziraat Odaİan Birlığı Başkanı Şemsi Bayraktar, Türki- ye'nın Avrupa Birliği ' yle imzaladığı Güm- rük Birliği anlaşması nedeniyle AB'den her yıl bazı tanm ürüıue- rini almak zorunda ol- duğunu belirtiyor. Bu çerçevede Türkiye'nın her yıl 1500 ton da- mızlık hayvan, 300 bin ton buğday, 52 bin ton mısır, 1000 ton elma, 5 bin ton patates ve 80 bin ton şekeri *güm- rüksüz veya az güm- rükle" almak zorunda olduğunu söyleyen Bayraktar, 'Buortam, üretici için haksız re- kabetohışturuyor" di- yor. Bayraktar, tanm için AB'nin ömek alın- ması gerektiği nokta- sında ısrarcı. .\B"de 97 milyar Euro'luk büt- çede tanma 46 milyar Euro'luk kaynak aynl- dığmı vurgula\ an Bay- raktar, "AB'de müda- hale alımı yapıhyor. Doğrudan GelirDeste- ği düzenli olarak veri- liyor, çiftçinin elinde kalan mal ahıuyor ve düm-apazarlarmasa- ühyor" diyor. AB'de, sadece şekerdeki ih- raç desteğinin 1 mir)r ar 257 milyon Euro'ya ulaşOgını belirten Bay- raktar, şöyle devam ediyor: "Fransa'da ta- nma 10 milyar Eu- ro'luk bir destek veri- Byor.Bizdeise bu tutar 15 milyarEuro'yu geç- mh^r.Ch'saFransa'da çiftçi nünısu yüzde 3. Bizde ise bu oran \üz- de40'a kadarçıkryor." Çiftçi djrenemiyor Hükümetin kısa va- dede tanma destek olan kurumlan güç- lendirmesi gerektiği- ni söyleyen Bayraktar, bu konudahükümetten bir söz aldıklannı da belirtiyor. Bayraktar, "Et ve Bahk Kuru- mu'nun devre dışı b\- rakdması, hayv^ncıh- ğa ciddi zarar verdi. Başbakan geçen gün- krdebizeEtBankKu- rumu'nun Güneydo- ğu ve Doğu Anado- lu'da tekrarkurulaca- ğısözünüverdi" diyor. AB'den de Türk tan- mına daha çok destek istediklerini söyleyen Bayraktar, Türk çift- çisınin "ithalat karşı- sında" artık direnme gücü kalmadığına dik- kat çekerek gümrük duvarlannın yükselnl- mesini istiyor. Atatürk'ün HALKÇILIK PROGRAMI'nın 83. Yıldönümünde EGE ÜNİVERSİTESİ VE CEU\L BAYAR ÜNlVERSlTESl'nin katkılanyla Ulusal Güçler Birliği ve ULUSAL KANALtarafından düzenlenen Prof. Dr. Suat Çağlayan (Eski Kültür Bakanı), Prof. Dr. Anıl Çeçen (AÜ öğretim Üyesi), Em. Amiral Tanju Erdem, Prof. Dr. Gürol Ergin (CHP Muğla Milletvekili), Dr. Doğu Perinçek (Işçi Partisi Genel Başkanı), Dr. Mustafa Yuluğ (Maliyeci, Iktisatçı), Bülent Zengınobuz (Yol-iş Sendikası 1 No'lu Şb. Başk.), Mustafa Öztin (Türk Parlamenterler Birliği Izmir Şb. Bşk.), Alaettin Hacımüezzin (Ziraat Müh. Odası Izmir Şb. Bşk.) DESTEKLEYEN KtTlE ÖRGÛUERİ Atatûrtçû Dûşûnee Demegı Izmir Şubeleri, TOBAV Izmir Şubea, Kûttûr Sanat-Sen Izmır Şubesi, Türic Kamu-Sen Izmir ll Tem- sdcılığı. Tek Gtda-lş Sendikası Ege Bölge Şubes. Yol-lş Sendkaa 1 No'lu Şube, Tûrk Pariamenterter &,riıği Izmir Şubesi, Gc- mı Mubeodislen Odası Izmır Şubesi, Ziraat Mûhendislen Odası izmır Şubesi, Ege Eoacılar Vakfı. Türk Kactnlar BMiği Merkez Şubesi, Cumhunyet Kadınian Demeğı izmır Şubesi. Cumhunyetçı Avukatlar ve Avukatlar Derneği, Hekım Haklan ve Ulusal De- ğ«rtenmız İçın Gûçbııiığı, Izmır'i Sevenler Platformu, Mûdafaayı Hukuk Vakfı Izmir Şubesi, Karsıyaka CUMOK, Balkan Goçmen- ten Demeklen Ptattomıu. Tûrluye Azerbaycan DostKık Demeğı. Yolsuzluk ve Yoksullutta Mûcadele Demeğı, Ulusal Eğitim Demeğı. ANK4RA 9. ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞl'NDEN Esas No: 2002 692 Da\a. Vasijetnamenın tenfızı Konu Da\a dılekçesı \e duruşma gününun ılanen teblığı Da\acı Nermm Gursu vekılı tarafından Ha>runnısa Gursu. Bûlent Tulunav \s. aleyhıne An- kara 22 Noterlıgfnın 09 01.197? gün 00459 ye\itııye numaralı ışlemıne bağlı olarak tanzım edılen vasıyetnamemn tenfızı da\ası açılmış olup. teblıgat yapılamavan davalılara dava dılek- çesı \e duruşma gunünün ılanen teblığıne karar verılmış olmakla. Adresı tespıt edilemeyen da- \alı Ha\runnısa Gürsu, Bulem Tuluna>'ın duruşma gunü olan 22 10 2003 günu saat 10 10'da duruşmada bızzai hazır bulunmalanna N eya kendılennı bır \ ekılle temsıl ettirmelerine. temsıl ettırmedıklen takdırde HUMK'nun 213 maddesı uşannca >argılama\a vokluklannda devam edıleceğı da\etı\e \enne geçerlı olmak üzere ılanen teblığolunur 10 09.2003 Basın- 44695 ÖĞRENCİ SEÇME VE YERLEŞTİRME MERKEZİ'NDEN DUYURU 2003 - ÖSYS EK YERLEŞTİRME 1. 2003 öğrenci Seçme Sınavı (ÖSŞ) sonuçlanna göre 2003-2004 öğretim yılı için yükseköğretim prog- ramlanna ek yerleştirme işlemleri Oğrencı Seçme ve Yerieştirme Merkezi nce (OSYM) yapılacaktır. 2. 2003 - ÖSYS yükseköğretim programları ek yerleştirme kontenjanlarına başvurabilmek için (a) 2003 - ÖSS'ye başvurmuş olmak, (b) Lisans (Tablo-4) ve bazı meslek yüksekokullan (Tablo-3B) programları için 2003-ÖSYS'de, başvurulan önlisans ve açıköğretim programları için öngörülen ÖSS puan türünde 160,000 veya daha fazla ÖŞS puanına: başvurulan lisans programları için ise, öngörülen puan türünde 185,000 veya daha fazla ÖSS puanına sahip olmak, (c) 2003 - ÖSYS merkezi yerleştirme sonunda açıköğretimin kontenjansız programları dışında hiçbir yükseköğretim programına yerleşmemiş olmak, (d) ek yerleştirmede Tablo-4 ve Tablo-3B'den tercih edilen yükseköğretim programının 2003 - ÖSYS merkezi yerleştirme sonunda oluşan en küçük puanına eşit veya daha yüksek bir Y-ÖSS puanına sa- hip olmak gerekmektedir. 3. 2003 - ÖSYS'de sadece sınavsız geçiş için başvuran adaylardan açıköğretimin kontenjansız program- ları hariç bir yükseköğretim programına yerleşmemiş olanlar, 2003 - ÖSYS ek yerleştirmeye aynı za- manda başvuracaklar ve tercihlerini aynı Ek Yerleştirme Başvurma Formu üzerinde göstereceklerdir. Bu adayların kendi alanlarında tercih edebilecekleri programlar sadece Tablo-3A'da yer almaktadır. 4. Tablo-3A, Tablo-3B, Tablo-4 ve ek yerleştirme kurallanna ilişkin bilgiler 2003-ÖSYS Ek Yerleştirme Kıla- vuzu'nda yer alacaktır. 5. Lise mezunlan ek yerleştirme için Tablo-3A'da yer alan önlisans programlannı da tercihleri arasında gös- terebilecekler ve ilgili yasa gereğince meslek lisesi mezunlanna öncelik tanınmak koşulu ile yerleştırilebi- leceklerdir. 6. 2003 yılında özel yetenek sınavı ile öğrenci alan yükseköğretim programlanna kesin kayıt yaptırmış olanlar da 2003 - OSYS ek yerleştirmeye başvurabilirler. 7. Yükseköğretim programları ek yerleştirme kontenjanlartna başvurmak isteyen adaylar, 3.000.000 (Üç- milyon) TL. karşılığında 2003 - ÖSYS Yükseköğretim Programlanna Ek Yerleştirme Kılavuzu ve Baş- vurma Formunu 1-7 Ekim 2003 tarihlerinde ÖSYM Sınav Merkezi Yöneticiliğinden alacaklardır. Aday- lar, kılavuzda belirtilen esaslara uygun olarak dolduracaklan Başvurma Formu ile 6.000.000 (altımilyon) TL.'lik ek yerleştirme ücretinin ilgili bankaya yatırıldığını gösteren Banka Dekontunu bu süre içinde ÖSYM Sınav Merkezi Yöneticiliğine teslim edeceklerdir. Adayların bu ücreti yatırmak için bankaya sa- dece T.C. Kimlik Numaralannı vermeleri yeterli olacaktır. Posta ile Merkezimize gönderilen Başvurma Formlan işleme alınmayacaktır. 8. 2003 - 2004 öğretim yılında ek yerleştirme kontenjanlarına merkezi yerleştirme işlemleri, 2003 - ÖSS Öğrenci Seçme Sınavı Kılavuzu, 2003 - ÖSYS Yükseköğretim Programları ve Kontenjanlan Kılavuzu ile 2003 - ÖSYS Yükseköğretim Programlanna Ek Yerleştirme Kılavuzunda belirtilen esaslara göre yapıla- caktır. .. w OSYM BAŞKANLIĞI Basın: 44256 DUZYAZI ORHAN BİRGİT Bu Kadar Gerginliğe Gerek Var mı? TBMM'de neredeyse tek kale futbol oynamaya alıştırılmış olan Başbakan, bu ayın başında Yargı- tay Başkanı'nın Adalet Yılı'nın açılış konuşmasını yorumlarken söylediği "çirkin ve olumsuz yakla- şım" sözlerini bir gün sonra düzeltme gereğini duymuştu. 9 Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Emin Alı- cı'nın söylemde çok yüksek volümlü olan konuş- ması karşısında ise, Kastamonu'da geri alınması çok zor bir çıkışla, tüm üniversite rektörierıne kar- şı adeta savaş açtı. Yargıtay Başkanı ne diyordu: "Sınırsız din ve vicdan özgürlüğü isteyenlerle, Islami devlet kur- ma heveslileri aynı amaçta birleşiyoıiar." Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı, bu görüşü "ç/r- kinve olumsuz yaklaşım" olarak değerlendirirken, galiba Eraslan Özkaya'nın kendisini kastettiği gi- bi bir duyguya kapılmış olmalı ki, hemen tepki gösterdi; ama sonra özür diledı. Prof. Dr. Alıcı'nın "Atatürkçü düşünce için ge- rekirse Kubilay gibi can veririz. Yeni Kubilay'lar gerekiyorsa biz oluruz" sözlerini, vatandaş olarak Erdoğan ın beğenmeme hakkı elbette vardır. Ama kendisini, Derviş Vahdeti'nin avukatı yerine ko- yarcasına, bu sözleri edep dışı ilan etmek, ne baş- bakan ne de vatandaş olarak Sayın Erdoğan'a ya- kışmıyor. 1930 yılında Menemen'de Cumhuriyete karşı ayaklanma girişimı yapan ve kendilerine engel ol- maya çalışan Asteğmen Kubilay'a önce ateş eden, sonra da başını kör testere ile keserek kanını ıçen terörıstlerin eylemıne benzer bir kalkışma olursa, Tayyıp Erdoğan bu eyleme göz mü yumacaktır? Yoksa Kubilay'ın yaptığını mı yapacaktır? Yargıtay Başkanı'nın konuşmasına da, Cumhur- başkanı'nın üniversitelerin siyasallaştırma girişi- mine karşı söylediklerine de, 9 Eylül Rektörü ile öte- ki üniversitelerin rektörlerinin iktidarın YÖK için hazıriadığı yasaya tepki göstermelerine de karşı çı- karken Başbakan, o ünlü komiser hikâyesini ha- tıriatıyor. "Ben hangi hükümete hakaret edilmek istenildiğini bilmiyor muyum" diye kendisini sa- vunan komiseri. Şekeri yükselmiş olmasın? Milli Eğitim Bakanı Çelik, hükümetin hazıriadı- ğı YÖK yasa taslağını açıkladığı zaman, bu tasla- ğa karşı çıkan rektörlere kendisinin hakem oiabi- leceği mesajını vererek ortamı yumuşatma istedi- ği izlenimini veren başbakan ile, rektörten politika minderine çağıran ve bu çağn sırasında edep ders- leri vermeye kalkışan başbakan arasındaki fark is- ter istemez düşündürüyor. "Yoksa Tayyip Erdoğan diyabetik bır hastalığa yakalandı da, başta kendisinin, sonra da çevres/- nin haberi mi yok?" Anı çıkışlar, ses yükseltmeler, meydan okuma- lann yanı sıra, kimi törenlerdeki uyuklamalara ba- karak bu izlenimi edinmemek olanaksız. Başbakan ya diyabetik bir rahatsızlıkla karşı kar- şıya. Ya da, çok sesli bir toplum olmak için yarım yüzyıldır aşamalar yapan bu ülkede, kendisinden başka herkesi susturmak için hızlı bir düşünce ha- zıriığındadır. Ne demektir, başta YÖK Başkanı olmak üzere, bugünkü Yükseköğrenım Kurumu Yasası'nı savu- nanların karşısına geçerek, şayet eleştirilerini sür- düreceklerse, sıyasal partilerden birisine katılıp seçimlerde aday olmalan için çağnda bulunmak! 21. yüzyılda sıyaset, salt partilerin çevresindetop- lananlara tanınmış bir hak mıdır Sayın Başbakan? Başta üniversiteler, yüksek yargı organlan, onlara eşdeğeröteki kurumlar, kuruluşlar, sivil toplum ör- gütlerı, sendikalar ve bir odada bir araya gelen bir- den fazla kişi. Ya da bilgisayannın başına geçerek kafasının içindekileri ekrana döken ben ve benim gibi başkalan. Siz Siirt'te o gerçek sahibini bile bilmediğiniz ünlü "M/nare/ersüngümüz"lü dizeleri okurken de kürsülerden topluluğa seslenme hakkını sadece ken- diniz ıçin mi istiyordunuz? Daha iktidarınızın bir yılı bıle dolmadan, o çok sevdiğiniz şiir dili ile sorayım: Rektörieri edep dışı konuşmakla suçlayan Sa- yın Başbakan, "Ne bu şiddet, bu celal!" Kürsülere çıkacak tarafsız Cumhurbaşkanı'na uzaktan ders vermek isteyeceksiniz. Rektörten paylamaya kalkacaksınız. Yardımcınız ve Dışişle- ri Bakanınız Gül, Irak'a asker gönderme planınızı eleştiren TÜSİAD' ın arkasında gizli güçler olduğu- nu söylemekten çekinmeyecek. Ama aynı TÜSİAD'ın geçen yıl bugünlerde sizi nasıl canhıraş bir şekilde iktidara getirmek için An- kara otellerini mekân seçtiğini ya da Kıbrıs'ta An- nan planı kabul edilsin diye kampanya açtığını unutmuş görünecek. Bu yüzden de, TÜSlAD'a arkanda kimler var di- ye sormaya kalkışmak yerine avuç patlatarak al- kış gönderecek. Sizlerözgürdüşünceli bireyi ve o bireylerin oluş- turduğu özgür toplumu, sadece kendiniz için mi istiyordunuz? Ve bir gün anayasayı değiştirecek çoğunluğa sahip olursanızsusturulmuş birTürkiye'yı mi düş- lüyorsunuz? Faks: 0212- 677 07 62 obirgit(« e-kolay.net SEFERİHİSAR KADASTRO MESİ R\KİMLİĞİ'NDEN DosyaNo. 1989'481 Davacılar Ömer Ül Faruk Abacıoğlu vs. tarafın- dan davalılar Esma Abacı vs aleyhlerinde açılan kadastro tesbitine itıraz davasımn yapılan yargıla- masında. Sefenhısar. Tepecik Mahalİesı. 492 ada, 10 parsel sayılı taşmmazın kadastro tesbitine itiraz edilmış ve yargılama sırasında davaya dahil edilen Esma Abacı mirasçısı Gülsüm Selda Akça yapılan araştırmalara rağmen adresı tespıt edılemediğin- den, dava dilekçesi ve duruşma günü olan 31 10.2003 günü saat 9 35'te mahkememizde yapı- lacağı ve duruşma gününde hazır olması veya ken- disini bir vekille temsil ettırmesi. aksi halde yargı- lamaya yokluğunda devam edilip karar verileceği hususu davetiye yerine kaim olmak üzere ilanen teblığolunur. 16.09.2003 Basın: 44709
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear