22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 14EYLUL2003PAZAR 8 sranbul HABERLERIN DEVAMI TURKIYE Y 22 Sinop Y 26 Adana PB 29 Y 23 Samsi—in Y 26 Mersin PB 32 <ocaeiı Y 24 Trabzon PB 26 Dıyarbakır A 33 Y 24 Giresuan PB 26 Şanlıurfa A 35 zmır °B 29 Ankars Y 27 Mardin A 31 vianisa D B 29 Eskişeghir Y 26 Siırt A 31 Aydın 30 Konya. PB 27 Hakkâri B 30 Denizlı =B 30 Sıvas PB 25 Van B 25 rongufdak Y 23 Antaly a PB 29 Kars PB 24 Yurdun kuzey ve batı ke- sımlen parçalı çok bulut- U Marmara, Batı Kara- denız. Iç Ege, Iç Anaefo- lu'nurı kuzeybatısı ıle Samsun çevreten sağa- nak ve gökgurültulu sa- ğanak yağışlı, diğer yer- ler az bulutlu ve açık ge- çecet Rüzgâr guney ve batı yonlerden haftf, ara- sıra orta kuvvette, yağış anında kavvetlı esecek DIS MERKEZLER Oslo Helsinkı Stockholm Londra Amstefdam Brüksel Parıs Bonn B B B B B B B B 20 18 19 23 21 22 20 20 Münih B 20 Zünh Berlın Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina B B B B PB Y Y Y 21) 21 32 22 20 14 25 26 B 20 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bışkek Tiflıs Kahıre PB A PB Y PB Y Y B 16 23 16 28 23 24 14 32 B 33 Taşkent Tafıran Bj Jtlü ^ Çok bulutlu • Yagmuriu Kartı o Sulu kar > Gok gürultûlu G U N C E L CÜCVEYT ARCAYÜREK • Baştarafı L Sayfada imzalanacak bir anlaşmay la dört taksitte verile- cek. Ama her taksitin ana kc»şulu IMF'nin onayına bağlı. örneğin ilk taksit 1 .5 milyann ödenmesi için IMF, ekcnomide ilk alt« aylık gidişata olumlu rapor verirse gerçekleşecek. Türkiye ile <\BD arasında lrak bağlamında Bush yönetiminin öakış açısına t ers düşen çeşitli "pü- rûzler" yaşanıyor. Ömeğin asker gönderrr»e konusundaki belir- sizlik. VVashingtcn ikide bir kredinin asker gönder- meyle bağlaitılı olmadığın ı söylüyor ama, ileriki günlerde "bsğlantı olup olrnayacağı" kuşkulu. IMF merkezi, vVashington'da Beyaz Saray'a i- ki, bilemediniz üç kilometre uzakta. IMF'nin ABD güdümünde uluslararası b ir kuruluş olduğu bili- nen bir gerçek. Dünya efendiliğinesoyunan VVashington'ın as- ker göndermezsek veya bsşka bir konuda -tez- kerenin ret edilmesinden sonra olacağı yok ya- herhangi bir konuda saptadığı politikalara ters düşen bir hareket yaparsak ve ABD'nin tepesi atarsa; Türkiye'yi doğrudan cezalandırma yerine IMF'yi harekete geçirerek 9-5 milyann bilmem ka- çıncı taksitinı serbest bırakmaması, uluslararası kredi kurumlanna gereken yardımın yapılmama- sını telkin etmesi uzak bir olasılık mı? Butürdavranışlann nicelerini 1970'lerden son- ra kaç kez yaşadık. Böylesi bir senaryonun neresi mantık dışı kı, şeytanm avukatlığına, komplo teorisine örnek ol- sun! Oysa bizdeki ABD cazgırian şeytanm ta kendi- si. Ülke yararlarını savunanlara iktidarla ağız bir- liği ederek küfredenlerin ciimlesi ülke yararlarına komplo ustası. • • * - PKK-KADEK konusunda pazarlık yapmak için gönderilen ABD heyeti ile saatler süren pazarlı- ğın sonuçlarını milli matbuatımız neredeyse da- vul zurna bayram havası içinde karşıladı. Oysa alınan -tabii ustalıkla sızdınlan- haberle- re göre, durum açık hava sinemasında çekirdek çitleyerek izlenen ve mutlu sonla biten savaş film- lerindeki gibi çekici, sevindirici özellikler içermi- yor. öncelik; ölü doğan -adının üzerinde bile hâlâ anlaşamadığımız- Topluma Kazandırma ya da Eve Dönüş veya PKK'liye af diye-anılan yasaya "işleıiikkazandırmakmış". Nasıl? Bir yeni yasa mı çıkarılacak. Türk hükümeti yi- ne dağdaki teröriste gel yurda dön seni bağrıma basacağım, sana iş bulacağım, politika yaparak ülkeye damganı vurmanı sağlayacağım, sana bayramlarda elma şekeri, cici elbiseler alacağım diye banşçıl saldırılara mı geçecek? Henüz bilin- miyor. •••A- Turfanda Mevlana bu iktidar, bu kadro: Bak Amerikalı baban da sorunu silahsız çözme- yi, seni Kuzey Irak'tan Güney Anadolu'ya atarak hem kendini, hem de dünya ahret kardeş ilan et- tiği lrak Kürtlerini beladan kurtarmak istiyor. Gel be, ne istiyorsan söyle ve ama yeter ki gel! Ne edecek ne yapacak d a devletlû, azametli, sonuç almakta notu sıfır arna toz kaldırmakta us- ta bu iktidar; Eve Dönüş mü, Topluma Kazandır- ma mı, af mı adı namı ne halt ise, örgüt üzerinde beş paralık olumlu sonuç vermeyen, bir aydır yü- rürlükteki bu yasaya nasıl işlerlik kazandıracak acaba? Ne kadar sürecek bu işlerlik kazandırma formü- lü, elbette bılemiyoruz. Zaten biz vatandaşız. Ku- zu gibi tertemiz, sessiz, 4-5 yılda bir kez, seçim- den seçimeee ses veren seçenler... Artık yolda vatandaşın, takside şoförün hay seçmezolaydıkdemeyebaşladığıseçilenlerise... Onlar, neler ne yapılacağını -herhalde- biliyoriar (mı?). Velakin malum yasa işlerlik kazanmazsa.. işte o zaman... Tutmayın, beri durun, (ne olacağı na- sıl olacağı bugünden belli olmayan) Türk-Ameri- kan işbirtiği geliyor, çekilin yoldan. İşte sızdırılan karar: "Kuzey lrak, PKK-KADEK unsurlarından anndınlacak, örgütün üst düzey yöneticilerinin Türkiye dışında bir ülkeye g/tmesi önlenecek, Tür- kiye'ye teslim olmalan için baskı yapılacak"m\ş\ Eeee, yani? Piyesin "ölmeeşeğim ölme"teker- lemesini canlandıran bölümü mü sahne alıyor? Ya da ne? Camlıbel'e terfi ödülü Yargıtay'daAKP kadrolaşması B Baştarafı 1. Sayfada Nesin'in "tahrik" su- çunu işlediğine hükmet- mişti. Çamlıbel'in im- zasının bulunduğu DG- M'nin ilk karannda, Sı- vas'ta cihat çağnsı yapı- lan bildirinin, Aziz Ne- sin'e yönelik olduğu, eylemleri de laik düzene yönelikmiş gibi değer- lendirmenin mümkün olmadığı savunulmuştu. Kararda, "AzizNesin'e yönelik eylemin devle- te karşı işlenmiş bir suç olamayacağı, dola- yısıyla sanıkların fiili- nin bina yakmak sure- tiyle Aziz Nesin'i öl- dürme kastına yönelik eylem oiarak tanım- lanması hakka ve hu- kuka uygun" denilmiş- ti. Cezaevlerinde yüzün üzerinde insanın ölü- müyle sonuçlanan "Ha- yata Dönüş" operasyo- nu sırasında. Cezaevle- ri Genel Müdürü olan Ali Suat Ertosun da Yar- gıtay üyeliğine seçildi. Ertosun, genel müdür oiarak çalışmasındaki başansından dolayı "Devlet Üstün Hizmet Madalyası" ile de ödül- lendirilmişti. Kurul, dö- nemin Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk'ün Ankara Cumhuriyet Başsavcıhğı için önerdi- ği Ertosun'a "yeterli" olmadığı gerekçesiyle vize vermemişti. Heyetler arasında yapılan görüşmelerde Türkiye'nin istediği sonuç çıkmadı » GÜNDEM \1USTAFA BALBAY KADEK operasyonu başka bahara• Baştarafı l. Sayfada Koordinatörü Büyiikelçi Cofer Black de önümüzdeki günlerde Ankara'ya gelecek. Ankara'da ABD Dışişlen Bakanlığı yetki- lisi Lynn Pascoe ile Müsteşar Yardımcısı IVabi Şensoy baş- kanlığındaki heyetler arasında yapılan KADEK görüşmelerin- den Türkiye'nin istedifi sonuç çıkmadı. Görüşmeler sırasuıda Pascoe başkanlıgındakı Amen- kan heyetinın, Irak'taki Ameri- kan ku\A etlerinin yapılanması- na ilişkin bilgi vererek "Şu an- da muharip kuvTetlerimiz I- rak'ın güneyindeki karışık ve istikrarsız alanlarda mücade- le içindeler. Bu kuvvetleri ora- dan alıp kuzeye çekmemiz tüm kuvvet planlamamızı olumsuz etkiler. Bu aşamada yeni bir birliğin de gelmesi gündemde bulunmuyor" dıye- rek Washington yönetiminin la- sa vadede bir operasyona yanaş.- madığı mesajını verdiler. 'Eve Dönüş' vurgusu ABD heyetinin Topluma Ka- zandırma Yasası'nın sonuçlan- nın da tam oiarak görülmesi ge- rektığıni, bunun için hem kendi- lerinin hem de Türkiye'nin bazı adımlar atabileceğini ilettiği öğ- renildi. Amerikan heyeti, bu sü- re içinde terör örgütünün faali- yetlerinin yakından takip edile- ceği güvencesini verdığı de ög- renildı. Iki ülke dışişlen, istihbarat ve askeri yetkililerinden oluşan he- yetlerin görüşmesine ilişkin ba- zı önemli unsurlar şöyle: • Görüşmelerde ağırlıkh ola- rak Topluma Kazandırma Yasa- sı ele alındı. ABD heyetinin ya- sanın 6 aylık süresinin dolacağı Şubat 2004'e kadar gelişmeleri yakından izleme eğiliminde ol- duğu görüldü. Yasanm daha et- kin işlemesi için terör örgütüne ilişkin nasıl bir politika izlenme- si gerektiği de göriişüldü. • Görüşmeler sırasında örgü- tün üst düzey yönetiminin KA- DEK 'ten çözülmeleri engelledi- ğine işeret edildi. Türk heyeti, yasanm çıkanlmasından bu ya- na meydana gelen gelişmeler hakkında bilgi verdi. Yasadan yararlanan terör örgütü mensup- lannın büyük çoğunlukla ceza- evindeki tutuldu ve hükümlü militanlardan oluştuğu, asıl he- def olan dağ kadrosunda bekle- nen çözülmenin yaşanmadığı \nrgulandi. • Heyetler, yasanın Şubat 2004'e kadar başanlı olması için örgütün üst düzey yönetiminin örgütle bağlannın kopanlması gerektiği noktasında uzlaştılar. Ancak bunun nasıl yapılacağı konusunu sonraki görüşmelere bıraktılar. Amerikan heyetine sunulan dosyada 40 kişilik üst düzey yönetim listesi de yer al- dı. Bu listede yer alan isimlerin ll'inin KADEK Başkanlık Konseyi'nde olduğu, diğerleri- nin ise örgütte üst düzey yöneti- ci konumunda olduğu bildirildi. 8 ülkenin dışişlen bakanlan 2 yıllık bir aradan sonra NewYork'ta bir araya geliyor D-8'i canlandırma çabası SERKAN DEMİRTAŞ ANKARA - Refahyol döneminin başbaka- nı Necmettin Erbakan'ın çabalanyla kuru- lan ancak son yıllarda durgunluk gösteren D- 8 (gelişmekte olan 8 ülke) örgütü yeniden canlanma arayışında. Türkiye, Iran, Nijerya, Mısır, Bangladeş, Endonezya, Pakistan ve Malezya'nın oluşturduğu örgütün yeniden canlanması için alınması gereken önlemler 8 dışişlen bakanının Nevv York'ta 23 Eylül'de yapacaklan görüşmede gündeme gelecek. "Küresel ekonomik grup" adıyla ekonomi ve ticari alanlarda güç kazanmaya çalışan ör- gütün 6 yıllık geçmişindeki en önemli somut projesi tanm uçağı geliştirmek oiarak göze çarpıyor. Dışişlen Bakanı Abduilah GüJ, Birleşmış Milletler'ın açılış toplantılanna katılmak üze- re 21-28 Eylül günlerinde New York'ta bulu- nacak. Gül'ü, bir hafta kalacağı New York'ta yoğun birprogram bekliyor. BM toplantılan- nın yanı sıra birçok ülkenin dışişleri bakanla- nyla ikih temaslaryapması bekJenen Gül, D- 8 örgütü dışişleri bakanlanyla da bir araya gelecek. Ancak bu toplantı, örgütün rutin bir toplantısından daha önemli görülüyor. D-S örgütü Erbakan'ın çabalan sonunda 1997'de kuruldu. Erbakan'ın siyasi amaçlar- la da kurduğu örgüt, Refahyol'un iktidardan uzaklaşmasınm ardından tamamen ekonomik ve ticari amaçlannı gerçekleştirmeye yönel- di. Bülent Ecevit başkanlığındaki hükümet- ler sırasında D-8 örgütüne olan ilgi daha da azaldı. Son zirve 2001'de yapıldı Ecevit hükümeti, devlette de\ r amlıhk ilke- si kapsamında örgütle bağlann tamamen kop- mamasına özen gösterdi. Ancak örgütün da- ha da güçlenmesi ve Müslüman ülkelerin oluşturduğu birblok görüntüsü çizmesüıe izin verilmedi. Bu dönemde yapılan Dakka ve Ka- hire zirvelerine en yüksek düzeyde katılım gösteren Türkiye, örgütün geliştirebileceği or- tak projelerin yüriimesüıe de çalıştı. Örgütün son zirvesi Kahire'de 25 Şubat 200l'de yapıl- dı. Komisyon toplantısı ise en son geçen se- ne 6-7 Haziran günlerinde gerçekleştirildi. Örgüt son iki yıldır üst düzey bir toplantı ger- çekleştiremedi ve başta tanm uçağı olmak üzere projelerde somut bir adım atılamadı. Hükümet AB'ye odaklandı AKP hükümeti de iktidara geldikten sonra D-8 konusunda şu ana kadar önemli bir adım atmadı. Ancak bunda en önemli neden hükü- metin iki acil konu, "Avrupa Birliği üyeliği ve lrak savaşf'na odaklanması oiarak görü- lüyor. AB ile ilışkilerde belli bir noktaya ge- len, Irak'a asker konusunda teknik temaslan- ru yürüten AKP hükümeti, New York'ta BM toplantısı olanağiyla D-8 örgütüyle de ilk te- masını gerçekleştırmış olacak.Edınılen bilgi- lere göre 8 dışişleri bakanının yapacağı görüş- melerde ağırlıkJı oiarak örgütün yeniden can- landınlması için ahnacak önlemler görüşüle- cek. Son 5 yılda kurumsallaşma yönünde önemli adımlar atan ancak üye ülkeler arasın- daki ticaretin yaklaşık 4 milyar dolar arttınl- ması dışında bir gelişme gösteremeyen örgü- tün ışleyişine ilişkin kurumsal konular da ele ahnacak. Diyarbakır'da petrolhulunduI Dıyarbakır yakınlannda Karakilise-1 kuyusunda yûksek kaliteli petrol bulundu. Petrolün test üretimine yarın başlanacak. Sahadan üretilecek ham petrol, TÜPRAŞ Batman Rafinerisi'ne sevk edilecek. Karakilise sahasının 22 milyon varil, diğer yapılarda da toplam 70 , milyon varil civarında ' üretilebilir rezerv olduğu <: saptandı. Öte yandan ! sadece Karakilise sahasının, bugünkü fivatlar ile katma değer hariç, Türkiye ekonomisine 0.5 milyar doların üzerinde katkı j sağlayacağı kaydedildi. DIYARBAKIR MÎLLt EĞlTlM MÜDÜRLÜĞÜ Oğretmenlere barış uyansı(!) MAHMUT ORAL DtYARBAKIR - Dıyar bakır Milli EJitim Müdürlü- ğü, Büyük Onder Mustafa Kemal Atatürk'ün "Yurtta barış, cihanda barış" sözü- nün yazıldığı kokartlan taşır dıklan gerekçesiyle 12 öğret- mene uyarma cezası verdı. Eğitim-Sen üyesi 17 öğret- men,ABD"nın Irak'a saldın- sı sırasında Türk ve dünya kamuoyunun dikkatini banşa çekmek ve banşa olan duyar- lılığı arttırmak amacıyla 24- 25, 26 ve 27 Mart tarihlerin- de yakalanna "Yurtta barış, cihanda banş" sözlerının yazılı olduğu kokart taktı. Bunun üzerine, yüriitülen soruşturma kapsamında Burhanettin Yıldız Endüstri Meslek Lisesi 'nde görevli 12 öğretmen hakkında, "kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan personelin kılık kı- yafetine dair yönetmeliğin 9. maddesine uygun olma- dığı"yolundaki rapor dikka- te alınarak "uyarma" ceza- sı verildi. 'IŞKENCEYLE ÎFADESÎ ALINMAMALI' Schily, Kaplan için güvence istedi BERLtN (AA) - Almanya Içişleri Bakanı Otto Schily, faaliyetleri yasaklanan şeriat- çı Islami Cemiyet ve Cemaat- leri Birliği'nin (ICCB) yöne- ticisi Metin Kaplan'dan iş- kence ile ifade alınmayacağı ve bu tür ifadelerin kendisıne karşı kullanılmayacağı konu- sunda Içişleri Bakanı Abdöl- kadir Aksu'dan güvence al- mak istediğüıi söyledi. Schily, Alman Der Spiegel dergisine yaptığı açıklamada, Kaplan'ın Türkiye'ye iade edilmesinin şart olduğunu be- lirtti. Schily, "Kaplan't sınır dışı edemezsek bu, devleti- mizin zayıfbğının sembolü haline gelebilir. Bu kişiyi sı- nır dışı edemezsek demok- rasi kendini koruyamıyor demektir. Daha ne kadar şe- yemüsaadeedeceğiz?" şek- linde konuştu. ABD'nin teröre karşı mü- cadeledeki uygulamalannı da eleştiren Schily, ABD'nin ba- zı terör zanlılannı mahkeme- ye çıkarmadan hapis tuttuğu- nu, bunun da uluslararası hu- kuka aykın olduğunu belirttı. • Baştarafı I. Sayfada hareketliymiş. Çeşitli dernekler, örgütler, sendika- lar pek bereketliymiş. Ülkeyi yönetenler bir karar mı aldı; hemen kendi görüşlerini yüksek sesle di- le getirirler, yönetimi dize getirirlermiş. Gel zaman git zaman, yöneticiler bu tepkilerden pek hoşlanmamaya başlamış. Demişler ki: "Ne kardeşim böyle örgütlü toplum... Bizim bildi- ğimiz toplum toplumdur. Bunun örgütiüsü örgütsü- zü olmaz. Memleketi kimyönetiyorsa, onun sözüge- çer." Uzatmayalım sözü, işin özü, yöneticiler bu örgüt- leri ikiye ayırmışlar: lyi huylu, kötü huylu... Bu ayrımı da, kendilerini destekleyenlere-destek- lemeyenlere göre yapmışlar. Yandaşlar iyi huylu, öte- kiler kötü... Zamanla bunun da yetersiz olduğunu, ki- milerinin yandaş görünüp derinden vurduğunu gör- müşler, tümüne cephe almışlar. öyte ki, diyelim bir jeoloji mühendisi toprağın derinliklerine ilişkin çizim- ler yaptı. Hemen suçlamışlar: "Hımmm, senyeraltı işleriyle uğraşıyorsun, Karan- Iık işlerpeşindesin, bizi kandıramazsın..." Diyelim bir kişinin evinde çokça kitap bulundu. He- men suçlamışlar: "Hımm bu kadar çok kitabı tek başına okuyamaya- cağına göre, demek ki birilerine de vereceksin. Ar- dından hücre kuracaksın. Kitap okuyan adam, mey- dan da okur..." Ülkede en yaygın örgütlenme hemşeri dernekleri şeklinde olmuş. Onlar da büyük bir toplumsal hare- ket olmaktan uzakmış. Diyelim, Güzelceoba'dan bü- yük kente göçenlerden 300 kişi birleşip dernek kur- du. Ertesi yıl ikiye bölünürlermiş. 150'si aynlır, özgü- zelceobalılar Derneği'ni kurarmış. Bir yıl sonra onlar da ikiye aynlır, 75'i bir araya gelip Güzelceoba'yı Ge- liştirme ve Güzelleştirme Derneği'ni kurarmış. Bura- da sadece oyun oynandığını görenlerden 30'u da aynlır, Güzelceoba Kültür Derneği'ni kurarmış... Yurdu-muz savaşa... Gel zaman git zaman, toplum bir güzel susturul- muş muntazaman. öylesine suskun hale gelmiş ki, lokmasını almak içın ağzına vurman bile gereksizmış. Ülkenin tek örgütlü gücü mafya haline gelmiş. Maf- ya o kadar iyi örgütlenmiş ki, hani dünya sıvil toplum örgütlenmeleri yanşması olsa birincı gelirmiş... Ken- di içindeki disiplini sağlam, geliri yerinde, kurumlan tıkırtıkırişliyormuş... Ülkenin haliyse şöyleymiş: Ekonomi kötüymüş ama, rakamlar çok iyiymiş! Toplumun duaımu kötüymüş ama, ülke çok iyiye gidiyormuş! Ülkenin önü karanlıkmış ama, geleceği parfakmış! Bu zıtlıklan yiye yiye açlığını gideren toplum artık hiçbir şeye tepki göstermez olmuş. Yönetenlerin bundan bir yakınması yokmuş. Ama ülkenin biraz okumuş-yazmışlan, olanlara-olacakla- ra kafa yoranlan bunu hayra yormamışlar. "Yok ca- nım" demişler, "toplum bu kadar da tepkisiz ola- maz..." Memleketin başbakanı günlerden bir gün, yaban diyarlarda, "Bir erkek" demiş, "gerektiğinde 3-4 ka- dın da alabitir..." Memlekerte tıss yok... Malum ülkenin komşusu işgal edilmiş. İşin içinden çıkamayan işgalci kapıya dayanmış: "llle de bana omuz vereceksin. Omuz vermezsen, omuzatmış sayanm. Memleketinimuzgibisoyanm." Zaten memleketi acı acı soğan gibi soyuyormuş ama, destek olmazsa iş daha da kötüye gidermiş... Insanlar sonunda savaşa dahi tepki veremeyecek hale gelmiş. Ama bu toplum çok narinmiş, ağır sözü kaldırmaz- mış. Küçüksün deyince kızarmış, sıfırsın deyince aldır- mazmış. ankcum@ttnetnet.tr MCK öncesi Bakanlar Kurulu lrak heyetinin raponı tartışılacak ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Hükü- met, Irak'a asker gön- derme gündemiyle 19 Eylül'de toplanacak Milli Güvenlik Kurulu (MGK) öncesinde ko- nuyu Bakanlar Kuru- lu'nda tartışacak. Top- lantıda; Dışişleri, MÎT ve Genelkurmay yetkili- lerinin Irak'ta yaptığı in- celemeler sonucunda hazırladığı rapor da de- ğerlendirilecek. Hükümet, Irak'a as- ker gönderme konusun- da karar haftasına giri- yor. Başbakan Erdo- ğan"uı yurtdışı progra- mı nedeniyle geçen haf- ta gerçekleştirilmeyen Bakanlar Kurulu top- lantısı yann yapılacak. MGK'nın 19 Eylül Cu- ma günü toplanmasına karar verilmesinin ar- dından Bakanlar Kuru- lu'nun da yann bir ara- ya gelmesi kararlaştınl- dı. MGK öncesinde lrak konusunda kendi ba- kanlannı bilgilendir- mek isteyen Erdoğan, hem lrak Geçici Yöne- tim Konseyi Başkanı Ahmet Çelebi ve kon- sey temsilcisi Songül Çabuk ile yaptığı gö- rüşmeleri anlatacak hem de Irak'a asker gönderme ve gönder- meme karannın riskle- rine işaret edecek. Bu çerçevede; Dışiş- leri Bakanı Abduilah GûTün Irak'tan dönen Dışişleri, MlT ve Ge- nelkurmay yetkililerin- den oluşan heyetin ha- zırladığı rapor konusun- da Bakanlar Kurulu üyelerine bilgi vereceği ifade edildi. Bu heyetin raporlar- da, lrak halkının Türki- ye'ye karşı olumsuz bir tavn ohnadığı, Osman- lı'ya dayanan tarihi ya- kınlıklan olduğu viırgu- lanıyor. Heyetin raporlan çer- çe\'esinde MGK sonra- suıda Irak'a asker gön- derme karannın verile- ceğıni belirtecek Başba- kan Recep Tayyip Erdo- ğan, risk analizlen ko- nusunda da Bakanlar Kurulu üyelerini bilgi- lendırecek.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear