Catalog

Cumhuriyel İmliyaz Sahibi: CUMHURİYET \AKFI adma İLHAN SELÇUK G e n e l Yavin Y Ö n e t m e n İ : İ b r a h İ n i Istihbarat. Cengiz Yıldırım • Ekonomı. Öz- YayınKuıulu.İ]haııSelçıık(Baş- AnkaraTem>tlcısı MustafaBalba) AtaturkBuhanNo 125.Kat4. Muessese Muduru: Y l d # Y İ İ MÜdÜriİ S f i l e m y ü z a k # Kûltü E e e e n B r k ö z # Sp k J E K D ) k J T 1 9 " h F k 9 5 # ( T YJdlZ # YaZllŞİeri Müdürü- SaÜm l e m y ü z a k # Kültür Eeemen Berköz # Spor karij.EmreKongarıDamşman). BakanlıiJar Tel -1195020("hatt. Fkş 4195O27»İzmırTermılcısı Erol Erkut AtoaSİan#SorumlU Müdlir Mehmet A b d ü l k adirYücelınan»Makaleler. Sami Ka- Orhan Erinç, Hikmet Çetin- SerdarKıak,H ZıvaBh H52 S 23Tel 4411220. Faks 4418745 R l ı a | ıs ıe m . s S ^ H ^ f f l S J Î K S f N ^ S 1 " ö r e n • Düzeltme. Abdullah Y.z.c, • B,l- kaya. Şükran Şoner, Ibrahim »AdanaT^las,-ÇetinViğenoğlu,InonüCd 119S No 1 l.Tel *± ?'"" 1 Sucu • Haber Merkezi Hakan Kara Müdürü: gı-Belge: Edibe Buğra • Yurt Habeden. Meh- met Faraç > A\rupa Temsılcisı Güra> Oz y Ş Yıİdız, Orhan Bursaiı, Musta- faBalba). Hakan Kara. ÇetinYiğenoğlu,I 3*3 12 11. Faks 363 12 15 Antalya Temsıkısı Ahmet Onrçoğiıı CumhumrtCad8Ü5Tel 0242 24S005" Fa\ 243115' Ahmet Korulsan • Sa- tı> Fazilet Kuza Jl/f 5S?S *ûendMQdûr C MuttaDökn#MJCûr';rd Ftariamaı Hakan Actr • Vudur \TC ıF.ians vs Operas>onl Erhan Özdnnir#PazariamaDın;ktönı Tûla> Tosun Tel l'2i: 354 .v Jj Faks O : '54 '-2 0" \»tırabvM:\auGünHirberAjansıBasııneYayınuIıJ>.\Ş TûİDcağı Cad 39 41 Cagaloglu 34 Wlsonbül.PK. 246-Sııfarı 3+135 la. Td-|0:i:ı5l2O5O5CDhalı Faks IÛ212)5I3 85 05 Bmkı: MertcezGazettDeraBasım YajinolılSan.veTıc AŞBartarosButvanNo 125 Beşıka, - Isı GtoeiDağıüm: BBDMeıtez 22EYLÜL2OO3 lmsak>15 Guneş:6 44 Öğle:l?04 Ikındr 16 28 Akşam: 19 12 Yatsı:2O33 • Haber Merkezi - Ingiliz müzisyen Jason "Jay" Kay lıderliğindekı Jamiroquai, £ Mydonose f - Showland'de müzikseverlerle buluştu. Bugüne ^, kadar 5 albüm ile "-. dunya çapında 20 milyon albüm satışına uiaşan •Î •>. topluluk şarkılanyla * müzikseverleri coşturdu. Tayland'da yürüyüş hediyesi • RANGKOK (AA) - Tayland'da Bangkok Üniversitesi, çok dar ve kısa kıyafetler giyen kız öğrencilere düzgün giyinmeleri için altın ve elmas mücevher dağıtacak. Bangkok Üniversitesı Rektör Yardımcısı Suree Buranathanıt. çoğu öğrencinin dar bluz ve kısa etek tercih etmesi üzerine üniversitenin daha az 'kışkırtıcf giyinmeye teşvik için kız öğrencilere 4800-6500 baht (150-200 milyon) değennde 3 elmas pandantif ve altın kolye seti vermeyi planladığını belirtti. • tstanbul Haber Servisi - İstanbul'da eğlence dünyasının kalbinın attığı Beyoğlu'nda, fspanyol kültürü temsil eden "Venta Del Toro" adlı yeni bir restoran açıldı. Galata Kuledibi'nde hizmete giren restorarun açılış kokteyline aralannda lspanya Büyükelçisi Manuel de la Camara Hermoso'nun da bulunduğu çok sayıda davetlı katıldı. Ortağı Ana Gomez De Pablos ile ban işleten Necmettin Fırat, restorarun hafta içi saat 01 00'e, hafta sonu ise 02.00'ye kadar açık kaiacağını söyledi. Dünya Bankası: Sağlık ve eğitimi özel sektöre devretmek yoksulların zararına olur Her şeyi özefleştirrneyin# Temel hizmetlerin genellikle erişim, nitelik ve nicelik bakımından yoksul insanları hayal kırıklığına uğrattığı belirtilen Dünya Gelişim Raporu 2004'te, özelleştirmenin durumu daha da kötüleştireceği vurgulandı. ANKARA (ANKA) - AKP hülcümeti eğitim ve sağlık alanında özel sektöre kapılan sonuna kadar açarken Dünya Bankası; kamu hızmetlen ile ilgili sıkınnlar bulunurken her şeyi özel sektöre de\Tetme anlayışının yanlış olacağı uyansında bulundu. Dünya Bankası, "Dünya Gelişim Raporu 2004" başlıklı raporunda, yoksulların daha yaygın bir şekılde sağlık. eğitim, su, hijyen ve elektrik hizmetlerinde daha kaliteli düzeye ulaşamazlar ise insanı refahın var olamayacağını belirtti. Hizmet kalitesi düşük Temel hızmetlenn genellikle erişim, nitelik ve nıcelik bakımından yoksul insanlan hayal kırıklığına uğrattığı belirtilen raporda, insani gelişimdeki ilerlemeyi hızlandırmak için ekonomik büyümenin gerekli olduğu ancak yeterli olmadığı kaydedildi. Dünya çapuıda 1 rrülyar insanın iyileştırilmiş su kaynaklanna ulaşımdan: 2.5 milyar insanın da iyıleştirilmiş hijyene ulaşımdan yoksun olduğu bildirilen raporda. " Yoksul insanlar ulaşabilseler bile hizmetlerin kalitesi acı bir şekilde çok düşük" denıldı. Raporda özetle şöyle denildi: "Eğer bireyler kendi imkânlanna bırakıhr ise beraberce istedikleri eğitim ve sağfak düzeyini sağlayamayacaklardır. Bu sadece teoride doğru olmamakla beraber pratikte de hiçbir ülke, hükümetin katılımı olmaksızm çocuk ölünılerinde ve Dköğretimde önemB bir geüşme sağlayamamıştır. Aynca, sağhk, eğitim ve altyapıda özel sektör kaüfamı da soruusuz değjkür." • .v -r v' \ ondra cıvıl cıvıl Londra'da dûzenlenen moda haftasındaJd defileler tüm hızıyia sürüyor. Dün ilkbahar - yaz kreasvonlannı sergileyen iki modacı Ronit Zilkha ve J. Maskrey podyumda bir renk şöleni yarattı. Zilkha'nın en çok dikkat çeken tasanmı modelin vücudunu parlak taşlarla süslediğrvdi. Başından ayak bileklerüıe kadar parlak taşlara bezenen model izJcyenlerden dakikalarca alkış akü. J. Maskrey ise özellikle renk renk tüylerden oluşan şapkalanyla dikkat çekti (Fotoğraf: REUTERS) kredi kartlarında İş Bankası kredi kartınız varsa artık düşük faiz avantajından faydalanabilirsiniz. Henüz bir İş Bankası kredi kartınız yoksa, hemen en yakın şubemize uğrayın, siz de İş Bankası kredi kartlarının avantajlarından yararlanmaya başlayın.* www.isbank.com.tr 444 02 02 TURKIYE S* BANKASI Önlemek için yol haritası hazırlanacak FİKİR YOKSUNU SİYASETÇİ İSRAFA NEDEN OLUYOR ANKARA (AA) - Türkıye Israfı Ön- leme Vakfı Müte\elli Heyetı Başkam, AKP Dıyarbakır NMetvekıli Prof. Aziz AkgüL 2004, Türkıye israfi Önleme Yı- h Projesi çerçevesinde, 2004 yılı için- de toplum önderlerinden oluşan bir ^'üksek Kurul oluşrurmayı düşündük- lerüıi bildırdi. Akgül, bu kurulun 2004 \ıh 2 Ocak, 15 Temmuz ve 15 Aralık tarihlerinde toplantılar yapacağını ve Türkiye'nin israfi önlemeye yönelik vizyonunu or- taya koyacağını söyledi. AJcgül, israf alanlarının oluşması ve Türkiyenin kötü yönetılmesının sorumlulanmn fi- kir üretemeyen siyasetçiler ve bürok- ratlar olduğunu savundu. AJcgül, isra- fi önlemek içuı radikal dönüşümler yapmak gerektiğini belirterek bu ko- nuda bir yol haritası hazırlayacaklan- nı bildirdi. İsraf alanlannı altın. gümüş, bronz ve düz alanlar olarak 4 gruba ayırdık- lannı belirten Akgül, "iç borç faizüıi" altın alan. "sosyal güvenlik sistemini" gümüş alan, bronz israf alanlannı ka- mu yönetiminin her kesiminde yapılan israflar olarak nitelendırdi. Bismil'den 3 yılda 800 parça CÖK BAKIR, YER TARİHİ ESER DhARBAMR (A.4) - Dıyarbakır'ın Bismil ilçesinde son 3 yılda yapılan kazılarda yaklaşık 800 tarihi eser ortaya çıkanldı. Dıyarbakır Müze Müdürü Necdet InaL üç yıldır yapılan kazılarda MÖ 7500 yılından MÖ 6. yüzyıla kadar olan çeşitli e\Telere ait tarihi eserlerin gün ışığına çıkanldığını belirtti. Özellikle Yeni Asur dönemıne aıt MÖ 900 ile 600 yıllan arasında belge nitelığı taşıyan çok önemli tabletlerin bulundugunu bildırdi. İnal şunlan söyledi: "Kazılarda, Asur döneminin tkaretinl, ahşverişini ve vönetim biçimini anlatan taÛeder çıkanldı. Örneğin bir tabletin tercümesinde. bir vatinin. öküz nedeniyle çıkan kavgada kraia şikâyeti yer ahvordu. Aynca Asur döneminin başkenti olduğu tahmin edikn (Tuşhan) di>e bir bölge tespit edildi" ANTJK FIRIN Gaziantep'in Karkanuş ilçesinde GAP kapsanun- da inşa edilen Karkanuş Barajı altında kalacak olan Saragahö\ iiktcki çalışmalarda günümüz- den 3700 >ıl önceye ait bir seramik finnı ortaya çı- SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN Gâzi, Ne Yapardı?. Türkiye'nin Bankası Gâzi'nin Hatay Davası sırasındaki, o heyecan verici yolculuğunu, Ana- dolu Ajanst, şöyle bırtebliğle kamuoyu- na açıklamıştı: "Istanbul (AA)- Cum- hurreisi Atatürk 5 Ikinci Kânun'da (Ocak) Istanbul'u terketmeye ve şim- dilik Konya'ya gitmeye karar vermiş- tir. Müşarünialeyh bu gece saat 3.00'te Haydarpaşa istasyonunda hususi trenleriyfe Konya'ya hareket buyurmuşlardır..." Gâzi, bir başka trenle Başvekil Ismet Paşa'yı Ankara'dan ona mülâkı olmaya çağırmıştı; o trende bulunan Riyaset-i Cumhur Kâtib-ı Umumisı Hasan Rıza bey. diyor kı: "...tren hareket edince, bir müddet Başvekil'e mahsus özel vagonun salonunda oturup konuştuk; sonra ayağa kalkıp, komparbmanla- nmıza gitmek üzere izin istedik. Ayn- lırken Başvekil kolumdan tuttu, 'Sen kal görüşelim' dedi ve beni karşısına oturttu; âşikâr bir heyecanla:'- Yann büyük kavga olacak!' diye bağırdı, '- Niçin Paşam?' '-...Görmüyor musun, memleket Fransızlaria harbe sürükle- niyor..." (H.R.Soyak, 'Atatürk'ten Hatı- ralar', Cilt 2. s. 602. YKY. 1973) Açıkçası, Başvekjl 'Sancak Uyuşmaz- lığı' (Fransızlar Hatay'a 'Sancak' di- yordu) yüzünden, Fransa ile savaşmak zorundakalacağımızdan korkuyor. Oy- sa Mustafa Kemal, Paris'teki 'Halk Cephesi/Front Populaire' koalisyo- nunun, ne kadar zor ve çaresız durum- da olduğunu çoktan saptamıştır: Is- panya'da Franco, (Faşizm'in yükseli- şt); Almanya'da Hitier, Italya da Mus- solini iktıdan (Faşizm'in yükselişi); Fran- sa'da Muhafazakâr ve Liberal MuhaJe- fet'in dolaplan, Başbakan Leon Blum'ü öylesine köşeye sıkjştrmıştırki, değil sa- vaşmak, 'Sancak' için parmağını bile oynatamaz. Bu tesbitinin arkasını, -ki dogrudur ve 1939'daki çöküş bunu te- yit etmıştır -, Hasan Rıza bey'e göre, Gâzi şöyle getirmıştir: "...çocuk, biz istesek bile, Fran- sızlar Sancak için bizimle bir harbe girerler mi hiç? Arkadaşlar bunu na- sıl düşünebiliyoriar, görmüyoriar mı bugün Fransa'nın bizzat anavatanı büyük tehlikelerle sarılı haldedir. Bu- nu her Fransız idrâk etmiştir ve en- dise içindedir. Sancak'a gelince, Fran- sızlardan dünyada böyle bir yerin mevcut olduğunu bilenler, yüzde bi- ri, ikiyi geçmez..." (a.g.e.s. 606) Öncellk hakkı'nın özetl' 'Tesbrt' bu olunca, Hatay için 'si- lâhlı' çözüm o anda 'şahsi/bireysel' bir dava olmaktan çikmış; 'Tutsak Uluslar'ın Emperyalizm'e karşı Kur- tuluş Savaşlan'na destek olmak ma- nasını kazanarak, 'evrensel'e dönüş- müştür. Hatırlayacaksınız, o vesileyle Gâzi demiştir ki: "...bir şey daha söyleyeyim: ben bu- günkü (1937) Fransız idarecilerinin, Suriye ve Lübnan'a öyle kolay kolay, Istiklâl vereceklerinden emin değilim; zaten tatbikatı, birtakım yersiz bahâ- nelerle üç sene sonraya tâ'lik etme- leri (ertelemeleri'ı buna delil telâkki edi- lebilir. Binaenaleyh (buraya dikkat!) biz hareketimizi onlara da teşmil ederek, kısa yoldan gerek Suriye ve gerekse Lübnan'ın özledikleri gerçek istiklâl- lerini temin edebiliriz..." (a g.e.s. 607) Kısa, kesin, net ve açık! Gâzi'ye gö- re, 'eskı Osmanlı' kavimler, tam ba- ğımsız ve özgür olmalıdır; bunu kendi güçleriyle emperyalist işgalciyle sava- şarak başanrlarsa, iyi olur; Türkiye, bfr federasyon ya da konfederasyonda, onlarla bırieşmeyı duşürjebıiır. Yok, Em- peryalist işgalci, 'eski Osmanlı' hal- kını bağımsıziığından ve özgürlüğün- den yoksun btrakır, onu sömürge gi- bi kullanırsa; kendi haklannı savunan Türkiye, 'eski Osmanlı' halkınm öz- gürtüğü ve bağımsızlığı için, onlann davasına katılabilir; gerekirse, siiâh- lı mücadeleye bile girer. Evet Gâzi'nin Ortadoğu'daki eski 'Os- manlı Halklan' için benimsedığı 'önce- lik hakkı'nın özeti bu! O zaman sonj şu mudureğerGâzi sağolsaydı, içındeya- şadığımız 'Irak çıkmazı'nda Ankara'nın tavn ve tutacağı yol, ne olabilirdi? Aynı yolu tutardı... Hiç kuşkusuz, aynı yol: bir kere, Şam, Halep ve Beyrut yöresıni işgal etmış Fransa'ya karşı, o gün nasıl 'di- kiliyorsa'; bugün haksız ve geçersiz sebeblerle Musul, Bağdad ve Basra yöresini işgal etmiş ABD'ye de, öyle 'di- kilirdi'. Işgâle uğramış Iraklılarla-dini, mezhebi, soyu, sopu, ne olursa olsun- ; bu yeni Kurtuluş ve Bağımsızlık sa- vaşında, dayanışma içine girerdi; o hal- ka, gücünün yettiği her alanda, gerek- li yardımı yapardı. İşgalci ABD, ezkaza. Ankara'nın da iş- gale katılması, onun sorumluluğuna or- tak olması önerisinde bulunursa; bunu ka- bul etmek için baheneler arayıp, uydur- ma nedenler yaratacağına; önenyı te- reddütsüz reddederdi: zira bunu kabul et- mek 1937 Ortadoğusu'nda aynı filmi çeviren İngiliz/Fransız (Baü'lı, Beyaz ve Hıristiyan) Emperyalizm'inın yaptı- ğınıonaylamakonunlaişbiıiiğınegırmek anlamına gelirdi, ki o zaman Cumhuri- yet Hükümeti'nın, 'Damat' Ferid Paşa Kabinesi'nden; onu destekleyenlerin de, 'Ingiliz Muhipler Cemiyeti' üyelerin- den, hiçbir farkı kalmazdı. Meraklısı Gâzi Mustafa Kemal Pa- şa'nın, 'Damat' Ferid Paşa'ya ve şak- şakçısı 'Ingiliz Muhipleri'ne nasıl dav- randığını. hangi âkıbeti lâyık gördüğünü Inkılâp Tarihi'nden öğrenebilır, elbette, 'doğru' yazılmış olanını, bulabilirse.... %6.40lık faiz oranı 22 Eylul 2003den ıtıbaren geçerti olacakiır e-mail:tilahan ' isnet.net.tr, http://www.bilgiyayinevi.com.tr/ailhan Faks:0-212/26019 88