22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 22 EYLÜL 2003 PAZARTESİ 8 Istarbul HABERLERIN DEVAMI TURKİYE B 26 Sinop Edirne B 28 Samsun B 23 Adana A 32 B 25 Kocaelı B 26 Trabzon PB 23 Çanakkale B 27 Giresun PB 24 Izmir A 31 Ankara B 24 Manısa A 30 Eskışehir B 25 B 23Aydın Denizli _A 33 Konya A 30 Sıvas B 20 Zonguldak B 23 Antalya A 31 Kars Mersin Dıyarbakır Şanlıurfa Mardın Siirt Hakkâri Van A A A A A B B 31 30 32 28 30 26 23 PB 17 Yurdun kuzey- doğu kesimleri par- çalı çok bulutlu, di- ğer yerler az bulut- Helsınkı DIŞ MERKEZLER Oslo Y 17 Berlin Y 26 Y 17 lu ve açık geçecek. Stockholm Y 20 Hava sıcaklığı tüm Londra Y 22 yurtta biraz arta- Amsterdam Y 25 cak. Rüzgâr kuzey Brüksel Y 27 ve doğu yönlerden Paris hafif ara sıra orta Bonn kuvvette esecek. Münıh Y 23 Y 24 Y 25 Zürih Budapeşte Madrıd Viyana Belgrad Sofya Roma Atina B Y B B B PB A 28 27 28 28 25 26 29 PB 26 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tıflıs Kahire B A Y Y Y Y PB A 16 20 10 27 21 13 11 32 A 33 Açik Parçalı bulutlu 3ı sı ^ ÇoK bulutlu Yağmuriu SUIL ka- , Got( güruttulü AB'nin tutumunu izliyoruz Türltiye'yedestek DUBAİ - (Cumhu- riyet) Başbakan Re- cep Tayyip Erdoğan ile görüşen Ehıbai Ve- liaht Prensi ve Birle- şik Arap Emirlikleri (BAE) Savunma Ba- kanı Şeyh Muham- metBin Raşit El Maktum, Türkiye'nin AB'ye üyelik sürecine destek verdıklerini be- lirterek "İslam dün- yasının temsilcisi olan Törkiye'ye AB'nin göstereceği tutum, tüm lslam dünyası tarafından izleniyor" dedi. IMF ve Dünya Ban- kası'nın 2003 yılhk toplantılan Dubai'de başladı. Toplantı ilk kez bu yıl bir Arap ül- kesi olan BAE'de ger- çekleştirildi. Başba- kan Erdoğan, açılış yemeğinin ardından yoğun ikili temaslarda bulundu. Eski ABD Başkanı Bill Clinton ile görûşmesi uzayan Erdoğan'm resmi programmda da bu ne- denle gecikmeler ya- şandı. Bu nedenle OECD Genel Sekrete- ri Donald Johnston ile yanm saat geç gö- rüşen Erdoğan, Türki- ye'deki ekonomik ge- lişmeleri değerlendir- di. Erdoğan daha son- ra Dubai Veliaht Pren- si ve BAE Savunma Bakanı Şeyh Muham- met Bin Raşit El Mak- tum ile bir araya geldi. Maktum, Türkiye'nin AB'ye üyelik sürecini yakından izlediklerini ve bu konuda destek verdiklerim belirterek kendilerinin de Du- bai'de hizmet veren Türk müteahhitlerin- den çok memnun ol- duklannı söyledi. Yeni projelerde Türk müte- ahhitlerini daha çok görmek istediklerini vurgulayan Maktum, "Ortadoğu'ya açıl- nıanızı da istiyoruz. Bunun için de Du- bai'yi sıçrama tahta- sı gibi kullanabilirsi- niz" dedi. Türtclye'nln kralı' Erdoğan öğle saatle- rinde de Atatürk'ün yatı olarak bilinen Sa- varona'da öğle yemeği verdi. Erdoğan daha sonra Al Amzar adlı alışveriş merkezini ge- zerken Türkçe bilme- yen mağaza sahiple- riyle Arapça konuştu. Erdoğan bu sırada başında Türk bayrakh bandana bulunan bir çocuk gördü. Erdo- ğan. çocuğu kucağına aldığı sırada çocuğun babası, büyük oğluna "Işte bak bu Türki- ye'nin kralı" dedi. Erdoğan bu sözler üzerine, "Ne kralı, ben kral değilim" ya- nıtını verdi. Tayyip Erdoğan mağazayı gezdikten sonra Fenerbaçe - Ga- latasaray maçını sey- retmek üzere bir işye- rine gitti. Bu sırada bi- nadaki asansörün bo- zulması üzerine Baş- bakan Erdoğan, 2-3 dakika içeride kaldı. Cünter verheugen: AB,Ankara'ya güvence verdi BERLİN (AA) - Avrupa Birliği'nin ge- nişlemeden sorumlu Komisyon üyesi Gün- ter Verheugen, Türki- ye'nin Irak'a suun ol- masının ve Müslüman nüfusa sahip bulunma- sının AB üyeliği için rol oynamadığını söy- ledi. Verheugen, Alman Welt am Sonntag gaze- tesine yaptığı açıkla- mada, "AB, üyelik şartlannı yerine ge- tirdiği takdirde Tür- kiye'nin tam üye ola- bileceği konusunda güvence vermiştir. Bu konuda Türkiye'nin Irak'a sının olması ve ağırükb olarak Müslüman bir nüfu- sa sahip olması artık önemli bir rol oyna- mıyor" dedi. Türki- ye'nin AB üyeliği du- rumunda yapısal deği- şikliklerin gerektiğini ifade eden Verheugen, "Burada önemli olan soru şu: Türkiye'nin de dahil olduğu bir AB nasıl mümkün olabilecek? Böyle bü- yük bir nüfusa sahip ülkeyi alabilmek için yapısal değişiklikler şart" diye konuştu. AB'nin de sonsuza ka- dar genişleyemeyece- ğine işaret eden Verhe- ugen, "AB'nin sınır- sız şekilde genişleme- si mümkün değil. Böyle bir genişleme aşaması bir daha ol- mayacaktır" şeklinde görüş belirtti. N. ENVER DEMİRER Sakarya Dişhekimleri Odası Başkanı S. CENK ACAR Sakarya Dişhekimleri Odası Genel Sekreteri Türk Dişhekimleri Birliği ve Dişhekimleri Odalan Onurlu, yurtsever can dostlarını kaybetti. Yüzlerindeki aydınlık, gözlerindeki dostluk unutulmayacak. TÜRK DİŞHEKİMLERİ BİRLİĞİ MERKEZ YÖNETİM KURULU Islami bonoya yeni kılıfgeliyorUArkası Sa. 8, Sü. 1 'de Johnson ve Dünya Ban- kası Başkanı James VVolfensohn ile bir araya geldi. Temaslannın ardından gazetecılere değerlendir- melerde bulunan Baba- can, hükümetin Islami sermayeyi Türkiye'ye çekmek için faizsiz borç senedi olarak kabul edi- len " sukuk" un Türkiye koşullanna özgü bir mo- delini yaşama geçirece- ğini söyledi. Babacan, "Ben sukuk adını telaf- fuz etmek istemiyorum. Çünkü sukuk, örneğin Malezya'da çıkmış, her birinde teknik prob- lemler var. O nedenle biz Türkiye'ye özgü bir yatırım enstrümanını çıkaracağız. Bu detay da Türkiye'ye özgü ola- cak" diye konuştu. Bu- nun için Hazıne Bakanlı- ğı'nın çalışma yaptığı bilgisini veren Babacan, uygulamaya geçiş için sonbahar sonunun plan- landığını belirtti. Dubai temaslan hak- 8.5 MJLYAR DOLARUK KREDİDE BELİRSİZLİK Babacan, ABD ile 8.5 milyar do- larlık kredi anlaşmasınm Dubai'de imzalanacağı yönünde beklentile- rin anımsatılması üzerine bu konu- nunABDKongresi'nde 15 gündür askıda olduğunu belirtti. Sürecin hep beraber bekJenece- ğini anlatan Babacan, bu süreçte iti- raz olmazsa kredinin verilme takvi- minin belirleneceğini kaydetti. " Yann ya da öbür gün takvim gö- rüşülebilir de" diyen Babacan, yi- ne de temkinli konuştu. Babacan, takvim ve kredi uygulaması konu- sunda kesin bir şeyler söyleneme- yeceğini vurgulayarak "Türkiye iç ve dış pivasalardan da borçlana- biür. Biz piyasa maliyetinden da- ha ucuz olduğu için krediyi kul- lanmak istiyoruz.Ama programı- mızı da bu krediye göre yapmıyo- ruz" dedi. Babacan, ABD Başkanı Bush'un kredinin kullanımı konu- sunda istediği zaman koşul öne sü- rebileceğine de dikkat çekti. Bu arada, kongrenin krediyle il- gili karannı askıda bırakma süreci bugün doluyor. Bu nedenle krediye ilişkin durumun bugün Ali Baba- can'ın ABD Hazine Bakanı John Snow ile yapacağı göriişmede net- lik kazanması bekleniyor. kında bilgi veren Baba- can, özellikle Brezil- ya'nın doğrudan yabancı sermaye çekme ve vergı toplama başansı konu- sunda deneyimlerinden yararlanmak istedikleri- ni söyledi. Babacan bu çerçevede gelecek ay Brezilya'ya gideceğini anlattı. Türkiye'nin gelirini arttmnası için kayıt dışı ekonomi ile savaşması gerektiğine de işaret e- den Babacan, bu çerçe- vede IMF ile önemli bir çalışmanın başlatılacağı- nı bildirdi. Babacan, Dünya Ban- kası'nın "ülke yardımı stratejisi programı" çerçevesinde de Türki- ye'nin 4.5 milyar dolar- İık bir kredi alacağına işaret ederek bu konuda- ki takvimin yıl sonuna kadar belirleneceğinı söyledi. Babacan, "Ekim ayından itiba- ren Dünya Bankasının bu programına ağırlık vereceğiz" diye konuş- tu. Babacan, sıcak paraya vergi getirmeye yönelik ise bir gündemlerinin ke- sinlikle olmadığınm altı- nı çizerken Türkiye'de iş ve istihdamın arttınlma- sı için bundan sonra doğ- rudan yatınmlann yapıl- ması yönünde çalışmalar yapacakJannı kaydetti. Türkiye'de ekonomik göstergelerin çok iyi ol- duğunu da savunan Ba- bacan, artık Türkiye'nin gelışmekte olan piyasa- larda ayn bir ligde değer- lendirildiğini. Kore ve Meksika iie aynı katego- riye alındığı değerlendir- mesinı yaptı. Ekonomik programın tavizsiz uygulanacağının altını çizen Babacan, "Çünkü, iç ve dış şokla- ra karşı Türkive'yi da- ha dayanıkh yapnıak is- tiyoruz. Bu programın en büyük riski, uygu- lanmaması ya da gev- şek bırakılması" görü- şünü dile getırdi. Babacan, ne Dünya Bankası, ne IMF ne de ikili ülkeler ile kredi pe- şinde koşturmak isteme- diklerini de \Tirgularken Türkiye'nin kendini eko- nomik olarak kanıtlama- sı halinde, aradığı kayna- ğı özel finans piyasala- nnda fazlasıyla sağlaya- bileceğini söyledi. Türk Yüdızlan büyüledi Türk Hava Kuvvetleri'ne bağlı akrobasi timi 'Türk Yıldızları', Konyaaltı Sahili'nde gerçekleştirdikleri gösteri ile Antatyahlan büyüledi. Sıcak hava ve denizin tadını çıkarmak için Konyaaltı Sahili'ni tercih eden Antalyalılar. dünyada süpersonik uçaklarla gösteri yapan ender timlerden olan 'TürkYıldızlan'nın gösterisine büyük ilgi gösterdi. (Fotoğraf: AA) Irak kararı Meclis açılınca EBRU TOKTAR DliBAİ - Başbakan Recep Tayyip Erdo- ğan, Irak'a asker gönderme karan için Mec- lis'ın açılmasının bekleneceğini belirtirken "Karar için çok uzun vakit yok" dedi. Meclis'inaçılrnasıylaBakanlarKurulu'nun karannı vereceğini söyleyen Başbakan Er- doğan, "Parri grubumuzun düşünceleri- ni ve son MGK'nin kanaatlerini pekişri- rerek yol haritasım çizeceğiz" dedi. Erdoğan, dün Dubai'de bir araya geldiği eski ABD Başkanı Bill Clinton'a hüküme- tinin asker gönderme konusunda görüşleri- nı anlatırken "ABD'den bize spesifik bir bölge vermesini istiyoruz, Türkiye'nin ko- mutasında olacak bölgede Müslüman kardeşlerimize barış ve hizmet götürelim. Kültürümüz itibarıyla askerimiz yapıcı- dır" diye konuştu. Başbakan Erdoğan, Uluslararası Finans Enstitüsü'nün (IFC) açılışı ıçın bulunduğu Dubai'de önemli ikili görüşmeler gerçekleş- tirdi. Erdoğan, Dünya Bankası ve IMF'nin yılhk toplantılanna katılmak için Dubai'de bulunan eski ABD Başkanı Bill Clinton ile de bir araya geldi. Clinton'ın randevu tale- biyle gerçekleşen ve 15 dakika olarak plan- lanan Burj Al-Arap Oteli'ndeki görüşme, yaklaşık 45 dakika sürdü. Saddam'ı aratır hale getlrmeyellm' Edinilen bilgilere göre göriişmede Bill Clinton, Başbakan Erdoğan'a Irak konusun- daki politikalannı sordu. Erdoğan, Irak'ta Türkiye'ye kendi komutasında ayn bir sek- tör verilmesi gerektiğine de işaret ederken "Bırakın da Müslüman kardeşlerimizin yanına gidip sulh. hizmet götürelim" diye konuştu. Irak'ta elektrik, eğitim başta ohnak üzere yaşanan sıkıntılara dikkat çeken Baş- bakan. "Bu sorunlar acilen çözülmeli. Irak'ta halkı Saddam'ı arar duruma ge- firmeyelim" diye konuştu. Eski ABD Baş- kanı Bill Clinton'ın ise göriişmede Türki- ye'ye övgülerde bulunduğu öğrenildi. Tür- kiye'nin, bölgede demokrasi ve istikrann sağlanmasında en önemli aktörlerden biri ol- duğunun altını çizen Clinton, "Bence Bush yönetimi üzerinde en çok etkisi olacak dünya liderisiniz. Irak konusunda Türki- ye'nin de içinde yer aldığı uluslararası toplumun aktif rol alması gerekir" görü- şünü dile getirdi. Clinton, TSK'nin Afganis- tan, Bosna, Kosova"da ortaya koyduğu başa- nlan Irak'ta da tekrarlayarak çok güzel bir örnek olacağı görüşünde olduğunu anlattı. "Arafat için ABD devreye glrsln' Erdoğan ile Clinton'ın. görüşmelerinde Ortadoğu sorununu da görüştükleri öğrenil- di. Arafat'ın sürgüne gönderilmesinin "ka- bul edilemez" olduğunu da söyleyen Erdo- ğan, ABD'nin bu konuya bir an önce el at- ması gerektiğini vurguladı. Clinton ise Ara- fat'ın kendi döneminde, 2000 yılında banş için büyük bir ftrsatı kaçu-dığını ileri sürdü. Gül: BM'yi beklemek şart değil Dışişleh Bakanı, Türkiye 'nin, Irak'ın komşusu olarakdiğer ülkelerdenfarHı sorumlulukları olduğunu belirterek ulusal çıkarlann göz önünde bulundurulması gerektiğine işaret etti ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül. Irak"a asker gönderme konusun- da yeni bir BM karan için "Tür- kiye tabii buna çok önem veri- yor ama her şeyi de BM şartı- na bağlamıyor" dedi. Türki- ye'nin Irak"a komşu ülke olarak diğer ülkelerden farklı sorumlu- luklar hissettiğine işaret eden Ba- kan Gül, ABD ile bazı teknik ko- nular üzerinde çalışmalann sü- receğini söyledi. Hükümetin asker gönderme konusunda karan için gözler Meclis'in açılışına çevrilirken Dışişleri Bakanı Gül, ABD ve AB ülkelerinin nabzmı tutacağı BM Genel Kurulu toplanhsı için NevvYork'a gitti. ABD'de, Dışiş- leri Bakanı Colin PoweU'uı ya- m stra 30 kadar ülkenin dışişleri bakanı ile görüşecek olan Abdul- lah Gül, 29 Eylül'de Brüksel'de, 1 Ekim'de de Roma'da temaslar- da bulunacak. ABD'nin "Önce karar alın, sonra koşullan mü- zakere edelim" baskısı nedeniy- le hükümet, Meclis açıldıktan sonra geniş kapsamlı bir yetki tezkeresi çıkarmayı planlıyor. Dışişleri Bakanı Gül, dün New York'a hareket ederken gazeteci- lenn Irak'a asker gönderme ko- nusunda sorulannı yanıtladı. ABD Dışişleri Bakanı Povvell ile görüşmesinde son MGK toplan- tısı çerçevesinde ne gibi bir me- saj ileteceğinin sorubnası üzeri- ne Gül, şunlan söyledi: "Bildiğiniz gibi bu konu hü- kümetin siyasi iradesi ile ola- caktır. Başbakan da açıkladı, bundan sonra bir MGK top- lantısı olmayacaktır. Gerekfi- ğinde Cumhurbaşkanı baş- kanlığında bazı zirve toplantı- ları yapılıyor. Meclis açılınca Sayın Başbakan'm da söyledi- ği gibi hükümet durumu de- ğerlendirip (konuyu) Meclis'e gerirecektir." Bakan Gül, BM karannnı Tür- kiye için önemine ilişkin bir so- ru üzerine de, "Türkiye tabii buna çok önem veriyor ama her şeyi de BM şartına bağla- mıyor" dedi. Gül, Türkiye'nin kendisinin ve bölgenin güvenli- ği, ulusal çıkarlan ve ileriye dö- nük terör faaliyetlerini dikkate alarak karar verme durumunda olduğunu vurguladı. GUNDEM MUSTAFA BALBAY I Baştarafı 1. Sayfada ABD Başkanı Bush'a ne söyleyeceğini henüz kestiremeyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bu nedenle olsa gerek, eski başkanı yeğledi. Er- doğan, Dubai'de Clinton'a dedi ki: "Türk hükümeti Irak'a asker göndermeye sıcak bakıyor. Bize spesifik bir bölge verin. Orada sağlık, eğitim ve altyapı konulannda hizmet verelim," Clinton bu öneriye ne yanıt verdi bilmiyoruz ama, sanırız "Olur, Bush'u görûrsem söylerim" demiştir! Ankara'dan ayrılırken, "MGKgörüş birliği içinde. Ekimde Meclis açılınca karar vereceğiz" diyen Er- doğan, Dubai'de de konuya sıcak baktıklannı açık- ladı. Hükümetin her konuya böyle sıcak bakışı sürer- se, bu kış Türkiye sera etkisinde kalacak demek- tir. Hükümetin Irak konusundaki en ciddi yanıtı bu: - Olaylara nasıl bakıyorsunuz? "Sıcak bakıyoruz..." Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdul- lah Gül de elde tutacak bir şey olmayınca, New York'a Amerika'nın nabzını tutmaya gitti. - Sayın Bakan, Amerika'nın nabzını nasıl buldu- nuz? "Sıcak buldum..." Gül, uçağa binmeden hemen önce hava duru- mundan çok daha net bir açıklama yaptı: "Türkiye, BM karanna çok önem veriyor ama, her şeyide BM şartına bağlamıyor. Meclis açılınca hü- kümet durumu değeriendirip konuyu Meclis'e ge- tirecektir..." Soru-yanıtlarla icraat Işin kara mizahı bir yana, izahı güç bir gidiş söz konusu. Türkiye'nin iç konulannda takıyye yönte- minin tuttuğunu gören hükümet, aynı şeyi dış pc~ litikada da deniyor. Irak'a ilişkin son derece ciddi konulara hüküme- tin yaklaşımını soru-yanıt yöntemiyle netleştirelim: - Irak'taki aşiretlerin Türkiye'ye bakışı nasıl? Türkiye'nin gelmesini istemeyenler var ama, is- teyenler de var. Iraklılar, yabancı askere tümüyle karşı, Türkiye'ye sıcak! - Terör örgütü artık ABD işgali altında büyüyor. Bu sorunun çözümüyle Türkiye'nin Irak'a asker göndermesi arasında bağlantı var mı? Ikisi ayn şeyler ama, ABD'den bu konuda kesin bir güvence almadan adım atmayacağız. Bizim ABD ile stratejik ortaklığımızı kimse bozamaz. Te- rör örgütünün faaliyetleri konusunda çok hassasız! - ABD'nin Türkiye'ye vereceği 8.5 milyar dolar- lık kredinin herhangi bir koşulu var mı? Irak'a as- ker göndermemizle ilintili mi? Hayır değil. ABD krediyi, TBMM'nin Irak kararı- nı almasından sonra serbest bırakabileceğini bize iletti! - AKP'nin 11 Ekim'de kongresi var. Karann ge- cikmesinde bunun etkisi var mı? Hayır yok. Karan, kongreden sonra alırsak daha iyi olur! - AKP yöneticileri soru Irak olunca, "Asker ister- se biz de uyanz. önce askerin görüşü belli olsun, biz onun isteklerini yerine getiririz" türünden açık- lamalar yapıyor. Her alanda askerin etkisini gerilet- meyi hedefleyen hükümet, Irak'la ilgili alınacak si- yasi kararda askerin arkasına mı sığınmak istiyor? Hayır böyle bir şey yok. Biz askerimiz ne derse onu yaparız. Onlar işin içinde. Zaten ABD ile as- kerden askere görüşmeler sürüyor, Onlardan ge- lecek bir istemi yerine getirmek hükümetimizin ön- celikli işidir! Soru-yanıt çok, yerimiz dar. Gördüğünüz gibi AKP ufkunu çok geniş tutuyor ama, önünü göre- miyor! Hükümet bu zikzaklarla o kadar güzel yol haritası çizer ki, 'L/'dan 'Z'ye alfabede harf bırak- maz! ankcum@ttnet.net.tr Halkçılık Sempozyumu sona erdi Türkiye Lozan'dan Sevr'e götürülüyor fstanbul Haber Ser- visi - Istanbul Ümversi- tesi (ÎÜ) Fen Fakülte- sı'nde yapılan halkçılık sempozyumunun son gününde konuşan gaze- temiz yazan Prof. Dr. Erol Manisalı. Türki- ye'nin Lozan'dan Sevr'e doğru götürül- düğünü belirterek "Ba- tı, Türkive'yi dışlıyor. tçinde bulunduğu- muz bu büyük borç batağı topraklarımız bölünerek ödetilmek isteniyor. Türkiye borç altında ezilerek iteleniyor" dedi. İÜ ve Ulusal Kanal işbirliği ile Mustafa Kemal Atatürk'ün Halkçılık Programı 'nin 83. yıldönümü dolayı- sıyla gerçekleştirilen "Halkçılık Sempoz- >ıımu" sona erdi. Sem- pozyumda "Milli Eko- nomi ve Dış Politika" başlıklı bir konuşma yapan Manisalı, halkçı- lık ve dış politikanın değerlendirilmesi için önce dünyada ve Türki- ye"deki gelişmelerin anlaşılması gerektiğini söyledi. Prof. Dr. Mani- salı, "Türkiye'de ulu- sallığın tartışılabilme- si için 70 milvon insa- nın kendi ağırlıkları- na göre siyasetin için- de yer alması gerek. Birkaç aydının söyle- diği bu güzel sözler yeterli değil. bunların topluma yansıtılması gerek" dedi. Bakanlıktan açıklama • tstanbul Haber Servisi - Sağlık Bakanlığı Teda\ i Hizmetleri Genel Müdürlüğü, 17 Temmuz tarihli Cumhuriyet gazetesinde yer alan "Hastayı öldüren kuyruk" başlıklı haberle ilgili açıklama yaptı. Açıklamada. Istanbul'un yaklaşık 4 milyon nüfuslu Surdışı bölgesindeki tek Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin Bakırköy, Dr. Sadi Konuk Hastanesi olduğu belirtilerek burada fiziki tesis yetersizliği nedeniyle haberde anlatılan sıkıntılann yaşandığı kaydedildi. Fiziki altyapının tamamlanmasının ardından şikâyetlerin en aza indirileceği ifade edildı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear