25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
22 EYLÜL 2003 PA2ARTESİ CUMHURİYET SAYFA ROPORTAJ BİR UZUN RÜYA TURHAN SELÇUK DfRUST IJ,BİA£LI ÎETAKBUL ETENDİSİ ABDÜICAİÎBAZ1 IN H-ARÎrJLADE MACSEALAEI KISIM İİRDEN V AÛ-ZIN/ ESKİ ET.U-E.ftJM vıcıK 3u)J_ANMiŞTI .- VE SfpT Bi£ MAİ> Tahta atla sembolleşen 3 bin yıl önceki savaş, tarihe Baü 'dan Anadolu 'yayönelik ilk saldırı olarakgeçti Troya:9katanakkale'den bir kaptı- kaçtıya bınersınız. Şehır- den çıkıp biraz yüksel- dınız mı, boğaz rüzgân püfür püfiir eser. Bır ya- nınız deniz. bır yanımz çamlık, zey- tinlık; alabıldığıne mavıler, yeşiller, sanlar, küme küme kırmızı gelincik- ler. Içinız bir hoş olur, çünkü bu top- rak. kahramanlık destanlan anlatır size kanş kanş. . Böyle diyor Azra Erhat, Isadan önceki 7. yüzyıl ortasında Home- ros'un yazdığı îlyada'yı 20. yüzyıhn ortasında Türkçeye çevirirken yazdı- ğı önsözde... İlyada ya da llias, Troya'daki sava- şın bir bölümünün anlatıldığı des- tandır Troya'nın asıl adı tlyon'dur... lsa'dan 3 bin yıl önce kurulmuştur... Yıkıla, yakıla geçen zaman ıçinde birbirinin üstüne dokuz kent yüksel- miştır... Bunlardan altıncısı, îsa'dan önceki 1200yıllanndaYunanistan'dan gelen Akhalar'ın saldınsına uğra- mıştır... 10 yıllık kuşatmanın sonun- da geri çekilmiş gıbi yapan Akhalar'ın surlann önüne bıraktığt tahta atın içeri alınması üzerine attan çıkan as- kerlerin şehrin kapısını açmasıyla îl- yon düşmüştür... Homeros, efsane ile gerçeğin birbirine kanştığı bu sa- vaşın destanını yazmıştır. Hlsarlık hep aynı Destan kalmış, Troya toprağın al- tına girmiştir ve 19 yüzyıhn sonla- nna doğru Heinrich Schtiemann, Al- manya'dan kalkıp Çanakkale'ye gel- miş; yöre halkının Hisarlık dediğı yerde yaptığı kazılarla çocukluğun- dan ben duşlerını süsleyen Troya'yı bulmuştur... Bulduklannı da üDcesı- ne kaçırmıştır... II. Dünya Savaşı sı- rasında Berlin'de bir hayvanat bah- çesınde saklanan eserleri de Ruslar alıp götürmüştür... Çankkale'den 22 kılometre ötede- ki Troya'ya doğru giderken, tablo Arza Erhat" m çizdiği tablodan fark- h değil... Bıraz yükselince birkaç kü- çük yapılaşma dışında çamlıklar, zey- tinlikler, alabildiğine maviler. yeşil- ler, sanlar yerlerinde duruyor; insa- nın içi bir hoş oluyor. Koca Troya bu mu? Troya'yı gezerken ya bu toprakla- nn öyküsünü bilmek gerekiyor ya da bir rehberle dolaşmak... Çünkü Troya'nın adı ne kadar görkemh ise kalıntılan da o denlı sıradan... Azra Erhat, "Hisarhk tepesine çıküğuıız zaman, karşınızda iri gümüşi taşlar- la öriilmüş bir duvar görürsünüz. Bu duvar iki saatte dolaşabileceğiniz bir höyüğü çevreler. Koca Troya şehri bu mudur demekten alamazsuuz ken- dinizT diyor... Haksızdeğıl... Hele höyüğe girince... Bınlerce yıl- da üst üste lcurulmuş ve efsanelerle bezenmış kentın kazılarda ortaya çı- kartılan katmanlannın, bilmeden ge- lip bakan birine bir çukur ya da taş yığını görünmesi çok doğal... Troya atının ünü Işte şu adam... Bıyıklı olanı... Aya- ğında lastık terlıkler var... Para venp ıçeri gırmış, ama gördüklennden hoş- nut kalmadığı belli... Kazı alanında gırılmemesi ıstenen bölgede dolaşı- yor. Troya'nın son döneminden kal- ma kuyunun ıçine bakıp bir şeyler an- yor... Kuyunun dibinde ne görecekse! Ne gördüğünü sorunca da sıntıyor. e-posta: d^asom@cumhupyet.com.tr Türkıye denıhnce akla ne gelır? Şiş kebap, rakı, lokum mu? Istan- bul mu, Ayasorya mı, Efes mi? Dan- söz mü, fes mı. yağlı güreş mi? Kankatürcüler, can alıcı noktalan bılen ınsanlardır.. Alanya'da düzen- lenen uluslararası bır kankatür yanş- masında üç yıldır turizm teması üze- rine tarih, çe\Te ve banş konulan iş- leniyor... Çınden Brezüya'ya. Nor- veç'ten Mısır'a kadar dünyanın dört bır yanından gelen karikatürlerde, Türkıye üzenne bir gönderme yapı- lacaksa kullanılan unsur hep aynı oluyor: Troya atı... Türktye ve Troya Türkıye eşittır Troya. . Peki Türkiye bunun farkında mı? Yanıt: Kocaman bır hayır! Düne kadar tngıhzler, atalannın Troya"dan geldığını söylüyordu... Son yıllardaki bulgulardan Türklerin ata- Erhat, Troyalı Hektor'un Anadolu'nun ilk ulusal kahramam olduğunu söyler ve Anadolu'daki son ulusal kahraman Mustafa KemaFin atası sayar... Peki biz Troya'da olup biten ne kadar biliyoruz? lannın Troyalı olduğu konuşuluyor.. Troya, özbe öz Anadolu toprağı ve hem de "Baü"dan gelenlerin saldı- nsına uğramış bir toprak... Batı'nın saldırganlığı Troya'nın ihtiyar kralı Priamos. . Mahzun krahçesı Hekabe... Krahn kü- çük oğlu Paris... Kralın büyük oğlu ve Anadolu'nun ilk ulusal kahrama- nı Hektor... Troya savaşı \e Hektor, hangı okul kitabında yazıyor. hangı derste ışle- niyor? Yine Azra Erhat, bu kez Mitolojı Sözlüğü'nde şöyle diyor: "Tftjya savaşı böl^sel bir karşüaş- ma değil, Baü dümasının Çanakka- le Boğazı'ndan Mezopotamva'ya ka- dar uzanan Asya kıtasına ilk sâldın- şı, u\garhkve zenginlikte Baü'yı çok aşnuş olan Anadolu> u ele geçirmek için ilk denenıesi, girişimklir.Bunu an- cak böyle anladıktan sonradır ki, Ho- meros destanını gereğince değerlen- dirtbilir, Troya savaşının gerçek nite- Bgini anlayabilir ve Bogazların kilit noktasmda çarpışan güçlerin asıl ama- a açığa Mirulduktan sonra, savaşçı- ların karakterine ışık tutarak onları tarihteki benzerleriylt karşılaşbra- biHriz. Hemen sövieyeyim ki üç dört bin yıl önceki Troya savaşıvla yakuı tarihin Çanakkale savaşı arasında göze çarpan bir benzerük vardır ve Sonradan yapılma "tahta at", ören yerine girişte turistlerin büyük ilgisini çekiyor... Kahnhlar, görkemli olmasa da Trma'nm öyküsünü büenierigEemü bir yolculuğa çıkarm)r_ Hektor'u Mustafa Kemal'in atası ola- rak görmek>anhşbir\wum değil, ter- sinetarihidognıdegeriendinneninbir örneği, bir beürtisi savılabiBr." Hektor ve Mustafa Kemal... Troya'dan karşı yakaya bakınca da- ha ıyı anlaşıhyor, Azra Erhat'ın yo- rumu. . Karşı kıyıdan püfur püfür esen rüzgâra kapılmış giden beyaz bu- lutlann arkasından Hektor ve Mus- tafa Kemal selamlıyor bizı... Ama bize ne kadar uzak şu Troya! Ouercus Troland Homeros, Ilyada'ya "Sö>1e tann- ça, Peleusoğlu AkhiDeus'un öfkesini söyle" diyerek başlar ve 16 bini aş- kın dizenın sonunda destanı "Işte böyle yapıldı atlan iyi süren Hek- tor'un cenaze töreni" diye bitırir... Troya'yı sahıplenebilmek içın okul- larda zorunlu ders mı olmalı ilyada? Quercus Troıand: Troya meşesi- nın bilımsel adı... Troya'da taş ve toprak dışında beş bin yıldan genye zeytın ve meşe ağaç- lan kalmış... Ağaçlann ömrü tabii ki bin yılla- ra varmıyor, ama onlar hep var; öm- rünü tamamlayanın yenne yenisi kök salıyor bu topraklarda... Söküp at- mak mümkün değil, meşeyi ve zey- tini Troya"dan... Ylne Almanlarl Ören yerinin girişindeki devasa tahta at ise sonradan yapılma. iyi kı yapılmış; yerlı ve yabancı turistlenn Troya anılan için objektif- lere güzel bir fon oluşturuyor. Bir Alman çalmıştı Troya'nın ha- zinelerinı... Şimdi Almanlar destek- liyor kazı giderlerini... Bütün dünya, kazı sonuçlannı nefesini kesmiş bek- liyor; yenı ne çıkacak diye... Efsane- yi gerçeğe. gerçeği efsaneye dönüş- türecek çok şey var daha bu dokuz kat toprakta... Belki dünya tanhi yenıden yazıla- cak Troya'da... Bizımkıler ise ne kadar turist ge- lecek hesabında! GEÇMİŞTEN GELECEĞE ORHANERİNÇ RP'den Yola Çıkarsak... Hukuk dünyamızın yetkin kişilerinden kapı yol- daşım Fıkret llkiz'in Avrupa Insan Haklan Mahke- mesı (AİHM) Büyük Dairesi'nin, Refah Partisı'nin (RP) kapatılmasına ilişkin Anayasa Mahkemesi ka- ranna yapılan itirazı yerınde bulmayan 3. Daire ve Büyük Daıre kararını yansıtan ve irdeleyen yazı di- zisini okudukça, kimi siyasetçilerimızin yalnızca kendi doğrulannı yaşamageçirme çabalannın an- lamsızlığı daha da belirgınleşiyor. Diziden şu bölümlerin yinelenerek altının çizilme- sinde yarar var. "k\HM inceleme sırasında koşullan değeriendir- miş ve Refah'ın kapatıldığı tarihsel bağlam ve de- mokratik toplumun içinde kalmaya çaba gösteren ülkede, "bu bağlam içindeki laiklik ilkesinin ko- runmasındaki genel çıkann göz önünde bulun- durulacağının altını çizmiştir." "Fakat kısa bir sü- re sonra Refah, bu (partinin amaç ve eğilimlerini sergileyen) eylem ve konuşmalann sorumlulannı, örneğin Meclis üyesi ve büyük bir şehrin beledi- ye başkanlığı gibi önemli görevlere atamış, tartış- malı konuşmalardan birini taşra teşkilatlannda si- yasi eğitim malzemesi olarak kullanılmak üzere dağıtmıştır. Anayasa Mahkemesi'ndeki kapatılma davasından önce Refahlılar, söz konusu fiil ve açık- lamalarda bulunan üyelerine karşı herhangi bir di- siplin işlemi yapmadığı gibi bu düşünceleri hiç eleştirmemişlerdir de..." "Eğer Refah, demokratik ılkelere aykırı birprog- ram sunsaydı, sahip olacağı sıyasi iktidar tekelı, bu programda öngörülen toplum modelini kurma- sını mümkün kılacaktı." • • • Bu bölümler bile, her olanaktan yararlanarak tür- ban yasağını hem ilk ve ortaöğretim hem de yük- sekögretimde kaJdırmakya da delmek için çaba har- cayan Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) işinin hu- kuksal açıdan kolay ve tutariı olmadığını ortaya ko- yuyor. Bu köşenin okurlan, türban yasağını kaldır- mak için ıdare mahkemelerine, Danıştay'a, Anaya- sa Mahkemesi'ne ve nihayet önceki adıyla Avrupa Insan Haklan Komısyonu, şimdiki adıyla Avrupa In- san Haklan Mahkemesi'ne yapılan başvurulann na- sıl ve neden reddedildiğini anımsayacaklardır. llkiz'in yazı dizisi; AİHM'nin, bizim kimi aklıevvel- lerin iddialannın aksıne laiklik ilkesine yönelik giri- şimleri, demokrasiye yönelik bir somut tehdit ola- rak degerlendirdiğini de ortaya koyuyor. • • • Avrupa Biriiği'ne uyum yasalan kapsamında ana- yasanın kimi maddeleri de değiştirildi. 17 Ekım 2001 günü Resmi Gazete ile yayımla- narak yürürlüğe giren ve 4709 sayılı yasayla yapı- lan degişiklik 1987 yılından bu yana yapılmış en kap- samlı degişiklik olma özelliğinı koruyor. 1982 Ana- yasası'nın tam 34 maddesı elden geçirildi. "Temel hak ve hürriyetlerin kötüye kullanılama- ması" kenar başlıklı 14'üncü madde de bu kap- samda yenilendi. Eski maddede yer alan genel tanımlann yerine birinci fıkrası şöyle oluşturuldu: "Anayasada yer alan hak ve hürriyetlerin hiçbi- ri, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlü- ğünü bozmayı ve insan haklarına dayanan de- mokratik ve laik Cumhuriyeti ortadan kaldırma- yı amaçlayan faaliyetler biçiminde kullanılamaz." Yüksek öğretim Kurumu (YÖK) ve türbanla ilgi- li girişimleri, AİHM'nin de kabul ettiği ilkeler kap- samında değeriendirmenin yalnızca ülke için de- ğil, iktidar partısı için de yararlı olacağı görülüyor. Çünkü AİHM karartannın iç hukukumuzu ve yar- gı kararlannı bağlayıcı bir nitelik taşıdığını yasal bir değişiklikle gerçekleştiren de bugünkü iktidar par- tisidir. oerinc@cumhuriyet.com.tr İstanbul Tabip Odasi: ödemeyle îlgıli kısıtlaıııa • îstanbul Tabip Odası, AKP hükümetinin SSK'deki hekimlerin ve diğer sağlık çalışanlannın ek ödemelerine kısıtlama getirmesini kınayarak uygulamanın durdurulmasını istedi. tstanbul Haber Servisi - tstanbul Tabip Odası yetkilileri, AKP hükümetinin "Acil Eylem Plam" çerçevesüıde yayımladığı genelge ile SSK'deki hekimlenn ^r e diğer sağlık çalışanlannın ek ödemelerine kısıtlama getirmesini kınayarak uygulamanın durdurulmasını istediler. istanbul Tabip Odası'ndan yapılan yazılı açıldamada, AKP'nin, devlet hastanelerindeki performansa dayalı döner sermaye uygulamasının ardından, son yayımlanan "SSK Ek Ödeme Genelgesi" ile nöbet ek ödemelerini de kaldınldığı ve part-time çalışan hekimlerin ücretlerinin önemli oranda düşürüldüğü belırtildi. Ek ödemelerin emekliliğe hiçbır katkısının bulunmadığı ifade edilen açıklamada, bu uygulamanın keyfiyetten anndınlarak adil bir oranlamayla güvence altına alınması istendi. Açıklamada, part-tıme çalışmamn başından beri hekimlerin tercıh ettiği bir çalışma bıçimi olmadığı kaydedilerek, "YüTardır yoksuOuk sınınnda rutulan maaşlar karşısmda heldmler, tnuayenehane açarak, dışanda nöbet tutarak ya da isyeri hekimliği yaparak ortalama bir gelir elde etmeye teşvik edfldi" deruldi. Bu uygulamanın tam gün çahşmayı özendirmek amacıyla yapılmış olamayacağı ıfade edilen açıklamaya şöyle de\am edildi: "Tam günü özendirmek için seçikcek yöntem. part-time çahşanlan cezalandumak olamaz. Özendirmek, iyileştirme ön koşulunu gerektiren bir eylem olup hekimlerin tam gün çahşmayı seçecekleri ortamlan yaratmayi gerekrjrmektedir. Bu uygulamaya bir an önce son verilmelidir."
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear