29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
25 EYLÜL 2003 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER İnal Batu'dan Uel'e tepki • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Eski Israil Dışişleri Bakanlığı Müsteşan Dr. Alon Liel'in "'Erdoğanizm, Kemalızmin güncelleşmiş bir versiyonu" yönündeki sözleri tepki çekti. CHP Genel Başkan Yardımcısı Inal Batu. bu benzetmeyi hayret ve üzüntü ile karşıladığını belirtirken, ""Kemalizm ile 'Erdoğanizmi' yan yana gösteren bu ifadeler eğer soğuk bir şaka değilse Türkiye hakkında bilgisizlikten ya da AKP yönetimine yaranmak gayretlerinden kaynaklanmaktadır" dedi. Tarsus'ta sürgün skandalı • TARSUS (Cumhuriyet) - Tarsus Eğitim-Sen Şubesi Başkanı Cuma Erçel. bir öğrencinin yazdığı tiyatro oyununda 'ahlak dışı sözler' yer aldığı gerekçesiyle okul yöneticısinin cezalandınldığını ve sürgüne gönderildiğini söyledi. 'Tiyatro Şenliği'nde sahnelenen eseri için Ilçe Milli Eğitim Edebiyat Değerlendirme Komısyonu'ndan 'olur karan' alındığını belirten Erçel, bunun gereğini yerine getiren Kasım Ekenler Ticaret Meslek Lisesi Müdür Vekili Cemil Taşkıran'ın haksız yere cezalandınldığını belirtti. Kadınlara AB seminerleri • Haber Merkezi - AB ile ilgıli bilgi düzeyinin arttınlması amacıyla kadınlara yönelik seminerler düzenleyen An Hareketi, bu çerçevede Diyarbakır ve Eskişehir toplantılannı tamamladı. KADER Ankara Şubesi ve Ingiltere Büyükelçiliği'yle ortak yurütülen projenin ılk aşamasında, sivil toplum kuruluşlan ile siyasi partilerin kadın kollanndan katılan temsılcilere Türkiye-AB ilışkileri. AB'nin genışleme süreci, AB kurumlan. AB"ye yeni üyeler ve AB politikası konulannda eğitim verildi. İmarbank önergesi • ANKARA (Cumhumet Bürosu) - CHP Milletvekili Ahmet Güryüz Ketenci, Bişbakan Tayyip Erdoğan'ın yanıtlaması isemiyle verdiği soru öıergesinde îmar Bınkasf nın bütçeye getireceği ekonomik yikümlülük ve ırağdurlann durumuyla ildlisorularyöneltti. Kstenci, "Imar Bankası rrağdurlannın rrağduriyetini ortadan kıldıracak bir işlem yıpılmadığını" vırguladı. TCDO tasfiye cdiliyor • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Eektrik Mühendısleri Cdası, 147 yıllık "îirkiye Devlet Eemiryollan Forumu'nun fcsfıye edilmeye çJışıldığını belirtti. EvlO, demiryollanrun e.sik personel ve ekimiş teknoloji ile byatta kalma •ücadelesi verdiğini, TDD'nin ^.pılandınlması adı annda, kurumun «sfiyesinin fclandınldığını •cydettı. AKP'nin atama karannı beklettiği TÜBİTAK Başkanı Pak, kurumdaki rahatsızlıklan anlattı: POLJTİKA GÜNLÜGÜ Bilinı siyaset dışı kalmalı• Bilim Kurulu tarafından yeniden başkanlığa seçildiği halde, atama karan 3.5 aydır Başbakanlık'ta bekletilen Prof. Dr. Namık Kemal Pak, idari ve mali özerkliğin kurumun siyaset dışı kalmasında önemli bir yeri olduğunu vurguladı. MUSTAFA ÇAKIR Namık Kemal Pak. Eğitim-Sen 'Özgürlük Anvtf itirazı ANKARA (AN- KA)- Türk Eğitim- Sen, Milh Eğitim Ba- kanlığfnın ücretsiz da- ğıttığı ders kitaplann- dan "tlköğretinı Va- tandaşlık ve tnsan HaklanEğitimrkıta- bmın kapağında "Öz- gürlük AnrtT resmi- nin yer almasını eleş- tirerek bakanlığa yap- tığı başvuruda resmin Atatürk resmi ile de- ğiştinlmesini istedi. Sendika Genel Baş- kanı Şuayip Özcan tarafindan yapılan baş- vuruda, bakanlığın okullarda ücretsiz ola- rak dağıtımını yaptığı Fehmi \ ılmaz ve Nu- rettin Yanıkoğlu tara- findan yazılan "tlköğ- retim Vatandaşlık ve fnsan Haklan Eğiti- mi" kitabının kapa- ğındaki resmin değiş- tirilmesi istendi. Ki- tabın kapağında, "Öz- gürlük Aıun" resminin yer aldığı kaydedilir- ken. "Sözkonusuanıt Türk Milli EğJtimTnin genel amaçianyia bağ- daşnıamaktadır" de- nildi. ANKARA -Hükümetin, TÜ- BÎTAK Yasasf nda değişiklik yapmaya hazırlanması kurum- da rahatsızlık yarattı. TÜBİ- TAK Bilim Kurulu tarafından yeniden başkanlığa seçildiği halde, atama karan 3.5 aydır Başbakanlık'ta bekletilen Prof. Dr. Namık Kemal Pak, idari ve mali özerkliğin kurumun siya- set dışı kalmasında önemli bir yeri olduğunu vurguladı. TÜ- BlTAK Yasasf nda yapılacak değişikliğin sakıncalanna işa- ret eden Pak, "Türldye'yi çağa taşnna anlammdalokomoüTgö- re\T üsdenmesi gereken, arka- smda büyük biryaünm veemek olan kurumun bu misyonunda bundan sonra önüne istediği fir- satlar çıknıayabilir mi? Bunun sıkmnsını yaşıyonız" dedi. Hükümetin idari yapısını de- ğiştirmeye hazırlandığı TÜBİ- TAK'ın Bilim Kurulu tarafın- dan yeniden başkanlığına se- çilen Prof. Dr. Namık Kemal Pak, Cumhuriyet"e değerlen- dirmelerde bulundu. Pak. "Po- lemikten uzak, ağırbaşu. yüzde yüz maddi gerçeklere dayah bil- giler ve genellikk geriüm yarat- madan akılcıhğm hâkim olabi- leceği bir düzen" arayışında ol- duklannı, bilimin de bunu ge- rektirdiğini söyledi. ÖzerkJik komnmah TÜBİTAK" ı kuranlann ya- saya 'idarivemaMtizerldigı'' ön- gören madde koyduklanna işa- ret eden Pak, "binmyapmakve yönetmenin" de özerİdiği gerek- ÇİZMEDEN YUKARI MUSAKART musakart@ttnet.net.tr tirdiğini bildirdi. İdari ve mali özerkliğin kurumun siyaset dı- şı kalmasında Önemli bir yeri ol- duğuna dıkkat çeken Pak, ''İda- ri ve mali özerkligi başıbozuk- luk. hesap vermezlik olarak de- ğerlendirnıenıekgerekhor. Tam tersine bilimin objekthitesini, bütün sisteme yayabilmek ve bunu bir yaşanı tarzuıa dönüş- türcnek anlamına getiyor" de- di. TÜBlTAK yönetiminde si- yaset dışı kalmaya özen göster- diklenni anlatan Pak, "Ama bi- miyorum, bu TÜBÎTAK'ı şu anda bulunduğu darboğazdan, çıkmazdan kurtarabilecek mi? Türkiye\i çağa taşıma anla- mmda lokomotif görevi üstlen- mesi gereken, arkasmda büyük bir yatınm ve emek olan bu yüce kuru- mun acaba bu misyonun- da bundan sonra önüne istediği nrsaüar çıkma- yabilir mi? Bunun sıkın- tisını çekryoruz" diye ko- nuştu. Pak. 10 yıldır TÜBİ- TAK"ta görev yaptığını, bulunduğu yerlerde en iyi hizmeti vermeye ça- baladığını söyledi. Ma- kam ve mevki peşinde koşan bir insan olmadı- gını anlatan Pak, TÜBl- TAK Yasasf nın başkan seçimi konusunda olduk- ça açık olduğunu kaydet- ti. TÜBİTAK Başkanı'nı, "BiKm kurulu seçer, baş- bakan önerir, Cumhur- başkanı da onaylar" di- yen Pak, sistemin kendi- ne özgü bir model oldu- ğunu dıle getirdi. Pak şunlan söyledi: " Bilim evrensel doğru- lar kümesidir. Doğamn yasalan ve doğanın yasa- İanndan çıkan uygula- malan anlatan, gözlem ve deneyle birieşen olgu- lar kümesidir. Bu kadar objektif değerler kümesi içinde olunca her türlü sryaserin dışında olmak gerekiyor. EvTendeki bfl- gileri anlayabibnek için, bağımsE düşünebitane ye- teneğini ve nheügini ko- ruyabilmek gerektiğini düşünüyoruz. Bunun Türkiye için bir kazanım olduğıı kantsındayız." Cumhurbaşkanı Sezer'in de destek verdiği öğretim üyelerine Erdoğan'dan sert sözler Rektörlere 4 edepsiz' suçlaması MLNEÖZGLTR K4STAMON11 - Türkiye de en büyoik siyaseti üniversitele- ri yönetenlerin yaptığını öne sü- ren Başbakan Recep Taj>ip Er- doğan, YÖK ve rektörleri sert biçimde hedef aldı Başbakan Erdoğan, Kasta- monu FFC Orman Urünleri AŞ tarafindan yaptınlan fabrikanın açılış törenine katıldı. Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, üni- versitelerin açılış törenlerinde yapılan konuşmalara değindi. "Üniversitelere siyaset kanşür- • Erdoğan, üniversite açılışlannda hükümete yöneltilen eleştirilere yine kendi üslubuyla karşıhk vererek, "Bu ülkenin şu andaki hükümetini en çirkin şekilde. edebe sığmayacak şekilde eleştirme yetkisini kendisinde bulan rektörler var" dedi. mayacağız" denildiğini ifade eden Erdoğan. şöyle konuştu: "Sene haürlrvt)rsunuz 1995.- Yapılan anayasa değişiküği ile üniversite öğretim üyelerme par- tilerin üst kurullannda görev al- ma yetkisi verilmişti. Ünhersite öğretim üyekri partilerin üstku- rullannda göre\ alabildiklerine göre, bu sh'asetle iç içe ginnek değil midir? Aynca üniversite öğrencileri siyasi kuruluşlarda görev alabinr mi? .\hrm Genç- lik kollannda çalışabiür, örgüt- lerde çahşabilir. Bunun yolu açık. O zaman siz kalkıp da Üni\ er- sıtelerde siyaset yok' diyebiK- yorsunuz. Kimi aldatiyorsunuz yahu... Bu anayasa degişikliği 1995te yapddL Hiçbir zaman hiçbir ülkede 'hayır siyaset ya- pamaz, siyaset onda yoktur, si- yasetten kendinı tecrit edebılir" dryemezsiniz. Çünkü adap \ar." "Herkesingönüi dünyasmda, hanza kayıtiannda istense de is- tenmese de srvasetin yeri >^ar- dır" diyen Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu ülkede üni- versiteyi yönetenler şu anda en büyük siyasetiyapıyoryahu. Bu ülkenin şu andaki hükümetinien çirkin şekilde, edebe sığmaya- cak şekilde eleştirme yetkisini kendisinde bulan rektörler var bu ülkede. Ama bizim edebimiz, ama bizim aldığunız edep onla- ra aynı dflle cevap vermeyi en- gelliyor. Cnhersite rektörü ol- makinsanlaraedebin dışma çık- ma yetkisini vermKDr." Erdoğan, ulkeyi yönetenlere bu şekilde eleştirilerde bulunul- masının yanlış olduğunu da ile- ri sürdü. Erdoğan, "Eğer serbest siya- setyapmakistiyoriarsa kendile- rineuygun parthegirebilirkr. O zaman insinler me\ danlara mfl- letagzuunpaymınasıl\wT\T)r,gö- rürler. Bir kurumun arkasma sıgınmasınlar" diye konuştu. UÜ REKTÖRÜ PROF. DR. MUSTAFA YURTKURAN: Hükümet etkisindeki YOK kabul edilemez Haber Merkezi-Uludağ Üniversi- tesı (UÜ) Rektörü Prof. Dr. Musta- fa Yürtkuran, yaklaşık 10 aydan be- ri üniversiteleri 50 yıl geriye götüre- cek yasa taslaklan ile vakit geçiril- diğini öne sürerek, "Hükümederin et- kisüıde bir YÖK yarat- mak, üniversitelerin si- yasallaşması anlamına gekcektirki; doğal olarak kabul edilmesi münıkün değildir" dedi. Dokuz Eylül Üni\ersitesi Rek- törü Prof. Dr. Emin An- cı ise. taviz vermeyecek- lennı belirterek, "Bizye- ni Kubilav'lar olmaya ha- zınz" dedi. Uludağ Ünh'ersitesi'nde 2003-2004 akademik yıh, törenle başladı. Tö- rendebirkonuşmayapan Yürtkuran, Avrupa Birliği"nin'2005 ve 2010 ta- nhindeki A\Tupa yükseköğrenim ala- nmın planlannı yaptığını belirterek, • Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Emin Ahcı taviz vermeyeceklerini belirterek "Biz, yeni Kubilay'lar olmaya hazınz"' dedi. "Hükümetierin mutlak etkisinde bir YÖK yaratmak, üniversitelerin si>a- sauaşması anlamına gelecektir ki do- ğal olarak kabul edilmesi mümkün de- ğildir. Üıüversitelerimizde, 70 yılda yakaladıgnTuz Avrupa se\iyesini, 70 yd- da kazandığunız eleştirel akıl alışkanlığı ve çağdaş akademik yaşam biçimi- nin birkaç ay içinde yok ohnasuıa seyirci kalama- yacağımız açıkça bilin- meBdir'' diye konuştu. Önceki gün bir basın toplantısı düzenleyen DEÜ Röktörü Prof. Dr. Ahcı ise "YÖK'üelege- çirerek ünhersitelerin de ele geçiril- mesi istenhor. Bizler Atatürkçü dü- şünceyi kolay getirmedik. Akla ve bi- Bme hizmet edenler, Atatürkçü düşün- ceyi de muhafaza etnıeyi bilir. Yeni Kubilay 'lar gerekiyorsa, bizyeni Ku- bilay'lar olmaya hazuiz" dedi. KESK'İN KIZILAY EYLEMt YARGI ÖNÜNDE Sendikacılara 62'şer yıl ceza istendi ANKARA (Cumhumet Bürosu) - KESK'in 23 Ağustos Cumartesi gü- nü Ankara Kızılay'da gerçekleştirdi- ği eylemde gözaltına alınan, 4'ü KESK üyesi 6 kişinin 62'şer yıla ka- dar hapis istemiyle yargılanmasına başlandı. Ankara 9. Asliye Ce- za Mahkemesf ndeki duruşmaya, sanıklar Yapı Yol-Sen Merkez Yönetim Kurulu üye- si Ahmet Say, Yapı Yol- Sen üyesi Nihat Bay- ram. Haber-Sen üye- leri Galip Durgun ve Alaafrin Tandoğan ile Savaş Kurtuhış Öngel ve Cemalettin Canlı. sanık avukatlan Ebru Yeşim Sargıç,NecmiyeBaşer ile 26 şikâyet- çi polisın 25'i katıldı. Bir şikâyetçi- nin ise hastanede olduğu bildirildi. Du- ruşmayı. KESK Genel Başkanı Sa- mi Evren, Yapı Yol-Sen Genel Baş- • Eyleme katılan polislerin şikâyeti üzerine gözaltına ahnan 4'ü KESK üyesi 6 kişinin yargılandığı davayı KESK Genel Başkanı Evren de izledi. kanı CengizFavdah, Büro Emekçile- ri Sendikası Genel Başkanı BülentKa- ya'nm da aralannda bulunduğu bir grup KESK üyesi de izledi. Şikâyet- çi polisler, ifadelerinde, 23 Ağustos 2003 tarihinde Izmir Caddesi ile Za- fer Çarşısf nın önünde ba- rikat kurduklannı, emniyet yetkililerinin, eylemcilere dağılmalan yönünde uya- nda bulunduklannı. ancak dağılmayan eylemcilerin kendilerine taş, sopa ve şi- şelerle saldırdıklannı iddia ettıler. Sanıklardan Alaattin Tan- doğan ile Nihat Bayram ise kendılerinin olay başlamadan gözal- tına alındığını, polis aracına bindıril- dikten sonra olaylann başladığını sa- vundular. Yargıç MehmetBüyükbaş, eksikliklerin gıderilmesi içm davanın 23 Ekim 2003 tarihine ertelendiğini açıkladı. HİKMET ÇETİNKAYA Yaz Biterken... Güneş en güzel nereden batar... Homeros'un doğum yeri 'Işıklar Sahili'nde güne- şin batışı muhteşem oluyor. Güneş bir yangın topu gibi denize gömülürken in- sanın içi ürperiyor... Aynı saatlerde Ayvalık'ta 'Şeyten Sofras/'nda tu- ristler güneşin batışını seyrediyor... 'Işıktar Sahili' ve 'Şeytan Sofrası' yazın son konuk- lannı uğurluyor... Güneşli bir eylül sabahında 'Işıklar Sahili'nde do- laşıyorum... lda Dağı, binlerce yıllık söylencelerin içinden çıkıp gelmışti karşıma! Gece yıldızlar lyonya'nın sulan- na düşerken çocukluk anılanmı topluyordum... 'Zeytin üikesi'nn insanlanyla konuşmuş, çevreci Bir- sel Lemke'nin anlattığı 'Leylekhanımöyküsü'nü din- lemiştim... Günlerce leylege bakmışlardı evlerinde, Birsel Lem- ke ve eşi Jochen Lemke... Bacağı iyileşınce, mavi göğe doğru kanat çırpma- yabaşlamıştı... Özgürtüktü bunun adı!.. Birkaç gündür lda Dağı eteklerindeyim... Orman köylüleriyle konuşuyor, Edremrt-Ayvalık arasında gidip geliyorum... Haberi Oren'de öğrendim... TEMA Vakfı'nın yasal girişimi sonuçlanmıştı. Artık 'zeytin ormanı' tanımı ortadan kalkacak, erozyon ön- lenecekti. Bu çok önemli bir gelişmeydi. Böylece hem ormanlar yok olmayacak hem de zeytincilik ge- lişecekti... Orman alanı içinde zeytincilik yapılır mı?.. Elbetyapılmazdı, hiçbir Akdeniz ülkesınde böyle bir uygulama yoktu! Dün sabah 'Işıklar Sahili'nden lda Dağı'na bakarken bunları düşündüm... Ormanlan yok etmek için elinden gelenı yapanlar, bu ülkeyi nasıl yöneteceklerdi... Yaşananlar ve olup bitenler gerçekten ınsanı dü- şündürüyor? • • • BırbardaksudafırtınakoparanlarvarTürkiye'de... Haluk Levent ve Musa Eroğlu'nun başına gelen- ler ınsanı ıster ıstemez düşündürüyor... Zaten PKK-KADEK'in istediği de bu değil mi... Haluk Levent Ankara'da verdiği konserinden son- ra polis tarafından apar topar gözattına alınıyoıi ınsanlar gözaltına alınmadan savcılığa götürüle- mez mi ya da kendileri gidemezler mi? Prof. Dr. Uğur Alacakaptan diyor ki: "Polis gözaltına alarak daha iyi polis olduğunu kanıtlamak istiyor. Elbet bunu kendi başına yap- mıyor, savcı talimatıyla yapıyor." AKP iktıdarı peş peşe uyum paketleri çıkardı... Peki sonuç? Ne yazık ki kafalar değişmiyorTürkiye'de... Türkiye'deyaşananlann demokrasiyle, özgürlük- lerie ilişkisi yok denılebılecek kadar az! Gömeç'ten Kozak yaylasına doğru yol alırken mo- la veriyorum. Yol kenannda çardaklarda bal, pek- mez, çam fıstığı, nane, kekik satan köylulerie ko- nuşuyorum. Inanmayacaksınız ama köylüler yaşam- lanndan hoşnut... Şöyle konuşuyorlar: "Geçen seçimlerde bu bölge- cfe DSP ve MHP oy aldı; son seçimlerde ise AKP ile CHP." Soruyorum: "Nasıl, hükümetten memnun musunuz?" Yanıt: "Vallahiyem borçlanmızı sildi, çokmemnunuz." Bu arada genç bir köylü söze giriyor: "Dolar düştü abi dolar!" OandaaklımaServerTanilli'nin'Was//6/rDemo/(- rasi Istiyoruz' kitabı geliyor... Düşüncem Turgay Fişekçi'nin yazısıyla örtüşü- yor... Ormanlanmız ve kıyılanmız ayakta kalabilmek için bir demokrasi mücadelesi içinde değil mi? Toplum olarak doğayı yok eden, derme çatma ya- pılarla kıyılanmızı çirkinleştiren bizler değil miyiz? Herneyse... Bu mevsim Cunda Adası çok güzel... Güneşi ister 'Işıklar Sahili'nde, ister 'Şeytan Sof- ras/'nda batınn, Cunda'ya ulaşmak çok kolay... • • • Cunda'yı yok etmek için yıllardır çabalayanlar, bu- nu başaramadılari.. Cunda ne denlı çirkinleştirilmek istense de hâlâ gü- zelliğini koruyor!.. Aydınlık bir dünyayı kurmak, yaşamı kucaklamak, sevginin tohumlannı ekmek insanların elinde? iş- te yine bir düş kurdum!.. Server Tanilli günümüz Türkiye'sinin o bildiğimiz çarpıcı sorunlannı çok güzel anlatıyor kitabında!.. Kürt sorunundan eğitime dek pek çok konuya de- ğiniyor. Az önce belirttiğim gibi halkımızın büyük çoğunlu- ğunun demokrasiyle, özgüriüklerle pek ilgisi yok. Kadınlanmıztarİada çalışıyor, erkeklerimiz kahve- lerde pişpirik oynuyor... Ama bir gün halkımızın tümü, yani bu coğrafyada yaşayan herkes demokrasiyle, özgürlüklerle mutlaka ilgilenecekler... Halkımız 2003 yılında demokrasiyi şöyle algılıyor: "Her dört-beş yılda bir sandığa gkter oyumu kul- lanınm." Bir siyasi parti iktidar olur... Köylünün mazot, gübre, yem, tohumluk borçla- nnı bir çırpıda siler... Köylü rahatlar! Köylü mantığında demokrasiye ve özgürlüklere yer yoktur! Kızan kızsın, Türkiye'nin fotoğrafı ortadadııi Yine bir günbatımı! 'IşıklarSahili'ne gece yavaş yavaş inecek birazdan... Yaz biterken çocukluk anılanmı topluyorum Ed- remit Körfezi'nden... lda Dağı'na doğru yol alırken sabahı düşünü- yorum. Güneşin doğuşunu ida Dağı'nın zirve- sinden seyredeceğim... hikmetcetinkaya(S cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 5.HLDA -n NİCEYILLARDA HEPARAMTZDA HEP BAŞIMIZDASES- Ahmet BİBER (1935-1998)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear